19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1311 TEMMUZ 2019 PERŞEMBE Ersin Umut Güler, 3 yıl önceki sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandı Ödüllü oyuncuya hapis cezası Yolcu Tiyatro oyuncuların yet başkanına verdi. Belli ki benim sa “Kdan, oyuncu ve yönetmen Er sin Umut Güler’e, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar gerekçe gösterilerek 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. AYÇA HAN ürklü Venüs” oyununun hem yönetmenliğini hem de oyunculuğunu üstlenen tiyatro sanatçısı Ersin Umut Güler’e, 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. 2016 yılında sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım gerekçe gösterilerek yargılanan sanatçının cezası, 5 yıl ertelendi. Geçen yıl mayıs ayında savcılık tarafından ifadeye çağ vunmamdan hemen önce hazırlanmıştı zaten. Hemen önce bile değil. O mütalaa benzer davalarda hep kullanılıyordur, eminim.” ‘Sözümü söylemeye devam edeceğim’ OHAL kararnamesi ile kapatılan İzmir Yenikapı Tiyatrosu oyuncularından Nazlı Masatçı’ya “Halkı askerlikten soğutmak” ve Yolcu Tiyatro oyuncularından Cenk Dost Verdi’ye sosyal medya paylaşımları yüzünden verilen hapis cezalarını hatırlatan Güler, tiyatrolar üzerinde basına yansıyan ka rılan Güler’e, “Cumhurbaşkanı’na hakaret” dar yansımayan baskıların da olduğunu söy ve “terör örgütü propagandası yapmak” suç ledi. Oyunların yasaklandığını; valilikle lamasıyla 2 ayrı dava açıldı. 25 Haziran’da rin, müftülüklerin denetim ve engellemeriy ilk duruşması görülen propaganda dava le karşılaşıldığını vurgulayan sanatçı “Doğu sı, 8 Temmuz’da yapılan üçüncü duruşmay turnesine çıktığında, kulisinde polis bekle la karara bağlandı. Başarılı tiyatrocu, Ana yen arkadaşlarımız var. Düşünün, birazdan yasa Mahkemesi’ne itiraz etme hazırlığın sahneye çıkacaksınız ve kulisinizde polis da olduğunu ifade etti. Gazetemize konuşan bekliyor. Basına yansımayan bir sürü soruş Güler, savunma için süre istediklerini ama turma var ve bunlar artarak devam ediyor; hâkimin 4 Temmuz’da görülen 2’nci duruş bir baskı var ve bu artarak devam edecek. mada “Savunmanızı yapın bitirelim” dedi Ama bu engel değil, ben yine sahneye çık ğini söyledi. Savunmasını, 8 Temmuz’da maya, sözümü söylemeye devam edeceğim.” ki 3’üncü duruşmada yapan sanatçı, savcı Güler, “Kürklü Venüs”teki performansıy nın mütalaasının savunmadan önce hazır la 6. Ekin Yazı Dostları Tiyatro Ödülleri’nde lanmış olduğunu belirterek şunları söyle en iyi erkek oyuncu seçilmişti. Önceki yıl di: “Savcı, ben savunmayı yaptıktan hemen ise “Joko’nun Doğum Günü” oyunuyla yılın sonra mütalaa için basılı kâğıdı çıkarıp he yönetmeni ödülünü almıştı. Ersin Umut Güler ‘Özgürlüğüm kısıtlandı’ Sosyal medya hesabının Jandarma İl Komutanlığı tarafından incelendiğini ve 11 yıldır kullandığı hesaptan, tek bir paylaşımın tek bir kelimesi cımbızlanarak suç üretildiğini anlatan Güler, yapılan paylaşımın normal koşulların olduğu bir ülkede, baskının bu kadar çok olmadığı bir süreçte dava konusu edilmeyeceğini söyledi. 10 işgünü içerisinde, hızlandırılmış bir dava örneği olarak 3 duruşmada karar verildiğini belirten sanatçı, “Bu kadar hızlı karara bağlayarak, 5 yıl süreyle özgürlüğümü kısıtladılar; ama hep göğüs germek zorundayız, yoksa bugünleri de arayacağız” dedi. Baskılara rağmen yeni sezon için oyun hazırlıklarını da sürdüren Güler, Cenk Dost Verdi’nin de yer aldığı ve cezaevinde olduğu için sahnelenemeyen “Joko’nun Doğum Günü” oyununun da, ekim ayında tekrar sahnede olacağının müjdesini verdi. Ersin Umut Güler’in “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla yargılandığı davanın 2’nci duruşması ise, ekim ayında Çağlayan Adliyesi’nde görülecek. CAZ FESTİVALİ’NDE BU HAFTA İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 22 yıldır Garanti BBVA’nın sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Caz Festivali, 18 Temmuz’a kadar sürecek. Festival kapsamında yıldız isimlerden yeni keşiflere, caz ve güncel müziğin en iyi ve en yeni örneklerine, İstanbul’un 27 farklı mekânında 50’nin üzerinde konserle müzikseverlerle buluşacak. Festivalde bugün saat 21.00’de Volkswagen Arena’da Joss Stone izleyiciyle buluşacak. Yarın saat 20.00’de ise Venedik Sarayı Bahçesi’nde Paolo Fresu & Lars Danielsson “Summerwind” ve Cem Tuncer Quartet performansı olacak. Hafta sonunda ise cumartesi günü “Çocukça Bir Gün” etkinliği saat 14.00’te başlayıp gün boyunca sürecek. Caz Vapuru ise 14 Temmuz Pazar günü saat 11.00’de Kabataş’tan kalkacak. Ayrıntılar: caz.iksv.org l Kültür Servisi Joss Stone SAMDOB, ustaya BODRUM’DA eşlik etti CEMİL CİĞERİM Bodrum Kalesi açık hava konserleri, temmuz ayında Samsun Devlet Opera ve Balesi sanatçılarının gerçekleştireceği konserler ile devam ediyor. Unutulmaz “Yeşilçam Film Müzikleri”nin senfonik olarak seyirci ile buluştuğu konserde şef Burak Tüzün yönetiminde, Samsun Devlet Opera ve Balesi Orkestrası sanatçı Cahit Berkay’a eşlik etti. Melih Kibar, Cahit Berkay, Yalçın Tura, Santuri Ethem Efendi, Kemani Sebuh Simonyan ve Moğollar’ın müziklerinde orkestranın yanı sıra bate ride İlkan Şahin, klasik gitarda Serkan Serpen, klavyede Yusuf Yalçın, bas gitarda Ulaş Başkaya yer aldı. “Cahit Berkay ve Yeşilçam Film Müzikleri Konseri” 9 Temmuz Salı akşamı metin yazarı ve anlatıcı Hande Taban’ın sunumuyla gerçekleşti. l SAMSUN Erçetin, Harbiye’yi coşturdu BKM organizasyonuyla gerçekleşen DenizBank Açık hava Konserleri’nin açılışını Candan Erçetin yaptı. Erçetin, “Eğlenmeyi vaat ediyorum” diyerek başladığı konserinde “Umut olduğu sürece her zaman buradayız, gördüğüm kadarıyla siz de buradasınız. İstanbul tıklım tıklım” dedi. Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’ndeki konseri CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da izledi. l Kültür Servisi Genç sinemacılar ödüllerini aldı Sinema öğrencilerinin kısa film projelerini hayata geçirmeleri için 16 yıldır destek veren TÜRSAK Vakfı’nın düzenlediği “Geleceğin Sineması” en iyi 3 filmini belirledi. “Geleceğin Sineması”nın kazananları önceki akşam sunuculuğunu genç oyuncu Ege Kökenli’nin üstlendiği Bahçeşehir Üniversitesi’nin Galata Kampusu’nda yapılan tören ile belli oldu. Yönetmen Yüksel Aksu’nun jüri başkanlığındaki; oyuncu Ceren Moray, TÜRSAK Vakfı Başkanı Yapımcı Elif Dağdeviren, Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Kemal Suher ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Selçuk Yavuzkanat’tan oluşan jüri tarafından seçilen projeler ise şöyle sıralandı: 3. “Fraktal: Munchies” projesiyle Muhammed Zahid Çetinkaya, 2. “Tavşan” projesiyle Abdullah Rıdvan Can, 1. “Sessiz İnsanlar” ile Makbule Tuba Demirkale. l Kültür Servisi Misi’de sokaklar fotoğraflarla şenlenecek Nilüfer Belediyesi, tarihi Misi Mahallesi’nde Nilüfer Fotoğraf Şenliği düzenliyor. Etkinlikler 1214 Temmuz tarihleri arasında Misi’nin sokaklarında ve farklı mekânlarında yapılacak. Şenlikte, Türk fotoğrafının kilometre taşlarından İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği (İFSAK), “60. Yıl 60 Fotoğraf” isimli sergi ile yer alacak. Nilüfer Fotoğraf Şenliği, Fikret Otyam’dan Murat Germen’e, Jochen Proehl’den, Dora Günel’e birçok sanatçıyı konu ve konuk edecek. Çocuklardan gezginlere kadar her kesime yönelik etkinliklerin düzenleneceği şenlikte, sokak sergileri, söyleşiler, paneller, atölyeler ve açık hava gösterileri yapılacak. Şenlik kapsamında ayrıca Nilüfer Belediyesi tarafından hazırlanan Mysia Yolları üzerinde, iki gün iki farklı rotada fotoğraf yürüyüşleri yapılacak. l Kültür Servisi Güzelliklerle çirkinler arasında savrulurken... Üç gün önceydi. Aya İrini’de, Fatih Sultan Mehmet’in armağan o ettiği eşsiz “konser salonundaydı”. İKSV’nin müzik festivalinin son konseriydi. Sahnede La Scala Oda Orkestrası ve usta şef Hakan Şensoy yerlerini almış, İtalyan besteci Marco Enrico Bossi’nin “Goldoni Çeşitlemeleri”yle beni bulutların üzerinde, daha doğrusu 18. yüzyıl Venedik semalarında uçuruyorlardı... Tam prelüdle, menüet arasında; karnaval atmosferiyle, rengârenk maskeler arasında gidip gelirken ve bir kez daha ülkemin aydınlık yüzü şefe hayran olurken... HHH (Yarın önemli bir basın toplantısı var. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin girişimiyle, İçlerinde PEN Türkiye, TYS, Yayıncılar Birliği de olmak üzere 12 basın yayın kurulu şu bir araya gelip SETA’nın raporuna tepkilerimizi paylaşacağız... Konserden sonra yarınki konuşmamı hazırlamam gerek... Venedik semalarından beni yeryüzüne fırlatan daha önce okuduğum 196 sayfalık rapor olsa gerek. Gazetecileri hedef gösteren bir kara leke! Bu rapora göre yolsuzluk yapmak değil, ama yolsuzluk var demek suç. Hükümeti eleştirmek suç. Ülke ekonomisi berbat olabilir, emekçinin hakkı gasp edilebilir, ancak bunları dillendirmek suç! Bu rapora göre her ay 3040 kadının erkekler tarafından öldürülmesi doğal, ama bunu yazmak suç! Kadın sorunlarıyla ilgilenmek ya da Meclis’teki yasal bir partiyle HDP ile ilişki kurmak, çok kuşkulu ve de suç! Bu rapora göre şiddet serbest ama şiddet var demek suç!) HHH Şimdi sahnede, son yılların dahi kemancısı Daniel Lozakoviç... Ama bu daha çocuk! 18 yaşında. Beyaz Rus baba, Kırgız anneden 2001 Stockholm doğumlu... Kemanı gördüğü ilk günden beri başarıdan başarıya koşuyor. En ünlü şefler ve orkestralarla dünyanın her yerinde konserler veriyor, plaklar dolduruyor. Dahi çocuk Johann Sebastian Bach’ın iki keman konçertosunu seslendiriyor birbiri peşi sıra... Adeta bir ayin... Ruhani bir bütünlük... Yüzünde bir meleğin masumiyeti, dinginliği; uzayıp giden parmaklarında hüner; Tanrı vergisi bir yetenek... Bu konser hiç bitmese, hiç bitmese... HHH (Meslektaşlarımızı hedef gösteren bu raporu hazırlayanlara şunu hatırlatmak gerek: Gerçek, göz ardı edilince, ortadan kalkmaz. Tam aksine, daha çok göze batar! Bir de şunu: Sadece adı geçen gazeteler ya da meslektaşlar değil; bu raporla, işini yapmaya çalışan tüm gazeteciler, bağımsız tüm medya kuruluşları tehdit altındadır. Ve eğer meslektaşlarımızın başına bir şey gelirse sorumlusu SETA olacaktır.) HHH Aya İrini’de festivalin son konseri... Bu konser keşke bitmese... Hiç bitmese... Keşke bu sayfalarda sadece sanata, güzelliklere, yeteneklere, yaratıcılıklara ilişkin şeyler yazılsa... Yarın, PEN Yazarlar Derneği adına söyleyeceklerimi kafamda yazdım bile: Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülkenin sonu çoktan gelmiş demektir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı ülkede milletin haber alma özgürlüğü olmaz; gerçeklere, hakikate ulaşması engellenir. Gerçeği susturup yerin altına gömerseniz öyle bir gelişir büyür ki, patladığı gün önüne çıkan her şeyi havaya uçurur. (Bu son tümce galiba Emile Zola’nındır.) Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı yerde şiddet her yanı kangren gibi sarar. Tıpkı ODTÜ’de yaşadığımız gibi, gençlerin “o ağacı kesmeyin” çığlığı duyulmaz olur. Ve vicdan sahibi insanlar isyana durur. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı yerde itiraz dili, muhalif dil yok edilmiştir. Oysa tıpkı sanatın ve edebiyatın özündeki gibi, gazeteciliğin özünde de eleştirel bakış, eleştirel düşünce ve itiraz vardır. Öyle olmalıdır. Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı yerde adalet hak, hukuk yoktur; zulüm, haksızlık, kötülük vardır. Öyleyse... Ülkede düşünce ve ifade özgürlüğü sağlanıncaya dek mücadeleye de, konserlere de devam... ABD’li oyuncu Rip Torn hayatını kaybetti 88 yaşındaki ABD’li televizyon, sinema ve tiyat ro oyuncusu Rip Torn’un ba sın danışmanı Rick Miramon tez, ünlü oyuncunun evinde yaşamını yitirdiğini duyurdu. Rip Torn Torn 1950’lerde başlayan kariyerinde 1 kez Emmy ödülü kazanırken, “Cross Creek” filmi ile de “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu” dalında Oscar’a aday olmuştu. l Kültür Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle