17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kültür EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 1326 ŞUBAT 2019 SALI Oscar ‘Yeşil Rehber’in91. Oscar Ödülleri Dolby Tiyatrosu’nda düzenlenen törenle sahiplerine verildi ÖDÜLLER En İyi Film: Green Book 3 ödül En İyi Yönetmen: Alfonso Cuaron (Roma) 3 ödül En İyi Erkek Oyuncu: Rami Malek (Bohemian Gecenin en önem EMRAH KOLUKISA li ödülü olan En İyi Film payesi birçoklarının beklediği gibi Spike Lee’nin tören sonrası sahne arkasında verdiği röportajın neredeyse törenin tamamından daha fazla konuşulduğu bir Oscar “Roma”ya değil, Viggo Mortensen ve Mahershala Ali’nin gecesiydi. Bu tümce her şeyi bir anlamda özetliyor ve Lee’nin neler söylediğini, nasıl bir tepki verdiğini de size aktaracağız elbette ama biz yine de asli görevimizi unutmayalım ve öncelikle Rhapsody) 4 ödül En İyi Kadın Oyuncu: Olivia Colman (The Favourite) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Mahershala Ali (Green Book) başlıca rollerini üstlendiği “Yeşil Rehber” adlı filme verildi. kimler hangi ödülleri aldı, onları sıralayalım. Gece sürprizle sonlandı Bu yıl 91. kez verilen Oscar ödülleri için Los Angeles’daki Dolby Tiyatrosu’nda düzenlenen tören, salondaki ve ekran başındaki izleyiciler açısından bir sürprizle sonlandı. Gecenin en önemli ödülü olan En İyi Film payesi birçokla rının beklediği gibi “Roma”ya değil, Viggo Mortensen ve Mahershala Ali’nin baş İngiliz oyuncu Olivia Colman, The Favourite (Sarayın Gözdesi) filmindeki lezbiyen kraliçe rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazandı. lıca rollerini üstlendiği “Yeşil Reh ber” (“Green Book”) adlı filme veril di. Görgü tanıkları ödül anons edil diğinde “BlackKklansman”ın yönet En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Regina King (If Beale Street Could Talk) meni Spike Lee’nin öfkeyle kalkıp el kol hareketleri yaptığını ve salondan çıkmaya yeltendiğini bildiriyor. Salondan çıkmasına izin ve En İyi Özgün Senaryo: Nick Vallelonga, Brian Currie rilemeyen Lee’nin sahneye arkasını dönerek beklediği de yine söyle En İyi Yönetmen Ödülü’nü Alfonso Cuaron aldı. ve Peter Farrelly (Green Book) En İyi Uyarlama Senaryo: Spike Lee, Charlie Wachtel, David Rabinowitz ve Kevin Willmott (BlacKkKlansman) En İyi Özgün Müzik: Ludwig Goransson (Black Panther) 3 ödül En İyi Özgün Şarkı: Shallow (A Star Is Born) En İyi Makyaj ve Saç Tasarımı: Vice En İyi Kostüm Tasarımı: Black Panther Yabancı Dilde En İyi Film: Roma En İyi Görsel Efekt: First Man En İyi Kurgu: Bohemian Rhapsody En İyi Ses Kurgusu: Bohemian Rhapsody En İyi Ses Miksajı: Bohemian Rhapsody En İyi Belgesel: Free Solo En İyi Kısa Belgesel: Period. End Of Sentence En İyi Animasyon Filmi: SpiderMan: Into the SpiderVerse En İyi Kısa Animasyon: Bao En İyi Kısa Film: Skin En İyi Yapım Tasarımı : Black Panther En İyi Sinematografi: Roma Rami Malek, Queen grubunun efsanevi solisti Freddie Mercury’yi canlandırdığı rolle En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü aldı. nenler arasında. “Yeşil Rehber”in zaferinin 2005 yılındaki “Crash” hadisesini (hatırlarsınız, tüm göstergeler “Brokeback Mountain”ı işaret ederken En İyi Film ödülü “Crash”e gitmişti) hatırlattığına dair sayısız yorumla çalkalanan sosyal medya bu konudaki en ciddi göstergelerden biri olsa gerek. Uzun lafın kısası “Yeşil Rehber”i akademi üyeleri sevdi belki ama, izleyiciden kırmızı kart geldi. Oyun dallarında sadece Olivia Colman’ın En İyi Kadın Oyuncu dalında ödüle uzanması şaşırttı herkesi. Gerçi kimse onun bu ödülü almasının yanlış olduğunu düşünmedi ama “The Wife” ile yedinci kez Oscar’a aday olup da bu yıl ilk kez bu kadar yaklaşan Glenn Close’un bir kez daha eve eli boş dönmesi zihinlere hüzünlü bir not olarak yazıldı. Olivia Colman’ın şaşkınlık ve duygu yüklü konuşması ise yarım yamalak kurduğu cümleler yüzünden tam anlaşılmadı belki ama sempatisi ve içtenliği ona bol alkış getirdi. En İyi Erkek Oyuncu dalında bu yıl birçok ödül alan ve adı diğer adaylara nispeten bir adım öne çıkan Rami Malek zafere ulaşan kişi oldu. Queen grubunun efsanevi solisti Freddie Mercury’yi canlandırdığı rolle Oscar’a alan Malek, Akademi’nin ünlüleri canlandıran oyuncuları sevdiği klişesini de bir kez daha doğrulamış oldu. Beyazlar azınlıkta mıydı? Her yıl Oscar ödüllerinin çeşitlilikten yoksun, hatta fazla beyaz olduğu eleştirileri dillendirilir, haklı olarak. Bu yıl ise, en azından ilk bakışta, bu durum tersine dönmüş gibiydi. Her ne kadar beyaz ırktan kabul edilse de, Mısır kökenli Rami Malek’in yanı sıra, dört oyuncu ödülünün 3’ü beyaz olmayan isimlere gitti. Mahershala Ali “Yeşil Rehber” ile En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu; Regina King ise “If Beale Street Could Talk” ile En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini alarak siyahilerin bu yılki temsilcileri oldular. Bu kadar da değil... En İyi Yönetmen ve En İyi Görüntü Yönetmeni ödülleri Latin kökenli bir isme (Meksikalı sinemacı Alfonso Cuaron “Roma” ile bu daldaki ikinci Oscar’ını aldı), En İyi Uyarlama Senaryo ödülü bir siyahiye (Spike Lee nihayet ilk Oscar’ını almış oldu önceki gece), En İyi Kostüm Tasarımı ödülü yine bir siyahiye (Ruth E. Carter bu dalda Oscar alan ilk siyahi oldu) ve en İyi Yapım Tasarımı ödülü de yine bir siyahiye (Hannah Beachler da bu dalın ilk siyahisi) verildi. Beyazlar belki azınlıkta değildi ama en azından çeşitlilik yoktu eleştirisinden yırtmış oldu Akademi. Yabancı Dilde En İyi Film ödülü tam da tahmin edildiği gibi “Roma”nın olurken, En İyi Animasyon Film ödülü gösterime çıktığından bu yana herkesin favorisi olan “SpiderMan: Into The SpiderVer se” adlı yapıma verildi. Her zamanki gibi enn heyecan verici kategorişlerden bi Spike Lee hadisesi ri olan En İyi Belgesel dalında ise zafer tırmanıcı Alex Honnold’un olağanüstü El Capitan tırmanışını konu alan “Free Solo” adlı filmin oldu. Lady Gaga da bir Oscar aldı gecede (En İyi Şarkı da lında “Shallow” ile) ve yaptığı sözde Gelelim Spike Lee’ye... Afrikalı Amerikalı sinemacı Spike Lee 30 yılı aşkın kariyerinde her zaman Hollywood’da ters çıkışları ve siyahileri savunan etkileyici konuşma ile rol çalmaya çok gayret et tavrıyla tanıyor malum. Önceki gece, ABD’nin siyahilere uyguladığı siste tiyse de, kanımca, matik ayrımcılığı beyazperdeye taşıdığı iddiasında bulunan ama kimi başaramadı. lerince belli klişleri tersyüz etmek ve aslında bu şekilde yine de be yazların üstün olduğu bir portre çizmekten öteye gitmeyen “Yeşil Rehber”in En İyi Film ödülüyle taçlandırılmasına haklı olarak tepki gösterdi Lee ve tören sonrası basın mensuplarının karşısına geçti. İlginç bir görüntüydü aslında, zira Lee sorulaRı yanıtlarken elindeki şampanya kadehini hiç bırakmadı ve sık sık yudumlamaya devam etti. Yarı şaka yarı ciddi bir tavırla konuştu ve “Ne zaman birileri otomobil sürse ben kaybediyorum” diyerek 1989’da çektiği “Do the Right Thing” filmine ve o yıl Oscarlarda büyük sükse yapan “Driving Miss Daisy”ye atıf yaptı. “Bu kez oturma yerleri farklıydı ama” diye eklemeyi de ihmal etmedi. “Yeşil Rehber”in Oscar’ına ise “Kendimi saha kena Lady Gaga, başrolünde yer aldığı A Star Is Born filmi için bestelediği Shallow şarkısıyla bir Altın Küre ve iki Grammy ödülü kazanmasının ardından En İyi Film Şarkısı Oscar’ını kazandı. Ödül konuşması esnasında gözyaşlarını tutamayan Lady Gaga, duygusal bir konuşma yaparak rol arkadaşı ve yönetmeni Bradley Cooper’a teşekkür etti. Gaga, “Yeryüzünde bu şarkıyı benimle senden başka söyleyebilecek biri yok” dedi. rında oturuyormuş gibi hissettim ve hakem yanlış bir karar verdi gibi geldi” diyerek bas ketbol analojisiyle meseleyi yorumladı. Spike Lee sonuna kadar haklı değil mi sizce de? ‘Hoşdeng’ ve Kadına şiddet Ezgi Çelik’in yazdığı ve oynadığı, Ani Haddeler Pekman’ın yönettiği ve de Bilgesu Kasapoğlu’nun dramaturjisini yaptığı “Hoşdeng” bir kadın hikâyesi. Bu hikâye; kadına şiddetin bu topraklarda aşarak, taşarak akışı çevresinde dönüyor. Kırsal kesimden genç bir kadının; Hoşdeng’in, önce yetiştiği çevrede sonra göçle savrulduğu kocaman kentin dar mekânlarında yaşadıkları her kesimden kadınları içine alıyor. Canan Arın, “Kadına Yönelik Şiddet”* başlıklı yazısında “Şiddetin amacı, erkek egemen toplumu ayakta tutmak, itaat sağlamak, güç dengesizliğini korumaktır” der. Günümüzde, giderek tırmanmakta şiddet. Yasalar mı, yoksa yasaların uygulanışı mı yetersiz? Kadının konumu nedir bu ülkede? Eğitim sisteminin giderek zafiyete uğraması ya da bilinçli olarak uğratılması mıdır şiddet olayının tırmanışını tetikleyen? Modern dünya ile Türkiye halleri kıyaslandığında, hele de şiddet ve de kadına şiddet söz konusu olduğunda, durduğumuz yer kuşkusuz ki tartışmaya açık. Gerçekler ve bir hayal Ezgi Çelik’in akıcı bir dille yazdığı “Hoşdeng”in “hoş ses” anlamına gelmesi bir ironidir. Hoş bir ses var mıdır onun hayatında? Hayır. Genç kadın; hayatına dair koyu renkleri; yaşamından “garipçe, ezikçe, kaderce” kesitleri anlatır. Seyirciyi; bu kesitleri ileri alarak, geri sararak zorlu hayatına dair gerçeklerle yüzleştirir. Bunu yaparken olayların ve düşüncelerinin akışında bir sıra takip etmez. Bir anda, oğluyla yaşadığı sert yüzleşmenin acısını içinde hissederken adeta kıvrılır kabuğunda. Bir başka anda, Beyoğlu’na nasıl kaçamak yaptığını kahkahalar atarak anlatır ya da Paşakapısı’na uzanan yolunu... Zorla evlendirilmesi, ki bunu “satılmak” olarak nitelendirir, sadece bir tanışmadır şiddetin giderek çeşitlenen biçimleriyle. Hoşdeng’in hayatından dile getirdiği karelerin en can alıcı olanları; onun tükenmeyen yaşama gücünün, şarkılarının, sözlerinin, gülüşlerinin tek nedeni olan oğluna dair karelerdir. Oğluna dair hayallerdir. Gerçeklerin ortasına giriveren güzel hayaller. Peki, sonrası? Bitmeyen şiddet sarmalı David Hare, tiyatronun, insanın kendini ifade aracı olmadığını söyler. Tiyatroda atmosferi dil ve sözcüklerin oluşturduğuna değinir. Sözcükler yerine oturmadığı ve dünyayı içine almadığı zaman boşluk kaçınılmazdır. “Hoşdeng”de, bu küçük oyunda, kocaman bir dünyanın kucaklandığını görüyoruz. Burada, yönetmen Ani Haddeler Pekman ve de hem yazar, hem oyuncu Ezgi Çelik arasındaki dengeden söz etmek yerinde olacaktır kuşkusuz. Abartıya kaçmayan ve de seyirciyle arasına belli bir mesafe koyan bir buluşma. Tabii ki yorumda Cem Yılmazer’in; Hoşdeng’in küçük dünyasını, onun yaşadığı evi, hapishaneyi yansıtan maket dekor tasarımı kanımca hem gerçek hem de gerçek dışı bir etki uyandırıyor insanda. Sonuçta; Hoşdeng’in hikâyesi, erkek egemen bir toplumda yaşamak zorunda olan onca kadından sadece birinin hikâyesi. Yukarda da belirttiğim gibi, Hoşdeng hoş ses anlamına geliyor ama neyin hoş sesi, neyin hoş sedasıdır, böylesi bir kadına şiddet sarmalında; köylerde, kasabalarda ya da şehirlerde yankılanan? *Canan Arın, “Kadına Yönelik Şiddet” Şiddet. Cogito. YKY yayınları, KışBahar 1996 ‘Kökler ve Filizler’de yeni buluşma Popüler müzik tarihimizin anıt isimleri ile yeni kuşağın gelecek vaadeden sanatçılarını aynı sahnede buluşturan “Kökler ve Filizler” serisinin üçüncü konserinde, kült rock grubu Bulutsuzluk Özlemi ve yerli garage sahnesinin yükselen isimlerinden Eskiz, yarın akşam Babylon sahnesinde buluşacak. 2014’ten beri İstanbul psychedelic garage sahnesinin en üretken dörtlülerinden biri olan Eskiz, ilk uzunçalarları “Sallan Yuvarlan”ı 2016 senesinde yayımladıktan sonra dinleyiciler tarafından beğeni toplayan son albümleri “Beterin Beteri Var”ı 2017’de paylaştı. Sinematek’ten Agnes Varda geçecekGYÖÖ3SN0TEETFRMİLİLMEENİCİNEK Fransız Yeni Dalga akımının ve feminist hareketin sinemadaki öncülerinden Agnes Varda, mart ayında bugüne kadar ülkemizde gerçekleştirilen en geniş kapsamlı toplu gösterimiyle Sinematek/Sinema Evi’nde izleyiciyle buluşacak. “Agnes Hakkında Her Şey” toplu gösterimi, Fransız Kültür Merkezi, Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi, İstanbul Modern Sinema, 17. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali işbirliği ve İlk Uzun Metrajım Festivali’nin katkısıyla düzenleniyor. Program kapsamında yönetmenin 30 filmi gösterilecek. Bu ay düzenlenen Berlin Film Festivali’nde “Varda par Agnes (Agnes, Varda’yı Anlatıyor)” isimli yeni filminin ilk gösterimini yapan ve onur ödülünü alan 90 yaşındaki Ag nes Varda, bugüne kadar Fransa’nın en yüksek düzeydeki Ulusal Madalyası Légion d’Honneur, Fransız Akademisi’nin René Clair Ödülü, Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin onursal Oscar’ı dahil çok sayıda ödüle değer görüldü. l Kültür Servisi Viyola sanatçısı Bertugan Albayrak hayatını kaybetti Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası viyola sanatçısı Bertugan Albayrak, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşama veda etti. Sanatçı dün Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Muradiye Salonu’nda düzenlenen bir törenin ardından, İzmir Işıkkent Pınarbaşı Mezarlığı’na defnedildi. l Kültür Servisi ‘Genç Deneme Yazarı’na ödül Yazar Vedat Günyol’u yaşatmak, yeni nesillere tanıtmak üzere Türkiye Yazarlar Sendikası, Kırmızı Kedi Yayınevi ve İstanbul Atatürk Lisesi Mezunları Vakfı’nın desteği ile düzenlenen “Vedat Günyol Deneme Ödülü” yarışmasına dair açıklama yapıldı. Açıklamada “Bu yıl Vedat Günyol Deneme Ödülü yarışmamıza yapılan başvuru sayısı 10 olduğu halde, bu başvuran ürünlerin bir kısmı deneme türü içinde görülmemiş ve Seçici Kurul üyelerince, yarışmaya katılan kitaplar arasından, Vedat Günyol Deneme Ödülü’ne ilişkin düşünce birlikteliği sağlanamadığından, ödülün sadece “Genç Deneme Yazarı Ödülü” kategorisinde verilmesi uygun görülmüştür” denildi. 2018 yılı Genç Deneme Yazarı Ödülü “Sanatımı Koru Ey Tarih” adlı dosyası ile Hakan Güngör’e verilecek. Ödül, 3 Mart Pazar günü saat 13.00’de Kartal Hasan Ali Yücel Kültür Merkezinde hazırlanan Vedat Günyol Sergisinin açılışından sonra saat 14.00’de düzenlenecek halka açık törende sahiplerine verilecek. l Kültür Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle