28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 15 EYLÜL 2019 PAZAR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Hayatı oyunculuk‘Kız Kardeşler’in başrolündeki isimlerden Cemre Ebüzziya, çocukluk hayalini yaşıyor Sanatçı bir aileden gelen Cemre Ebüzziya, bu hafta vizyona giren “Kız Kardeşler”de görmüş geçirmiş bir köylü kadını canlandırıyor. Yılın en çok konuşulan filmlerinden birinde oynayan Ebüzziya ile bir araya geldik ve sorularımızı sıraladık. EMRAH KOLUKISA “Burada çok güzel pencerelerimiz var... Şurada da ferah bir koridor, buraya ne dersiniz?” Gerçek bir emlakçı edasıyla daireyi gezdiren kişi aslında fotoğraflarını çekeceğimiz güzel bir köşe bulmak adına etrafa bakındığımız mekânın sahibi değil. Hayır, Cemre Ebüzziya ile birlikteyiz ve burası onun da bir parçası olduğu oyuncu ajansının Cihangir’deki ofisi. Kırmızı kanepeden hiç hazzetmediği için aklımızdaki ilk fikirlerden birini hemen tükettik ve başka bir kare arıyoruz fotoğrafçı arkadaşımız Kaan ile. Bir yandan da fark ediyoruz ki günün birinde oyunculuk kariyeri uçup giderse pekâlâ sağlam bir emlakçı olur Cemre’den, ama hepimiz biliyoruz ki böyle bir şey olmayacak. Cemre Ebüzziya son yıllarda gösterdiği performansla kuşağının öne çıkan isimlerinden biri oluverdi ve bu meslekte kalıcı olacağını kanıtladı. Bu yıl onu izleyeceğimiz üç filmden ilki olan “Kız Kardeşler” ile şu sıralar salonlarda boy gösteren oyuncuyla sinemadan, oyunculuktan ve yeni projelerinden konuştuk. n Bir oyuncu olarak “Kız Kardeşler”de rol almanızı sağlayan şey ne oldu? Senaryo mu, rolün kendisi mi yoksa Emin Alper’in adı mı? Emin Alper’in önceki iki uzun metrajını hayranlık ve heyecanla izlemiştim. Yurtdışındaki bir festivalde kendisiyle tanışma fırsatım oldu ve orada çekeceği yeni filminden bahsetti. Sonrasında da oyuncu seçmelerine çağırdı beni. Geçirdiğim en uzun süreçti, Reyhan rolü için üç ayrı “audition” verdim. Hazırlık için “coaching”in yanı sıra, filmde konuşulan aksanı yakalamak için Konya’ya kısa bir yolculuğum bile oldu. Azimli çalışmam ve inadım galiba etkili oldu, Emin’i ikna etmek kolay olmadı ama sonunda bu güzel kadını, Reyhan’ı bana teslim etti. Rolü alınca senaryoyu okudum ve ne Üç proje birden n Şu sıra var mı yeni bir şey? Aynı dönemde 3 sinema filmim var. Ali Aydın ile “Krolonoji”, Adana’da yarışacağız. Sonra da Kore’ye gidiyoruz, Kore’de açıyoruz filmi. Uluslararası prömiyerimizi orada, Busan’da yapıyoruz. Adana’da Türkiye prömiyerimizi yapıyoruz. Ben bunu Emin’den önce çekmiştim aslında, hemen öncesinde çektim. Üstüne işte Bartu Ben vardı. Onun ikinci sezonunu bekliyoruz. n Eğlenceli geçmiştir... Evet, çok eğlenceliydi, çok keyif aldım. Ekibi çok seviyorum. Tolga (Karaçelik), Bartu (Küçükçağlayan) ekipteki diğer oyuncular zaten tanıdığım oyuncular hepsini tanıyoruz. Müfit Ağabey (Kayacan) oynuyor, Kubilay (Tunçer) vardı... Çok keyifliydi. Umarım 2. sezon da olur, bakalım, Bartu bir şeyler yazıyor. Cem Yılmaz ile “Karakomik Hikâyeler” var, o da ekimde çıkıyor. n Cem Yılmaz ile çalışmak nasıldı? Farklı bir deneyim tabii... Komedi çok alışık olduğum bir tür değil ama her zaman çok destekleyiciydi, çok sağlam bir ekip vardı. Orada da bizim hikâye feribotta geçiyor. Farklıymış feribotta çekmek (gülüyor), yani sürekli feribottasınız ve sürekli sallanıyorsunuz ama çok eğlenceli geçti, çok güldük. Cem o kadar eğlenceli, espirili ki he men böyle gerildiğinizde rahatlıyorsunuz, sizi rahatlatıyor. O zaman da çok rahat oluyor çalışması. kadar şanslı olduğumu o an hissettim. Büyülü ve derin bir hikâyesi vardı, Reyhan da çok etkiledi beni. Senaryoyu her okuduğumda farklı keşifler yaptım. Her seferinde daha da büyülendim. Emin Alper’in en gizemli ve kadın karakterlerinin ağırlıkta olduğu bir projedeyim. Çok gururlandım böylesine güçlü ve gerçek bir kadını yaşatacağım için. n Daha geniş bir açıya dönersek, neden oyunculuk? Yani bu da en nihayetinde bir ifade biçimi olduğu için mi ya da oyuncular için sıklıkla iddia edildiği gibi bir ilgi çekme ihtiyacı mı? Başka bir şey mümkün mü değildi yoksa? Yedi yaşından beri oyunculuğa karşı müthiş bir hayranlığım ve tutkum var. Yıllarca yoğun bir şekilde resim ve heykel dersleri aldım, uzun süre trapez ve statik trapez ilgimi çekti, sirk okullarına gittim. Ama oyunculuk merakım hiç gitmedi ve azalmadı. Bu merak genç yaşta başlamasına rağmen, oyunculukla ilk karşılaşmam lise yıllarında oldu. Okuldaki tiyatro grubunun yanı sıra, Yıldız Kenter’in genç oyuncu adayları için açtığı okul sonrası gidilen bir kursa da yazılmıştım. Derslerdeki mücadele çok hoşuma gitti, canlı ve yaşam dolu hissettirdi. Oyunculu ğun her alanında kendimi geliştirmek için şan dersleri de almaya başladım. Sonrasında yurtdışındaki yaz kamplarında oyunculukla ilgili deneyimlerimi artırdım. Konservatuvar giriş sınavları ilk ve en büyük imtihanımdı. Pierre Loti Fransız Lisesi’nden mezunum ama Amerika’da okumaya kafayı takmıştım. Yine şanslı bir şekilde eğitimi çok iyi olan bir konservatuvara girdim, North Carolina School of the Arts. Mezun olduğumda hayatımın geri kalanını oyunculuk yaparak geçirmek isteğime artık emindim. ‘Sektör de değişiyor’ n Hep kadın rollerinde bir sıkıntı var; daha az işleniyor, çeşitliği az, iyi roller yazılmıyor... Günümüzde bu değişti mi? Değiştiğini düşünüyorum, bu “#metoo” ve beraberinde gelen hareketin de yurtdışında etkileri hemen gözükmeye başladı. Daha çok kadın rol yazılıyor, kadınlar kendi filmlerinin yapımlarını üretiyor, artık festivallerde yüzde 5050 bir eşitlik söz konusu. Bunun da bizde tabii yavaş yavaş etkileri başladı, bence. Emin’in hikâyesi bunun en iyi örneklerinden bir tanesi, baktığınızda 3 tane kadın başrol var ve hepsi de birbirinden farklı yaşlarda, farklı karakterlerde. Benim zaten en çok senaryoyu okuduğumda heyecanlandığım oy du aslında... Bir tanesi çekmiş, yaşamış ve sonuçlarına katlanıyor, ortanca o süreçte, küçük daha habersiz, daha naif, o yolculuktan daha geçmemiş. Onun için senaryo benim için, ilk okuduğumdan beri çok heyecanlandığım, şimdi izlediğimde de çok gurur duyduğum bir proje. ‘Emin Alper çok hassas’ n Erkek yönetmenlerin de aslında kadın karekter yaratmada hep bir sıkıntısı var, siz daha önce de erkek yönetmenlerle çalıştınız için belki daha doğru kıyaslarsınız, Emin Alper nasıl sizce bu konuda? Çok hassas ve hassas olması da çok etkileyici çünkü doğru yazmak istiyor, doğru anlatmak istiyor, algısının doğru olduğuna emin olmak istiyor. Çok uzun bir prova sürecimiz vardı, zaten o süreçte özellikle kadın karakterlerinin diyaloglarının gerçekçi olmasıyla ilgili bir derdi var dı. Onun için önemliydi gerçekçi olması, kulağa doğru gelmesi, yani doğru işlenmiş olması. Çok uzun bir prova sürecimiz oldu. Benim hayatımdaki ilk, bu kadar uzun bir prova süreci yaşamadım. 3 ay prova aldık. Tüm sahnelerini prova alıyorduk. Orada da Emin için çok yardımcı oldu bence çünkü gördü oyuncuları... Ben çok güçlü ve doğru buluyorum. Karakterleri, dünyasını tutarlı buluyorum çok... İzmir’de heykel şöleni başlıyor İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 15 Eylül 15 Ekim tarihleri arasında düzenleyeceği “7’nci Uluslararası Heykel Çalıştayı” için geri sayım başladı. Bu yılki konusu “Taş ve Metal” olan heykel çalıştayına 244 başvuru yapıldı. Jürinin belirlediği sekiz heykeltıraştan ikisi Türkiye’den. Sanatçılar eserlerini İnciraltı Demokrasi Meydanı’nda kurulacak açık hava işliklerinde hazırlayacak. 30 günlük bir çalışmayla ortaya çıkacak heykeller, daha sonra kentin çeşitli noktalarına yerleştirilecek. l İZMİR / Cumhuriyet ‘Altın Elbiseli 2ybiılnlı5k00 eser Adam’ Türkiye’de Kazakistan’da yol inşaatı çalışmaları sırasında bulunan, üzerindeki 3 binden fazla el işlemesi altın plaka nedeniyle bir hakana ya da oğlu tegine ait olduğu düşünülen “Altın Elbiseli Adam” zırhı, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergi lenmeye başlandı. Türklerin atalarının, 2 bin 500 yıl öncesinde büyük bir devlet ve medeniyet kurduğunu, kendi yazı dilleri bulunduğunu ispatlayan zırh ve yanında bulunan malzemeler, 12 Ekim’e kadar görülebilecek. l AA Torbalı’ya Kent Tiyatrosu Torbalı Belediyesi, vatandaşların daha çok tiyatro ile buluşmasını sağlamak amacıyla ilçede bir kent tiyatrosu kurulması için hazırlıklarını tamamladı. Belediye Kültür Merkezi (BKM) bünyesinde kurulacak olan tiyatro için kayıtlar alınmaya başlandı. İki ayrı grupta toplanıp, gösterilere imza atacak olan kent tiyatrosunun bir parçası olmak isteyenler 20 Eylül’e kadar Torbalı BKM’ye giderek başvuru gerçekleştirebilecek. 1418 ve 18 yaş üstü iki ayrı grubun yer alacağı tiyatroda, önce eğitim çalışmaları ardından da oyun hazırlıkları yapılacak. l Kültür Servisi Sesli kitaplar çocuklara ulaştı Çankaya Belediyesi, basılı olarak 500 bin adet dağıttığı çocuk kitapları serisini, internet ortamında 172 bin kişiye ulaştırdı. Çankaya Belediyesi’nin “Bilim Hikâyeleri”, “Tükenmez Hayatlar” ve “Tükenmez Kitaplar” adlı çocuk kitabı serileri seslendirilerek belediyenin internet sayfasındaki yerini aldı. Elektronik ortamda bugüne kadar 172 bin çocuk sayfaya erişim sağladı. Çankaya Belediyesi’nin www.cankaya. bel.tr adresinden ulaşılabilecek “Sesli Çocuk Kitapları Serisi” içinde “Bilim Hikâyeleri Serisi” öğrencilerin eğlenerek öğrenmesini amaçlıyor. l Kültür Servisi Livaneli’den Gaziantep’te ilk konser Zülfü Livaneli ile Sevdalım Hayat ekibi Kerki Solfej konserlerinde dinleyicileriyle buluşmaya devam ediyor. Gittiği her yerde büyük bir ilgiyle karşılanan Zülfü Livaneli ile Sevdalım Hayat ekibi bu kez önceki gün Gaziantep’teydi. Konserine başlarken Gaziantep’e çok geldiğini ama hiç konser vermediğini ve ilk kez bir konser için Gaziantep’te bulunduğunu belirten Livaneli, “Gaziantep, benim için çok özel bir yer. Buradan tanıdığım sevdiğim çok ar kadaşım oldu. Ayrıca çok anım var burayla ilgili ama kısaca size dair bir şey söylemek istersem çok misafirperversiniz derdim” dedi. Rengim Gökmen’in yönettiği, gitarda Ferhat Livaneli, bağlamada Erdem Şimşek ve kanunda Serkan Halili’nin olduğu Livaneli Filarmoni Orkestrası eşliğinde Zülfü Livaneli şarkılarını seslendiren Teyfik Rodos, Zeynep Halvaşi ve Görkem Ezgi Yıldırım, Gaziantep’te unutulmaz bir akşama imza attılar. l Kültür Servisi kültür Evanescence şehri salladı “Bring Me To Life” şarkısıyla hafızalarda yer edinen Grammy ödüllü müzik grubu Evanescence, Volkswagen Arena’da sahneye çıktı. Ünlü müzik grubu yeni yaklaşımların ve eski parçalarına yapılan yeni düzenlemelerin yer aldığı son albümleri “Synthesis” turnesi kapsamında hayranlarıyla buluştu. Konserde “Imperfection”, “Whisper”, “Made of Stone”, “Going Under”, “Call Me When You’re Sober” ve “Lithium” gibi sevilen şarkıları seslendiren gruba dinleyiciler de eşlik etti. Unutulmayan şarkılarından “Bring Me To Life” ve “My Immortal” ile kapanış yapan Evanescence, dinleyicilerden yoğun alkış aldı. l AA Ayın Kitabı: BBieryBaozşGluükzel PloBrlleptemeKıokAsozüpddlBüKYmraağauietşırııeloazrtuü:nlyTb,releuıabkauylşfn“neldarKaEl,saatiıkl‘eacKdyşoonuBNükiıTçt’btrneralağ,dalkkeüraaııaukdkrtkTuavn”ıaylblMl,rlSltillaaeaüyaksauıpaaıükNb’e”zırurrelznşrmyinrHaaıadkrAitıt,,uodeyGanvvtniiaiaakpYgrnlyaacırbeiıaü,ddliayeeasrnzbuttaırTmzıiaonTyıiaşliruamlneeYuçİaıdüaArıbkilzşydnla.rıtunuırrsıkgkuoaonBaezkAMnedoıKöarn‘al,kniiiuyBoç.udlrynrfeerİacrtaeyojneÜenvelBmtıiiraı“odncr.eyic,ondarovBnrtraaeaiüPTğeakaegşD:eDlzlAüTnElmyk,geliAuydTufbuerırNGAröoazY,hkeCabakirr.ç’lzüdkCaanhmle”’dykFvv,zauyneaGlaaevoe’eeUleellıl’ğeedzyinrenlüıçtlağanRi,iğhşltlnz,okBıKnyaurpiauuecAÜ“mküylaiıruoiansrlAleralğprtriByüaııiınrn ‘Unlimited’ sergisi açıldı Sanatçı Şeli Abut Benhabib’in 16. İstanbul Bienali Paralel Etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Unlimited” sergisinin açılışı 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’nde yapıldı. Yoğun ilgi gösterilen açılış kokteylinde konuşan 500. Yıl Vakfı Başkanı Silvyo Ovadya, “Bugün İstanbul için çok önemli bir gün, birçok sanat etkinliği var. Bu seneki bienalin konusu ‘Yedinci Kıta’. Biz de ‘Unlimited’ sergisini müzemizde yapmış olmaktan çok mutluyuz” dedi. Şeli Abut Benhabib’in sergisi, 10 Kasım’a kadar 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesi’nde ziyaretçilere açık olacak. l Kültür Servisi Ayna’dan nostaljik tekli AdconadvBpbzaeğrıniıenaımen,kildonanrrmçvabahlisnlaGyievniayaadszcnşnüearlsfe,aaaatoaelptogadeGkrersrtgarsrke.ereıtuyğrKuiıcülkgnnunübınaemöcgbızyu“Kdynon’SYuannüiadüdsaoynuKanideelKıruuljkmuttaiir3TantaüğElmnüaal0uznerrakjlskmbee”rDnyuStpselslüdşıeaarıleeli’zauayınanrğnö.rtecritlvvfdGnykaAauloKaeiüicrırüyl.srsraıraaked’ml.MıiinyerflöŞyetısıaarlnnianaeöynaxddSrvrenü,zreadaaekerizKnvfda’nnı’vıeaydeneşgiyayynEednaaemaaanrçnrialhytdpaekünS.vhıaüınınzleŞeanyiua Altı oyun birden 2. Uluslararası Maltepe Tiyatro Festivali’nde önceki gün “Çerveçe 2”, “Benerci Kendini Niçin Öldürdü?”, “Öpücük”, “Keloğlan Mutluluk Ormanında”, “Nina’nın Rüyası” ve “Gölgesinde Çınarın” isimli oyunlar sahnelendi. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle