18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 325 mart 2019 Pazartesi 160/ 1 0 220/6 0 40/ 2 0 160/5 0 160/ 1 0 70/ 5 0 40/ 9 0 150/ 3 0 210/6 0 160/2 0 110/1 0 190/8 0 80/0 0 160/9 0 120/3 0 50/ 1 0 120/3 0 220/7 0 90/4 0 190/6 0 110/7 0 160/8 0 TARİHTE BUGÜN 1972: CHP, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan hakkında verilen ve Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından onaylanan idam kararlarının iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi hacamat, hipnoz gibi uygulamaları müfredatına kattı Sülük mastırı Sülük, hacamat, hipnoz, ozon terapi gibi uygulamalar, Ankara Yıldırım Beya zıt Üniversitesi’nin hem yüksek lisans hem de doktora progra mı müfredatına alındı. Türk Ta bipleri Birliği (TTB) Etik Kurulu Üyesi Profesör Doktor Gül riz Erişgen, eğitim ŞEYMA PAŞAYİĞİT müfredatları içinde kanıtı eksik, bilimsel dayanağı ol mayan uygulamala ra yer verilmesinin uygun olma dığını belirterek “Öğrencilerimi ze, kanıta dayalı tıp uygulamala rının önemini vurguluyoruz, bi limsel kanıt olmadan uygulama yapmamaları gerektiğini söylü yoruz” dedi. TTB Etik Kurulu’nun bildiri sine göre Resmi Gazete’de gele neksel ve alternatif tıp ile ilgi li uygulamaların yayımlanması, bunun getirdiği hukuki değişim ler, geleneksel ve alternatif tıp konulu kongrelerin devlet pro tokolü ve bürokrasisi içinde yer Türk Tabipleri Birliği Etik Kurulu: Eğitim müfredatları içinde kanıtı eksik, bilimsel dayanağı olmayan uygulamalara yer verilmesi uygun değil. alması; bu uygulamaları meşru zemine çekerek daha çok tercih edilmesine neden oluyor. Tıbbi Nebevi kongreleri ile modern tıbbın dinsel söylemle sorgulanması yöntemi sonucu, sağlık uygulamaları dini pratik ile ilişkilendiriliyor. Söz konusu sağlık uygulamaları; geleneksel, alter natif, tamamlayıcı, geleneksel tamamlayıcı, geleneksel alternatif olarak adlandırılıyor. Son yıllarda; alternatif yerine “Geleneksel, Alternatif, Tamamlayıcı Sağlık Uygulamaları (GATSU)” tanımı yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. GATSU, milyar dolarlar büyüklüğünde yeni bir pazar ya ratıyor. Tüm bu adlandırmalar, modern tıp uygulamaları dışında bilimsel tıp bilgileri içermemesiyle ortaklaşıyor. Bilimsel bilginin üretilmesi, öğretilmesi ve kullanılması hedefinde olması gereken üniversiteler, geleneksel tıp uygulamalarının yürürlüğe girmesiyle çelişkide kalıyor. Erişgen, bu tip uygulamaların hastaların sağlık hizmetine ve tıbbi uygulamalara ulaşmalarının önüne geçmemesi ve alternatif olarak önerilmemesi gerektiğini belirtti. Sağlık kurumları içinde bu uygulamalara yer verilmesinin uygun olmadığını vurgulayan Erişgen, “Her zaman kanıta dayalı tıp uygulamalarının önemini vurguluyoruz. Öğrencilerimize mesleki uygulamalarının yararlılığı ile yarar ve zarar oranı konusunda bilimsel kanıtlar olması gerektiğini öğretiyoruz. Eğitim müfredatında bilimsel dayanağı olmayan uygulamaların yer almasını doğru bulmuyorum” dedi. l ANKARA ‘Salonlardan sahalara çıkın’ Kadın Haklarını Koruma Derneği (KHKD) Aydın Şube Başkanı Habibe Gürer ve yönetim kurulu üyeleri, kocası tarafından zincirle boğularak öldürülen Zeynep Öztürk’ün cenazesinden sonra vahşeti kınayan bir açıklama yaptı. Öztürk’ün cenazesine Aydın’da faaliyet gösteren kadın derneklerinin duyarsız kaldığını aktaran Gürer, “Mademki Zeynep’e hayatını kaybetmeden önce sahip çıkılamadı, bari cenazesine sahip çıkabilseydik. Kadınlara yönelik çalışmaların salonlardan ziyade sahalarda yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu cinayetler salonlarda konuşmacıların yaptığı toplantılarla bitmez” dedi. l İHA Göle düştü kurtarılamadı Van’ın Gevaş ilçesinde yamaç paraşütü faciası yaşandı. Ercan İşbiyar (42), yamaç paraşütü yaptığı sıra ters rüzgâr sonucu iplerin dolanmasıyla Van Gölü’ne düştü. Arkadaşlarının jandarmaya ve bölgedeki balıkçılara haber vermesi üzerinde bölgeye ekip sevk edildi. Yapılan çalışmalar sonucu İşbiyar, su içerisinde bulunarak sahilde bekletilen ambulansa götürüldü. Sağlık ekiplerinin yaptığı tüm müdahaleye karşın İşbiyar kurtarılamayarak yaşamını yitirdi. l İHA İki çocuğa mezar oldu 3 yaşındaki kuzenlerin düşüp öldüğü su kuyusu kapatılmış ama yeniden açılmış Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde oyun oynarken su kuyusuna düşen amca çocukları, Hiranur Yıldız (3) ve Hüseyin Eymen Yıldız (4) hayatını kaybetti. Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürerken kuyunun daha önce birkaç kez kapatıldığı, ancak şu an köyde bulunmayan tarla sahibi H.D. tarafından yeniden açıldığı öğrenildi. Kuyu çevresinde ise üzücü ola ya rağmen tedbir alınmadığı görüldü. Hayatını kaybeden minik Hiranur’dan geriye, yaklaşık 3 ay önce ağabeyi Halil ile evlerinde oyun oynarken çekilen videosu kaldı. Otopsi işlemleri tamamlanan Hiranur ile Hüseyin Eymen’in cenazeleri, dün öğlen vakti köy camisinde kılınan namazın ardından toprağa verildi. l Haber Merkezi Hüseyin Eymen’in babası Hasan Yıldız, tabutun başında gözyaşı döktü. Bakanlıktan ‘doğum kontrol hapı intihar düşüncesini artırabilir’ uyarısı Kanıtı yok, mektubu var ŞEYMA PAŞAYİĞİT Sağlık Bakanlığı’nın “doğum kontrollerinin intiharı artırdığı” iddiası ile doktorlara gönderdiği uyarı mektubunda; Avrupa İlaç Ajansı tarafından konuya ilişkin çalışma yapıldığı ancak “intihar ile arasında net bir nedensel ilişki bulunamadı ğı” bilgisine yer verildi. “Depresyon yan etkilerinin olduğu bilinmektedir. Depresyon şiddetli olabilir ve intihar davranışı ve intihar ile ilgili iyi bilinen bir risk faktörüdür” ifadelerinin dikkat çektiği mektupta, doğum kontrol haplarının bilgi ve kullanma talimatı bölümlerinde “intihar düşüncelerine yol açabilir” uyarılarının yapılacağı duyuruldu. Mektupta “Bu uyarı, doktorları hastalarını bu doğrultuda bilgilendirmelerinin gerekliliği konusunda bilinçlendirmek ve hastaları duygudurum değişiklikleri ve depresif belirtiler ortaya çıktığında doktorlarına başvurmaları konusunda bilgilendirmek amacıyla hazırlanmıştır” denildi. l ANKARA Tekne karaya oturdu Kadıköy Kalamış Sahili açıklarında önceki akşam, kaptan Yunus Koçal idaresindeki “Koçibey” isimli tekne, Boğaz’dan Marmara Denizi’ne girdi. Tekne, Fenerbahçe burnu dönüşünde Öreke Taşı olarak bilinen sığlıkta karaya oturarak su almaya başladı. Yardım çağrısında bulunan tekneye ekipler müdahale etti. 6 kişilik mürettebat tahliye edildi. l AA Bir günde iki iş cinayeti Çatalca’da inşaat çalışması sırasında göçük altında kalan işçi Rıza Tekin hayatını kaybetti. Tekin, yaklaşık 3 saatlik çalışmanın ardından toprak altından çıkarılabildi. İzmir'in Karabağlar ilçesinde de çalıştığı inşaatta 30 metre yükseklikteki vinçten dengesini kaybederek yere düşen Ali Ekber Dinçer (50) yaşamını yitirdi. l AA / İHA Çatalca Erdoğan’a fırlatılan idam ipi Akit’in kadrolu provokatörü, parmağıyla darağacını gösterdi. Kılıçdaroğlu’nun idamını beklediklerini söyledi. Parmak tanıdık. Sahibi Mehmet Özmen. “Kadrolu” dedim ya, tesadüf değil. Biraz geriye gidin, eminim hatırlayacaksınız. İstanbul Barosu Olağanüstü Genel Kurulu’nda kürsüyü işgal eden, avukatlar indirmeye çalışınca yalandan kalp krizi geçiren o. Cumhur İttifakı’nın olmadığı günlerde, MHP Genel Merkezi’ne gidip kışkırttığı ülkücüler tarafından dışarı atılıp baygınlık geçirme numarasıyla ambulans bekleyen o. Gezi Parkı’nda bir eylemcinin düşürdüğü ajandayı “birileri” nedense ona servis ediyor. O ise kendisini “Sol gazetesi muhabiri” olarak tanıtıp rehberdeki isimleri teker teker arayıp başka bir provokasyon yapıyor. Uzatmayayım… Adını sorgulayın, hiçbir ciddi işi yok. Haber yapmaktan çok haber oluyor. “Linç edildi”, “dayak yedi”, “saldırıya uğradı” tezgâhlarının kadrolu oyuncusu o.  Her kışkırtıcının ipini tutan biri olduğuna göre soralım: İdam sehpası gösteren parmak aslında kimin? Ulucanlar’ı nasıl müze yaptılar       Darağacına dikkat ettiniz mi? Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nindi. Tarihi cezaevi, iktidarın demokrasi maskesi taktığı günlerde, 2006’da, kapatıldı. AKP’li Altındağ Belediyesi talip oldu, 2009 yılında müzeye dönüştürüldü. 2010’da açıldı.  “Bitsin bu hasret” dedikleri Pensilvanya’daki Hocalarının “mezardakiler kalkıp oy kullansın” dediği referandum dönemleriydi. Ellerini öptükleri Eylülist paşaların, önlerinde diz çöktükleri şeyhlerin, evlerinde buluştukları patronların işledikleri suçları Cumhuriyete yüklüyorlardı. Kırlarda koşan gelinlik kız gibi güzel Cumhuriyetin ilkelerini, kurumlarını, hukukunu iğfal için gerekçe yaratıyorlardı. Ulucanlar Müzesi vitrindi.  Erdoğan, o zamanlar kürsüdeyken, idam edilen devrimciler Necdet Adalı’nın ve Erdal Eren’in adını söylerken ağlıyordu. Müze’nin sergisine Deniz Gezmiş’in Roma hukuku ders notlarını, Yusuf Aslan’ın kaşkolunu, Hüseyin İnan’ın asıldığında üzerinden çıkardıkları fanilasını koydular. Hoparlörlerden verilen çığlık sesleriyle, balmumundan yapılmış mahkumlarla, “burası aslında hapishaneydi” dediler. Yetmedi, isteyen ücretini ödeyip kelepçelenerek hücreye bile atılabiliyordu. Dikkat ettiniz mi?  Provokatör’ün önünde durduğu idam sehpası demir parmaklıkların ardındaydı. 18 kişinin can verdiği darağacını “müebbet olarak hapsettik” diyerek bunu yapmışlardı. “2004’te partimiz idamı ‘bir daha asla’ diyerek kaldırdı” diye anlatıyorlardı.  Erdoğan’a atılan ip  Peki, biz “müebbete mahkum” yağlı urganın önüne nasıl yeniden geldik?  Parmağa bakmaktan Erdoğan’ın açıklamalarını görmemiş olabilirsiniz.  19 Mart’ta Zonguldak Ereğli’de kürsüye çıktı ve “Bir yanlış yaptık, idamı kaldırdık. Eğer parlamento karar verirse ben onaylarım” dedi.  Üstelik ilk de değil…  Bir yıl önce, Erdoğan’ı cumhurbaşkanı yapan son haziran seçimiydi. Sayılı günler kala Kocaeli mitingindeydi. HDP’nin adayı Demirtaş’tan bahsederken alandakiler “idam” diye bağırmaya başladı. “Parlamento bunlarla ilgili kararı bana göndermiş olsaydı, ben bunu çoktan onaylardım” diye yanıt verdi.  Hadi bir sene daha geri gidelim…   16 Nisan 2017 Başkanlık Referandumu’na sadece 5 gün var.  Erdoğan, Şanlıurfa’da kürsüde. Kalabalık yine “idam” diye bağırıyor.  Yanıt gecikmiyor: “Parlamento kararını verecek, ondan sonra da idam çıkacak. ‘Efendim Avrupa Birliği ne der?’ George ne derse desin, Hans ne derse desin, Helga ne derse desin, benim için önemli olan Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin, Ayşe, Fatma, Hatice ne der, o önemli.”  Bu işin tarihi o kadar eskiye gidiyor ki…  2004’te idamı kaldıran Erdoğan, 2007’de seçim meydanlarında MHP lideri Bahçeli’yi “Apo’yu neden idam etmedin” diye fırçaladı. Bahçeli sonunda dayanamadı. Erzurum’da kürsüdeyken “129 milletvekilimiz vardı, sizin kadar olsaydı asılıp asılmadığını görürdünüz. Sen neden asmadın? Oğluna gemi alacak para buluyorsun, asacak ip mi bulamıyorsun” diye bağırdı. Herkesin şaşkın bakışları arasında “alın o zaman şu ipi de, asın” diyerek kürsünün altından yağlı urganı çıkardı. Apo’yu assın diye Erdoğan’a fırlattı. ‘Sopalı seçim oyunu’nun kurucusu  İdam, miting meydanlarındaki bir vaat mi yoksa muhalefete gösterilen sopa mı? Dahası idam, anketlerdeki “milliyetçi kararsızlar”a açılmış bir yol mu?  Her seferinde “Meclis getirsin onaylarım” diyor. Sanki AKP’li vekiller o “tak” dese “şak” diye yapmayacaklarmış gibi! Üstelik Bahçeli, “AKP hazırsa, MHP dünden razıdır”, Kılıçdaroğlu “Getirsinler bakalım” dediği halde… Erdoğan her seçim öncesi aynı silahı gösterip sonra tekrar duvara asıyor.  Devlet imkânlarının partinin önüne dizilmesine, el konmuş medyanın parti megafonu gibi çalışmasına alıştık da…  Akit’teki provokatörün parmağına bakarken, hapis tehdidinden idam ipine uzanan “sopalı seçim oyunu”nun kurucusunu görmeyi unutmayalım.  ucRinFAa’ydeat Evde iki ceset Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde, İmam Adlı (61) ile yanı kanlar içerisinde hareketsiz yatarken buldu. İhbar üzerine eve na misafirliğe gelen Ziya Karaçiz gelen jandarma ve sağlık ekiple meli (36), başlarına ateş edilerek ri, Karaçizmeli ile Adlı’nın başla öldürülmüş halde bulundu. rından tabancayla vurularak öl Olay, sabah saatlerinde düğünü belirledi. 2 kişinin cese Bozova’nın Yaslıca Mahallesi’nde di otopsi için morga kaldırılırken, meydana geldi. İddiaya göre, jandarma inceleme başlattı. dün akşam saatlerinde Ziya Ka Öte yandan Şanlıurfa Valisi raçizmeli, aynı mahallede otu Abdullah Erin de olay yerine ge ran İmam Adlı’nın evine misa lerek yaşananlara ilişkin güven firliğe gitti. Gece eve gelmeyen lik güçlerinden bilgi aldı. Evde Karaçizmeli’nin yakınları, endişe tabanca bulunmadığı için 2 kişi lenerek İmam Adlı’nın evine git nin cinayete kurban gittiği üze ti. Yakınları girdikleri evde Kara rinde durulurken, soruşturma çizmeli ile ev sahibi İmam Adlı’yı sürüyor. l DHA 8 yaşındaki çocuk ağır yaralı Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde düğünde “maganda” kurşunu isabet eden 8 yaşındaki çocuk ağır yaralandı. İlçeye bağlı kırsal Taşburun Mahallesi’nde dün yapılan düğünde, silahla havaya açılan ateşten çıkan kurşun 8 yaşındaki T.U.G’ye isabet etti. Karnından yaralanan T.U.G’nin hayati tehlikesinin bulunduğu bildirildi. Elbistan İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, olayla ilgili soruşturma başlattı. l AA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle