17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Haber EDİTÖR: ASLAN YILDIZ 923 MAYIS 2019 PERŞEMBE YSK, 16 gün sonra İstanbul seçiminin iptaline ilişkin gerekçeli kararını duyurdu: Kamu görevlisi olmayan Dağ fare doğurdusandık kurulu başkanlarının sonuca nasıl etki ettiğini açıklayamadı, oy çalındığına ilişkin tespit yapamadı Yüksek Seçim Kurulu (YSK), İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin kararının “gerekçesini” 16 gün sonra açıkladı. 7 çoğunluk üyenin yazdığı ge rekçeli kararda, AKP’nin “oylarımız çalındı” iddia sına ilişkin tek veri yer al madı. Gerekçede, yine ay Alican uludağ nı zarfta yer alan 4 oydan; İstanbul Belediye Başkanlığı pusulasının iptal edi lip, diğer 3 oyun neden geçerli sayıldı ğına ilişkin herhangi bir açıklama ya pılamadı. Seçimin iptalinin gerekçe si olarak, “754 adet sandık başkanı nın kamu görevlisi olmaması” göste rilirken, bu sandık başkanlarının na sıl usülsüzlük yaparak sonuca etkili ol duğu ortaya konamadı. Ayrıca kararda, 108 sandıkta sayım döküm cetvelleri nin düzenlenmemiş olması da ikin ci iptal gerekçesi olarak öne sürül dü. Ancak kararda, bunların yalnızca 18 sandığın büyükşehir belediye baş kanlığı seçimiyle ilgili olduğunun be lirtilmesi, bunun da sonuca müessir olmadığının itiraf edilmesi soru işa retlerine neden oldu. AKP’nin başvurusu üzerine YSK, 6 Mayıs’ta İstanbul Büyükşehir Bele diye Başkanlığı seçiminin iptaline ve 23 Haziran Pazar günü yenilenmesi ne karar vermişti. Karar, 4’e karşı 7 oyla alınmıştı. Kısa kararda, seçimin iptal nedeni “bir kısım sandık kurul larının, ilçe seçim kurullarınca kanu na aykırı oluşturulması ve bu husu sun da seçim sonucuna müessir ol ması” şeklinde yer almıştı. 12 sayfalık gerekçe YSK, dün akşam saatlerinde 250 sayfalık gerekçesini açıkladı. Kararın 212 sayfasını 7 çoğunluk üyenin, 38 sayfası ise 4 muhalif üyenin gerekçesi oluşturdu. YSK’nin 7 üyesinin iptal gerekçesinin 200 sayfasını ise AKP’nin iddiaları ile ilçe seçim kurullarından gelen yanıtlar oluşturdu. Kararın hukuki değerlendirme bölümü ise sadece 12 sayfa oldu. Bu kısmın büyük bölümünde de mevzuata yer verildi. Kararda, sandık kurullarının yasaya aykırı oluşturulduğu iddiasına ilişkin şu gerekçeler yer aldı: 4 İstanbul seçimi için toplamda 93 bin 558 kamu görevlisine ihtiyaç duyulmaktadır. İstanbul’da yaklaşık 220 bin kamu görevlisi bulunmaktadır. Bu itibarla 298 sayılı Kanun’un 22. maddesine ilçe seçim kurullarınca uyulmamış olmasının hukuken kabul edilebilir bir sebebi bulunmamaktadır. Bu zorunluluğa ilçe seçim kurullarınca makul ve hukuki bir gerekçe ileri sürülmeksizin uyulmamış olması ve bu suretle kanunla getirilen sandık kurulu başkanının belirlenmesine dair şekil şartlarının ihlali, seçimin güvenilirliğini ortadan kaldırmaktadır. ‘İtiraz hakkını kullanamadı’ 4Kanuna aykırı şekilde oluşturulan sandık kurullarının oluşumuna karşı 2 Mart’a kadar itiraz edilmediği ve bu listelerin kesinleştiği ileri sürülmekte ise de, sandık kurullarının kamu görevlisi olması gereken başkan ve üyelerinin listesinin talepte bulunmalarına DÖRT ÜYE HUKUKSUZLUĞA DİRENDİ Kararda, Başkan Sadi Güven’in arasında bulunduğu 4 muhalif üyenin karşı oy yazıları da yer aldı. BAŞKAN SADİ GÜVEN: İPTAL İÇİN TEK BAŞINA İTİRAZ OLAMAZ İstanbul’da 39 ilçede 31 bin 186 sandıkta seçim yapılmıştır. Bu sandıklarda AKP 45 bin 23, CHP 37 bin 9, MHP bin 502, SP 8 bin 925, HDP 9 bin 357 olmak üzere diğer siyasi partilerle birlikte 106 bin 384 partili üye görev yapmıştır. Dosyadaki belgelere göre; kamu çalışanı olmadığı halde sandık başkanı olarak görev yapan 754 kişinin görev yaptığı sandıkların 750 tanesinde AKP’li üye görev yapmış olup bu sandıklara bin 104 üye vermekle 354 sandıkta iki üye ile temsil edilmiştir. Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez. 298 sayılı Kanun’un 21 ve 23. maddeleri gereği 5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır. Cengiz Topaktaş: SORUMLULUK SEÇMENE YÜKLENEMEZ (16 Nisan referandumu sırasında yasaya aykırı olmasına karşın mühürsüz oyları geçerli saydıklarını anımsatarak) Kararda görüldüğü üzere, Yüksek Kurulumuz sandık kurullarınca mühürlenmeyen oy pusulalarının ve zarfların geçersiz olduğu, kanunun açık hükmüne ve bu konudaki genelgesindeki düzenlemeye rağmen, daha seçim sonuçları ortaya çıkmadan, önüne bu konu ile ilgili somut bir dosya gelmeden, asıl olanın seçmen iradesi ve oy kullanma Sadi Güven hakkı olduğunu ve hakkın özünün korunması gerektiğini belirterek mühürsüz oy pusulalarının ve mühürsüz zarfların geçerli sayılması gerektiğini söylemiş, şimdi ise sonuçlar birden fazla aşamadan geçerek ortaya çıktıktan sonra, üstelik de kanuna uygun olmayan şekilde oluşturulan sandık kurullarının yaptığı işlemlerin yok sayılması gerektiğine dair kanuni bir düzenleme de bulunmamasına rağmen, oy sayım ve döküm işlemlerini yok sayarak, seçimin iptali ve yenilenmesi kararı ile seçmenlerin iradesini yok saymıştır. Seçmenlerin sandık kurulunun oluşumuna itiraz etmeleri ve sandık kurulunun nasıl oluşturulduğunu bilmeleri mümkün değildir. Sandık kurulunun oluşumunda bir hata varsa bunun sorumluluğu seçmenlere yüklenemez. Kürşat Hamurcu: Farazi gerekçeYLE iptal hukuka aykırı Kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanının, parti temsilcisi olan beş sandık kurulu üyesinin bilgisi ve onayı dışında hangi eylem ve işlemiyle, seçimin dürüstlüğü ve objektifliğine müdahale ettiğine ilişkin somut iddia ve itiraz bulunma maktadır. Tahmini ve farazî gerekçelerle, seçmen iradesi yok sayılarak salt sandık kurulu başkanın kamu görevlisi olmaması nedeniyle seçimin iptaline karar verilmesinde hukuki uyarlık bulunmamaktadır. Özgür iradesi ile seçme hakını kullanan seçmenden, sandık kurulu başkanı ve üyelerini denetleme görevi beklenemez. Bu sorumluluk seçimi yöneten idarelere aittir. Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması, seçmene yüklenecek bir kusur değildir. Bu nedenle, bu sandıklarda oy kullanan seçmenin oyunu geçersiz kabul ederek iradesinin yok sayılması, Anayasa, Uluslararası Sözleşmeler ve seçim mevzuatı ile güvence altına alınan en temel yurttaşlık haklarından olan seçme hakkının özüne müdahale anlamı taşır. Seçim hukukuna egemen olan serbest, genel oy, eşit, tek dereceli, gizli oy, açık sayım ve döküm ilkelerinin hangisinin kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı tarafından ihlal edildiği, hiçbir şekilde ortaya konulmamıştır. Yunus Aykın: İTİRAZ EdilMEMİŞ Kamu görevlisi olmayan kişilerin görev yaptıkları sandıklarda, 5 üyesi siyasi partiler tarafından belirlenen 7 kişiden oluşan sandık kurullarınca, oy verme günü işlemleri Kanun ve Genelgelere uygun şekilde yapılmış, seçmen özgür iradesi ile oyunu kullanmış, sayım döküm ve tasnif işlemleri adaylar, müşahitler ve vatandaşların huzurunda şeffaf ve dürüst şekilde yapılmış, Ak Partili üyenin de görev yaptığı bu sandıklarda sayılan hususların yerine getirilmediğine ilişkin herhangi bir şikâyet ve itirazda bulunulmamış ise, seçmene yüklenebilecek bir kusur olmamasına rağmen, ilçe seçim kurulu başkanının kusur ve ihmaliyle sandık kurulu başkanının kanuna aykırı belirlenmiş olması nedeniyle seçme hakkının özünü ortadan kaldıracak şekilde o sandıklarda kullanılan oyların geçersiz sayılması hukuken mümkün olmadığından olağanüstü itirazın bu sebeple de reddi gerekmektedir. karşın, siyasi partilere verilmediği dikkate alındığında, siyasi partiler bu konudaki itiraz haklarını etkili bir şekilde kullanamamışlardır. 24 Haziran savunması 413 Mart 2018 tarihindeki kanun değişikliğinden sonra Türkiye’de iki seçim yapılmıştır. Bunlardan ilki 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimidir. Bu seçim sonucunda sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı belirlendiği yolunda bir itiraz intikal etmediğinden, bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır. 754 sandık başkanı... 4 İstanbul ili genelinde; 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlendiği görülmektedir. Kanuna aykırılık oluşturan bu belirlemenin neden yapıldığı ilçe seçim kurulları tarafından izah edilememiştir. KHK ile kamu görevinden çıkarılan kişilerden, 6’sı sandık kurulu başkanı, 3’ü sandık kurulu kamu görevlisi üyesi olarak görevlendirilmişlerdir. Sandık kurulu başkanlarının geniş yetki ve görev leri, seçimin güvenilirliğini sağlamak için getirilen şekil şartlarına uyulmaması ve siyasi partilerin etkili bir itiraz yolu kullanamadıkları dikkate alındığında; sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlendiği 754 adet sandıkta oy kullanan seçmen sayısının, 212 bin 276 ve oy farkının 13 bin 729 olması nedeniyle, 754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca müessir olay ve haller kapsamında değerlendirilerek seçimin neticesine müessir görülmüştür. Yine de gerekçede YSK, iptal kararına ikinci gerekçe olarak bazı sayım döküm cetvellerinin olmaması veya imzasız olmasını gösterdi. Ancak bu durumdaki sayım döküm cetvellerinin büyük bölümünün ilçe belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimine ilişkin olmasına karşın, YSK yine de seçimin iptaline bu durumu gerekçe yaptı. Bu durumun sonuca müessir olmadığını dahi itiraf eden YSK, şunları öne sürdü: 4 İstanbul ili genelinde; 18 adet sandıkta sayım döküm cetvelinin hiç bulunmadığı, 90 adet sandıkta ise sayım döküm cetvellerinde sandık kurulu imzalarının bulunmadığı görülmüştür. Esasen yok hükmünde olan 108 adet sandıktaki oy kullanan seçmen sayısı 30 bin 281’dir. Seçim sonucunun belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olması, bu sandıklardaki seçim sonucunun güvenilirliğini ciddi biçimde zedelemektedir. Sayım döküm cetvellerindeki bu eksiklik, tek başına seçim sonucuna müessir olmamakla birlikte, sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı biçimde belirlenmesi ile birlikte değerlendirilmiştir. 4 377 adet kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölü olan kişilerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir. l ANKARA CHP’liler, YSK’nin 7 üyesinin yazdığı ‘gerekçelerin’ demokrasinin yüzkarası olduğunu vurguladı İmamoğlu: Özür dileyecekler HUKUKÇULARdan GEREKÇELİ KARARa sert eleştiri ‘Yeni hukuk türü yaratılmış’ Hukukçular, sosyal medya üzerinden gerekçeli kara ki konulara şerh verilmesinin gerekli olmadığı belirtilmiştir. ra tepki gösterdi. Üye Kürşat Hamurcu’nun mu Avukat Celal Ülgen: halefet şerhi 5 sayfa ve san YSK’nin gerekçeli kararında dık kurulu başkanlarının ka hiç gereği yokken AKP’nin di mu görevlisi olmayan sandık lekçesindeki iddiaların tamamına yer verilmiş ve böyle Celal Ülgen larda seçmen iradesinin neden sakatlandığının anlaşıl ce sayfa sayısı kasıtlı olarak artırıla madığı vurgulanmış ve somut hiç bir rak kavram kargaşası içinde gerek kanıt ve belge olmadan oyların ge çe yok edilmiştir. Ayrıca ilk kararda çersiz sayılmasının doğru olmadığı ki seçimin iptal nedeninin dışına çı belirtilmiş. 7 üyenin gerekçesi tam kılmıştır. Vahim... YSK gerekçesinde bir felaket. Hukuk eğilmiş ve bükül oy çalınmasından söz edilmiyor ama müş yeni bir hukuk türü yaratılmış. bir mazbatanın nasıl çalındığının so Hukukçu Kerem Altıparmak: mut örnekleri sergileniyor. Başkan Benim okuduğum YSK başlığını ta Sadi Güven’in muhalefet gerekçesi şıyan şeye karar denemez, gerek 10 sayfa ve sandık kurullarının usul çeli karar ise hiç denemez. Buna süz oluşmasının tam kanunsuzluk başka bir isim bulmak lazım. “Se oluşturmayacağı merkezinde. Üye çim iptal şeysi”, “yoo kesin çalma Cengiz Topaktaş’ın muhalefet şer mışlar belgesi”, “706 kısıtlı oy kul hi 6 sayfa ve kısa kararın dışına çı landı diye 10 milyonun iradesi hi kılmasının mümkün olmadığı ve bu çe sayıldı metni” gibi bir şey olabilir nedenle seçim iptal nedeni dışında adı. l ANKARA/Cumhuriyet Seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu YSK’nin gerekçeli kararını eleştirerek “Biz YSK’deki hukuk düzenine, hukukçuların katkılarıyla, o yedi insanın eline kullanabilecekleri, şaibe üretebilecekleri durum vermemek için çalışıyoruz. Bu karar 6 Mayıs’taki facia kadar önemlidir. Bir o kadar da yok hükmündedir, önemsizdir” dedi. İmamoğlu, YSK’nin İBB başkanlığı seçiminin iptaline ilişkin hazırladığı gerekçeli kararı değerlendirdi. İmamoğlu, “Keşke hukuk adına bir karar verildi deyip sürece saygı gösterebilsem. 100 sayfaya yakın ilçelerdeki isimler yazılmış. Edebiyat dersinde kompozisyona konu olarak çalışılmamışsa sayfalarca yazarsınız. Öğretmen de size sıfır verir. Bu gerekçeli karar dediğimiz şey tam bir gerekçesiz karar. Sıfır gerekçe. YSK Başkanı olmak üzere şerh yazan kişiler var. Seçim iptali için uyumsuzluk görülmemiştir, seçimin iptaline hukuki bir uyarlılık bulunmamaktadır tepki yağdı: TARİHE KARA BİR LEKE CHP Sözcüsü Faik Öztrak: YSK Başkanı Sadi Güven’in gerekçesinin son cümlesine bakmak yetiyor. ‘Sonucu etkileyecek hiçbir şey yoktur’ diyor. Buna imza atan YSK üyeleri, bu ayıbı nasıl temizleyecekler? Nasıl evlatlarının yüzüne bakacaklar? Bu karar demokrasinin yüz karasıdır ve bunun faili de Saray’dır. Gerekçeli kararın hiçbir yerinde çalma çırpma gibi tek bir kelime yer almamıştır. Ortaya karışık gerekçe ile seçimin iptal edildiği görülmüştür. CHP’li Seyit Torun: Somut delil yok, iptal gerekçesi asdeniyor. Türkiye tarihinde başka örnek yok. Sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması, seçmene yüklenecek bir husus değil. Kendi yaptıkları şayet hata ise 16 milyon insan cezalandırılıyor. Hani çalma nerede? Tek bir şüpheli nerede? 16 milyon insandan özür dileyecekler” dedi. la tatmin edici değil. YSK üyelerinin demokrasiyi katlettiklerinin kanıtıdır. 7 üyenin gerekçesi açık ve net: Emir kuluyuz! CHP’li Veli Ağbaba: ‘Dağ fare doğurdu’. Hukuk skandalı. CHP’li Canan Kaftancıoğlu: Türkiye hukuk ayıbı yaşıyor. Bir avuç kişi bu kararı aldırtmıştır. Kimse merak etmesin biz bu seçimleri yeniden kazanacağız. İYİ Partili Hasan Seymen: YSK gerekçeli kararını açıkladı; Çalma, çalıntı, hırsızlık yok. HDP’li Pervin Buldan: Gerekçesiz bir gerekçe kararı açıklayan YSK, tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. ‘Çalma’ halk diliymiş AKP’nin adayı Binali Yıldırım, YSK’nin gerekçeli kararında AKP’nin ‘çaldılar’ iddiasına ilişkin bir tespit bulunmamasıyla ilgili “Gerekçeli kararda oylar çalındı diye bir tarafın söylemini yazacak halleri yok. Biz bunu halk diliyle söylüyoruz” dedi. Heey... Bir işsiz kendini yaktı! Gaziantep’te 32 yaşındaki işsiz genç Eyüp Dal’ın kendisini yakarak ölümü, ekonominin ne halde olduğunu, toplumun derinliklerinde hangi gerilimlerin biriktiğini, sorumluların duyarsızlığını ortaya koydu. Eyüp, 16 Mayıs günü Şahinbey Belediyesi’ne gidiyor. Seçimlerden önce belediye başkanının kendisine iş sözü verdiğini söyleyip yanıt bekliyor. Olumsuz karşılık alınca üzerine benzin döküp ateşe veriyor. Dört günlük yaşam mücadelesini kaybediyor.  Eyüp’ün ölümü üzerine Şahinbey Belediye Başkanlığı’ndan şu açıklama yapılıyor: “Söz konusu kişinin babası 3 katlı ev sahibidir. Bir katında kendisi oturmaktadır. Babasının 2 bin lira emekli maaşı vardır.” Yani, işsiz olsa da hayatta kalabilirdi, ailesi ona bakabilirdi! Bir tek “Ölmekle suç işlemiştir” dememişler. İnsaf, hiç mi vicdanınız sızlamadı? Eyüp’ün annesi Türkan Dal, Gaziantep Hakimiyet gazetesine, kendilerini hiçbir yetkilinin başsağlığı için bile aramadığını söylüyor.  HHH Eyüp’ün eşi ise bir başka yaraya parmak basıyor: “Suriyelilere verilen değerin onda biri bize verilmiyor. Eşim 5 yıldır iş arıyor. Gelir geçer işlerde çalışıp bizi aç bırakmamaya çalışıyordu. Seçimlerden önce söz verdiler, ama tutmadılar. Her fabrikaya başvurdu, hep ret çıktı... Devlete hakkımı helal etmiyorum...” Acılı anne ve eşin anlattıkları hem işsizliğin boyutlarını hem de Suriyelilere yönelik tavrı ortaya koyuyor.  Dün Gaziantep’te tanıdıklarımı aradım. Verdikleri bilgiler şöyle: Bu şehir savaş günlerinde bile ekonomisini ayakta tutardı. Şimdi hemen tüm işyerleri küçülüyor, vardiyaları azaltıyor. Koca fabrika sahipleri iflas ya da konkordato istersek başımız derde girer diye korkuyorlar. Suriyeliler, Kilis’ten girince soluğu Gaziantep’te alıyor. Her yerde ayrıcalıklılar. Vergisiz işyeri açıp, ithalat yapan var. İşyerinde kendi vatandaşlarını çalıştırıyorlar. Geçenlerde bir Türk başvurmuş, “Yabancı çalıştırmıyoruz” demişler. Ülkemizde yabancı olduk. Hastanelerde doğan her 10 bebekten 8’i Suriyeli. Şehirde alışık olmadığımız bir asayiş sorunu var. Akşam 21.00’den sonra pek çok yer tehlikeli. Bu bilgileri aldıktan sonra bilgisayar aramaya “GaziantepSuriyeliler” yazdım. Şu başlıklar çıktı: Suriyelilere linç girişimi. Suriyeliler, Valiliğe yürüdü. Suriyeliler döner bıçaklarıyla kavga etti. Suriyeliler Türklerle kavga eti: 3 ölü. Suriyeliler Türk bayrağını indirdi. HHH Suriyeliler, iktidarın ne yaparsa yapsın kendini anlatamayacağı ciddi bir sorun olarak büyüyor. İşsizlik de yine Suriyelilerle bağlantılı olarak büyüyor. İnsan, işsiz kalınca elbet üzülür. Ancak, işsizliğin Suriyelilerden kaynaklandığını düşünmesi yeni sorunları beraberinde getirir. Türkiye pek çok alanda olduğu gibi işsizlikte de dünyanın en kötü dörtte birlik diliminde. 205 ülke arasında 149’uncuyuz. Dünyada işsizlik ortalaması yüzde 5. Bizde TÜİK, indire indire yüzde 10.5’e çekebildi! İşsizler ordusuna katılanların yüzde 25’i son bir yıl içinde işsiz kaldı. Üniversite mezunu genç işsizlerin oranı yüzde 30’a yaklaşıyor. Eyüp Dal, işsizlik ateşinin tüm bedenleri yakıp kavurduğunu gösterdi. Ekonomi borsa endeksi, döviz kurundan ibaret değil. Her şeyden önce insandan ibaret. İktidar sahiplerine sesleniyoruz; Eyüp Dal’dan yükselen alevler içinizi yakmadıysa, bu kadar kalın nasırı nasıl ürettiniz? 31 Mart seçimi kesin sonuçları açıklandı Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimi’ne ilişkin kesin sonuçları ilan etti. Açıklanan sonuçlara göre; Büyükşehir belediye başkanlığı seçimlerinde AKP oyların yüzde 44.06, CHP yüzde 29.14, İYİ Parti yüzde 9.52, MHP yüzde 5.18, HDP yüzde 4.15, SP yüzde 3.27 oranında oy aldı. İstanbul dışındaki 29 büyükşehirden 15’i AKP’nin, 10’u CHP’nin, 3’ü HDP’nin, 1’i MHP’nin oldu. Belediye başkanlığı seçimlerinde AKP yüzde 42.55, CHP yüzde 29.81, İYİ Parti yüzde 7.76, MHP yüzde 7.44, HDP yüzde 4.52, SP yüzde 2.91, BBP yüzde 1.59 oranında oy aldı. Belediyelerin 742’sini AKP, 240’ını CHP, 233’ünü MHP, 57’sini HDP, 24’ünü İYİ Parti, 21’ini SP, 10’unu BBP, 8’ini DP, 6’sını DSP, 1’ini Türkiye Komünist Partisi, 13’ünü bağımsız adaylar kazandı. Belediye meclislerinde ise AKP yüzde 42.56, CHP yüzde 29.36, MHP yüzde 7.46, İYİ Parti yüzde 7.31, HDP yüzde 5.60, SP yüzde 3 oy oranına ulaştı. İl genel meclisinde AKP yüzde 41.61, MHP yüzde 18.82, CHP yüzde 17.46, İYİ Parti yüzde 8.12, HDP yüzde 7.93, SP yüzde 2.47, BBP yüzde 1.82 oranında oy aldı. AKP 757, MHP 188, CHP 184, HDP 101, İYİ Parti 23 üyelik kazandı. l ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle