28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: CAFER KURT 523 AĞUSTOS 2019 CUMA Valilik hazırlık yapmışGörevden alınan Belediye Başkanı Mızraklı için seçimden bir gün sonra rapor yazılmış MAHMUT ORAL Diyarbakır, Van ve Mardin’de HDP’li belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasına yönelik hazırlıkların 31 Mart seçimlerinden bir gün sonra 1 Nisan’da başladığı ortaya çıktı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 19 Ağustos tarihli kararıyla, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Başkanı Bedia Özgökçe Ertan görevden alındı. Bölgede bir anda tansiyonu artıran gelişme ile ilgili olarak AKP sözcüleri, kararın siyasi değil, hukuki olduğunu savundu. Ancak Diyarbakır Valiliği’nin İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’ne gönderdiği bir yazı, kayyım atanması hazırlığının 31 Mart seçimlerinin sonuçlarının ne resmi ne de gayri res Diyarbakır Valiliği’nin 1 Nisan ve 7 Ağustos tarihli iki ayrı yazısında Mızraklı’nın yerine kayyım atanması talep edildi. Yazı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından onaylandı. mi olarak belli olmadığı, dolayısıyla Mızraklı’nın henüz başkan olmadığı 1 Nisan günü başladığını ortaya koydu. İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürü Ali Çelik tarafından Diyarbakır Valiliği’nin 1 Nisan ve 7 Ağustos tarihli 2 ayrı yazısına atıfta bulunulan yazıda, Mızraklı hakkındaki soruşturma ve kovuşturmalara yer verildi. Ayrıca Mızraklı yönetiminin, kayyım döneminde belediyeyle iş yapan müteahhitleri tehdit ettiği ve haraç aldığı öne sürüldü. Mızraklı’nın yerine kayyım atanması talep edilen yazının, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya gönderildiği ve Soylu tarafından “olur” denilerek, onaylandığı ve imzalandığı belirlendi. Yazıya tepki gösteren Diyar bakır Barosu eski başkanlarından Mehmet Emin Aktar,“Tam bir utanmazlık hali. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kayyım tayin edilme hazırlığı 31 Mart seçim sonuçları kesinleşmeden başlatılmış.Görevden uzaklaştırma kararı Diyarbakır Valiliği’nin 1 Nisan 2019 tarihli yazısına dayandırılmıştır. Pardon milli irade mi dediniz” dedi. ‘Tam utanmazlık’ Görevden alınan Dr. Mızraklı ise yazıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Zaten bize gönderilen tebligata baktığın zaman 1 Nisan günü gibi bir tarih görüyorsunuz. Yani İçişleri Bakanlığı yazısında bu hazırlığın 1 Nisan’da yapıldığını gösteriyordu. Diğer yandan zaten o dö nemde Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamalara baktığınız zaman açık bir şekilde tehdit vardı. İçişleri Bakanı’nın sözlerinde açık tehdit vardı. Seçmen iradesi her türlü siyasal irade anlamında her türlü durumun üzerinde olan bir mevzidir. O tarif edilmiş olan suçlamalar da siyaseten suçlamalardır. Hukukun nasıl geçmişte birtakım şeylere alet edildiğini çok net gördük. Orada terör örgütü kurma ve yönetme diyorlar. Selçuk Mızraklı elindeki neşterle sağlık taşımaya, iyilik taşımaya çalışırken, hangi silah, neşteriyle mi silahlı terör örgütü kurmuş adama sorarlar. Dolayısıyla bunlar hukuki değil, bunlar siyasal değerlendirmelerdir. Halk iradesine herkes saygılı olmak zorundadır. YSK gibi bir yüksek mahkeme, bizlerin seçime girme yeterliliğimizin olduğunu tescilledi. Dolayısıyla onun dışındaki her türden karar siyasaldır, hukuksal değildir.” l DİYARBAKIR Süreç şeffaf yürütülsünTürkiye Barolar Birliği, açıldığı söylenen soruşturmaların sonuçlandırılmasını istedi TBB, YSK’nin adaylıkları onanan başkanlar için kamuoyunu tatmin edici bilgilendirme istedi. TBB, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınmasına ilişkin, “Kamuoyu, seçilmelerinin üzerinden birkaç ay gibi kısa bir süre geçmiş olan ve YSK tarafından adaylıkları konusunda bir sakınca görülmeyen bu belediye başkanlarının hangi somut davranışlarının görevden uzaklaştırmayı gerektiren görev suçlarına vücut verdiği konusunda tatmin edici şekilde bilgilendirilmelidir. İlgililer hakkında açıldığı söylenen soruşturmaların sonuçlandırılması ve tüm sürecin en şeffaf şekilde yönetilmesi beklenmektedir” dedi. TBB, Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlarının görevlerinden alınarak yerlerine kayyım atanmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Olayın kamuoyunda haklı olarak tartışmaya sebebiyet verdiği ifade edilen açıklamada, “Zira seçim yoluyla göreve gelen yöneticilerin idari işlemle görevden uzaklaştırılmaları son derece istisnai durumlarda mümkündür. Ayrıca bu işlemler sağlam delillerle gerekçelendirilmelidir” denildi. Açıklamada, somut olayda dosyaların ayrıntılarının kamuoyuyla paylaşılmadığı ifade edilerek şu değerlendirme yapıldı: “Kamuoyu, seçilmelerinin üzerinden birkaç ay gibi kısa bir süre geçmiş olan ve YSK tarafından adaylıkları konusunda bir sakınca görülmeyen bu belediye başkanlarının hangi somut davranışlarının görevden uzaklaştırmayı gerektiren görev suçlarına vücut verdiği konusunda tatmin edici şekilde bilgilendirilmelidir. Görevden uzaklaştırma işlemi, geçici nitelikte bir tedbirdir. Bu sebeple, bir an önce ilgililer hakkında açıldığı söylenen soruşturmaların sonuçlandırılması ve tüm sürecin en şeffaf şekilde yönetilmesi beklenmektedir. Uzaklaştırma tedbirine ilişkin idari işlemler, idari yargı denetimine açıktır. Bu noktada TBB’nin ısrarla üzerinde durduğu husus, yargının güven vermesidir. Keyfilikten uzak davranmasıdır. Kararlarını tatmin edici gerekçelerle ortaya koymasıdır. Yargısal süreçlerin makul sürede sonuçlanmasıdır. İlke ve hedefler doğrultusunda çok önemli bir adım olarak gördüğümüz Yargı Reformu Strateji Belgesi bir an önce kanunlaşmalıdır. Kuvvetler ayrılığı ilkesi tartışmasız sağlanmalıdır. Böylece toplumu ilgilendiren her soruşturma, dava ve idari işlem yeni bir toplumsal kutuplaşma vesilesi olmaktan çıkacaktır. Süreç, TBB tarafından yakından takip edilmeye devam edilecektir.” l ANKARA/Cumhuriyet ABD: Endişe verici ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Morgan Ortagus, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasını “endişe verici” olarak niteledi. Ortagus, dünkü basın brifinginde Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınarak kayyım atanmasına ilişkin soruya, “Seçilmiş yetkililerin görevden alınması ve yerine seçilmemişlerin getirilmesi her zaman endişe vericidir. Türkiye’nin demokrasiye bağlılık çerçevesinde bu meseleyi çözmesini umut ediyoruz. Türkiye’nin Kürt azınlıkla olan ilişkilerinde her zaman hoşgörülü bir yaklaşımı teşvik ediyoruz” yanıtını verdi. l Dış Haberler Avukatlar gözaltına alındı İzmir’de Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasına karşı basın açıklaması yapmak isteyen avukatlara polis izin vermedi. Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin çağrısı ile Bayraklı Adliyesi’nde toplanan avukatlara polis müdahale etti. Müdahalede 26 avukat gözaltına alındı. Gözaltına alınan avukatlar sağlık kontrolünden geçirildi. Avukatlar, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra serbest bırakıldı. l İZMİR/Cumhuriyet ‘özgür kürsü’ kuruldu İzmir Valiliği’nin kentte toplantı ve gösteri yürüyüşünü yasaklaması üzerine İzmir Barosu, Özgür Kürsü’yü kurdu. İzmir Barosu’nun binası önüne konan Özgür Kürsü ile yurttaşların şiddet ve nefret içermeyen fikirlerini özgürce ifade edebilmesi amaçlandı. İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, “Biz antidemokratik uygulamaları hiçbir zaman kabul etmedik. Görevden alınan belediye başkanları ile dayanışma içindeyiz” diye konuştu. Diyarbakır’da bazı göstericilerin bir dolmuşu yakması tepki çekti HDP göstericileri uyardı MAHMUT ORAL HDP’li belediye eşbaşkanlarının yerine kayyım atanmasına yönelik tepkilerin dozu artıyor. Diyarbakır’da bir minibüsün içindeki yolcular indirildikten sonra yakılması tepki çekti. HDP Dış İlişkiler Sözcüsü ve Bingöl Milletvekili Hişyar Özsoy, “Haklıyken haksız konuma düşmeyelim, biz bu değiliz” diyerek sağduyu çağrısı yaptı. HDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan’ın görevden alınarak kayyım atanmasına ilişkin protestolar dün de sürdü. Diyarbakır’da dün bir grup büyükşehir belediyesi binasına gitmek istedi. Polisin izin vermemesi üzerine grup, bir süre oturma eylemi yaptı. Mızraklı ile HDP Dış İlişkiler Komisyonu Sözcüsü ve Bingöl milletvekili Hişyar Özsoy, Necdet İpekyüz, Saliha Aydeniz, Meral Danış Beştaş, İmam Taşçıer ve Türkiye İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Barış Atay ile bir grup partilinin de olduğu diğer topluluk ise Ofis semtinde toplandı. Burada konuşan Hişyar Özsoy, “Kayapınar ilçesinde bir dolmuş yakıldı. Biz bu değiliz. Bunu kabul etmiyoruz. Halkın malına zarar vermek bizim siyasetimiz değil. Bunun bizimle uzaktan yakından alakası yoktur. Haklıyken haksız duruma düşmeyelim” dedi. TİP milletvekili Barış Atay ise HDP ile sağladıkları ittifakı her alanda sürdüreceklerini belirterek “İttifakımızı hem sokakta hem Meclis’te yan yana durarak göstereceğiz” dedi. l DİYARBAKIR Temelli: Darbe fotoğrafı HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve beraberindeki heyet, dün engellemeler nedeniyle saatler sonra Van’a ulaştı. Temelli, yaptığı açıklamada kendilerine yönelik engellemelerin “darbe fotoğrafı” olduğunu söyledi. “Kendi kentinde sokaklar halkımıza yasaklanmış durumda. Bu darbedir” diyen Temelli, “Halkımızla buluşmamız yasaklanıyor. Bu korkudur, tükenmişliktir. İktidarın tükendiğinin fotoğrafıdır” dedi. AKP MHP blokunun, 31 Mart yenilgisinin rövanşını almak peşinde olduğunu kaydeden Temelli, “31 Mart’ta ve 23 Haziran’da kayyımları süpürüp attık. Bunu içine sindiremeyenler şimdi Amed’e, Van’a, Mardin’e kayyım atadılar. Katlanamadıkları bu: Kürt halkının iradesi, Kürt halkının Türklerle birlikte, bu topraklarda yaşayan tüm kadim halklarla birlikte ortaya koymuş oldukları bir arada yaşama iradesi. Buna katlanamıyorlar. Buna katlanamadıkça Türkiye’yi dipsiz bir kuyuya sürüklüyorlar. Bu darbe bataklığının içinde debelendikçe yok olmaya devam ediyorlar.12 Eylül darbesinin hukukunu hâlâ dayatmaya devam ediyorlar. 28 Şubat’ın mirasına sahip çıkıyorlar. Darbe mirasına sahip çıkanlar darbecidir. Kendi hırsızlıklarını, yolsuzluklarını kamufle etmek için halka yalan söylüyorlar” diye konuştu. Neyimiz var? Neyimiz yok? Mahkemeler kuruluyor. İddianameler hazırlanıyor. Duruşmalar Ama dinle devlet işleri devamlı birbirine dolanıyor. HHH görülüyor. Düzenli şekilde seçime gi Savunmalar yapılıyor. diyoruz. Ama kararlar, hukukun Seçmen listeleri asılıyor. formüllerine göre değil, ik Sandıklar kuruluyor. Kurullar tidar hassasiyetlerine göre toplanıyor. veriliyor. Adalet, kendisini Oylar gerekirse tekrar tek baltalayan işleyişe nicedir dur rar sayılıyor. diyemiyor. Evet, sorsanız ülkede Barolar ortak bir ses çıkar herkesin seçme ve seçilme makta zorlanıyor. hakkı var. Paradoksal bir çıkmazın Ama iktidarın canını sıkan içinde, hangi hırslara kurban seçilmiş, anında kayyıma kur gittikleri aşikâr, sayısız insan ban ediliyor. yıllardır mahkemelerde sürü HHH nüyor. Sözde demokrasi hâlâ ge Evet, sorsanız hâlâ bir hu çerli. kukumuz var... Halkın temsil edildiği var Ama adalet için işlemiyor. sayılan bir Meclis yerinde HHH duruyor. Sözlüklerde Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı halkoyla karşılığında, “Ulusun, ege masıyla seçiliyor. menliğini kendi elinde tuttuğu Ülke yine halkoylamasıyla ve bunu belirli süreler için geçerli kılınan bir anayasaya seçtiği milletvekilleri aracılı göre yönetiliyor. ğıyla kullandığı devlet biçimi” Evet, sorsanız o anayasaya yazıyor. göre hâlâ cumhurbaşkanı Oysa ne sistem “ulus ege göreve başlarken tarafsızlık men”... yemini ediyor; Ne de milleti temsil eden Ama şu anki, parti baş vekiller Meclis’te etken. kanlığını hem alenen hem de Sistemi ele geçiren egemen resmen göğsünü gere gere her gün esip gürlüyor, milleti sürdürüyor. temsil eden vekiller kodesler HHH de çürüyor. Böyle, kimin neyi ne için Evet, sorsanız hâlâ bir kullandığı şüpheli... Cumhuriyetimiz var... Neyin neye hizmet ettiği Ama ülke diktatörlükle yö şaibeli bir ülkede; netiliyor. Devletin kurumlarına ait HHH yangın söndürme uçağı mev Eğitim sistemi, dini hassa cut olduğu halde, bu uçak siyetlere göre biçimlendirili ların yangın söndürmekte yor. kullanılmamasında şaşılacak Sağlık sistemi bile tarikat hiçbir şey yok. lardan soruluyor. Onca orman yanmışken Hocalar, şeyhler Meclis’te ve muhtemelen daha niceleri cirit atıyor. böyle göz göre göre yana Toplantılar dualarla açılıyor. cakken, bu ülkenin yangın İnanca vurgu yapmayan söndürme uçağı var mı yok aday hiçbir seçimde başarılı mu, tartışmak anlamsız. olamaz sanılıyor. Meseleye bir bütün olarak Evet, sorsanız anayasada bakılsa... hâlâ laik bir ülke olduğumuz Neyimiz var, neyimiz yok yazılı... şıp diye anlaşılacak. ‘Atatürk’ün şartlı bağışına aykırı işlem yapılamaz’ AOÇ için emsal karar Ankara 4. İdare Mahkemesi, 5 Eylül’de müzayede ile satışa çıkarılacak Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi için, “yürütmeyi durdurma” kararı verdi. Sözcü’nün haberine göre, kararın gerekçesinde, “AOÇ arazilerinde ticaret ve konuta izin verilemez. Atatürk’ün şartlı bağışına aykırı işlem yapılamaz” denildi. TMMOB Şehir Plancıları Odası, AOÇ arazilerinin TOKİ tarafından satışa çıkarılması kararını yargıya taşımıştı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Bu arazi için ‘AOÇ arazisi değil’ diyen TOKİ kamuoyundan özür dilemeli. ABD Büyükelçiliği’nin AOÇ ara zisindeki inşaatının hukuksuz olduğu ortaya çıktı” dedi. Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Sekreteri Ender İplikçi ise “İnşaatın yapıldığı alanda ihaleye girenler büyük kayıplar yaşayabilir” dedi. 1983’te çıkarılan yasa ile AOÇ arazilerinin bir bölümü tıp fakültesi yapılması için Gazi Üniversitesi’ne verilmiş ancak daha sonra TOKİ’ye devredilmişti. Arazilerin 37 bin metrekaresi TOKİ tarafından 88 milyon dolar bedelle ABD’ye satılmıştı. Çukurambar’daki 37 bin metrekarelik arazi üzerine ABD’nin yeni büyükelçilik binası inşası devam ediyor. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Atatürk’e hakaret’ suçundan tüm nüshalara el konuldu ‘Put Adam’ kitabına soruşturma Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, içeriğinde Atatürk’e yönelik hakaret içeren ifadeler bulunduğu gerekçesiyle ‘Put Adam’ isimli kitabı piyasaya süren Küresel Kitap Yayınları yetkilileri hakkında “Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçundan soruşturma başlattı. Savcılığın talebi üzerine Anadolu 6. Sulh Ceza Hâkimliği, kitabın tüm nüshalarına el konulmasına, dağıtım ve satışının yasaklanmasına karar verdi. “Put Adam”ı Necip Fazıl Kısakürek’in, “Abdullah Abdurrahman” takma ismini kullanarak yazdığı iddia ediliyor. l Haber Merkezi ANMA “1923 Atatürk Devrimi”nin doğuş gününden başlayarak tanığı olan, lise birinci sınıf öğrencisiyken Büyük Millet Meclisi’nin oturumlarını izleyip yazarak katiplik görevi yapan, daha sonra hukuk fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. H. V. Velidedeoğlu olarak, “Devrim”in genç hukukçularını yetiştirme görevini üstlenen, “Hukuk Dili”ni Türkçeleştiren, İşçi Sendikaları oluşturma ve grev hakkını tanıyan “Sosyal Devlet”i, “Erkler Ayrımı”nı içeren, “Hukuk Devleti”ni ilk kez yürürlüğe koyan, “1961 Anayasası”nı bütünüyle kaleme alan Cumhuriyet gazetesinin “50 yıllık yazarı” Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU’nu 24 Ağustos Cumartesi günü, saat 11.00’de, Üsküdar Karacaahmet’teki mezarı başında yakınları, gazetemizin ilgilileri ile yapacağımız doğum gününü anma toplantısına sevenlerini de bekliyoruz. Not: Mezarlığa giriş, mezarlık müdürlüğünün geçici olarak bulunduğu ikinci küçük kapıdandır. (no:2192, Ada:5)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle