18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 25 MART 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET HABER İhale yazışmaları!Burhan Kuzu, Zindaşti’nin adamıyla mesaj uygulaması üzerinden ‘ihale’ konuştu: Daha önce İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti ile yemek yerken çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkan Burhan Kuzu’nun, bu kez de Zindaşti’nin adamıyla yaptığı WhatsApp yazışmaları ortaya çıktı. Gazetemizin ‘Zindaşti bombası’ manşetiyle ortaya çıkardığı İranlı uyuşturucu baronu Naci Şe rifi Zindaşti ve Burhan Kuzu’nun ye mek yerken çekilmiş fotoğraflarının ardından WhatsApp ya zışmaları da ortaya çık tı. Kuzu’nun İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda yapılan bir ihaleyle ilgi ZEHRA ÖZDİLEK li olarak Zindaşti’nin adamıyla yaptığı WhatsApp yazışmasında “Hocam ko num atın Naci ile yanınıza gelelim 10 dak konuşalım bal ve ilaçıda aldım” ifadeleri yer aldı. Zindaşti’nin kızını ve şoförünü az mettirme suçunu işlediği gerekçesiy le yargılaması süren ve tutuklu bulu nan Orhan Ünğan, Cumhurbaşkan lığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun yargıyı etkilediği iddiasıyla Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Ünğan suç duyurusu dilekçesinde Zindaşti’nin tahliyesi için Kuzu’nun yargı mensuplarına baskı yaptığına değinerek şimdi de kendisinin tahliyesini engellemek için yargıya baskı yaptığını savunmuştu. Kuzu hakkında yapılan suç duyu rusu yetkisizlik kararıyla Bakırköy Adliyesi’nden İstanbul Adliyesi’ne gönderildi. Ünğan dosyaya Zindaşti ve adamlarına yapılan operasyon sonrası ele geçirilen dijital verilerden elde edilen ve Kuzu ile yapılan WhatsApp yazışmalarını sundu. Ayrıca gazetemizin ortaya çıkardığı Zindaşti ve Kuzu fotoğrafları da dosyaya girdi. Zindaşti’nin operasyonda birlik te yakalandığı adamlarından birinin, Kuzu’ya gönderdiği WhatsApp yazışmaları şöyle: “Bu İzmir Adnan Menderes Havalimanı için Ankara’daki genel merkez DHMİ karar veriyormuş. Şimdi hocam ilk kazanan firma yolsuzluk yapmış elemişler hak normal olarak ikinci firmada hiçbir sorun yok yalnız 3. firma parelelciymiş. İşi almak için 2. firmayı şikayet ediyor kendi almak için. Sizin arayıp direkt sözleşme yapın demeniz lazım biz de gidip Ankara’ya sözleşmeyi yapalım, bir telefon sadece şu paralelcilere şans vermememiz lazım... Beni ararsanız anlatırım. Yani biz hakkımız olanı istiyoruz ekstra bir şey yok. Firmalar da bunlar 1. İkizler inşaat (elenen firma) 2. Kircal inşaat (biz) 3. ydha inşaat (itiraz eden firma paralelci olan)....” ‘Bal ve ilacı aldım’ “Hocam bize konum atın Naci ile yanınıza gelelim 10 dak konuşalım bal ve ilaçıda aldım...Hocam saygılar...Günaydın. 13.10.2015 tarih....2015101316241923994 numaralı evrak...Genel Müdürlük Asayiş Daire Başkanlığına gönderildi” mesajına Kuzu cevaben, “Bu nasıl bir numara. Tarih ile sayı birbirine karışmış” ifadelerini kullanmış. l İSTANBUL Muhalefet adayları suçlu gibi gösteriliyor İktidara yakın gazete ve TV kanallarında muhalefet adaylarının isimleri verilerek katıldıkları yasal etkinlikler suç gibi gösteriliyor. Yakınlarıyla ilgili suçlamalar da adaylara mal ediliyor. Muhalefet partilerinin bazı illerdeki belediye meclis üyesi adaylarıyla ilgili iktidara yakın gazete ve televizyon kanallarında yapılan yayınlar fişlemeyi ortaya koydu. Sabah’ta yer alan haberde, CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi listelerindeki adayların katıldıkları yasal etkinlik veya programlar ile yakınlarının kim olduğu gibi bilgiler sıralanarak suçlayıcı ifadeler kullanıldı. Adaylar tek tek isim verilerek haklarında örgüt üyeliği suçundan tutuklu bulunan yakınını ziyaret etmesi, akrabasının örgüt üyesi olması, yasal parti kongrelerine katılması, dernek üyesi olması konusunda bilgiler sıralandı. İzmir Konak İlçe Belediye Meclis Üyesi adayı hakkında A Haber TV’de yapılan yayın da fişlemeyi gözler önüne serdi. Adayın doğum yeri ve tarihi verildikten sonra 1969 yılında katıldığı yasal toplantılar sıralandı. Tanrıkulu: Derin devletin kirli hafızası CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu tepkisini Twitter hesabından şu ifadelerle gösterdi: “REZALET! Ahaber’e servis edilen İçişleri Bakanı’nın suçladığı ve CHP listelerinden aday kişilerden birisi. Kürtleri bu şekilde potansiyel suçlu olarak gören ve düşmanlaştıran anlayışa lanet olsun. Şunu da öğrendik Ak Parti eski derin devletin kirli hafızasının yeni sahibi olmuş.” Yarkadaş: Bunun adı tetikçilik Eski milletvekili CHP’li Barış Yarkadaş da “AKP’nin yayın organı A HABER TV, CHP listelerinde yer alan meclis üyesi adaylarını fişliyor ve “Doğu Gecesi” düzenlemeyi suç olarak gösteriyor. Bakanlıktan gelen bu listeyi yayımlamak gazetecilik değil, tetikçiliktir. YSK onayından geçen herkesin seçimlere katılma hakkı vardır” dedi. l Haber Merkezi Cumhur İttifakı’nın Yenikapı mitinginde konuşan Erdoğan, dövizdeki yükseliş karşısında finans çevrelerine “Provokatif eylemler içine giriyorsanız bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz” ‘Ağır fatura keseceğiz’diyeseslendi Yenikapı mitingine katılan Tansu Çiller de Erdoğan ve Emine Erdoğan ile birlikte yurttaşlara çay dağıttı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, döviz artışıyla ilgili finans çevrelerini suçlayarak, “Ey finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da piyasadan dövizleri toplayıp, döviz yükselecek şöyle olacak böyle olacak, bu tür provokatif eylemlerin içerisine giriyorsanız bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz” dedi. Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin birlikte düzenledikleri ortak mitinglerin üçüncüsü dün İstanbul Yenikapı Miting Alanı’nda yapıldı. Mitingde ilk konuşan AKP’nin İBB başkan adayı Binali Yıldırım “Ey İstanbul, ey gençler; gelin birlikte bu şehri akıllı şehir yapalım, birlikte çalışmaya benim kankam olmaya var mısınız” dedi. Yıldırım projelerin ise Erdoğan tarafından açıklanacağını söyledi. Bahçeli de Yeni Zelanda’da camiye yönelik saldırıyı anımsatarak, “Canilerden bi risi Türk milletine açıkça ‘Boğaz’ın batı yakasında herhangi bir yerde yaşamayı dener, Avrupa’ya gelirseniz sizi öldüreceğiz’ diyor. Şu anda boğazın batı yakasındayız, Avrupa kıtasındayız. Ey katiller, gelin de dedeleriniz gibi sizi yerin dibine indirelim. Konstantinopolis diye bir yer yoktur, Kürdistan diye bir yer asla olmayacaktır” dedi. ‘Kimliklerinizi biliyoruz’ Yıldırım ve Bahçeli’nin ardından konuşan Erdoğan miting alanında 1 milyon 600 bin kişi olduğunu söyledi. Dövizin artmasını finans çevrelerine bağlayan Erdoğan, “Seçimin arifesinde bu tür eylemlerin içerisine girenleri sesleniyorum. Hepinizin kimliğini biliyoruz, neler yaptığınızı biliyoruz. BDDK bazı adımlar attı. Şunu bilin ki seçim sonrası faturasını size ağır keseceğiz” diye konuştu. l İç Politika CHP’li adayları suçladı Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün akşam katıldığı canlı yayında yine muhalefete ağır suçlamalar yöneltti. CHP’nin listelerinde HDP’li isimlere yer verdiğini ileri süren Erdoğan “İzmir’in sadece 14 ilçesindeki CHP listelerinde PKK ile ilişkili 27 kişinin tespit edildiğini biliyorum. Bugün biliyorsunuz medyada CHPHDPİYİ PartiSaadet Partisi ile ilişkisini resmeden kayıtlar ortaya kondu” dedi. CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş’ı hedef gösteren Erdoğan “Bu zatın zaten seçim öncesi veya sonrası ne olacağı belli değil. Ankara şu an da belirsizlik içinde olan bir durumda. Üstelik bu adam, vergi kaçakçısı. Şu anda Maliye Bakanlığı kayıtlarında bu durumda geçiyor. Böyle bir insanın Ankara gibi yere belediye başkan adayı olması hazmedilemez” diye konuştu. ‘Ayasofya Camisi’ Erdoğan, Ayasofya tartışmasına ilişkin olarak “Ayasofya müze statüsünden çıkarılabilir. Seçimden sonra Ayasofya’nın girişi ücretsiz olabilir. Adını Ayasaofya Müzesi değil, Ayasofya Camisi yaparız, ücretsiz ziyarete açılır” dedi. l Haber Merkezi Gönüllüler kaldı, gönülsüzler tüydü Genel Yayın Yönetmenimiz Aykut bir müsaade eden şu çiçekliğe çıkıp bir selfi ya Küçükkaya’nın son da payım ya” dedikten son kika golüyle kendimi ra selfi fotoğrafı alıp yal zi Yenikapı’da buluverdik. lah metroya yönelip tü Saat 12.00’den itibaren belediye otobüsleri, belediyeye servis hizmeti veren MİYASE İLKNUR yüyorlardı. Üç tane genç kendi aralarında ne zaman tüyeceklerini tartışır midibüsler ve özel yolcu otobüsle ken, bir tanesi “Oğlum bu kadar ri birbiri arkasına Kazlıçeşme’de erken tüymeyelim, kontrol ediyor ki Belediye Garajı’na park etmeye lar bak” dediğinde belli ki daha başladılar. Otobüslerden inenlerin deneyimli olan biri “Yav geçen se ellerinde AKP İl Başkanlığı logosu fer de öyle yaptık. Meydanı arka bulunan bez çantalar vardı. İçin na alacak şekilde bir selfi çek, koy de ne olduğunu merak edip yol Facebook’a tamam. Sordukların da dinlenmek için mola vermiş bir da gösterirsin” dedi. teyzeye soruverdik. Bir süre Erdoğan’ı dinledikten Teyzeciğim, bana otobüste sonra biz de tüymeye karar ver bundan vermediler. Ne var torba dik. Zira miting dağılırsa metro nın içinde? ya ulaş ulaşabilirsen. Metro giri Aa sen uyumuşsundur. Herke şine doğru tüyen zevattan birile se çifter çifter dağıttılar. Ben ve ri önümde yürürken yine aynı kay torunlar ikişer tane aldık. Sandviç gıyı dile getiriyordu. “Yav iyi de ya var, ayran var, su var. bunlar bizi ararlarsa neredesiniz Belediye otobüsleri ve vapur diye?” Öteki, “En öndeyiz deriz. lar elbette ki bugüne özel ücret Nasılsa milleti yarıp öne gelecek sizdi. Tabii Yenikapı yönüne gi değil ya” derken en akıllısı üçüncü den ulaşım araçları. İBB’nin mitin olanı çıktı. “Ya ona ne gerek var ge katkısı bu kadarla sınırlı değil oğlum. Telefonu açmayız sonra da di elbette. Ay yıldızlı binlerce şap kalabalıktan duymadık deriz.” ka dağıtıldı alanda. Yan tarafında Mitinge çok sayıda Suriye ise İstanbul Büyükşehir Belediye li, Nijeryalı, Özbek ya da Türk si amblemi olan. Bu kadar otobüs, menistanlı olduğunu sandığımız bu kadar belediyenin servis mini gruplar da gelmişti. Belli ki on büsü ve bu kadar şapkanın bize ların da “beka sorunu” var. Su maliyeti ne ola ki diye düşündüm riyelilerin beka sorunu AKP’ye ama işin içinden çıkamadım. bağlı da diğerlerinin ne soru Miting kalabalık mıydı? Evet nu var da mitinge gelmişler pek hem de çok. AKP’nin her İs anlamadık. Erdoğan’ın konuş tanbul mitinginde olduğu gibi. masında dikkatimizi en çok çe Ama kendiliğinden “hadi met ken cümle İstanbul’daki Harbi roya ya da otobüse atlayıp mi ye Kongre Merkezi’ne sahip çık tinge gidip reisi izleyeyim” di ması oldu. Oysa Harbiye Kong yenler var mıydı derseniz, çok re Merkezi’nin yapımını Nurettin nadir. Organize bir miting oldu Sözen başlatmış ve spor camiası ğu malum. hele de Basketbol Federasyonu Genç kızlar güvenlik noktasında ile papaz olmuştu. Erdoğan’ın, arama yapılırken parfüm, deoda bu kongre merkezi ile tek ilgisi rant ve çakmaklarına el konulma açılış kurdelesini kesmekten iba sından dertlilerdi. Bizim oturduğu retti. Aman sanki o kalabalıktan muz beton çiçekliği kiraya versek kim hatırlayacaktı ki, salla gitsin. hayli para kırardık. Neden mi? Mi Mitinge eski Başbakan Tansu Çil tinge zorla, daha doğrusu bedeli ler ile eski Adalet ve İçişleri Bakanı mukabilinde getirilenler “Abla be Mehmet Ağar da katıldı. İnsanlığın yükselen sesi... İnsanlığın yükselen sesi, bu kez Yeni Zelanda’dan geldi. Başbakan Jacinda Ardern, yaşanan terör felaketinin ardından felaketin masum kurbanlarına koştu. İki camiye giren terörist silahlarıyla 50 Müslümanı öldürmüş, daha çoğunu yaralamıştı. Kadın başbakan, başını örttü, ölenlerin evlerine koştu, yakınlarına sarıldı, dertlerinin ortağı oldu. İlk meclis toplantısında da Kuran okuttu. İnsanlığın yükselen sesini bu kez Yeni Zelanda’dan duyduk. Tarihin böyle anlarında “insanlığın yükselen sesi”ni duyarız. Emile Zola da Dreyfus davasında bu sesi dünyaya duyurmuştu. Nelson Mandela, Güney Afrika’dan insanlığın sesini yükseltmişti. Bertrant Russel barış için sokağa çıktığında bu sesi duymuştuk. Edward Sait, Filistinli çocuklarla beraber taş atarken bu sesi yükseltmişti. İnsanlığın yükselen sesi, insanın insana çağrısıdır. Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale’de yatan Anzaklar için “Onlar artık bizim evlatlarımızdır” derken insanlığın yükselen sesini bütün dünya duymuştu. Şimdi de Jacinda Ardern, bu sesi Yeni Zelanda’dan yükseltiyor. İnsanlığımız adına şükran duyuyoruz saygıdeğer Başbakan. Biz neden barışamıyoruz? Şu seçim ortamında adaylara, söylemlere, tutumlara bakıyoruz. İşte, Ekrem İmamoğlu, güler yüzüyle, ılımlı, barışçı söylemiyle, çözüm yollarıyla uygar bir kampanya yürütüyor. İstanbul, eğer Ekrem İmamoğlu’nu seçerse gerçekten tarihine ve geleceğine yakışır bir başkanı olacak. Binali Yıldırım da sakin, ayırımcı olmayan, anlayışlı bir kampanya yürütüyor. İsteksiz, yorgun ve bezgin olduğu halde. İşte Tunç Soyer, İzmir’de yeniliğin, çalışkanlığın, kent kültürünün simgesi olarak başkanlığı istiyor. Ankara’da Mansur Yavaş, geçen seçimde uğradığı haksızlığa eklenen saldırılara sakin karşılıklarla başkanlığa yürüyor. Ülkenin her yerinde yapılacak yerel seçimler uygar bir yarışma olmamalı mıdır? Sonuçta, adaylar kendilerini, projelerini seçmene sunacaklar, seçmen de aralarında beğendiğini yönetime getirme hakkını kullanmayacak mıdır? Böyle olması gerekirken, neden böyle olmuyor? İktidarı elinde tutan Cumhur İttifakı, seçimleri bir çatışmaya, bir kavgaya dönüştürüyor. Suçlamalar, tehditler, iftiralar, korkutmalar neden bir seçim kampanyasının araçları oluyor? Hele de tarafsız olma durumundaki Cumhurbaşkanı’nın bu denli taraflı tutumu insanların güvenini sarsmıyor mu? İşin içine dinsel motiflerin katılması gerçekte dine saygısızlık değil mi? Din, bir siyasal tehdit aracı değildir. Dinler, insanlar arasında dayanışmayı sağlayan, düzen oluşturan, ahlak kuralları koyan sosyal kurumlardır. Hele de siyasal çıkarlarını dinsel motiflerin arkasına saklayarak sağlamaya çalışmak önce dindaşların karşı çıkması gereken bir saygısızlıktır. Bütün bunlar, iktidarda kalabilmek için mi yapılmaktadır? Haksızlıklar üzerine kurulmuş bir iktidar gerçek bir güç müdür? İnsan haklarını çiğneyerek elde edilen yetkiler kime, neyi verecektir? Biz bu ülkede neden barışamıyoruz? Seçim bu sorunun yanıtı olacaktır. Barışa oy vereceğiz Bu seçimde biz, barışa oy vereceğiz. Bu seçimde biz, insanlığın yükselen sesine oy vereceğiz. Bu seçimde biz, insanın eline uzanan ele oy vereceğiz. Bu seçimde biz, tehdit eden yumruğa oy vermeyeceğiz. Bu seçimde biz, ağzı köpüren öfkeye oy vermeyeceğiz. Bu seçimde biz, barışa, insanca geleceğimize oy vereceğiz. Kazanamazsak mı? Eğer bu seçimde kazanamazsak, Sonraki her günümüz bir seçim günü olacaktır. Hiç kimsenin ebedi iktidarı yoktur... Akhisar’da dini değerler üzerinden propaganda Manisa Akhisar AKP ilçe Başkanı İbrahim Sayın, yerel seçimlere yönelik yaptığı konuşmada, CHP’ye oy veren seçmenleri eleştirdi. Konuşma yaptığı köyün dini değerlerinin yüksek olduğunu söyleyen Sayın, “En çok övündüğüm nokta da nedir bilir misiniz? En çok hacı bu köyden çıkar. Bu köyün yüzde 99’u Müslüman, yüzde yüzü de hacı ve hocadır. Bunlar nasıl CHP’ye oy verebilir. Bunu düşünebiliyor musunuz” dedi. İbrahim Sayın’ın kullandığı ifadelerin, dinleyiciler tarafından alkışlandığı görülürken, sosyal medyada paylaşılan video tepki topladı. l İç Politika C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle