Katalog

17 HAZİRAN 2019 PAZARTESİ Notre Dame Katedrali 50 milyon kişi elektriksiz Arjantin’de dün meydana gelen, tarihin en bü yüklerinden biri olduğu belirtilen elektrik kesintisinin toplam 5 ülkede yaklaşık 50 milyon kişiyi etkilediği bildirildi. Güney Amerika ülkelerine elektrik tedarik eden Edesur şirketi, “ara bağlantı” sorunu nedeniyle dün sabah 07.00 itibarıyla Arjantin ve Uruguay’ın tamamında elektriklerin kesildiğini bildirdi. Kesintinin Paraguay, Şili ve Brezilya’nın da kimi bölgelerinde etkili olduğu duyuruldu. EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET TEMA: Erozyon nedeniyle arazilerin yüzde 47’si risk altında Çölleşiyoruz Kasklı ayin Fransa’nın başkenti Paris’te Notre Dame Katedrali’nde çıkan büyük yangın sonrası, ilk ayin yapıldı. Paris Başpiskoposu Monsignor Michel Aupetit ve ayine katılan rahiplerin tamamı güvenlik gerekçesi ile başında kasklarla yangın sonrası ciddi hasar gören katedralde ayin düzenledi. Başpiskopos yaptığı konuşmada, “15 Nisan’da binayı tah rip eden yangın, yalnızca toplum için değil, insanların yüreklerinde de bir duygu dalgası oluşturdu. Bu katedral bir ibadet yeri, tek ve gerçek amacı bu” ifadelerini kullandı. Monsignor Aupetit ve Notre Dame Direktörü Monsignor Patrick Chauvet’in yanı sıra gönüllüler, katedralde çalışan işçiler ve piskoposluk çalışanlarının da katıldığı ayinde yaklaşık 30 kişi yer aldı. CARETTA CARETTA YUVALAMA ALANI Dümdüz ettiler Nesli tehlike altındaki Caretta caretta’ların Akdeniz’deki en büyük yuvalama alanı olan Belek Turizm Merkezi’nin Boğazkent kısmında, yaklaşık 1000 metrelik sahil, iş makineleri ve traktörler ile tarla gibi sürülerek düzleştirildi. Kum tepeleri yok edilen kumsalda Caretta caretta’lara ait 50 yuva, sürme ve düzenleme işlemi sonrası kayboldu. Ekolojik Araştırmalar Derneği (EKAD) Başkanı Dr. Ali Fuat Canbolat, sahildeki bu işlemin Serik Belediyesi tarafından yapıldığını söylerken Belediye Başkanı Enver Aputkan, kendisinin bu yönde talimatı olmadığını, kimin yaptığının belirlenmesi için talimat verdiğini söyledi. EKAD Başkanı Dr. Canbolat, “Burası bir kaplumbağa yuvalama alanı, burada karpuz yetiştirilmiyor. Yuvalama sezonu başlamış, hayvanlar gelip buraya yuva yapıyor. Bu alanda toplamda 50’ye yakın yuvamız, işaretlediğimiz yerler bu düzlemeyle kayboldu. Yavrular çıkacak mı, çıkmayacak mı, bilmiyoruz. Yapılan tahribatın boyutunun ne olduğunu, 35 40 gün sonra göreceğiz” diye konuştu. l DHA Aynaya bakamazdım Madonna: Kariyerimin başında benden faydalanmaya çalıştılar Madonna, müzik dünyasına ilk atıldığı yıllarda desteğini istediği “etkili” kişilerin kendisinden cinsel açıdan faydalanmaya çalıştığını söyledi. Madonna “Mesleğe yeni başlamış yardım isteyen bir sanatçıydım. Marka yöneticilerine ya da etkili DJ’lere gidip diyordum ki, ‘Bana yardım eder misiniz?’, ‘Bu şarkıyı dinler misiniz?’, ‘Beni plak şirketinize alır mısınız?” Madonna, bu kişilerin çoğunun yardım karşılığında kendisinden cinsel açıdan faydalanmak istediğini söyledi. “Çok parasız” kaldığı bir dönemde ne yapacağına karar vermekte zorlandığını vurgulayan Madonna, “Eğer bunu yapsaydım aynada kendime bakamayacağımı biliyordum. Bu yüzden yoluma devam ettim, aç bir sanatçı olarak sıramın gelmesini bekledim. İşe bakın ki, benden o anlamda hiçbir beklentisi olmayan eşcinsel bir adamla anlaşma imzaladım. Sadece müziğimle ilgileniyordu” dedi. l Independent 17Haziran, Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak kabul ediliyor. Türkiyede çölleşme ve kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya. Uzmanlar, çok geç olmadan doğru ve uzun vadeli arazi planlamasıyla önlemlerin alınması gerektiğini belirtiyor. TEMA Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hikmet Öztürk, Ege Bölgesi’ndeki tarımsal arazilerde çölleşme tehlikesi riskinin olduğunu vurgulayarak “Çalışmaya göre Türkiye’deki arazilerin yüzde 47’si çölleşme riski altında, bunun ana nedeni erozyon” dedi. Tarımsal uygulamalarda kul lanılan pestisitlerin de çölleşmeye neden olduğunu savunan Öztürk, “Çölleşme riskinin en yüksek olduğu alanlar yağışın daha az düştüğü İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesidir. Ege Bölgesi’ndeki tarımsal arazilerde de önemli bir çölleşme tehlikesi var. İç Anadolu Bölgesi’nde su açığı büyük, tarımsal üretim açısından potansiyeli yüksek. Bu bölgede yapılması gereken, aşırı su isteyen bitkilerin üretilmesi yerine daha az su isteyen, dayanıklı ürünlerin yetiştirilmesidir. Ayrıca daha tasarruflu sulama yöntemlerini hayata geçirmek gerekiyor” diye konuştu. l DHA YAĞIŞLAR AZALACAK TEMA Vakfı Genel Müdür Yardımcı sı Dr. Hikmet Öztürk, “Yağış miktarının 2050 yılına kadar yüzde 25 azalacağı öngörülüyor. Bu mevcut su stokumuzun yüzde 25 azalması anlamına geliyor. Biz su stresi çeken ülkelerdeniz. Nüfus artışı ve yağışın azalmasıyla su kıtlığı çeken ülkelerden olacağız” diye konuştu. Buzlar eriyor, kültürler de... Alaska Yupiklerinden bir çocuk, erimiş buz üstünde her şeyden habersiz görünüyor. İklim değişikliği kültürleri de etkiliyor. Yupikler normalde buz üzerinde avlanırken şimdi teknelerle balığa çıkıyor. Küresel ısınmanın etkileri gün geçtikçe daha fazla hissediliyor. Alaska’da göller 102 yı lın ardından erken eridi. Alaska Üniversitesi’nden iklim uz manı Brian Brettschneider, buzların daha erken erimesinin Alaska’daki iklim değişikliğinin bir göstergesi olduğu nu söylüyor. Yerel halk ulaşım için bu buz tutan nehirleri, üzerinde kar motosikletleri sürerek bir yol gibi kulla nıyor. Alaska Yupikleri Konseyi’nden Mark Leary, “Nehirler üzerinden seyahat edemezsek tamamen hava ulaşımına bağımlıyız demektir ki bu da oldukça masraflı bir yol” diyerek nehirlerin buz halinin yerliler için önemini anlatıyor. Nehirlerde buzların erken erimesi gıda sıkıntısı da yaratıyor. 70 yıl Kanada yakınlarındaki Kuzey Kutup Bölgesi’nde bulunan donmuş topraklar, iklim değişikliğinin hızlanması nedeniyle 70 yıl erken eriyor. Son yıllarda yazların anormal derecede sıcak geçmesi, üç bölgedeki erime oranlarını dramatik biçimde artırdı. Bunun sonucunda tepecikler ve göletler oluştu. Bölgelerdeki donmuş toprağın, 2090’a kadar varlığını sürdürmesi bekleniyordu. Ancak çalışmalar, erime seviyesinin tarihsel oranların yüzde 150 ila 240 üzerinde olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar, bunun olağanüstü bir durum olduğunu belirtti. Geophysical Research Letters adlı bilimsel yayımda yer verilen araştırmaya göre, Prens Patrick Adası’ndaki Mold Bay, iklim değişikliğinden en kötü etkilenen bölge. erken Kuzey Kutbu’ndaki donmuş topraklar BEKLENENDEN HIZLI ERİYOR Söz konusu bölgede erime oranı yüzde 240 iken, zeminin de 20032016 yıllarında 90 cm battığı belirtildi. Bilim insanları ayrıca, üç bölgede de thermokarst oluşumu gözlemledi. Buz tabakası eridiğinde ortaya çıkan kara yüzeyini betimleyen thermokarst, alçak ve yuvarlak tepelerle küçük göletlerden oluşuyor. Bunların yanı sıra, donmuş toprakların çözülmesiyle buzun altında depolanan karbondioksit ve diğer sera gazları da atmosfere salınıyor. Bu da sıcaklıkların yükselmesine ve diğer donmuş toprakların da erimesine neden oluyor. l Independent Prens Patrick Adası’ndaki Mold Bay, iklim değişikliğinden en kötü etkilenen bölge. HaÇvianykıirelnetçtoi k Dünya genelinde toplam karbondioksit emisyonları geçen yıl önceki yıla göre yüzde 2 artarak 33 milyar 684 milyon tona yükseldi. Çin’in karbondioksit emisyon miktarı geçen yıl önceki yıla göre yüzde 22 artarak 9 milyar 419 milyon tona yükseldi. BP 2019 Dünya Enerji İstatistik Görünümü Raporu’ndan derlediği bilgilere göre, zararlı emisyonların ana kaynağını çoğunlukla petrol, kömür ve doğalgaz gibi fosil kaynaklar oluşturdu. Geçen yıl dünyada en fazla emisyon salımına sahip ülkeler ise sırasıyla Çin, ABD ve Hindistan olarak kayıtlara geçti. Söz konusu dönmede Çin’de karbondioksit emisyon miktarı yüzde 2.2 artarak, 9 milyar 419 milyon ton oldu. ABD ise emisyon miktarını yüzde 2.6 yükselterek 5 milyar 17 bin tonla dünya genelinde en fazla karbon salımının yapıldığı ikinci ülke olarak belirlendi. Onu, 2 milyar 481 milyon karbondioksit emisyonu ile Hindistan izledi. l AA Türkiye 10 büyük ithalatçı arasında Plastik çöplüğüyüz Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre Türkiye, 2018’de ayda ithal ettiği 33 bin ton plastik çöp ile dünyanın on büyük plastik atık ithalatçısı arasına girdi. Türkiye, Mısır’dan sonra Doğu Akdeniz’i plastik atıklarıyla kirleten ülkeler arasında ikinci sırada yer alıyor. Raporda, Türkiye’nin Mısır ve İtalya ile birlikte Akdeniz’deki plastik sızıntısının üçte ikisinden sorumlu olduğu ve bu miktarın yüzde 18.9’unun Türkiye’den kaynaklı olduğu belirtiliyor. Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (PAGEV) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Plastik atığın hammadde olarak değerlendirilebilmesi için ‘temiz’ olması gerekiyor. Ancak Türkiye’de bu çok zor. Çoğu plastik malzemeyi diğer atıklardan, kaynağından ayırmayı başaramıyoruz” dedi. l Haber Merkezi