25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: SERPİL ÜNAY Soçi Zirvesi’nin yansımaları 516 ŞUBAT 2019 CUMARTESİ Suriye konusunda Türk dış politika sarkacının yönü yeniden Rusya’ya dönmüş durumda. Soçi görüşmelerin den dikkat çekici yansımalar oldu. Dua yenlerinin dış ilişkiler konusundaki yakla şımı “Diplomasi bir alver işi dir” şeklinde. Liderlerin zirve sonrasındaki açıklamaları bu gözle değerlendirilince bazı unsurlar dikkat çekiyor. Rus SERTAÇ EŞ ya ile Türkiye arasında zirve öncesi asker ve diplomatik yetkililerin yaptığı yoğun gö rüşmelerin ilerlemelere zemin hazırladığı ortada. Bu konulardan biri İdlib. Cumhur başkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Bölgede ortak devriyelere başlanması hususunda aske ri makamlarımızın mutabakata varmaların dan memnunuz” sözü, Rusya tarafının sağ ladığı avantajı, ileri adımı gösteriyor. Karşılığı yok mu, var. Ancak önce İdlib... Bölgenin yüzde 90’ını Heyet Tahrir Üş Şam (HTŞ) kontrol ediyor. Örgütün içinde üç grup “yabancı savaşçı” bulunuyor. Kafkas kökenliler, Türkistan kökenliler ve Kuzey Afrika kökenliler. Kafkas kökenliler Rusya’yı, Türkistan kökenliler Çin ve Rusya’yı, Kuzey Afrika kökenliler ise daha çok Avrupa’yı tedirgin ediyor. “Ortak devriye” Rusya açısından İdlib’de hedef aldığı grupları daha yakından kontrol olanağı sağlayabilir. Ayrıca Türkiye’nin bu konuya bir adım daha yakından angaje edilmesi/yönelmesini gündeme getirir. Bu da Rusya’nın istediği bir durum. Ancak İdlib’de 12 Türk gözlem noktasının bulunduğu hemen hemen her bölge HTŞ kontrolünde. Dolayısıyla gözlem noktalarının lojistik desteği HTŞ kontrolündeki bölgelerden geçilerek sağlanıyor. HTŞ’nin “ayağına basacak” bir uygulamanın Türkiye’ye yansımaları iyi değerlendirilmeli. Erdoğan zirvede, bir konuyu daha dünya kamuoyuna duyurdu, kayıtlara geçirdi. Erdoğan, Putin’in, “Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda istediği güvenli bölge konusuna olumlu yaklaşmasından memnuniyet duyduğunu” söyledi. Türkiye bu konuda Rusya ile uzlaşmaya daha yakın gibi. Bir sorun var, Fırat’ın doğusu, ABD’nin etkinlik alanı. Asıl ABD ile uzlaşmak gerekmiyor mu? Üç ülkenin de onayıyla zirvenin sonuç bildirgesinde, “ABD’ye Suriye’deki askerlerini çekmesi” çağrısı yapıldı. Burada da “yerleşik algıların” dışına çıkıldı. Türkiye müttefikine karşı bu çağrıyı, ABD’nin “düş man” olarak gördüğü İran ve en büyük rakiplerinden Rusya ile ortaklaşa yapıyor. TürkiyeRusya yakınlaşmasının ABD’de yarattığı sorunlar sır değil. Dikkatler son açıklamalara gelecek tepkilerde... Ayrıca üçlü arasında da sorun var gibi. Türkiye’nin Suriye’de etkinliğinin artması ve Rusya’nın geçen haftalarda İsrail’e sıcak mesaj vermesi Ruhani’nin söylemine yansıdı. Ruhani, “Suriye’nin kuzey doğusundaki Kürtlerin hakkı korunmalı. İdlib ve Kuzey Suriye terörden arındırılıp Şam’a teslim edilmeli” dedi. Karmaşık müzakereler sahada ve salonlarında sürüyor. Suriye sarkacının dengeyi bulması daha zaman alacak gibi... l ANKARA Kafasına gözüne vuruluyorAKP’li Başkan Köylü, yeni alınan hâkim ve savcıların eğitimsiz olduğunu kabul etti: TBMM Adalet Komisyonu’nda hâkim ve savcı alımlarında 70 puan barajını yeniden getiren yasa teklifi görüşüldü. AKP’li Komisyon Başkanı Köylü eğitim konusundaki yetersizliği itiraf etti Hâkim ve savcı alımlarında 70 puan barajını yeniden getiren yasa teklifinin görüşülmesine TBMM Adalet Komisyonu’nda başlan dı. Komisyon Başkanı, AKP milletve kili Hakkı Köylü, hâkim ve savcı aday larına yeterli eğitim ve rilmeden atandıklarını kabul ederken, “Kafası na gözüne vurarak gidi Alican uludağ liyor maalesef. Bazı kararları görüyoruz. Umarım üst mahkemede dü zeltir” dedi. CHP millet vekilleri ise 70 puan barajının kaldırıl masından sonra yargıda siyasal kadro laşma yaşandığı eleştirisinde bulundu. Teklif, komisyonda kabul edildi. Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ba zı Kanunlarda Değişiklik Yapılması na İlişkin Yasa teklifinin görüşüldü ğü Adalet Komisyonu’nda söz alan CHP milletvekili Turan Aydoğan, teklifin torba kanunla getirilmesini eleştirerek, muhalefin görüşünün alınmamasına tepki gösterdi. Komisyon Başkanı Hak kı Köylü, “Bunu bana değil teklifi geti renlere söyleyin. Teklifin hazırlıkları yapılırken muhalefetten birer temsilci de alınabilirdi” dedi. ‘Kadrolaşma yaratıldı’ Hâkim ve savcı alımlarında 70 puan barajının kaldırıldığını anımsatan Ay doğan, “Bu süreçte, siyasi bir kadrolaş ma yaratıldı. AKP’nin siyasi kadroları yargıya intikal ettirildi. Yeteneksizler ordusu yargıya hâkim oldu. 40 puan alan kişiler hâkim ve savcı oldu. Bun lar yargıda katliam yapıyor” görüşü nü kaydetti. Aydoğan, 4050 puanla alı nanların yeniden eğitilmesi gerektiğini belirterek, aksi halde bunun acısını ile ride herkesin çekeceğini kaydetti. Bu nun üzerine araya giren Komisyon Baş kanı Hakkı Köylü, “Hâkim ve savcılar yeterli eğitime tabi tutulmadan atan dıkları eleştirilerine katılıyorum. Kafa sına gözüne vurarak gidiliyor maalesef. Bazı kararları görüyoruz. Umarım üst mahkemede düzeltir” dedi. CHP Milletvekili Süleyman Bülbül, 70 puan şartı olmadan yargıya alınan ların kaçının AKP teşkilatı üyesi oldu ğunu sordu. Bülbül, teklifle yazılı sı navın yüzde 60, mülakatın ise 40’lık kısmının alınmasını eleştirdi ve müla kat oranının düşürülmesini istedi. AKP Milletvekili Ali Özkaya, darbe girişi minden sonra 6 bin 728 yeni hâkim ve savcı alındığını açıkladı. Özkaya ayrıca 5 bin 400 hâkim ve savcıya eğitim veri leceği bilgisini paylaştı. Adalet Bakanlığı Hukuk ve Mevzu at Genel Müdürü Hâkim Niyazi Acar, Hakkı Köylü’nün, Adalet Akademisi nin tekrar açılıp açılmayacağına ilişkin sorusuna, “Bu yönde çalışmalar var. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile çı karılacak. Bugün yarın, eli kulağında dır” karşılığını verdi. l ANKARA Erdoğan’dan HDP’ye: Bedelini ödeyecekler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Bursa Gökdere Meydanı’nda partililere seslendi. Erdoğan, görevli polisin elini ısıran HDP milletvekili Saliha Aydeniz’e tepki göstererek, “Bunlar ahlaksız. İşte bir tane terör örgütünün mensuplarından bir milletvekili bayan benim bayan polisimin elini ısırıyor. Bunlara bunun hesabını sormayacak mıyız? Soracağız. Öyle 25 kuruşa simit yok. Bunların bedelini ödeyecekler” dedi. Erdoğan, önceki gün Rusya’da dördüncüsü gerçekleştirilen Soçi Zirvesi’nde tüm dünyaya mesaj verdiklerini belirterek “Aldığımız her tedbir geleceğimizi yakından ilgilendiriyor. Suriye’deki en küçük yalpalamanın ileride nelere mal olacağını biliyoruz. Doğu Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Ege’deki gelişmelerde ülkemizin haklarını, menfaatlerini sıkı bir şekilde korumadığımızda ileride karşımıza nasıl bir manzara çıkacağını çok iyi biliyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Şirket yönetmek gibi...’ Erdoğan, dün gece televizyonda yaptığı açıklamada Suriye’de barışın tesisine katkıda bulunduklarını belirterek “Türkiye’de artık, Suriye’de düzenin kurulacağı izlenimi oluşmaya başladı” dedi. ABD Başkanı Trump’ın özel sektörden gelmesinin “çok önemli” olduğunu savunan Erdoğan, “Zaman geliyor şirket mantığıyla yönetiyor. Ben o mantığı savunan birisiyim aslında. Ben özel sektör alanını aynı zamanda bilen birisiyim” diye konuştu. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti konusunda “Elimizdeki belgelerin tümünü henüz vermiş değiliz” diyen Erdoğan, “CIA, daha bütün ağırlığını koymuş değil. Bu işi uluslararası mahkemeye taşıma noktasında kararlıyız” ifadesini kullandı. Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un 24 Nisan’ı “Ermeni Soykırımını Anma Günü” ilan etmesine ilişkin “Bayram değil seyran değil. Macron çıktı Ermenileri öptü. Hayırlı olsun” yorumunu yaptı. l İç Politika Eksen kayması görüyoruzİstanbul Barosu’ndan da TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’na eleştiriler geldi: İstanbul Barosu Delegeleri, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun 30 Ocak’ta Rize’de yaptığı ziyaretlerdeki açıklamaları ile başlayan ve izleyen günlerde de devam eden beyanlarını eleştirerek “Meslektaşlarımız nezdinde yapılan tartışmalar bizleri derin bir kaygıya sevk etmiştir. Bir süredir TBB Başkanı nezdinde ciddi bir ‘eksen kayması’ yaşanmakta olduğunu tespit etmekteyiz” dedi. Altı maddelik açıklama yapan İstanbul Barosu Delegeleri, Feyzioğlu’nun ziyaretlerini ‘iktidarla uyumlaşan’ olarak tanımlayarak, “Siyasal iktidarın ‘yargı sabıkası’nı değerlendirip gelecek planlamalarının hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı olmadığını ve olamayacağını görüyoruz. İşaret etmeye çalıştığımız ‘eksen kayması’ daha kaygan yeni zeminlere yönelirse, ‘müzakere ruhunun’ kazanımlarımızı geriye götüren daha derin kayıplara sebep olabileceği endişesi taşımaktayız” ifadelerini kullandı. “Terörle mücadelenin gerekli olduğu, devletin ve ülkenin bekasının her yurttaş bakımından önem taşıdığı, bütün tartışmaların dışındadır” denilen açıklamada, “TBB Başkanı’nın ‘terörle mücadele’ kavramını kullanırken, ‘devlete siper olan’ görüntüsü vermesi, kaygılarımızın bir başka kaynağıdır” denil di. Açıklamada “Bu yaklaşım, tespit ettiğimiz eksen kaymasının düşünsel altyapısını oluşturmakta ise bu bizi daha derin başka kaygılara da sürükleyecektir. Çünkü devlete siper olma görevi, önce hukuka aykırılıkların görmezden gelinmesine, adil yargılanma ilkesinin inkârına neden olacaktır. İhlallerin doğrudan kaynağı konumunda bulunan devlet erkini kullananların dayanağı olmayı tercih etmek, mesleğimize özgülenen her türlü felsefi yaklaşımın da reddi anlamına gelecektir. ‘Birlik ve beraberlik’, ‘beka’ gibi soyut ve değişken kavramlar, hukuk ihlallerinin üzerini örtecek bir kılıf olarak kullanılamaz ve buna izin verilemez” ifadeleri kullanıldı. Ne olmuştu? Rize’de AKP, CHP, İYİ Parti ve SP’nin il başkanlıklarını ziyaret ederek açıklamalar yapan Feyzioğlu, 30 Ocak’ta Rize AKP İl Başkanlığı’nda, “Milli bir duruşa ihtiyaç var. Milli konularda, milli beraberliğimizi sağlamlaştırmalıyız” demişti.Feyzioğlu aynı gün gazetecilerin sorularını yanıtladığı basın toplantısında da “Türkiye’yi iç savaşa sürüklemek isteyen hain FETÖ’cüleri ve bu hainlerle el ele vermiş hain PKK ve onların tetikçisi hain DHKPC’lileri, her türlü terör örgütünü Allah’ın izni ile kahredeceğiz” demişti. l Haber Merkezi İKKB KOORDİNATÖRÜ MOROĞLU: Medeni Kanun kadına güvence ECE PİROĞLU İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi ile İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) ve benzeri kuruluşlar, Medeni Kanun’un kabülünün 93. yıldönümü nedeniyle Taksim’deki İstanbul Barosu’nda dün düzenlediği toplantıda, ‘Medeni Kanunu Yok Sayan Uygulamalar’ı gündeme getirdi. Son dönemde Medeni Kanun’un yok sayılmasına yol açan söylemlere ve yasalarda yapılan değişikliklere tanık olduklarını belirten İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, “Evlilik yaşı, resmi nikâh ve miras hakkı Medeni Kanun’un güvencesi altındadır. Medeni Kanun yok sayılırsa kadın hakları da yok sayılır” dedi. Moroğlu, 17 Şubat 1926’da kabul edilen Medeni Kanun’un, özellikle kadınlar için önemine dikkat çekerek, “Ne yazık ki günümüzde, Medeni Kanun’un yok sayılmasına yol açan söylemlere ve yasalarda yapılan değişikliklere tanık oluyoruz. Örneğin, “müftülere resmi nikâh yetkisi” verilmesi” diye konuştu. l İSTANBUL/Cumhuriyet CHP liderini hedef aldı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ankara Gölbaşı’nda; muhtarlar, STK temsilcileri, şehit yakınları ve gazilerle kahvaltıda bir araya geldi. Önceki gün HDP’li vekiller için “Ben onlara milletin vekili demem”, “Yürütürsek adam değiliz dedik, betona da oturttuk” diyen Bakan Soylu dün de CHP liderini hedef aldı. Soylu burada yaptığı açıklamada “Ben bu ülkenin bir evladı olarak Kılıçdaroğlu’nun Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne adım atmasını istemem. Ankara isterse, Ankara’nın bileceği iştir. Bunların adım attığı yerde ot bitmez” dedi. l ANKARA Erdem’e iki arkadaş Silivri Cezaevi’nde uzun süredir tek kişilik koğuşta kalan Eski CHP Milletvekili Eren Erdem’in bitişiğindeki iki hücreye birer tutuklu getirildi. Erdem’in avukatı Onur Cingil sosyal medyadan yaptığı açıklamada “Eren Erdem aynı avluya bu kişilerle birlikte çıkabiliyor. Fakat bu kişiler Erdem’in talep ettiği kişiler değil. Yani tecrit ‘şeklen’ kalkmış durumda” dedi. Eski CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da Eren Erdem’in pasaport engeli 8 ay sonra kaldırılan eşi Nuray Erdem’le dün cezaevinde yeniden görüşebildiğini belirtti. l İç Politika Geçici iş dediğin nedir ki?er dört gençten birinin işsiz olduğu bir ülkede toplumsal patlama olma Hması ancak OHAL koşullarıyla önleni yor, tabii nereye kadar? AKP iktidarı çözüm olarak ücreti devlet tarafından ödenecek altı aylık geçici iş icat etti! Erdoğan’ın müjde olarak verdiği haber, 2019’da İŞKUR’a kayıtlı 70 bin işsize, asgari ücret ve sigortanın İŞKUR tarafından ödenerek kamu kurumlarında istihdam edileceğiydi. İşe alımlar başladı. O 6 aylık geçici iş kuyruklarında temizlik işçisi olarak çalışmak için gece yarısı kuyruğa giren gözü yaşlı üniversite mezunu gençler var! Bu “geçici iş” ne kadar geçici bir çözüm, yaraya plaster yapıştırmak kadar yalan dolansa o gençlerin üniversite mezuniyetleri de aynı o kadar geçici çözümdü! Temizlik işçiliğine bile razı olduğu halde iş bulamayan o gençler hangi üniversitelerden mezun oldu? O üniversiteler, ne zaman, ne için ve hangi akademik personelle kuruldu? AKP iktidarının 16 yılda neredeyse köyü kasabayı, büyükşehirlerde her semti “üniversite” ile donattığı bir gerçek! Ne büyük başarı değil mi? Küçücük kasabada bile üniversitesi olan bir ülke! Esnafa iş O üniversiteler ne işe yarıyor? Kasaba esnafının kalkınmasına! Ev kiralarının artmasına! Civarında birkaç öğrenci yurdu adında apart açılmasına. Bir taşla ne çok kuş. O kasabadaki ve yakınlardaki öğrencilerin de büyükşehirlere yollanmayan kızları üniversiteye girdim diye kendini avutuyor. Sonra? Mezun olunca o gençler bu kez kursa gidip KPSS’ye hazırlanıyor! Tek amaç devlet memuru olabilmek. Maaşı, sigortası, emekliliği olan, çıkarılmayacağı bir iş. Özel sektörde şansları yok çünkü. KPSS bir süre işe yaradı, ama sonra bir “mülakat” kıstası çıkardılar. AKP’den kart getirmeyeni almıyorlar, KPSS’de birinci olan gençler, mülakatta eleniveriyor? Neden? “Kindar ve dindar” genç kategorisine girmedikleri için. Geçende Esas Holding, Emine Kamışlı önderliğinde gerçekleştirilen bir sosyal projenin tanıtımını yaptı. Adı sanı duyulmamış üniversitelerden mezun olan gençlere iş bulmak için geliştirilmiş bir proje. Bu gençlerden, tabii ki seçtiklerini eğitiyor, sonra sosyal projelerde çalıştırıp deneyim kazandırıyor, burs verir gibi ücretini ödüyor, sonra proje ortağı holdinglerde işe sokuyorlar, tabii kaç kişi, denizde damla! Çünkü ne işsizliğe çare, her kasabaya üniversite açmaktır, ne de mezun olan ama bir işe yaramayacak gençleri altı aylık geçici iş ya da sosyal proje diye yeniden eğitmektir. Evet, üniversite, çıkınca iş bulunacak yer değildir, ilim, bilim yapılan yerdir ama onun için de ara eleman yetiştiren eğitim kurumları açar, sanayinin ihtiyacını karşılarsınız. Her işimiz yanlış, plansız programsız, popülist politikalar hep göz boyamaya, anı kurtarmaya, oy toplamaya yönelik. Ve ne yazık ki işe yarıyor, başarısız oldukça yerlerinde kalıyorlar! Çünkü oyları ancak cehaletle artıyor! Üniversite bitiriliyor Tabii gerçek üniversitelerin kapısına yığılan gençlere “sınavsız öğretim” gibi olmayacak vaatler verirseniz, böyle palyatif çözümlerle işi daha zorlaştırırsınız. Düz liseleri kapattılar, Anadolu liselerini imam hatibe çevirdiler. Lise diploması hiçbir işe yaramıyor. Yüzlerce üniversitenin akademik personeli tarumar edildi, kasaba üniversiteleri aile çiftliğine döndü. Rektör atamalarında Reis’e biat şart. Bilim çoktan unutuldu, Diyanet’e aktarılan paranın onda biri üniversiteye aktarılmıyor, laboratuvarlar çalıştırılamıyor, araştırmalar durdu. Sebze meyve yetiştirmeyi bırakan ülkede öğrenci yetiştirilmesini beklemek de abesti zaten. Yakında o gençler ana babalarını mahkemeye verecek, “Beni niye dünyaya getirdiniz?” diye. Artık cevap olarak “Reis öyle buyurdu!” derler. 100. gün gerilimi MAHMUT ORAL DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven’in, Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’a tecrit uygulandığı iddiasıyla başlattığı süresiz dönüşümsüz açlık grevi dün 100. gününü doldurdu. Aynı zamanda 15 Şubat’ın Öcalan’ın yakalanmasının yıldönümü de olması nedeniyle, bölgedeki 15 kentten Diyarbakır’a yürüyüş düzenleyen HDP milletvekillerinin dört ayrı noktadan kente girişleri planlansa da polis Diyarbakır Valiliği’nin aldığı yasak kararı nedeniyle yürüyüşe izin vermedi. Polisle yaşanan tartışma sırasında HDP milletvekili Saliha Aydeniz, bir polisin kayarak dengesini bozması sonucu yere düşerek yaralandı. Bir süre barikat önünde bekleyen vekiller Güven’in evinin önüne kadar geldi. Milletvekilleri daha sonra basın açıklaması yaptı. Öte yandan İstanbul’da Güven’e destek açıklaması yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “Tecrit uygulamasına bir an önce son verilmelidir” dedi. 7 HDP’liye tutuklama Bu arada 13 Şubat’ta gözaltına alınan HDP Ağrı Belediyesi eşbaşkan adayı Yeliz Karaaslan, 2014 yılında yapılan basın açıklamaları nedeniyle örgüt propagandası iddiasıyla tutuklandı. Kocaeli’nde Leyla Güven’e destek verdikleri gerekçesiyle gözaltına alınan, HDP Kocaeli İl Eşbaşkanı Leyla Akgün dahil, 5 partili tutuklandı. Hakkâri’de ise Güven’e destek amaçlı planlanan yürüyüş öncesi gözaltına alınan HDP Hakkâri İl Eşbaşkanı Sinan Kaya dün tutuklandı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle