Katalog

HABER Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN İzmir 35/24 İstanbul 30/22 Antalya 36/26 Ankara 26/16 Mersin 33/27 Trabzon 27/23 Kars 30/12 Diyarbakır 36/18 Bursa 290/1 8 0 Adana 350/2 4 0 Artvin 260/1 9 0 Çanakkale 330/2 2 0 Balıkesir 310/1 9 0 Sivas 250/1 4 0 Erzurum 300/1 4 0 Eskişehir 270/1 8 0 Aydın 390/2 3 0 Gaziantep 340/2 1 0 Konya 280/1 7 0 Atina 320/2 3 0 Berlin 240/1 5 0 Girne 320/2 6 0 Londra 230/1 2 0 Moskova 280/1 8 0 Paris 240/1 2 0 Madrid 340/1 6 0 Amsterdam 220/1 2 0 Roma 290/1 9 0 New York 310/2 5 0 Tokyo 310/2 4 0 TARİHTE BUGÜN 1965: Sadun Boro, Kısmet adlı yelkenlisi ile 2 yıl 10 gün sürecek dünya turuna başladı. 1986: Üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar, İstanbul’da 103 yaşında vefat etti. Kamu Denetçiliği Kurumu’na ilginç başvurular: Bayrak yaslı dalgalanıyor Zenginin meyvesi fakire sorulur mu? ‘Yeni Akit’ cinayeti Damada 37.5 yıl Yeni Akit Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Kadir Demirel’i bıçaklayarak öldüren damadı Cemil Karanfil’in yargılandığı dava dün Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, sanık Cemil Karanfil’i “Kkasten adam öldürme” suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Sanık Karanfil’e iyi hal indirimi uygulayan mahkeme heyeti, cezayı 25 yıl hapis cezasına indirdi. “Eşi kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan Cemil Karanfil’i 15 yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, “iyi hal” indimi uyguladı ve cezayı 12 yıl 6 ay hapis cezasına düşürdü. Böylece toplamda 37 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. l DHA 17 Ağustos depremi 100 kişiden 3’ü dolap altında öldü 17Ağustos Marmara depreminin 20. yılı için düzenlenen bir konferansta konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener depremle ilgili bilgiler verdi. Özener, “257’si sadece Marmara’da olmak üzere, 450 sensör ile tüm Türkiye’yi takip ediyoruz” dedi. Bölgesel Deprem Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Dr. Doğan Kalafat ise eşyanın sabitlenmemesi nedeniyle de can kayıplarının yaşandığını vurgulayarak “Her 100 kişiden de 3 kişi dolap altında kalarak hayatını kaybetti” diye konuştu. l DHA Antalyalı bir yurttaş, valilik önündeki bayrağın “yas varmış” gibi yarıda durduğunu dile getirerek Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) başvurdu. Her yıl katlanarak artan başvurulara çözüm arayan KDK, 2019 yılı çalışmaları kapsamında kuruma yapılan ilginç başvurulara çözüm arandığını duyurdu. Temmuz ayında yapılan 2019 Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) genel yetenekgenel kültür testinde sorulan bir soru da KDK’ye başvuru olarak döndü. Şikâyetçi başvurusunda, sınavda yer alan, Amerikan armudu olarak bilinen avokado ile ilgili sorunun “vicdansız ve merhametsiz” olarak hazırlandığını iddia etti. Soruyu hazırlayanların yargılanması gerektiğini ifade eden şikâyetçi, sınavda belli bir zümrenin bileceği soruların sorulmasının ve zenginin yediği meyvenin fakire sorulmasının yanlış olduğunu savunarak, ülke genelinde anket yapılmasını, so Avokadonun tanesi 10 TL’den satılıyor. nuca bağlı olarak da sınavı hazırlayanların yargılanmasını talep etti. Antalyalı bir yurttaş, valilik önündeki bayrağın “yas varmış” gibi yarıda durduğunu dile getirerek KDK’ye başvurdu. Başvuruda, bayrak direği üzerindeki paratoner nedeniyle direğin ve bayrağın duruşunun yanlış olduğu, bunu daha önce ilgili mercilere ilettiğini, ancak sonuç alamadığını ifade etti. KDK’nin Antalya Valiliği ile yaptığı yazışmalar sonucunda bayrak direğinin üzerinde bulunan paratonerin yeniden yapıldığı ve artık bay Ataşehir’de can pazarı Zemin kata su doldu rağın gerektiği gibi dalgalandığı tespit edildi. Wikipedia sorusu Bir başka şikâyet de iki yıldır erişim yasağı uygulanan “Wikipedia” sitesi için oldu. Başvuruda yasağın nedeninin belli olmadığını ifade ederek KDK’den bu engelleme sebebinin hukuki olup olmadığının araştırılmasını ve erişim engelinin kaldırılmasını talep etti. KDK’nin de başvurusu üzerine inceleme yaptığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’yla (BTK) yapılan görüşme sonucu sitede kamu düzenini ve milli güvenliği bozmayı hedefleyen nitelikte içeriklerin yayımladığı belirtildi. BTK’nin site yönetimini uyarmasına rağmen içeriklerin kaldırılmaması sebebiyle de mahkeme kararıyla siteye erişimin engellendiği ve sitenin açılması için talep edilen konularda adım atılmasının beklendiği aktarıldı. l ANKARA /Cumhuriyet 26 gözaltı 20 milyon liralık vurgun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nca yürütülen soruşturma doğrultusunda, Ankara merkezli faaliyet gösteren “Doğu Batı Elele Birlik Teşkilatı” adlı derneğin yönetimindeki bazı kişilerin, devlet büyüklerinin isimlerini kullanarak “iş, ihale, tayin ve atama gibi konularda yardımcı olma” vaatleriyle 84 kişiyi mağdur ettikleri tespit edildi. Dolandırıcılık çetesinin, mağdurlardan 20 milyon lira dolandırdığı ifade edildi. Organize suç örgütüne yönelik teknik ve fiziki takibin ardından düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan şüpheli sayısı 26’ya yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında dernek yöneticileri de bulunuyor. l ANKARA/Cumhuriyet İstanbul’un Anadolu Yakası’ndaki ilçelerde dün kısa süreli yağış etkili oldu, Kartal’da evleri su bastı. Ataşehir’de ise yoğun yağış nedeniyle su baskınları yaşandı. Taşan suların dolduğu zemin kattaki dairede mahsur kalanlar, insan boyu kadar yükselen sulardan kendilerini zorlukla bahçeye atarak kurtuldu. Kadıköy Şair Arşi Caddesi’nde rögarların tıkanması sonucu su taşkınları meydana gelirken, sürücüler trafikte ilerlemekte güçlük çekti. Fikirtepe’deki sanayi sitesinde bulunan bazı işyerlerini de su bastı. Sağanak nedeniyle Kadıköy Feneryolu Tren İstasyonu alt geçidini de su bastı. Su baskını nedeniyle alt geçitteki 2 otomobilde bulunan 3 kişi mahsur kaldı. l DHA Sel mağdurlarını ziyaret etti Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, sağanak yağışın yol açtığı su baskınları nedeniyle zarar gören esnafı ve vatandaşları ziyaret etti, incelemelerde bulundu. Yüksel, Uğur Mumcu Mahallesi’nde evini su basan Aldarı ailesini ziyaret ederek “Selin yol açtığı mağduriyetleri gidermek için tüm birimlerimizi harekete geçirdik” dedi. l İç Politika Barışma kavgası: 6 ölü Eminönü’ne 2 terfi hattı Silvan Gökçe Tevek Mahallesi’nde eşi Fatih Poyraz ile tartışan Gülşen Poyraz, 3 çocuğuyla birlikte babası Enver Tekin’in evine gitti. Eşinin eve dönmesini isteyen Fatih Poyraz, ağabeyi M.P. ve dayısı S.E. ile 2 pompalı ve 2 kalaşnikof tüfek alarak önceki gece Tekin’in evine ateş açtı. Tekin ailesi, yakınları olan Narin ailesini arayıp yardım isterken silah seslerini duyan mahalleli de eve gitti. Olayda tüfeklerden çıkan saç maların isabet etmesiyle Narin ailesinden 10 kişi ve 5 mahalleli yaralandı. Yaralınan Aziz (20), Halise (32), Gökhan (19), Münevver Narin (63), Edip Okraş (42) ve Süleyman Eleftoz (28) kurtarılamadı. Ölen 6 kişinin Tekin ailesi ile akraba olmadıkları, yardım çağrısı üzerine gelip saçmalara hedef oldukları öğrenildi. Ateş açanlardan Poyraz’ın ağabeyi M.P. gözaltına alındı. Poyraz ve dayısı S.E.’nin yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi. l DHA İstanbul’da geçen cumartesi günü Eminönü’nde 1 kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketiyle ilgili çalışma başlatan İBB yeni bir planı devreye soktu. Eminönü altgeçidinde yer alan terfi istasyonundaki tek pompa kısa zamanda 6 yeni ve daha büyük pompa ile değiştirilecek. Ardından yerin altından boru itme metoduyla 2 ayrı terfi hattı yapılacak. Ayrıca ara sokaklardaki yağmur suyu hatlarının revize çalışmasıyla, meydan ve altgeçide biriken su ların anında denize tahliye edilmesi hedefleniyor. Öte yandan, Eminönü altgeçidindeki dükkânları zarar gören vatandaşlara İBB tarafından 3 ay boyunca karşılıksız maddi yardım sağlanacağı açıklandı. İşyerlerinin bakım ve onarımının da İBB tarafından yapılacağı kaydedildi. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Murat Yazıcı, Yenikapı Arıtma Tesisi’nde devam eden biyolojik arıtma tesisi inşaatının en kısa sürede tamamlanacağını da duyurdu. l DHA/AA 322 AĞUSTOS 2019 PERŞEMBE ‘Önemli adamlar’dan devlet görünmüyor Türkiye’de bir devlet sistemi var mı? Kurumları sormuyorum. Dişlinin çarklarından bahsediyorum. İzmir yanarken kıyıda kalmış bir haber vardı. Beştepe’de kurulan çalışma kurulu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerine değerlendirme raporunu tamamlamıştı. Önce Cumhurbaşkanı’na ardından MHP liderine sunulacağı yazıyordu. Öyle anlaşılıyor ki biz yine meselenin esasını konuşamayacağız. Oysa yangın, krizi gözümüze sokuyor. Türkiye, orman yangınlarıyla ilk kez karşılaşmıyor, tecrübeliyiz. Haliyle bürokrasi de kendisini düzenlemiş. “Orman Yangınlarının Önlenmesi ve Söndürülmesinde Görevlilerin Görecekleri İşler Hakkında Yönetmelik”, 10 Eylül 1976 tarihli Bakanlar Kurulu kararına dayanıyor. O kadar ayrıntılı ki… Yangın haberinin kimlere verileceğinden, söndürmeye iştirak edenlerin yanlarında götürecekleri kazma ve kürek gibi malzemelerin listesi bile yazıyor. Hatta dağıtılacak zeytin ya da helva gibi katıkların listesi, verilecek sigaranın markası bile var. 43 yıl önce yönetmelikle yangın söndüren Türkiye’nin, bugün bir yangında sistemi işlemiyor. Bir yanda bakan bir yanda başkan Krizin iki tarafı var. Bir yanda yangın söndürmenin ana sorumlusu Orman Bakanlığı. Öte yanda Cumhuriyetin ilanından sadece 16 ay sonra Atatürk’ün emri ile kurulan Türk Hava Kurumu. Bir yanda hükümetin atanmış bakanı. Öte yanda THK’nin seçilmiş başkanı. Bir yanda şirketten bakanlığa terfi etmiş CEO Bakan. Öte yanda 1975’te Hava Harp Okulu’na girmiş havacı THK Başkanı. Bir yanda “Türkiye’de bize hizmet verebilecek bir uçak filosu ne yazık ki bulunmuyor” diyen bakan, öte yanda “Avrupa’nın en büyük yangın söndürme filosu sahibiyiz” diyen THK’nin başkanı. Bir yanda kardeşi FETÖ’den tutuklanmış, FETÖ ile iç içe bir ailenin üyesi Bakan Bekir Pakdemirli. Öte yanda FETÖ’nün Balyoz kumpasıyla tutukladığı THK Başkanı Bertan Nogaylaroğlu. Peki, bu noktaya nasıl geldik? THK’nin 9 tane CL215 yangın söndürme uçağı var. 3 tanesi diğer uçaklara yedek parça temin etmek için ucuza alınmış. 6 tanesi ise kullanılabiliyor. Kış boyunca uçaklar uyutulmuş bir şekilde bekliyor. Yaza doğru bakımları yapılarak, çalışır hale getiriliyor. Mayısta müdahaleye hazır oluyor. Bu yıl da 5’i aktif hale getirilmişti. Orman Bakanlığı her yıl yangın söndürme hizmeti için ihaleye çıkıyor. THK, rakipsiz olarak işi alıyor. Ancak bu yıl süreç farklı oldu. THK yönetimi 13 Ekim 2018 tarihinde değişti. Kurum, neredeyse batık haldeydi. Bankalardan 100 bin liralık teminat mektubu bile alamayan kurum, kuduz aşısı ihalesine dahi girememişti. THK, Orman Bakanlığı’nın yangın söndürme için açtığı ilk ihaleye de aynı nedenle katılamadı. Daha sonra kendisini toparladı, ihale şartlarını sağladı. Verilen rakam, yıllardır ortalama 10 milyon dolardı. Kendi alımlarını yurtdışından dolarla yapan kurum, devlete yaptığı teklifi bu yıl TL’ye çevirdi. Döviz tahminleriyle son teklif, 62 milyon lira civarında oldu. Bu kez de bakanlık, bütçesinin olmadığını söyledi. 3536 milyon lira bulabileceğini, uçak sayısını 3’e düşürmeyi önerdi. Tam bu süreç yaşanırken tem muz ayında Dalaman’da yangın çıktı. Bugünün bir benzeri o gün de yaşandı. THK; biri Ankara Etimesgut’ta, diğeri de İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndaki iki CL215 tipi uçağının yangına müdahale için hazır olduğunu bildirdi. Ancak Orman Bakanlığı, uçaklara gerek olmadığı yanıtını verdi. Bakan Pakdemirli, o gün de THK’yi eleştirdi. Gerilim bugüne kadar sürdü. Bakan, THK’nin uçaklarının alternatifini kiralanan helikopterlerde bulmuştu. Bakan THK’yi dışarı itti Peki, bakanın “3 tane uçak motoru arızalı şekilde duruyor, 3 tanesi de yağ akıtıyor” iddiası doğru mu? Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, sivil uçakları kontrol ediyor. Uygun olanlara, “uçuşa elverişli” raporu veriyor. Bakanın “arızalı, yağ akıtıyor” dediği uçaklar, “uçabilir” raporu aldı. Bunun haricinde uçağın teknik bakımını yapan Kanadalı firma da “uçabilir” dedi. Buna rağmen THK uçakları, bakanlığın hedefi haline geldi. THK’nin kullandığı uçaklardan dünyada 124 tane var. İşlevselliği nedeniyle pek çok ülke kullanıyor. Üretimleri 70’li yıllarda başlıyor. Bizdekilerin ise tamamı 80’lerde üretilmiş. Türk Yıldızları’nın ilk versiyonlarının ya da F4’lerin, hatta mevcut söndürme helikopterlerinin 70’li yıllarda üretildiği hatırlanırsa THK’nin uçakları “tarihi eser” sayılmıyor. Üstelik İzmir’deki helikopterlerin “uçuşa elverişli” raporunun alınmadığı söyleniyor. THK’nin uçaklarından daha eski helikopterler ayrıcalıklarla uçuruluyor. Bakan Pakdemirli’nin söylediklerinin aksine uçaklar 6 bin litre su alıyor. Dalga durumuna göre en çok bir buçuk kilometre uzaktan iki dakikada su alıp götürebiliyor. Üstelik THK, uçaktaki suya kimyasal madde karıştırıyor. Bu şekilde yangın örtülüp ortam oksijensiz bırakılıyor. Uzmanlar, bakanın söylediğinin aksine uçak, helikopter ve karadaki söndürücü birliklerin birlikte de çalışabileceğini söylüyor. Önce uçak kimyasalla yangını kontrol altına alıyor, sonra helikopter lokal bölgelere su indiriyor, ardından karadaki aletler süreci tamamlıyor. Tüm teknik bilgilere rağmen Orman Bakanı inatla THK’yi sürecin dışına itiyor. Öyle bir skandal var ki... THK kaynaklarına göre hazır olan 5 uçaktan bir tanesi, yanan ormanın birkaç kilometre ilerisinde, Adnan Menderes Havalimanı’nda, içi su dolu şekilde iki aydır bekliyor. Ülkenin parasıyla alınmış içi su dolu uçak, vatanın ormanlarının yanışını, iki kurum arasındaki kriz nedeniyle izliyor. Üstelik THK’nin “Prosedürü boş verin, gelip gönüllü söndürelim” demesine rağmen. Kimileri, bakanlık bürokrasisinin THK’nin eski yönetimiyle yeni yönetimi arasındaki kavgada taraf olmasından bahsediyor. Kimileri ise THK’nin yerine para kazandırılacak “hatırlılardan” bahsediyor. Bakanın kamuoyu önünde suçladığı THK, bakana kamuoyu önünde cevap veremediği için şikâyet devletin zirvesine kadar gidiyor. “Kim doğru söylüyor, gelin uçağa binip görelim” restleri çekiliyor. Kurumlar kavga ederken ülkenin akciğerleri yanmaya devam ediyor. Hani fıkrada “ağaçlardan orman görünmüyor” diyordu ya, şimdi “önemli adamlar”dan devlet bulunamıyor.