19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 929 HAZİRAN 2019 CUMARTESİ SusturamazsınızKaftancıoğlu’nun yargılandığı davanın hâkimi davranışlarıyla duruşmaya damgasını vurdu CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada hâkim, Kaftancıoğlu’nun süre talebini reddedip sık sık avukatlara müdahale etti. Bir avukatı da salondan attırdı. CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu, sosyal medya paylaşımları nedeniyle beş ayrı suçlamadan 17 yı la kadar hapis istemiyle yargılandığı davada yargıç karşısına çıktı. Duruşmaya mahkeme başkanının davranışları damga vurdu. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gö rülen dünkü duruşmaya çok sa yıda CHP milletvekili, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Dura koğlu ve onlarca partili katıldı. SEYHAN AVŞAR Duruşma kimlik tespitiyle başladı. Mahkeme başkanı tarafından mesleği sorulan Kaftancıoğ lu, tıp doktoru ve siyasetçi olduğunu söyledi. Aylık kazancının ne kadar olduğu sorusuna ise Kaftancıoğlu, “18 aydır İstanbul İl Başka nıyım. Bu nedenle gelirim yok” diyerek yanıt verdi. Kaftancıoğlu, “31 Mart seçimleri ar dından 23 Haziran seçimi için uzunca bir se çim süreci yaşandığından ve iddianame teb liğ edildiği tarih ile duruşma tarihi arasın daki süre çok yakın olduğundan savunma mı hazırlayamadım. Dava konusu tweetleri min üzerinden 67 yıl geçmiştir. Toplumsal sorumluluğumun bu derece yoğun olduğu bir süreçte şahsi meselemle ilgilenmem ayıp olurdu. Bu nedenle savunmamı hazırlamak için süre talep ediyorum” dedi. Süre talebi reddedildi Mahkeme heyeti ise savunma hazırlanması için yeterince süre verildiğini, ayrıca sanığın iddianamenin içeriğinden haberdar olduğunu öne sürerek Kaftancıoğlu’nun talebini oybirliğiyle reddetti. Karara salonda bulunanlar tepki gösterince mahkeme başkanı Akın Gürlek, devam edilmesi halinde duruşma salonunun boşaltılacağını belirterek tutanağa geçti. Yeniden söz verilen Kaftancıoğlu, “Seçim sürecinde avukatlarımla bile görüşemedim. O nedenle savunmamı sonradan yapmak istiyorum” diyerek yeniden süre talep etti. Mahkeme başkanı ise bu talebin reddedildiğini belirtti. Kaftancıoğlu’nun avukatları ise müvekkillerinin adil yargılama ve savunma hakkının ihlal edildiğini belirterek reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti bu talebi de duruşmayı uzatmak amacıyla yapıldığını öne sürerek reddetti. Bu karara da izleyicilerden tepki yükseldi. Mahkeme başkanı, tepki gösteren avukatları uyardı, ardından dosyaya katılma talebinde bulunan 15 Temmuz gazisi 6 kişinin avukatına söz verdi. Kaftancıoğlu’nun avukatları reddi hâkim talepleri için kendi beyanlarının alınmadan katılma talebi olanlara söz verildiğini belirterek, mahkeme başkanının usule uymadığını ifade edip tepki gösterdi. Avukat salondan atıldı 15 Temmuz gazilerinin avukatları ise Canan Kaftancıoğlu’nun sosyal medya paylaşımlarından zarar görüldüğünü belirterek, davaya katılma talebinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 avukatı da davaya katılma taleplerinin olduğunu belirterek, Kaftancıoğlu’nun süre talebinin reddedilmesini istedi. Bu esnada avukat Ömer KURTULUŞ ARI CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’na destek için gelen CHP milletvekilleri, belediye başkanları, üyeleri sendika temsilcileri ve yurttaşlar “Hak, hukuk, adalet”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Özgürlük” sloganları attı. ‘Asla yalnız yürümeyecek’ ZEHRA ÖZDİLEK Sosyal medya paylaşımları ve sahte tweetler gerekçe gösterilerek hakkında dava açılan ve dün yargıç karşısına çıkan CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu ile dayanışma için onlarca insan İstanbul Adliyesi önüne geldi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, “Hukuksuz, mesnetsiz bu dava için Çağlayan Adliyesi önündeyiz. Hepimiz buradayız. Canan Kaftancıoğlu hiçbir zaman asla yalnız yürümeyecek. Siyasi davalar kumpas davaları, kurguya dayalı iddianameler bir gün gelir mutlaka çöker” diye konuştu. Sanatçı Fazıl Say’ın da dayanışma için geldiği adliye önünde CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek açıklama yaptı. “Siyasi davalar kumpas davaları, kurguya dayalı iddianameler bir gün gelir mutlaka çöker” diyen Erkek şöyle devam etti: “Sözcü, Cumhuriyet gazetesi davası, Gezi davası, Eren Erdem davası, akademisyenlerin davası; tüm bu davalar muhalefeti baskı altına almak için düşüncenin ve ifade özgürlüğünün yargılandığı siyasi davalardır. Unutulmasın ki bu davalar ülkemizin itibarını zedeliyor, adalete duyulan güveni derinden sarsıyor. İstanbul’un ilk kadın il başkanı olarak, bir hekim olarak güçlü bir siyasetçi olarak İstanbul’un 25 yıl sonra kazanılmasında büyük pay sahibi olan Canan Kaftancıoğlu’ndan intikam mı TANRIKULU MAHKEME HEYETİNE DİKKAT ÇEKTİ Soruşturma ve dava süreci hakkında bilgi veren CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da soruşturmanın açıldığı tarihe dikkat çekerek, “Canan Kaftancıoğlu il başkanı seçildiği tarihten iki gün sonra bu davaya konu olan soruşturma başladı. Soruşturma bir yıl boyunca bekletildi. 31 Mart seçimlerinden hemen son ra 27 Mayıs tarihinde davaya dönüştürüldü” dedi. Tanrıkulu, Kaftancıoğlu’nun yargılandığı 37. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine de dikkat çekerek heyetin Selahattin Demirtaş ve Sırrı Süreyya Önder’e, barış akademisyenlerine, akademisyen Şebnem Korur Fincancı’ya ceza veren heyet olduğunu dile getirdi. SanatçıLAR: SESİMİZİ DAHA DA YÜKSELTİYORUZ İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na destek için Edip Akbayram, Fazıl Say, Müjde Ar ve Zülfü Livaneli’nin de aralarında olduğu 49 kişi, “Canan Kaftancıoğlu 16 milyon insanın sesidir, bu sesin susturulmasına izin vermeyeceğiz” yazılı bir metne imza atarak herkesi destek olmaya çağırdı. Çağrı metninde, “25 yılın ardından İstanbul yönetimini kaybeden iktidar, dün nasıl Gezi ruhunu anlamaya yanaşmamışsa bugün de 31 Mart ve 23 Haziran’da da ortaya çıkan iradeyi analiz etmekten inatla uzak durmaktadır. İktidar, 23 Haziran iradesinin örgütlenmesinde büyük emeği olan Canan Kaftancıoğlu’nu intikamcı hislerle yargılamak istiyor. İstanbul’u kaybedenler, Kaftancıoğlu üzerinden bize bedel ödetmek istiyorlar. Biz sanatçılar olarak İstanbul’da irademizin temsilcisi Sayın Ekrem İmamoğlu’nun da dediği gibi, sesimizi daha da yükseltiyoruz” ifadeleri yer aldı. almak istiyorsunuz? Kazandık, onun için mi bu dava? Hiç kimse unutmasın bu davalar muhalefetin ve CHP’nin geri adım atmasını bırakın, kararlılıkla demokrasi mücadelemizde bize güç katmaktadır. Daha kararlılıkla yürüyoruz. Bizim amacımız güzel ülkemizde barış ve huzur içerisinde kardeşçe yaşamak. Yargıyı silah olarak kullanıp muhalefeti boğmak isteyenler kaybedecektir. Demokrasi mücadelesi verenler, özgürlük, hak, hukuk mücadelesi verenler kazanacaktır.” Kavili, Erdoğan’ın avukatının beyanlarına tepki gösterdi. Mahkeme başkanı avukat Kavili’yi duruşma salonundan dışarıya attı. Kavili ise mahkeme başkanına, “Akın kanun çiğniyorsun. Suç işliyorsun. Seni kanuna davet ediyorum” dedi. Kavili’nin duruşma salonundan atılması izleyicilerin tepkisine neden oldu. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti katılma taleplerini kabul ederek, Kaftancıoğlu’na savunmasını hazırlaması için süre vererek duruşmayı erteledi. l İSTANBUL YARKADAŞ Ciroyu söyledi, ifadeye çağrıldı CHP eski İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İBB iştiraki olan milyon TL cirosu olan bir şirket, nasıl olur da 10 milyon TL kâr eder?”diye İSPARK’ın şikâyeti üzerine “Özel So sormuştu. Anadolu Cumhuriyet Baş ruşturma Bürosu”na giderek ifade savcılığı Özel Soruşturma Bürosu’na verdi. Yarkadaş’ın üç ayrı suçlama ifade veren Yarkadaş, “Eski bir millet dan dolayı ifade verdiği öğrenildi. Yar vekili ve gazeteci olarak kamuoyunun kadaş 16 Nisan’da attığı tweetlerde, merak ettiği bir konuyu gündeme ge İSPARK’ın tweetlerinden İSPARK’ın tirdim. Atılı suçlamaları kabul etmiyo CHP’li Ekrem İmamoğlu tarafından yö rum” dedi. İSPARK’ın şikâyetinin da netilmemesi için bir bakanlığa dev vaya dönüşmesi durumunda Yarka redileceğine ilişkin duyum aldığını ve daş 5 yıl hapis istemiyle yargılanacak. İSPARK’ın ciosunu paylaşıp “Yılda 358 l İç Politika AYM Başkanı Arslan: Kavala’nın Gezi’ye katılması ve desteklemesi suç işlediğini göstermez Kavala kararı AYM’yi böldü MUSTAFA ÇAKIR si” olduğuna işaret et Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi ti. Kavala’nın Gezi olaylarına katılmış ve desteklemiş olmasının tek Direnişi’nin yöneticisi ve başına bir suç işlediği organizatörü olduğu ge nin belirtisi olarak ka rekçesiyle tutuklu bulu bul edilemeyeceğini nan Osman Kavala’nın Kavala belirten Aslan, soruş başvurusunda verdiği turma belgelerinden ret kararının gerekçesini açık Kavala’nın eyleme katılanlara ladı. AYM, Kavala yönünden ki maddi yardımda bulunduğunun şi hürriyeti ve güvenliği hakkı anlaşılamadığını, bu nedenle nın ihlal edilmediğine hükmet suç işlendiğine dair kuvvetli be ti. Oyçokluğuyla alınan kara lirti olarak kabul edilmesinin de ra AYM Başkanı Zühtü Arslan, isabetli olmayacağını kaydet Başkanvekilleri Engin Yıldırım, ti. Kavala’nın ilk soruşturmanın Hasan Tahsin Gökcan ile üyeler üzerinden 4 yıldan fazla bir sü Emin Kuz ve Yusuf Şevki Hak re geçtikten sonra tutuklandı yemez karşı çıktı. ğını kaydeden Arslan, “Soruş AYM Başkanı Arslan karşı oy turma makamları, kayda değer yazısında, Kavala’ya yönelti yeni bir delil ortaya koymadan len suçlamaların temelinde Ge başvurucunun aradan dört yı zi olaylarının yöneticisi ve orga lı aşkın bir süre geçtikten sonra nizatörü olduğu iddiası bulun tutuklanmasının neden gerek duğuna dikkat çekerek, soruş li olduğunu gösterebilmiş değil turma makamlarından beklene lerdir” dedi. Arslan, Kavala’nın nin “söz konusu olayların suç kişi hürriyeti ve güvenliği hak teşkil eden boyutu ile başvuru kının ihlal edildiği gerekçesiyle cu arasındaki ilişkiyi gösteren çoğunluğun görüşüne katılma kuvvetli belirtilerin gösterilme dı. l ANKARA TÜRKİYE, GAZETECİ DENİZ YÜCEL’E TAZMİNAT ÖDEYECEK AYM, Alman Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri olan İl minde Cumhurbaşkanı’nın vatandaşların özgürlüklerinin kısıtlan ker Deniz Yücel’in başvurusunda mayacağı taahhüdüne ilişkin ola da karar verdi. AYM, oyçokluğuy rak yazdığı “Bir üç kağıtçının ver la anayasa ile güvence altına alınan diği teminatın değeri” başlıklı ya kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının, zısına da işaret edilerek, “Bura ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal da başvurucunun ‘üçkâğıtçının edildiğine karar verdi. Karara göre, Yücel verdiği teminat’ benzetmesini Yücel’e net 25 bin lira manevi taz Cumhurbaşkanı’nın şahsına ha minat ödenecek. Yücel’in diğer tüm talep karet etmek için değil verdiği temina leri ise reddedildi. tın pek inandırıcı gelmediğini ifade etmek Tutuklama kararında, Yücel’in 17 Şubat için yaptığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki baş 2017 tarihli bir yazısının kapak kısmında vurucuya Cumhurbaşkanı’na hakaret etti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resminin üze ği şeklinde bir suçlama da yöneltilmemiş rine “darbeci” şeklinde manşet attığı ve tir” denildi. AYM, Yücel’in “Erdoğan dar bu manşetin altında “Erdoğan hiç kimseye beyi karşı darbe olarak kullanıyor” başlık aldırış etmeden kendi devletini kuruyor, lı yazısı için de “Muhalefet liderlerinin de protestolarla boğuşan ülke parçalanmaya dile getirdiği ifade özgürlüğü kapsamında gidiyor” şeklindeki yazısına yer verildiğine yapılan politik bir eleştiri” yorumunu yap işaret edilirken “yazının da politik bir eleş tı. AYM, suç işlendiğine dair kuvvetli belir tiri niteliğinde ve dolayısıyla ifade özgür tinin yeterince ortaya konulmadığına işa lüğünün güvencesi altında olduğu açık ret ederek, kişi hürriyeti ve güvenliği hak tır” denildi. Kararda, Yücel’in OHAL döne kının ihlal edildiği sonucuna vardı. Öğrencilere yeniden yargılama AYM, 2016 yılındaki 1 Mayıs öncesinde Yüksel Caddesi ile Konur Sokak’ın kesiştiği noktada stant açan öğrencilere yönelik polis müdahalesi nedeniyle yapılan başvuruyu da karara bağladı. Müdahale ile öğrencilerin açtıkları “Çember kırılacak üniversite kazanacak. 1 Mayıs’a, sokaklara, özgürlüğe. Öğrenci Kollektifleri” yazısının yer aldığı afiş indirilmişti. AYM, müdahalenin demokratik toplum gereklerine uygun olmadığına dikkat çekerek, anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini vurguladı. Yeniden yargılama yapılmasını isteyen AYM, tazminat talebini ise reddetti. TBB BAŞKAN YARDIMCISI HÜSEYİN ÖZBEK ‘Yargının kurumsallığı korunmalı’ Yargıtay, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği “Yargıtay’ın Ku rumsal Kapasitesinin Güçlendi rilmesi” projesi geçen hafta An kara Hilton Otel’de gerçekleştiril di. Türkiye Barolar Birliği’ni (TBB) temsilen katılan Türkiye Baro lar Birliği Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Özbek, yargının ka musallığının korunmasına özen gösterilmesi gerektiğini vurgula yarak, “Yargıtay’ın kurumsal ka pasitesinin güçlendirilmesi ka dar itibar ve imajının da güçlen dirilmesi gerek” dedi. Av. Hüseyin Özbek, Türk milleti olarak 29 Ekim 1923’te temel bir tercihte bu lunulduğu muzu anım satarak, “Bu temel tercih, aynı zaman da toplumu muzun bir yol haritası, bir gelecek projesiydi. Uygarlık, hu kuk ve de mokrasi ter cihiydi. Tarihten aldığı Hüseyin Özbek mız bir dersti. Ve bu kurumsallaş manın kirişleri ve kolonları ara sında yargı çok önemli bir yer tu tuyordu” dedi. ‘AB kendini sorgulamalı’ Türkiye’de artçı sarsıntıları halen devam eden bir türbülans yaşandığını belirten Av. Özbek, “Paralel yargı diye bir türbülanstan geçti Türkiye. Devlete ve yargı kurumsallığına alternatif bir yapılanma oldu. Bunun Türkiye’de yargı, hukuk, toplumsal yaşam alanında, hukuksal, ekonomik ve sosyolojik olarak verdiği tahribatı Türkiye henüz onarabilmiş değil” diye konuştu. Balyoz ve Ergenekon süreçlerini de anımsatan Av. Özbek, Avrupa Birliği’nin de kendisini sorgulaması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Hukuk üzerinden yargının araçsallaştırılarak ve hukukun silaha dönüştürülerek bir sistemin, bir devletin ve devlet kurumsallığının tasfiyesini yaşadı Türkiye. Bu süreç Türkiye’de, modernleşme reform statüye karşı desteklenebilir bir faaliyet olarak görüldü ve cesaretlendirildi. Bunu şunun için önemsiyorum ve hatırlatmak istedim. Türkiye bir türbülanstan kurtuldu çok sarsıntılı bir süreçten geçti. Bundan her kurum ve birey ders almalıdır. Türkiye’nin yeni bir türbülansa tahammülü yoktur. Devletin her kurumunu kanser gibi sarmış oluşumun tasfiyesinin alternatifi bir başka cemaat, bir başka hoca efendi olmamalıdır. Yargı böyle itibar kazanır. Adalete güven böyle sağlanır.” l Haber Merkezi SANIKLARA TAHLİYE Gazetecilere yine ceza Kapatılan Özgürlükçü De mokrasi gazetesinin 3’ü tutuklu 14 çalışanının yargılandığı davada karar çıktı. Gazetecilere 14 yılı aşkın hapis cezası veren mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların ise tahliyesine hükmetti. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada savunma yapan gazeteciler suçlamaları reddetti ve “Suçlamaların hepsi gazetecilik faaliyetidir” dediler. Kararını açıklayan mahkeme heyeti Hicran Urun, Reyhan Hacıoğlu, İshak Yasul’a, “Terör örgütüne yardım etmek” suçundan 3 yıl 45 gün hapis cezası verdi. Heyet İshak Yasul’a ayrıca, “Terör örgütü propagandası” suçundan da 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verdi. Mehmet Ali Çelebi’ye de “Terör örgütüne yardım etmek” suçlamasıyla 3 yıl 9 ay hapis cezası veren mahkeme heyeti, Pınar Tarlak, Ramazan Sola ve Mizgin Pendik’in beraatına hükmetti. Gazetenin imtiyaz sahibi İhsan Yaşar ise “Ruhsatsız silah bulundurmak” suçundan 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme tutuklu bulunan sanıkların tahliye edilmesine karar verdi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle