Katalog

8 10 TEMMUZ 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET HABER AİHM: Demirtaş’ın ifade özgürlüğü ihlal edildi Ayrıntılar Verşan Kök ve ODTÜ Dün ODTÜ Rektörü Verşan Kök aradı. Aramızda geçen konuşmayı izin almadığım için yazmayacağım. Ancak bu vesileyle ODTÜ ve neoliberal dönemde üniversite meselesi üzerine düşündüklerimi aktaracağım. Bu arada Verşan Kök’ü canlı yayına davet ettim. Dilerse Cumhuriyet adına söyleşi yapabileceğimi de ekledim. Kabul etmedi. HHH Bunca piyasalaşan ortamda ODTÜ birden çok anlam, değer ve önem taşıyor. Bundandır ki siyasal iktidarlar ODTÜ’ye egemen olmak ister öteden beri. Türkiye’nin devrimci, aydınlanmacı geleneğinin simgesidir ODTÜ. Dünyadaki saygın yeri, kuşaklar arası süren güçlü bağlar ile gericiliğe karşı direnmiş, özgün konumunu korumuştur. ODTÜ öğrencisine, öğretim üyesine ve dışarıda olsa bile gönüllülerine yaşam biçimi önerir. Toplumsal duyarlılığın önemi burada yatar. Öncüdür. HHH Boğaziçi Üniversitesi de önemli bir yapıdır. Bilimsel başarıları tartışılmaz. Lakin neoliberal saldırı sürecinde yalpalamış, yazık ki sağlıklı yön bulamamıştır. Solliberallerin (ne demekse) etkisi altında kaldı Boğaziçi. Özgürlük, vesayet, demokrasi türü kavramların içinin boşalmasında önde koştu. Tam da iktidarın ekmeğine yağ sürmekti bu. (Elbette tüm bunların ayırdında olan öğrenciler, hocalar vardı. Sorun yönetseldi kuşkusuz) Oysa ODTÜ bu süreçte ölçüt koyan oldu. Yükseköğrenim paralı, içi boşalmış, lise düzeyine inmiş, sıradan meslek okulu haline gelmişken, ODTÜ tüm yönleriyle kişiliğini korudu. HHH ODTÜ’yü her kim yönetmeye talipse “ben bilirim” tavrında olamayacağını baştan kabul etmelidir. Ülkenin (ve dünyanın) en değerli insanlarının bulunduğu üniversiteyi yönetmek onurdur ve güçtür. Üstelik 1980’den gelen antidemokratik yöntemlerle giderek örselenen “özerk üniversite” anlayışı, AKP’li yıllarda en üst seviyeye geldi. Rektörler seçilmiyor, atanıyor. İlk ve büyük sorun budur. Bunca seçkin insanın yer aldığı üniversiteyi, onların eğilimlerine “rağmen” yönetmek mümkün müdür? Dünyanın en değerli bilimcisi olsanız, ağzınızla kuş tutsanız yönetemezsiniz. Öğrenciler, hocalar, çalışanlar doğrudan yönetime katılmadıkça çatışma kaçınılmazdır. ODTÜ mezunlarıyla da özgün bir üniversite yapısına sahip! Yani ODTÜ’lü mezun olmuyor, hep ODTÜ’lü kalıyor. HHH Gökçek’in yoğun ODTÜ ilgisi, mesaisi bu saydıklarımdandı. Elindeki güçle sürekli tehdit etti üniversiteyi. Bugün Türkiye’yi yöneten piyasaya uyumlu İslamcılarla ODTÜ genleri bağdaşmaz. Eğer iktidarlar ODTÜ’yü dönüştürmeye kalkarsa gerilim çıkar. Kök önemlidir, gelenek belirleyicidir. ODTÜ tepki veriyor baskılara. Sıradan, patron üniversiteleriyle karıştırmamak gerek ODTÜ’yü. Üniversite içine KYK yurdu yapma fikrinin ne anlama geldiğini herkes biliyor. Ağaçlar kesilirken “Kesmeyin hocam” diye haykıran gencin çığlığı düzenedir, anlamı derindir! Verşan Kök bunları elbette bilir. HHH Öğrenciler ve polis ilişkisi sorunludur. ODTÜ’de tarihsel olaylar yaşanmıştır. ODTÜ yönetimleri bu konuda diğer üniversitelere göre daha özenli olmalıdır. Dünyanın hangi ülkesi en zeki, çalışkan çocuklarına polis şiddetini layık görür? Kuşkusuz Verşan Kök ve yönetimi de öğrencilerinin böyle muameleye maruz kalmasını istemez. En azından temennim budur. Ancak atanmış olunca, siyasal iradenin baskısını yoğun hissedersiniz. Bilemediğimiz türlü nedenlerle polis orada bulunabilir. İktidarın belleğinde Gezi derin iz bıraktığı için, belki ağaçları bekleyen çocukların böyle bir kıvılcım yaratacağı endişesi taşıyabilir. Atanmış rektör, polisin girişine boyun eğmek zorunda kalmıştır belki. O zaman akla “istifa” gelmeli sanırım. HHH Ülke zor dönemden geçiyor, hepimizin heyecanları/kaygıları yüksek. Söz konusu ağaç, öğrenciler olunca ayrıca hassasız. Taktik olarak haklı talepleri “kriminalize” etmeye çalışan bir iktidar var. Tersi de mümkün, her toplumsal direnişi çekiştirip, biçim vermeye çalışan gruplar da olabilir. Dikkatli olmak gerek. Barış dilinden, meşru zeminden vazgeçmeden mücadele etmek mümkün, gerekli! ODTÜ genleri zaten bunu uygundur. Mansur Yavaş: Rektör teklifime şaşırdı ‘Yetki bizde değil’ dedi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı MansurYavaş, sendika ziyaretlerine Türkİş’ten başladı. Ziyarette gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yavaş, ODTÜ’de yurt yapmak için kesilen ağaçlar nedeniyle vatandaşların ve öğrencilerin duyarlılığının dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Yavaş, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Verşan Kök’ün, kendisine yaptığı “Yurdu belediye olarak biz yapalım, size hibe edelim” teklifine şaşırdığını belirterek yaptığı görüşmeyi şöyle anlattı: “‘Gelin araya girelim, birlikte bu işi halledelim’ dedim. Rektör bey bu teklife şaşırdı, ‘Bunu görüşmem gerekiyor’ dedi. Daha sonra orada görev alan milletvekilleri ile yaptıkları görüşmede kesime ara vermişler ama daha sonra bana attığı mesajda ‘Bu yetki bende değil bakanlıkta. Bekliyoruz, biz sözümüzdeyiz’ dedi.” l ANKARA/Cumhuriyet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), (HDHPa) lekslakriıEnşDGeemnoekl rBaatişkkAaPynarırıtSnisetiıl’lanahirnattin Demirtaş’ın ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmederek Demirtaş’a tazminat ödenmesine karar verdi. AİHM, 4 Kasım 2016’dan bu yana Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demirtaş’ın başvurusuna ilişkin kararını açıkladı. Davayı takip eden avukatlardan Benan Mollu, AİHM’in kararı ile ilgili Twitter üzerinden, “AİHM, 05.07.2005’te bir TV kanalına telefonla katılarak yaptığı bir konuşma nedeniyle Selahattin Demirtaş’a örgüt propagandasından ertelemeli hapis cezası verilmesini, konuşmada şiddete, silahlı direnişe ya da nefrete teşvik olmadığı için ifade özgürlüğüne aykırı buldu” açıklamasında bulundu. Ayrıca mahkeme kararına göre Türkiye hükümeti, Demirtaş’a 2 bin Avro manevi tazminat, bin Avro da mahkeme masrafı ödeyecek. Davayı AİHM’ye taşıyan avukat Mesut Beştaş, mahkemenin Demirtaş’la ilgili birçok benzer karara daha imza atmasını beklediklerini söyledi. Beştaş, yargı makamlarına, “Daha fazla mahcup olmadan beraat kararı verilmesiyle, Türk hukuk tarihinde de belki daha çok utanılacak bir sayfa haline getirilmesinin önüne geçilebileceğini düşünüyorum” dedi. Daha önce de mahkum etti Daha önce de AİHM, 20 Kasım 2018 tarihinde verdiği kararla, Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiğine ve “siyasi nedenler dtuetnuAkölytaürnrıdnüı,tğımılnauarh”ahleüfkemtientsmeisşitni.i kısmak için AİHM’nin ver diği bu karardan 14 gün sonra ise İstan bul Bölge Adliyesi 2. Ceza Dairesi, İstan bul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin “terör ör gütü propagandası” suçlamasıyla 7 Eylül’de Demirtaş aleyhine verdiği kararı onadı. De mirtaş, AİHM’nin kendisi hakkında verdi ği kararının aleyhteki maddelerini AİHM Bü yük Dairesi’ne taşımak için başvuruda bu lunmuş, Türkiye’nin kararı uygulamaması na ilişkin hüküm kurulmasını talep etmiş ti. Demirtaş’ın yaptığı itiraz ile Türkiye’nin temyiz başvurusunu kabul eden Büyük Da ire, mahkemenin belirleyeceği bir tarihte dosyayı inceleyecek. l Haber Merkezi Ablukayı kaldırınODTÜ yönetimi alternatif alanları kabul etmedi, bileşenlerin tepkisi ise gerici uygulamalar Taşdelen: Bu yapılar kaçak Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, “ODTÜ’de belediyemizin tuttuğu zaptı ve tebligatı dün akşam üstü şantiye binasına astık. Bu yapılar da kaçak ve kalkacak” paylaşımı yaptı. BOGŞELRUİYKEKKAOLDCIA BİR Mimarlar Odası’ndan suç duyurusu Mimarlar Odası ODTÜ’deki “hukuksuz inşaat işlemi” için suç duyurusunda bulundu. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Bu süreçte rol alan herkes başta Verşan Kök, danışmanaları ve rektör yardımcıları olmak üzere, ağaç kesimini yapanlar, anayasanın 135. maddesine göre kurulmuş anayasal bir kuruluş olan Mimarlar Odası ve diğer oda yöneticilerini alana zor kullanarak girmelerini engelleyen, emniyet müdür yardımcısı ve o gün görev alan tüm polisler yargı önünde hesap verecekler. Hepsi hakkında ayrı ayrı suç duyurusunda bulunduk” dedi. Candan; kanuna muhalefet, görevi kötüye kullanma, kamu malına zarar verme suçlaması ile suç duyurusunda bulunduklarını belirtti. İstanbul’da GÖZALTINA ALINAN ÖĞRENCİLER: Ranta ve talana karşı direneceğiz ODTÜ’deki direnişe destek olmak için önceki akşam İstanbul Kadıköy’de yürüyüş düzenleyen ve polis müdahalesi ile gözaltına alınan üniversite öğrencileri dün basın toplantısı düzenledi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul şubesinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan öğrenciler “Her yer ODTÜ her yer direniş” diyerek ODTÜ’lü öğrencilere destek vermeye devam edeceklerini açıkladı. Gözaltına alınan öğrencilerden Doğan Nur, “Belediye ekipleri inşaatın kaçak olduğunu tespit etti, fakat ağaçların kesilme tehdidi sürüyor. Alanlarını savunan arkadaşlarımıza destek olmak için Kadıköy’de binlerce kişinin alkışları ile bir eylem gerçekleştirdik. ODTÜ’de arkadaşlarımıza müdahale eden polis, burada da bize müdahale etti. Bu olay iktidardaki zihniyetin keyfiyetini ve hukuksuzluğunu ortaya koymaktadır. Bizler de bulunduğumuz her yerden talana ve ranta karşı ‘Her yer ODTÜ her yer direniş’ diyoruz” diye konuştu. l İSTANBUL / Cumhuriyet CHP’Lİ YAŞAR Eren Erdem içinYILDIZ ‘özgürlük’ yürüyüşü İLAYDA KAYA CHP Kozan İlçe Örgütü üyesi Yaşar Yıldız (63), Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski CHP milletvekili ve parti meclisi üyesi Eren Erdem için Kozan’dan Adana’ya yürüyüş başlattı. Kozan’dan Adana Adalet Sarayı’na yürüyeceğini belirten Yıldız, “Bu yolda inatla ve ısrarla yürümeye devam edeceğim. Yürüyüşüm 13 Temmuz’da son bulacak” dedi. Yıldız, “Üretilen sahte deliller, gizli itirafçı beyanlarıyla yürütülen; Ergenekon, Balyoz, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin dosyaları göstermiştir ki, iktidar tarafından sakıncalı görülen, susturulmak istenen kurum ve kişilerin masumiyet haklarına gölge düşürülmüş, masum kişilerin hastanelerde, cezaevlerinde ölüme veya intiharları Yaşar Yıldız na sebep olunmuştur. Bu dosyalardan biri de Eren Erdem hakkındadır. Ülkemizde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü nün ne olduğunu, yapılanmasına dair ilk açıklamasını yapıp kitap yazan ve tehlikeye dikkat çeken Erdem, büyük çelişki ile FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmamakla birlikte, bilerek ve isteyerek yardım etmekten 4 yıl 2 ay hapis cezası almış ve tutukluluk halinin devamına karar verilmiştir. Ciddi sağlık sorunları yaşayan ve cezaevi ortamında iyi tedavi olamayan Eren Erdem’in tutukluluk durumunun bir an önce sonlanmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. Yaşar Yıldız, “Yürüyüş hesaplarımıza göre 4.5 gün sürecek. Yaklaşık 75 kilometre Kozan’dan Adana’ya yürüyeceğim. Adana Adalet Sarayı’nda yürüyüşüm son bulacak” dedi. l İSTANBUL ODTÜ’de Yüksek Öğretim Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) devredilen arazide yüzlerce ağacın kesile rek, ruhsatsız olarak başlatılan inşaat ça lışmasına tepki büyüyor. Akademisyenler, öğrenciler, mezunlar ve meslek örgütle ri yurt inşaatından derhal vaz geçilmesi taleplerini vurgula dı. ODTÜ’lü akademisyenle rin ağaç katliamına karşı aylar önce üniversite içinde alter natif alanlar önerdiği, üniversite yönetiminin ise kabul et OZAN ÇEPNİ mediği öğrenildi. DİSK, KESK, TMMOB ve TTB, ODTÜ’de polis ablukası nın sona erdirilmesini talep etti. Alternatif alanlar önerildi Edinilen bilgiye göre, ODTÜ’de başlayan yurt tartışmasında Kavaklık’a inşaat yapılmasına tepki gösteren mimarlık ve mühendislik fakültelerinden akademisyenler, üniversite yönetimine alternatif alanlar işaret etti. Bazı akademisyenler, mevcut yurtların geliştirilerek ihtiyacı karşılayabileceğini belirtirken, bazıları da yeni yurt yapımının gerektiğini savundu. Ancak yeni yurt yapımında ağaçlık alanlar yerine ODTÜ’de hurdalık olarak kullanılan bir alan ve yurt bölgesindeki başka bir alan ODTÜ yönetimine sunuldu. Ancak belirlenen arazide KYK ile anlaşan üniversite yönetiminin alternatifleri görmezden gelerek geri adım atmadığı öğrenildi. 122 milyon TL ODTÜ Mezunlar Derneği ve öğrencilerin üniversitenin kendi imkânları ve ODTÜ geleneğindeki dayanışma ile yurdun yapılabileceği teklifi de üniversite yönetimince kabul görmedi. Polis müdahalesi öncesinde rektörlükten ODTÜ bileşenlerine gönderilen elektronik postada, “7 bin 700 kapasitemize ek olarak yurt yatak ihtiyacı 1365 olarak bildirilmişti. Bu yıl ise boşalacak yerler dışında ortalama 1500 fazladan yatak ihtiyacımız bulunmaktadır. Bugün itibarıyla Ankara’da değişik KYK yurtlarında toplam 433 öğrencimiz kalmaktadır. Bu ihtiyacı karşılayacak kapasitede bir yurdun yapımının yaklaşık maliyeti 122 milyon TL’dir” denildi. Ancak KYK’nin çeşitli iller ve Ankara’daki ihalelerine bakıldığında benzer kapasiteli yurtların maliyetinin 7585 milyon TL olması dikkat çekti. KYK’ye gericilik tepkisi ODTÜ bileşenlerinin KYK yurduna karşı çıkışının bir diğer nedeni ise üniversitedeki mevcut 19 yurdun yönetimine ODTÜ’ye ait iken, yeni yurdun yönetiminin tamamen KYK’ye devredilmesi oldu. Protokole göre, 49 yıllık bedelsiz olarak devredilen arazide yapılacak yurdun işletilmesi de, “Taşınmaz üzerine yapılacak yurt binalarına ODTÜ öğrencilerinin yerleştirilmesi ve barındırma işlemi KYK değerlendirme kriterlerine uygun olacaktır” önkoşulu ile KYK tarafından yapılacak. Ancak devlet yurdu altında yapılan KYK yönetimindeki alanlardaki gerici etkinlikler de yurdun istenmemesine neden olduğu öğrenildi. KYK’nin diğer yurtlarında Diyanet ile imzaladığı protokol kapsamında içeriği tam olarak belirlenmeden uygulanan “Manevi Rehberlik” için bir din görevlisi bulundurulabilmesi, mütfülüklerle işbirliğiyle yıl içerisinde yeterlilik kriterleri sorgulanmadan dini sohbetler düzenlenmesi, projeler kapsamında dini kitaplar dağıtılması ve manevi rehberler tarafından ders verilmesine de itirazları büyüttü. KYK yurtları, birçok şehirde hadis, tefsir, kelam, fıkıh, siyer gibi derslerle haftanın 4 günü sohbetler ile biliniyor. Ayrıca KYK yönetmeliğe göre, “ideolojik veya politik amaçlı gösteri, toplantı, tören düzenlemek” süresiz çıkarma gerekçesi sayılsa da birçok yurtta, öğrenciler “Cumhurbaşkanı’na hakaret” adli soruşturması ve dava açılması durumunda atılma ile karşı karşıya kalıyor. KYK yurtları ayrıca birçok yerde de öğrencilere AKP propagandası yapılması ile dikkat çekiyor. l ANKARA