Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ Onu, tatlı yalanlarlaErdem’in eşi Nuray Erdem, oğulları Ali’nin babasını havaalanında çalışıyor sandığını söyledi: avutmaya çalışıyorum CHP Parti Meclisi (PM) üyesi ve eski İstanbul Milletvekili Eren Erdem’in eşi Nuray Erdem, pa saport engelinin kaldırılmasının ar dından 8 ay sonra dün ilk kez oğlu Ali ile birlikte eşini Silivri Cezaevi’nde zi yaret etti. Eşi ile ilk karşılaştıkların da sessizce bakakaldıklarını söyle yen Nuray Erdem, “İkimizde Ali Eren için gülümseyerek gerçek duyguları mızı saklamaya çalıştık” dedi. Oğlu ile Almanya’ya dönmek zorunda oldukla rını anlatan Erdem, “Yaşadığımız ke sinlikle normal bir sü reç değil. Eşimin özgür lük hakkının gasp edil diğini düşünüyorum” di leyla kılıç ye konuştu. Eşi ile görüşmesinin ardından cezaevi önünde sorularımızı yanıt layan Nuray Erdem şunları söyledi: n Yaklaşık bir yıldır hem siz hem 4 yaşındaki oğlunuz pasaport yasa ğı nedeniyle Türkiye’ye gelemediniz. Bunun için neler söyleyeceksiniz? İlk günden beri konulan engeli kal dırmaya uğraşıyorduk. Özellikle Le vent Gök ve Onur Cingil’in çabalarıyla bu süreci yürüttük. Pasaport engelinin kaldırıldığı haberini alır almaz da ilk yaptığımız şey ülkemize dönmek oldu. Bugün de (dün) eşimin yanına geldim. Eren’in yanı sıra ailemi de göremedim. Annem geçen hafta beyin kanaması geçirdiği için hastaneye kaldırıldı. Şu an durumu ciddi. Şuuru kapalı. Bugün annemi görmek için Adana’ya gidece ğim. Bizim için çok zor bir dönem. Yo ğun bakımda olan annemin sıcak elini tutmak için zamanla yarışıyorum. n Eşinizi ilk gördüğünüzde ne his settiniz? Ali Eren neler yaptı? İlk karşılaştığımızda bir süre sessiz ce bakakaldık. Bazen susmak çok şey anlatır. Ayrı kaldığımız bunca zaman için nereden başlayacağımızı bileme dik. Daha sonra oğlum babasına ko KURTULUŞ ARI şup boynuna sarıldı. Uzun uzun sarılıp koklaştılar. Açık görüşe denk gelmesi bizim için büyük bir şanstı. Çok mutlu olduk. Normalde görüş bir saat ancak 20 dakikamızı güvenlik aramasında kaybettik. Saate hiç bakmamaya çalıştık. Ama çok çabuk geçti zaman. İkimizde Ali Eren için gülümseyerek gerçek duygularımızı saklamaya çalıştık. Biraz şakalaştık. Babasıyla tatil planları yaptı oğlum. Ayrı kaldığımız 8 ayda sesini bile duyamamanın inanılmaz bir ağır yükü vardı. Şaşkınlığımız geçtiğinde ise yaşadıklarımızı değerlendirdik. n Ali Eren’e babasının durumunu nasıl açıklıyorsunuz? Tatlı yalanlarla avutmaya çalışıyorum. Oğlum oranın cezaevi olduğunu bilmiyor. Tabii bazı farklılıklar olduğunu anlıyor. Görüşe geldiğimizde güvenlikleri ve gözetleme kulelerini görünce burayı havaalanı zannetti. Biz de havaalanı olduğunu söyledik. Babasının havaalanında çalıştığını sanıyor. Babasının da bizimle gelmesi için Eşi Nuray Erdem ve oğlu Ali Erdem, pasaport engelinin kalkmasının ardından, Eren Erdem’i tutuklu bulunduğu cezaevinde 8 ay sonra ilk kez ziyaret edebildi çok ısrar etti. Babası ‘işim bitince geleceğim’ dedi. Eğer onun işi uzarsa tekrardan biz geleceğiz diye konuştuk. En çok korktuğum şey babasının yokluğunun ruhuna yansıması. Babasının ona, onun babasına düşkünlüğü çoktur. n Eşinizin bulunduğu durumu değerlendirir misiniz? Bu süreçte kimler yanınızda oldu? Eşim tabii ki çok üzgün. Biraz psikolojisi bozulmuş durumda. İnanılmaz zor şartlarda kalıyor. Eren yeterince gündeme gelmediğini düşünüyor. Ben de partimizin eşime yeterince destek vermediğine inanıyorum. Kimseyi yargılamak ve suçlamak istemiyorum ama eşim görev yaptığı süre içinde her zaman fedakâr oldu. Bizim özel hayatımız bile ikinci plandaydı. Her zaman görevi için canla başla çalıştı. Bekliyordu ki partisi de onun yaptığı gibi onun için canla başla bir şeyler yapsın. Dava arkadaşlarından böyle bir destek beklerdik ama maalesef öyle olmadı. Eren’in yokluğunda kendimi yalnız hissettiğim çok zamanlar oldu. Kemal Kılıçdaroğlu, beni hiç aramadı. Berlin’e geldiğinde benim talebimle görüşme şansımız oldu. Kemal Bey’in eşimi ziyaret etmesini çok isterdim. Eren’e de moral olurdu. Eren’in sesini duyurabilmesi için bedenini mi ortaya koyması gerekiyor? Benim eşim haksızlığa uğrayan herkesin yanında oldu. Aynı şeyi şimdi eşim için istiyorum. Onun hakkını partimizle birlikte savunalım. n Almanya’da ne zorluklar yaşadınız? Geri dönecek misiniz? Eşimin medyada olumsuz gösterilmesi sonucu Almanya’da yaşayan Türk yurttaşlardan önyargıyla beraber tepki gördüm. Bundan dolayı sorunlar yaşadım. Daha sonra düzenimi oturttum. İş buldum. Oğlumu yuvaya verdim. Oğlumun tedavisi için tek başıma mücadele ettim. Maddi manevi her türlü desteği kendi ailem bana sağladı. Almanya’da kurulu bir düzenimiz var. Ben orada çalıştığım için dönmek zorundayım. Oğlumuzun da okulu orada ve genetik bir rahatsızlığından dolayı tedavisi orada yürütülüyor. Mümkün olursa her görüşe geleceğiz. n Eşinizin ‘Adalet Orucu’ eylemi konusunda ne düşünüyorsunuz? Ben Eren’in açlık grevine başladığını bir gün sonra öğrendim. O an o şoku atlatamadım. Canına tak etti ki böyle bir şeye kalkıştı. Özellikle özgürlüğünün gasp edilmesi, mahkemenin tahliye kararı vermesine karşın yeniden tutuklanması eşimde büyük bir yıkıma neden oldu. Görüşte ‘Adalet Orucu’na başlamasına çok üzüldüğümü dile getirdim. Eyleme yeniden başlamasını istemediğimi de söyledim. Ben eşimi tanıyorum. Umarım başlamaz ama başlama ihtimalini görebildim gözlerinde. Mahkemenin verdiği kararın en kısa zamanda uygulanmasını ve hakkı olan özgürlüğünü istiyoruz. İSTANBUL 2.5 dakikada 1 kişi harcanıyorCHP, OHAL KOMİSYONU’NA TÜM KHK’LİLERİ DERHAL İŞE DÖNDÜRME ÇAĞRISI YAPTI: CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu (OHAL) verilerine ilişkin, “Karara bağlanan dosyalar ve komisyon çalışanlarının mesai saatleri düşünüldüğünde ortalama 2.5 dakikada 1 karar veriliyor. Tüm KHK’liler derhal işlerine iade edilmeli, hukuk garabeti OHAL Komisyonu feshedilmeli” dedi. Gökçen, yaptığı yazılı açıklama ile son açıklanan OHAL Komisyonu verilerini değerlendirdi. Gökçen, her ay ortalama 3 bin ile 5 bin civarında dosyanın sonuçlandırıldığına, aralık ayında ise 8 bin 500 dosyanın karara bağlandığını kaydetti. Gökçen, “Karara bağlanan dosyalarla komisyon çalışanlarının mesai saatlerini birlikte düşündüğümüzde ortalama 2.5 dakikada 1 kararın verildiğini görüyoruz” dedi. Kişilerin terörle bağlantılı olduğunu tespit etmenin ve kurum görüşü almanın toplam 2.5 dakika sürdüğünün altını çizen Gökçen, “Aralık ayında ise her 1 dakika 11 saniyede karar verilmiş. İnsanların iş hayatı her 1 dakika 11 saniyede çöpe atılmış” dedi. Gökçen, şunları kaydetti: “Hukuksuz OHAL Komisyonu binlerce KHK mağdurunu oyalarken, binlercesinin de sevdikleri işlerine dönmelerini dakikalar içinde engelliyor. Bunu da utanmadan raporlarıyla ifade edebiliyor. CHP olarak çağrımızı tekrarlıyoruz: Tüm KHK’liler derhal işlerine iade edilmeli, hukuk garabeti OHAL Komisyonu feshedilmelidir.” l ANKARA/Cumhuriyet CHP’li küskünlere çağrı CHP İstanbul İl Başkanlığı tarafından dün Maslak Hilton Oteli’nde “Kampanya Koordinasyon” ve aday tanıtımı toplantısı gerçekleştirildi. Burada ilk olarak konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, belediye başkan adayı belirleme sürecinin “hararetli ve hareketli” geçtiğini belirterek “CHP’nin en büyük gücü örgütünün gücüdür. Adaylarımız ilan edildikleri andan itibaren kendilerini örgüte teslim ederler. Bu 96 yıldır böyleydi, bundan sonra da böyle olacak. Göreceksiniz, aday belirleme sürecinde yapılan eleştiri ve değerlendirmeler CHP’nin tek bir ferdini bile çalışmaktan alıkoymayacaktır” dedi. CHP İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Ekrem İmamoğlu da 31 Mart’tan itibaren, İstanbul’da yeni bir başlangıca imza atacaklarını vurgulayarak, “Bizim seçim kampanyamız, sadece bir projeler, vaatler kampanyası olmayacak. Biz, vatandaşlara her şeyden çok, çözümlerimizi anlatacağız, çözüm yollarını santim santim göstereceğiz” diye konuştu. Parti içi kırgınlıkların bir kenara bırakılmasını isteyen İmamoğlu şunları söyledi: “Bizler, büyük Cumhuriyet Halk Partisi ailesini temsilen, İstanbullular’ın önüne çıkma ve seçim yarışına girme onuru tanınmış insanlarız. Yol arkadaşlarıyız. Bir mücadelenin içindeyiz. Onun için küskünleri, gönlü kırılmış yol arkadaşlarımızı mutlak unutmayacağız. Onların kalbini kazanacağız ve yol arkadaşı olduğumuzu bütün arkadaşlarımıza tek tek anlatacağız. İstanbul’un ihtiyacı için kol kola olup yürek yüreğe olup yol yürümenin vazife olduğunu birbirimize yaşatalım.” l İç Politika SOYER: REJİM DEĞİŞTİ, ÜLKEYİ YAŞATMALIYIZ CHP İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Tunç Soyer, “Türkiye’de rejim değişti. Türkiye’yi yaşatmak zorundayız. Sahip çıkmak zorundayız. Giderek kutuplaştırıp ötekileştirilen insanlarımızın tek çaresi; yerelde kucaklaşıp, demokrasiyi inşa etmektir” dedi. Urla Belediyesi başkan adayı Burak Oğuz’un seçim bürosunun açılışına katılan Soyer “Demokrasi bir arada yaşamak demek. İzmir için CHP’nin kalesi diyorlar. Demokrasinin, özgürlüğün, hürriyetin kalesidir onun için CHP. Bu iktidar demokrasiden uzaklaştıkça bizlerin üzerine düşen sorumluluk da o kadar büyüyor. Kentimizde öncelikle demokrasiye sahip çıkmak zorundayız. Önce birbirimizi seveceğiz. Biz birbirimize sahip çıkarsak gücümüz büyür” diye konuştu. Uyuyan güzel... Soyer, İzmir için “Uyuyan bir güzel var, bir öpücük bekliyor, biz öpeceğiz, uyandıracağız, ayağa kaldıracağız. Arkaya da Türkiye’yi takıp yürüyeceğiz” ifadesini kullandı. CHP ve AKP’den 2 aday çekildi CHP Seferihisar Belediyesi başkan adayı Yelda Celiloğlu ve AKP Elazığ Maden Belediyesi başkan adayı Ekrem Kaçar sağlık sorunları gerekçesiyle adaylıktan çekildiler. Celiloğlu’nun yerine eski ilçe başkanlarından İsmail Yetişkin’in aday gösterileceği konuşuluyor. Öte yandan CHP Maltepe İlçe Örgütü’nden bir grup, Ali Kılıç’ın yeniden aday gösterilmesine karşı Ankara’ya yürüyüş başlattı. CHP İstanbul ve Maltepe gençlik örgütü üyeleri ise Kılıç’ı ziyaret ederek destek verdi. l İç Politika Hamzaçebi’nin yerine Bingöl MÜ? CHP’de Akif Hamzaçebi’nin Genel Sekreterlik’ten istifa etmesinin ardından kısa süre içerisinde ya yeni bir görevlendirme yapılması ya da seçim süreci bitene kadar mevcut Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerinden birine imza yetkisinin verilmesi bekleniyor. CHP kulislerinde Hamzaçebi’nin istifasıyla boşalan Genel Sekreterlik için CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ün ismi konuşulmaya başlandı. l MAHMUT LICALI İnce: Yanlışlar Ağrı Dağı’nı aştı Eski CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce, “CHP Genel Merkezi’nin yaptığı yanlışlıklar Ağrı Dağı’nı aştı. Ben bunları biliyorum, hiç konuşmuyorum. Bir oy fazla almaya çalışıyorum” dedi. CHP Çiftlikköy İlçe Belediyesi başkan adayı Nedim Güler’in seçim irtibat bürosunun açılışına katılan Muharrem İnce, burada yaptığı konuşmada partililerin CHP’ye küsmemesi gerektiğini söyledi. CHP Genel Merkezi’nin birçok yanlış yaptığını söyleyen İnce, “Bakın önce şuradan başlayalım; beni aday yapmadılar başka partiye giderim, yok öyle bir şey. Ben hiçbir yere gitmem, siz de gitmeyeceksiniz, küsmeyeceksiniz, yüksünmeyeceksiniz, devam edeceksiniz. Küsersen Cumhuriyet kaybeder. Öbür türlüsü de en fazla sen kaybedersin. CHP Genel Merkezi’nin yaptığı yanlışlıklar Ağrı Dağı’nı aştı. Ben bunları biliyorum, hiç konuşmuyorum. Ben bir oy fazla almaya çalışıyorum. Belediye meclis üyeliklerini, MYK uhdesine almaya kalkışırsan yanlış yaparsın. ‘Bunları yapmayın’ diyorum ama aile içindeki tartışmaları da sokağa taşımayalım. Şimdi işimize bakalım biz. Biz bu seçimleri kazanmaya bakalım” diye konuştu. l DHA 59 ŞUBAT 2019 CUMARTESİ Hizmet ve başarı varsa alkışlarım Yerel seçimler öncesi partilerin açıkladığı adaylar seçmen için önemlidir. Tanıyor muyum, iş yapabilir mi, diye düşünür. Genel seçimde parti aidiyeti milletvekili adayının üzerine çıkar ama belediye daha halka dokunan bir hizmet. Adeta evi güzelleştirecek, temizleyip toparlayacak, o nedenle kadına da çok yakıştırırım. Bir tek koltuk kavgası yapan partiler bu fikirde değil ki listelerde kadın aday göremedik. Olana sahip çıkmalı. Gerçi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Fatma Şahin’in benim desteğime hiç ihtiyacı yok. Sakınmadan hatta övünerek kendisi de söylüyor: Başta Cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep’li Adalet Bakanı Gül, Gaziantep milletvekilleri, zaten hep yanında. Ama kişinin kendisinde iş yoksa, hizmet de olmaz. Fatma Şahin’i Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı sırasında tanımıştım. Bakanlıktan sonra belediye başkanlığı görevi verildiğinde harcanıyor mu diye düşündük ama o sadece hemşerilerine değil, krizle birlikte kucağında bulduğu yüz binlerce Suriyeli göçmene de hizmette kusur etmedi. Gece 11’den önce evine gitmiyormuş. “Bakanlık mı başkanlık mı” diye sorduğumda başkanlığın hizmet etmek için daha icracı bir görev olduğundan kendisini mutlu ettiğini, ama Suriyeli göçmenler konusunun da belediyeyi çok zorladığını itiraf ediyor. Son gelişmelerden umutlu. Suriyelilerin 400 bini geri dönmüş; “Bir milyonu da güvenlik koridoru oluşturulduğunda geri dönmek istiyor. Zaten oraları da biz inşa edeceğiz, ticareti bizimle yapacaklar. Şimdiden açtığımız Karkamış Sınır Kapısı’ndan günde 120 TIR geçiyor, 100’ü de kuyrukta bekliyor” diye anlatıyor. Belediye hedeflerini de turizm, tarım, taşıma, lojistik üzerine kurmuş. Yaptıklarını anlatırken ayrı heyecanlanıyor, yapacaklarını anlatırken ayrı. Gaziantep’i gastronomi zenginliğiyle turizm merkezi yapma çabası büyük. “Ustalık dönemi eserim, 4 milyon metrekare genişliğiyle New York Central Park’tan büyük olacak” dediği Medeniyet Şehri ve metro projesi etkileyici. Antep’e deniz geliyor! Fatma Şahin ve ekibinin başarıyla hazırlanmış, teknik sunumundan etkilenmemek zor. Fırat Nehri’yle buluşma ve adeta şehre deniz gelmesi çok güzel. “Stadyum, 15 havuz, 127 milyon TL’lik spor yatırımı yaptım” dediği zaman düşünüyor tabii insan. Bu hizmetler belediye başkanının başarısı ve vizyonunun yanında AKP’li olmasıyla da mümkün. AKP iktidarı, projelere kaynak ve izinleri muhalefet belediyelerine vermiyor. Şahin, “Projeniz iyiyse, özellikle çevre projelerine kaynak bulunuyor. Özkaynağın iki misli hibe bulduk. Birleşmiş Milletler’den ve Japonlardan, AB’den 200 milyon Avro aldık” diyor. Çevresinin hâlâ “Bakanım” diye hitap ettiği Şahin, AKP’nin en eskilerinden, iki dönem milletvekilliği ve bakanlık ilişkilerinde kolaylık sağlıyor şüphesiz. “Devlet, yerel imkânlar ve hayırseverlerle el ele iş yapıyoruz” diyor. Ya işsizlik, ekonomik sıkıntılar? “Fabrika yangınları var mı” sorum o kadar absürd kaçıyor ki Fatma Hanım itfaiye ile ilgili bilgi vermeye kalkıyor! Dünyadaki fabrikasyon halının yüzde 75’i Antep’ten gidiyormuş. Organize Sanayi’de ihracat gayet iyiymiş. ABD’den geri alınıp Zeugma Müzesi’nde sergilenmeye başlayan parçaları merak ediyordum. Fatma Şahin, “Çingene Kızı’nın çenesi değil, bacısı geldi, Belkıs” diye görmeye götürüyor bir grup gazeteciyi. Şahane mozaiklerin sergilendiği müzeyi bir kez de beraber geziyoruz. Keşke daha çok kadın belediye başkanı olsa! Aydın’ın Topuklu Efesi Özlem Çerçioğlu’na da kocaman bir selam. Böyle çalışkan, iş bitirici ve sıcacık olur, kentleri daha yaşanır kılarlar! Feyzioğlu: TBB milli bir yapıdır Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Metin Feyzioğlu, Rize AKP İl Başkanlığı’nı ziyaret ettiği gerekçesiyle Ankara ve İzmir Barosu TBB delegeleri tarafından kendisine yöneltilen “siyaset” suçlamalarına dün yanıt verdi. Feyzioğlu, “Devleti, siyasi iktidardan ayırmayı bilmeyenlerin ya da kasıtlı olarak istemeyenlerin her türlü saldırısına karşı devletimize göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz. TBB milli bir yapıdır. Kullandığımız milli kelimesinden, milli birlik ve beraberlik için yaptığımız çalışma ve söylemlerimizden rahatsızlık duyanların tepkileri, göğsümüzde birer madalyadır” dedi. Yargıdaki gelişmeleri değerlendirmek üzere dün Feyzioğlu’nu ziyaret eden Adalet Bakanı Abdülhamit Gül de Feyzioğlu’na destek vererek, “Bizler de bu açıklamaların yanındayız” dedi. Barolardan destek Rize, Samsun, Sivas ve Aydın barolarından Metin Feyzioğlu’na destek geldi. Rize Barosu Başkanı Kerami Gürbüz, “Metin Feyzioğlu ile beraberindeki baro başkanlarımızın Rize’de sergilediği tavır, toplumsal esenlik ve barış için doğru ve isabetlidir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B