22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 11 TEMMUZ 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK >> Baş tarafı 1. sayfa 2 İkinci önemli konu, Doğu Akdeniz ve Güney Kıbrıs’taki doğalgaz yatakları konusudur. İsrail 2009 yılında Doğu Akdeniz’de doğalgaz yatakları buldu. Ardından Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRK), Kıbrıs Adası’nın güneyinde “Münhasır Ekonomik Bölge” (MEB) alanları ilan etti. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ayrıca, Mısır ve İsrail ile birlikte tek taraflı “Münhasır Ekonomik Bölge” anlaşmaları imzaladı. Adanın güneyindeki deniz alanlarını 13 parsele böldü ve buraları uluslararası büyük petrol şirketlerine sondaj için tahsis etmeye başladı. Bu şirketlerin çalışmaları sonunda Doğu Akdeniz’de 1.7 milyar varillik iki ayrı petrol ve 3.45 trilton metreküp doğalgaz yatakları tespit edilmiş bulunuyor. Rumlar bu ekonomik potansiyelin Türkiye atlanarak (baypass edilerek) Avrupa’ya taşımasını istiyor. Doğu Akdeniz’deki gerilimin asıl nedeni, İsrail, Güney Kıbrıs, ABD’nin ekonomik çıkarlarıdır. Doğalgazın bulunması Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail, Mısır ve ABD’yi bir araya getirdi. Kuşkusuz en önemli sorun, bu doğalgaz Avrupa’ya hangi güzargâh üzerinden taşınacaktır. Türkiye üzerinden taşıma maliyeti daha ucuz olmasına karşın Rumlar doğalgazı önce Girit adasına, ardından Yunanistan’a taşınmasını istiyorlar. DOĞU AKDENİZ’İN ÖNEMİ 3 Doğu Akdeniz, tarih boyunca stratejik öneme sahip olmuştur. Ancak 21. yüzyılın ilk çeyreğinde bu bölge iki nedenle daha da önem kazandı. Birincisi, Rusya yüzyıllardır uğraştığı amacına ulaştı ve Doğu Akdeniz’e yerleşti. Suriye’de Tartus üssünü genişletti, ayrıca bir hava üssü kurdu. Rusya ayrıca Suriye’nin savunması ve geleceğinde tartışmasız söz sahibidir. Bu noktalar politik nedenleridir. İkincisi ekonomiktir. Yukarıda belirtildiği gibi bu bölgede yeni doğalgaz rezervleri bulunmuştur. Tüm bu nedenlerle Doğu Akdeniz gerek Ortadoğu, gerekse dünya politikasında son derece önem kazan mış bulunuyor. 4 Doğu Akdeniz’in önem kazan ması, Kıbrıs’ın güneyinde bulunan petrol ve doğalgaz yataklarını Güney Kıbrıs Yönetimi’nin aktif olarak bu politikalara katılmasını sağladı. İngiltere, Kıbrıs’taki üslerini güçlendiriyor, Güney Kıbrıs’ta ABD daha da etkin duruma geldi ayrıca Kıbrıs’ta Fransa’ya üsler veriliyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Kuzey Kıbrıs Türk Devleti, Cumhurbaşkanı Akıncı’nın “konfederasyon” konusundaki ısrarcı tutumundan yararlanarak, etkin politikalar yürütüyor. 5 Suriye tüm bunlarla daha da önem kazandı. Ayrıca ne yazık ki AKP’nin ihvan politikası onun rasyonel, akılcı hareket etmesini engelliyor. Çünkü, Suriye konusunda hâlâ Esad’ın gitmesi üzerinde politika yürütülüyor. Oysa Esad’la anlaşmaktan başka bir çıkış yolu gözükmüyor. Türkiye Esad’la anlaşabilirse, Doğu Akdeniz de İsrail, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır dörtlüsüne karşı yeni bir bölgesel güç oluşumunu başlatabilir. Ancak AKP’nin Müslüman Kardeşler politikası bu akılcı gelişmeyi engelliyor. YENİ SONDAJ GEMİLERİ 6 Türkiye, Rum Kesimi’nin “Münhasır Bölge” ilanlarına ve sondaj çalışmalarına karşılık olarak Doğu Akdeniz’de sondaj çalışmalarına başladı. Bu girişim son derece önemlidir. Türkiye sondaj gemilerini Kıbrıs’ın batısında Alanya açıklarına göndererek bu konudaki kararlığını ortaya koyuyor. Türkiye, Fatih ve Yavuz adlı iki sondaj gemisine sahip oldu. Bu gemilerle Kıbrıs Adası’nın batısında doğalgaz aramaya başladı. Türkiye’nin yapacağı ikinci önemli girişim, acele Girit’in güneydoğusundan başlayarak doğuya doğru uzanacak Doğu Akdeniz’de bir “Münhasır Bölge” ilan etmesidir. Tüm bu tablo, süper güçlerin de dahil olduğu bir Doğu Akdeniz sorununu ortaya koymuş bulunuyor. ABD, Doğu Akdeniz’de kesin olarak varlığını göstermeye çalışıyor, Rusya’nın bu bölgede artan etkisini de kontrol altına almaya çalışıyor. Bu konular Türkiye’nin milli çıkarlarına uyumlu ideolojilerden arınmış, gerçekçi dış politika stratejilerinin uygulanması gerektiğini ortaya koymaktadır. CHP’de, Babacan’ın kurması beklenen partiyle ittifakların yeniden yapılanacağı konuşuluyor Dengeler değişebilir CHP’de yeni siyasal partinin kurulmasıyla AKP’ye kırgın seçmenin CHP’ye verdiği emanet oy ların bu partiye ka mahmut lıcalı yacağı değerlendirmesi yapılıyor. CHP içinde; 31 Mart ve 23 Haziran’da AKP’li kırgın seçmenin verdiği emanet oyların Ali Babacan’ın kuracağı belirtilen yeni partiye gidebileceği değerlendirmesi yapılıyor. AKP’ye küskün seçmenin yerel seçimde CHP’ye verdiği oyun yeni siyasal partiye kaymasıyla birlikte yeni partinin Türk siyasetinde yeni dengelerin oluşmasına yol açacağı da belirtiliyor. CHP içinde AKP’den istifa eden Ali Babacan’ın kuracağı belirtilen yeni parti konusunda farklı değerlendirmeler yapılıyor. CHP içinde kurulacak her yeni partinin demokrasiye güç katacağı yönünde ilkesel bir görüş öne çıksa da yeni partinin siyasetteki mevcut dengeleri değiştireceği görüşü dile getiriliyor. CHP içinde yerel seçimlerde alınan emanet oyların kurulacağı ifade edilen yeni partiye kayması ihtimali dillendiriliyor. Buna göre, Babacan’ın kuracağı ifade edilen partinin TBMM’de grubu bulunan bütün partilerden oy alacağı ancak CHP’nin yerel seçimlerde sağladığı başarıda önemli bir katkısı olan emanet oyların da yeni partiye kayabileceği değerlendiriliyor. Bu durumun CHP’nin farklı kesimlerden oy alan parti hedefine zarar vereceği, bunun engellenmesi için farklı kesimlere yönelik çalışmaların yapılması gerektiği ifade ediliyor. Yeni siyasal partinin başarılı olması ve kendine bir yer edinmesi durumunda Türk siyasetindeki mevcut dengeleri değiştiren bir sonucu olacağı ifade ediliyor. AKP içinden çıkacağı ifade edilen yeni partinin öncelikli hedef kitlesinin AKP tabanı olacağı ancak AKP’ye tepkili ya da kırgın olduğu için başka partilere oy veren seçmeni de hedef alacağı değerlendirmesi yapılıyor. İttifaklar yeniden CHP kaynakları kurulacak yeni partiyle birlikte mevcut ittifak bloklarının da yeniden şekilleneceğini ifade ediyor. Yeni partinin Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı olmak üzere iki ana ekseni değiştirmeyeceği ancak ittifak cephelerinden birine girmesi durumunda gireceği tarafı kuvvetlendireceği vurgulanıyor. CHP kaynakları, kurulacak yeni partinin TBMM’deki varlığıyla birlikte sistem değişikliği tartışmalarının gündeme gelebileceğine de dikkat çekiyor. Buna göre AKP ve MHP’nin parlamentoda çoğunluğunu yitirmesi durumunda AKP tarafından doğrudan parlamenter sisteme dönüş olmasa bile, eski sisteme yönelik bazı adımların gelebileceği ifade ediliyor. Mevcut sistemde iktidar olabilmek için yüzde 50+1 ihtiyaç duyulurken, yapılacak değişiklikle bu oranın esnetilebileceği ifade ediliyor. l ANKARA CHP alanı sıcak tutacak CHP’de hafta başında toplanan Merkez Yönetim Kurulu’nda (MYK) TBMM’nin tatile girmesinin ardından Türkiye’nin dört bir yanına teşekkür ziyaretleri gerçekleştirilmesi benimsendi. 31 Mart yerel seçimleri ve 23 Haziran İstanbul seçiminden başarıyla çıkan CHP, kazanılan bütün belediyelerin bulunduğu kent ve beldeleri ziyaret ederek yurttaşlarla bir araya gelecek. CHP milletvekilleri ve parti meclisi üyelerinden oluşacak heyetler, yurttaşlarla kampanya döneminde olduğu gibi yüz yüze iletişim kuracak. Ziyaret heyetleri yurttaşların bulundukları bölgelere ilişkin sorunları belirleyecek ve yurttaşların belediye yönetiminden taleplerinin ne olduğunu da öğrenecek. Ziyaretler kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bazı kentle re gidebileceği ifade ediliyor. Söz konusu ziyaretlerle CHP’nin yurttaşlara seçim dolayısıyla teşekkür etmesinin yanı sıra partinin kazandığı başarının ardından aktif bir şekilde sahada olmaya devam etme eğilimi de öne çıkıyor. Ziyaretlerin bu ay sonu yapılması planlanan belediye başkanları kampının ardından yapılacağı ifade ediliyor. l MAHMUT LICALI/ ANKARA İmamoğlu, belediyeden istifa edip iştiraklerinden istifa etmeyenlere seslendi: Bu yanlıştan dönün İBB Başkanı İmamoğlu, istifa eden genel sekreter ve yardımcılarının belediye iştiraklerindeki görevlerinden ayrılmamaları konusunda, “Orada da bir kısım el frenleri görüyoruz. Bizim iştiraklere acilen hâkim olmamız lazım” dedi HAZAL OCAK İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, istifa eden genel sekreter ve yardımcılarının iştiraklerdeki görevlerinden ayrılmamalarını eleştirerek “İstifa eden genel sekreter ve yardımcılarının iştiraklerde görevleri var. Madem istifa ettiniz, neden orada duruyorsunuz? Umuyorum yanlışlarından dönerler” dedi. İBB Başkanı İmamoğlu, eski İBB Genel Sekreteri Tuğrul Erkin’in Süleymaniye Camii’nde kılınan cenaze namazına, Unkapanı’ndan yürüyerek gitti. Yolda gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, İBB’deki mali tablonun ne zaman düzelebileceğine ilişkin soru üzerine üzerine şöyle konuştu: “Bu çok basit, hemen hızlıca yol alabileceğiniz bir takvim değil. Elbette ki kısa, orta ve uzun vadeli planlarımız olacak. Bu plan ve tasarruflarımızı vatandaşımızla paylaşacağız. Esas olan, ilk başta israfı engelleyen ve tasarrufu önceleyen, yanı sıra gelirleri arttıran bir ekonomik düzen. İBB’ye bütünüyle baktığımızda, konuştuğumuz bütçe aslında İBB’nin kurumsal bütçesi. Bir de İştiraklerinin bütçesi var. Onlara henüz hâkim değiliz. Henüz genel kurullar yapılmadı. Çağrılarımız var. Orada da bir kısım el frenleri görüyoruz. Hızlı bir şekilde genel kurul yapılıp oraya da ekip arkadaşlarımızla girdikten sonra büt İBB’de istifa İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Mehmet İhsan Şimşek istifa etti. Şimşek, İBB şirketlerinden İSPARK AŞ’nin de hâlâ Yönetim Kurulu’nda görev yapıyor. Ayrıca Şimşek Okçular Vakfı’nın da mütevelli he yetinde bulunuyor. çeyi netleştirme şansımız olacak. İstifa eden genel sekreter ve yardımcılarının iştiraklerde görevleri var. Madem istifa ettiniz, neden orada duruyorsunuz? İnsanlar, iştiraklerdeki yönetimden de İBB yönetiminden de bize hesap soracak. Şu an itibarıyla bizim hızlıca iştiraklere hâkim olmamız lazım. Umuyorum yanlışlarından dönerler.” İmamoğlu, “İstifa etmemekte direnirlerse yasal olarak işlem yapacak mısınız” sorusunu ise, “Tabii birtakım uygulamalar, imkânlar var. Onları devreye sokacağız. Yasal süreleri göze alırsak 4045 günü buluyor” dedi. İmamoğlu, “15 Temmuz anma törenlerine katılacak mısınız” sorusunu da “15 Temmuz’da zaten İBB önünde anma töreni olacak. Ama şu anda ne valilikten ne merkezi hükümetten resmi bir program bize iletilmedi. Ama en fazla şehit verilen yer orası. İBB önünde anma törenimiz olacak. Onun da de taylarını yarın sunacağım size” diye yanıtladı. Gazeteciler, Medya AŞ binası önünden geçen ve kapıdaki görevlilerle el sıkışan İmamoğlu’na, söz konusu İBB iştiraki ile ilgili israf tartışmalarını sordu. İmamoğlu, bu soruya, “Medya AŞ’nin israf kalemleri çok yüksek. Tespitlerimiz var. Bize uyarılar, ihbarlar geliyor. Tümünü değerlendireceğiz. Bizim derdimiz şu: İstanbullunun parasını ama şirketler üzerinden ama kurum üzerinden en sağlıklı, en verimli şekilde kullanmak” yanıtını verdi. Erkin ailesine başsağlığı Eski İBB Genel Sekreteri Tuğrul Erkin’in cenaze törenine katılan İmamoğlu, tabut başında dua eden Erkin ailesine başsağlığı dileklerini iletti. Erkin’in cenazesi, öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrasında Zincirlkuyu Mezarlığı’nda defnedildi. ‘Kurumsal bir başlangıç’ İmamoğlu, gazetecilerin yarın Anıtkabir’e yapılacak ziyarete AKP’li ve MHP’li İBB meclis üyelerinin katılıp katılmayacağıyla ilgili soruya da “Davetimiz 39 ilçe başkanımıza ve meclis üyelerimizin tamamına yapıldı. Gelip gelmemek diğer meclis üyesi belediye başkanlarının kendi tercihi. Biz, kurumsal bir başlangıç adına orada olacağız” dedi. MHP’DEN YENİ PARTİ YORUMU: Küskün seçmen AKP’ye sarılır SELDA GÜNEYSU Eski bakan Ali Babacan ve ekibinin AKP’den ayrılarak yeni parti kurma girişimleri MHP’de, MHP’deki olağanüstü kurultay sürecine ve İYİ Parti’nin kuruluşuna benzetiliyor. Bu süreçten Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın güçlenerek çıkabileceği, kurulacak yeni partinin AKP’nin gölgesinde bir parti olarak siyasi tarihte yerini alabileceği ve AKP seçmeninin kendi partisine sahip çıkabilceceği belirtiliyor. İstanbul seçimlerinden sonra eski bakan Ali Babacan, eski başbakan Ahmet Davutoğlu gibi isimlerin yeni parti kurma girişimleri, MHP kanadında da değerlendiriliyor. MHP’de, AKP’den kopuşlar olsa da Erdoğan’ın bu süreçten güçlenerek çıkacağı belirtiliyor. Bu durum için de MHP’de 1 Kasım 2015 genel seçimleri sonrasında başlayan olağanüstü kurultay tartışmaları ve ardından kurulan İYİ Parti süreci benzetmesi yapılıyor. ‘Hedefleri MHP tabanı’ MHP’deki olağanüstü kurultay isteminin İYİ Parti’yi ortaya çıkardığı ifade edilirken, İYİ Parti’nin de 24 Haziran genel seçimleri sürecinde “yüzde 20’den az oy almayacağı” yorumlarının yapıldığı anımsatılıyor. Ancak İYİ Parti’nin beklenilenin aksine yüzde 9.75 oy aldığı, Akşener’in de yüzde 7 civarında oy almasıyla İYİ Parti’de dalgalanmaların başladığı, bir dönem MHP’de siyaset yapmış Yusuf Halaçoğlu, Özcan Yeniçeri gibi isimlerin İYİ Parti’nin Afyonkarahisar’daki kampı sonrasında partiden istifa ettiğine de atıfta bulunuluyor. Bu süreçten sonra MHP’den ayrılarak İYİ Parti’ye geçenlerin daha sonra MHP’ye geri dönmek için parti yetkilileriyle temasa geçtiği ve hâlâ bu sürecin devam ettiği de vurgulanıyor. İYİ Parti’nin “bir konjonktür partisi olduğu ve kendisine hâlâ ideolojik bir altyapı oluşturamadığı” ifade edilirken, bu nedenle partinin hâlâ “CHP ile ittifak yapsa da MHP tabanını hedef aldığı” belirtiliyor. AKP içinden kurulan yeni bir partinin de AKP’nin gölgesinde kalacağı ifade ediliyor. AKP içinden bölünüp gelen partinin de AKP seçmeni üzerinde ‘partisine sahip çıkma algısını’ uyandıracağı dile getiriliyor. Ayrıca Türkiye’de bir sonraki seçimlerin 2023’te yapılacağı belirtilirek kurulacak bir partinin seçime kadar kamuoyunda etkisini yitirebileceği de ifade ediliyor. l ANKARA AKP’de cenaze yasağı! Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ile eski başbakan yardımcısı Ali Babacan yeni oluşum çalışmalarını sürdürürken, AKP’de çatlağa karşı istifa ya da saf değiştirecek milletvekili sayısı tespit edildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a yakın kurmaylar,vekillerin saf değiştirmesine karşı “önlem” listesi çıkardı. Bu kapsamda AKP’li kurmayların, vekillere cenaze yasağı getirdiği belirtiliyor. Milli Gazete’den Muhammed Vefa’nın haberine göre; istifaların artmasına karşı AKP’nin vekillere yönelik çıkardığı önlem listesi dikkat çekiyor. Yeni oluşum içinde olanların genel olarak temaslarını cenazelerde gerçekleştirdiği belirlenirken, buradaki temaslar konusunda AKP’nin milletvekillerini uyardığı ifade ediliyor. Cenazelerde milletvekillerinin Abdullah Gül, Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu ile fotoğraf vermemesi ve görüşme trafiğinin yaşanmasını engellemek isteyen AKP’li kurmayların, vekillere cenaze yasağı getirdiği belirtiliyor. Daha önce Anayasa Mahkemesi eski başkanı Haşim Kılıç’ın annesinin ve eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in babasının vefatının ardından cenazede AKP’de yeni oluşum içinde olan isimler bir araya gelmişti. l Haber Merkezi ŞİMŞEK’TEN AÇIKLAMA: Zamanı gelince konuşuruz Ekonomiden sorumlu eski bakanlardan ve eski başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek, eski ekonomi bakanlarından ve parti kurması beklenen Ali Babacan’la birlikte hareket edebileceği şeklinde iddialar hakkında konuştu. Bir basın toplantısında Reuters’ın “Babacan ile birlikte hareket edebileceğiniz şeklinde yorumlar var, ne diyorsunuz” sorusuna yanıt veren Mehmet Şimşek, “Zamanı gelince konuşuruz” dedi. l Haber Merkezi HDP’li Güven yemin etti HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven, TBMM Genel Kurulu’nda milletvekili yemini etti. 24 Haziran’da milletvekili seçilen ancak terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın cezaevi koşullarını gerekçe göstererek açlık grevi yapan Güven dün yemin etti. Güven’in yemin etmesiyle birlikte 24 Haziran seçiminden sonra yemin etmeyen milletvekili kalmadı. Güven, böylece yasama faaliyetlerine katılabileceği gibi milletvekili maaşı ve sosyal haklardan da artık yararlanabilecek. l ANKARA / Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle