19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 TEMMUZ 2019 PERŞEMBE Parçalı tutulma büyüledi Dünya’nın gölgesinin Ay yüzeyine düşmesi ile oluşan parçalı Ay tutulması gerçekleşti. Önceki gece 21.0003.00 saatleri arasında gerçekleşen tutulma, Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında çıplak gözle seyredilebildi. Akşam saatlerinde beliren dolunayın ardından, Ay’ ın yaklaşık yüzde 65’lik bölümü Dünya’nın gölgesinde kalmasıyla oluşan tutulma sırasında eşsiz görüntüler oluştu. l Haber Merkezi SON 1500 YIL İNCELENDİ İstanbul’da üç deprem sırada Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, son 1500 yılın verileriyle İstanbul ve çevresi için deprem senaryosu hazırladı. İTÜ ve Ankara Üniversitesi’nden uzmanların da katkı sağladığı senaryoya göre İstanbul’un güneyinde yer alan Kuzey Anadolu Fayı’nda doğudan batıya doğru sırasıyla 7.5, 7.4 ve 7.2 büyüklüğünde depremler bekleniyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyeleri Doç. Dr. Fatih Bulut, Doç. Dr. Aslı Doğru, İTÜ Jeoloji Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak ve Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Aktuğ’un yazarları arasında yer aldığı makalede, araştırmacılar 1500 yıllık deprem verilerini inceleyerek İstanbul ve çevresinde beklenen olası depremin büyüklüğüne dair senaryolar hazırladı. 1766’da iki ve 1509’da bir olmak üzere 7.2, 7.4 ve 7.5 büyüklüklerinde depremlerin yaşandığı bu 3 bölgede, gelecekte potansiyel olarak yaşanabilecek deprem büyüklüğüne dair senaryolar geliştirildi. Araştırmaya katılan bilim insanlarından Doç. Dr. Fatih Bulut, özellikle son 500 yılın depremlerini ayrıca incelediklerini belirterek “Anadolu’da da irili ufaklı pek çok fay var, ama bunlar Kuzey Anadolu Fayı’na göre hareketi daha yavaş biriktiriyorlar ve deprem hazırlık süreçleri çok daha uzun sürdüğü için biz onların nerede ve ne büyüklükte deprem üreteceğini öngöremiyoruz. Aslında Türkiye’nin birçok yeri için bu tehlike mevcut ama İstanbul nüfusunun fazla olması olası kayıp risklerini artırmakta” diye konuştu. l DHA ÖMÜR BOYU HAPSE MAHKÛM OLDU Meksika’da ‘El Chapo’ turizmi Dünyanın en ünlü uyuşturucu baronlarından “El Chapo” yıllardır süregelen kaçmakovalama serüveninin ardından dün ABD’de hâkim karşısına çıktı. Yüzlerce ton uyuşturucu madde kaçakçılığından, kara para aklamadan ve silah kaçakçılığı yapmaktan yargılanan ‘El Chapo’, ömür boyu hapis cezasına ve 30 yıla mahkum edildi. Amerikalı savcıların, “acımasız ve kana susamış” olarak nitelendirdiği Joaquin “El Chapo” Guzman’ın hakkındaki suçlamalara itibar etmeyen ve onu zenginlerden alıp fakirlere veren bir halk kahramanı olduğunu düşünenler de var. Kimi turis tik eşya dükkânlarında küçük Guzman heykelcikleri satılıyor ve tişörtlerin üzerine onun fotoğrafı basılıyor. ABD’ye uyuşturucunun büyük kısmını temin ettiği iddia edilen El Chapo’nun, uyuşturucu kullanan gençlerin sorumlusu olduğu iddia ediliyor. 67 yaşındaki Guzman, ABD’yle uyuşturucu ticareti yapan en büyük kartel Sinaloa’nın eski patronu olarak tanınıyor. Guzman 2016’da Meksika hapishanesinden kazdığı tünelle kaçmış, daha sonra yakalanarak 2017’de ABD’ye iade edilmişti. Dava süresince tanıklar kartelin düşmanlarına işkence yaptığını söylemişlerdi. ŞANS TOPU 3, 7, 8, 25, 34 +8 5+1 BİLEN: 414.379,15 TL (2 kişi) 5 bilen: 5.729,15 TL 4+1 bilen: 495,20 TL 4 bilen: 54,35 TL 3+1 bilen: 26,10 TL 3 bilen: 4,70 TL 2+1 bilen: 6,25 TL 1+1 bilen: 3,65 TL SAYISAL LOTO 6, 15, 25, 27, 36, 44 6 BİLEN: 4.335.651,60 TL (1 kişi) 5 BİLEN: 4.961,55 TL 4 BİLEN: 83,45 TL 3 BİLEN: 12,55 TL TASARIM: ECE KURTULUŞ Karadeniz’i geçtiKIYIKÖYLÜ ÜÇ KIZ KARDEŞ, ENERJİ DEVLERİYLE MÜCADELE EDİYOR bizim tarlayı buldu Kıyıköy’de doğup büyüyen Kurt kardeşlerin yaşamı, kendilerinden habersiz olarak alınan acil kamulaştırma kararıyla değişmiş. Kurt kardeşler, tarlalarını kurtarma konusunda kararlı. Jilet parası yapsınlar Tarlalarının çorak olmadığını söyleyen Pembe Kurt, “Jandarma tarafından karakola çekildim, tehdit edildim. Eğer 19 bin liraya bizim trilyonluk yerimizi böleceklerse ben o 19 bin lirayı getireyim, götürün Putin’le Cumhurbaşkanı’nın eline verin, jilet parası yapsınlar. Bakalım bir yıllık yetecek mi bu 19 bin lira” diye konuştu. Boruların tarlanın ortasından geçmesi halinde burayı buğday ekmek dışında kullanamayacaklarını dile getiren Pembe Kurt, “Ev yapamazsın, tavuk yetiştiremezsin, inek bakamazsın, fidan ekemezsin. Bir buğday hariç hiçbir şey yapamazsın. Karakola çekildiğimde kendi deyimleriyle ‘kıçı kırık tarla’ için mücadele ettiğimiz için bizi küçümsediler. Çorak denilen toprağın içinde bitmeyen bir su var. Hani nasıl anlatsam artık yani bitiyorum, tükeniyorum. Bu kadar haksızlığa tahammül edemiyoruz artık” dedi. ‘Kendiliğinden patlarmış’ Hatice Kurt ise bu mücadelelerinin devlete karşı bir asilik olmadığını kaydederek “Biz sadece uğradığımız haksızlığı dile getirmek istiyoruz. Uğradığımız haksızlığın bertaraf edilmesi gerekiyor. Trakya’yı baştan başa bölen bu proje bir avuç insanı etkiliyor. Bizim istediğimiz toplumun faydasına olana karşı çıkmak değil, bizim de hakkımızın gözetilmesidir... Yapılacak borular 80 yıl toprağın altında kalabiliyormuş. 80 yıl sonra tekrar bir boru hattı geçecek ve yenilenecekmiş. Çünkü borular gazı taşıyamayabilirmiş, kendi kendine patlayabilirmiş. Bize bu bilgiyi veren kişi bilmeden verdi” diye konuştu. Kurt kardeşler, tarlalarına giren iş makinelerini durdurmayı başarmış. Şimdi acele kamulaştırma kararına yaptık ları itirazın sonuçlanmasını bekliyorlar. Geçimlerini sağladıkları tarla için Türk Akımı Projesi kapsamında acil kamulaştırma kararı alınan üç kız kardeş, boru hattının tarlanın yanından geçirilebileceğini söylüyor. Kardeşler, iş makinelerine karşı tarlalarında nöbet tutuyor. Pembe Kurt (54), Hatice Kurt (46) ve Naciye Küçükmeriç (63) Kırklareli Kıyıköy’de babalarından kalan evde be raber yaşayan ve tarla ile geçimini sağlayan 3 kız kardeş. Evli olan ablaları Naciye Kü çükmeriç, 2002 yılında felç geçirdikten son ra kız kardeşleri ile yaşamaya başladı. 3 kız kardeş, şu an ba balarından kendilerine kalan ve Türk Akım Projesi kapsamın ZEHRA ÖZDİLEK da orta yerinden boru geçirilmeye çalışılan tarla için mücadele veriyor. Kendilerinden haber siz acil kamulaştırma kararı alınan tarlaya sokulmak istenen iş makinelerine, önlerine yatarak izin vermeyen Kurt kardeşler, “Dev letimiz için gerekli bir projeye biz itiraz et miyoruz. Ancak boru hattı tarlanın ortasın dan geçirilerek ziyan edilmek isteniyor. Bi zim önerimiz boruların tarlanın kenarından ya da tarlanın yanında bulunan gölden ge çirilmesidir. Bu boru Rusya’dan Karadeniz’i yararak buraya geliyorsa o gölden ya da tar lanın kenarından neden geçemiyor” dedi. Kurt kardeşler, acele kamulaştırma kararına yaptıkları itirazın sonucunu bekliyor. Ağaçlarını kestiler Kırklareli’nin Vize ilçesine bağlı Kıyıköy’de doğup bübüyen 3 kız kardeş mısır, fasulye yetiştirip turistlere satarak, komşuları olan bir villanın temizlik işlerini yaparak geçimlerini sağlıyor. Geçen aylarda, geçimlerini sağladıkları tarla için Türk Akım Projesi kapsamında acil kamulaştırma kararı alındığını öğrenmişler. Ellerine ulaşan mahkeme kararına göre, 8 bin metre karelik tarla ortasından geçecek 2 bin 800 metrelik bir hat ile bölünecek. Karara itiraz eden kardeşlere yanıt verilmeden tarlalarındaki dört tane yaklaşık 35 yaşındaki ceviz ağacı kesildi. Pembe ve Hatice Kurt kardeşler her gün felçli ablalarını da yanlarında taşıyarak iş makinelerinin girmemesi için tarlada nöbet tutuyorlar. Biz para almadık Üç kız kardeş Kıyıköy’de bulunan tarlalarında verdikleri mücadeleyi Cumhuriyet’e anlattı: Pembe Kurt, 8 kardeş olduklarını, diğer kardeşlerinin evlendiğini ve farklı yerlerde yaşadıklarını dile getirerek babalarından kalan tarlanın bölünmemesi için BOTAŞ ve Gazprom ile mücadele ettiklerini söylüyor. İşgal edilen tarlalarına “çorak” dendiğini ve hesaplarına 19 bin lira yatırıldığını anlatan Kurt, “Biz para almadık, imza atmadık. Şu an 8 dönüm, ama 2 bin 800 metrekareyi istimlak edecekler. Mahkemeye itiraz dilekçemizi sunduk, sonuç alınmadan boruyu geçirmek istiyorlar. Para istemiyoruz sadece ve sadece boruyu tarlanın kenarından geçirmelerini istiyoruz. Yapılan güzelliklere karşı değiliz. Hiçbir zaman karşı olmadık da. Sadece ve sadece biz tarlamızı ileriki zamanda arsa olarak kullanamayacağımız için bölünmesini istemiyoruz” diye konuştu. Fatsa ve Ünye’de sondaj çalışmaları nedeniyle sulara ağır metal karıştı, ağaçlar kesildi Ordu’da maden kıyımı HAZAL OCAK Ordu’nun Fatsa ve Ünye ilçeleri maden işletmeciliği ve maden arama sondajları tehdidi altında. Sondaj yapılan yerlerdeki sulara ağır metal karıştığı belgelendi. CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel de, Ünye ve Fatsa arasında bulunan mahallelerde ormanlık arazi içerisinde yapılan sondaj çalışmalarını yerinde inceleyerek çok sayıda ağaç kesildiğini açıkladı. Ordu’nun Fatsa ve Ünye ilçeleri sakinleri bölgedeki maden ocağına ve yine yakın çevresinde maden arama faaliyetlerine karşı mücadele ediyor. Maden ocağının ve sondajlarının çeşitli zararlara yol açtığını belirten bölge sakinleri, özellikle su kaynaklarının kuruduğunu, var olanların da içilemez hale geldiğini belirtti. Ünye Şenyurt köyü Tepe Mahallesi’nde farklı iki yerdeki içme – kullanma kaynak sularından geçen günlerde numune alındı. Ordu Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde yapılan analiz sonucu suların bakteriyolojik ve kimyasal parametreler yönünden ilgili tüzüğe uygun olmadığı sonucuna varıldı. İlçe sağlık müdürü de Şenyurt Mahalle Muhtarlığı’na bir yazı yazarak kirlilik belirlenen sular için gerekli çalışmaların yapılması suların düzenli olarak temizlenmesi ve içme suyu olarak tüketilmemesi gerektiğini belirtti. ‘Ölümleri mi bekliyorlar’ Maden ve sondaj bölgesinde yaşayan Ordu Çevre Derneği üyesi Eren Atasoy, “Yıllardır bölgemizde ki maden çalışmalarının zararlarından söz ettik, engellemeye çalıştık. Sesimiz duyuldu ama duymazlıktan geldiler. Ancak zarar kapıya dayandı. Şimdi ne olacak? Su içilemez raporu var. Hâlâ maden işletmeciliğine ve sondaja göz mü yumacaklar. Suların kirlenmesi yetmedi, insanların ve hayvanların ölümleri mi bekleniyor? Su tahlilini köylü yapmadı. Devletin kurumu yaptığına göre kendi raporlarını önemserler ve gerekeni yaparlar. Siyanürle altın ayrıştıran işletme alanını genişletmek için girişimlere başlandı. Tehlike ortada. Bölgede maden işletmeciliği yasaklanmalıdır” diye konuştu. Öte yandan CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, Ünye ve Fatsa arasında bulunan mahallelerde ormanlık arazi içerisinde yapılan sondaj çalışmalarını yerinde inceledi. Adıgüzel, çok sayıda ağaç kesilerek sondaj çalışmaları için yol açıldığını söyledi. Ormanlar delik deşik Konuyu bir soru önergesiyle TBMM’ye de taşıyan Dr. Mustafa Adıgüzel şunları belirtti: “Bölgede zaten İngiliz ortaklı bir şirketin siyanürle işletilen altın madeni var. Bunun çevresinde insanların yaşam alanlarını, su kaynaklarını ve hatta oturdukları evleri direkt olarak etkileyen sondajlama faaliyetleri MTA tarafından köylüye de haber verilmeden yapılmaya başlanmıştır. Her sondaj alanına giden ayrı bir yol açılmak suretiyle uydudan da görüldüğü üzere ormanlar delik deşik edilmiştir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle