28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 133 AĞUSTOS 2019 CUMARTESİ ABD’de yaşayan Türklerin kurduğu müzik grubu Barakka, Türkiye’de tanınmayı amaçlıyor ‘Daha sık geleceğiz’ Grup, son olarak “Alevler İçindeyim” isimli şarkıları nı yayımladı. Yeni albüm leri ise sonbaharda dinleyi ciyle buluşacak. Yüksek lisansını yapmak üzere ABD’ye giden Barış Kaya’nın Philadelphia’ya taşınmasıyla ku rulan bir grup Barakka... Kaya’yla aynı restoranda farklı günlerde müzik ya pan udi Roger Mgrdichian ve perküs yoncu Joe Tayoun, bir süre sonra bir likte çalmaya başlıyorlar. Daha sonra Joe’nun kar deşi Billy Tayoun klavye ci olarak gruba katılıyor. ORHUN ATMIŞ Barakka, “Ağıt” isimli şarkılarının ilk demosunu efsane grup Megadeth’in es ki davulcusu, 2016 yılında hayatını kaybeden Nick Menza ile kaydetmiş. Güncel olarak ise kadrosunda davulda Poyraz Aldemir ve bas gitarda Jason Mintz yer alıyor. New York’ta çaldıkla rında ise bas gitara Onur Gül geçiyor. Barış Kaya, “Burada yaşadığımız için ABD’deyiz ama grupça Türkiye’ye geldik. Yeniden geleceğiz ve bu gelişleri miz sıklaşacak” diyor. Peki, Barakka bugüne kadar ne ler yaptı? İlk albümleri “Uzaklardan”ı 2012 yılında yayımlayan grup, ilk kez Philadelphia Türk Festivali’nde sah neye çıktı. Daha sonra ise çeşitli festi vallerde yer almaya devam etti. Barak ka, bir Amerikalı Blues grubu ile Türk ön grup daha alarak Philadelphia’da ilk Turkish American Rock Fest’i düzenledi. Grup, bundan yaklaşık bir ay sonra Philadelphia 76’ers NBA maçı öncesi Wells Fargo salonunda bir konser ver di. Yeni albüm çalışmalarını sürdürür lerken, “Alevler İçindeyim” teklisini yayımladılar. Barakka’nın “Yollar Bek Grup, aynı restoranda farklı günlerde müzik yapan isimlerin bir araya gelmesiyle kuruldu. ler” isimli, Doğu ve Batı enstrümanları ile her iki müziği sentezledikleri folk rock albümleri sonbaharda dinleyicileriyle buluşacak. Grupla müziğini ve Türkiye’yle olan uzun mesafeli ilişkilerini konuştuk. n ABD’deki tanınırlığınız Türkiye’ye oranla daha mı fazla? B.K: Tabii, ABD’de aralıksız 10 yıldır çalıyoruz. Birçok şehirde ve festivalde çaldık. Philadelphia 76’ers ile Hidayet Türkoğlu’nun takımı Orlando Magic maç yapacaklardı, bizden maç öncesi bir program yapmamızı istediler. Seve seve yaptık, güzel bir akşam oldu bizim için. Daha sonra da İtalyan Market Festivali’nde çaldık, o da şehrin en büyük festivalidir. Türk seyircisi ile asıl tanışmamız, özellikle Yeni Türkü, Mirkelam, Mehmet Erdem, mor ve ötesi gibi Türkiye’den gelen sanatçı ve grupların açılış grubu olmamızla gerçekleşti. R.M: Eklemem gerekirse, yeni çıkar dığımız teklimiz “Alevler İçindeyim”, şu sıralar YouTube’da 70 binin üzerinde izlenmeye sahip. Tabii, bu çalışma Türkiye’de daha fazla tanınmamız, daha çok konser verebilmemiz için bize bir kapı açıyor. Bunun için çok mutlu olduğumu söylemeliyim. ‘Kenetlenmek gerekli’ n Uzaklardan bakınca Türkiye’deki sanat ortamını nasıl görüyorsunuz, takip edebiliyor musunuz? Özgürlükler konusunda nasıl gözüküyor Türkiye oradan? R.M: Türkiye’de yetişen son derece iyi müzisyenler ve sanatçılar var. Birçoğunu takip ediyoruz. Bazılarıyla ABD’de birlikte konser verme şansımız da oldu. Türkiye’de tanıştığım herkes yenilikçi ve ilerici insanlardı. Özellikle İstanbul, lafın gelişi değil, sanat ve kültürün farklı türlerinin birleştiği bir köprü. Kültür ve sanatın ortak bir dili vardır zaten. Ayrıca Türk mutfağı kültürünü de eklemek istiyorum. Çok geniş. Türk halkının da özgürlükleri ve hakları için yeri geldiğinde kavga etmesini gayet iyi anlıyorum. Aynı durum burada da başladı çünkü. ABD’de de kendinden olmayanı küçümseyen, onun yaşam alanını daraltan bir iktidar var ve o iktidarın yaptırımları yüzünden, iktidar sempatizanı olmayan herkes birbirine destek olmaya, kenetlenmeye başladı. Irkçı gruplar güçlenmeye başladılar ve bunun karşısında durabilmek için birlikte olmak, kenetlenmek gerekli. Şimdilerde müzik ve sanat bu tür birleşimler için en iyi kanal. B.K: Türkiye’de sanat özellikle müzik açısından söylüyorum bence gelişiyor. Yeni çıkan çok yetenekli bir sürü isim var. Yıllarını bu işe vermiş artık duayen olmuş isimler ve gruplar da var. Başta Moğollar, Bulutsuzluk Özlemi, Yeni Türkü. Duruşundan asla ödün vermemiş, sanatından fedakârlık yapmamış isimler onlar. Büyük saygı duyuyoruz. Bahsettiğim gruplardan ikisiyle çalma ve tanışma şansımız oldu. Özgürlükler konusunda artık çok daha umutluyum. Türkiye’de insanlar artık standart medya gruplarını takip etmiyorlar, YouTube kanallarında yapılan röportajlara bakın. İzlenme oranlarına bakın. İnternet ve sosyal medya kanalları geliştikçe, iktidarlar insanları ne kadar baskı altına almaya çalışırlarsa çalışsınlar, başarılı olamazlar. Neredeyse bütün dünyada geçerli bu. “Her şey çok güzel olacak” diyerek bir adam çıkageldi. İnsanlara sevgi diliyle seslendi, umut oldu. Sosyal medyayı da o sevgi diliyle, umutla kullandı. Başarılı oldu. Bu çok büyük bir başarıdır. İnanıyorum ki, bu bir başlangıç ve bunun devamı da gelecektir. The Ringo Jets Sziget yolcusu Enka’da tiyatro haftası The Ringo Jets grubu, dünyanın büyük müzik festivallerinden Sziget ve Øyafestivalen’de çalmak üzere bu hafta Norveç ve Macaristan’a gidiyor. Sziget Festivali’nin Europe Stage sahnesinde, 9 Ağustos’ta sahneye çıkacak The Ringo Jets, bir gün öncesinde de Norveç’teki festivalin özel davetlisi olarak konser verecek. l Kültür Servisi Güven’den ‘Sus’ Melis Güven’in yeni teklisi “Sus” Epic Istanbul etiketiyle yayımlandı. Mayıs ayında yayımladığı “Kum” şarkısıyla yazı karşılayan Melis, “Sus” ile bir kez daha yaz melodilerini tercih ediyor. Teklinin söz ve bestesi Melis Güven’e ait. l Kültür Servisi İzmir’de tiyatro Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat için Vakıf (TAKSAV) İzmir Şubesi’nce her yıl düzenlenen Uluslararası Tiyatro Festivali’nin 8’incisi, bu yıl 616 Aralık arasında yapılacak. Bu yılki teması “Birlikte yapabiliriz!” olan festivalde, oyunlar için son başvuru tarihi ise 16 Ağustos. l Kültür Servisi ENKA, 31. Yıl Açıkhava Buluşmaları’na iki tiyatro oyunu ile devam ediyor. ENKA Açık Hava Sahnesi, 6 Ağustos’ta “Madde 22”, 8 Ağustos’ta “Sanat Yemekte Yenir mi?” oyunlarına ev sahipliği yapacak. 2. Dünya Savaşı’nın ortasında kalmış Yossaryan’ın trajikomik öyküsünü anlatan “Madde 22” ile Semaver Kumpanya saat 21.15’te izleyenlerle buluşuyor. Amerikalı yazar Joseph Heller’in deneyimlerinden yola çıkarak yazdığı “Madde 22”, kara komedinin en önemli temsilcilerinden biri olarak görülüyor. Işıl Kasapoğlu’nun yönetmenliğini üstlendiği oyun, savaşın ortasında “savaşın bir parçası olmamak” için çabalayan bir askerin hem eğlenceli hem hüzünlü öyküsünü anlatıyor. ‘Madde 22’ Bir aile komedisi Semiha Berksoy Opera Vakfı’nın “Sanat Yemekte Yenir mi?” oyunu da 21.15’te sahnelenecek. Deniz Gökçer, Burçin Oraloğlu, Zeliha Berksoy ve Arda Meriçliler’in sahnelediği aile komedisi, üç tiyatro oyuncusunun medyadaki yarışma programları, diziler ve tiyatro üzerine başlayan tartışmalarını sahneye taşıyor. ‘Sanat Yemekte Yenir mi?’ T.C. KOCAELİ 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Davacı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili Av.Derya Kayiş tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan Kamulaştırma Bedel Tespiti ve Tescil davasında; Aşağıda yazılı kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın öncelikle 2942.Sayılı Yasanın (Değişik 4650) 8. maddesine göre pazarlıkla satın alma usulü denenmiş, ancak, anlaşma sağlanamadığından aynı yasanın 10. maddesi gereğince mahkememizde aşağıda dosya numarası yazılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açılmıştır. Dosya No:2019/527 Esas İl:Kocaeli, İlçesi: İzmit, Ky/Mh.: Durhasan Köyü. Parsel No: 1608 Maliklerin isim ve soyadları: 1 Ali Kayahan, 2 Ayhan Karahan, 3 Ayşe Günyeli, 4 Emine Çalışkan (mirasçıları) 5 Erkan Kayahan, 6 Fatma Ak, 7 Fatma Alparmak, 8 Fatma Şerif Akbaba, 9 Hediye Can, 10Kadir Kayahan, 11 Kadire Mozak, 12 Necmi Çalışkan, 13 Ömriye Demir, 14 Süleyman Ölmez 1 Tebligat ve ilân tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemini İdari Yargıda iptal veya Adli Yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceklerdir. 2 Husumet Karayolları Genel Müdürlüğüne yöneltilecektir. 3 Kamulaştırma işlemine karşı İdari Yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını veya yürütmenin durdurulması kararını aldıklarını belgelendiremedikleri taktirde kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. 4 Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli hak sahibi adına Vakıflar Bankası İzmit Merkez E – 5 Şubesine yatırılacaktır. 5 Konuya veya taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri ilân tarihinden itibaren mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri, keyfiyet 2942.Sayılı Yasanın (Değişik 4650) 10. maddesi uyarınca İLÂN OLUNUR. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1033149) T.C. KOCAELİ 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Davacı Karayolları Genel Müdürlüğüne vekili Av. Derya Kayiş tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan Kamulaştırma Bedel Tespiti ve Tescil davasında; Aşağıda yazılı kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın öncelikle 2942. Sayılı Yasanın (Değişik 4650) 8. maddesine göre pazarlıkla satın alma usulü denenmiş, ancak, anlaşma sağlanamadığından aynı yasanın 10. maddesi gereğince mahkememizde aşağıda dosya numarası yazılı kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davası açılmıştır. Dosya No: 2019/498 Esas İl:Kocaeli, İlçesi: İzmit, Ky/Mh.: Durhasan Köyü. Parsel No: 9464 (ESKİ 1720) Maliklerin isim ve soyadları: 1Aynur Selen, 2Ayşe Çelik, 3Ayten Akbaba, 4Hamide Şenyürek, 5Huriye Kurt, 6Hüseyin Neşe , 7Hüseyin Neşe, 8Hüsniye Çakır, 9İbrahim Yaşa, 10Mehmet Yaşa ,11 Muammer Yaşa , 12Mümtaz Neşe, 13Nurhan Erdeviren, 14Özay Neşe , 15Ögür Neşe, 16 Zuhal Kömürcüoğlu 1 Tebligat ve ilân tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemini İdari Yargıda iptal veya Adli Yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceklerdir. 2 Husumet Karayolları Genel Müdürlüğüne yöneltilecektir. 3 Kamulaştırma işlemine karşı İdari Yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını veya yürütmenin durdurulması kararını aldıklarını belgelendiremedikleri taktirde kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. 4 Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli hak sahibi adına Vakıflar Bankası İzmit Merkez E – 5 Şubesine yatırılacaktır. 5 Konuya veya taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delilleri ilân tarihinden itibaren mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri, keyfiyet 2942.Sayılı Yasanın (Değişik 4650) 10. maddesi uyarınca İLÂN OLUNUR. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1033155) Sanatın ve edebiyatın bugünü Geçen yüzyılın son yıllarında başlayan, aslında emperyalizm olan, küreselleşme ve yeni dünya düzeni denilen bir yapılanmanın ülkeleri egemenliğine almasıyla değişen koşullardan ülkemiz de payını alıyor. Bu payın içinde kültür, sanat ve edebiyat da var elbette. Küreselleşmenin yaşama biçimi olarak dayattığı tüketim politikası, doğallıkla kültür ve sanat alanını da yaralıyor. Çünkü çağdaş emperyalizm mal, sermaye, teknoloji ihracından çok kültür ihracı yapılmasını öneren ve bunu gerçekleştiren politikalar izlemektedir. Emperyalist kültür dayatması Bu politikaların yaşamın ekonomik, toplumsal, siyasal, kültürel alanlarındaki sonuçları bir yana, kültüre, sanata, edebiyata getirdiklerini ve onun vazgeçilmezi olan muhalifliğini nasıl etkiliyor? Küreselleşmeyle gelen ve yaratılan yeni emperyalist kültür, bilinçlere, duyarlılıklara saldırırken sanatı sanat olmaktan çıkarıyor. Düzen, sanatın ve sanatçının temel işlevinden uzaklaşması doğrultusundaki politikalarında mevziler kazanıyor. Dayatılan kültürün sanattaki ideolojisi postmodernizmin egemen kılınmasıyla sanat insanlardan uzaklaştırılıyor. İnsansız ve yaşamsız bir sanat için iletişim araçlarının gücü seferber ediliyor. Ruhsuz bedenlerin ve bedensiz ruhların gezindiği bir arenaya dönüştürülen sanattan insan ve yaşam gibi anlam da kovuluyor. Tüketim çılgınlığı ve edebiyat Örneğin edebiyat, tüketim çılgınlığının nesnesi haline getirilerek metalaştırılıyor. Mistisizm, boşinanlar, hastalıklı cinsellikler, pompalanan bir edebiyat egemen kılınıyor. Okur buna koşullandırılırken, edebiyatçıların da bu doğrultuda yazmaları için temeller oluşturuluyor. Edebiyat da magazinleştiriliyor. Edebiyatın muhalifliği kenara itilirken insanilikten, toplumsallıktan uzaklaşmış bir edebiyat alanının oluşmasına, bu gidişe karşı durmaya çalışan edebiyatçılar yok sayılmaya, yok edilmeye çalışılıyor. Düşüncenin ve edebiyatın temeli olan dilimizin eğitim politikalarıyla dilin yozlaştırılması, yabancı dillerin boyunduruğuna sokulması için her şey yapılıyor. Yetiştirilen ırkçıdinci bağnazlıkla doldurulan kuşakların Osmanlıca hayranlığı da dilimizi ve edebiyatımızı zayıflatıyor. Edebiyat modaya dönüştürülürken yapıtlar süreklilik özelliğinden arındırılarak belli bir dönem için kullanılıyor. Bellekler silinip görkemli edebiyat geleneğimiz unutturulmaya çalışılıyor, düzenle uyumlu edebiyatçılara yer açılması için tüketim çılgınlığı ile kültürsüz bir kültür pompalanıyor. Edebiyat ‘çerez’e dönüştürülürken Zamanın süzgecinden geçmesi özelliği yok sayılarak edebiyat yapıtı olup olmadığı belli olmayan yazıların topluma sunulması yoluyla her şey gibi edebiyat da bugün üretilip bugün tüketilen bir “çerez”e dönüştürülüyor. İstenilen nitelikteki bir edebiyat kitlelere sunulurken yaratılan psikolojik ortamla bu tezgâha girmeyenlerin aşağılanması sağlanarak insanlar etki altına alınıyor. Okur aldatılıyor, yönlendiriliyor, edebiyattan uzaklaştırılıyor. Ne yazık ki kimi edebiyatçılar bu uygulamalara karşı durmuyor, yaptıkları işin erdemini bir yana bırakarak egemen kılınan modaya uygun yapıtlar yazıyor. Edebiyatçılara, edebiyata düşen görev, geleneğine, yaşama, insana sahip çıkmaktır. HHH Emperyalist doymazlığın Kaz Dağları’na çöken karabasanına karşı başlayan direnişin coşkusuyla, konuk aydınlarla, toplantılarla, imza günleriyle dolu dolu süren Ören’deki 1. Burhaniye Kitap Fuarı’nda yarın akşam (4 Ağustos Pazar, saat 21.00) Şükrü Erbaş’la birlikte Hangi Edebiyat? konusunu konuşacağız. Körfez’deki kitapseverler, haydi kitap fuarına... KKTC’li piyanistten Bodrum’da konser Bodrum’da devam eden 16. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, Kıbrıslı Türk piyanist Eser Öktem’i Dibeklihan Kültür ve Sanat Köyü’nde misafir etti. Bodrumlu klasik müzikseverlerle ilk defa buluşan genç piyanist Öktem, konserde Bach, Chopin, Debussy ve Liszt gibi tanınmış bestecilerin eserlerini yorumladı. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle