18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ekonomi [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 1125 MART 2019 PAZARTESİ Yoksulluk tuzağındayızKişi başı gelir 9 bin 562 dolar olurken, sadece 11 ilin kişi başı geliri Türkiye ortalamasını geçti Türkiye’nin 81 ilinin tamamında 2018’de kişi ba şı gelir 2017’ye göre düştü. Doğu ve Güneydoğu illeri en yoksul iller. Prof. Dr. Erinç Yeldan’a göre Türkiye artık yoksulluk tuzağına girdi. Türkiye orta gelir tuzağının da altına indi. Kişi başı ge İllerin yıllar içerisindeki sıralamaları incelendiğinde, Türkiye’deki bü lir hızla eriyor. 2018 yı yük illerin sıralamaları lında Türkiye’nin kişi başı geliri 9 bin 562 dolar olarak hesaplanır ŞEHRİBAN KIRAÇ nın son 27 yılda fazla değişim geçirmediği tespit edildi. 2018 sonu iti ken, sadece 11 ilin ki bariyle Türkiye’de sade şi başı geliri Türkiye ortala ce İstanbul, Ankara ve Kocaeli masını geçti. 81 ilin tamamın orta gelir tuzağını aşmış du da da geçen yıl kişi başı gelir rumda. Bilecik, Bursa ve İz 2017’ye göre düştü. mir, orta gelir tuzağını geç 2007’de Türkiye’de kişi ba mişte aşmalarına rağmen, şına gelir 9 bin 597 dolar iken 2018’de dolar kurundaki hızlı bu oran geçen yıl 9 bin 562 do artışla orta gelir tuzağına ye lara geriledi. Türkiye’de kişi niden düştü. başına gelirde en yüksek seviye 12 bin 396 dolarla 2013 yı Eşitsizlik giderilmeli lında yakalanmıştı. Arada ge Bilkent Üniversitesi’nden çen 5 yılda kişi başına gelirde Prof. Dr. Erinç Yeldan’a göre yüzde 30’a yakın erime oldu. Türkiye orta gelir değil, artık Türkiye Ekonomi Politika yoksulluk tuzağında. Çarpık ları Araştırma Vakfı’nın (TE sanayileşme ile Türkiye’nin PAV) araştırması Türkiye’de doğusu ucuz işgücü deposu bölgeler arasındaki gelir eşit batısı ise yatırım alanı olarak sizliğini ve kişi başı gelirin görüldü, yaratılan kutuplaşma nasıl eridiğini de ortaya ko ile Türkiye’nin özellikle doğu yuyor. su yoksulluğa mahkum edildi. 27 yıldır değişmedi Türkiye’nin sağlıklı bir büyümeye geçmesi için öncelik TEPAV’ın 19922018 döne le bölgeler arasındaki çarpıklı mi için dünyadan uzaydan gö ğın ve gelir eşitsizliğinin düzel rülen gece aydınlatmaları (ge tilmesi gerektiğine işaret eden ce ışıkları) verilerinden fayda Yeldan, Türkiye’nin doğusunda lanılarak il bazında Gayrisa fakirlik batısında ise zenginlik fi Yurtiçi Hasıla (GSYH) değer yaratıldığına dikkat çekti. leri, zincirlenmiş hacim en Yeldan, coğra deksi yöntemi ile uyumlu bir fi bakımdan yoksul şekilde yaptığı tahmine göre, Türkiye’nin yaşanan 2018’de Türkiye’nin en bü krizden de en fazla et yük 10 ili İstanbul, Ankara, İz kilenen bölge olacağı mir, Bursa, Kocaeli, Antalya, na işaret ederek, bu Konya, Adana, Gaziantep ve nun bedelinin ağır Mersin olarak sıralanırken, en olacağını, fatura yüksek GSYH’ye sahip ilk 10 yı çalışan kes ilin toplamı, Türkiye ekonomi min ödeyeceği sinin yüzde 65’ini oluşuruyor. ni vurguladı. İstanbul Ağrı’yı 5’e katladı TEPAV’ın 19922018 Dönemi için Gece Işıkla rıyla İl Bazında GSYH Tah mini: 2018’de 81 İlin Bü yüme Performansı araştır masına göre, geçen yıl sa dece 11 ilin kişi başı geliri Türkiye ortalamasını geç ti. Türkiye nüfusunun yüz de 40’ının ikamet ettiği o 11 il, İstanbul, Kocaeli, An kara, Tekirdağ, İzmir, Bursa, Bilecik, Yalo va, Eskişehir, Bolu ve Kırklareli şeklinde sı ralandı. Kişi başı geli ri en düşük il olan Ağrı, İstanbul’un Erinç Yeldan beşte bi ri kadar kişi ba Diyarbakır Sana şı gelire sahip. yici ve İş İnsan 2018 yılında en ları Derneği (Dİ düşük kişi başı SİAD) Başkanı GSYH’ye sahip Burç Baysal’a gö 10 il küçükten re, bölgede üre büyüğe Ağrı, Şanlıurfa, Van, Burç Baysal tim kanallarının tıkandığını vurgula Bitlis, Siirt, Batman, yarak, “Tek gelir kayna Muş, Hakkâri, Şırnak ve ğımız tarım ve sınır ticare Diyarbakır olarak sıralan ti. Ancak son yıllardaki ta dı. Listelenen 10 il, 2017 rım politikaları nedeniy yılındaki sıralamaları le bu alan gelir yaratamı nı 2018 yılında korumak yor. Bölgenin ikinci gelir la beraber, 1992 yılından kapısı sınır ticareti. Ancak itibaren değerlendirildi şimdi sınır ülkeleri Suriye ğinde Diyarbakır, Şırnak, ve Irak ile yaşanan sıkıntı Hakkâri ve Batman’ın sıra lar bu gelir kapısını da ka lamada gerileyerek bugün pattı. Durum böyle olunca kü sıralamalarına geldikle bölgenin zenginleşmesi de ri görülüyor. mümkün olamıyor” dedi. İZELMAN’da grev sinyali İzmir Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İZELMAN’da örgütlü DİSK’e bağlı Genelİş Sendikası, büyükşehir ile anlaşamadıkları takdirde grev tarihi belirleyeceklerini duyurdu. İZELMAN ile Genelİş Sendikası’nda örgütlü 6 bin 500 işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde, arabulucu süreci sona erdi. Daha önce yüzde 22.30 zam teklifinde bulunan belediye, bu oranı yüzde 24’e çıkardı. Sendika ise işverenden istediği ücret zammı teklifini yüzde 28 olarak açıkladı. Bundan sonraki süreçte, İŞKUR uyuşmazlık tutanağını bir hafta içerisinde sendikaya gönderecek. Sendika da uzlaşma sağlanamaması halinde grev tarihini belirleyecek. l Ekonomi Servisi Mezarda emeklilik istemiyoruz SAVAŞ KÜRKLÜ Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Adana Grubu, CHP İl örgütünde tabutlu kefenli eylem yaptı. EYT mağdurları adına konuşan Taşkın Can, “Erken emekliliği de, mezarda emekliliği de istemiyoruz. Gasp edilen hakkımızı istiyoruz” dedi. CHP İl Başkanlığı’nı kalabalık bir grup halinde ziyaret eden EYT Adana Grubu’nu, CHP İl Başkanı Mehmet Çelebi, milletvekilleri Ayhan Barut, Orhan Sümer, Burhanettin Bulut ve Müzeyyen Şev kin karşıladı. Bazı EYT mağdurlarının, “Mezarda emekliliği” temsilen kefen ve tabutla katıldığı basın açıklamasında, EYT Adana Grubu adına konuşan Taşkın Can, dünyada EYT Yasası dışında geriye ve halkın zararına işletilen başka bir kanun olmadığına dikka ti çekti, yasanın hem anayasaya hem de evrensel hukuk kurullarına aykırı olduğunun altını çizdi. EYT mağdurlarının yaklaşık 20 milyon oy potansiyeline sahip, Türkiye’nin en geniş sivil toplum yapılanması olduğunu anlatarak, “31 Mart’ta sandıklara oy kullanmaya gittiğimizde tercihimiz bize destek verenlerden yana olacak” dedi. l ADANA DHA 5 yıldızlı pazar bu yıl boş kaldı Antalya’da Nevruz tatili süresince İranlıların alışveriş yaptığı ve “5 Yıldızlı Sokak Pazarı” olarak bilinen pazarda esnafın hayalleri suya düştü. İran’da yaşanan devalüasyon nedeniyle İranlıların Türkiye’ye gelemediğini belirten Kemerağzı Mahallesi Kundu Esnafları Koruma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Metin Kanmaz, “İranlı turistler yok denecek kadar az. Esnaf 30 Avro’ya aldığı ürünü 30 TL’ye vermek zorunda kalıyor” dedi. Antalya’nın Aksu ilçesinde, 5 yıldızlı 30 otelin bulunduğu Kundu Turizm Merkezi’nde durgun geçen kış sezonunda esnafın dört gözle beklediği “5 Yıldızlı Sokak Pazarı” kuruldu. 850 esnaf, tekstil, deri, ayakkabı, çanta, gıdaya satışlarda bu yıl umduğunu bulamadı. l Ekonomi Servisi Adana’daki petrokimya tesisi 14 milyon metrekare alan üzerine kurulacak Ceyhan’a 1.3 milyar dolar yatırım EMRE DEVECİ Rönesans Holding, Cumhurbaşkanlığı 20192021 orta vadeli ekonomik programı doğrultusunda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi’nin yönetimi ve altyapısının geliştirilmesini, iş ortakları Hollandalı Port of Rotterdam ve Adana Sanayi Odası ile birlikte yürütecek. Yaklaşık 10 milyar dolar çekerek kurulacak bölgede, Rönesans Holding sanayi tesislerinin bir araya getirilmesinde ve altyapı desteğinin sağlanmasında önemli bir rol üstlenecek. Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölgesi Adana’da tanıtıldı. Yaklaşık 3 kilometre kıyı hattına sahip, 14 milyon metrekare alan üzerinde kurulacak Ceyhan Petrokimya Endüstri Bölge Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum (Sağdan ikinci) tesisle ilgili Erman Ilıcak’tan bilgi aldı. si, BOTAŞ’a ait petrol ve doğalgaz boru hatları, doğalgaz çevrim ve termik santralları ile Yumurtalık Serbest Bölgesi’ne yakın stratejik konumu, Mersin ve İskenderun limanlarına ya kınlığı nedeniyle ihracatın da önemli adresleri arasında yer alması bekleniyor. Bölgenin inşası sırasında 10 yıl süreyle yaklaşık 40 bin, hizmete girdiğinde ise 10 bin kişiye istihdam sağ lanması bekleniyor. Rönesans Holding’in Cezayir’in milli enerji şirketi Sonatrach ve Güney Koreli GS E&C ile 1.3 milyar dolar yatırımla ortak olarak hayata geçireceği Polipropilen Üretim Tesisi ise, bölgedeki yatırımların ilki olacak. Polipropilen Üretim Tesisi’nin 2023’te tamamlanması hedefleniyor. Tanıtım toplantısında konuşan Rönesans Holding Başkanı Dr. Erman Ilıcak, “Birinci aşamada bölgenin amacına uygun şekilde, altyapısının planlanması, imar ve parselasyon işlerinin tamamlanmasıyla başlayacağız. Yıllık 450 bin ton üretim kapasiteli, 1.3 milyar dolar yatırım tutarlı polipropilen fabrikasının ve bölgede hizmet verecek liman ile depolama tesisinin inşaatını başlatacağız” dedi. l ADANA Faşisti anlamak ve diğer saçmalıklar Christchurch katliamını gerçekleştiren faşist yaratığın ürettiği “manifesto” üzerine yorumlar yapılıyor. Kimileri, oradaki düşüncelerin ne kadar tutarsız, saçma sapan olduğunu göstermeye çalışıyor. Kimileri de, o manifestonun içinde anlaşılması, cevap verilmesi gereken düşünceler olduğunu savunuyor. Bunlar olurken İngiltere’de liberal eğilimli “Kanal 4”, beyaz üstünlüğünü savunan, Müslüman ve göçmen düşmanı bir Web sitesinin editörüyle tartışan bir program yayımlıyor. Böylece bir faşist, en çok izlenen kanallardan birinde, faşist fantezileri yarım saat boyunca dile getirme fırsatı buluyor; “4. Kanal” da “düşünce özgürlüğünü” savunmuş oluyor. Gerçekteyse, filozof, şair Santayana’nın deyişiyle “geçmişten ders almayanlar, onu tekrarlamaya mahkum oluyorlar”. Liberal entelijansiyanın yine faşizmin yararlı salakları durumuna düşüyor. Liberalizmin dayanılmaz yararsızlığı Liberal demokrasi faşizmin yükselişini durduramaz. Dün, 1922’de New York Times, “Bavyera eyaletinde popüler bir lider yükseliyor” başlığıyla Hitler’in Yahudilere, komünistlere, ayrılıkçılığa, hayat pahalılığına karşı görüşlerini aktarıyor, sonra da Yahudi düşmanlığının aslında ciddi olmadığını savunuyordu. Bu, kitleleri heyecanlandırmak için kullanılan bir söylemmiş; Hitler iktidara gelince başka etkin politikalar uygulayacakmış. “Çok tecrübeli bir politikacı” Times’a “Bunlar kitleleri hareket geçirmek için. Onlar senin gerçek amacını anlayamaz ki” diyormuş. Benim de aklıma, bir zamanlar biri, “demokrasi tramvayından” söz ederken, “ılımlısı olmaz”, “ben değişmedim” derken, birilerinin de “merak etmeyin yönetmeye başlayınca…” diye başlayan savlarıyla korkuları yatıştırma çabaları geldi. Hitler’in saçma sapan, birbiriyle çelişen düşüncelerle dolu Kavgam kitabı 1925’te yayımlandı. Sonra, Nazi Partisi hızla iktidara yükseldi. Hitler de o kitapta yazdıklarını uygulamaya koydu. Thomas Mann’in işaret ettiği, Victor Klemperer’in de Nazi iktidarı sırasında tuttuğu güncelere dayanarak hazırladığı çalışmasında sergilediği gibi, bu saçma sapan düşünceler tekrarlana tekrarlana, Alman dilini ve kültürünü değiştirmeye başlamış. Yeni dil ve kültür ortamında artık bunlar insanlara o kadar saçma sapan gelmiyor, çelişkileri kolaylıkla açıklanabiliyormuş. Faşizm karşısında, liberal demokrasinin işe yaramazlığı da burada ortaya çıkıyor. Bu saçma sapan, çelişkili görüşleri, bu özelliklerinden dolayı muhatap alarak çürütmeye heveslenmek, bu görüşlere platform sunuyor, yayılmalarını kolaylaştırıyor. Ardern’in işaret ettiği gibi bu saçma sapan görüşler, liberalizmin ikiyüzlülüğüne karşı oldukları müddetçe, içlerindeki şiddet halk arasında bir erdem, açıkça ifade edilen kaba saba, argo ifadeler, cesaret örneği olarak algılanıyor (Times’ın yorumunu ve Ardern’i anımsatan Adam Serwer, The Atlantic). Sonuç olarak, faşist hareketin toplumsal dinamiklerini anlamaya çalışmakla, faşist bireyi anlamaya çalışmak arasında büyük bir fark vardır. Faşistlerle konuşarak, onları kazanmaya çalıştıkça, faşizmin görüşlerinin kitlelere ulaşması hızlanıyor. Bu sırada, liberalizmin “insani”, “rasyonel”, “demokratik” düşünce ve savları da halkın bir kulağından girip öbüründen çıkıyor, çoğu kez alaya alınıyor. Diyaloğun ortak zemini Faşistlerle de diyalog kurulabilir savı, tam anlamıyla liberal bir fantezidir. Jacques Ranciere’in ünlü örneğinde olduğu gibi, iki kişi bir duvara bakıp “beyaz” diyorsa, aralarında “beyazın” tonlarına ilişkin bir diyalog kurulabilir. Biri beyaz öbürü siyah diyorsa, diyaloğun, tartışmanın zemini yoktur. Bu durumda tartışmakta ısrar etmek zaman kaybının ötesinde, çok tehlikeli siyasi sonuçlar doğurabilir. Faşizme karşı mücadele, bir güç sorunudur. Faşizmin cazibesine kapılmış olanları etkilemeye çalışmadan önce, faşizmi anlamış, karşı çıkmaya karar vermiş olanlar bir araya getirilerek, faşizmin simgesel ve fiziki şiddetine direnecek, faşizmi durduracak, giderek yok edecek bir gücün inşa edilmesi gerekir. Ne yazık ki bu güç liberal demokrasinin savlarıyla, fantezileriyle ve pratikleriyle inşa edilemez. KISA...KISA n Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca, yeni haftada 2 tahvil ihalesi yapılacak. 26 Mart’ta düzenlenecek ilk ihalede 2 yıl (504 gün) vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli sabit kuponlu devlet tahvilinin yeniden ihracı yapılacak. Aynı gün düzenlenecek ikinci ihalede ise 6 yıl (2324 gün) vadeli, 6 ayda bir kupon ödemeli değişken faizli devlet tahvilinin yeniden ihracı gerçekleştirilecek. n İran’ın son bir yılda petrol dışı ürün ithalatı yaptığı ülkeler sıralamasında, Türkiye 2 milyar 261 milyon dolarlık ihracatıyla 3’üncü sıraya yerleşti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle