17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 26 MAYIS 2019 PAZAR EDİTÖR: CAFER KURT TASARIM: FUNDA YAŞAR ER HABER Hak, kuvvetin üstündedir YSK’nin İstanbul’daki seçimi neden iptal ettiğini açıkladığı metin, tam bir hukuk rezaleti. 4 üyenin muhalefet şerhi ile birlikte 250 sayfayı bulan bir metin... Ekrem İmamoğlu büyük bir haksızlığa uğrarken; seçmen iradesinin hiçe sayıldığının yazılı belgesi... YSK Başkanı Sadi Güven, “Seçim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk görülmemiştir” demiş. Gerçekten trajikomik bir durum! Bu olay, aklıma ABD’de 2000 yılında yapılan başkanlık seçimindeki kaosu getirdi. O seçimde olup bitenleri Amerika’da yaşadığım dönemde yakından izlemiştim. Sonra da hepsini “30 Saniyede Bush Amerika’da Medya ve Siyaset” adlı kitabımda ayrıntısıyla anlatmıştım.  Bush 500 bin daha az oy alarak nasıl Başkan oldu? Özetlersek ABD’de neler olmuştu?  7 Kasım 2000’de Demokratik Parti adayı Al Gore, popüler oylarda George W. Bush’a 500 bin oy fark atmıştı.  Ancak ABD’deki Electoral College (Seçiciler Kurulu) sistemine göre başkan seçilebilmek için, seçiciler kurulu oylarında 270’i bulmak gerekiyor. Florida’daki sayım sürerken Gore’un 255, Bush’un 246 oyu olduğundan bu eyaletten gelecek 25 oy, sonucu belirleyecekti.  Sonuçta Bush ile Gore arasındaki fark, Florida’nın toplam oyunun yüzde 1’inin yarısından az olunca, makine ile sayım başladı. Al Gore, buna itiraz edince yeniden elle sayım yapıldı. Bush, yasaya aykırı olduğu iddiasıyla elle sayıma itiraz etti ama mahkeme devam dedi.  Sayım sürerken, Florida Eyalet Sekreteri Katherine Harris, tekrar sayım sonuçlarının bildirilmesi için yasayla belirlenen süreyi uzatmayacağını, 14 Kasım’a kadar bildirilmeyen sonuçların Florida’nın nihai seçim sonuçlarına eklenmeyeceğini bildirdi.  Bununla da kalmadı... İkinci sayım sonucunda 300 oy farkının Bush’un kazanmasına yeterli olacağını ve elle yapılan sayımın sonuçlarını toplam oy hesabına katmayacağını söyledi. Harris, hem Cumhuriyetçi hem de Bush’un 2000 kampanyasında aktif görev almış bir isimdi.  Davalar, temyizler ve skandallar Gore, Harris’in açıkladığı karara karşı Florida Yüksek Mahkemesi’nde dava açtı. Mahkeme, 26 Kasım’a kadar bildirildiği takdirde elle sayılan oyları kabul edeceğini açıkladı. Bush, bunun üzerine konuyu Amerikan Yüksek Mahkemesi’ne taşıdı.  26 Kasım, Florida’nın içindeki bölgelerden gelecek ikinci sayım sonuçları için son gündü ama Palm Beach 17.00’de sona eren süreye yetişemedi. Katherine Harris, uzatma isteğini reddederek, Bush’u Florida eyaletinin galibi ilan etti.  6 milyon oyun tekrar sayımı sonucunda Bush’un 537 oyla önde olduğu açıklandı ve Florida’nın 25 seçiciler kurulu oyu da Bush’un hanesine yazıldı. Bush, ekrana çıkıp başkanlık seçimini kazandığını duyurdu. Daha sonra bu konu davalar ve temyiz davaları ile 12 Aralık’a kadar sürdü. Sonunda Amerikan Yüksek Mahkemesi, 4’e karşı 5 oyla tartışmayı noktalayan kararı aldı. Florida Yüksek Mahkemesi’nin tüm eyaletteki oyların yeniden elle sayımı için aldığı kararı gerçekleştirmeye yeterli zaman yoktur dedi... Hukuk siyasetçilerin oyuncağı değildir Florida’nın 25 oyu mahkeme kararıyla Bush’a eklendi ve 271 sayısına ulaşan Bush, bu yolla ABD Başkanı oldu. Amerikalılar hâlâ, Gore’un popüler oylarda birinci gelişine atıf yaparak, Bush için, “500 bin oyla seçimi kaybeden ilk Başkan” diyor.  Bunları hatırlattım çünkü hukukun seçmen iradesini gasp eden siyasetçilerin elinde nasıl oyuncak haline geldiğine dair ibretlik bir örnek...  Türkiye’de yaşanan son örnekte ise, üzerinde baskı kurulan YSK seçimi iptal ederken kendi de kurum olarak intihar etti.  Ama mücadele elbette burada bitmedi.  Atatürk’ün sözleriyle ifade edersek, “Herhalde dünyada bir hak vardır ve hak kuvvetin üstündedir!” Genco Erkal’dan ‘hırsızlık’ tepkisi Tiyatro sanatçısı Genco Erkal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 23 Haziran’da yapılacak olan seçimle ilgili “Hırsızlara bu işi bırakmayacağız” sözlerine tepki göstererek, “Hırsız halkın verdiği mazbatayı seçilmiş başkanın elinden çalandır” dedi. Usta sanatçı Erkal, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “‘Hırsızlara bu işi bırakmayacağız” demiş. Sen ne diyorsun be adam, kim hırsız, nerenden çıkarttın bu lafı, senin yüksek yargıçların bile bu kadarını söylemeye yeltenmedi, sen hâlâ hırsız diyorsun. Hırsız halkın verdiği mazbatayı seçilmiş başkanın elinden çalandır” dedi. l İç Politika OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK n Baş tarafı birinci sayfada Hiçbir gazete bu konuya bu derece yoğunlaşmadı. Hukukun üstünlüğüne inanmış bir basın organı olarak bu konuya gerekli önemi verdik. Olaylar ve Görüşler sütununda da bu konu birkaç kez işlendi. “YSK Tarih Önünde” başlığını taşıyan yazımızda, YSK’nin alacağı kararın tarihsel önemi ve yankıları üzerinde duruldu (30.04.2019). Dört gün önce, YSK’nin gerekçeli kararı yayımlandı. YSK’nin kararı ilk gün, “Dağ fare doğurdu” başlığı ile verildi (23.05.2019). Dünkü gazetemizde de “Çöken yalanlar” başlığı ile gazetemiz yorumlarını sürdürdü. YSK’nin kararı tarihe bir utanç belgesi olarak geçecektir. Bu kararın özeti şudur: 1 “Oylar çalındı”, “Sandık hırsızlığı yapıldı” iddialarına bir kelime bile değinilmemiştir. 2 “Sandıklara “organize bir müdahale olmuştur” iddiasına yanıt verilememiştir. 3 “Kısıtlı seçmene oy kullandırıldı” iddiası ortada kalmıştır. 4 “Seçmen taşıması yapıldı” iddiasına bir kelime ile bile değinil memiştir. 5 Sadece “Sandık kurullarının oluşumunda kurallara uyulmadı” denilmiştir. Ancak, usulsüz denilen sandıklarda CHP değil AKP öne çıkmıştır. AKP’nin günlerce propaganda yaptığı, “Oy çaldılar” iddiasına kararda bir satır dahi yer “verilememesi” ve ilginçtir AKP’nin “örgütlü müdahale” iddiası da boş çıkmıştır. YSK kararı, “Kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanlarının sonuca nasıl etki ettiğini” de açıklayamamıştır. Türk demokrasi tarihine utançla geçecek bu kararın alınmasını sağlayan 7 üyenin tutumu yıllarca tartışılacak ve eleştirilecektir. YSK’nin bu kararına karşı çıkan ve karşı oy yazısı yazan YSK Başkanı Sadi Güven ve üyeler Yunus Aykın, Celal Topaktaş ve Kürşat Hamurcu yıllarca olumlu bir biçimde anılacaktır. Tüm baskılara karşın dik duruş sergilemeleri ve çok güçlü hukuksal yorumları nedeniyle takdir edileceklerdir. AKP’nin iddialarını ileriye sürmesi, bunları YSK’ye getirmesi hakkıdır. Ancak bu iddiaların seçim sonuçlarını etkilemediği açık olarak ortaya çıkmıştır. Halkın, seçmenin oylarına ipotek konulmuştur. Seçmenin hakkına ve kutsal olan seçme hakkının özüne müdahale edilmiştir. Onun için YSK’nin bu kararı utanç belgesidir. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, belediyedeki talanı anlattı: Zırhlı cip Gökçek’te kaldı “İstanbul’u halledelim sonra Ankara’yı da halledeceğiz sözleri dolaşıyor. Biz işimize bakıyoruz” diyen Başkan Mansur Yavaş, görevinden istifa ettirilen eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e üç adet cip tahsis edildiğini, bunlardan ikisinin iade edildiğini ancak zırhlı olan bir aracın Gökçek’te kaldığını açıkladı.  Mansur Yavaş düzenlediği iftarda gazetecilerin sorularını yanıtladı. SENA YAŞAR Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Basın Yayın Halkla İlişkiler Daire Başkanlığı’nın Mogan Tesisleri’nde düzenlediği iftar programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yavaş, Ankara için verdikleri sözleri tutmak için çalışmalara hızla devam ettiklerini, ihaleleri açık olarak yayınladıklarını, tasarrufa makam araçlarıyla başladıklarını söyledi. Seçimlerden önce rakibi Mehmet Özhaseki’nin “25 bin işçi çıkaracaklar. Belediyede teröristler yuvalanacak” dediğini anımsatan Yavaş, “Belediyede haksız hukuksuz bir kişi işten çıkarılmadı. Mazbata töreninden itibaren belediye ve Ankara’nın her yeri ‘T.C.’ ibareleri ve Türk bayraklarıyla donatıldı” dedi. Yavaş’ın gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlardan satırbaşları şöyle: ‘Ankara’yı halledeceğiz’ diyorlar: İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu ve Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile ilgili birilerinden ifade almak, suçlama yapmak istediler. Ankara’da da aynılarını duyuyoruz. Bunlar demokrasi adına çok ayıp şeyler. Bunu, üzüntüyle karşılıyorum. “Önce İstanbul’u halledelim, 6 ay sonra Ankara’yı da halledeceğiz” sözleri Ankara’nın her yerinde yayılıyor. Resmi ağızlardan da yayılıyor. Maalesef bunlar üzücü şeyler. Birtakım oyunlarla Ankara halkının iradesini yok sayıp, o iradeyi ortadan kaldırmanın hem Türk demokrasisine, hem Türkiye ekonomisine zararı olacaktır. 1 milyonluk cip:  Büyükşehir Belediyemizin toplam borcu 9.5 milyar lira. EGO, ASKİ ve Şirketlerin toplam borçları bunlar. Sadece şirketlerin borcu 1 milyar liraya yakın ama ben asla bir enkaz devraldım diye şikâyet etmedim. Bundan sonra tüm otopark ve bilboardları belediye işletecek. Gereksiz makâm araçlarını kaldırıyoruz. Kiralık olanları da iade ediyoruz. Sekreterlerin altında araba var, müdürde yok. Beledi yede 3 cip var biri zırhlı, yaklaşık değerleri 1 milyon. Melih Gökçek’e tahsis edilmiş. İade istedik ikisi geldi. Satacağız. İhtiyacımız yok. Zırhlı araç kendisinde kaldı, iki personelle. Zabıta, İtfaiye ve bir de görevli polis haricinde benim makam aracım dahil hiçbir belediye aracında ‘çakarlı araç’ kalmayacak. Tüm birimlerde ihaleler önceden ilan edilecek. Birçoğunu canlı yayınlamaya başladık. Belediyeden 100 bin top çıktı: Şimdiye kadar çok dikkatsiz harcamalar yapılmış. Mesela sadece bir yerden 100 bin top çıktı. Basket ve futbol topları. Neden alındığını bilmiyoruz. Bayramda dağıtacağız artık başka çaresi yok. Şirketlerin genel kurullarının belirlenmesi için muhalefetin meclise yetki verilmesi yönündeki ısrarını gördünüz. Tartışma çıkarmaya çalışan bir meclis üyesinin bir şirkette danışman olduğunu ve bir yandan da bir başka belediye şirketinde yolsuzluk yaptığı için 3 yıl 1 ay Çakarlı araç genelgesini yayımladı dımşBsHşhvktakvykeiGiogaBıAaerailiarkueeruezkşaünmareksanllmltnkeeılçşşnlöalçanavkaaavaitklkimedankaersnemynmelaeaekktıerüalıarlngrtmıeYlaarvasirlnnayalmırernmaeeteadırnııiulMnbnmşvaısdeyemikefhBlaleaçalaeseiesliiisltüaşrrdlalznmöiyamutieaain,dyrasmaksörzytlçlEdeiyıüııleıhuilankğenanlleGiebsrakiisnrlırldrıleıitişherşictOımdimYrgkınalimeeiaraslisizuekka,eida.ürdihtgmeskAlavtartBneelteiiöitaaillıa.rçSeneierdennsernrsmşalBKealiıtaraadımgtım,rlilkeİvırfseendiaökue.ııvilellnvnnipreıaeaynne.airzddr,şrmgdcetruibyaeaaüneuiniyakenaçrimknnteliğneialirı i hapse mahkum olduğu ortaya çıktı. Cumhuriyet Savcılığı’na intikal ettirdik, ANFA Genel Müdürü, mart ayının 25 ve 26’sında reklam ihalesi açıyor. ANFA sadece Ankara Belediyesi’ne iş yapar, dışarıya iş yapmaz. Reklama ihtiyacı yok. 25’inde internetten yayınlıyor, 26’sında teklif alıyor ve 27 veya 28’inde onaylıyor. 29’unda 40 gün sürmesi gereken bir iş olmasına rağmen hemen kabulü yapılıyor. 40 günlük reklam süreci, yapılmış gibi billboardlara girilmiş gibi kabul ediliyor. Seçimden önceki cuma günü 1,5 milyon TL bir şirketin hesabına geçiyor. Ankara halkının cebinden çıkanların hesabını soracağız. İmar artışında ranta son: Belediyede 80 kadar dosya var. İmar dosyalarının içine, her imar artışının yanına şuraya bir tane okul, sağlık ocağı yapacaksınız gibi talimatlar konulmuş. Ne yapılacağı, kaç paralık yapılacağı belli değil. Okul yapacaksak kendi istediğimiz yere yaparız, başkasına rant verip, okul yaptırmaya gerek yok. Vicdana seslenilmeli: Seçim çalışmayla kazanılır. Sayın Ekrem İmamoğlu’nda yüksek motivasyon gördüm. Yolda gezerken bile halkın ilgisi çok çok fazlaydı. Herkes bu seçimde de üstüne düşen görevi yapacak. Bu seçimde İmamoğlu lehine açık fark olacağını düşünüyorum. İstanbul’da seçmenin vicdanına seslenmek lazım. Hitit Güneşi’ni kullanıyoruz: (Hitit Güneşi geri gelecek mi sorusuna): Meclis aritmetiği 43’e karşı 105. Bu haliyle geri getirmek çok zor. Lüzumsuz yere de enerji harcamak istemiyoruz. Yine de Hitit Güneşini her yerde kullanmaya çalışıyorum. Tüm bu projeleri 5 yıla sığdırabileceğim kanaatindeyim. 32 kilometrelik bisiklet yolu, İstasyon Caddesi projesi ve metro için görüşmelere başlıyoruz. Köylere güneş enerjisi ve su indirimi gündemimizde. Haziran ayında Polatlı’da bir çalıştay yapacağız. Ankara nüfusu 6 milyon neredeyse. Her bir proje için bir yönetici ve bir danışman görevlendirmeyi düşünüyorum. l ANKARA Melih Gökçek’e tahsis edilen 1 milyon liralık zırhlı üç cipten ikisi iade edildi. Belediyenin garajına çekilen araçların satılacağı belirtildi. GAÖÇKIÇKLEAK’MTEAN ‘Belediye araçları korumaları taşıyor’ Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Anka çek, belediyeden gelen aracın korumalar tarafından kullanıldığını kabul ra Büyükşehir Belediye Başkanı Man etti. Sosyal medya üzerinden açıkla sur Yavaş’ın açıklaması üzerine “Be ma yapan Gökçek, ciplerin Ankara Va lediye başkanlığından ayrıldıktan son liliği kararıyla koruma amacıyla kendi ra devlet bana koruma ve korumalara sine verildiğini söyledi. Gökçek, “Be araç tahsis etti. Benim kendi kullandı lediyeden gelen araç korumaları taşı ğım aracın devletle ve belediye ile ilgi yor. Cip meselesini gündeme düşüren si yok” savunması yaptı. Ancak Gök belediye kaynakları” dedi. GEÇMİŞ DÖNEM DUDAK UÇUKLATIYOR Ankaralı ‘çalıya’ dolanmış Başkent Ankara’da ağaç lara bu kadar değer verildiğini bilmiyor SERTAÇ EŞ duk. ODTÜ ormanında kavgalar çıkmıştı, Yenimahalle’de teleferik yapımı sırasında çam ağaçları sökülüp yerine direk di kilmişti. O kadar tepki gösteril mişti ama ağaçlar bir türlü yet kililerin umurunda olmamıştı. Önceki gün Ankara Büyük şehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın basın kuruluşlarına verdiği iftar için Mogan Gölü ke narındaki tesise çok sayıda ga zeteci çağrıldı. Gazetecilerin bir çoğu böyle bir tesis olduğunu ilk kez öğreniyordu. Tesis göl ke narında ama suyu Mustafa Tu na döneminde boşaltılmış olsa da havuzu bile var. Ankaralıla rın bu tesisten haberi var mı bil miyoruz ancak gazetecilerin çok azı daha önce buraya gelmiş, bu nu öğrendik... Topluma kapanan yerler Ankaralıların yaşadığı bir başka şaşkınlığa daha dikkat çekmek gerek. Yavaş’ın göreve başlamasının ardından kendisine kutlama ziyaretinde bulunmak isteyenlerin sayısı 40 bini geçmiş. Mansur Bey zorlanıyor. Ziyaret edebilenlerin bir kısmı ise Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamını şaşkın bakışlarla uzunca süzüyor. Çünkü bu tür yerler toplumun bir kesimine 25 yıl adeta kapanmış. Tüm bunları öğrendiğimiz gün, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Aramızdaki farklılıkları husumete dönüştürmemeliyiz. Rekabet daha iyiye ulaşmak için yapılırsa iyidir. İş karşı tarafı yok etmeye dönerse felaket olur” sözleri, gazetelerin birinci sayfalarında yer alıyordu. Türkiye geçtiğimiz yıllarda neler yaşadı? Bu soruya vereceğiniz yanıt, nereden baktığınıza göre çok anlamlı bir şekilde değişebilir. Gelelim ağaç konusuna. Geçmiş yerel iktidarların ağaca verdiği değer, yalnızca maddi karşılığıyla dikkat çekiyor. Yine yemekte öğrendiğimize göre Ankara’ya 2017 yılında alınan ağaçların fiyatı KDV’siyle birlikte 30 bin, günümüz rakamlarıyla 40 bin TL. Bitmedi. Tane fiyatı 180 kuruş olan çalı 13 TL’ye alınmış. Başkan Yavaş, Kazan’da bulunan bu ağaçları Ankara’nın değişik yerlerine dikeceklerini ve çevresine “Aman dikkat çok değerli ağaç” tabelası asacakları esprisini yapıyor. Bizce de “Rekabet daha iyiye ulaşmak için yapılmalı”. Belediye yönetimleri bu kadar uzun aralıklar olmadan farklı partilere geçmeli. Darısı, İstanbul’a... l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle