19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 1112 HAZİRAN 2019 ÇARŞAMBA Sanayici veri saklıyorİstanbul Sanayi Odası’nın çalışmasına göre Türkiye’deki iş dünyasında şeffaflık henüz yeterli değil Bu yıl “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” arasına giren 335 şirket, brüt katma değer ve dönem kârı/zararı verisinin listede yer almasını istemedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından 1968 yılından bu yana periyodik açıklanan “Türkiye’nin Bü yük 500 Sanayi Kuruluşu” listesinde, bu yıl 20 şirket adı nın ve verileri nin hiçbir şekil de açıklanması SERHAT ALİGİL nı istemedi. Bu sayı geçen yıl 24’tü. Ancak lis tenin detaylarına bakıldığın da, çok sayıda şirketin, İSO anketini yanıtlasa bile veri lerinin büyük kısmının lis tede yer almasını istemediği görülüyor. Ekonomik kriz de bu durumu etkiledi. Ayrıca bu durum, önemli bir şeffaf laşma alanı olan Borsa İstan bul’daki şirket sayısının ye tersizliğini açıklama açısından da önemli bir unsur olarak karşımıza çıkıyor. İşte İSO 500’deki detaylar: 4 20018 verileri üzerinden oluşturulan listeye göre “adı”, ‘üretimden satışlar’ ile “net satışlar”ının açıklamasını istemeyen şirketlerin sayısı bu yıl 20 oldu. Bu sayı geçen yıl 24’tü. İhracatçı daha şeffaf 4 En çok yayımlanmayan verilerin ilk sırasını ise “brüt satışlar” ve “dönem kârı/ zararı” paylaşıyor. Bu yıl 335 şirket hem brüt satış hem dönem kârı/zararının listede yer almasını istemedi. Bu sayı geçen yıl 299’du. 4 “Faiz amortisman ve vergi öncesi kâr/ zarar” veri sini açıklamayan şirket sayısı da 328’e çıktı. Bu sayı geçen yıl 306 idi. 4 “Özkaynak” büyüklüğü verisinin listede yer almasını istemeyen şirket sayısı 259’dan 284’e yükselirken, “aktif toplamı”nı açıklamayan şirket sayısı da 226’dan 243’ü çıktı. 4 “Ücretle çalışanlar ortalaması” verisinin açıklamasını istemeyen şirket sayısı ise 189’dan 210’a yükseldi. 4 Satışlardan sonra sanayiciler tarafından kamuya en rahat açıklanan veri ise “ihracat” oldu. Yine de, ihracat verisinin listede yayımlanmasını istemeyen şirket sayısı 188’den 191 yükseldi. Öte yandan Türkiye’de, vergi listelerinde de benzer durumlar görülüyor. Örneğin geçen yıl en çok Kurumlar Vergisi ödeyen 100 şirketin 21’i adının ve verisinin açıklanmasını istemedi. Gıda ilk sırada İSO 500’de verilerinin yayımlanmasını istemeyen şirketlerin sektörlerine bakıldığında, gıda ilk sırada yer alıyor. Örneğin, brüt katma değerini açıklamayan 335 şirketin 57’si gıda sanayiinde. Bu sanayiyi 43 şirketle taşıt araçları, 38 şirketle demir çelik ana sanayii, 27 şirketle elektrikli makine, alet ve cihaz sanayii, 24 şirketle dokuma sanayii takip ediyor. En çok açıklanmayan veri olan brüt katma değer, 2018’de sadece yüzde 5.3 artarak 230.3 milyar lira oldu. İSO 500 kitabındaki notta kârlardaki erimenin katma değeri sınırladığı belirtildi. Ayrıca 2018 yılı dönem kârı yüzde 41.7 artarak 84.9 milyar lira, dönem zararı yüzde 214.1 artışla 21.3 milyar lira oldu. Yumurta sektörü çöküşün eşiğinde Yumurta sektörünün, Irak Hükümetinin geçen ay yumurta ithalatını durdurması ile bugüne kadar karşılaşmadığı büyüklükte bir ekonomik krizin içine sürüklendiğini belirten Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Derya Pala, şu değerlendirmeyi yaptı: “Irak’ın uluslararası ticaret kurallarına aykırı şekilde aldığı ithalat yasağı üretiminin yaklaşık üçte birini ihraç eden sektörümüzü büyük çıkmaza sürükledi. Sektör olarak üretim fazlamızı ihraç ediyor, bunun da yüzde 85’ini Irak’a yapıyoruz. Bunun durmasıyla iç piyasada oluşan fazlalık arztalep dengesine göre oluşan yumurta fiyatının hızla düşmesine sebep oldu. Üretici şu anda yumurtasını maliyetinin ancak yarısına satabiliyor.” Bu nedenle iflasların başladığını da ifade eden Pala, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı’nın konuyla daha yakından ilgilenmesini beklediklerini, Irak hükümetinin uyarılmasını talep ettiklerini söyledi. l Ekonomi Servisi Bu yılın en değerli markası THY oldu Brand Finance tarafından bu yıl 12’ncisi hazırlanan “Türkiye’nin En Değerli MarkalarıTurkey 100” raporuna göre listede ilk sırayı, marka değeri yüzde15 düşüşle 1 milyar 735 milyon dolar olan THY aldı. Bu şirketi, değeri yüzde 14 artışla 1 milyar 637 milyon dolara çıkan Ziraat Bankası takip etti. Bu şirketleri, sırasıyla marka değeri yüzde15 düşüşle 1 milyar 344 milyon dolar olan Garanti Bankası, yüzde 38 düşüşle 1 milyar 185 milyon dolar olan Türk Telekom ve yüzde 36 düşüşle 1 milyar 182 milyon dolar olan Turkcell izledi. En değerli 100 markasının toplam değeri ise 19.8 milyar dolar hesaplandı. Dünyanın en değerli 50 futbol kulübü listesine giremeyen Türk kulüplerine bakıldığında, ülke sıralamasında Beşiktaş 107 milyon dolarlık marka değeriyle ilk sırada yer aldı. Beşiktaş’ı 89 milyon dolarla Fenerbahçe, 60 milyon dolarla Galatasaray ve 26 milyon dolarla Trabzonspor izledi. l Ekonomi Servisi Vergi indirimlerine rağmen otomotiv satışları mayısta yüzde 54.6 azaldı Oto satışları dipte Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2019 yılı ilk beş ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50 küçüldü. Çimentoda iç pazar yüzde 40 küçüldü Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Feyyaz Ünal, 2019’un ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre çimentoda iç pazarda yüzde 40 daralma olduğunu söyledi. 2018’de yüzde 53’e düşen sektördeki kapasite kullanım oranının bu sene inşaattaki küçülmeye paralel olarak yüzde 38’e düşmesini beklediklerini belirten Ünal, ithal girdiye bağımlılık ile kur ve faiz artışları nedeniyle maliyetlerde çok büyük artış olduğunu, faaliyet kârının çok büyük bölümünün finansman giderlerine gittiğini söyledi. 2016’da Türkiye’nin en büyük 500 sanayi şirketi (İSO 500) 26 çimento şirketi varken, bu sayının 2018’de 16’ya düştüğünü açıklayan Ünal, iç pazardaki daralmayı ihracata yönelerek telafi etmeye çalıştıklarını, ancak ihracatta kârlılığın iç pazara göre yarı yarıya daha az olduğunu dile getirdi. Fiyat düşük Çimento sektörünün toplam ihracatını yılın ilk 5 ayında yaklaşık yüzde 60 artırarak 383 milyon dolara yükselttiğini vurgulayan Ünal, “Yıl sonunda 2018’e göre yüzde 30 ihracat artışı sağlama hedefimiz var” dedi. Dünyadaki en ucuz çimentoyu ürettiklerini, dünyada ortalama fiyat ton başına 60 do larken 2018’de ortalama 45 dolara ihracat yaptıklarını aktaran Ünal, kâr marjlarının düşük olduğunu söyledi. İSO 500 verilerine göre, sektörde 2017’de yüzde 10.8 olan özkaynak kârlılığı, 2018’de yüzde 3.3’e geriledi. Öte yandan, İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) verilerine göre, nisan ayında sektör 1.8 milyar dolarlık ihracatla rekor kırarken, Nisan 2018’de 0.52 dolar olan ihracat birim değer fiyatı bu sene nisanda 0.39 dolara geriledi. Nisan 2018’de 2.26 dolar olan ithalat birim fiyatı ise bu senenin aynı ayında 2.62 dolara yükseldi. l Ekonomi Servisi Otomotiv sektöründe kriz şiddetlenerek devam ediyor. Otomobil ve hafif ticari araç satışları vergi indirimlerine rağmen mayısta geçen yılın aynı ayına göre yüzde 54.6 azalarak 33 bin 16’ya geriledi. Otomobil satışları mayısta yüzde 52.6 azalarak 27 bin 126 adete, hafif ticari araç ise yüzde 62.1 azalarak 5 bin 890 adete düştü. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2019 yılı ilk beş ayında ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 49.57 azalarak 152 bin 456 adet olarak gerçekleşti. Geçen senenin aynı döneminde toplam pazar 302 bin 311 adet idi. Otomobil satışları, 2019 yılı ilk beş ayında geçen yıla göre yüzde 48.71 azalarak 120 bin 354 adet oldu. Hafif ticari araç pazarı, aynı dönemde yüzde 52.56 azalarak 32 bin 102 adet oldu. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) bu yıl için pazar tahminini 450 binden 350400 bin aralığına düşürdü. Otomotiv sektörünün ağır ticari araçları da içeren toplam satışları geçen yıl yaklaşık 642 bin adet olmuştu. Teşvik bitiyor Öte yandan, vergi indirimlerinde de sona geliniyor. Ticari araçlarda KDV oranının yüzde 18 yerine yüzde 1 olarak uygulanması 30 Haziran’da sona eriyor. Sektör temsilcileri, vergi indirimlerinin sona ermesi durumunda daralmanın daha da artmasından kaygılanıyor. 1600 cc altı motorlu araçlardaki ÖTV’de yapılan 15’er puanlık indirim yıl sonuna kadar devam edecek. l Ekonomi Servisi iyzico 165 milyon dolara satıldı Türkiye’de Amazon ve sahibinden.com gibi 30 binden fazla eticaret sitesinin ödeme altyapısını sağlayan iyzico, küresel fintek şirketi PayU tarafından 165 milyon dolara satın alındı. 2013 yılında Barbaros Özbuğutu ve Tahsin Isın tarafından kurulan iyzico, 30 bin kurumsal, 400 binden fazla bireysel kullanıcısı ve 5 milyar TL’lik yıllık işlem hacmiyle Türkiye’nin en hızlı büyüyen finansal teknoloji şirketi konumuna ulaşmıştı. PayU ise dünyanın en büyük teknoloji yatırımcısı olan Naspers Group bün yesinde 17 ülkede faaliyet gösteriyor. Bu satın almayla beraber Türkiye, PayU’nun Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (EMEA) bölgesi içerisinde Polonya’dan sonraki en büyük ikinci pazarı haline geldi. 3 kişi başladılar Satın almanın tamamlanması ile beraber kurucu ortaklar Barbaros Özbuğutu ve Tahsin Isın şirket yönetimindeki görevlerine devam ederken iyzico ekibi, PayU’nun Türkiye operasyonlarını da devralacak. iyzico’nun kurucu orta tü” dedi. Özbu ğutu, iyzico ola rak hedeflerinin Türkiye’nin en büyük 5 finans şirketi arasına girmek olduğunu söyledi. PayU GPO Üst Barbaros Özbuğutu Mario Shiliashki Yöneticisi (CEO) Tahsin Isın Mario Shiliash ki, “Dünyanın bir ğı ve CEO’su Barbaros Öz numaralı fintek buğutu, “3 kişi başladığımız yatırımcısı olma yolunda, bu hayal 150 kişilik bir eki iyzico ekibiyle güçlerimi be, milyarlarca liralık işlem zi birleştirmemiz bizim için hacmine sahip Türkiye’nin çok büyük bir öneme sahip” en başarılı teknoloji şir ifadelerini kullandı. ketlerinden birine dönüş l Ekonomi Servisi Küresel ekonominin yönü nereye? 2019 yılına ait veriler küresel ekonomide durgunluğun yaygınlaşmakta olduğunu belirtiyor. Bu doğrultuda yayımlanan en yeni ve en kapsamlı raporlardan birisi Dünya Bankası’na ait. Dünya Bankası’nca geçtiğimiz hafta yayımlanan Küresel Ekonomik Görünüm (Global Economic Prospects) raporunun alt başlığı “artan gerilimler, suskun yatırımlar” ifadelerini taşımakta. Dünya Bankası raporu küresel ekonomide 2019 için beklenen büyüme hızını yıl başındaki tahminine görece 0.6 puan düşürerek yüzde 2.6’ya çekmiş durumda. 2020 için öngörülen büyüme hızı da 0.1 puan düşürülmüş ve yüzde 2.7 olarak duyurulmuş. İleri sanayi ülkelerinde aynı dönemler için büyüme oranları, sırasıyla, 0.3 ve 0.1 puan geriletilerek, yüzde 1.7 ve 1.5 olarak öngörülmüş. Yükselen Piyasa ve Kalkınmakta Olan Ekonomiler (YPKE) grubunda da beklentiler 0.3 ve 0.1 puan aşağıya çekilmiş durumda. (Türkiye için de beklentiler olumsuz: 2019 yılı tahmini 2.6 puan düşürülerek eksi 1.0; 2020 için ise yüzde 3 olarak öngörülmekte). Yükselen piyasa ve kalkınmakta olan ekonomilerde olumsuzluklar listesi Yakın zamana kadar küresel ekonominin gerek üretim, gerekse talep yönünden itici gücü konumunda olan YPKE grubunun karşı karşıya kaldığı sorunların başında sabit sermaye yatırımlarındaki yavaşlama ön plana çıkıyor. Dünya Bankası, YPKE için sabit sermaye yatırımlarının önümüzdeki üç yıl boyunca tarihsel ortalamalarının altında kalacağını ve “suskunluğun” devam etmekte olacağını vurguluyor. Rapora göre, sermaye yatırımlarındaki bu durgunluğun ana nedenleri söz konusu ekonomilerde yeni, yaratıcı iktisadi inovasyonların izlenmesini güçleştiren kurumsal atalet ve şiddetlenen borç yükü. Söz konusu ülkelerde küresel kriz öncesine (2007) görece kamu borçluluğu 15 puan yükselerek, milli gelirin yüzde 51’ine ulaşmış durumda. Buna özel sektörün giderek ivmelenen borçlanması da eklendiğinde, borç yükünün yarattığı yapısal tehditler sermaye birikiminin önünde önemli bir engel oluşturmakta. Kapitalizmin hegemonik merkezinde Küresel kapitalizmin hegemonik merkezi konumundaki Amerika ekonomisinde de işgücü piyasalarındaki dengesiz ve anormal görünüm devam ediyor. ABD’de bir yandan işsizlik oranı yüzde 3.6 ile tarihsel olarak en düşük değerde seyrederken, Amerikan ekonomisinin yeni iş yaratma kapasitesindeki durgun görünüm daha da belirginleşiyor. ABD İşgücü İstatistikleri, ABD’de mayıs ayında sadece 75 bin kişilik istihdam yaratıldığını; çalışanların toplam nüfusa oranının da (istihdamnüfus oranı) yüzde 60.6’da çakılı kaldığını belirtmekte. Dahası, işgücü istatistikleri Amerika’da uzun süreli işsizliğin 24.1 aya tırmandığını ve toplam işsizlik içindeki payının da yüzde 22.4’e sıçradığını belgeliyor. Yarı zamanlı istihdamdaki 300 bin kişilik kayıp ile birlikte değerlendirildiğinde, işsizliğin sadece yüzde 3.6 oranında olduğu bir ekonomiye ait olduğunu algılamak zorlaşıyor. Bir yerde tutarsızlık var, ama nerede? Washington merkezli Ekonomi Politikaları Enstitüsü (EPI) Direktörü Dean Baker söz konusu tutarsızlığın ücret gelirlerindeki kayıplar ile çözülebileceğini vurguluyor. Baker’ın EPI kaynaklı verilerine göre, yüzde 3.6 gibi çok düşük düzeyde seyreden işsizlik oranına rağmen, Amerikan işçilerinin reel ücretlerindeki durgunluk sürüyor. Son bir yılda sadece yüzde 3.6 oranında artan saatlik ücretlerin son çeyrek dönemdeki artış hızı yüzde 2.7’ye gerilemiş olduğu gözlenmekte. Bu tespit özellikle ücretlerin yüzde 2.2 arttığı (dolayısıyla reel olarak gerilemiş olduğu) Amerikan imalat sanayiinde belirgin. Dolayısıyla, Amerikan ekonomisinin reel sektörlerinden gelen haberler, bu karmaşıklığın ve çelişkili mesajların yoğunluğu içerisinde kısa dönemde ileriye dönük güven sunmuyor. Halbuki daha birkaç ay öncesine kadar “piyasa yorumcuları” Amerikan ekonomisinin hızlı büyüme patikasına girdiği ve dolayısıyla artık Fed’in “faiz artırımına gideceği” yorumlarını paylaşmaktaydı. Şimdi ise beklentiler yeniden bu hafta toplanacak olan Fed’in para kurulu toplantısında faizleri düşürme kararına bağlanmış durumda. Oysa düşen kâr marjları, giderek artan tekelci yapılaşma, suskunlaşan sabit sermaye yatırımları; dolayısıyla, tökezleyen üretkenlik kazanımlarına bağlı yapısal/ sistemik sorunlar kapitalizmin merkezlerinden, yükselen piyasa ve kalkınmakta olan ekonomilere, oradan da küresel yoksullara değin dünya ekonomisinin her köşesinde kapitalist sistemin çelişkilerle dolu anarşik yapısını çok açık biçimde sergiliyor. iPhone için ‘b planı’ ABDÇin ticaret savaşının çığrından çıkması ihtimaline karşı Apple Inc.’in bir ‘b planı’ var. Apple ürünlerinin ana üreticilerinden Hon Hai Precision Industry Co.’dan (FoxConn) üst düzey bir yetkiliye göre Cupertino merkezli şirketin ana imalat ortağı, gerekirse ABD’ye giden tüm iPhone’ları Çin dışında üretmek için yeterli kapasiteye sahip.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle