28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAĞLIK EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: SERPİL ÜNAY [email protected] 912 HAZİRAN 2019 ÇARŞAMBA Ülkemizde yüz bölgesinde görünür farklılığı olan birey sayısının 720 bin olduğu tahmin ediliyor Yüzümle mutluyum Yenibiroyun Görünümü farklı olan bireyler, günlük hayatta Görünüm anomalisi ve iş hayatında insanların olan bireyler okul, iş tuhaf bakışlarına, sözlerine ve sosyal yaşamlarında maruz kaldıklarını belirterek insanlar dış “Herşeye inat hayat görünüşleri nedeniyle yaşamaya değer” diyorlar rahatsız edici bakışlarla Onların her birinin hikâyesi birbirinden farklı...Kimi dudak damak yarıkları, kiminin gelişmeyen kulak kepçesi, kimi yüz bölgesinde kemik doku gelişimini etkileyen doğumsal sendromlar dan kaynaklı anoma mücadele ediyor, dışlanıyor, akran zorbalığına maruz kalıyor. Bu durum, bireylerde kaygı ve endişeyi artırarak, SAĞLIK liler, kimi de iz, leke, tümör gibi çeşitli nedenlerle yüz bölge Emre Erdal ve kızı özgüveni zedeliyor sinde farklılığı olan kişiler... Onlar, “Yaşadığımız en büyük zorluk, fiziksel problemlerin ötesinde toplum içinde maruz kaldığımız olumsuz tutum ve davranışlardır. Herkes gibi bizim de bir insan olduğumuz unutuluyor. Yüzümüzle mutluyum” mesajı veriyorlar. Toplumdaki katı güzellik algısının yıkılması, önyargıların kırılması, yüz anomalisine sahip bireylerin de toplumun bir parçası olduklarının anımsatılması gerekiyor. 2018’de kurulan Yüzümle Mutluyum Derneği, bu amaçla yola çıkan bir dernek ve toplumda yüz farklılığı olan insanlara karşı farklı bakış açısını kırabilmek için farkındalık çalışmaları yapıyor. Yüzümle Mutluyum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Erdal ve görünüş farklılıkları olan bireyler konuştuk. nin küçük ve geride olması, kulak yon ve depresyonu tetiklemektedir. ların tam oluşmaması durumlarıyla Toplumda herkesi yüz bölgesinde gö karakterize olan; yüz bölgesinde ke rünür farklılığı olan bireylere karşı mik ve doku gelişimini etkileyen, gö nazik olmaya davet ediyoruz. Her in rünüm farklılığına neden olan nadir san biricik ve eşsizdir. Eşit haklar, görülen genetik bir sendromdur. Bu eşit şanslar, farklılıklara saygı. Bakış sendromu yaşayan kişilerde dudak açını değiştir, değişimi gör...” veya damak yarığı da görülebilmektedir. Bu kişilerin mental (zihinsel) ‘Bakış açını değiştir’ gelişiminde genelde bir sorun olma Kraniyofasiyal (baş ve yüz) anomali maktadır. Elif, şu ana kadar 3 ame si ile dünyaya gelen Rümeysa Yılmaz liyat geçirdi. Gebeliğin 18. haftasın (21) da şunları söylüyor: “Doğdu da bebeğimizde çift taraflı dudak ğum gün başlamıştı benim yarığı tespit edildi, bir hafta hikâyem; 10 günlük sonrasında yapılan kontrol ken ameliyat ma de çift taraflı damak yarı sasına yattı ğının yanı sıra kulakların ğımda yaşa oluşmadığı ve çenenin ol maz bu bebek ması gerekenden küçük dediklerinde ve geride oldu tarafımıza direndim ben, bildirildi.” toplam 8 ameliyat ‘Her insan biriciktir’ Erdal, özetle şunları söylü Rümeysa Yılmaz oldum. Her seferinde daha da çok yıprandım, fakat aynı zamanda yor: “Bireylerin yaşadığı en büyük güçlendim. Hâlâ peşini bı Kızı 3 ameliyat geçirdi Aynı zamanda Treacher Collins Sendromu ile dünyaya gelen bir kız babası olan Emre Erdal (32), benzer sorunlar yaşayan ailelere ulaşmak istedikleri için yola çıktıklarını ve derneği kurduklarını anlatarak konuşmasına başlıyor. Kızı Elif, şimdilerde 24 aylık olan baba Erdal, şunları söylüyor: “Treacher Collins Sendromu, elmacık kemiklerinin gelişmemesi, çene zorluk, fiziksel problemlerin ötesinde toplum için, maruz kaldıkları olumsuz tutum ve davranışlardır. Okul, iş ve sosyal yaşamlarında insanlar dış görünüşleri nedeniyle irite edici bakışlarla mücadele etmekte, dışlanmakta, ayrımcılığa ve nefret söylemlerine maruz kalmaktadır. Özellikle çocukluk ve ergenlik dönemlerinde alay edilmek, dalga geçilmek ve akran zorbalığı ile karşı karşıya kalmak bireylerde kaygıyı ve endişeyi artırmakta, özgüveni zedelemekte, izolas rakmadım, güçlü olmaya devam, Günlük hayatta ve iş hayatında insanların bakışlarına, sözlerine inat hayat yaşamaya değer. Herkes gibi bizim de bir insan olduğumuz unutuluyor. Hayatımda yeri geldi işe alınmadım, yeri geldi ortamlara giremedim. Yüz farklılığı demek yarım insan demek mi? Bunu aşmalıyız, her insan gibi bizimde aynı haklara, aynı şanslara sahip olduğumuzu herkese duyurmalıyız; bakış açını değiştir değişimi gör. Yüzümle mutluyum.” ‘Farklılığınız sizin zenginliğiniz’ Treacher Collins Sendromu ile dünyaya gelen Talha Batdal (18) ise elmacık ke miklerinin ge lişimindeki so run ve çene kemiğinin kü çük olması ne deniyle solu num problemi yaşıyordu. Ku lak kepçesi de olmadığı için Talha Batdal işitme cihazı ile hayatına devam eden Talha, bu güne dek 15 ameliyat geçirdi. Tal ha, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Dik dik bakan insanlar, dışlayı cı davrananlar oldu, okul sürecin de zorluklar yaşadım, toplum içinde benden kaçanlar oldu. Olabildiğin ce sorunları çok takmayıp hayatıma devam ettim. Görünür farklılıkla rı olan diğer bireylere de tavsiyem, farklılıklarınız da sizin zenginliğiniz ve sizi siz yapan unsurlar, o yüzden içsel olarak ken dinizi geliştirin ve diğer insanların tutumlarının sizi etkilemesine fazla izin vermeyin. Dans et mekten çok hoşlanıyo rum, dans ettiğim zaman dış görünüşüm aklıma gelmi yor. Toplumda da bireylere tavsi yem, farklılıklara saygılı olun ve her insanın biricik ve eşsiz olduğunu aklınıza getirin. Biz bizleri görünce şükredilecek insanlar değiliz, yani vicdani bir araç olarak görülmeme liyiz. Bizleri sevmek zorunda değil siniz, ama saygı duymalısınız. Özel likle ebeveynler çocuklarına küçük yaşlardan itibaren farklılıklara say gı duymayı öğretmeli. Diğer yan dan popüler kültürün etkisiyle tek tipleşmenin yaşandığı, şekilciliğin ön planda olduğu günümüzde be denden ziyade ruhun, kişiliğin ön planda tutulduğu bir bakış açısını sağlamamız gerekir. ” SAĞLIKREHBERİ Umut dolu bekleyiş 7Kalp krizinin belirtisi Kalp krizi, dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm ölümler arasında yüzde 42 ile başı çekiyor. Çalışmalar ilk kalp krizi geçirme yaşının dünyada ortalaması 65 iken, ülkemizde neredeyse 10 yıl daha erken olduğunu ortaya koyuyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Nazan Kanal, kalp krizinin 7 önemli belirtisi hakkında şu bilgileri paylaştı. n Göğüste rahatsızlık hissi: Kalp krizi hastalarının üçte ikisi göğüste ağrı, baskı, yanma ve sıkışma hissediyorlar. Süresi çoğu kez 20 dakikanın üzerine çıkıyor. n Sol kola yayılan ağrı: Ağrı neredeyse her zaman göğüsten başlayarak dışa doğru yayılıyor. En sık yayılım yeri de sol kol. n Baygınlık veya baş dönmesi hissi: Baygınlık ve baş dönmesi hissi, beraberinde göğsünüzde rahatsızlık veya nefes darlığı hissediyorsanız hemen bir doktora başvurun. n Boğaz ve çenede ağrı: Göğüsten başlamış, sonra boğaz ve çeneye yayılan bir ağrı ise mutlaka zaman kaybetmeden doktora gitmek gerekiyor. n Soğuk terleme: Özellikle soğuk terleme ile birlikte göğüste ağrı varsa çok daha dikkat edilmeli. n Nefes darlığı: Hiçbir nedeni yokken ani başlayan ve geçmeyen nefes darlığı, kalp krizi veya başka bir ciddi hastalığın işareti olabiliyor. n Bulantı, kusma ve mide ağrısı: Bazı kalp krizi hastaları, özellikle kadınlar bulantı, kusma ve mide ağrısı gibi belirtilerle doktora başvuruyor. Antalya’da lösemi tedavisi gören Öykü Arin’e (4) annesi Eylem Şen Yazıcı’dan yapılan yarı uyumlu nakli olumsuz sonuçlanınca geçen hafta bu kez babası Çağdaş Yazıcı’dan yarı uyumlu nakil yapıldı. 60 gündür steril odada kalan Öykü Arin için umutlu bekleyiş sürüyor. Eylem Şen Yazıcı, Öykü Arin’in hastane günlüklerini ise sosyal medya hesabında paylaşıyor. Eylem Şen Yazıcı, Tuncay Birkan’ın “Dünya ile Devlet Arasında Türk Muharriri” adlı kitabıyla Öykü Arin’in fotoğrafının olduğu paylaşım yaptı. Yazıcı paylaşımında, “Steril odada 60’ıncı günümüz. Dile kolay! Çok zor günlerimiz oldu, ama direniyoruz kitap ile düş ile. Sevgili hocam Nilgün Toker, beni 60’ıncı günde başka bir derinliğe çekecek bu kitap için çok teşekkür ederim yeniden. Ve Tuncay Birkan kalemine sağlık” yazdı. l DHA Uçakta basınç dengesi SAĞLIKLI GELECEK İÇİN için sık sık yutkunun Kulak tıkanıklığının sık yaşandığı durumlardan biri de uçak yolculuğu. Basınç değişikliği sebebi ile yaşanan tıkanıklık, yolculuk sırasında çeşitli problemlere yol açabiliyor. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Murat Topak, uçakta meydana gelen kulak tıkanıkları için alınabilecek önlemleri anlattı. Topak, “Dış ortamdan gelen ses dalgalarının kulak zarına ve oradan da kemikçikler vasıtasıyla iç kulağa iletilmesine engel olan her türlü olay bu duruma yol açabilir” dedi. Esneyin ve çiğneyin Topak, özetle şöyle devam etti: “Ortakulak boşluğundaki basınç normal şartlarda çevre basıncına eşittir. Çevre basıncı değiştiğinde (örneğin; uçak yolculuğunda kalkış ve iniş sırasında) orta kulaktaki basınç değişikliği östaki tüpü tarafından düzenlenir. Basıncın eşitlenmesi için östaki tüpünün genizdeki ağzının yutkunma, çiğneme ve esneme gibi hareketlerle açılması gerekmektedir. Çevre basıncının azaldığı yükselme durumunda ortakulaktaki hava genişler, östaki tüpünü tıkayan bir du rum yoksa ortakulaktaki basıncı artan hava genize geçer ve basınç dengelenir. İnişler sırasında bu olayın tersi söz konusu olur, çevre basıncı artar, östaki tüpü aracılığı ile dengeleme yapılamazsa ortakulakta negatif basınç gelişir, işitme kaybı ve ağrı oluşur.” Çıkış ve iniş sırasında basınç dengeleme için sık yutkunma ve çiğneme hareketlerinin yararlı olacağını anımsatan Topak, “Özel (valsalva manevrası vb.) bazı hareketlerin yapılması öğrenilmelidir. Üst solunum yolu enfeksiyonu varsa burun tıkanıklığı nedeniyle basınç dengeleme sistemi olumsuz etkileneceği için yolculukta kalkıştan ve inişten önce burun açıcı spreylerin kullanılması yararlı olabilir” dedi. ‘Yemekte Denge’ programı sürüyor Sabri Ülker Vakfı’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile hayata geçirdiği “Yemekte Denge”, 15 ilde toplam 750 okulda devam ediyor. 6 milyonu aşkın çocuğa, ebeveynlerine ve öğretmenlere ulaşan projeye, 8. yılında “Aktif Yaşıyoruz” modülünü eklendi. Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Ülker, dün Yemekte Denge Eğitim Projesi’nin uygulandığı Küçükyalı E.C.A Elginkan İlkokulu’nda öğrencilerle bir araya geldi. Ülker, “Çocuklarımızın yeterli ve dengeli beslenmeyi öğrenmesi, fiziksel aktiviteyi alışkanlık edinmesi onların ‘her yaşta sağlıklı, her yaşta aktif’ olmalarını sağlayacak. Sağlıklı yaşamı bir kültür haline getirmek için çocuklukta eğitim şart” diye konuştu. kuruldu! İstanbul seçimi için son düzlüğe girildi. Yarışın bir tarafında Ekrem İmamoğlu var. Öbür tarafı değişik; oynar başlıklı... İmamoğlu, dün projelerini aktardığı sunumda olduğu gibi yarışın başında ne düşünüyorsa ona vurgu yapıyor. Oturttuğu sağlam dil, yüksek enerji, inandırıcı samimiyetle yürüyor. Kamuoyu ile paylaştığı projeler, sosyal devlet ilkesinin temellerini oluşturan, son derece insani ve karşılığı olan adımlar.  İstanbul, İmamoğlu’nda yeni bir gelecek yakaladı. Doğrusu bu sadece İstanbul değil, tüm Türkiye için geçerli. Peşrevi burada noktalayalım; sıcak duruma gelelim. 31 Mart öncesi İmamoğlu’nu küçümseyen, onunla birlikte televizyona çıkmayı gereksiz bulup, “kendisine prim vermeyelim” diyen Binali Yıldırım, programı kimin sunacağına kafa yoracak kadar istekli bir rolü ezberlemeye çalışıyor. Neden? Öyle anlaşıyor ki; son düzlükte yeni bir oyun kuruldu. AKP, 31 Mart’tan, hatta bayram öncesinden de farklı bir yol haritası çizmiş görünüyor. HHH Erdoğan, AKP Genel Başkanı sıfatıyla seçimlere girip İstanbul’u kazanmak, Cumhurbaşkanı sıfatıyla devletin tüm olanaklarını kullanmak üzerine bir plan yaptı.  31 Mart öncesi son İstanbul mitingleri zincirinde, kenti kendisinin yöneteceğini, seçilecek belediye başkanlarının da özel temsilcisi olarak görev yapacağını, uygun cümlelerle dile getirdi.  Bu durumu tamamen kabullenen Yıldırım, Yenikapı mitinginde kısa bir konuşma yapıp sözü şöyle bağladı: “İstanbul’a ilişkin projeleri Cumhurbaşkanımız açıklayacak!” Yıldırım’ın 16 Haziran Pazar günü İmamoğlu ile canlı yayına çıkartılması, oyunun yenilendiğini gösteriyor. Olasılıklardan biri şu: Erdoğan, 31 Mart yenilgisinin tekrarlanması halinde zor duruma düşmek istemiyor. İmamoğlu’nun rakibinin Yıldırım olduğu algısını yerleştirerek kendisini kenara çekiyor. İmamoğlu kazandığında diyecek ki: “Ben Cumhurbaşkanıyım. İki aday yarıştı, kim kazanırsa kazansın, zaten onun üstünde ben varım...” HHH Yukarıdaki olasılığı tek doğru kabul etmek masumane ve safça olur. İmamoğlu’nun, Karadeniz gezisini bir başka açıdan analiz edelim; İmamoğlu Ordu’dayken Numan Kurtulmuş da Ordu’daydı, valiyle beraberdi! İmamoğlu, Trabzon’dayken Süleyman Soylu da Trabzon’daydı. Ola ki Trabzonspor bayramlaşmasına İmamoğlu da katılır diye bayramlaşmayı erteletti, ertesi gün damat sökün etti. İmamoğlu, Giresun’dayken Nurettin Canikli de Giresun’daydı. Sahaya Topal Osman’ı sürdü.  İmamoğlu dedi ki: “Vali bize tuzak kurdu.” Bu tabloya bakıp soralım: Tuzağı kuran görünüyor da arkasında kim var? Bütün bunları kenara koyalım, canlı yayına gelelim...  1 Uğur Dündar’ın kaygılarını ciddiye almak gerekiyor. 2 Bize canlı yayın protokolünde boşluklar var gibi geldi. Bir televizyon bunu üstlense sorun yok, ama yayın Lütfi Kırdar’dan çıktıktan sonra canlı olarak kim nasıl kullanacak? Bu yanını kurala bağlamak gerekiyor. 3 İktidar gücünün her şeye kadir olduğunu unutmamak gerekiyor. 4 Toplumda kabul gören ve başarıya yürüyen kişilere kurulan tuzaklar geri teper. Bu bağlamda İmamoğlu’nun canlı yayından başarılı çıkacağına inanıyoruz. Ancak 17 yıldır pek çok “seçim oyununun” ülkeyi buralara kadar getirdiğini akılda tutmak gerekiyor. 5 AKP’nin Türkiye’ye, İstanbul’a verebileceği bir şey kalmadı. Karşı karşıya geldiklerinde İmamoğlu’nun Yıldırım’dan daha yüksek performans sergileyeceğini biliyorlar. Tek ama tek hedefin İmamoğlu’nu yıpratmak olduğunu herkesin görmesi ve ona göre hareket etmesi gerekiyor. Ekrandaki mavi ışığa engelleyici gözlük Ekranın uykuya olumsuz etkisi ‘mavi ışık engelleyici gözlük’ ile azalıyor Hollanda’da yapılan ekranın uykuya olumsuz etkisine ilişkin araştırmada, günde 4 saatten fazla tablet ya da akıllı telefon kullananların mavi ışık engelleyici gözlük takması halinde uyku bozukluğunda düzelme görüldü. Araştırmada, günde 4 saatten fazla akıllı telefon ya da tablet kullanan ergenlerin ortalama 30 dakika daha geç uyuyabildiği ve geceleri de daha fazla uyandığı tespit edildi. Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Avrupa Endokrinoloji Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, çocuklarda ve ergenlerde özellikle geceleri uzun süreli akıllı telefon, tablet ya da bilgisayar kullanımının giderek artan bir problem olduğunu söyledi. Yıldız “Çalışma sonunda uzun süreli ekran maruziyeti olanlarda mavi ışık engelleyici gözlük kullanımı ya da ekran maruziyetinin kaldırılması ile uykuya dalma zamanı, uyku kalitesi ve melatonin ölçümlerinin düzeldiği ortaya kondu” dedi. l AA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle