28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: DOĞAN ERGÜN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ dishab@cumhuriyet.com.tr 715 AĞUSTOS 2019 PERŞEMBE ‘Bu dramı durdurun!’BM’den iç savaş ve bölünme tehlikesiyle boğuşan Yemen’de siviller için uyarı: Hamaney, Husilerle buluştu Yemen geriliminin dış aktörlerinden İran’ın dini lideri Ali Hamaney, önceki gün Husi liderlerle bir araya geldi. Husilerin sözcüsü Muhammed Abdusselam’ı Tahran’da ağırlayan Hamaney, “Yemen’deki direnişe desteğimi ilan ediyorum” ifadelerini kullandı. Tarafları diyaloğa çağıran Hamaney, Riyad ve BAE’yi ise “Yemen’i bölme peşinde” olmakla suçladı. Abdusselam’ın da Hamaney’e Husilerin lideri Abdülmelik Husi’nin mektubunu teslim ettiği bildirildi. Arap Yarımadası’nın en yoksul ülkesinde dört yılı aşkın süredir devam eden çatışmaların sonucunda 320 bin kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Suudi Arabistan öncülüğündeki uluslararası koalisyonun destek verdiği Mansur Hadi hükümetine bağlı güçlerle İran destekli olduğu öne sürülen Husiler rı sonrasında BM İnsani İlişkiler Koordinasyon Ofisi (OCHA), iç savaşta dolaylı ya da dolaysız olarak 320 bin kişinin öldüğünü duyurdu. Yemen OCHA Koordinatö çatışmalar hem de kıtlık ve açlıkla mücadele ediyor. Müdürler görevden alındı arasında 4 yılı aşkın süredir iç savaşın sürdüğü Yemen’de sivillerin durumu alarm veriyor. Son dönemde Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) destekli Güneyli ayrılıkçı rü Lise Grande ise “Yemen’de sivillere yönelik uygulanan şiddetin akıl almaz düzeye ulaştığını ve bunun kesinlikle kabul edilemez olduğunu” vurguladı. “Bu dramı dur Öte yandan, Yemen’de geçen hafta BAE destekli Güney Geçiş Konseyi’ne bağlı ayrılıkçı güçlerin geçici başkent Aden’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ele geçirmele güçlerin Aden’deki isyanıyla gün durun” çağrısında bulunan Gran riyle yükselen tansiyonun ardın deme gelen ülkeyle ilgili Birleşmiş de, “Yemen halkının bu sıkıntıları dan Hadi hükümetinin iki emni Milletler (BM) tarafından yapılan yaşamasının hiçbir gerekçesi yok. yet müdürünü görevden aldığı bil son açıklamada “Sivillere uygu Ailelerin yakınlarıyla kutlayacağı dirildi. İçişleri Bakanı Ahmed el lanan şiddet akıl almaz düzeyde” Kurban Bayramı’nda yakınlarının Meyseri tarafından yapılan açıkla ifadesi kullanıldı. taziyelerini almaları oldukça üzün mada Aden ve Lahic emniyet mü Uluslararası koalisyonun geçen tü verici” ifadelerini kullandı. Arap dürlerinin “darbede işbirliği yap pazartesi Hacce vilayetinde düzen Yarımadası’nın en yoksul ülkesi mak” suçlamasıyla görevden alın lediği ve 6’sı çocuk 12 kişinin ölü olan Yemen’de limanların sağlıklı dığı ve haklarında soruşturma müne neden olan hava saldırıla çalışmaması nedeniyle siviller hem başlatıldığı belirtildi. Anlaşmaya Kongre freni ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ülkesinin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkma (Brexit) aşamasında olan İngiltere ile önemli bir anlaşmaya hazırlandığını duyururken bu adıma Kongre’den itiraz geldi. Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, Brexit’in, Britanya’nın parçası olan Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınır kontrollerini kaldıran Hayırlı Cuma Anlaşması’nı devreden çıkarması durumunda Trump yönetiminin Londra’yla imzalayacağı ticaret anlaşmasının Kongre’den geçemeyeceğini söyledi. Bolton, hafta başında İngiltere Başbakanı Boris Johnson’la görüşmesinin ardından, iki ülkenin bir ticaret anlaşması üzerinde düşündüklerini söylemişti. Sidney zanlısı Kıbrıslı Türk Avustralya’nın Sidney kentinde önceki gün bir kadını bıçaklayan saldırganın Mert Ney adlı bir Kıbrıslı Türk olduğu duyuruldu. Sidney polisinden yapılan açıklamada, Ney’in sokaktaki kadını sırtından bıçaklamasından hemen önce bir apartman dairesinde Michaela Dunn adlı bir başka kadını da öldürüldüğü belirtildi. 21 yaşındaki saldırganın, aile içi şiddet, hırsızlık, kötü niyetle zarar verme gibi suçlardan sabıka kaydının bulunduğu belirtildi. Avustralya savcılığının, saldırıda terör şüphesi olmadığı değerlendirmesinde bulunduğu bildirildi. İtalya, Morandi kurbanlarını andı Hükümet krizi nedeniyle gözlerin üzerinde olduğu İtalya’da 43 kişinin ölümüne neden olan Morandi Köprüsü faciasının 1. yıldönümünde anma programı düzenlendi. Cenova kentinde geçen yıl aniden çöken köprüyü işleten Autostrade şirketi, felaketin sorumlusu olarak gösteriliyor. İtalya tarihinin en kanlı facialarından biri olan olayın anmasında aşırı sağcı Lig partisinin lideri ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini’ye de tepkiler vardı. Krize erteleme Bu arada, iktidar ortağı Lig partisinin, Başbakan Giuseppe Conte ve hükümet için istediği güvenoyunu erkene alma teklifi, İtalya Senatosu tarafından önceki gece reddedildi. Salvini’nin, sağ popülist 5 Yıldız Hareketi ile kurulan koalisyonu sonlandırma hamlesinde, kritik oylamanın 20 Ağustos’ta yapılması öngörülüyor. selde Kayıp sayısı artıyor Hindistan’ın güneyinde ve batısında bu ay başında etkili olan şiddetli muson yağmurlarının yol açtığı sel baskınları ve toprak kaymaları nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı en az 270’e yükselirken, felaketin vurduğu eyaletlerden Kerala’da yeniden acil durum uyarısı yapıldı. Yetkililer, sağanak yağışların bugün ve yarın bölgeyi etkisi altına alacağını belirtti. En fazla kaybın yaşandığı Kerala’da 95 kişinin yaşamını yitirdiği, 50 kişiden ise halen haber alınamadığı bildiriliyor. Kerala, Karnataka, Maharashtra ve Gu jarat eyaletlerinde tahliye edilenlerin sayısının ise 1.2 milyona ulaştığı duyuruldu. Hindistan’a haziran ve eylül aylarında düşen ve ülkenin aldığı toplam yağışın yüzde 70’ini oluşturan muson yağmurları, her yıl yüzlerce ölüme ve yıkıma sebep oluyor. Hindistan’ın tartışmalı Cammu Keşmir kararı: Ayağına kurşun sıkmak Mustafa K. ERDEMOL/ANALİZ Hindistan’ın Cammu Keşmir’e ayrıcalık tanıyan Anayasa’nın 370. maddesini iptal ederek bölgenin yarım asırdır süren özel statülü yapısını ortadan kaldırması sadece Pakistan’la arasındaki gerilimi artırmakla kalmayacak aynı zamanda kendi federalizmine de darbe indirecek. Karar, “daha az federalizm daha çok merkezi yönetim” anlamına geliyor ki, bunun Hindistan’ın Keşmir’le benzeri konumda olan diğer bölgeleri için nasıl bir örnek olacağını göreceğiz. Bu kararın ilk sonucu, Keşmir’deki Hindistan yanlısı ancak federalist politikacıların elinin zayıflaması ve her iki ülkenin aşırılık yanlısı destekçilerinin güçlenmesi olacak. Söz konusu 370. madde barışın inşası, çatışmaların azaltılması için yararlı olduğu gibi bölgenin etnomilliyetçi yapısının da tanınması anlamına geliyordu. Yasanın yürürlükten kaldırılmasıyla Hindistan’ın doğrudan bir parçası haline gelen Keşmir, etnik farklıkları yok sayılan bir bölge olarak kabul edilmiş oluyor. Bunun herkes tarafından, en azından Müslüman Keşmirliler tarafından kabul edilmeyeceği son derece açık. Federal yapıya darbe Başlıca sorunlardan birisi, Hindistan’ın o çok övündüğü federalizminin de darbe alması olacak. Hindistan’ın aşırı Hindu milliyetçisi başbakanı Narendra Modi’nin tek başına, danışmadan aldığı son derece dramatik bir karardır bu. Bu karar Hindistan’ın federalist birliğine inanan Keşmirli Hindistan yanlısı ılımlı politikacıları aşırı sağcı milliyetçi Keşmirliler karşısında etkisiz kılacak, her şeyden önce. Hem Hindistan yanlısı Keşmirli sağcılar hem de Pakistan yanlısı sağcılar bölgenin federal yapıdan koparılması konusunda ortak noktaya gelmiş oldular. Şimdilik kazanan aşırı sağcı Hindistan yanlıları oldu, Keşmir çok istedikleri gibi özerklik yapısı kaldırılarak ül Keşmir’de Hindistan’a tepkiler sürüyor. kenin bir parçası oldu. Bu bölgenin Pakistan’a bağlanmasını savunan Pakistan yanlısı aşırı sağcıları daha da radikalleştirecek bir atmosferin ortaya çıkmasına yol açacak. Modi’nin kararı savunurken Keşmir’deki hanedan/aşiret siyasetinin aşırılıklar doğurmasının önlendiğini söylemesinde kimi gerçeklik payı bulunabilir ama bunun Keşmir’in Pakistan’da kalan tarafıyla, zaten kötü olan ilişkileri daha kötüleştireceğini bilmek için falcı olmaya gerek yok. Modi’nin hatası Bu kararla, diyelim ki Hindistan yanlısı Keşmirlilerin aşırılıkları ortadan kalkmış oldu, Pakistan yanlısı aşırılara karşı ne tür bir önlem alınacak, bu önlemlere Pakistan ne diyecek? Bölge, ciddi sorunların yaşanacağı bir barut fıçısına dönecek. Uzun yıllardır Hindistan merkezi hükümeti ile federal bölgelerin ilişkisinin nasıl olması gerektiği konuşulurken, Keşmir’in Hindistan’da kalan kısmının Hindistan’a doğrudan bağlanması nasıl bir örnek oluşturacak sorusu yanıt bekliyor. Bire bir olmasa da Keşmir’le benzer yanı bulunan Tamil Nadu eyaletinde geçmişte yaşanan ayaklanmaları federalizm çerçevesinde çözen bir Hindistan vardı. Modi bunu mahvediyor. Hindistan’ın federalist yapısını yok edeceğinin işaretini 2014’te Parlamentoda yaptığı ilk konuşmasında vermişti Modi. Hindistan’ın birliğini oluşturan bölgeleri merkeze bağlayacağı niyetini ortaya sermişti. Anayasa’nın 370. maddesinin kaldırılmasıyla Keşmir ile Ladakh’ı birlik bölgeleri statüsüne indirmekle “güçlü merkezi hükümet” sistemini hayata geçirmenin adımlarını atmış da oldu. Anayasa’yı hazırlayan komite başkanı BR Ambedkar, “Günümüz dünyasının koşulları güçlerin merkezileşmesini dayatıyor, bu Hindistan için de geçerlidir” deyip ardından “Ama aynı zamanda Hindistan merkezi hükümetini daha da güçlendirecek eğilimlere karşı koymalıyız, hiçbir bünye sindireceğinden fazlasını çiğneyemez” deyişi son derece önemli bir uyarıdır. Modi umarım bu uyarıya kulak verir. Pakistan’dan rest Hindistan’ın tartışmalı Cammu Keşmir’in özel statüsünü kaldırma kararının ardından nükleer silahlanma yarışındaki İslamabadYeni Delhi hattından savaş senaryolarını alevlendiren açıklamalar gelmeye devam ediyor. Pakistan’ın bağımsızlık günü kapsamında Keşmir’in İslamabad kontrolündeki kısmına ziyarette bulunan Başbakan İmran Han, dün burada yaptığı konuşmada, askeri müdahale ihtimaline karşın Yeni Delhi yönetimine gözdağı verdi. “Hindistan herhangi bir ihlalde bulunursa sonuna kadar savaşacağımıza karar Pakistan’ın kurucusu Muhammed Ali Cinnah’ın ölüm yıldönümünde Keşmir bayrakları da açıldı. verdik” dedi. Bu arada İslamabad’ın, Hindistan’ın Keşmir kararına ilişkin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne acil toplanması çağrısında bulunduğu bildirildi. Çatışmaların yoğunlaştığı İdlib’den sivil kaçışı devam ediyor. Şam, kilit kente çok yaklaştı MoskovaAnkara hattında ilan edilen “gerilimi azaltma bölgeleri” uzlaşısındaki ateşkesin büyük ölçüde başarısızlığa uğradığı Suriye’nin İdlib vilayetinde Şam’ın Rusya desteğinde ilerleyişi sürüyor. Büyük oranda Nusra bağlantılı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) hâkimiyetindeki İdlib’de dün çatışmalar şiddetlenirken Suriye ordusunun, vilayetin güneyinde bulunan Han Şeyhun kenti yakınlarındaki KafrAyn ve Aas köylerinde kontrolü ele aldığı bildirildi. Muhaliflere yakın, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Suriye ordusunun Han Şeyhun’la batıdan mesafesinin 4 km’ye kadar indiğini duyurdu. 2017’de düzenlenen ve onlarca kişinin yaşamını yitirdiği bombardımanda sarin gazı kullanıldığı iddiaları nedeniyle ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye’deki hava üslerine saldırı düzenlediği Han Şeyhun, ŞamHalep MF karayolu üzerinde bulunması nedeniyle Suriye ordusunun kuşatması altında. Şam’ın Rusya desteğinde sürdürdüğü operasyonları nisan ayında artırmasının ardından, sivillerin çoğunun kenti terk ettiği bildiriliyor. Öte yandan, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin dün yaptığı açıklamada, İdlib ve Lazkiye kırsalında orduyla cihatçı güçler arasında yoğunlaşan çatışmalarda önceki gün 60’tan fazla kişinin yaşamını yitirdiği savunuldu. Yaşamını yitirenlerden 29’unun Suriye askeri, 30’ununsa HTŞ’li olduğu kaydedildi. Suriye jetlerinin İdlib’de düzenlediği hava saldırılarında 3’ü Han Şeyhun’da olmak üzere 6 sivilin yaşamını yitirdiği bildirildi. KievMoskova diplomatik savaşta Kırım’ın ilhak edildiği 2014 yılından bu yana gerginliğin sürdüğü RusyaUkrayna ilişkilerinde tansiyon son olarak diplomatik restleşmeyle yükseldi. Ukrayna, Lviv Konsolosluğu’nda çalışan diplomatın, Rus istihbaratçısı olduğu gerekçesiyle “istenmeyen kişi” ilan edildiğini duyurdu. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Rus diplomatın “istenmeyen kişi” ilan edilmesine karşılık olarak Ukrayna’nın St. Petersburg Başkonsolosluğu’ndan bir diplomatın sınır dışı edildiği belirtildi. Bakanlık ayrıca, Rus diplomatın görevinin dışına çıkan faaliyetlerde bulunduğunu kanıtlayan hiçbir delilin gösterilmediğini ve Ukrayna’nın tutumunun provokasyona yönelik olduğunu dile getirdi. Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, önceki gün Rusya’da siyasi baskı gören kişilere Ukrayna vatandaşlığı verilmesi için düğmeye basacağını duyurmuştu. Saldırı sonrası karşılıklı suçlama Norveç’in Barum şehrinde El Nur Camisi’ne 21 yaşındaki Philip Manshaus tarafından düzenlenen terör saldırısının ardından İsveç ile Norveç arasında söz düellosu yaşandı. Norveç Başbakanı Erna Solberg aşırı sağcı İskandinav Direniş Hareketi’nin merkezinin İsveç’te olduğunu belirterek “İskandinavya’da ırkçı grupların merkezi İsveç, Norveç’in buna karşı önlem alması gerekir” ifadelerini kullandı. Bu ifadeler üzerine İsveç Enerji Bakanı Anders Ygeman, Twitter üzerinden “Ülkeler arası işbirliği önemli fakat siz aşırı sağcı Gelişim Partisi ile ittifak yapıp, aşırı sağcı Sylvi Listahaug’u bakan yaparsanız dönüp aynaya bakma lısınız” ifadelerini kullandı. Norveç’i “gerçeklerle yüzleşmeye davet ettiğini” belirten Anders Ygeman, “İsveç’teki sağcıları suçlamak çözüm değil. 77 kişiyi katleden Breivik de Gelişim Partisi üyesiydi” sözleriyle, 2011’de Norveç’te Anders Breivik tarafından düzenlenen katliamı hatırlattı. Öte yandan, Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Kopenhag’daki bir hükümet binasına bombalı saldırı planlayan İsveç uyruklu iki saldırganın yaka lanmasının ardından düzenlenen basın toplantısında “İsveç ile olan sınırı korumanın daha iyi ve akıllıca bir yolunu bulacaklarını” söyledi. Solberg Macri, keseyi açtı Arjantin’de geçen pazar günü yapılan Devlet Başkanlığı ön seçimlerinde, merkez sol ve Peronist ittifak Herkesin Cephesi adayı Alberto Fernandez’in oyların büyük kısmını alması üzerine finans piyasalarında yaşanan dalgalanma, neoliberal tandaslı mevcut lideri Mauricio Macri’yi harekete geçirdi. Kemer sıkma politikaları nedeniyle eleştirilerin merkezinde olan, seçimlerde yüz de 33 oyla rakibinin yaklaşık 15 puan gerisinde kalan Devlet Başkanı Macri, dün asgari ücrete zam ve vergi kesintisi yapılacağı açıklaması yaptı. Enflasyonun yüzde 55’lere vardığı ülkede “radikal demokrasi” yanlısı cephenin oy oranının yüksek çıkması üzerine ülkenin para birimi peso, dolar karşısında bir günde yüzde 30 kayıp yaşamıştı. Ülkede genel seçimler ekim ayında yapılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle