22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: EMİNE BİLGET 1317 HAZİRAN 2019 PAZARTESİ ŞİİR TÜKENMEZ / ATAOL BEHRAMOĞLU Her dilde yaşama sevincini dile getiren sözcükler olduğu gibi, harfler de olmalıdır diye düşünürüm. Orhan Veli Kanık bu sırrı çözmüş, bu gizemin anahtarını bulmuş şairimizdir. Şu şiire bakın: Uyandım baktım ki bir sabah, Güneş vurmuş içime; Kuşlara, yapraklara dönmüşüm, Pır pır eder durur, bahar rüzgârında. Kuşlara, yapraklara dönmüşüm; Cümle âzâm isyanda; Kuşlara, yapraklara dönmüşüm; Kuşlara, Yapraklara. Adı, “Pırpırlı Şiir”. Önce “ş”den başlayalım, güneşin “ş”sinden... “Vurmuş”, “kuş”, “dönmüşüm” sözcüklerindeki “ş”ler... Derken “pır pır”daki “r” tekrarı... Kuşlara, yapraklara tekrarlarındaki “r”ler... Ve “pır pır”daki “p” tek rarıyla içten içe buluşan “yapraklar”daki “p”ler... Orhan Veli’dir bu, yaşama sevincinin, yaşama sevinci sözcüklerinin ve harflerinin ölümsüz ustası. Türkçenin gelmiş geçmiş en büyük ustalarından ve benim ilk ve en sevgili ustam... Sanatçı Ceylan Atuk’un, 5 yıllık çalışmalarının yer Hmaeyrkaetızni: KADINaldığı sergisi 44A Sanat Galerisi’nde görülebilir Sanatçı, Ceylan Atuk, bu aralar son 5 yıllık çalışmalarından özel bir seçki ile karşımızda. Atuk’un yapıtları 14 Temmuz’a kadar 44A Sanat Galerisi’nde görülebilir. Atuk’un; görünmeyeni ön plana çıkararak, kadını ait olduğu konuma yerleştirdiği “Gizli Özne” ve “Zamanın bize sun ÖZNUR duğu tek gerçek OĞRAŞ ÇOLAK ‘an’dır ve an; ister uykuda ister uyanık olsun, bir insanı insan yapan ve onu biricik kılan düşlerle şekillenir” diyerek özetlediği “Düş Dünyam” fotoğraflarından oluşan sergisi kendi deyimiyle “özel bir seçki”... Yapıtlarında, erkek egemen bakışın kadını koymak istediği yeri reddederek, tarihi bir yanılgıyı da tersyüz ederek, tüm oryantalist dünyada gizli kalan o özneyi, yani kadını ait olduğu noktaya, hayatın tam merkezine taşımaya çalıştığını vurgulayan sanatçı ile yapıtları üzerine konuştuk. n Sergide yer alan eserler için beş yıllık özel seçki diye belirtiyorsunuz, bu özel seçkiden bahseder misiniz? Daha önce münferit temalarda sergilerim oldu. Bu sefer son Erkek egemen bakışına bir başkaldırı... n Neden ‘Gizli Özne’ ve neden ‘Düş Dünyam’? ‘Gizli Özne’ serisinde vurgulamaya çalıştığım, 19. yüzyılda erkek egemen bir bakışla yaratılan oryantalizme bir başkaldırı idi aslında. O dönemin resimlerinde kadının varlığı sadece bir aksesuvar, çoğunlukla da erotik bir imge olarak yer alıyordu. Kadını genel olarak harem veya hamam gibi yerlerde resmederek hem erkek egemen bakışı somutlaştıran hem de kadının ait olduğu yerlerin sadece buralar olduğuna işaret eden bu re simler, aynı zamanda şu anda bile tartıştığımız, kadının toplumdaki yeri konusundaki önyargılara açılan birer kapı da oldular. Ben kadını görünmez olmaktan çıkarıp, o oryantalist ortamların tam ortasına oturttum. Kadını edilgen değil, gözlerini gözlerimize dikecek cesarete sahip, bu toprağın hakiki, güçlü kadınları olarak vurgulamak istedim. Erkek egemen bakışın kadını koymak istediği yeri reddederek, tarihi bir yanılgıyı da tersyüz ederek, tüm oryantalist dünyada gizli kalan o özneyi, yani kadını ait olduğu noktaya, hayatın tam merkezine taşımaya çalıştım. O nedenle o sergimin adı ‘Gizli Özne’ idi. ‘Düş Dünyam’da ise geçmiş ve gelecek arasındaki anılarımı, düşlerimi yansıtmak istedim. Anılarımızın ilkinden bugüne acı ve tatlı duygular bilincimize eşlik ediyor. Aslında benliğimizi kaplayan, bizi biz yapan, geçmişten zevk alan, geleceğe doğru hevesli bir halle sirayet eden düşlerimiz. Gelecek, aydınlık düşlerimize sarılarak mümkün olmuyor mu çoğu zaman? 5 yıllık çalışmalarımdan bazılarını bir arada sunmak istedim. O yüzden buna sergi yerine “seçki” dedik. Geçmiş yıllarda sergilediğim ‘Gizli Özne’ ve ‘Düş Dünyam’ sergilerimden bazı eserleri bir araya getirdik. Hem diğer sergilerimi kaçıranlar için hoş bir fırsat yarattık, hem de yeni sezonda hazırlanmakta olduğum büyük küresel proje için bana moral ve motivasyon oldu. n Sergide yer alacak yapıtları nasıl belirlediniz? Daha önceki sergilerimde benim çok sevdiğim, daha çok kendi hikâyelerimi anlatma ya çalıştığım eserlerin, 1. ve 2. edisyonlarını koymaya özen gösterdim. n Sergide yer alan yapıtlarınızın her birinin bir hikâyesi vardır, bizimle birkaçını paylaşır mısınız? Özellikle terk edilmiş binaları seçiyorsunuz çalışmalarınızda neden? Elbette, hepsini kendi hikâyelerimle ya da dünyada yaşanmış hikâyelerle süslüyorum. Terk edilmiş, köhne binaları özellikle seviyorum mesela. ‘Düş Dünyam’ serisinin fotoğraflarını böyle birkaç mekân ve farklı şehirlerdeki metruk binalarda çektim. Bazı binala ra özel izinle gittim. Daha sonra photoshop,ta kendi çocukluğumu, gençliğimi, yaşadıklarımı, duygularımı anımsatan karelerle birleştirdim. O çalışmalarımı ayrıca severim. Hamamlar, tarihi eserler, eski dokular, gölgeler de beni çeker. ‘Gizli Özne’ fotoğraflarındaki fonları da Ayasofya ve o bölgedeki hamamlarda çekmiştim ağırlıklı olarak. Bunları kolajlar aracılığı ile, kadın hikâyeleri ve kadının gizli gücünü anlatmaya çalışan unsurlarla bir araya getirmiştim. Bu tarz birleştirmeleri, kadının duyarlılığı ve gücüne dair vurgulamaları seviyorum. ‘Dursun Akçam Kültür ve Sanat EAtrkdinahlikalne’rda...Günleri’ başlıyor FESTİVALDE BUGÜN İstanbul Müzik Festivali’nde bugün Aziz Shokhakimov’un şefliğinde verilecek konserde Tekfen Filarmoni Köy Enstitülü öğretmen, yazar, gazeteci ve sendika ve Sanat Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alper Akçam’ın Orkestrası’na viyolonseliğle Daniel MüllerSchott eşlik edecek. Konser buğün saat 20.00’de Lütfi Kırdar cı Dursun Akçam’ın anısına kaleme aldığı, Murat Fidan’ın Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılacak. memleketi Ardahan’da düzen sahneye taşıdığı “İnayet Tu Konserde, Modest Mussorgsky lenen “Dursun Akçam Kültür rizm” adlı tiyatro oyunu sah (düz. arr. N. RimskyKorsakov), Çıplak ve Sanat Günleri”nin 15.’si, 28 nelenecek. Ardından da şa Dağda Bir Gece Dmitri Shostakovich, Haziran’da başlıyor. Edebiyat ir Ahmet Telli, şiirler okuya Viyolonsel Konçertosu No. 1 Mi söyleşi ve panellerinin yapıla cak. Telli’ye Ardahan Üniversi bemol Majör, op. 107 Pyotr Ilyich cağı etkinlik, 3 gün sürecek. Dursun Akçam Kültür ve Sa nat Vakfı tarafından düzenlenen “Dursun Akçam Kültür ve Sanat Günleri”, 28 Haziran’da, Kars Havaalanı ve Dursun Akçam Ormanı’nda yapılacak karşılama ile başlayacak. Aynı gün tesi öğrencileri Zehra Cankan ve Atakan Kotan da kavalla eşlik edecek. ‘Yerel kültürde edebiyatın yeri’ Etkinliğin üçüncü günü olan 30 Haziran’da da “Yerel Kültü Tchaikovsky, Senfoni No. 6 Si minör, Op. 74 eserleri çalınacak. Günümüzün usta Daniel MüllerSchott viyolonselcilerinden biri olan Daniel MüllerSchott, 2018 sonbaharında Almanya’nın Birleşme Günü kutlamaları kapsamında Berlin’de 500.000 dinleyici önünde konser verdi. saat 18.00’de Ardahan’da et rümüzde Edebiyatın Yeri” baş kinliğin açılış konuşmaları gerçekleştirilecek. Yücel Feyzioğlu da “Kültür Dünyamızdan Ma lıklı panel gerçekleştirilecek. Panelde, Zarife Karaşah ve Erdoğan Karaşah ile Ardahan Gençler İstanbul Modern’de sallar” başlıklı bir konuşma yapacak. Etkinliğin ikinci günü olan 29 Haziran’da ise Sezai Yazıcı, Candan Badem ve Kenan Karabağ, “Ardahan’ı Oku Üniversitesi’nden Bünyamin Tetik konuşma yapacak. Etkinliğin üçüncü gününde ayrıca Dursun Akçam Ormanı’nda “temsili fidan dikimi ve kır şen Murat Germen ile buluşuyor Fotoğraf, mimarlık, multimedya tasarı mı ve kent planlaması alanlarında aka yanlar/Ardahan’ı Yazanlar” liği” gerçekleştirilecek. Et demik çalışmalar yürüten Murat Germen, başlığı altında konuşmalar ya kinlik, Tuncay Demir ile Aşık yarın 16.0018.00 tarihleri arasında ‘Genç pacaklar. Etkinliğin ikinci gü Feryadi’nin “Sözlü Kültürümüz Salı Eğitim Programı’nın konuğu olacak. nünde ayrıca konuklar için Çıl ve Geleneklerimiz Müzik ve Sanatçı, sanat yaşamını ve üretim süreçleri dır Gölü gezisi düzenlenecek. Deyişler Dinletisi” ile son bula üzerine deneyimlerini paylaşacak. Germen, Etkinliğin ikinci günü ak cak. l ANKARA / sanat yaşamını ve üretim süreçlerini genç şam da Dursun Akçam Kültür Cumhuriyet lerle paylaşacak. Katılım ücretsiz. HAFTANIN ŞİİRİ ORHAN VELİ KANIK / GÜN OLUR Gün olur, alır başımı giderim, Denizden yeni çıkmış ağların kokusunda. Şu ada senin, bu ada benim, Yelkovan kuşlarının peşi sıra. Dünyalar vardır, düşünemezsiniz; Çiçekler gürültüyle açar; Gürültüyle çıkar duman topraktan. Hele martılar, hele martılar, Her bir tüylerinde ayrı telaş!... Gün olur, başıma kadar mavi; Gün olur başıma kadar güneş; Gün olur, deli gibi... YENİ YAYINLARDAN OSMAN ÇAKMAKÇI / OĞUL 1965 Trabzon doğumlu Osman Çakmakçı. Kendisiyle yapılan bir söyleşide, “Başından beri hep şiir sanatlarından uzak durmaya çalıştım; şiiri yalınlaştırmayı yeğledim; şiiri bir varoluş sorunu olarak gördüm; insanla yeryüzünün çatıştığı bir alandır şiir” demekte. Aynı söyleşide, şiir ve kendi şiiri üzerine düşüncelerini şöyle sürdürüyor: “Türk şiiri fazla şiir. Halbuki bazen şiire karşı bir şiir de yazmak gerekir. Günümüzün şiirinin şiire karşı, ona rağmen yazılması gerektiğini düşünüyorum. Bu bağlamda Avrupa ve Dünya şiirinden daha çok etkilendiğimi söyleyebilirim.” İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü mezunu şairin “Zakkum Avı, Uçuşan Ağaç, Kör Yazı” adlı şiir kitaplarındaki şiirlerini ve sonuncusunun yayımlanışından on yıl sonra yayımladığı “Oğul”daki şiirleri yukarıdaki düşünceler de göz önünde tutularak okunduğunda, belki “aykırı” da denebilecek, fakat ciddi bir şiir dünyasıyla karşılaşmış oluyoruz. Kitaba adını veren “Oğul” bu “aykırı” dünyadan ilginç bir örnek sayılabilir... OĞUL Baba hiç ihanet eder mi oğluna Baltayla kesti kollarını işte Balta dediğim hınçla bakan iki uzak göz Hiç acımadan yardı kollarını üçe dörde Anne hiç ihanet eder mi oğluna Sütten kesti ilkin şimdi de sildi yüreğinden Önce ekmek vermedi sonra bakmadı yüzüne Sırt çevirdi oğluna hiç ihanet etmeyen anne Kız kardeş hiç ihanet eder mi oğula Geçmiş günlerin öcünü aldı ondan Bir bir teyellediği gibi ipleri Öyle kapı dışarı etti abisini Şimdi oğul bir başına dolaşıyor sokaklarda Sırılsıklam koruk kör olacak neredeyse gözleri Birer kuru erik gibi buruşmuş gözleri Cebine koyacak ama yok ki elleri. (Oğul / Türkiye İş Bankası Yayınları / Mart, 2019) Bodrum Müzik Akşamları Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğünce Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği’nde düzenlenen “Bodrum Müzik Akşamları” kapsamında, Gürer Aykal şefliğindeki Bodrum Oda Orkestrası ile viyolonsel sanatçısı Çağ Erçağ konser ver di. Konserde, Mozart’ın “Saraydan Kız Kaçırma Operası Uvertürü”, Camille SaintSaens’in “Viyolonsel Konçertosu” ve Beethoven’ın “5’inci Senfonisi” çalındı. Bodrum Müzik Akşamları, 19 Haziran’da “İncesaz” grubunun vereceği konserle devam edecek. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle