Katalog

JES’İN GAZ SALIMI EĞİTİM 9 ARALIK 2019 PAZARTESİ Hava kirliliği sıralamasında ölçmZeehyreiAydın 8’inci izin yok MEHMET İNMEZ bakanlık bünyesinde eği Aydın’ın Efeler ilçesi belediye başkan M. Fatih Atay, ilçede bulunan jeotermal enerji santrallarının (JES) gaz salımlarından çıkan hidrojen sülfür oranının insanı öldürecek oranda olduğunu, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün sonuçları açıklamasını istedi. Müdürlük, sonuçları açıklamayınca yurtdışından “Hidrojen sülfür ölçüm cihazı” getirdiğini, zehir oranların internet sitesinde duyuracağını belirtti. Başkanın açıklamasının ardından, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, “Hidrojen sülfür oranını ölçme ve açıklamaya yetkili değilsiniz” dedi. tim almış kişiler tarafından yapılacağını açıkladı. Ayrıca, sürekli ölçüm yapıldığı ve sonuçlarının değerlendirilmesi için bakanlığa gönderildiği belirtildi. Belediye başkanının görevinin halkın sağlığını ve çevreyi korumak olduğunu söyleyen Atay, “Çıkan gazın öldürücü oranda olduğunu belirledik. Devletin ilgili kurumlarına, ‘Cihaz takın ve ölçüm yapın!’ dedik. Onlar bile bile ölçüm yapmadılar. Bu sonuçları açıklayacağız. Halkı bilgilendireceğiz. Hepimiz burada yaşıyoruz. Zehirli havayı AKP’lide, CHP’li de soluyor. Bunun siyaseti olmaz. Kimsenin işine karış ‘Belediyenin yetkisi yok’ mayacağız, sadece çıkan sonuçları paylaşacağız. Bizim bilgilendirme yetkimiz Çevre ve Şehircilik Mü var ve bunu kullanacağız” dürlüğü, ölçme yetkisinin dedi. l İZMİR uSyoukdaukltaar New York’ta ve dünyanın farklı köşelerinde yaşayan evsizlere dikkat çekmek amacıyla düzenlenen “The World’s Big Sleep Out” etkinliğinde yüzlerce kişi bir geceliğine sokakta uyudu. New York’un Times Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte bağış da toplandı. Aralarında ünlü oyuncu Will Smith, “Social Bite” ve “The World’s Big Sleep Out” kurucusu Josh Littlejohn’un da katıldığı etkinlikte bağış yapan yüzlerce katılımcı, kendilerine verilen uyku tulumlarını giyerek sokakta yattı. New York sokaklarında tahminen 3 bin 900 evsiz yaşıyor. ATIKLARDAN KIYAFET YAPTILAR Engelsiz adımlar İzmir’in Urla ilçesinde yaşayan engelliler ve aileleri, kaymakamlık ile Türk Kızılay işbirliğinde düzenlenen organizasyonda, atık malzemelerden tasarlanan kıyafetlerle “Çevre için engelsiz adımlar” isimli defile de yer aldı. Modacı Hakan Akkaya’nın katkılarıyla hazırlanan gazete, yumurta kolileri ve çuvallardan elbise, naylonlardan şapkalarının yer aldığı defilede podyuma çıkan engelliler büyük alkış aldı. l AA DÜNYA METEOROLOJI ÖRGÜTÜ ‘22 milyon insan evlerinden olacak’ Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü’nün yayımladığı “2019 Küresel İklim Raporu”unun ayrıntıları ortaya çıkıyor. Rapora göre küresel sıcaklıkların 18501900 ortalamalarından 1.1 derece fazla olduğu kaydedildi. Dünya Meteoroloji Örgütü Genel Sekreteri Petteri Taalas, acil harekete geçilmezse yüzyıl sonunda sıcaklıkların 3 dereceden fazla yükseleceğine dikkat çekti. Okyanuslarda en yüksek sıcaklıklara ulaşıldığı aktarılan raporda, dünyada denizlerin 150 yıl öncesine göre yüzde 25 daha asitli olduğu ifade edildi. Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre ise uzmanlar hava koşulları nedeniyle 22 milyon insanın yıl sonuna kadar evlerinden olacağını tahmin ediyor. l Haber Merkezi ARKEOLOGLAR YANLIŞLIKLA 1700 YILLIK YUMURTALARI ÇATLATTI yumurtalardan “insanı bayıltacak kadar güçlü” bir koku yayılmasına rağmen, İngiltere’de yapılan arkeolojik kazıda, Eski Roma döneminden kalma 4 yumurta kazı ekibi 4. yumurtayı korumayı başardı. Kazı projesinin yöneticisi Stuart Fore bulundu. Yumurtaların üçü kazı ekibi tarafından yanlışlıkla çatlatıldı. Çatlayan man, “Yumurtaların birini bile çıkarmamız inanılmaz. Çok kırılganlardı” dedi. Görme engelli insan hakları avukatı Etiyopyalı Körlük benimYetnebersh EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: EMİNE BİLGET kurtuluşumNigussie: oldu 5 yaşında kör olan ve başkent Addis Ababa’ya giderek bir doktora görünmesi iki yılı bulan Nigussie, gözleri görseydi 1011 yaşına geldiğinde zorla evlendirilecekti. Bugün ise iki ödüllü bir avukat. Körlüğü sayesinde çocuk yaşta evlendirilmekten kurtulduğu için “başına gelen büyük bir fırsat” olarak nitelendiren Etiyopyalı insan hakları avukatı Yetnebersh Nigussie, “Ben kör ol duğumda beş yaşındaydım ve yaşadığım toplumdaki herkes benim için umutların son bulduğunu düşünüyordu, çünkü kırsal Etiyopya’da bir kız çocuğunun kaderi erken yaşta evlenip ailesine çeyiz getirmekti. Bugün Etiyopya’da ve dünyada engelli bireylerin hayatını değiştirip normlara meydan okuyan bir birey olarak uluslararası bir örgüt olan Light for the World’un direktörlüğünü yapıyorum” dedi. Sabancı Vakfı’nın “Engelsiz Yaşam TeknolojileriEğitim ile Güçlenme” başlığıyla düzenlediği Filantropi Semineri’ne ana konuşmacı olarak katılan engellilik ve kapsayıcılık alanındaki çalışmalarıyla Right Livelihood Ödülü (2017) ve The Spirit of Helen Keller Ödülü (2018) sahibi Yetnebersh Nigussie ile konuştuk. n Görme yetinizi ne zaman kaybettiniz? Körlük hayatınızı nasıl etkiledi? 5 yaşında kör oldum, ancak 7 ya şımı geçtiğimde bir doktora gidebildik. Çünkü bizim yaşadığımız yerde doktor yoktu ve başkent Addis Ababa’ya gidebilmek ve bir doktoru görebilmek iki yıldan çok zamanımızı aldı. Körlük, bağımsız bir yol çizebilmem ve eğitimim için büyük bir fırsat oldu. Yaşadığım kırsal bölgede kız çocukları çok erken evlendiriliyor. Annem evlendiğinde 11 yaşındaymış ve beni doğurduğunda da 14. Körlük nedeniyle erken evlilik için uygun değildim. Böylece eğitim görme olanağına kavuştum. Annem ve büyükannem, ülkedeki kör çocuklara yönelik üç özel okuldan birine gitmemi sağladı. Köyümdeki kızlardan biri bile eğitim görmemişti, hepsi çok erken yaşta evlendirilmişti. İşte bu nedenle körlük, benim erken evlilikten kurtulmamı ve eğitim görmemi sağlayan büyük bir fırsattı. n Annebabanız eğitim görmenizi destekledi mi? Etiyopya’da Yetnebersh Nigussie zorunlu eğitim var mı? Kızların eğitime erişimi nasıl? Annem ve büyükannemin okula gitmemde çok önemli rolleri var. Ancak eğitim masraflarımın çoğu misyonerler ve bir kısmı da devlet tarafından karşılandı. Annebabaların engelli çocukların eğitime ilişkin yaklaşımları yanlış. Örneğin erkek çocukların okula gitme şansı kızlara göre daha yüksek. Bu durum, engelli kız çocukları söz konusu olunca daha da kötüleşiyor. Son istatistikler, Etiyopya’daki engelli çocukların sadece yüzde 8’inin okula gittiğini gösteriyor. Bu oran içinde erkeklerin sayısı daha yüksek. Eğitim Etiyopya’da ücretsiz ve zorunlu, ancak engelli çocukların eğitimi konusunda büyük eksiklikler var. Her çocuğun engeli ne olursa olsun kaliteli eğitime erişimi ve yaşam boyu eğitim alabilmesi için yerel ortaklarla birlikte çalışıyoruz. BİLGİ BİZİ ÖZGÜR KILAR n Neden insan hakları avukatı olmak istediniz? Karşılaştığım engellilik temelli ayrımcılık biçimlerinin insan hakları ihlali olduğunu düşünüyorum. Engelliliğin bir “hayırseverlik meselesi” olduğuna ilişkin yanlış inanış, engelli kişilerle ilgili önyargıların altında yatan nedendir. Bu nedenle hukuk okumaya ve insan haklarına odaklanmaya karar verdim. n Nerede yaşıyorsunuz? Gelecek planlarınız nedir? Geniş bölgesel ve uluslararası çalışma alanı içinde Etiyopya’da yaşıyorum. Erken çocukluk gelişimi ve eğitimi üzerine bilinçli bir toplum yaratmaya çalışıyoruz. Engeli olan ve olmayan çocuklar eğer birlikte büyür, oynar ve öğrenirse böyle olması gerektiği konusunda ayrıca bir eğitime gerek yok. Bu yaşam biçimi haline gelir. Umut ediyorum ki bilgi bizim neslimizi kimseyi dışlamadan özgürleştirir, tek bir kişiyi bile geride bırakmayan, herkes için adil bir toplumumuz ve gezegenimiz olur. n Etiyopya’daki engellilerin eğitim, istihdam olanağı ve günlük yaşam açılarından durumu nasıl? Engelli kadın ve erkeklerin tüm alanlarda görünür olmasını destekleyen yasalar ve politikalar bulunmasına rağmen eğitimde büyük bir eksiklik var. Politik taahhütlerle bütçe ayırma arasında da çok açık bir bağlantısızlık var. Engellilerin istihdam oranının yüzde 3 olduğu söyleniyor. Veriler konusunda da hükümet rakamları ile Dünya Engellilik Raporu arasında büyük bir uçurum ve tutarsızlık var. Biz güçlü bir şekilde ihmal edildik ve değerli görülmedik. ÖZGÜR BOZA OKULLARI’NDA ÖĞRETMENLER DE ÖĞRENCİLER DE MAĞDUR Öğrenciler okulsuz kaldı Topaçlar sergide Çocukluk tutkusu topacın peşinden giden yazar, ressam ve koleksiyoner Remzi Karabulut, hem oynadığı hem de kendisinin yaptığı topaçları sergiliyor. Çeşit çeşit topaçlar, topaç heykelleri, kısa filmleri ve öykü kitabıyla “Topaç” temalı sergi, Tar sus Amerikan Koleji Sadık Paşa Konağı’nda 10 Aralık’a kadar gezilebilecek. “Topacın kayıt altına alınmış yazılı bir tarihçesi yok ne yazık ki” diyen Karabulut, şöyle devam etti: “Büyük olasılıkla erkek çocukların sokağa çıkıp oynamasıyla başlıyordur topacın tarihi. Daha çok Asya, Avrupa, Antik Yunan, Roma ve Çin oyuncağı olduğunu biliyoruz. Dünya oyuncağı olmasının ötesinde, her yaşta insanın ilgisini çekmesi ve sanatsal bir gizil güce sahip olması, sınırsız bir düş gücü yaratması önemli.” Almanya’dan ek diploma Berlin International Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ortaklığında hayata geçirilen “Dual Up” sistemi, BAU’da düzenlenen programla tanıtıldı. AB sınırları içerisinde kabul gören bir diploma fırsatı sunan “Dual Up” sistemi, Türkiye’deki tüm lisans mezunu öğrencilere açık. Aranan tek şart öğrencinin eğitim gördüğü bölümden denklik alması. BAU öğrencilerinin tam denklikle öğretim görebileceği sistem, 4 yıllık lisans eğitimini ve Almanya’da 1 yıllık eğitimi kapsarken, öğrencilere yüzde 25 oranında burs da verilecek. OZAN ÇEPNİ Özgür Boza Okulları’nın yarattığı mağduriyet devam ediyor. Aylarca maaşlarını alamayan öğretmenler, okulsuz kalan öğrenciler ve ödedikleri kayıt paralarını geri alamayan veliler çıkış yolu arıyor. 20182019 öğretim yılında kayıt almaya başlayan ve 25 Kasım 2019’da “Okulumuzu kapatma sürecine üzülerek başlıyoruz. Bugünden itibaren çocuklarımızın doğabilecek maddi ve manevi kayıplarını engellemeliyiz” ifadeleriyle kapanan Özgür Boza Okulları’ndaki öğretmen ve velilerin mücadelesi devam ediyor. Özgür Boza’nın hâlâ yıllık ücreti peşin alınmış kayıtlı öğrencileri varken kapanması, özel okulların ekonomik güvenliğine ilişkin tartışmaları da yeniden gündeme getirdi. Özgür Boza’nın mağdur velileri, süreci Cumhuriyet’e değerlendirdi. Okulun kuruluş aşamasında “Köy Enstitüleri ruhunu yeniden yaşatmak”, “Herkes için pazarlıksız ve eşit eğitim ücreti” gibi “romantik’’ sloganlara inanarak kayıt kaptırdıklarını belirten veliler, “İlk yıl için kayıt olan çocuklara yaptığı yüzde 50 indirim ile yüzlerce kayıt alındı. Geçen öğretim yılının ortasında, Maltepe ilçesinde, ikinci şubesini açmak üzere pazarlama faaliyetlerine başlandı ve burada da aynı argümanları kullanarak, kayıt alındı. Aileler ödeme yaptı. Ancak ilerleyen aylarda bu ilçede şube açamayacağını açıklayarak velilere çocuklarını Ataşehir şubesine ücretsiz taşıyabileceğini belirtti, bunu kabul etmeyen ve kayıt iptal eden velilere kayıt ücretlerini iade etmedi” dedi. ‘Maaşlar ödenmedi’ Mağdur sayısının yaklaşık 600 kişi olduğunu belirten veliler şunları söyledi: “Tüm bu yaşananlara rağmen ikinci yılında eğitime başlandı ve velilerden kitapkıyafet ücretlerini topladı. Aynı şekilde anlaşma yaptığı servis şirketi de velilerden servis ücretlerini yıllık olarak aldı. Öğretim yılının ortasına bile gelinmeden okul değiştirmek zorunda kalan çocuklar, maaşlarını alamamış öğretmenler ve hem yıllık okul kaydı, hem kitapkırtasiyekıyafet, hem de servis ücreti ödemiş yüzlerce veli var. Bu süreçte hiçbir denetim uygulamayan ve mali teminat almamış olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın da öğretmen ve velilerin mağduriyetlerinde payı olduğunu düşünüyoruz.” l ANKARA