21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 23 AĞUSTOS 2019 CUMA EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ HABER/YORUM ‘1923 Atatürk Devrimi’ne adanmış bir yaşam!aşlığa, “ ‘Hukuk’a Adanmış Bir Yaşam’ vur gulamasını da eklemek gerekir!” diye dü Bşünüyorum, gazetemiz Cumhuriyet’in “elli yıllık” yazarı Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’ndan söz edecek bir yazı için... Yarın, H. V. Velidedeoğlu’nun doğum günü, Karacaahmet’teki mezarı başında, kendisine seslenip anacağız. Bir “bilim insanı” olarak, “hukuk”un, “hukuk düzeni”nin anlamını Velidedeoğlu da, İtalyan Hukukçu Piero Calamanderi gibi: “Hiç kimse, onu bulandırmadığı ve bozmadığı sürece ‘hukuk düzeni’, soluduğumuz hava gibi görünmez ve tutulamaz bir biçimde çevremizi kaplar: O, ancak yitirdiğimizi sandığımız zaman, değerini farkına vardığımız sağlık gibi, sezilmez bir şeydir!” diye dile getirir. Velidedeoğlu: “İnsanlar her zaman toplu yaşamışlardır. ‘İnsan toplumsal yaratıktır!’ sözü tam bir gerçeği açıklar. Toplu yaşam bir düzen ister. Birlikte yaşayan hayvanlarda bu düzeni ‘doğa’ sağlamıştır. Ancak bu, değişmeyen, gelişmeyen bir düzendir. Karıncaların, arıların yaşayış düzeni, son biçimlerini aldıkları anda ne ise bugün de odur. Oysa, ‘değişim’ başkuraldır insanı doğasal yaşamında” der Velidedeoğlu, noktalamadan önce de: “Hukuk, kimilerinin sandığı gibi soyut, değişmez yasa maddelerinden oluşmuş kuralların bütünü değildir!” diye de ekler. Ne var ki, laik çağdaş bir hukuk devleti olduğu anayasasında yazılı olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, bugün başındakiyse: “Allah’a şükür ben şeriatçıyım!” diyor... Bununla da kalmayıp, “Hukuk mu? Ben diyor!”, “Hukuk düzeni mi. Ben, ben diyor!”, “Demokrasi mi? Ben, ben, ben diyor!”... Hele, “Düşünce özürlüğü!” ya da “Basın özgürlüğü!” deyince... Türkçe yerine, acaba Arapça mı söylense? Evet, konumuza, Velidedeoğlu’na döneceğim ama, Erdoğan’ın, İstanbul Belediye Başkanı olur olmaz (1994) ertesi gün sabahı ilk yaptığı işin, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu’nun adını taşıyan caddenin tabelasını indirip işgalciler adına “tütün kaçakçılığı yapanı” cami yaptırdığı için affedip yeniden yücelterek, adını taşıyan levhayı, Kadıköy’e onca değerler kazandıranlar varken, yeniden asmasını bir kez daha anımsayalım, anımsatalım... Kuşkusuz Göztepelilere de... Ve değerli dostlar, Velidedeoğlu’nun, “cinseiyet eşitliği”, “kadınerkek eşitliği”ni, “sanatsal bağlamda” da irdeleyen ilginç bir vurgulamasına da kısaca değineyim. Ünlü Fransız Heykeltıraş Auguste Rodin’in (18401917), Paris’teki müzesini, İsviçre’deki öğrencilik yıllarında başlayan ziyaretleri sırasında, sanatçının, “Düşünen Adam” adlı heykeli, kendisini çok etkiler; daha sonraları da mesleksel nedenlerle Avrupa’ya her gelişinde, “Düşünen Adam”ı ziyaret eder Velidedeoğlu. Bilindiği gibi, heykelin özgür (orijinal) olanı müze binasında, bir kopyası da müzenin bahçesinde sergilenir; daha sonraları da, özgün olanı Rodin’in mezarına, kopyası da müze binasına konur. Velidedeoğlu, 1981’de, yine Rodin Müzesi’ni gezerken, her ziyaretinde olduğu gibi, “Bu büyük sanatçı neden bir ‘Düşünen Adam’ heykelini yaratmış da, niçin ‘Düşünen Kadın’ heykeli yapmamış” sorusunu sormaktan yine kendini alamaz. Velidedeoğlu, bu soruya yazılarında da ara ara yer verir, sorar: “1990” yılına gelindiğinde de, “Bugüne değin, ‘Düşünen Kadın’ adında bir heykelin yapılmamış olması iki nedene bağlanabilir” dedikten sonra da, “Böyle bir heykeli yaratacak heykeltıraşın henüz yetişmemiş olması”, öteki neden ise, “Bütün dünyada hâlâ erkek egemenliğinin sürmesi ve bütün simgelerin erkeklere göre ayarlanması” der. “İlhan Selçuk”, Mart 2003’te “Pencere”sinde hak vermişti hocası Velidedeoğlu’na. Kuşkusuz Velidedeoğlu’nun:  “n Demokratik ‘parlamenter yönetim’, n Bütün yargının (mahkemelerin) bağımsızlığı, n İdarenin yargısal denetimi, n İnsan hak ve özgürlerinin güvence altına alınması, n Sosyal devlet, yani kişinin ekonomik ve sosyal durumunun ve geleceğinin devletçe güvence altına alınması” istekleriyle birlikte... Değerli dostlar, yarın saat 11.00’de Karacaahmet Mezarlığı’nda buluşmak üzere. Not: Mezarlığa giriş, Müdürlüğün bulunduğu yan kapıdandır. (No: 2192, Ada: 5) 23 AĞUSTOS 2019 SAYI: 34288 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:40 04:40 04:57 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:14 13:12 16:57 06:14 13:12 16:57 06:25 13:19 17:03 Akşam 20:00 20:00 20:03 Yatsı 21:27 21:27 21:26 A BD’nin 6. Filo’sunun Akdeniz’de 20. yüzyıldaki güç gösterisinin geçmişteki benzerini, 1850’lerde sergileyen İngiliz donanmasının amirallerini, Halikarnassos’un ve Knidos’un görkemi büyülemişti. Ayrıca, “admiralty (amirallik)” haritalarına Batı ve Güneydoğu Anadolu kıyılarının tarihsel yörelerini de işaretlediklerini asla unutmayalım! “Mavi Yolculuk” yapanlara, teknelerde kullanılan 150 yıl öncesinin bu haritalarına göz atmalarını öneririz... HHH Son yazımızda Sir Charles Thomas Nevton’dan söz etmiştik. Bugün biraz daha yakından tanıyalım! 184657 yılları arasında, İstanbul’daki İngiliz Büyükelçisi Lord Stratford de Redcliffe döneminde, Londra British Müzesi’nin YunanRoma bölümü sorumlusu, arkeolog Sir Charles Thomas Nevton Midilli Adası’na “konsolos yardımcısı” olarak atandı! Dikkat! Bir “arkeolog”, neden bir “konsolos” olarak Ege’de bir adaya atanır ki? O dönemde Midilli’ye, İngiliz turistlerinin gelmediğini, Ege’de bugünkü gibi yoğun deniz ticaret trafiğinin olmadığını düşünürsek, insanın aklına ister istemez “Bir arkeologun, neden diplomat yapıldığı” sorusunu getiriyor! HHH Lord Stratford, Osmanlı’dan aldığı izinle, 12 parçalık Mozole kabartmasını British Müzesi’ne göndermekle kalmamış, Bodrum’da gönderdi. Bunlar ara sında Satrap Mavzolos ile “eşikız kardeşi” 2. Artemisia’nın heykelleri de bulunuyordu... Giydiği tuniğin, Yunan giysisi olmayıp Pers modasına uygunluğu, Zefirion... Halikarnassos... saçı, kırkılmış sakal ve bıyığının yanı sıra kalın Petrium... Bodrum... dudakları, yaygın yanak kemiği ile heykelin Satrap (Bedroom!) (3) Mavzolos olduğu kabul edilmiştir. depremle yıkılmış görkemli anıtsal gömütün daha da yağmalanması için Nevton’un “konsolos yardımcısı” atanmasının da mimarı olmuştu! Bu heykel ve mermer kabartmalar, dönemin dört ünlü yontucusu Leohhares, Bryakis, Skopas, Timotheos’un yapıtları idi. İşin ilginç yanı 1. Abdülmecit, bu kabartmaların gidişine izin vermekle yetinmemiş, “taşıma harcamalarını” da yüklenmişti! Sir Nevton, 1862’de Londra’da “A History of Discoveries at Hali HHH Satrap Mavzolos, İÖ 353’te ölünce yerine geçen “eşikız kardeşi” 2. Artemisia da, ölümüne değin iki yıl iktidarda kaldı. 2. Artemisia, “ağabeyieşi” zamanında başlanan “anıtsal gömüt” inşaatını sürdürdü. 36 sütunlu yapının ikinci katındaki 24 basamaklı piramidin tepesinde, dört atın çektiği arabada, “karıkoca/ ağabeykız kardeşin” heykelleri ile tüm yüksekliğin 55 metreye ulaştığı öngörülüyor. karnassos, Cnidus and Branchide (Bodrum, Knidos, Didim’de Keşifle rin Tarihi!)” adlı bir kitap yayımladı.  Kitap, kendisinin hangi kabart maları götürdüğünü, bu alan dışın da kentte başka nerelerde kazılar yaptığını, çeşitli planlar ve kalenin çizimleri ile önemli bir belge olarak önemli bilgiler veriyor... HHH Sir Nevton, bulduğu kabartmalar ile heykelleri yine British Müzesi’ne Yeni mozole tasarımı. “Arkeolog, müzeci, konsolos” Sir Nevton’un bulduğu heykeller arasında ayrıca yapının çatısındaki dört attan biri ve aslanlar da British Müzesi’nde sergileniyor. Bu arada, mozole dışındaki alanlardan çeşitli dönemlerden çıkarılıp British Müzesi’ne bazı mozaikleri de götürdü. Ardından “arkeologmüzecikonsolos” Sir Nevton, Ege Denizi’ndeki adalardan sek sek atlayarak 1857’de Batı Anadolu kıyılarını tarayıp Knidos’u da yağmalamaya başlamıştı. HHH 1970’lerde Danimarkalı arkeolog Prof. Dr. Kristian Jeppesen mozolenin kalıntıları arasındaki kazılarında, kurban edilmiş hayvan kemiklerini temelde bulmuştu... HHH 2017’de düzenlenen “Uluslararası Mausoleum Çalıştayı’nda” yayımlanan bildiri doğrultusunda, “Mozolenin yeniden canlandırılması” çalışmalarına başlanmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı da destekliyordu. Mozolenin aslına uygun olarak, eskisi gibi ancak “taştan” değil, “cam ve alüminyumdan canlandırılabileceği” düşünülmüştü! Fakat değişik tepkiler geldi. Bunlar arasında “Bodrum’un günümüzdeki görünümünü bozmasın, çakma olmasın!” gibilerden eleştiriler de vardı... Henüz bir gelişme yok! Not: Sürecek... ‘ONA VE İDEALLERİNE ŞİMDİ DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR’ Mumcu 77 yaşında 24Ocak 1993’te düzenlenen suikast sonucu katledilen gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, doğum gününde anıldı. 22 Ağustos 1942 tarihinde Kırşehir’de doğan usta gazeteci Mumcu yaşasaydı, 77 yaşına girmiş olacaktı. Sevenleri Mumcu’nun doğum gününü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla kutladı. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı, Mumcu’nun bir köşe yazısından alıntı yaparak, “İyi ki doğdun Uğur Mumcu... Resimleri ile Dinolar, Arbaş’lar; romanları, öyküleri ve yazıları ile Yaşar Kemal’ler, Aziz Nesin’ler, Rıfat Ilgaz’lar, Sabahattin Aliler; şiirleri ile Nâzım Hikmetler, Ceyhun Atuf’lar, Hasan Hüseyin’ler, Ahmet Arif’ler hep yaşayacaklar!.. Yasak üstüne yasak konsa da yaşayacaklar; adları okul kitaplarından çıkarılsa da yaşayacaklar; şiirlerinden, yapıtlarından devlet televizyonunda, radyosunda tek sözcük bile olsun söz edilmese bile yaşayacaklar!..” notunu düştü. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) Yayınları ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Varlığıyla ve eserleriyle vakfımıza ve yayınevimize ilham veren Uğur Mumcu, 77 yaşında. Şimdi onun gazetecilik ideallerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var ve biz o idealleri yaşatmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL/Cumhuriyet AKP eğitimi özele2003’te YÜZDE 2 OLAN ÖZEL OKUL ORANI, YÜZDE 25’E ÇIKTI mahkum etti AKP öncesinde yüzde 2 olan özel okul oranı, milyarlarca AYDOĞAN: MEB suç işliyor Eliralık teşvik ve devlet okul larının ‘niteliksiz’ olarak ta ğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “İkti örgün eğitim dışına çıkarılmakta, ya da meslek liseleri ve mesleki nımlanmasının ardından yüzde 25’e ulaştı. Eğitimdeki dinselleşme adımları ve müfredata ilişkin tartışmaların ardından ailelerin özel okullara yönelimi her yıl artıyor. Geçen yıl 1.4 mil dar ve özelde MEB açıkça kamusal eğitimi yok etmeye devam etmektedir. OECD ülkeleri ile kıyaslanamayacak bir oranda eğitimde özelleştirme süreci 24 Haziran seçimleri sonrası hızlandırılmıştır. Yoksul aile çocukları ya eğitim kurumlarında okumaya sınav sistemi değişiklikleri ile mecbur bırakılmakta, sermaye için ucuz iş gücü olarak görülmektedir. Hükümet ve özelde MEB açıkça suç işlemektedir” değerlendirmesini yaptı. yon öğrenci özel okul lara giderken, önü geçen 17 yıl içinde 8 kat artarak se sayısı 4+4+4 öncesine göre yüz müzdeki yıl bu sayının yüzde 8.2’ye ulaştı. MEB İdari Faali de 340; özel liseye giden öğrenci sa 1 milyon 500’ün üzeri yet Raporu’na göre, özel ilkokul ora yısı ise yüzde 400 arttı. Özel mesle ne çıkması bekleniyor. nı 2018’de yüzde 5.47 iken, 2019 ki ve teknik lise sayısı da 4+4+4 ön OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanlığı hedefi yüzde 6; özel ortaokul ora cesine göre yüzde 850, öğrenci sa (MEB) verilerine göre, nı yüzde 6.20 iken, 2019 hedefi yüz yısı ise yüzde 250 artış dikkat çekti. Türkiye’de 20182019 de 7 oldu. Eğitimde 4+4+4 düzen 2012’de 613 bin öğrenci özel okul eğitimöğretim döneminde 54 bin lemesi sonrasında özel okulönce larda eğitimine devam ederken, bu 732 resmi, 13 bin 679 özel okul öğ si eğitim kurumlarındaki öğrenci sa sayı 2015’te 1 milyon barajını aş retim faaliyetlerine katıldı. 2003’te yısı yüzde 53 artışla 236 bin 355’e, tı. 2015’te 1.1 milyon, 2016’da 1.2 özel okulların resmi okullara ora özel ilkokullarda öğrenci sayısı yüz milyon, 2017’de 1 milyon 350 bin, nı yüzde 2 iken, 2019’a gelindiğinde de 40 artışla 233 bin 740’a, özel or 2018’de de 1.4 milyon sınırı aşıl bu oran yüzde 25’e yükseldi. 2002 taokulda öğrenci sayısı yüzde 96 ar dı. 20192020 eğitim öğretim dö 2003 eğitim ve öğretim yılında özel tışla 321 bin 779’a ve özel liselerde neminde de özel okula devam eden okullarda kayıtlı öğrencilerin toplam okuyan öğrenci sayısı yüzde 305 ar öğrenci sayısının 1.5 milyonu aş öğrenci sayısına oranı yüzde 1 iken, tışla 559 bin 838’e yükseldi. Özel li ması bekleniyor. l ANKARA ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] MUSTAFA Özenç UNUTULMADI CEMİL CİĞERİM Samsun Devrimci 78’liler Derneği, 1981 yılında Adana Cezaevi’nde idam edilen Samsunlu Mustafa Özenç’i Adana’daki mezarı başında andı. Özenç’in idam edilişinin 38. yıldönümü nedeniyle Asri mezarlıkta düzenlenen anma etkinliğine Samsun Devrimci 78’liler Derneği’nin yanı sıra Devrimci 78’liler Federasyonu, Adana Halk evleri ve Adana ÖDP örgütü üyeleri katıldı. Mustafa Özenç’in mücadelesi ve anılarının anlatıldığı konuşmalar sonrasında duygusal anlar yaşandı. Tören sonrasında Özenç’in kardeşi Fatih Özenç, annesi ve babasının Samsun’daki mezarından götürdüğü toprağı kardeşinin mezarına serpti.  Doğa Koleji’nden ‘kriz’ açıklaması Son dönemde ekonomik sorunları ile gündeme gelen ve 124 kampüsü ile Türkiye’nin en büyük özel okul zinciri olan Doğa Koleji, öğretmenlerin maaşlarının ödenememesi ve okul yönetiminin bankalara devredileceği iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “Kurumumuz, ekonomide son dönemde yaşanan konjonktürel dalgalanmalardan kısmen etkilense de tüm birimlerimizle yeni eğitim öğretim dönemine hazır olduğumuzu belirtmek isteriz” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Aşılamada kullanılan bağ çubuklarının çapını ölçmeye yarayan alet. 2/ Kira... Asya ile Avrupa’yı 1 2 3 4 5 6 ROSE T TA A EV İ N ERAT PAS ARAKA L ME T A FOR İ DOL MAN İ KİL PİTİ ayıran dağ 7 ADON İ S T E sırası. 3/ Or 8 O J E İ D İ L taklar... Fas’ın plaka imi. 4/ 9 AN İ ANONA Tek sıra elmastan ya da inciden gerdanlık. 5/ İlkel benlik... Aske ri donanımın metal bölümlerini temizlemede kullanılan üstübeç, alkol ve sabun karışımı madde. 6/ Taraf... Filistin topraklarına eskiden verilen ad. 7/ Başıboş gezen hayvan sürüsü... Meksika’ya özgü mısır ekmeği. 8/ Eskiden harman ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi... Osmanlılar döneminde Roma kentine verilen ad. 9/ Büyük ve süslü balıkçı kayığı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Fisto” da denilen bir tür işleme. 2/ Küçük çocukları korkutmak için uydurulmuş yara tık... Sıkıntı basma, bunalma. 3/ Antalya’nın bir plaj bölgesi... Hititlerin Anadolu’da yerleş tikleri ilk kent olan ve günümüzde “Kültepe” olarak adlandırılan yer. 4/ Zeytine benzer meyvesi sakız gibi çiğnenen bir palmiye türü... Şamanizmin din adamlarına verilen ad. 5/ Başı korumak için kullanılan başlık... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 6/ Dört kişiden oluşan müzik topluluğu. 7/ Önü hendekli siper... Büyük zoka. 8/ Beyaz iş işlemekte kullanılan bir tür parlak pamuk ipliği. 9/ Bir nota... Toplumda ya da bireyde, ilke ve değerlerin çökmesi sonucunda oluşan dengesizlik durumu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle