28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: BAHADIR AKTAŞ Yapayzekâdan besteler 1323 AĞUSTOS 2019 CUMA Sanatçı Vahit Tuna’nın yapay zekânın olanaklarını kullanarak ürettiği işlerden oluşan enstalasyon sergisi ‘Mağara’ Versus Art Project’te sanatseverlerle buluşacak Versus Art Project sıra dışı bir çağdaş sanat sergisine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Gra sında zihninde sesler ve müzikler oluştuğu Ayşe’nin sesleri yan yana geldiklerinde, lekeler gibi soyut ve bilinçsiz duruyordu. Bu sesleri yine farklı algoritma fik tasarımcı ve sanatçı Vahit Tuna’nın 5’inci kişisel sergisi “Mağara”da, yapay zekânın opera olduğuna karar ver diği sesleri opera sanatçısı yorumluyor. İki bölümden ORHUN ATMIŞ oluşan enstalasyon 1928 Eylül günlerinde sanatse verleri ağırlayacak. Biz de Tuna’yla sergiyi ve yapay zekânın kat kısını konuştuk. İlk olarak serginin nasıl ortaya çık tığını sorduğumuz Tuna, 2017 yılının sonlarına doğru hayata geçirdiği ve “Rorschach Günlüğü” ismini verdiği bir proje yapmaya başladığını dile getirdi. Bu projenin ayrıntılarını da şöyle anlattı: “Bu günlüklerde iki say fanın ortalarına boya dökerek ortaya çıkan lekelerin altına o günün tarihini yazıyordum, o gü ne ait psikolojik bir test oluşuyor du. Bu günlüğe bakacak başkası için de farklı bir okuma oluşturuyordu. Da ha sonra bu lekeleri kendim nasıl üre tebilirim diye düşündüm. Yani med yum olarak bedenim ve zihnimin ay nen kâğıtların arasında sıkışan boyalar gibi üreteceği sonsuz, bilinçsiz imgeleri nasıl üretebilirdi. Ve böylece durmaksı zın, gittikçe öğrenilen, öğrendikçe fark edilen, fark ettikçe başkalaşan lekeler bütünü oluşmaya ve üretmeye başla dım. Tek kuralım vardı; sonunun ne ol duğunu bilmeden üretmek, bir akış ve bilinçsizlik halinde...” Bu üretimler ara nu söyleyen sa natçının aklın da “Acaba bu le keler topluluğu nun sesi ne olur du, ya da bun lardan ses veya Vahit Tuna müzik üretebilir miyim?” fikirler dolaşmaya başlamış: n Üretim aşamasında nasıl bir yol izlediniz? En önemli meselelerden biri sesin nasıl elde edileceği idi. Yeni bir zihin bu sürecin içerisine katılabilir miydi? Bu yeni zihin hem öğrenip hem de yo rumlayabilir miydi? Uzun zaman dır aklımın bir köşesinde yer tu tan yapay zekânın varlığı, son dönem gittikçe gelişen yazılım lar beni burada oluşacak bu ye ni zihnin, bu bir yapay zeka ne den olmasın sorusuna yöneltti. Sonra bunları bir yapay zekânın sese dönüş türebileceğinin ya da farklı bir yorum getireceğinin üzerine düşünmeye baş ladım. Lekelerden ses üretmek, onla rı tarayarak, belirli ses belirlemeleriyle yapmak gibi birçok soru ve sorunlar yı ğınıyla doluydu. Bense bunların dışın da bir üçüncü zihnin de dahil olmasını ve lekeleri yorumlamasını düşünmeye başladım. Böylece Ayşe Yakut Somer ile yollarımız kesişti. Ayşe lekelerden oluşan bazı “resim”lere sesler çıkardı üretti, bu sesleri kaydettik. Ve aslında Mağara’nın ilk sesleri uzaktan duyulmaya başlamış oldu. n Yanılmıyorsam başta çıktığınız yol haricinde yapay zekâ da ayrıca bir üretim olanağı sağlamış size. Bu nasıl oldu?  İngiltere’de yaşayan yazılımcı Muzaffer Peynirci’ye bu projeden bahsettim, heyecan duydu. Ve kendisiyle konuşmalarımız ardından, bir yazılım dili yarattı. Sonrasında yaratılan yapay zekâya önce yüzlerce saat opera dinlettik ve yapay zekâ operayı diğer tüm ses ve müziklerden ayırmaya başladı. lar ile dizilimlerini değiştirdik. Ve ortaya daha da soyut sonsuz olasılıkta ses dizilimleri elde edildi. Ve bu dizilimleri yapay zekâya dinlettik. Bize operaya en yakın sonuçları listeledi. Bunların içerisinden seçtiğim bir adet dizilimi bu sefer tekrar Ayşe öğrendi ve notalara döktü. Sonunda elimde, Ayşe’nin imgelerden ürettiği seslerin, operayı çok iyi bilen bir yapay zekânın ona sunulmuş karmaşık dizilimli sesler içerisinden, bize önerdiği operaya en yakın bir opera bestesi elde edilmiş oldu. n Yapay zekâ bir sesin opera olduğuna nasıl karar veriyor? Ya da nasıl bir opera eseri yaratabiliyor?  Artificial Neural Network (ANN) ile oluşturuldu. Tek başına bir program ya da karar verecek bir kod ile değil. Mesela Python, Librosa, Pydub gibi farklı kütüphaneler ve diller kullanıldı bu projede. Sinir ağları örüldü bir nevi. Yapay zekâ tek başına bir opera eseri yaratmadı, operaya en yakın ses dizilimlerine karar verdi bu projede. Bunu öğrenmesi de uzun bir süreç, günler, saatler süren. Kaydedilmiş yine binlerce saat operaları dinleyerek. nHangi eserleriniz sergide yer alacak? Sergide “İçerisi” ve “Dışarısı” isimli iki farklı yerleştirme olacak. “İçerisi” 15 dakikalık bir ses, ışık ve lekelerden oluşan bir enstalasyon. Dışarısı ise galerinin bir diğer salonunu kaplıyor, yine ses ve daha arkaik zihne sahip bir yerleştirme. 1. Mudanya Kitap Fuarı açıldı Her köşesinde ‘göç’ izi var MALTEPE BELEDİYESİ Çocuk korosu yeni seslerini arıyor 2016 yılında kurulan Maltepe Belediyesi Çoksesli Çocuk Korosu yeni seslerini arıyor. Bu kapsamda 814 yaş arası çocuklar, düzenlenecek yetenek sınavına göre koroya girmeye hak kazanacak. Seçmeler 8 Eylül’e kadar devam edecek ve yetenek sınavı, tek ve çift ses duyuş, melodi, ritim ve şarkı gibi 5 dalda yapılacak. Seçilmeye hak kazanan minik koristler, haftada 1 gün, 3 saat, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde, Sanatçılar Sanatseverler Kültür ve Dayanışma Derneği (SANSEV) hocalarından şef Emine Çolak eşliğinde çalışma yapacak. Bu çalışmadan da başarıyla geçen koristler, milli bayramlar, belediyenin düzenlediği etkinlikler ve yurtiçi ile yurtdışı festivallerde konser verecek. Maltepe Belediyesi Çoksesli Çocuk Korosu, son olarak katıldığı 2. Çanakkale Çocuk Koroları Şenliği’nde “Çocuk Şarkıları Yorumlamada Başarı”, “Koro Disiplini ve Görünümde Başarı” ile “Polifonik Sanat ve Korolar Derneği Özendirme” ödüllerine layık görülerek adından söz ettirmişti. l Kültür Servisi Halil Ergün’den yeni sinema filmi Ünlü oyuncu Halil Ergün, ye ni bir sinema fil minde rol alacak. Proje ve rol se çiminde çok ti tiz davranan ve her teklife olumlu bakmadığı bilinen usta oyuncu, yö Halil Ergün netmenliğini Ser dar Akar’ın yap tığı “The Hardest Thing” adlı film le kameraların karşısına geçiyor. Çekimleri Makedonya’da yapılan filmin senaristliğini ise Oliver Ro mevski üstleniyor. Oyuncu kadro sunda Halil Ergün’ün yanı sıra, Er dal Beşikçioğlu, Belçim Bilgin, Er tan Saban ve Bülent Şakrak gibi ünlü isimlerin yer aldığı “The Har dest Thing”, on kişinin kesişen ha yatını konu alıyor. l Kültür Servisi Mudanya’nın ilk kitap fuarı etkinliği, “Uluslararası Göç ve Mültecilik: Gelenler, Gidenler ve Kalanlar” temasıyla açılan fuar 1 Eylül’e kadar sürecek. Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz ile fuarı konuştuk. Bursa Mudanya Belediyesi’nin Yayıncılar Kooperatifi (YAYKOOP) işbirliğiyle düzenlediği Mudanya’nın ilk kitap fuarı etkinliği, “Uluslararası Göç ve Mültecilik: Gelenler, Gidenler ve Kalanlar” temasıyla bugün açıldı. 23 Ağustos 1 Eylül tarihleri arasında Mütareke Meydanı ve Girit Mahallesi’nde düzenlenecek fuar kapsamında, 65 yayınevi, 65 gazeteciyazar ile dış politikada deneyimli siyasetçiler, 9 gün boyunca 23 farklı söyleşi ve imza gününde kitapseverlerle buluşacak. 1. Mudanya Kitap Fuarı’na ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Mudanya Belediye Başkanı CHP’li Hayri Türkyılmaz, etkinlik kapsamında Mudanya’nın 8 köyünde eğitici, bilgilendirici ve eğlendirici atölye çalışmaları yapılacağını belirterek, “Mudanya’da ilk kez gerçekleşecek olan, açık hava kitap fuarının, kentimizin sosyal ve kültürel yaşamına ciddi katkılar sağlayacağına inanıyorum. YAYKOOP işbirliğiyle düzenlediğimiz fuarla, yalnızca Mudanya değil, Bursa’da yaşayan her bir hemşerimizle kitap dünyası arasında bir köprü kurmak ve yeni nesillere kitap sevgisini öğretmek istiyoruz” dedi. n 1. Mudanya Kitap Fuarı ile neyi hedefliyorsunuz? Mudanya adına kimlikli turizm çalışmalarımızı yürütürken, bir yandan da kentimizin eğitim ve kültür alanındaki algısını da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Eğitim, kül Hayri Türkyılmaz tür ve bilgi aydınlığa açılan en geniş penceredir.” Mudanya’da ilk kez gerçekleşecek olan, açık hava kitap fuarının, kentimizin sosyal ve kültürel yaşamına ciddi katkılar sağlayacağına inanıyorum. YAYKOOP işbirliğiyle düzenlediğimiz fuarla, yalnızca Mudanya değil, Bursa’da yaşayan her bir hemşe rimizle kitap dünyası arasında bir köprü kurmak ve yeni nesillere kitap sevgisini öğretmek istiyoruz. Etkinliğimizi, Mudanya’nın tamamına yaymak adına 8 köyümüzde de hemşerilerimizi eğitici, bilgilendirici, eğlendirici atölye çalışmalarıyla buluşturacağız. Fuarı yalnızca kent merkezinde değil, köylere de yaymış olacağız. Bundan sonraki yıllarda da kitap fuarımızı geleneksel bir hale getireceğiz. n Köylere de yayacağınız etkinliklerde neler yapılacak? Fuar kapsamında kadınlar ve çocuklar için eğitici, bilgilendirici, eğlendirici atölye çalışmaları yapılacak. n Uluslararası Göç ve Mültecilik: Gelenler, Gidenler ve Kalanlar te ması Mudanya’nın tarihi değerlerini yansıtmak için mi seçildi? Mudanya bir mübadele kenti. Her köşesinde göç izi vardır Mudanya’nın... İtalyan mühendis Piçiretu tarafından planlanmış Halit Paşa Mahallesi, namı diğer Girit Mahallesi de başlı başına bir anı demeti sunar ziyaretçilerine. Zor vedaların ardından büyük umutların yeşertildiği bu sokak, yaşayan bir tarih... Önceleri Eski Cami’nin kuzeyinde gayrimüslimler, güneyinde Türkler otururmuş. Mübadeleden sonra Rumlar Yunanistan’a gidince, Girit’ten gelen Türkler buraya yerleşmiş. Sonrasında Yunanistan’a göç etmişler ve onların yerlerine Girit’ten gelen Müslüman göçmenler yerleştirilmiş. Uluslararası Göç ve Mültecilik: “Gelenler, Gidenler ve Kalanlar” temasıyla düzenlediğimiz fuarın bu bölgede yapılması farklı bir anlam içeriyor. Mudanyamız tarihi boyunca çeşitli kültürlerin bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşadığı bir yer olurken, son yüzyıla baktığımızda ise dünya tarihine mührünü, barışı öngören 11 Ekim 1922 Mudanya Mütarekesi ile vurdu. Mudanyamızın Lozan’a giden yolda nasıl değerli bir mihenk taşı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bizler göreve geldiğimizde, Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyet geleneklerine bağlı yöneticiler olarak Ata’mızın “Yurtta barış, dünyada barış” sözünü kendimize rehber edindik. l İç Politika Kimler katılacak? YAYKOOP’un ilk etkinliği olan 1. Mudanya Kitap Fuarı’nın onur konuğu, Cumhuriyet gazetesi yazarı, toplumbilimci yazar Prof. Emre Kongar olacak. Oturumlara, konuşmacı olarak, Cüneyt Akman ve Murat Ağırel, Can Gürses, Merdan Yanardağ, Mine Söğüt ve Ayşen Şahin Aksakal, Çağdaş Bayraktar, Mehmet Ali Güller, Özlem Özdemir ve Barış Doster, Mustafa Sönmez ve Aslı Aydın, Ataol Behramoğlu ve Haluk Çetin, Esra Alkan, İbrahim Varlı ve Melda Onur, Nilüfer Benal, Yaprak Damla Yıldırım, Emel İrtem ve Belma Fırat, Abdullah Aysu, İs mail Saymaz, Akif Beki, Ahmet Kasım Han, Mustafa Balbay, Enver Aysever, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Timur Soykan, İhsan Eliaçık ve Levent Gültekin, Ali Lidar, Özlem Gürses, Cem Erciyes ve Murat Yetkin gibi gazeteci ve yazarların yanı sıra, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Yunus Emre, akademisyen Kerem Kılıçdaroğlu, CHP PM üyesi İlhan Cihaner, CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek gibi siyasetçiler katılacak. Mariana Pestana Tasarım Bienali, Pestana’ya emanet İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından 26 Eylül8 Kasım 2020 tarihleri arasında düzenlenecek 5. İstanbul Tasarım Bienali’nin küratörü Portekizli mimar ve küratör Mariana Pestana oldu. İstanbul Tasarım Bienali Danışma Kurulu, Mariana Pestana’nın 5. İstanbul Tasarım Bienali küratörü olarak davet edilmesi hakkında, “Mariana Pestana’nın özgün yaklaşımının bienal için çok faydalı olacağına eminiz, güncel meselelerle ilgili fikirlerini ve kurgusal geleceklere dair sorgulamalarını da çok ilgi çekici buluyoruz. Onun bu serginin akıl larda yer etmesi için canla başla çalışacağına inanıyor, İstanbul Tasarım Bienali’nin işbirliğine dayalı yaklaşımını birlikte geliştireceğimiz için büyük bir heyecan duyuyoruz,” dedi. 5. İstanbul Tasarım Bienali’nin Danışma Kurulu, 4. İstanbul Tasarım Bienali’nin küratörlüğünü üstlenen ve Karlsruhe Sanat ve Tasarım Üniversitesi’ne rektör seçilen Jan Boelen, İsveç ulusal mimarlık ve tasarım merkezi ArkDes’in küratörlerinden Carlos Mínguez Carrasco, SUPERPOOL’un kurucusu mimar Selva Gürdoğan, müze ve araştırma merkezi V&A East’in küratörü Catherine Ince ile küratör ve yazar Amelie Klein’dan oluşuyor. l Kültür Servisi Sima’nın çocuk kitapları Sima Özkan’ın çocuklara yönelik Masalımı Gören Oldu mu? adlı kitabı Fom; Soso’nun Kompost Kitabı ile Deniz’in Sıfır Atık Kitabı ise Redhouse kidz Yayınları arasında yer aldı. Genç bir yazar olan Özkan, kitaplarının adından da belli; ilkinde masalın nasıl bir tür olduğunu anlatırken, öykülemeye ilişkin bilgiler vererek çocuğu hayal dünyasından koparıp gerçekler dünyasında yaşatıyor. Öbür iki kitabında ise, eğitimin temel ilkesini en yalın dille yansıtan “ağaç yaşken eğilir” atasözü doğrultusunda, ilgiyi atıkların değerlendirilmesi konusunda yoğunlaştırarak, kompostun yapılış yollarını öğretiyor. Çocuk kitaplarının içerik, görünüm açısından büyük gelişme gösterdiği son yirmi yıl içinde, Sima Özkan’ın yazdıklarının, konu seçimi açısından ayrıcalığı var. Bu bağlamda çocuğa yönelik yalın bir dille doğayı kirden pastan kurtarmanın önemine de değiniyor. Genç kuşaklar Bu köşede daha önce de yazmıştım; sesinin tınısından, Türkçeyi kusursuz konuşmasından dolayı, kitaplarımı okuyan 17 yaşındaki bir gencin ileride iyi bir sunucu olabileceğini belirtmiştim. Genç, tok sesiyle sözümü keserek, ona sunuculuk yakıştırışıma tepki göstererek “Ben sunucu olmayacağım, beyin doktoru olacağım” demişti. Geleceğe umutla bakan o gencin bilinçli yanıtından etkilenmiş, kararından dolayı onu kutlamıştım. Anladım ki gençler artık öğütle değil, ortamın ona sağladığı olanakları değerlendirmeyi yeğliyor. Bu, onların özgür iradeleriyle düşünme bilincine bağlanmalı. Batı ülkelerinde, doğa kirlenmesine karşı çıkan eylemcilerin arasında ilkokul düzeyindeki çocukların da yer alması, bizde de o yaştakilerin Kaz Dağı konusunda duyarsız kalmayışları rastlantı sayılmamalı. Belli ki gençler de artık olayları bilinçle izliyor, toplumsal patlamaların, ekonomik dengesizliğin nelere mal olacağını biliyor. Atık Kitabı Gençlerin, içlerindeki gelişim ateşini yakarak sorumluluk yüklenmeleri toplumsal gelişimlerinde önemli bir aşamadır. Genç beyinler her çağda ataklıklarını göstermiş, her şeyi göze alacak denli cesur olmuştur. Onlara görev düştüğünde, cesaretleri güçlerinin kılavuzu olmuştur. Ancak Atatürk gibi bir deha, geleceğin aydınlığını atılımcı gençlikte görmüştür. Sima Özkan, Deniz’in Sıfır Atık Kitabı’nda kabak tadı veren çocuksu anlatımlara kapılmıyor, onlara kirlenmemiş bir dünya kurduruyor. Örneğin plastik yerine bez torbalar, kâğıt mendil yerine bezden olanını, piknikte plastik değil, porselen tabak, pet şişe yerine termos öneriyor. Görüldüğü gibi bu genç kadın, kaleminin ucunu sivriltip çocuklara bu bilinci aşılamayı düşünüyor. Kompost nasıl yapılır? Sima, Soso’nun Kompost Kitabı’nda öğretmen gibi davranarak çocukları çevresinde toplayıp uygulamaya geçiyor. “Doğanın kendiliğinden oluşturduğu dönüşümün en eğlenceli yoludur” diye kompostun tanımını yaparak onun nasıl gerçekleştirileceğine geçiyor: “Bir sandık ya da sepet bul, onu güneş alan bir yere koy. Organik atıkları bir kovada topla, üzerine toprak dök. Odunlardan oluşan kahverengi parçaları, yeşil yaprakları bu karışıma ekle. Biraz su dökerek kürek ya da tırmıkla onları birbirine karıştır. Karışımı bahçenin bir köşesine dök, bir iki hafta bekle.” Bir sabah uyanacak, ektiğin üç beş tohumun ya da diktiğin bir iki sap bitkinin nasıl büyüyüp geliştiğini, dalcıkların ucunda gözünü dünyaya açan çiçeklerin sana güldüğünü göreceksin. Kendi ellerinle diktiğin dalcıkların ucunda beyaz, kırmızı, mavi çiçeklerin üzerinde onlarca arının uçuştuğunu görünce sevinçten göklere uçmaz mısın! Altın Portakal’a başvurular başladı Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde 26 Ekim 1 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek olan 56. Antalya Altın Portakal Film Festivaline başvurular başladı. Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması bu yıl da dünya festivallerinin gözdesi yapımlarını bir araya getirirken, iki yıl önce belediye AKP’deyken kaldırılan Ulusal Yarışma da festivale geri dönüyor. Uzun, kısa ve belgesel film kategorilerinde yapılacak yarışma, 2019 Türkiye yapımı tüm filmlere açık olacak ve başvurular 16 Eylül’de sona erecek. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle