28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ EDİTÖR: SERHAT ALİGİL TASARIM: SERPİL ÜNAY 1115 EYLÜL 2019 PAZAR Alım gücünde düşüş, konaklamaya yüzde 40 zam yerli turisti ekonomik tatil arayışına itti Artan fiyat yurttaşı vurdu TL’nin değer kaybetmesi yabancı turist için ko naklama fiyatlarını cazip hale getirirken, yurtta şı olumsuz etkiledi. Yabancılar Akdeniz’e gitti, yerliye daha ucuz olan Güney Marmara kaldı. TL’deki değer kaybı sebebiyle bu yıl Türkiye’de tatil yapmak yabancı tu tür turlarına yöneldi” dedi. Boynueğri, şöyle devam etti: “Örneğin Gaziantep’teki gast rist için daha cazip hale gel ronomi etkinliklerinin artma di. Yerli turist ise sı, acentelerin tanıtımlar yap hem konaklama ması, bizim Göbeklitepe gibi fiyatlarının yüzde yerleri dillendirmemiz, paha 40 artması hem lılık olsa da iç turizmin hare Akdeniz ve Güney ketlenmesini sağladı. 2019 bu GAMZE Ege’deki turizmci sayede verimli geçiyor.” BAL lerin yüzlerini ya TÜRSAB Çanakkale Körfez bancı turiste dön Bölgesel Yürütme Kurulu Baş meleri sebebiyle, TL cinsinden kanı Ahmet Çelik ise, “Bu yaz fiyatların verildiği Kuzey Ege Antalya’daki otellere Ruslar, ve Güney Marmara’daki tatil Bodrum ve Marmaris’teki otel seçeneklerine yöneldi. lere de Almanlar geldi. Bu böl Kültür turu etkili gedeki turizmciler fiyatları döviz üzerinden sununca, bun Bunda yurttaşın alım gü ları pahalı bulan yerli turiste cündeki azalmanın etki burada yer kalmadı” dedi. li olduğunu söyleyen Türki Bu nedenle yerli turistin Ku ye Seyahat Acentaları Birli zey Ege’yi tercih ettiğini be ği (TÜRSAB) Başkan Yardım lirten Çelik, “Bölgemizde yer cısı Selçuk Boynueğri, “Yurt li turist bakımından daha faz taş TL’deki değer kaybı sonra la iş yaptık. Bunu acentelerin sı ekonomik tatil arayışını ar ağırladığı misafirlerin yanı sı tırdı. Ya konaklamanın TL cin ra, ören yerlerine girişlerden sinden olduğu Kuzey Ege ve ve artan feribot seferlerinden Güney Marmara’ya ya da kül de anlıyoruz” diye konuştu. 2019 ilk 6 aylık turizm geliri 12.6 milyar dolar Yerli turist bu yıl daha çok Çanakkale’de Asos, Gökçeada ve Bozcaada’yı, Balıkesir’de ise Ayvalık gibi yerleri tercih etti. Daazhhaarfcaızlyaorglealirp lbdarlş6ıdayurlanyitıiTa7inolooib.ky6inÜ9lngApnaaık3d6.lİeış5yKln48nia1y.ı4rnac0mdavih2dayı7la6reeo0yadoıkıntbsdrlrn1bölaui8dc2ıailiınnrie.nr’ar0naaiidneromsko1yiTka8tmnliıhlaşaüin’aeş6isaniinrdnntia6kziygukaodyiiir0elröyetkaıre6as.aetrnky3nyı3rea1’a,ü9yı1al3d,,5abmakerb2oymmuısdms0uıgldenoaiıay1lnieal8ylıdklı’eiiann GünİsetyaPnabsuilfi’ak’teN dCrAlyluuneluyayiİyüiK,eslopıdTkgrkaAstüyıenuiadecık7lnOtavPnyalakVteüaakaübçaiTeürnglyyszuutıoklrlvluiadkelı’fdçad’kneanaieerekergauvskTo’gkB1ntasegi3eutelea,’NdridintrbalSkr.iiaeual,abzrKieiau.nttmu11ümetr13uariudlynnborrkoBbraaaitei’esiadna,keibsntl,kgMaet,an8NpannöGrngüa.ndra4,ücrelfüolaeBuefıuımlğfvud,ünssiiısaii,’.lnın Murat Erkan ‘Fibere yatırım birlikte olmalı’ Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, Türkiye’nin daha hızlı bir şekilde fiber altyapısını geliştirmesi gerektiğini belirterek bugünkü seviyenin 1520 katı yatırım ihtiyaç olduğunu belirtti. Erkan şöyle devam etti: Türkiye’de bunu yapabilecek üç operatör var. Bu üç operatör bunu ayrı ayrı yaparsa, toplam 15 milyar dolarla, her birinin beşer milyar dolar civarında bir yatırım yapması lazım. Halbuki biz bu yatırımı kolektif şekilde yapabilirsek 34 milyar dolara bu problemi çözebiliriz.” Erkan ayrıca, işlenmiş verinin önemine işaret ederek, bunun Türkiye’de yapılmasının şart olduğunu vurguladı. Banu Dedeman Rıfat Dedeman Üçüncü kuşak göreve başladı Murat Dedeman’ın geçen temmuz ayında vefatı üzerine, Dedeman Holding ve Dedeman Madencilik Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Rıfat Dedeman, Dedeman Turizm Yönetimi Yönetim Kurulu Başkanlığı’na da Banu Dedeman’ın getirildiği açıklandı. Temeli 1918 yılında atılan grupta böylece üçüncü kuşak işbaşı yaptı. Rıfat Dedeman, “Dedeman Grubu kültür ve değerlerini, geleneklerimize sadık kalarak, aynı inanç ve kararlılıkla yarınlara taşımaya devam edeceğiz” derken, Banu Dedeman şöyle konuştu: “Hedefimiz bundan böyle verimlilik içinde büyüme ve yaygın hizmet ağını genişletme olacaktır.” l Ekonomi Servisi TİMKOSGEB işbirliği başlattı Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) arasında başlatılan “Yurtdışı Pazar Destek Programı” işbirliği imzaları dün atıldı. Bu işbirliği ile ihracat yapan ve ihracata başlayacak KOBİ’lere 6 farklı kalemde 300 bin liraya kadar destek sağlanacak. TİM Başkanı İsmail Gülle, “Tüm bu gayretlerimiz dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefimize ulaşmak içindir” dedi. Kriz nedeniyle iç ve dış pazardaki küçülme otomotiv üretimini aşağı çekiyor Otomotivciler endişeli Ayçiçek üreticisi isyanda Samsun’daki ayçiçeği üreticileri, 2.5 TL olarak belirlenen fiyattan ürününü satamayınca Havza Ziraat Odası önünde tepki gösterdi. Havza, Vezirköprü, Amasya Ziraat Odası Başkanları bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu. Ayçiçeği üreticilerinin tepkisine CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek de destek verdi. Havza Ziraat Odası Başkanı Coşkun Genç, “2019’da girdi fiyatları artmasına rağmen, ayçiçeği alım fiyatı geçen yılın altında kaldı. 2.5 TL olarak belirlenen fiyatlar, 2.12 lTL’ye kadar indi. Bu durum böyle de vam ederse, çiftçi ekimi bırakır” dedi. CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek de bir tonda 2 bin 500 lira fiyat veren hükümetin, ithalatta vergileri sıfırladığını, Tarım Kredi Kooperatiflerinin de fiyatı 2 bin 100 liraya kadar düşürerek alım yapmadığını söyledi. Öte yandan, yurtdışından da son 10 yılın en düşük fiyatlarının teklif edildiğini belirten Trakyabirlik Başkanı Ahmet Akgün, “Yerli üretim yurtiçinde tüketilmeden hiçbir şekilde ithalat yapılmamalı” diye konuştu. l CEMİL CİĞERİM / SAMSUN Balıkçıyı ‘av yok’ korkusu sardı Giresun Piraziz Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hamdi Arslan, son 20 yılın en verimsiz sezon başlangıcını yaşadıklarını belirterek “Çok karamsar konuşmak istemiyorum ama kasımaralık ayında bu sene için balıkçılık bitebilir” dedi. “Birçok gırgır teknesi balık yok diyerek işçilerine izin verdi” diyen Arslan, şöyle devam etti: “Bugün sadece hamsi üzerine yoğunlaştılar. Karadeniz’de bulmak için çaba gösteriyorlar, buldukları anda avlamaya başlayacaklar. Tezgâhlara gelen hamsinin büyük çoğunluğu Marmara hamsisi.” Otomotiv Sanayii Derneği’nin (OSD) açıklamasına göre, yılın ilk 8 ayında hem toplam otomotiv hem otomobil üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azaldı. Bu dönemde, toplam üretim 921 bin 187 adede, otomobil üretimi de 610 bin 222 adede geriledi. Aynı dönemde toplam iç pazar ise yüzde 46 azalarak 246 bin 161 adet, otomobil pazarı yüzde 44 azalarak 193 bin 320 adet oldu. Bunun yanında, yine ilk 8 ayda ihracat adet bazında toplamda yüzde 6, otomobilde yüzde 8 azaldı. Toplam ihracat 806 bin 666 adede, otomobil ihracatı 526 bin 496 adede indi. Pazarın bu yıl dünya genelinde de bir daralma yaşadığının altının çizen OSD Başkanı Haydar Yenigün şöyle dedi: AB payı yüzde 85 “Ana sanayi ihracatımızın yüzde 85 gibi çok büyük bir bölümünü oluşturan AB pazarında yaşanan mevcut daralma, ihracatımızı olumsuz etkiledi. 2018 yılının ikinci çeyreğinde başlayan iç pazarımızdaki daralma ile birlikte ihracat pazarlarımızın küçülmesi, üretimimiz üzerinde etkisini negatif olarak gösterdi.” l Ekonomi Servisi Kredi borcunu ödemeyen kişi sayısı yüzde 22.6 arttı Ekonomik kriz nedeniyle küçülen iç piyasayı canlandırmak için siyasi baskıyla faizleri düşürme çabaları sürerken, zaten yüksek oranda borçlu durumda olan halkın ödeme sıkıntıları artıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin açıkladığı verilere göre, temmuz ayında bireysel kredi borcunu ödememiş kişi sayısı 2018’in aynı ayına kıyasla yüzde 22.6 artarak 124 bin 659 kişi oldu. Bireysel kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı da yüzde 11.5 artarak 90 bin 723 kişiye çıktı. Bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı ise yüzde 15.3 artarak 190 bin 470 kişiye yükseldi. Yılın ilk 7 ayında ise bi reysel kredi borcunu ödememiş kişi sayısı yüzde 30 artarak 665 bin 348’e, bireysel kredi kartı borcunu ödeme miş kişi sayı yüzde 9.1 artarak 527 bin 884’e yükseldi. Bu dönemde bireysel kredi veya kredi kartı borcunu öde memiş kişi sayısı ise yüzde 17.2 artarak 973 bin 109 kişi oldu. 3.6 milyon kişi Ayrıca geçmiş yıllar da dahil edildiğinde, temmuz sonu itibarıyla bireysel kredi veya kredi kartı borcunu ödememiş kişi sayısı 3 milyon 590 bin 312 kişiye ulaştı. l Ekonomi Servisi İşverenlerden DİSK açılımı MUSTAFA ÇAKIR İşverenlerin çatı örgütü olan Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), tarihinde ilk kez Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nu (DİSK) ziyaret etti. Yeni TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve beraberindeki yöneticiler, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nu ziyaret ederek işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin katılımı ile Antalya’da yapılacak “sosyal diyalog” toplantısına davet etti. Ardından, önceki gün TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç da DİSK’i ziyaret ederek program hakkında bilgi verdi. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TİSK’in nezaket ziyareti gerçekleştirdiğini, görüşmede çalışma yaşamındaki so runları ele aldıklarını söyledi. Çerkezoğlu, “Prensip olarak davet edildiğimiz yerlere gidiyoruz. Ancak önümüzdeki günlerde katılım konusunda kendi değerlendirmemizi yapıp kararımızı TİSK’e bildireceğiz” dedi. l ANKARA KISA... KISA... l Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Enflasyon düşüşü ve Merkez Bankası kararı sonrası piyasa faizleri de aşağı yönlü seyrini sürdürüyor” dedi. l Türkiye İş Bankası, konut alımlarının finansmanı amacıyla kullanılacak kredilerde faiz oranın düşürdü. Banka 120 ay vadeye kadar aylık yüzde 1.17 faiz uygulayacak. l Türk Ekonomi Bankası’nın, enflasyona endeksli TL bazlı vadeli mevduat ve enflasyona karşı korumalı TL bazlı vadeli mevduat ürünlerini piyasaya sunduğu açıklandı. Faiz ve yatırım Siyasetin kamplara ayırma fonksiyonu kendini bu sefer de faiz konusunda gösterdi. Kampın bir tarafında faiz ne olursa olsun düşmeli diyenler, diğer tarafta ise düşük faiz ile oynak enflasyon oranlarının dikkat edilmesi gereken iki tehlikeli faktör olduğunu belirtenler var. HHH Ekonomideki kanıtlar ve uygulamalar siyasetin etkisine tabi kaldığı sürece bu tartışmaların sonu gelmeyecektir. Özünde her kesimin düşük enflasyon ve faizi diğer durumlara tercih ettiği akılcı toplumlarda, siyasetin etkisiyle, bilim adamlarının yorumları ve modellerle değerlendirmeleri bile bir hışma uğrayabilmektedir. HHH Bu yazıda Merkez Bankası son aşırı faiz indirimi kararının tüketici, üretici yani yatırımcı, hükümet gibi ekonomideki aktörleri ne şekilde etkiler sorusunun yanıtını arayacağız. Ama önce söz konusu aktörlere ait verileri inceleyelim isterseniz... Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH), diğer adıyla ulusal refah göstergesi olan üretim değeri 2018 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 2.9 arttı. Bazı ekonomistler bu verilere biraz da yaptıkları sağlama yöntemi ile kuşkuyla baktı. Özellikle, GSYH’nin bileşenleri ve alt göstergelerinin derinlemesine incelemesi bu duyguyu pekiştiren faktörler olarak karşımıza çıkıyor. İsterseniz basit bir şekilde bunları inceleyerek ekonominin gidişatına dair analiz yapalım ve bunu son faiz kararına bağlayalım... HHH Faiz değişimine en büyük tepkiyi veren ya da vermesi beklenen iki ekonomik aktör var: Tüketici ve yatırımcı, yani üretici. Önceliği son üç yılın tüketim ve yatırım harcamalarına vererek analiz edelim isterseniz. 2016 birinci çeyrek ile 2019 ikinci çeyrek arasındaki verileri bize bu harcama gruplarının GSYH büyüme oranının altında büyüdüğünü, hükümet harcamalarının ve ihracatın büyümeyi desteklediğini ya da küçülmeyi önleyici yapıda olduğunu gösteriyor. HHH Şimdi bunlara ithalattaki değişimi de koyarak irdeleyelim. 2018’in son iki ve 2019’un ilk iki çeyreğindeki veriler bundan sonra olacakların da resmini veriyor. Bir ekonomide üretime dayalı süreçte kırılmaların ana kaynağı olan bu harcamalara göre yatırımlar sırasıyla yüzde 4.4, yüzde 11.6, yüzde 12.4 ve yüzde 22.8 azalmış. Bu rakamları gelir geçer tarzda değil de geleceğin nasıl olacağı kapsamında değerlendirmek faydalı olacaktır. HHH Basit anlamıyla, bu veriler sermaye birikimindeki azalmayı ifade ederler. İnanılmaz boyuttaki bu azalışlara bir de stoklardaki erimeyi eklemek daha net bir resim koyar ortaya. Grafikte görüldüğü gibi, 2018’in son çeyreğinde 40 milyar liraya ulaşan stoklardaki erime bu yılın iki çeyreğinde de yine azalma eğilimindedir. İşte bu stok değişim verisi yatırımcının hem faizlere hem de ileriye nasıl baktığının açık göstergesidir. Rasyonel bir üretici ekonomide geleceği olumlu gördüğünde stoklarını artırıp, ileride ani değişim yaratacak tüketim harcamalarını ve ihracat taleplerini de karşılamak ister. Bu durumda stoklardaki değişim pozitif olur... Geleceğe umutla bakamayan yatırımcı ise tam tersine stoklarını şu günde eritme eğilimindedir. Hele bir de ekonomik krizden dolayı oluşan talep darlığı ve aşırı maliyet baskısı, bırakın geleceği düşünmeyi, günü kurtarma fikri etrafında yoğunlaşmayı zorunlu kılar. HHH Hanehalkı tüketimindeki daralmalar aslında yatırımcının öncelikle baktığı verileri kapsar. Ortalama olarak son üç çeyrekte yaklaşık yüzde 45 küçülen hanehalkı tüketimi, milli gelirden aldığı yüksek pay ile geleceğin yatırım beklentilerinin olumsuz yanını da yansıtmaktadır. HHH Hal böyleyken, yatırımın ve tüketimin faize karşı duyarlılığı konusunda bir yorumla bitirelim yazımızı... Yatırımın faize duyarlılığı iki yönlüdür. İlki, faizdeki yüz baz puanlık bir düşüşün yatırımlarda yaratacağı yukarı yönlü baz puan değişimidir. Beklenen artış oranı bizim gibi ülkelerde kısa dönemde yüz baz puanın üstündedir ve kısa dönemli bir etkidir. İkincisi ise, yaratılan ek nakit akımı ile yatırımlarda oluşan baz puan değişimi, yani yatırımların nakit akışına duyarlılığıdır. Bu ise faizin uzun dönem etkisidir. Faiz indirimi kararlı bir nakit akımı yaratamadığı sürece firmalar, faizin yatırımlar üzerindeki olumlu etkisini uzun dönemde göremediği gibi, yeniden oluşacak maliyet enflasyonunu da hissedebilirler. HHH Tüketici mi? Faizlerdeki düşüşün tüketimi artıracağı fikrine, tasarrufu azaltacağı yaklaşımını da koymak gerekir. İkinci etki daha az olduğunda zaten katlanan borç yükünün üstüne yeni borçlanmalar geleceğini tahmin etmek zor değil. Çözüm mü? Gerekli şart, faiz kararından önce tüm bu piyasa davranışlarını sayısallaştıracak verileri sağlıklı sunmak bir de kısa ve uzun dönem ekonomik aktör davranışlarını iyi tahmin etmek... Biz yapıyoruz!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle