Katalog

KÜLTÜR EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1326 MAYIS 2019 PAZAR GökyüzündenAIMA’nın Albert Long Hall konseri ve ‘Taraftar olmak’ etkinliği... melekler inince... AIMA’nın Albert Long Hall konseri provasından... Yaşadığım ülkede neyse ki mucizeler de gerçekleşiyor! Yoksa nasıl dayanırdık bunca hoyratlığa, bunca şiddete! Nasıl katlanırdık güç tutkunlarının, hırslarını ve açlığını doyurmak için bunca bedel ödemeye! Nasıl sineye çekerdik bunca yalanı dolanı, bunca talanı! O mucizeler de olmasa nasıl sevebilirdim bu “benim” dediğim ülkeyi! Sevgili okurlar, kim bilir şu yukarıdaki satırlarla başlayan kaçıncı yazım bu... Ama geçici de olsa, şimdilik ülke koşulları böyle... Tam da YSK’nin “gerekçeli karar” diye adlandırdığı, ancak gerekçesiz 250 sayfayla hukuk ilkelerini, seçmen iradesini, demokratik rejimini yok saydığı akşamdı... O akşam Boğaziçi Üniversitesi’nde bir konser vardı. AIMA (Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi) Festival Orkestrası’nın konseri... Eğer bu sayfaların okuruysanız, zaten AİMA’yı “Bir mucize” diye nitelendirdiğimi bilirsiniz. Bilmeyenlere özetliyeyim: Bu mucize, yani AIMA, Filiz Ali’nin hayali olarak başladı (1998). Usta müzisyenler, İdil Biret, Ayla Erduran, Suna Kan seferber oldu... Ayvalık’la gönül bağı olan; Filiz Ali’ye güvenen sayısız insanın katkısı, desteği ve ilgisi, müziğin gücüne duyulan inançla bütünleşti. Akademi, ustalık sınıflarını sürdürürken, bu rahleden geçen genç sanatçılarla bir de orkestra kurdu (2013). Yıllardır konserler veriyorlar. AIMA’nın sürekliliği, bu konserler, sponsorluklar ve bağışlar sayesinde. O akşam AIMA Festival Orkestrası sahnede yerini aldı. Şef Orhun Orhon, aynı zamanda Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası’nın şefi. Solist İlke Işı Tuncer yerini aldı. Ve müzik... Vivaldi, “Dört Mevsim” keman konçertosundan, “Yaz” bölümü. Müzik başladığında gözlerimi kapamıştım (Yorgunluk, gerilim). Bu öylesine duyarlı bir yorumdu ki... Baktım ağlıyorum... Gözlerimi açtım ve karşımda sahnede melekleri gördüm. Asıl o bir melekti. O dediğim solist. Kanatları yoktu. Kanatları kemanıydı, elindeki arşeydi. Kanatları, 13 yaşının güzelliğiydi... Evet solistimiz 13 yaşındaydı... Yüzündeki duygu yoğunluğu müzikle bütünleşmişti. Şefe bakışı, kendi içine, iç dünyasına dalışı, belli belirsiz gülümseyişi... Gözlerimi ondan ayırabildiğimde tüm orkestrayı görebildim. Bu gençlerin her biri birer melekti. Değil mi ki bu salonu dolduran her dinleyiciye, güzelliği, mutluluğu, huzuru, yaşama sevincini aktarabiliyorlardı... Sonradan küçük solisti kutlarken Filiz Ali her yaz AIMA ustalık sınıfına katılan İlke Tuncer için, “O, çok yetenekli, keman çalmayı ve müziği aşkla seviyor” diyecekti. Konser, İdil Biret’in her zamanki duyarlığı ve mükemmelliğiyle yorumladığı Bach, Re Minör Piyano Konçertosuyla sona erdiğinde, salon ayağa kalk mış alkıştan inliyordu. O zaten ezelden beri meleklerin şahı!!! Melekler yeryüzüne indiğinde dünya da, ülkem de muhteşemdi! Ve kim ne yaparsa yapsın, her şey çok güzel olacaktı. Ali Koç Cemal Kafadar ve taraftarlık Filiz Ali İlke Işı Tuncer Boğaziçi Üniversi tesi demişken... Kültü rel insanlık tarihini ko nu alan “Humanities” der sine fon sağlamak amacıyla “HUM by Night” adlı birbirin den ilginç, herkese açık karşı laşmalar düzenleniyor. 29 Ma yıs akşamı etkinliğe Ali Koç ve bir melek!) Harvard Üniversitesi Tarih bölümü Profesörü Cemal Kafadar katılıyor. Konumuz: Taraftar olmak... Sadece bir takıma değil, tarihe, hakikate, tüm tutkulara taraftar olmak... Taraf olmak çatışma unsuru mudur yoksa dayanışma mıdır? Daha nice sorular... Etkinliğin moderatörü ve bütün bu buluşmaların mimarı, koordinatörü, öğretim üyesi Dr. Leyla Kayhan Elbirlik. (Yeğenim diye söylemiyorum, ama bu bölüme verdiği emekle, ye Taraftar olmak konuşulurken elbet alternatif taraftarlıklar üzerinde de durulacak. Toplumsal cinsiyetten milliyetçiliğe, aidiyet ve bağlılıktan fanatizme uzanılabilir elbet... Bu toplantı da tıpkı o muhteşem konser gibi Albert Long Hall’da. (Biletler, buim.org/ humbynight linkinden de alınabilir.) Seçimlere dek tüm melekleri yeryüzüne indirmeye kararlıyım. Zaten sonra her şey çok teneğiyle, performansıyla o da güzel olacak. ‘Mançalı Adam’ın galası yapıldı GÜLÇİN GÜLAN İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin (İDOB) bu sezon için belirlenen “idealizm” teması kapsamında sahnelediği Don Kişot balesi, operası, çocuk oyunu ve Cervantes konserlerinin ardından “Mançalı Adam” müzikalinin galasını 24 Mayıs Cuma akşamı Zorlu PSM’de yaptı. Bestesi Mitch Leigh, metin ve şarkı sözleri Dale Wasserman ile Joe Darion’a ait olan eseri Türkçe’ye Güngör Dilmen kazandırdı, sahneye orijinal prodüksiyon ekibi ve Concord Theatricals işbirliğiyle, Murat Göksu koydu. Müzik sorumluluğunu şef Hüseyin Kaya’nın üstlendiği müzikalin dekor tasarımı Ferhat Karakaya, kostüm tasarımı Gizem Betil, ışık tasarımı ise Taner Aydın imzasını taşıyor. Mançalı Adam da, J.Massenet’in bestelediği opera, L.Mınkus’un bestediği bale gibi İspanyol asker, memur ve efsane yazar Miguel de Cervantes’in 1605’te “El ingenioso hidalgo Don Quijote de la Mancha” adıyla yayımladığı romana dayanıyor. 16. yüzyılın sonlarında geçen, yazarın ünlü kahramanı Don Ki şot ile karakter olarak da yakınlığını vurgulayan müzikalde, hapse atılan Cervantes el yazısı metinlerini geri almak için mahkumları ikna etmek ister ve onlara da rol vererek idealist, tutkulu Mançalı Don Kişot hikâyesini hapishanede canlandırıyor. Müzikalde Don Kişot’u Suat Arıkan, Hakan Aysev ve rejiyi de üstlenen Murat Göksu; Sancho’yu Çağrı Köktekin, Yücel Özeke, Onur Turan; Aldonza’yı rolünde Şebnem Ağrıdağ Kışlalı, Hande S. Ürben; hancıyı Gökçe Şenyüz, Barbaros Taştan; rahibi Serkan Bodur, Ufuk Toker; Dr. Carrasco’yu Can Reha Gün ve İDOB şancıları dönüşümlü olarak canlandırıyorlar. Don Kişot projesinin mimarı ve başrol oyuncusu İDOB Müdürü ve Sanat Yönetmeni bas bariton Suat Arıkan, “Massenet’in bestelediği Don Kişot büyük bir opera, çok çalıştık. Bu akşam prömiyerini yaptığımız Mançalı Adam ise, konuşma ve hareketin çok olduğu, mikrofonsuz sahnelediğimiz tam bir müzikal” dedi. Mançalı Adam, 2829 ve 30 Mayıs günleri saat 20.30’da Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi’nde izlenebilecek. Işık Ergüden’den YKY’ye ücret tepkisi Yapı Kredi Yayınları’ndan tek taraflı olarak feshedildiğini ifade etti. çıkan Amin Ergüden, açıklama Maalouf’un “Tani larını şu sözlerle nok os Kayası” adlı kita taladı: “Böyle bir tavrı bını çeviren Işık Er benimsemeyeceğine güden, yayımlanmış inandığım kitap okur çeviride telif hakkı larına ve bu kölelik nı azaltmak isteyen Işık Ergüden koşullarını kabul et yayınevine tepki meyeceğini düşündü gösterdi. Ergüden, Yapı Kredi ğüm çevirmenler ile çevirmen Yayınları tarafından brüt yüz dostu yayınevlerine teşhir et de 6 oranındaki çeviri ücre meyi, keza yurtdışındaki ya tinin yüzde 2’ye düşürülmek yıncılara da bildirmeyi görev istendiğini belirtti ve kabul bildiğimi belirtmek isterim.” etmeyince de sözleşmesinin l Kültür Servisi 4 disiplinden 21 sanatçı “4Discipline 1 Exhibition” isimli sergi Adil Ocak danışmanlığı Güven Baykan küratörlüğünde Cumhuriyet dönemi konaklardan biri olan ve yakın zamanda sanat merkezine dönüştürülen Mustafa Necati Kültür Evi’nde açıldı. Sergide resim, heykel, seramik ve fotoğraf disiplinlerinden 21 sanatçı bir araya geldi. Sergi 29 Mayıs’a kadar gezilebilir. l Kültür Servisi Assos’ta konu Platon Felsefe Sanat Bilim Derneği’nin düzenlediği ve 19 yıldır aralıksız olarak her yıl gerçekleşen Assos’ta Felsefe etkinliğinin bu yılki uluslararası sempozyumu 14 Temmuz’da Antik Yunan filozofu Platon (Eflatun) bağlamında Assos Terrace Otel’de gerçekleşecek. Temmuz ayındaki sempozyumlar, yabancı konuşmacılar da katıldığı için İngilizce düzenlenecek. l Kültür Servisi Destan ayakta alkışlandı Konak Belediyesi, Atatürkçü Düşünce Derneği ve Milli Kütüphane Vakfı işbirliğiyle düzenlenen “Atatürk Destanı” konulu müziksel anlatı, önceki akşam Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi Büyük Salon’da gerçekleştirildi. Genel Sanat Yönetmeliği’ni Kenan Gökkaya’nın ve Sanat Koordinatörlüğü’nü Hikmet Çokağır’ın yaptığı anma konserinde Milli Mücadele, kurtuluş ve kuruluş döneminde Atatürk’ü, librettoyu da kaleme alan Milli Kütüphane Vakfı Başkanı ve Konak Belediye Meclis üyesi Ulvi Puğ tarafından anlatıldı. Puğ’a, Turkish Brass Ensemble Oda Müziği Grubu eşlik eder ken, İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu sanatçılarından Derya Derin ve İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından Burak Dabakoğlu sahnede solist olarak yer aldı. Ayakta alkışlanan konserin kapanış konuşmasında Konak Belediye Başkanı Mimar Abdül Batur, “İzmir’e, Konak’a yakışan bir etkinlik oldu. Önümüz bayram, ama asıl bayram 23 Haziran’da olacak. 23 Haziran’da hak, hukuk ve adalet yeniden tecelli edecek ve elimizden zorla alınan mazbatayı Ekrem İmamoğlu yeniden alacak. Her şey çok güzel olacak, çok güzel olacak, çok güzel olacak” dedi. l İHA Altyazı yeni projelerle yayında On yedi yıl düzenli olarak Boğaziçi Üniversitesi ve Mithat Alam Sinema Merkezi çatısı altında aylık yayımlanan Altyazı Sinema Dergisi, dört buçuk aylık ayrılıktan sonra mayıshaziran sayısıyla yeniden bayilerde. Dergi, öncü ve destekçileri Mitham Alam’ın kurduğu vakfın desteğiyle yayın hayatına dernek çatısı altında, bağımsız devam edeceği bu yeni dönemde iki ayda bir çıka cak. Fırat Yücel’in yayın ekibi adına duyurduğu gibi, “Bu içerik kısıntısına işaret etmiyor. Güncel film eleştirileri, festival raporları, sinema gündemi... Tüm bunları internet sitemizden günbegün paylaşmaya devam edeceğiz.” Fırat, yeni projeleri arasında bağımsız sinemaya özellikle de belgesellere destek, film gösterimleri ve seminerlere yer vermek olduğunu da açıklıyor. l Kültür Servisi