28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: EMİNE BİLGET 39 ARALIK 2019 PAZARTESİ 120/2 0 160/7 0 100/3 0 140/7 0 90/2 0 00/ 5 0 00/ 7 0 30/0 0 150/4 0 70/3 0 40/1 0 170/8 0 80/5 0 170/1 3 0 90/6 0 30/1 0 90/7 0 130/6 0 90/6 0 160/1 0 0 140/6 0 110/2 0 TARİHTE BUGÜN 1893: İstanbul’da günlerdir süren soğuk hava yüzünden Haliç dondu. 1917: Kudüs, İngiliz ordularının işgal etmesiyle Osmanlı Devleti’nin elinden çıktı. 1928: Latin harfleriyle ilk mezar taşı dikildi. 1949: Birleşmiş Milletler, Kudüs’te yönetimi aldı. Sondan birinciler26 bin hasta organ bekliyor, İzmir bağışta ilk sırada, Hakkâri’de durum vahim Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü verilerine gö ha bilinçlendiğimiz bir gerçek ama elbette yeterli değil. Türkiye’de canlıdan ya re, Türkiye’de yaklaşık 26 pılan nakil oranları yük bin hasta organ bekliyor. Organ bağışında bulunan SIBEL BAHÇETEPE sekken kadavra nakil oranlarımız Avrupa’nın çok ge kişi sayısı 100 bine yak risinde” dedi. laşırken bağış sıralamasında İzmir ilk sırada yer aldı. Son sıra En fazla böbrek da yer alan Hakkâri’de son iki Sağlık Bakanlığı Sağlık Hiz yıldır organ bağışı yapılmadı. metleri Genel Müdürlüğü ta CHP Ankara Milletvekili Dr. rafından Emir’e verilen bilgi Murat Emir, organ bağışları lere göre, en çok beklenen or nın yetersiz olduğuna vurgu ya gan böbrek. 2014’te 22 bin 105 parak “Organ bağışı konusun kişi böbrek beklerken bu sayı da ülke olarak her geçen gün da 2018’de 22 bin 512’ye çıktı. Ka raciğerde ise 2014’te 2 bin 193 kişi organ beklerken, 2018’de bu 2 bin 141’e düştü. 2014 yılında 567 kişi kalp beklerken 2018’de bu sayı 1094’e, 2014’te 38 kişi akciğer beklerken bu sayı 2018’de 64’e yükseldi. Son 5 yılda organ bağışında bulunan kişi sayısının belirgin oranda arttığı, 2014’te 66 bin 378 olan bağışçı sayısının 2018’de 99 bin 728’e yükseldiği görüldü. Bakanlık verilerine göre, en fazla bağış yapılan organın böbrek olduğu kaydedildi. Yine son 5 yılda organ bağış çılarının illere göre dağılımına bakıldığında 15 bin 495 kişi ile İzmir ilk sırada yer aldı. İzmir’i 11 bin 836 ile Kocaeli, 11 bin 84 ile İstanbul, 4 bin 968 ile Aydın, 4 bin 753 ile Mersin, 4 bin 517 ile Balıkesir, 4 bin 351 ile Manisa ve 4 bin 130 ile Ankara izledi. Tunceli 33, Kırıkkale 32, Iğdır 22 ve Şırnak 5 kişi ile organ bağışının en düşük olduğu iller olarak sıralanırken listenin son sırasında yer alan Hakkâri’de son 2 yıldır organ bağışı yapılmadı. ŞIDDET EYLEMINE KADIKÖY’DE 7 KADIN POL S Ş DDETII I GÖZALTINA ALINDI Şilili feminist örgüt “Las Tesis”in cinsel saldırı, istismar ve şiddeti protesto için başlattığı ve dünyaya yayılan protestoyu Kadıköy’de yapmak isteyen kadınları polis zor kullanarak dağıttı. Las Tesis’in devleti, polisi ve yargıyı da suçlayan şarkı sözlerinin suç teşkil ettiğini söyleyen polis, katılımcılara dağılmaları uyarısında bulundu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Fidan Ataselim’in de aralarında bulunduğu 7 kişi ters kelepçe takılarak gözaltına alındı. Kadına Karşı Şiddeti Durduracağız Platformu, dün Kadıköy’de kadına karşı yapılan şiddete ve tecavüze tepki olarak bir araya geldi. Şili’deki kadınların yaptığı, hızla dünyaya yayılan marşlı ve danslı protestoya katılmak için toplanan yüzlerce kadın polisin sert müdahalesiyle kar şılaştı. Polis, dans etmeye başlayan kadınlara “Yaptığınız eylem kanunsuzdur, eyleminize son verin” uyarısında bulundu. Kadınlar, polisin uyarısına “Kadınları değil katilleri engelle” sloganlarıyla karşılık verdi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun genel sekreteri Fidan Ataselim, grup olarak şarkıyı söyleyip dans ettikten sonra alandan ayrılacaklarını belirtti. Ancak kadınların dans etmesine müsaade etmeyen polis gru bu zor kullanarak dağıtmaya çalıştı. Çevik kuvvet polisi kalkanlarıyla ittiği grubu iskeleden çarşıya kadar uzaklaş tırdı. Yaşanan arbede sırasında Fidan Ataselim ve Kadın Meclisleri Üyesi Ayşen Ece Kavas’ın da bulunduğu 7 kişi ters kelepçe takılarak gözaltına alındı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Ankara’daki eyleminin adresi ise Kuğulu Park’tı. Yüzlerce kadının katılımı ile yapılan performansın öncesinde İstanbul’daki polis müdahalesi protesto edildi. “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganlarının atıldığı protestonun ardından performans gerçekleştirildi. Polis müdahalesine tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Şiddete hayır diyen kadınlara yönelen polis şiddetini ve orantısız müdahaleyi kınıyoruz. Barışçıl protesto haktır. Kadın cinayetlerini durduramayan iktidar, gösteri hakkını kullanan kadınları durduruyor” dedi. l İSTANBUL, ANKARA/Cumhuriyet Platform üyeleri polisin müdahalesine basın açıklaması yaparak tepki gösterdi. Açıklamada “Kadın katiline kelepçe takmayan devlet, kadınlar öldürülmesin diyen Fidan Ataselim’e ters kelepçe takıyor! Kadın cinayetlerini durduracağız, asla yalnız yürümeyeceğiz” ifadeleri kullanıldı. Gözaltına alınan kadınlar Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. KURTULUŞ ARI İZMİR İzmir’de ‘Turuncu Yürüyüş’ Birleşmiş Milletler’in (BM) cinsiyete dayalı şiddetle mücadele için dünya çapında organize ettiği “Dünyayı Turuncuya Boya” kampanyası kapsamında dün İzmir’de “Turuncu Yürüyüş” gerçekleştirildi. Cumhuriyet Bulvarı’nda bir araya gelen, çoğunluğunu kadınların oluşturduğu grup, Gündoğdu Meydanı’na yürüdü. “Kadına şiddete hayır”, “Kadınlar ölmesin”, “Anne ne olur ölme” gibi dövizler taşıyan gruba, İzmir Büyükşehir Belediye Bandosu eşlik etti. l AA İzinli çıktı, sevgilisini Bursa’da, geçen yıl cezaevinden izinli çıkarak sevgilisi Aslı Çıkıkçı’yı (26) bacağından pompalı tü vurdu, serbest bırakıldı fekle yaralayan ve ömür boyu hapsi istenen Ahmet Kara (34), son kez hâkim karşısına çıkarıldı. İSTANBUL Kara, “Öldürmek isteseydim başından vururdum. Pişmanım” dedi. Mahkeme, sanık Kara’ya toplam 12 yıl 11 ay hapis cezası verip tahliye etti. Kara, Yargıtay kararı onarsa cezaevine girecek. l DHA Çok özlüyoruz ÖLÜM YOLU 1 ayda 6 kişi öldü 251 şehidi sattırmayan kadın “A şk yakıcıdır. Çok büyük imtihanları getirir. Aşk taraf olmayı getirir. Âşıksan görmezsin.” İslamcı bir kanalda hele de bir kadından duymayı beklemediğim bir sözdü. Kulak kesildim. Nihal Olçok, içinden konuşuyordu. Birkaç kez tekrarladı: “Aşk yakıcıdır”. Yanımdaki arkadaşıma “Kesinlikle yaşadığını anlatıyor” dedim. Oğlu ve eski eşi darbe gecesi katledilen Nihal Olçok, bir süredir düzeni sorguluyor. Geçen hafta bizim gazeteye konuşup siyasi tercihlerini de AKP dışında açıklayınca, beklenen ses geldi. AKP’nin seçim kampanyalarını yürüten, eski eşinin kardeşi Cevat Olçok, açıklama yaptı. “Olçok ailesi olarak, Nihal Hanım’ın ‘Olçok’ soyadını kullanmasına rıza göstermediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız” diyordu. Sanki “Olçok” soyadı kutsal emanetti de Nihal Hanım’a “sen hak etmedin” deniyordu! Nihal Olçok’un 15 Temmuz’da şehit olan eski eşiyle 2013’te boşandığını biliyorduk. Açıklama sayesinde başka bir şey öğrendik. Meğer 15 Temmuz’un ardından Cevat Olçok mahkemeye koşarak yeğenlerinin velayetini almıştı. Sadece yeğen sevgisi mi, bilmiyorum. Nasıl bir hukuk düzeniyse, emin olun orada tuhaf şeyler oldu, çocuklar anneye değil, amcaya verilmişti. Soma’daki kadının öyküsü AKP’nin kampanyalarını yıllarca yöneten amca Olçok’un “eski gelin”i karalaması bana başka bir olayı hatırlattı. Hatta başka bir katliamı. Hatta yine bir katliamda tanıdığımız bir başka kadını. Olçok’un “saraylara layık” örnek kadının şifresi belki de oradaydı. Soma katliamını hatırlıyor musunuz? 2014 yılında 301 madencimiz Soma’da, patronların çıkarı için diri diri toprağa gömülmüştü. Arkada kalan yakınlarının yerlerde tekmelenmesiyle bitmedi. Yine unuttuk, öldükleriyle kaldılar. Mahkeme, geçen nisan ayında yönetim kurulu başkanı Can Gürkan’ı tahliye etti. Yetmedi, 3 yıl süreyle maden ocağı işletme yasağını da kaldırdı. Adalet yine zenginlerin yanındaydı. Katliamın hemen ardından, Soma halen ceset kokarken yaşanan o anı hatırlıyor musunuz? Soma Holding’in patronu, yöneticileri bir masaya oturmuştu. Ama bütün toplantıyı genç bir kadın yönetiyordu. Gazeteler soru sordukça bağırıyor, azarlıyordu. Utanmasa “hak ettiler” diye açıklayacaktı. Herkes “kim bu kadın” diye merak etti. Adının Sema Demiral olduğunu öğrendik. Accord İletişim Ajansı’nın başındaki isimdi. Madencilere mezar olan Soma Holding’in resmi iletişim ajansıydı. Şirketin sitesine girildiğinde kimler için çalıştığına bakılınca, tablo netleşiyordu. Accord İletişim, AKP’nin birçok projesinin de işlerini yapıyordu. O dönem Çankaya Köşkü’nde düzenlenen resepsiyonlarda bile Accord İletişim’in izi vardı. Haliyle, herkes merak etti. Bu kadının, gencecik yaşta, gücü ne reden geliyordu? Yanıtı bulmak pek zor olmadı. Sema Demiral’ın arkasındaki el, amca Cevat Olçok’tan başkası değildi. Olçok’un şirketini biliyorduk. AKP’nin seçim kampanyalarından, Cumhurbaşkanı’nın çocuğunun düğününe, referandum çalışmalarından devlet kurumlarının reklamlarına kadar her yerde vardı. Belki soyadı “Olçok” değildi. Ama yakın dostu, kimilerine göre “gizli ortağı” Cevat Olçok’un açtığı yoldan yürüyen Sema Demiral’ın yönettiği şirket de erken dönemde görünür olmuştu. Bu trollere hakaretleri kim ettiriyor? Bir tuhaflık daha var... Nihal Olçok, AKP’li trollerin sosyal medyada sürekli belden aşağı vuruşlarının hedefi oluyor. Nihal Hanım’ı “Şerefsiz trol, adiler sizi” sizi diye isyan ettiren saldırılar bana yine bir başka görüntüyü hatırlatıyor. AKP’nin sosyal medya çalışmalarını yapan “Yeni Türkiye Digital Ofisi” 2015’te açılmıştı. Adı hep sosyal medyadaki AKP trolleri ile anılan merkezde çalışanların bazıları bu süreçte deşifre de oldu. Peki, sık sık iktidarın hoşuna gitmeyen isimlere hakaretlerin edildiği sosyal medya hesaplarının olduğu merkezi kim yönetiyordu? O gün açılış yapılırken parti sözcüsü Beşir Atalay’ın arkasında duran kişi bu sorunun yanıtını bulmamızı sağlıyor. O kişi Cevat Olçok’tan başkası değil. Sema olmak mı, Nihal olmak mı? Mesele başı açık ya da kapalı değil. Kariyerli ya da kariyersiz değil. Mesele çok daha derinde. Soma’da da 15 Temmuz’da da ölenler bizim insanlarımız. Ancak 301 işçinin öldürüldüğü Soma’da önümüze Cevat Olçok’un soyadı, “Olçok” olmayan “makbul kadın”ı çıkarılıyor. Katliamın üstünü örtüyor. Patronların sufleleriyle konuşuyor. Sorgulayanları fırçalıyor. Aldığı işlerle ihya ediliyor. Öte yandan 251 insanımızın katledildiği 15 Temmuz’un ardından bir anne, bir eski eş, hikâyenin peşini bırakmıyor. Zaman gazetesinin patronu Fettah Tamince, adliyeden elini kolunu sallayarak çıktığında “Neyle, neyi takas ettiniz” diye soruyor. Tamince’yi bırakan savcı FETÖ borsasından çıktığında “Kaça sattınız 251 şehidi, değdi mi aldığınız verdiklerinize” diye içimize oturan sözleri söylüyor. Sonunda kendi mahallesinin “sus” işaretine uymadığı için dışlanıyor, hakaretlere uğruyor. Çocukları kendisine verilmediği gibi, çocuklarıyla aynı soyadını taşıması bile çok görülüyor. Bu orkestranın şefliğini ise suskunluğunu iktidardan aldığı ihalelerle zenginleşerek sürdüren Cevat Bey yapıyor. İnsan soyadına her zaman kendisi karar veremez. Ama varlığına eşlik eden ruhu yaratabilir. Büyük çıkarların kutsal söylevlerin ardına gizlendiği, ölenlerin mezar taşlarının ederine satıldığı bu dünyada kalbin gördüğünü söylemek bir ahlaki seçimdir. Unutmayın, insanın iki ayak üstüne kalkması dahil, tarihteki bütün sıçramalar aslında basit seçimlerle başladı. Ceren’in kabri çiçek bahçesine dönüştü Ordu’da, evinin önünde cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından bıçaklanarak öldürülen Ceren Özdemir’in (20) yakınları, arkadaşları ve sevenleri, mezarını ziyaret edip çiçek bırakarak dua ediyor. Özdemir’in mezarına çiçek bırakıp dua eden arkadaşı Hakan Gedik, “Ceren çok pozitif bir insandı ve hep neşeli olurdu” dedi. Ceren’i kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını söyleyen Yücel Köken de “Ceren çok iyi bir insandı, sürekli pozitifti. Hayata bakış açısı çok farklıydı. Hiç kimsenin zarar görmemesini isteyen bir kızdı. Arkadaşımızı çok özlüyoruz” diye konuştu. l DHA BİRİ ÖLDÜ Beton mikseri iki kardeşi ezdi Şişli’de trafik ışıklarını kullanmayarak karşıdan karşıya geçtiği iddia edilen ağabey ve kardeşine beton mikseri çarptı. Ağır yaralı olan Hasan Danacıoğlu ve Mehmet Danacıoğlu isimli kardeşler hastaneye kaldırıldı. Tedavi altına alınan kardeşlerden Hasan Danacıoğlu’nun yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Beton mikserinin şoförü ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. l DHA Batman’da ortaokul öğrencisi Songül Acar (13), yolun karşısına geçmek isterken otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Kazanın meydana geldiği, yaya geçidi olmayan BatmanSiirt çevre yolunda, son 1 ayda, Acar ile birlikte 6 kişi araç çarpması sonucu hayatını kaybetti. l DHA 8. GÜN Kayıp dağcılar aranıyor Uludağ’da, kaybolan amatör dağcılar Mert Alpaslan (31) ve Efe Sarp’ı (37) arama çalışmaları devam ediyor. Uludağ’ın kuzeybatısındaki dere yatağında Efe Sarp’a ait olduğu belirlenen kırmızı mont ve yeşil bere bulun du. Ekipler, arama ve kurtarma çalışmalarını Uludağ’ın kuzeybatı kısmında bulunan Derekızık ve Cumalıkızık bölgelerine yoğunlaştırdı. Dağcılar, kar altını, toprak altını ve sualtını görebilen termal drone ile aranıyor. l DHA MONTU BULUNDU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle