28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 15 AĞUSTOS 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER / YORUM AKPABD mutabakatının 4 sonucu A KP ile ABD’nin Suriye’nin kuzeyi için Fırat’ın doğusunda bir “güvenli bölge” uzlaşmasına varması ve bunun için Şanlıurfa’da “Müşterek Harekât Merkezi” kurulmaya başlanması, gerek TürkAmerikan ilişkileri açısından, gerekse Suriye’de süren savaş açısından yeni bir aşamadır. Türkiye’nin, AKP’ye rağmen, önümüzdeki süreçte bu anlaşmadan dönmesi olasılığına rağmen, “Müşterek Harekât Merkezi” bazı olası sonuçlar ortaya çıkarmıştır: 1. ABD hem PYD’yle hem de AKP’yle çalışacak Suriye’de IŞİD tehdidinin ortaya çıkmasından itibaren AKP’nin ABD’ye yaptığı çağrı özetle şuydu: “PYD/YPG ile değil, benimle çalış.” Oysa ABD’nin IŞİD stratejisinin hedefi, “bölgedeki en yeterli kuvvetlerle IŞİD’i hızla ortadan kaldırmak” değildi! ABD’nin IŞİD stratejisi, IŞİD üzerinden PYD/YPG’yi “meşru” kuvvet yapmak ve oradan hareketle bu örgüte Suriye’nin kuzeyinde bir devletçik kurmaktı. Dolayısıyla ABD’nin o süreçte PYD’ye karşı AKP’yi seçmesi olası değildi. O zamanlar da belirttiğimiz gibi ABD birine stratejik, diğerine taktik araç olarak bakıyordu. AKP ile ABD’nin “güvenli bölge” uzlaşmasına bu perspektiften baktığımızda, ortaya şu tablo çıkmış oluyor: AKP ABD’ye “PYD’yle değil, benimle çalış” diyordu, varılan mutabakat ABD’nin PYD’den vazgeçmeden AKP’yle çalışmasının “taktik aşaması” oldu!  2. Güvenli bölge Suriye’yi böler Derin analizlere gerek yok: “Güvenli bölge” pratikte “ABD Suriye’yi YPG ile değil, TSK+ÖSO ile bölsün” demektir! ABD’nin PYD ile Suriye’nin kuzeyinde “güvenli bölge” kurması ile, AKP’nin ABD ile Suriye’nin kuzeyinde “güvenli bölge” kurması arasında, Suriye’nin parçalanması bakımından bir fark yoktur. Türkiye ve bölge için temel mesele, dün Irak’ın parçalanmamasıydı, bugün de Suriye’nin parçalanmamasıdır. Zira dün Irak’ın parçalanması, bugün de Suriye’nin parçalanması, Türkiye’nin de parçalanabilmesi riskini getirir. ABD’nin stratejik hesaplar yaptığı bölgemiz için denklem basittir: Komşunun toprak bütünlüğü, bizim toprak bütünlüğümüzün garantisidir. 3. AKP bölgesi için PYD bölgesini tanıma AKP’nin Suriye’nin kuzeyinde, belli bir derinlikte ABD’yle “güvenli bölge” kurması, o derinliğin altını da fiilen tanıması demektir. ABD’nin hedefi de budur: AKP’ye Suriye’nin kuzeyinde 15 km. derinliğinde bir bant (tampon, kuşak) hediye ederek, altındaki geniş PYD bölgesini Ankara’da kabul ettirmek! PYD bu nedenle belli bir derinliğe kadar AKP güvenli bölgesini kabul edebileceğini açıklamıştı. 4. ‘Yeni Açılım’ olasılığı AKP’nin ABD’yle “güvenli bölge” uzlaşması, sonuçları itibarıyla PYD bölgesini tanımasını getireceğinden, içeride Kürt politikasında kimi değişikliklere neden olacaktır. Nitekim HDP sözcüsü Kubilay Güney, parti olarak AKP ile ABD arasındaki “güvenli bölge” uzlaşmasını “olumlu bir gelişme olarak” değerlendirdiklerini açıklamıştır. Anlaşma sürecine paralel olarak Öcalan’la yeniden görüşmelere başlanması, Öcalan’a daha 6 Mayıs’ta “PYD Türkiye’nin hassasiyetlerine duyarlı olmalı” mesajı verdirilmesi, “yeni açılım” olasılığına işaret etmektedir. ABD’nin hedefi Ankara’ya PYD bölgesini kabul ettirmek olduğundan, bu kez “yeni açılım”da PYD’nin PKK’den “bağımsızlaştığı” işlenecek, buna paralel olarak da Öcalan’dan PKK’ye “silah bırakma çağrısı” gelebilecektir. ABD’yle değil Suriye’yle ‘müşterek harekât’ Kuşkusuz bu dört sonuç da henüz olasılık boyutundadır. Türkiye’nin bu sonuçları yaşamak yerine önünde bir başka olasılık daha vardır: Türkiye ABD ile değil, Suriye ile “müşterek harekât merkezi” kurmalıdır! Türkler için de, Araplar için de, Kürtler için de, en hayırlı çözüm, Amerikasız çözümdür! 15 AĞUSTOS 2019 SAYI: 34280 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: posta@cumhuriyet.com.tr Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: reklam@cumhuriyet.com.tr Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:29 04:18 04:46 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:06 13:14 17:03 05:53 12:58 16:46 06:18 13:21 17:08 Akşam 20:11 19:54 20:14 Yatsı 21:42 21:22 21:40 Sevgili Ekrem İmamoğlu Taksim’i gezmiş ve bu tarihi kent meydanının yeniden şekillenmesi için 34 ay süre vererek belediyenin proje alımına açık olduğunu basına duyurmuş. Televizyondaki haberde meydan için “yeni bir peyzaj çalışması ve alanın daha iyi değerlendirilmesi” gibi sözler geçiyordu. Hemen bir noktayı vurgulamak istedim: Ben, 52 yıldır Taksim ile iç içe yaşayan biriyim. Ortaokulum Taksim’deydi. Tenisçilik hayatımın tamamı, eskiden Divan Oteli’nin arkasında olan, kente nefes veren Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde geçti. O da her fırsatta Taksim demekti, bizler için... Son 28 yılda ise, önce 15 yıl Taksim’in komşusu Tarlabaşı Bulvarı’nda, İstanbul Sanat Merkezi atölyemde çalıştım, son 13 yıldır da sanat merkezim Piramid Sanat, meydana 4 dakika yürüme mesafesinde yer alıyor. En önemli sergilerimi açtığım AKM, Taksim’in kalbiydi! Yarım asırdır, gecesi gündüzü dahil olmak üzere hayatımın en önemli yılları burada geçti. Ne dediğimi bilerek konuşuyorum: Taksim bir komploya kurban gitti. AKM’nin yok edilmesiyle başlayan süreçle, Türk gençlerinin, aydınlarının, entelijensiyasının, halkının Taksim’i boşaltması istendi. Mimarlarımız duysun lütfen! Bizler Taksim Meydanı’nda sadece daha güzel bir yeşil alan, bir peyzaj ve park mimarisi filan istemiyoruz! Biz Taksim’in kente, bizlere, tarihi işlevine iadesini istiyoruz! O zaman 23 Haziran’ın en büyük sonuçlarını görmeye başlarız! Trafik tekrar geri dönmeye mecbur! En önemli nokta, sabote edilen Taksim’e ulaşımın tekrar eski haline dönmesi! Burası suya hasret bir taşra kentinin çizilmiş park ve bahçeler projesinin parçası ola Meydanı veya Londra’da Piccadilly Circus’ün trafiğe kapatıldığını düşünebiliyor musunuz? Taksim Arabistan olmasın! Gerçek Taksim’in Tabii bütün bu trafik geri geldikten sonra, meydanın yalnız Arap müşterileri kale alan baklavacılar, tatlıcılar ve bizlere iadesini şerbetboza ritminden çıkarak, bira içen gençlere de “mahcuistiyoruz!                 biyetsiz” olarak ferah imkânlar sunan demokrat bir görüntü maz! Tarlabaşı’ndan gelen bulvarın aynı hatta Elmadağ’a alttan giden tünelin sağından meydana devam etmesini, anıt önünde yeniden oluşturulacak döner trafikten geçerek Sıraselviler’den Cihangir’e ulaşmasını veya düz ilerleyerek almasını istiyoruz. Taksim, Arap kültürünün bir fetih alanı değildir. Kozmopolit İstanbul’un, şairlerimizin, âşıklarımızın, sanatçılarımızın yeridir! Taksim’in kültür paylaşımı adına da İBB’nin eski Sular İdaresi önünde olan, biraz kör topal Gümüşsuyu’ndan İnönü Stadı’na inmesini istiyoruz. Cumhuriyet Caddesi’nden gelen arabaların da yine meydana, oradan Cihangir’e veya Gümüşsuyu üzerinden Dolmabahçe’ye, hatta belki kırmızı olarak yıllardır kullanılan Cumhuriyet Sanat Galerisi gerçekten aktif hale getirilir, belki “Gezi” çarşısından kaldırılan galeri için de ayrıca başka bir alan yaratılır. Bu arada yeni AKM’nin inşaatının durduğu yönünde dolaşan ışık ve geçiş sistemi iyi ayarlanırsa söylentilere de birilerinin acil yanıt sağa saparak oradan tekrar Şişhane vermesi lazım! yönüne akmasını istiyoruz. Bunların gerçekleştirilmesi, Taksim’in tekrar kentin, Türkiye’nin bir iletişim, Türkiye Süper Ligi başlarken... eğlence ve kültür merkezi haline dönüştürülmesinde çok önemli bir rol oynayacak ve meydan artık tekrar “her yerden girilebilen ve oradan her yere gidilebilen” eski haline geçiş yapacak. Böylece toplumdan koparılmış olan bu tarihi merkezin İstanbullulara tarihi işleviyle beraber iadesi mümkün olabilecek, kentin kültürel ve sosyolojik ayarlarına dönüşü, somut olarak başlayabilecek! Bütün bunlar gerçekleştirildikten sonra tabii ki, yeni yeşil alanlar, yeni anıtheykeller, çiçek ve ağaçlar en güzel şekilde yerini alsın! Siz hiç Paris’te Etoile Yarın, Süper Lig’in yeni sezonu başlıyor. Bütün büyükler güçlü hocalarıyla, sayısız transferleriyle kendilerini şampiyonluğun ana adayı görüyorlar. Öyle bir hava esiyor ki, hangisi şampiyon olursa “yırtacak”, diğerleri ise 2. olsa bile gemisi karaya oturacak! Halbuki ortada basit bir gerçek var. Bu takımların her biri harika transferler yapmış olsa da, en yaratıcı hocalarla çalışsa da, en iyi niyetli medeni idarecilerle yönlendirilse de, YALNIZ TEK TAKIM ŞAMPİYON OLACAK! Mesela Beşiktaş şampiyon olsa, bu bütün diğer takımların her şeyi hatalı yaptığı, lime lime edilmesi gerektiği anlamına gelmiyor! Sadece keyif almak için takip edenlerin, halkın diğer kesimlerine göre önemli bir ek yaşam kalitesi var. Ama onlar da takımlarına ve rakiplerine karşı sinir krizleri ve küfürlere başlarlarsa, ortalığı malum nahoş hadiseler kaplarsa, o zaman gerçekten şaşarım aklımıza! Lütfen futbolu, şiddetinizi akıtacak bir mecra veya sosyal medyada alakasız gerekçelerle birilerine saldırmak için bir araç haline dönüştürmeyin! Rakiplerin maçları dahil keyif almak için izleyin! Ben tüm Türk takımlarının Avrupa kupalarındaki başarılı olmasını isterim. Özgüvenli bir Fenerbahçeli olarak bir kıskançlık duymuyorum, oradan gelebilecek parada da gözüm yok! Siz 30 milyon Avro değerinde bir yıldızı Dereağzı’nda da yetiştirebilirsiniz! Kapışmanın dibinde değil, zirvesinde buluşalım! Etkinliklerim Bugün, 15 Ağustos: Bodrum’da “Yeni Nesil Kütüphane” olarak haklı bir ün yapan Zai’de, saat 19.00’da bir söyleşim olacak. Yeni kitabım “Sistem Eleştirileri” ve bu yıl çıkardığım “Sanat Tarihi Haritası”, konuşmalarımın merkezinde yer alacak. Ayrıca değerli şarkıcı Eda Gür, bu etkinlikte harika şarkılar söyleyecek. Cenneti keşfedin! Pazar, 18 Ağustos: Edremit Kitap Fuarı etkinlikleri kapsamında söyleşi ve kitap imza günümün yanı sıra, saat 17.00’den itibaren 200 çocuğumuzla beraber, Kaz Dağları ve oksijenli gelecek için dev bir resim yapacağız. Perşembe, 22 Ağustos: Saat 18.0021.00 arasında Bodrum/ Turgutreis’te Şevket Sabancı Kültür ve Sanat Merkezi’nde “3. binyıl” da yaptığım işler “Görsel Maceralar” başlıklı, kapsamlı bir sergide bir araya gelecek. Tüm bu etkinliklerde kitaplarım ve Sanat Tarihi Haritam da bulunacak. Görüşmek üzere!             Engelli gaziyi öldüresiye dövdüler Yüzde 92 engelli olan gazi Ömür Karaman, Bursa’da AKP’li Bursa Büyükşehir Belediyesine ait, işletmesi özel Kumsat Beach’te olan mekânda ayaklarını uzattığı için mekan sahipleri tarafından hastanelik edildi. 2002’de Irak’ın Haftanin bölgesinde meydana gelen çatışmada vücuduna 30’dan fazla şarapnel isabet ederek gazi olan Ömür Karaman, 13 Ağustos’ta Ankara’dan Bursa’ya gitti ve deniz havası almak için Gemlik sahilinde bir kafeye oturdu. Gazi Karaman, burada ayağını uzattığı için mekân sahibinin sözlü saldırısına maruz kaldı. Gazi olduğunu ve yüzde 92 engelli olduğunu belirtmesine rağmen mekan çalışanları, sahibi ve arkadaşları tarafından öldüresiye dövüldü, yerlerde sürüklendi. Diğer yurttaşların araya girmesi ile gazi ancak kurtulabildi. Hastaneye götürülen gazinin dudağına dikiş atılırken, ezilen ve moraran bölgelerine tedavi uygulandı. Mekân sahibinin ise gözaltına alındığı iddia edildi. Yaşadığı darp anını anlatan Karaman, “Belime demirle vurdular. Ellerimi ayakkabılarıyla çiğnediler. Bir çocuk yardıma geldi. Onu da dövdüler. Dişleri parçalanmış” dedi. l Haber Merkezi ‘Hayallerimin peşinden soAatknüodlsüatloype ile koşmayı biliyorum’2y4apşeahrraikgezdi ilyonda bir görülen cam kemik hastası olan Çağla Pektaş M(23), namı diğer Minnoş Gez n Fiziki engeli olmayanlar dahi yola çıkmaya cesaret edemezken siz nasıl cesaret ettiniz? gin. akülü sandalyesiyle otostop ya Aslında hayatımızı tamamen ele parak tek başına Türkiye’yi gezen bir geçiren şey kendimiziz. Cesaretimin gezgin. 12 yaşına kadar 14 tıbbi ope asıl sebebi ise çocukluğumdan rasyon geçiren Pektaş’ın ailesinin ko beri içimde olan ruma içgüdüsüyle örgüdüğü zincirle keşfetme duygu ri kırması kolay olmamış. “Özgüven su. Ve toplumun li, keşfetmeyi seven ve hayvanse artık engeli onla ver” olarak kendini tanımlayan Pek rın yarattığını göstermesi taş, “Aslında hayatımızı tamamen ele gerektiğini düşündüm. Yani diyece geçiren şey kendimiziz. ğim şu ki ben içimdeki çocuğa sahip Cesaretimin asıl sebebi çıkmayı, hayallerimin peşinden koş ise çocukluğumdan be mayı biliyorum. ri içimde olan keşfetme n Nasıl tepkilerle karşılaşıyor duygusu” diyor. Pektaş, sunuz? ZEHRA şimdiye kadar tek başı Öncelikle cinsiyetimden dolayı tep ÖZDİLEK na 24 şehri gezdi. Pek tında tek başıma 24 şehir, toplamda kiler büyük. Bir kızın ve hele ki benim taş ile gezgin hayatını ise 28 şehir gezdim. Ve en büyük ha gibi tekerlekli sandalyeli bir kızın tek ve yaşadığı zorlukları konuştuk. yalimi de gerçekleştirmek istiyorum. başına şehir ,şehir gezmesi insanla n Gezgin hayatınız nasıl başladı? İtalya’nın tarihi kentlerini, müzelerini rın çok dikkatini çekiyor. Çoğu insan 2017’de sosyal medyada gezgin in dolaşmak istiyorum. Ve elbet bir gün dan cesaretimden dolayı güzel tepki sanları görüp onlara imrendim ve düşündüm: “Neden ben de herkes gibi maceralar yaşamayayım?” Engellerin bedenden ibaret olmadığını biliyorum ve kendime inanıyorum. Ailemin koruma içgüdüsüyle ördüğü zincirle tüm dünyayı gezmek istiyorum. n Gezerken nasıl zorluklarla karşı karşıya kalıyorsunuz? En önemlisi toplumun, engelli in sanlarımıza olan bakışını değiştirmemiz gerekiyor. Bunun için de normal ler alsam da. Bazılara göre ise engelli olan insan tek gezemez. Kısaca önyargı ve zihniyet... n Dünyaya karamsar bakan, fiziki engeli olan bireylere mesaj vermek ister misiniz? ri kırmak çok da kolay olmadı. Çünkü insanların engelli insanlara empati ile Korkularınız sizi esir almaya baş onlarsız nasıl ayakta kalacağım, ken yaklaşmaları için eğitmemiz gereki ladığında. Her şeyin güzel olacağına dime nasıl bakacağım konusunda en yor. Günlük hayatta, otobüslerde en karşı kendimizi inandırın. İnandırın ki dişe ve korkuları vardı. İlk etapta ailemi tedirgin etmemek için bir bahanesiyle, en büyük yol arkadaşım tekerlekli sandalyem ve bir arkadaşımla yola koyulup Düzce’ye kampa gittim. gellilere özel bölüm olmaması ve çoğu taksi, otobüslerin “engelli” diye görüp almayarak dışlaması en büyük sorunum. Kaldırımlara rampalar koyulunca şöförlerin dikkatsiz olması bu dünya güzelleşsin. Zorluklar karşısında asla pes etmeyin, aksine zorluklar sizi daha çok güçlendirsin. Sizlerin de tercihi dört duvar değil, doğanın güzellikleri olsun. Ve şunu unutmayın Şimdiye kadar Minnoş Gezgin adı al ve araba park etmesi. bizlerin hiçbir engeli yok... ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Yargıtay’dan emsal ikinci el araç kararı Yargıtay, Konya’da satın aldığı aracın pert kayıtlı olduğunu öğrenen M.K. isimli yurttaşın tazminat davasını “davacı basit araştırmalarla araç üzerindeki tamir işlemlerini öğrenerek uygun fiyatta anlaşabilirdi” diyerek, reddeden yerel mahkeme kararını bozdu. Habertürk’ün haberine göre Yargıtay kararında, “Alıcının, satın aldığı araçla ilgili olarak bilgi edinme yükümlülüğünün olmadığı” ifade edildi. Kararda, “Araç hukuk ayıplıdır. Satıcı ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur. Davacı davalıdan tazminat istemekte haklıdır” denildi l Haber Merkezi ‘Boyalı’ çıkan sıfır araç için para iadesi hükmü Konya’da Ömer G., 2014’te bir bayiden 171 bin lira ödeyerek sıfır kilometre otomobil satın aldı. Aracını 11 ay kullandıktan sonra satmaya karar veren Ömer G., oto ekspertizinde yaptırdığı incelemede, otomobilin farklı bölgelerinde 5 parça boya olduğunu öğrendi. Konya 1. Tüketici Mahkemesi, otomobilin kullanıldığını gerekçe göstererek, aracın bayiye iade edilmesi talebini reddetti. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ise yerel mahkemenin kararını bozarak, “Sıfır kilometre ‘ayıplı’ araç satan bayinin bu sorumluluğu alması gerekir” gerekçesiyle, 171 bin liranın iade edilmesine karar verdi. l AA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Kısa ro 1 H A L D İ Z E N man. 2/ Binek 2 A S U Ç İ R İ Ş hayvanlarının sırtına konan oturmalık... Faktör. 3/ Eski kültür ve sanat yapıtlarını yakıp yıkma düşün 3 4 5 6 7 8 9 Z EMB İ L H E İ SP İ R FAN N E Z İ ME V İ DON KARE AR K SENA KABALA TR KAVATA P ce ve anlayışı. 4/ Fakülte yönetiminden sorumlu profesör. 5/ Amaç... Asal gazlar sınıfından bir element. 6/ İslamlıktan önce Kâbe’de duran üç puttan biri... Gümüş elementinin simgesi. 7/ İnanç, iman. 8/ İkaz... Avustralya’da yasayan, deve kuşuna benzer kuş. 9/ Selenyum elementinin simgesi... Yaratıcısının adı bilinmeyen yapıt. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ “Leyla ile Mecnun” hikâyesinin kahra manlarından biri... Akıl. 2/ İnce dantel... Bir hükümdara vergi veren halk. 3/ Korsika Adası’na özgü kan davası. 4/ Balıkesir’in turistik bir ilçesi... “İrlanda Cumhuriyet Or dusu”. 5/ Bir renk... KazakKırgız Türklerinin saz şairlerine verdiği ad. 6/ Yağda kızartıla rak üzerine şerbet dökülen bir hamur tatlısı. 7/ Hz. Muhammed’in annesinin adı... “Ölür ise ölür / Canlar ötesi değil” (Yunus Emre). 8/ Belirti, ipucu... Bir kişinin ya da toplumun yaşamındaki yüce bir olayı anmak üzere yazı lan lirik şiir türü... Bir nota. 9/ Yıldız falcılığı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle