19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 29 HAZİRAN 2019 CUMARTESİ EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ HABER/YORUM Yeniden beliren ulus bilinci Halkın ayak seslerini, 2013’te Gezi Direnişi’nde, ardından 2015 seçimlerinde duymuştuk: Kararlı adımlarla yaklaşıyordu. 23 Haziran günü de geldi, ezdi, geçti... Oluşan gerçekliği, yalnızca bir yerel seçim sonucu olarak algılamak doğru olmaz. İstanbul, tüm yurdun rengini içinde barındırır. Kozmopolit bir kent olarak tanımlanır, ama bu niteleme yanlıştır: İstanbul aslında, ulus devletin aynasıdır. Yani, dinsel ve etnik kimliklerin, toplumsal katmanların harmanlanıp birlikte yaşama kültürünü içselleştirdikleri bir bütüncül yapı. 23 Haziran seçim sonuçları, egemenlerin yeni masalı küreselleşmenin resmi ideolojisi gereği sömürge alanlarını dinsel ve etnik kimlikler üzerinden kurgulama çabalarının Türkiye açısından yıkıldığının göstergesi oldu: AKP, küreselleşmenin Ortadoğu’da “ılımlı İslam” denemesinin yapay laboratuvarda üretilmiş tasarımıydı. 1960’lı yıllardan itibaren beslenmiş, ehlileştirilmiş, öne koşulmuş, yetiştirilmiş dinci kadrolar, “ulus devlet”in sonlandırılması, yerine benzerliklerin değil, ayrımların öne çıkarıldığı “esnek” (mezhepçi, etnikçi vb.) bir devlet yapısını kurmak üzere görevlendirildi. İliştirilmiş kadrolar, dinci ve tekçi iktidarlarını sağlamlaştırana değin hep “esnek” göründüler. Bu dönemde, “ulus devlet” yerine Osmanlı millet modeli öne çıkarıldı. O model; “piyasasever, tam bağımlı, etnikçi, cemaatçi, küresel” isterler çerçevesine oturtulmuş esnek, federatif bir yapıyla uyuşuyordu.  O model uğruna AKP, çözüm süreci diye adlandırdığı bir girişimle, ayrılıkçı, şiddet yanlısı etnik yapı PKK ile pazarlık masasına oturdu. Aynı zamanda, ABD’nin denetimine girmiş dinci, işbirlikçi Fethullah cemaati ile koalisyona gitti,onunla iktidarını paylaştı. Her iki yapıyla çıkar çatışmaları yaşayınca da, tek adamtek parti devletine ulaşırken bu kez bir başka etnikçi yapı (MHP) ile ittifaka gitti. Bu ittifakın dillendirdiği “beka” söylemi, aslında tümüyle dincietnikçi koalisyonun saray iktidarını pekiştirmekten öteye başka bir anlam ifade etmiyordu. AKP, 23 Haziran İstanbul seçimine de, yeni hamlelerle, daha önce pazarlık sürdürdüğü PKK ve ittifak ortağı MHP’nin, yani iki etnikçi yapının desteği altında girdi. Sonuç: Bozgun! Dinci ve etnikçi kurgu; bir bütünlükçü söylem (ulus bilinci) karşısında büyük yenilgiye uğramış oldu. Az buz bir iş değildir gerçekleşen: Kuvayı Milliye’nin 100. yılında, “milletin istiklalini, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” sözü bir kez daha yerine gelmiş, ayrımsız Anadolu’nun binbir rengi kardeşlikte bir olmuş, emperyalist dayatmayı geç de olsa yerle bir etmiştir. Toplum, yeniden kucaklaşma fırsatını büyük bir sağduyuyla bizzat kendisi yaratmıştır. Bu gizilgücü, günlük siyasetin boşa çıkarmasına izin vermemek, köken ayrımsız ulusal kardeşlik bütünleşmesinin pekiştirilmesini sağlamak, bundan sonraki en büyük ödevimizdir. KAZMA AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Ahlaki üstünlüğü kaybettiğimiz için İstanbul’u kaybettik” demiş. Cumhuriyet tarihi, çöküp giden sağ partilerin gömüldüğü bir alandır. 23 Haziran’da bu alana bir kazma daha vuruldu. 29 HAZİRAN 2019 SAYI: 34233 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça (Sorumlu) Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Genel Müdürü Ayla Atamer Törün l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Ekonomi: Şehriban Kıraç l İç Politika: Ali Açar l Gece: Ayça Bilgin Demir l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilcisi: Tuncay Mollaveisoğlu Halit Ziya Bulvarı 1352 sok. 2/3 Pasaport İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu. l Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş. Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No:11A/41 Bahçelievler İstanbul Tel: (0212) 454 32 55 Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş. Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:27 03:20 003:53 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:27 13:12 17:12 05:16 12:57 16:54 05:43 13:20 17:14 Akşam 20:47 20:28 20:46 Yatsı 22:38 22:15 22:28 Dünyanın gözü kulağı Japonya’nın ev sahipliği yaptığı G20 Zirvesi’ndey ken, ABD Senatosu, Başkan Donald Trump’ın Ankara Büyükelçiliği’ne aday gös terdiği David Satterfield’ın görevini onayladı. Onama haberi, ikili ilişkilerin oldukça gergin olduğu bir süreçte, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump’ın G20 Zirvesi’nden ne çıkar? Japonya’daki zirvede görüşmesinden önce geldi. Yani, zamanlama manidar. Zira ABD’nin bir yılı aşkın süredir Ankara’da büyükelçisi bulunmuyordu. medyasının yoğun ilgisinden de yararlanarak, kendilerinin ve ülkelerinin tanıtımında kullanırlar. ABD başkanları ayrıca, bu türden Bilmekte yarar var. Bu tür ulusla zirveleri, ülkelerinin liderliğini dün rarası zirvelerden, dünyanın mazlum yaya göstermek için de önemserler. halklarını, üçüncü dünya ülkelerini, İç ve dış kamuoyunun desteğini al ezilenleri, yoksulları, emekçileri mak, içte ve dışta itibar elde etmek mutlu edecek sonuçlar pek çıkmaz. açısından, fırsat olarak görürler. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülke Demokrasi, insan hakları, özgürlük, lerin liderleri, bu tür çoklu zirveleri, sivil toplum, çevrenin korunması, dış politikanın vitrini, uluslararası terörle mücadele gibi konularda ilişkilerin podyumu olarak görürler. bol keseden vaatte bulunurlar. Toplantı ve görüşmeleri; dünya Japonya’da attıkları atom bombala rının; Kore’de, Vietnam’da, Şili’de, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de yaptıklarının; destekledikleri darbecilerin, terör örgütlerinin; sattıkları silahların hesabını vermeden, özeleştirisini yapmadan, bolca gülücük dağıtırlar. 800 milyar dolara yakın savunma bütçesi olan, dünya üzerinde 150 ülkede 800 dolayında askeri üssü bulunan, dünyanın en fazla silah üretip satan ülkesinin başkanı, dünya barışı hakkında konuşur bu zirvelerde. Meselenin özü Türkiye açısından ise meselenin özü şudur. ABD Başkanı’nın kişisel tutumu, Türkiye’yi yöneten kadroyla samimiyeti, ilişkilerin yönünü değiştirmez. Ne ABD devlet yapısı buna izin verir, ne de kişisel ilişkiler bu denli güçlüdür. Dahası var. Türkiye; dış ticaretinde Avrupa’yla; savunma ve güvenliğinde NATO, dolayısıyla ABD’yle; enerji tedarikinde ise Rusya’yla çok yakın, yoğun, yapısal ilişkilere sahiptir. Bu alanların hiçbi rinde kısa sürede başka müttefikler, ortaklar, tedarikçiler bulması kolay değildir. İlişkileri devletlerin kapasiteleri, menfaatları, öncelikleri, hedefleri belirler. İttifaklar buna göre şekillenir. Koşullara ve ihtiyaçlara göre de olgunlaşır. O yüzden, bir zamanlar Büyük Ortadoğu Projesi’nde, Medeniyetler İttifakı Projesi’nde eşbaşkan olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini de, “ABD Dışişleri Bakanı Powell ile 2 sayfa 9 maddelik bir anlaşma yaptım. Ortadoğu’daki tüm rejimler düşecek. Irak’ta yaşananlar bölgeye örnek olsun” diyen (24. 05. 2003, Vatan gazetesi) Abdullah Gül’ün sözlerini de, unutmamak gerekir. Çünkü büyük devletler unutmazlar. Zamanı gelince de anımsatırlar. Ortadoğu’da yaşananlar bunun kanıtıdır.  Devlet adamları ketum olmalıdır. Bir devlet, henüz bir sorunla karşılaşmadan, zamanında gereken önlemi almazsa, çözemediği her sorun, gelir başına dert olur.  MİT tırları’NDA ceza yağdı Yargıtay, Adana ve Hatay’da Milli İstihbarat Teşkilatı’na (MİT) ait TIR’ların durdurulması davasında yargılanan sanıklar hakkındaki kararını verdi. Davada yargılanan eski savcılar ve jandarma personeli 4 ile 26 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırıldı. İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nce kapalı duruşmalarla yapılan yargılamanın karar aşaması basın mensupla rına açık şekilde yapıldı. Adana ve Hatay’daki MİT TIR’larının durdurulması davasında, sanıkların eylemleri örgütsel talimatla gerçekleştirdiği sonucuna varan mahkeme heyeti, bu eylemlerin devletin gizli belgelerini temin ve açıklama suçunu oluşturduğuna hükmetti. Sanıklar, devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etme ve bu belgeleri açıklama ile FETÖ üyeliği suçlarından ayrı ayrı cezalara çarptırıldı. Buna gö re eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık 22 yıl 6 ay, eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu 20 yıl, eski Adana Başsavcıvekili Ahmet Karaca 18 yıl 9 ay, eski özel yetkili Adana Savcısı Aziz Takçı 26 yıl, eski özel yetkili Adana Savcısı Özcan Şişman 17 yıl 3 ay, eski Adana İl Jandarma Komutanı Özkan Çokay ise 20 yıl 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. l ANKARA/Cumhuriyet Tahliye talebine retABD Başkonsolosluğu çalışanı Metin Topuz’un yargılanması devam etti FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan ABD’nin İstanbul Başkonsolosluğu irtibat görevlisi Metin Topuz’un tahliye talebi reddedildi. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’de görülen duruşmaya Topuz Silivri SEYHAN Cezaevi’nden getirilAVŞAR di. Duruşmayı ABD İstanbul Başkonsolosu Daria Darnell, eski İstanbul Başkonsolosu Jennifer L. Davis ve ABD Büyükelçiliği Maslahatgüza Duruşmayı ABD İstanbul Başkonsolosu Darnell, eski İstanbul Başkonsolosu Davis ve yabancı basın mensupları izledi. rı Jeffrey Hovenier ile konsolosluk yetkilileri ile yabancı basın mensupları da izledi. Duruşmada tanık olarak dinlenilmesi beklenen Feyyaz Öztürk, yurtdışında olduğu gerekçesiyle dinlenemedi. Savcı, İtalya’da olduğu belirlenen Öztürk’ün, istinabe yoluy la ifadesinin alınmasını talep etti. Savcı, Topuz’un tutuklanmasına yönelik durumların ve kaçma şüphesinin devam ettiğini belirterek, tutukluluk halinin devamına da karar verilmesini istedi. Topuz ve avukatları ise uzun tutukluluk süresinin hukuka uygun olmadığını belirterek tahliye talebinde bulundu. Mahkeme, Topuz’un tutuklanma gerekçelerinin devam ettiği, tanığa baskı yapma ihtimalinin de olduğunu belirterek tahliye talebini reddetti. Duruşma 18 Eylül’e ertelendi. l İSTANBUL Suruç belgeseline garip yasak! Yanlış adresi basan polis, ev sahibini darp etti İstanbul’da yanlış adrese baskın düzenleyen polis, şüpheli zannettiği ev sahibini, eşi ve çocuklarının gözü önünde darp etti. İstanbul Arnavutköy’de iddiaya göre, özel bir şirkette çalışan Hüseyin Topkaya’nın (30) evi, uyuduğu esnada bir grup polis tarafından basıldı. İsmini verdikleri bir terör şüphelisini aradıklarını söyleyerek içeri giren polislerden biri, Topkaya’yı yere yatırıp başına silah dayadı. Bir polis de yüzüne tekme atarak kaşını yardı. Kısa süre sonra yanlış adreste olduğunu anlayan polisler, “Yanlış adres kusura bakmayın” diyerek evden ayrıldı. Topkaya, devlet hastanesinden aldığı darp raporuyla savcılığa giderek polislerden şikâyetçi oldu. Polislerin apartmandaki başka bir daireye de yanlış baskın düzenlediklerini belirten Topkaya, yaşadıkları bu olaydan dolayı çocuklarının ve eşinin psikolojisinin bozulduğunu söyledi. l Haber Merkezi İHD, İstanbul KHK Platformu’nu kurdu İnsan Hakları Derneği (İHD), İstanbul KHK Platformu’nu kurarak sadece İstanbul’da olan 14 bin KHK ile ihraç edileni platforma davet etti. KHK ile ihraç edilen öğretmen Hüda Yıldırım “KHK’lileri bir araya getirerek ortak bir tutum geliştirmeyi hedefliyoruz” dedi. İstanbul KHK Platformu, İHD İstanbul Şubesi’nde dün basın açıklaması yaparak kuruluşunu ilan etti. Toplantıya HDP milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, SP milletvekili Cihangir İslam, Cumartesi Anneleri ve çok sayıda KHK’li katıldı. Grup adına açıklama yapan Yıldırım, “Yaşanılan sürecin ağırlığına dayanamayan binlerce ihraç edilen kişi çok ciddi hastalıklara kapıldı, kimileri bu hastalıklar sonucunda ya da canına kıyarak yaşamını yitirdi. İnsanlar çevreleri, aileleriyle birlikte açlığa, yoksulluğa, ölüme mahkum edildi” dedi. l İSTANBUL Suruç’ta 20 Temmuz 2015’te IŞİD saldırısında katledilen 33 gencin anısına yönetmen Mustafa Emin Büyükcoşkun tarafından çekilen “Gitmek” adlı belgeselin Şişli Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde yapılacak galası, Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Şişli Kaymakamlığı tarafından yasaklandı. Kaymakamlık tarafından verilen tebliğde, belgeselin gösterimine “terör örgütü propagandası” yapılabileceği gerekçesi ile izin verilmediği belirtildi. Konuya ilişkin değerlendirme yapan Bilim Estetik Kültür Sanat Araştırmaları Vakfı (BEKSAV) yöneticisi İnan Söker, gösterim için çok Tabip Odası’ndan Prof. Os man Küçük Osmanoğlu, 10 Ekim Derneği’nden yaşamı nı yitiren Dicle Deli’nin ba bası Faik Deli’nin destek verdiği açıklamada “Suruç Suruç Aileleri, yasağa tepki gösterdi. Katliamı’nda parmağı olan suçlular açığa çıkarılmamış uzun zaman önce başvuru yaptıkla ken katliamda hayatını kay rını belirterek “Süreci bu kadar uza bedenleri suçlu olarak göstermek bir tıp sonunda da ısrarlarımızla bir dö hukuksuzluk örneğidir. Bizler bugüne nüş yaptılar. Hayatını kaybeden ar kadar karşımıza çıkan hukuksuzluk kadaşlarımızı anlatmak, ‘Suçu ve larla mücadele ederek geldik. Bundan suçluyu övmek anlamına gelir’ de sonra da ‘Suruç İçin Adalet’ demeye mek istiyorlar” dedi. devam edeceğiz” dedi. Açıklamanın Suruç Aileleri de dün akşam Şiş ardından belgeselin galası Kadıköy’de li Belediyesi Nâzım Hikmet Kültür bulunan Bilim Eğitim Estetik Kültür Merkezi’nin önünde açıklama yapa Sanat Araştırmaları Vakfı’nda yapıldı. rak yasağa tepki gösterdi. İstanbul l İSTANBUL/Cumhuriyet KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Ağır bir 1 kaydırağı 2 buz üzerinde 3 kaydırma temeline dayanan olimpik bir kış sporu. 2/ Madenleri yontmada 4 5 6 7 8 9 Ş AM İ S EN F A N EMO F OB İ K I L ME T AN UKALA EKO H NATURA ANEMA S R E Ç İ T A AMA T İ Z SAR İ İ AY KESEK kullanı lan çelik araç... Büyük delikli kalbur. 3/ Ölmüş kimselerle cinsel ilişkiye girme şeklinde kendini gösteren cinsel sapıklık. 4/ “Meyhane mukassi görünür taşradan amma / Bir başka ferah var içinde” (Nedim). 5/ Doğru, uygun, mükemmel. 6/ Nişastayı parçalayarak şekere çeviren enzim. 7/ Hayvanlara vurulan damga... Sodyum elementinin simgesi... Tanrıtanı maz. 8/ Birbirine bağlanmış iki tekneden oluşan deniz taşıtı. 9/ İnce nakış... Bolu ilinde turistik bir göl. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Japon kökenli bir dövüş sanatı... Yankı. 2/ Bir tümceyi oluşturan birimlerden her biri... “Yok” anlamında argo sözcük. 3/ Bir malın sürümünü sağlamak için başvuru lan etkinliklerin tümü... Uzaklık işareti. 4/ Gözün ağ tabakası. 5/ Biber... Güney Amerika’da yaşayan bir yük hayvanı. 6/ Geçinmek için gerekli olan şeylerin tümü... Eski dilde su. 7/ Ormancılıkta, kesilecek ağaçları işaretlemek için kulla nılan kıvrık ağızlı kesici araç... Sivas’ın bir ilçesi. 8/ “Yangın kavmindeniz / Ne giysek ” (Hulki Aktunç)... Güneş doğmadan önceki alaca karanlık. 9/ Kulak iltihabı... Pokerde, birbirini izleyen değişik renkte beş karta verilen ad.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle