17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 10 ŞUBAT 2019 PAZAR HHH Başka bir şey daha sordum? Kuran Hz.Muhammet’e ciltli ve birinci hamura basılı olarak inmedi. Hz.Muhammed inen vahiyleri söyledi, söylediklerini Vahiy Kâtipleri değişik nMeüdselünmgaenridküanldyıa?sıaha kuruluş döneminde ayarı bozuk olduğu için geri Dkaldı. Hz.Peygamber’in maddelerin üzerine yazdı ve hafızlar tarafından ezberlendi. İnen ayetler Hz.Muhammet hayattayken Kitab halinde toplanmadı, yakınlarının ellerinde toplandı. Hafızların savaşlarda ölmesi yüzünden ayetleri ezbere bilen eceliyle ölümünden sonra dört hemen hemen kalmadı, hafız halife geldi: Ebubekir, Ömer, ezberleri arasında da farklar Osman ve Ali. İlk halife Ebubekir vardı. Bunun üzerine Hz.Ömer’in dışında öteki üçü öldürüldü. önerisiyle ayetlerin toplanmasına Ömer’i bir Hırıstiyan, Osman ve ve Kitab (Mushaf) haline Ali’yi bizzat Müslümanlar öldürdü. getirilmesine karar verildi ve olanlar Şunu iyi bilelim: Her din bir siyasal işte o zaman oldu. Derlenen ayet partidir; siyasal partilerde olduğu toplamında uyuşmazlık çıktı. gibi içinde fraksiyonlar, klikler Eyaletlere gönderilen Kuranlar ve hizipler vardır. Sadece isimler arasında farklar vardı. Örneğin Irak değişiktir:  Bunlara mezhep, tarikat ve Suriye nüshalarında çelişkiler ve cemaat denir. Bunlar mensubu vardı. Ve bu da iki mezhebin ortaya oldukları dini mükemmelleştirmek çıkmasına yol açtı. Bu da yetmedi için değil, iktidar, dünya nimetleri yorumlar üzerine tarikatlar çıktı. ve servete sahip olmak için ortaya Ben de bir ayetin içeriğinin çıkmıştır. Tanrı’nın adalet ilkesini Bu girişten sonra zuladan eski zedelediğini, bunun derleme bir yazımı çıkartıp ibretlik bir alıntı sırasında yapılan katkılardan yaparak devam edeceğim: kaynaklanabileceğini yazdım. HHH Adamın biri(2) beni “İslam Yeni bir Soğuk Savaş (1) Düşmanı” komünist olmakla suçladı. Olupolmamayı bir Meğer ben yıllardır İslam düşmanı imişim de bundan haberim bile yokmuş; meğer ülkenin bütün geçmişi karanlık uyanıkları biliyormuş gerçeği. İlan ederek yüzüme vuruyorlar. Meğer ülkenin bütün “Komünizmle Mücadele Dernekçileri”, Milliyetçi Mukaddesatçıları, Türkİslamcıları, tarikatçıları, ezcümle laik Cumhuriyetin bütün düşmanları gerçeği (!) biliyorlarmış. Ne yaptım ben? “Kuran’ın yana bırakalım, komünizm artık yasalarımızda suç olmaktan çıktı. Türkiye’de bir partisi bile var. Kuran’dan komünizm çıkarmak benim ilkelerime aykırı. Çünkü kutsal Kuran’ın yeryüzü işlerine karıştırılmasına, bu işlere referans yapılmasına karşıyım ve bu nedenle de “laik”im. İnsan haklarını, özgürlük sorunlarını, emek/sermaye ilişki ve çelişkilerinin Anayasa ve yasaları ilgilendirdiğini savunurum (...). inmesinden bu yana yapılan bütün bilimsel keşiflerin kutsal kitapta yeri olduğu” iddialarının gülünç olduğunu yazdım. Kuran’dan önce yapılan bütün bilimsel keşiflerin yerinin “nerede” olduğunu sordum. Örneğin tekerleğin keşfinin, evcil hayvanların neredeyse tamamının evcilleştirilmesinin nerede yeri var? Düşünelim: Evcil hayvanlar Bereketli Hilal’de yani Suriye, Irak ve Türkiye’nin güneydoğusunda evcilleştirildi. Sulu tarım gene bu bölgede uygulanmaya başladı. Peki bu bölge günümüzde neden geri kalmış? Bunu da sordum. HHH Müslüman, dünyanın gerisinden bir anda geri kalmadı. Daha Hz.Muhammet döneminde geri kalmanın tohumlarını taşıyordu; Bağdat ve Endülüs kandillerinin sönmesiyle bugün de devam eden karanlık çağ başladı. Yağı eski Yunan’dan gelen kandili Batı alıp elektrik jenaratörüne dönüştürerek aydınlandı. Cumhuriyet 19231950 arasında bu elektrik şebekesine abone idi ama AKP iptal etti.   (1) Hürriyet, 10 Ağustos 2010 (2) Namık Kemal Zeybek, Radikal gazetesi EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER Rant aktarımı içinCHP, Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesi konusunda politika notu hazırladı CHP Bilim Platformu’nun hazırladığı “Sarayın Yerli ve Milli Masalı: Tank ve Palet Fabrikası Vatandır; Özelleştirilemez” başlıklı politika notunda gerçekler göz önüne serildi. 4 Fabrikanın bedeli 20 milyar doların üzerinde. 4 Dış ticaret 4 Altay Tankı 4 Son 10 yılda açığını 2 milyar buradaki fabrikada 3 kez en verimli dolar azalttı. yaratıldı. işyeri seçildi. CHP’nin Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’nın özelleştirilmesiyle ilgili hazırladığı politika no tunda fabrikanın ulusal savunma sa nayii için ne kadar stratejik öneme sahip olduğu gözler önü ne serildi. CHP Genel Baş kan Yardımcısı Fethi Açı kel başkanlığında CHP mahmut lıcalı Bilim Platformu, Sakarya’daki Tank Palet Fabrikasının özelleştirilmesi konusunda politika notu hazırladı. “Saray’ın Yerli ve Milli Ma salı: Tank ve Palet Fabrikası Vatandır; Özelleştirilemez” başlıklı politika no tunda fabrikayla ilgili ayrıntılı bilgile re yer verildi. Özelleştirilme işlemi şaibeli: Özel leştirmenin yapılış şekli baştan sona hukuksuz ve şaibe bulunuyor. Tank Palet Fabrikası’nın işletme hakkı nın verileceği şirket hiçbir şeffaf iha le süreci olmaksızın yapıldı. Karar, 1. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’ne bir genelge ile bildirildi. Özelleştir menin nasıl gerçekleştirildiği, bir iha le süreci olup olmadığı ise bilinmi yor. Bugu¨nku¨ bedeli 20 milyar doların u¨zerinde olan Tank Palet Fabrikası or tada mes¸ru hic¸bir sebep yokken yerli ve yabancı yandas¸lara devredildi. Fırtına obüsleri: 1967 yılında ins¸aatına bas¸lanan fabrika 1973 yı lında hizmet vermeye bas¸lamıs¸, gec¸mis¸te M48 tanklarının farklı mo dellerinin ve M44T ve M52T KM obu¨slerin modernizasyonunu ger çekleştirdi. Fabrika, yakın do¨nemde ‘BU ÖZELLEŞTİRME ULUSAL GÜVENLİK SORUNUDUR’ CHP’li Açıkel, Türkiye gündemini yerli ve milli söylemleriyle oylamaya çalışan AKP iktidarının milli savunma sanayiinin en temel fabrikasını yurtdışı ortaklı bir şirkete keyfi ve rant amaçlı bir şekilde özelleştirdiğini ifade etti. Açıkel, bu konuda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9 soru yönelttiği ni ancak bu sorulara yanıt verilmediğini belirterek, “Türk halkının milliyetçilik söylemleriyle kandırılmaya çalışıp, milli tanklarımızı üreten fabrikamızın başka bir ülkenin ordusunun ortak olduğu bir şirkete teslim edilmesi kabul edilemez. Bu özelleştirme ulusal güvenlik sorunudur” diye konuştu. ise Fırtına Obu¨sleri’nin ve Fırtına Obu¨sleri’ne otomatik mu¨himmat yu¨kleyen Poyraz isimli arac¸ların u¨retimini yaparak, 2011 yılına kadar 281 Fırtına Obu¨su¨’nu¨ Silahlı Kuvvetler’e teslim etti. Fabrika, gelecek do¨nemde ise 140 adet Fırtına Obu¨su¨ ic¸in de siparis¸ almış durumda. Bu c¸erc¸evede 1’inci Ana Bakım Merkezi, yalnızca Fırtına Obu¨sleri’nin u¨retimi ile u¨lkemize 1 milyar doların u¨zerinde ekonomik katkı yapmıs¸, dıs¸ ticaret ac¸ıgˆının 2 milyar doların u¨zerinde azalmasını sağladı. En verimli işletme seçildi: Fabrika, alanında du¨nyada sayılı tesislerden biri olmasıyla öne çıkıyor. Milli Verimlilik Merkezi fabrikayı, son on yıl ic¸erisinde u¨c¸ kez Türkiye’nin en verimli is¸yeri sec¸ti. Tank Palet Fabrikası Türkiye’de emsali bulunmayan bir fabrika olduğu için özel sektöre devredilmesi halinde rekabete dayalı bir gelişme sağlanmayacak. Özelleştirilme ulusal güvenlik sorunu: Devredileceği o¨zel s¸irketin hisselerinin yarısının yabancı bir u¨lkenin ordusuna ait olması ulusal güvenlik açısından bü yük bir tehdit oluşturuyor. Fabrikada Altay Tankı’nın prototipinin yüzde 60’ı üretildi. Du¨nyanın tu¨m gelis¸mis¸ u¨lkelerinde savunma sanayinde stratejik o¨neme sahip fabrikaların teknik kapasiteleri, bilgi birikimleri, u¨retim altyapıları o¨zel o¨nlemlerle korunuyor. Tank Palet Fabrikası’nın o¨zelles¸tirilmesi ile tu¨m bu alanların yabancı bir u¨lkenin eris¸imine sunulması büyük bir ulusal güvenlik açığı anlamına gelmektedir. Beyin göçü yaşanıyor: ATAK (1995), Fırtına Obu¨s Projesi (1995), MI·LGEM (1996) gibi savunma sanayimizin stratejik projeleri AKP iktidarının o¨ncesinde başladı. Bugu¨n gelinen noktada ise AKP rejimi u¨lke yo¨netimini giderek liyakatten uzaklas¸tırdı ve hızla bir keyfi tek adam rejimine dönüştürdü. Bunun sonucunda ise savunma sanayiisindeki yetis¸mis¸ insan kaynaklarımızı beyin go¨c¸u¨ ile kaybetmeye başladı. Yalnızca 2018 yılında savunma sanayiindeki 50’ye yakın mühendis Hollanda’ya göçtü. l ANKARA ‘Tank Palet Fabrikamızın mülkiyetinin devri söz konusu değil’ Erdoğan’dan ‘mülkiyeti devredilmedi’ savunması Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tuzla Tersanesi’nde Test ve Eğitim Gemisi Ufuk’un (A591) denize indiriliş töreninde yaptığı konuşmada, Sakarya’daki Tank Palet Fabrikası’nın özelliştirilmesine yönelik eleştiriler için “Tank Palet Fabrikamızın satılması yani mülkiyetinin devri, asla söz konusu değildir. Fabrika arazisindeki her türlü taşınmazın üretim, bakım ve onarımda kullanılan her türlü teçhizatın mülkiyeti devlete aittir ve öyle kalacaktır. Hatta şu anda bu alımı yapan firma, yüzde 50 Katar, yüzde 50 Türk ortaklı olan bir firmadır. Buraya yaklaşık 4050 milyon dolar gibi de bir yatırım yapılmak suretiyle bu fabrika elden geçirilecektir. Yapılan iş, sadece işletme hakkının belli şartlar ve belli süreler dahilinde ki bu 25 senedir, ülkemizin öncü kuruluşlarından birine devredilmesidir” dedi. Erdoğan, Ufuk korvetinin komuta kontrolünün, elektronik sistemlerinin ve test eğitim sistemlerinin ASELSAN tarafından sağlanacağını belirterek, “Ufuk korveti milli imkânlarla üretilen ülkemizin ilk istihbarat gemisi olma özelliği taşıyor. Korvetimiz 45 gün boyunca kesintisiz seyir yaparak, milli güvenliğimize yönelik tehditleri anında tespit edebilecektir” diye konuştu. ‘Masada yer bulamaz’ Suriye kaynaklı tehditlerle doğu Akdeniz, Ege ve Karadeniz’de yaşanan gelişmelerde istihbarat alanında güçlenmenin Türkiye için önemini anlatan Erdoğan, “Sahada varlık gösteremeyen, masada kendine yer bulamaz” dedi. Erdoğan, Aydın’da Atatürk Kent Meydanı’nda halka hitap etti. Erdoğan “Geçen seçimde soğana patatese ümit bağlamışlardı, şimdi domatese bibere sarılmış durumdalar, bunları konuşarak oy toplayacaklarını zannediyorlar. Cerablus’ta El Bab’da Afrin’de İdlib’de Mehmetçiğim tanklarıyla toplarıyla silahlarıyla bu teröristleri yok etti mi? DEAŞ’ı PKK’yı yok etti mi? O patatesçilere domatesçilere bibercilere sesleniyorum o bir tane merminin bedelinin ne olduğunu biliyor musun sen? Bay Kemal sen 18 Mart 1915 Çanakkale ruhunu bilir misin? Biz gerekirse aç kalırız açlığımızı bildirmeyiz” diye konuştu. l İç Politika MHP’nin 50. kuruluş yıldönümü kutlamalarında hedefinde Kılıçdaroğlu vardı Mustafa Yıldızdoğan, Ahmet Şafak gibi ülkücü camianın yakından tanıdığı 25 sanatçının katıldığı bir konser gerçekleştirildi. Bahçeli’ye tespih hediye edildi. Bahçeli: Beka için bekçiliğe razıyız SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendisine “Saray’ın bekçisi” diyen CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu sert sözlerle hedef aldı. Kılıçdaroğlu’na, “Bir siyaset enkazı mıdır? Siyasi tükenişine az kaldı” diyen Bahçeli, “Türkiye’nin bekası için bekçi olmaya razı olduklarını” da kaydetti. Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in CHP İzmir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer ile ilgili “Babadan oğula suç geçmez, oğuldan babaya da suç geçmez” sözlerine değinerek, “Ülküdaşlarımın çocukları yıllarca devlet hizmetine bile alınmadı. Haksız ve hayasız şekilde sabıka kayıtları yıllarca sakıncalı gösterildi. Hani babadan oğula suç geçmiyordu? Ey zalimler, size gelince geçmeyen, bize gelince kurşun gibi deldi de geçti” tepkisini gösterdi. 9 Şubat 1969’da kurulan MHP, ilk kongresini yaptığı Adana’da çeşitli etkinliklerle 50. yıldönümünü kutluyor. Bu kapsamda Adana’ya gelen MHP lideri, TÜYAP Fuar Alanı’ndaki etkinlikleri de izledi. Etkinliğe AKP genel başkan yardımcıları Ömer Çelik ve Jülide Sarıeroğlu’nun yanı sıra Adana Milletvekilleri Tamer Dağlı, Abdullah Doğru, Şükrü Erdinç, Ahmet Zenbilci ve AK Parti Sağlık Gıda ve Politikalar Kurulu üyesi Necdet Ünüvar da katıldı. Erdoğan’ın telefonla arayıp Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin ismini Alparslan Türkeş Üniversitesi olarak değiştirmeyi düşündüklerini belirttiğini söyleyen Bahçeli, “50. kuruluş yılı için müstesna armağan olmuştur. Cumhurbaşkanımıza ayakta takdir, tebrik ve teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi. l ADANA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle