Katalog

HABER EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: SERPİL ÜNAY AKP’den ‘denetimli’ afAKP, cezaevlerindeki doluluk oranını azaltmak için infaz sisteminde değişiklik planlıyor 915 HAZİRAN 2019 CUMARTESİ yolsuzlukları açıklamıştı AKP iki formül üzerinde çalışıyor: İnfaz süresinin uygulanma oranı nı “beşte üçe” düşürme ve şartlı salıverilme süresine 1 yıl kalanla rın denetimli serbestlikten yarar landırılması. Kadın ve çocuğa şid det, çocuk istismarı ve uyuşturu cu suçları kapsam dışı kalacak ya da indirim sınırlı olacak. AKP, adı “af” olmasa da MHP’nin talebini karşılamak ve 260 binin üzerinde hükümlü ve tutuklunun bulundu ğu cezaevlerindeki doluluk oranını azalt mak için iki formül geliştirdi. Hapis ceza larındaki infaz süresinin uygulanma oranı nı “yarısı”ndan “üçte iki”ye çı karan AKP, söz konusu ora nı yeniden düşürmek istiyor. “Yarısı”nın da az olacağını de emine kaplan ğerlendiren AKP kurmayları, “Yarısından bir tık fazla, üçte ikiden bir tık az olabilir” gö rüşünü dile getiriyor. Oranın “beşte üç” biçi minde uygulanabileceği kaydediliyor. Erken tahliye için ikinci formülün ise, “şartlı salı verilme süresine 1 yıl kalanların denetimli serbestlik uygulanarak tahliye edilmesine” ilişkin hükümdeki sürelerin kademelendiril mesi olacağı belirtiliyor. Buna göre, tüm ce zalara “standart 1 yıl” yerine 20 yıl hapis ce zası olan bir hükümlüye 2 yıl, 2 yıl hapis ce zası olana ise 2 ay gibi bir sisteme geçilmesi üzerinde duruluyor. Adalet Bakanlığı, “Yargı Reformu Strate ji Belgesi”nde yer alan hedeflerle ilgili yasal düzenlemeleri TBMM’den geçirebilmek için iki yargı paketi üzerinde çalışıyor. TBMM’ye önümüzdeki günlerde sunulması, İstanbul seçimi öncesinde en azından komisyondan geçirilmesi hedeflenen ilk pakette, hâkim ve savcı yardımcılığı, avukatlara yapılacak meslek sınavı, istinafta kesinleşen 5 yılın al tındaki cezalara temyiz yolunun açılması nın da aralarında bulunduğu kapsamlı dü zenleme içermeyen değişikliklerin yer al ması bekleniyor. İkinci pakete ise ceza infaz sisteminde değişiklik, erken yaşta evlilik ler, nafaka gibi birden fazla maddede deği şiklik gerektiren düzenlemelerin konulması planlanıyor. Paketlere Cumhurbaşkanı Re cep Tayyip Erdoğan’la yapılacak son değer lendirmenin ardından netlik kazandırılaca ğı kaydediliyor. MHP’nin talebi de karşılanacak AKP, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi öncesinde af yasa önerisi veren MHP’nin talebini kabul etmedi; ancak Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Yasası’ndaki infaz süreleri ve denetimli serbestlik koşullarını esnetip, MHP’yi de memnun ederek, “dolaylı af” getirmeyi planlıyor. AKP, iktidara geldikten sonra ceza mevzuatında değişiklik yaparken cezaların infaz sürelerinde değişikliğe gitmiş, ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezası dışındaki cezalarda “yarısı” olarak uygulanan infaz süresini “üçte iki” oranına çıkarmıştı. Buna göre 20 yıl hapis cezası kesinleşen bir hükümlü AKP öncesinde 10 yıl cezaevinde yatarken, üçte iki oranının getirilmesiyle 13 yıl 3 ay cezaevinde kalması sağlandı. Şimdi ise infaz oranının ne olacağı konusunda farklı görüşler dile getiriliyor. Yeniden “yarısı” oranına geri dönülebileceği ifade edilirken, infaz süresinin “üçte iki” yerine “beşte üç” uygulanması eğilimi ağırlıklı olarak dile getiriliyor. Beşte üç oranının uygulanması durumunda 20 yıl ceza alan bir hükümlü, 12 yıl cezaevinde hapis yatacak. Kademeli sistem İnfaz sürelerinin yeniden belirlenmesinin yanı sıra “denetimli serbestlik” sürelerine de kademe getirilmesi planlanıyor. Mevcut yasaya göre, tahliyesine (koşullu salıverilmesine) 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin, talebi halinde cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verilebiliyor. Denetimli serbestlik süresine kademe getirilmesi, her ceza için ayrı süreler belirlenmesi üzerinde duruluyor. AKP yöneticileri, “20 yıl hapis cezası alan hükümlü de 2 yıl hapis cezası alan hükümlü de tahliyesine 1 yıl kala denetimli serbestlikten yararlanıyor. 20 yıl için 2 yıl, 2 yıllık ceza için 2 ay gibi süreler belirlenebilir. Bunların hangi formülle uygulanacağı üzerindeki çalışmalar sürüyor” görüşünü dile getirdi. Bazı suçlar kapsam dışı Söz konusu yasada değişiklik yapılırken, kadın ve çocuğa şiddet, çocukların cinsel istismarı ve uyuşturucu suçları başta olmak üzere bazı suçların kapsam dışında tutulması ya da infaz sürelerindeki indirimin daha sınırlı olması üzerinde duruluyor. Hükümlülerin şartlı salıverilme için cezalarının son 6 ayında açık cezaevinde bulunma koşulundaki süreler de yeniden değerlendiriliyor. Hırsızlık ve darp gibi suçlarda faillerin hiç cezaevine girmeden cezaların ertelenmesinin yarattığı rahatsızlık nedeniyle bu gibi suçlarda çok kısa süre olsa da hapis yatılması için düzenleme yapılacak. l ANKARA Kartal’da ‘kıdem’ mitingi DİSK, 15 16 Haziran 1970 Büyük İşçi Direnişi’nin 49. yılına, kıdem tazminatına ve emeklilik hakkına sahip çıkan işçilerin damgasını vuracağını belirterek, Kartal’da büyük bir miting düzenleneceğini duyurdu. DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Kadıköy Meydanı’nda, DİSK/Limterİş Genel Başkanı Kanber Saygılı ile açıklama yaparak yurttaşlara bildiri dağıttı. Çerkezoğlu, 1516 Haziran direnişinin Türkiye işçi sınıfının sendikal hakları na, emeğine sahip çıkmak için yürüttüğü bir direniş olduğunu vurgulayarak “Direnişin 49. yılında DİSK olarak alanlarda olacağız. Bugün Kartal’da saat 17.00’de ‘Kıdem tazminatımıza ve emeklilik hakkıımıza sahip çıkıyoruz’ diyerek mitingimizi gerçekleştireceğiz. Tüm emekçileri ve işçileri, herkesi mitingimize bekliyoruz” dedi. Türkiye’nin dört bir yanında benzer mitingler gerçekleştirilecek. Öte yandan, Birleşik Kamuİş Konfe derasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık da yaptığı açıklamada “O tarihten günümüze koşullar değişmedi. Bugün bu tarihi direnişi hatırlatmak her zamankinden daha önemli hale geldi. Ülke ve işçi sınıfının en büyük işçi katliamı Soma’da yaşandı. Cumhuriyetimize, geleceğimize, emeğimize ve memleketimize sahip çıkmak için 15 16 Haziran ruhuna sonuna kadar sahip çıkacağımızı belirtiyoruz” dedi. l İSTANBUL 1516 HAZİRAN: EN BÜYÜK DİRENİŞ Türkiye işçi sınıfının en büyük eylemi olarak tarihe geçen 1516 Haziran 1970 tarihindeki direniş, dönemin hükümeti tarafından emekçilerin haklarının budanması ve DİSK’in kapatılmasına yönelik yasanın Meclis’ten geçmesi üzerine başladı. Yasaya tepki gösteren DİSK Başkanı Kemal Türkler’in 14 Haziran’da açıkladığı direniş çağrısı İstanbul’da çok sayıda fabrikada karşılık buldu. Fabrikalarda başlayan grev, 15 Haziran 1970’te yürüyüşe dönüşmeye başladı. Kartal’dan Ankara Asfaltı (E5 karayolu) boyunca ilerleyen işçilere birçok fabrikadan katılımlar oldu, Göztepe’ye ulaşan işçilerin korteji katılımlarla dev mitinge dönüştü. Beykoz Paşabahçe ve Üsküdar’dan gelen işçilerin de katılımıyla akşam saatlerine kadar miting yapıldı. Avrupa Yakası’ndaki yürüyüş ise Bakırköy Topkapı Sağmalcılar güzergâhında yapıldı. 15 Haziran’daki direniş ve yürüyüşlere yaklaşık 75 bin işçinin katıldığı açıklandı. Ölümler 16 Haziran’da Eylemin ikinci günü olan 16 Haziran’da ise Kocaeli’den gelen grupların da katılımıyla Gebze’den yürüyüşle başlayan işçiler Kartal üzerinden Kadıköy İskele Meydanı’na ulaştı. Burada mitingin başladığı an polisle işçiler karşı karşıya geldi. Polis memuru Yusuf Kahraman yaşamını yitirirken polisin açtığı ateşte işçiler Yaşar Yıldırım, Mustafa Bayram, Mehmet Gıdak ve esnaf Abdurrahman Bozkurt yaşamını yitirdi. Yaklaşık 200 işçi ise yaralandı. Aynı gün Anadolu yakasında ise Topkapı’da buluşan işçiler Sultanahmet üzerinden Eminönü’ne ulaştı. Valilik, Levent üzerinden gelerek Taksim’e ulaşan işçilerin geçişini engellemek için Galata ve Haliç köprülerini her türlü ulaşıma kapattı. Yüz binlerce işçinin İstanbul’da meydanları doldurması üzerine iktidar sıkıyönetim ilan etti. 16 Haziran’daki yürüyüş ve direnişlere 150 binden fazla işçinin katıldığı açıklandı. Sıkıyönetimin üzerine DİSK Başkanı Kemal Türkler, eylemi bitirmek zorunda kaldı. İşçilerin yasaya karşı direnişi sonrası Anayasa Mahkemesi iktidarın hazırladığı yasayı iptal etti. Ancak ardından başlatılan gözaltı dalgasında çok sayıda sendikacı gözaltına alındı. GazetecilereSibelGüneş Turgay Olcayto Niyazi Dalyancı TGC ziyareti Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Turgay Olcayto, Genel Sekreter Sibel Güneş ve Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı Kocaeli Kandıra’daki 1 No.lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne giderek tutuklu eski gazetemiz yazarlarıyla görüştü. Kandıra Kapalı Cezaevi’nde kalan Güray Öz, Mustafa Kemal Güngör, Musa Kart ve Hakan Kara ile yapılan görüşmelerden sonra açıklama yapan Olcayto, “Cumhuriyet davasında daha ön ce haklarında tahliye kararı çıkan ancak İstinaf Mahkemesi’nin kararıyla Yargıtay’a başvuruları engellenen ve kalan infazını yeniden çekmek üzere cezaevine konulan meslektaşlarımız umuyoruz ki Yargı Reform Tasarısı’nın TBMM’ye gelmesi ile birlikte özgürlüklerine kavuşacaklar. Cezaevinde arkadaşlarımızı moralli görmek bizi sevindirdi. Her platformda söylediğimiz gibi bir kez daha yineliyoruz, ‘Gazetecilik suç değildir’, Türkiye bu ayıptan kurtarılmalıdır” dedi. Dilek Dündar yurtdışına çıktı Pasaportuna el konulduğu için 3 yıldır eşi gazeteci Can Dündar ve oğlunun yanına gidemeyen Dilek Dündar, sosyal medya hesabından yurtdışına çıktığını ve eşinin yanında olduğunu duyurdu. Twitter hesabından paylaştığı fotoğrafta ailesi ile birlikte olan Dündar, “Tüm yasal yolları denedim dönüş alamadım. Anayasa Mahkemesi, iki yıldır dosyamı ele almadı. Onlar anayasaya uyma dılar, ben üç yıl yasalara güvenmenin bedelini, ailemden uzak kalarak ödedim. Sonunda annelik hakkımı kullandım ve aileme kavuştum. Umarım en kısa zamanda Türkiye hukuka, ayrı düşen tüm aile mensupları birbirine kavuşur” dedi. Dilek Dündar’ın pasaportuna eşi Can Dündar hakkında açılan davalar nedeniyle tahdit konulmuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet SÖZCÜ DAVASI ERTELENDİ Muhabirlik suç değildir SEYHAN AVŞAR “FETÖ silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddiasıyla yargılanan Sözcü gazetesi yazarları Emin Çölaşan, Necati Doğru’nun da aralarında bulunduğu 8 isim dün bir kez daha yargıç karşısına çıktı. Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı sanıkların savunmalarını yapmaları için son kez süre vererek duruşmayı eylül ayına erteledi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya, tutuksuz sanıklar yazar Necati Doğru, Gökmen Ulu, Mediha Olgun, Yonca Yücekaleli, Metin Yılmaz, Mustafa Çetin ve Yücel Arı katıldı. Yazar Emin Çölaşan ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Gazeteci Uğur Dündar’da duruşmada meslektaşlarını yalnız bırakmadı. Duruşmayı CHP Milletvekili Mahmut Tanal, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Umut Oran, Barış Yarkadaş ve çok sayıda yurttaş izledi. Mütalaaya karşın savunma yapan yazar Emin Çölaşan “FETÖ’ye destek” diye bir şeyin Sözcü gazetesinde olamayacağını belirterek, “Bu iddia bizim gazeteye sığmaz. Savcının bütün iddialarını çürüttüm” dedi. Yazar Necati Doğru ise “iktidarın uşağı” olmadığı için yargılandığını aktardı. Doğru, “Benim dünya görüşüm FETÖ’cülüğün yakınından geçmez. Hukuk şerefli yaşamaktır. Siz kararlarınızla şerefli olanlarla, şeref siz olanları ayırt edenlersiniz” diye konuştu. Sözcü gazetesini laik, seküler, Atatürkçü ve AKP’ye oy vermeyen yurttaşların okuduğuna dikkat çeken Doğru, “Ben bu gazetede FETÖ’yü aklamaya çalışan bir cümle yazsam beni yıkarlar. Ben böyle bir gazetede FETÖ’yü aklamak için tek satır dahi yazmam” dedi. ‘Hiçbir örgüte bağlı değilim’ Sözcü Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz da 43 yıllık gazeteci olduğunu, şimdiye kadar 15 gazete çıkardığını söyledi. Bu gazetelerin içerisinde sağ görüşlü çizgide gazetelerin de olduğunu aktaran Yılmaz, “Biz profesyonel gazeteciyiz, bizim fikrimiz olmaz. Tamamen gazetecilik çerçevesinde çalışırız. Hiçbir örgüte bağlı değilim. Beraatımı istiyorum” dedi. İzmir muhabiri Gökmen Ulu da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tatil haberini yaptığı için tutuklandığını anımsatarak, “Gazetecilik suç değildir. FETÖ’nün günler öncesinden Erdoğan’ın yerini öğrenip hazırlık yaptığı ortaya çıkmıştır” dedi. Sözcü gazetesinin İnternet Sitesi Yayın Koordinatörü Yücel Arı ise savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Mahkeme heyeti mütalaaya karşın savunma yapmak için sanık avukatlarına son kez süre verdi. Duruşma eylül ayına ertelendi. l İSTANBUL Efsane başkan Bölük anıldı Eski CHP İstanbul İl Başkanı Mehmet Bölük, ölümünün 11. yıldönümünde Karacahmet Mezarlığı ve Büyükada’da yapılan törenlerle anıldı. Bölük’ü anmak için ilk tören Karacahmet’teki mezarı başında yapıldı. Buradaki törende konuşan eski CHP PM üyesi İbrahim Yener ile gazetemiz yazarı Miyase İlknur, Bölük’ün bugün dile getirilen AKP’nin yerel yönetimlerindeki yolsuzlukları ilk dillendiren isim olduğu ve bunun bedelini canıyla ödediğini anlattılar. 1980 öncesi CHP Gençlik Kolları’nda birlikte mücadele ettiği arkadaşları ile eski Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu’nun da katıldığı Karacahmet Mezarlığı’ndaki törenin ardından Büyükada’ya CHP Adalar İlçe Başkanlığı’nın törenine geçildi. Büyükada’daki törende CHP Adalar İlçe Başkanı Ercan Akpolat, Miyase İlknur ve eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Bölük’ün kişiliği ve siyasi duruşunu anlattı. Öymen, “O çok iyi bir partili, çok çalışkan bir il başkanı ve AKP’nin yolsuzluklarını kamuoyuna belgeleriyle açıklayan dürüst bir siyasetçiydi” dedi. Bölük, 13 Haziran 2007 yılında Ukrayna’nın başkenti Kiev’de geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitirmişti. l Haber Merkezi TAHLİYE OLAN DEMİRAĞ: İstanbul’u kaybetmekten korktular Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla 11 ay 20 gün hapis cezası alan ve önceki gün açık cezaevine gi ren Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim De mirağ, cezaevi kurulunun “iyi hal” raporu vermesinin ardından “denetimli serbestlik” kapsamında önceki gün ge ce yarısı Ayaş Cezaevi’nden tahliye edildi. Açıklama yapan Demirağ, tahliyesinde seçim sürecinin etkili olduğunu belirtti, De mirağ, “Medyanın gücü etki li oldu. Sosyal medyadan ve medyadan gelen tepkiler göz lerini korkuttu sanırım. Gece yarısı bir kurul oluşturdular Y. Selim Demirağ ve denetimli serbestlik ile çıkabilirsiniz dedi ler. Bakanlığın talimatıyla çıkarıldığımı düşünü yorum. Canım memleketimde hapishaneye gir mek bile mesele... Hastanede yattığım için bir ay süre ile ertelenen infazın yerine getirilme si için adliyeye gittim. Cezaevlerinde yer olma dığı için 10 gün süre tanınacağı söylendi Ko lay kolay çıkarmazlar normal şartlarda. Zanne diyorum İstanbul seçimlerinde kaybetmekten korktular” diye konuştu. Bu durumun kendisini yıldırmayacağını da dile getiren Demirağ, “Her şey çok güzel olacak. Normal şartlarda bir ya zacaksam şimdi beş yazacağım. On konuşa caksam yüz konuşacağım” dedi. l ANKARA Akit TV haber müdürüne saldırı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Akit TV’deki programda komutanlara yönelik sözleri nedeniyle gazeteci Murat Alan ve kanala 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Güler’in avukatı Alaaddin Varol tarafından Ankara 28. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın dilekçesinde, “Davalıların haksız saldırısında TSK’nin üst rütbeli vatansever generalleri hedef alınmış, ordumuzun şerefli komutanlarına yönelik hukuka ve ahlâka aykırı şekilde sözlü saldırıda bulunulmuştur” denildi. Milat gazetesi yazarı Serdar Arseven, sosyal medya hesabından yazdığı mesajda, “Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan’a Cuma Namazı çıkışında pusuya yatan bir grup sopalarla saldırdı. Teröre, şiddete lanet” dedi. Altun’dan çifte standart Geçen ay, aralarında Sabahattin Önkibar, Yavuz Selim Demirağ gibi isimlerin de yer aldığı 5 gazeteciye yapılan saldırıda sessiz kalan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Alan’a yapılan saldırıyı kınadı. Twitter’dan yaptığı açıklamada Altun, “Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan’a yapılan saldırıyı kınıyoruz. Şiddet hiçbir koşulda tasvip edilemez. Konunun takipçisiyiz. Herkes bilmelidir ki bu saldırının failleri adalet önünde hesap verecektir” dedi. l ANKARA HDP’li Encü’ye tahliye Tutuklu bulunan eski HDP milletvekili Ferhat Encü tahliye edildi. Encü, dün tutuklu bulunduğu Kandıra Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi. Kandıra Cezaevi’ne giden Encü’nün avukatları tahliye işlemlerini gerçekleştirdi. Daha önce 2017 yılının şubat ayında tahliye edilen Encü, iki gün sonra tahliyesine yapılan itiraz sonucunda yeniden tutuklanmıştı. l İç Politika