24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER 3 27 ARALIK 2019 CUMA ‘Anadolu kültürü ve Türk kimliği üzerine’ Bizim İslamistlerin (İslamcıların) en müzmin (sorunu değil) hastalığı Anadolu kültürüne değil yüzeysel İslama bağlanmalarından kaynaklanıyor. Çünkü bilmiyorlar, ilgilenmemişler ama 11. yüzyılda düşüşe geçen İslama bağlanmışlar. Osmanlı da aynı hastalıktan beyin felcine uğramıştı. HHH “Ordinaryüs Profesör Sosyolog Hilmi Ziya Ülken’i (19011974) bilir misiniz? İstanbul’da doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul Sultanisi’nde (İstanbul Erkek Lisesi) tamamladı. 1921’de Mülkiye’den mezun oldu. Çeşitli şehirlerde öğretmenlik ve memurluk yaptı. 1933’te yeni kurulan İstanbul Üniversitesi’ne Türk medeniyeti doçentliğine tayin edildi; ardından araştırma yapmak üzere Berlin’e gönderildi. Döndüğünde üniversitede Türk tefekkür tarihi, mantık, değerler teorisi, İslam felsefesi, ahlak, sistematik felsefe ve sosyoloji okuttu. 1941’de profesörlüğe yükseltildi. 1949’da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne geçti; bu fakültede emekli oluncaya kadar mantık ve sistematik felsefe kürsüsünde ders verdi. 1957’de kendisine ordinaryüs profesörlük unvanı verildi. 1968’de açılan Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde eğitim ve ilim felsefesi okuttu. 1971’de yaş haddinden emekli oldu, ancak ilahiyat fakültesindeki görevini 1973 yılına kadar sürdürdü. 5 Haziran 1974’te İstanbul’da vefat etti. İlmi faaliyetlerinin yanı sıra edebiyat, resim ve hat çalışmaları da yapan Hilmi Ziya Ülken, Fransızca, İngilizce, Almanca ve Arapça biliyordu.” HHH Çalışma alanının genişliği, bilgi ve kültür derinliğiyle dünyada “beyin oburu” olarak ünlenen Hilmi Ziya Ülken, Cumhuriyet uygarlığının en önemli burçlarından biridir. İslamcıların ve etnik milliyetçilerin bilgisi dışında kalması bir yana Cumhuriyetçi kuşakların da onun cömert bilgisinden, ne yazık ki, yeterince yararlandığı söylenemez. Onun mutlaka okunması gereken Anadolu Kültürü ve Türk Kimliği Üzerine (Ülken Yayınları) kitabından iki kısa alıntı yapmakla yetineceğim. HHH “Türk milleti şu halde, etnik bakımdan Orta Asya Turanî kavimlerinden olan Oğuz kavmine, vatan bakımından tarihî bir teşekkül olan Anadolu ve bir kısım Rumeli’ye, din bakımından İslâmiyet’e, medeniyet bakımından modern milletler medeniyetine bağlı olan; fakat bu unsurları yan yana getirmeye lüzum olmayacak surette, bin seneden fazla bir zamanda onların kaynaşmasından, bir vatan üzerinde kültür birliğinin kurulmasından doğmuştur. Bu kaynaşma, bu birlik memleketin her tarafında açıktan açığa kendini gösterdiği halde, Tanzimat ruhu ve başka Turanî kavimlere mensup olanlar, Türk milletinin teşekkül seyrini bilmeyen, onu yadırgayanlar bu memlekette daima gerçekten uzak şeyler düşünmüşler ve imkânsız hayaller teklif etmişlerdir. Meselâ zannetmişlerdir ki Türk milleti eski ırk köklerinden ayrılmakla, yeni bir vatan ve yeni bir kültür kurmakla şahsiyetini kaybetmiştir. Böyle bir iddia Fransız, İngiliz milletleri için ne kadar yersizse, Türk milleti için de o kadar yersiz ve yanlıştır.” (s.412) HHH “Anadolu’ya Selçukîlerin milyonlarca kişilik büyük kitleler halinde gelmiş oldukları kolay kolay iddia edilemez. Esasen Selçuk akını büyük bir muhaceret olsa bile bunun bir kısmının Horasan, İran, Azerbaycan yolu üzerinde kalmış olması lâzım gelir. Çünkü bu akın Selçuk, Tuğrul, Melikşah ve Alparslan zamanlarında, yani en aşağıdan bir asırlık bir zamanda olmuştur. Şu halde Selçukîler Anadolu’ya yerleştikten sonra orada milyonlarca MüslümanTürk nüfusun bulunması eski Paflagonya, Frigya, Kapadokya, Bitinya, Lidya, Karya, Likya. vb... ahalisinden büyük bir kısmının Türklüğü ve İslâmlığı kabul etmiş olduklarını gösterir.” (s.415) HHH Arapların fetih ve yağma ekonomisinin sona ermesiyle birlikte komaya giren İslamı Selçuklular ve Osmanlılar ellerinden geldiğince hayatta tuttular ama yazgılı sonuçta Osmanlılar da İslam dünyasının yıkılış anaforundan kurtulamadılar. Türkiye, ne mutlu ki Cumhuriyet sayesinde bu tsunaminin yıkımından kurtulmayı başardı. Başarmıştı. Şimdi, ne yazıktır ki R.T. Erdoğan’ın liderliğini yaptığı çağdışı bir kadro, ülkeyi Müslüman Arap cehennemine götürmeye çalışıyor. Ama kesin olan şu ki Anadolu’nun kadim halkı kefeni gene yırtacak ve sırtına yapışmış kene Hades’i boylayacak. Bacası bitse Bukez de termik santralların ATIĞI DERT geçirimsiz zemini olmayan depolama sahalarına göz yumuluyor MUSTAFA ÇAKIR Termik santrallara 2.5 yıl daha çevreyi kirletme izni veren düzenlemeden Cumhurbaşkanı’nın vetosu ile son dakikada vazgeçen hükümet, bu kez de santralların çevreyi kirleten depolama sahalarının meşrulaştırılmasının önünü açtı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, dün Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik’te de ğişiklik yaptı. Özelleştirilen termik santrallara bu yılın sonuna kadar tanınan çevre mevzuatına uyum süresinin dolmasına günler kala, santralların “geçirimsiz zemini olmayan” depolama sahalarına “akademik rapor” şartıyla izin verildi. Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, özelleştirilen termik santrallara bu yılın sonuna kadar tanınan çevre mevzuatına uyum kirletme muafiyetinin süresinin dolmasına birkaç gün kaldığına dikkat çekti. Santralların atık sahalarına dair de herhangi bir yatırım yapmadıklarına, rehabilite etmediklerine dikkat çeken Bozoğlu, yönetmeliğin santralların toksik atık da barındırdığı bilinen, “vahşi, kontrolsüz, yeraltı sularını, tarım alanlarını, yüzey sularını riske atan” atık sahalarını meşrulaştırma endişesi yarattığını söyledi. l ANKARA İstismarı yazıp camdan attı Çivril’de 12 yaşındaki öğrenciyi istismar eden yurt eğitmeni gözaltına alındı. Yurdun Süleymancılar tarikatına bağlı olduğu ileri sürüldü. Denizli Çivril’de, 12 yaşındaki ortaokul öğrencisi M.S.’nin kaldığı bir vakfa ait özel yurttaki eğitmeninin cinsel istismarına uğradığı ortaya çıktı. Öğrencinin yaşadıklarını anlattığı notu camdan atmasının ardından başlatılan soruşturmada eğitmen Emre T., gözaltına alındı. Olayı gizlediği ileri sürülen yurt müdürü Murat Ç. hakkında soruşturma başlatıldı. M.S., 24 Aralık’ta, kaldığı özel yurttaki eğitmenin cinsel istismarına uğradığını anlatan not yazıp, sınıfının penceresinden attı. Diğer öğrencilerin notu bularak okul yönetimine götürmesi üzerine suç duyurusunda bulunuldu. ‘Ölmek istiyorum’ İfadesi alınan M.S., Emre T.’nin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu ve şiddet uyguladığını belirterek “Murat Ç.’ye yaşadıklarımı anlattım. Emre T., yurttan gönderildi. Nota ‘Kendimi ağaca asmak istiyorum, ölmek istiyorum’ yazdım” dedi. M.S., Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından koruma altına alındı. Yurdun Süleymancılar tarikatına ait olduğu ileri sürüldü. Olayı duyuran Yeşil Çivril Gazetesi’nin haberine yayın yasağı getirildi. l DHA ‘Rabia Naz düşerek öldü’ Giresun Eynesil’de, evinin önünde yaralı bulunan ve hastanede yaşamını yitiren Rabia Naz Vatan’ın (11) otopsi raporunun da olduğu savcılık dosyası, TBMM Araştırma Komisyonu’na ulaştı. Raporda, “Rabia’nın düşerek yaşamını yitirdiğinin belirtildiği” ifade edildi. Naz’ın sol el tırnağındaki erkek DNA’nın baba Şaban Vatan ve ağabey Yaşar Mert Vatan’ınkiyle uyumlu olduğuna raporda yer verildi. l ANKARA/Cumhuriyet Zonguldak’ta 4 tutuklama Zonguldak’taki kaçak ocakta 2 işçinin ölümü, 1 işçinin yaralanmasıyla ilgili soruşturmada ocak sahipleri Şenol, Fatih ve Ercan T. ile ocağın arazi sahibi İshak K. mahkemece “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak” suçundan tutuklandı. İşçiler Uğur ve Erdem Korkmaz toprağa verildi. Şırnak’taki özel maden ocağında göçükte mahsur kalan işçi Hasan İnal’ın cansız bedenine 34 saat sonra ulaşıldı. l Haber Merkezi ZELİHA’NIN ÇIĞLIĞINI DUYDULAR AMA... Elektronik kelepçe bozuk çıktı HİLAL KÖSE Aydın’ın Didim ilçe cek. Kara’ya, kelepçeyi takmazsa 3 günden 10 güne sinde, 3 yıl ön kadar zorla ce boşandı ma hapsi uygu ğı Murat Cem Kara (36) tara Zeliha Erdemir lanacak. Tedbir kararının ih fından sürekli laline göre zor tehdit edilen, şiddet lama hapsinin süresi gören Zeliha Erdemir’i nin 30 güne çıkarılabi (32) biraz olsun nefes leceği de kararda yer aldıracak bir gelişme aldı. Emniyet yetkili yaşandı. Mahkeme, lerinin Kara’ya taktı Kara’ya Erdemir’den ğı kelepçe ise bozuk uzak durması için 3 çıktı. Erdemir’in avu ay süreyle elektronik katları, “Aydın Emni kelepçe takılmasına yet Müdürü ile önce karar verdi. Ancak bu ki gün görüştük. Ke kez de kelepçe bozuk lepçe bozuk çıkmış, çıktı. Yenisi Aydın De yenisi istendi. Emni netimli Serbestlik Mü yet konuyla yakından dürlüğü’ndenbir hafta ilgileniyor. Bu karar sonra gelecek. Aydın’da ve İzmir’de Didim 1. Asliye Hu bir ilk oldu. Umarız kuk Mahkemesi, 23 müvekkilimizin yaşam Aralık’ta, Kara’nın, üç tehdidi sona erecek” ay boyunca Erdemir’in dediler. Erdemir ise evine, çocuğunun “Haberinizin ardından okuluna bin metreden çok destek mesajı al fazla yaklaşmaması dım. Herkese teşek na ve elektronik ke kür ederim. Karar çok lepçe takılarak denet rahatlattı beni. Uma lenmesine karar ver rım mağdur diğer ka di. Mahkeme, üç ayın dınlar açısından da sonunda tedbir ka caydırıcı olur” dedi. rarını gözden geçire l Haber Merkezi 3 31 37 SONUÇLARI 43 51 53 6 BİLEN: 4.371.324.00’er TL (1 kişi) 5 BİLEN: 110.648.50’şer TL 4 BİLEN: 194.60’ar TL 3 BİLEN: 15.35’er TL ikramiye kazandı. AŞI “CENNETİ” TÜRKİYE “HEPSİ GEREKLİ Mİ?” DİYE SORANLARIN “ÇARMIHA” GERİLDİĞİ ÜLKE BURASI… BİLGİNİN DEĞİL İNANCIN HEGEMONYASI VAR BU TOPRAKLARDA... İmmün sistem virüsü keşfiyle Nobel Ödülü alan Prof. Dr. Luc Montaigner ve kanserle mücadelede ulusal madalyalı Prof. Dr. Henri Joyeux: “Aşıya karşı değiliz. Ama iki yaşından küçük çocukların çok sayıda ve sistematik olarak aşılanmasına karşıyız!” #OkumakCesaretİster kirmizikedi.com /kirmizikediyayinevi /krmzkedikitap /kirmizikediyayinevi cumhuriyet17x52,5.indd 1 26.12.2019 14:29
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle