28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 25 ARALIK 2019 ÇARŞAMBA EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN YAŞAR KEMAL ‘RADYO TIYATROSU’YLA ANILDI Korkudan, korkmaktan korkmak! AYÇA HAN Yaşar Kemal’in 1969’da yazdığı ve 2013’te yayımlamaya karar verdiği romanı “Tek Kanatlı Bir Kuş” Mehmet Birkiye’nin uyarlamasıyla İş Sanat sahnesindeydi. Yaşar Kemal romanında, gerçekliğine şahit olunmasa da, korkunun toplumda nasıl salgın hastalık gibi yayıldığını anlatıyor. Halkı tarafından terk edilen Yokuşlu kasabasına tayini çıkan, eşi Melek Hanım’ı da yanına alıp yollara düşen posta müdürü Remzi Bey’in hikâyesinin anlatıldığı “Tek Kanatlı Bir Kuş”u şu sözlerle anlatıyor usta yazar: “Ben hep korkudan korktum. Korkudan çok korktum. Roman yazdığım zaman içimde bir korku istemezdim. O yüzden bu kitapta da korkuyu anlattım. Kayseri’de askerlik yaptığım kasabanın üzerinde büyük bir taş vardı ve bütün kasaba bu taşın üzerilerine düşeceğinden korkuyor, düşmesin diye taşı demir zincirlerle bağlıyorlardı. Madem korkuyorsunuz o zaman çekin gidin derdim. Seneler senesi bu korkuyu yazmak istedim.” İki bölümden oluşan sahne eski bir radyo kayıt stüdyosunun nasıl olduğuna, radyo tiyatrolarının nasıl seslendirildiğine şahit olmanızı sağlıyor. Sanatçılar Tilbe Saran, Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek’in sesiyle hayat verdiği “Tek Kanatlı Bir Kuş”a, piyanoda müzik direktörü Serdar Yalçın, bağlamada Cengiz Özkan ve vokalde muazzam sesiyle Sasa Seyah eşlik ediyor. Hikâyeyi izlemenin en keyifli yanlarından biri de, Vehbi Arslan’ın efektleriyle sahnedeki büyük katkısını seyredebilmek; Arslan sahnede çakıl taşlarının üzerinde yürüyor, bir kova sudan elleriyle nehir şırıltıları çıkarıyor. “Radyo tiyatrosu nasıl kaydedilirdi acaba?” diye merak edeniniz varsa, metinleri Atilla Birkiye’nin düzenlediği, Mehmet Birkiye’nin sahneye uyarladığı dinleti serisi, 20 Ocak Pazartesi akşamı 20.30’da İş Kuleleri Salonu’nda Âşık Veysel ile devam edecek. Tiyatrodan 2019’DA 2020 ‘Patara’nın yılı olacak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2018’i “Troia Yılı”, 2019’u “Göbeklitepe Yılı” ilan ederek Türkiye’nin kültürel değerlerinin dünya çapında öne çıkarılması amacıyla başlattığı uygulamada 2020 yılı teması, Antalya’da Patara antik kenti seçildi. Bu yıl Patara’nın Türkiye teması olarak belirlenmesiyle, başta müze olmak üzere kazı ve restorasyon çalışmalarının yoğunlaştırılması gibi birçok yatırım planlanıyor. Arkeolojik kazılarda, M.Ö. 8’inci yüzyılda var olduğu kesinleşen Patara antik kenti, Antalya’nın Kaş ilçesine 42 kilometre uzaklıkta, Likya Birliği’ne üye en eski yerleşimlerden ve başkentlik yapmış bir şehir. 10 kilometrekarelik alanı kapsadığı düşünülen antik kentte uzun yıllardır Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Havva İşkan Işık başkanlığında kazılar ve restorasyon çalışmaları yürütülüyor. Bugüne kadar onlarca eşsiz tarihi eserin ortaya çıkarıldığı Patara, UNESCO Dünya Kalıcı Miras Listesi’nde bulunan Xanthos vadisinde denize açılabilecek tek yer olma özelliğini taşıyor. OKURLARIMIZ YAZIYOR Silahkultur@cumhuriyet.com.tr sesleriyle yürüyüş Ben Ankara’nın en gözde yerlerinden sayılan Çankaya Oran’da oturuyorum. Özellikle ODTÜ’ye borçlu olduğumuz ormanımız sayesinde hem temiz hava soluyor hem de güzel bir çevrede ve ormanda oturup yürüyüş yapabiliyoruz. Ancak bu ortamı çok rahatsız eden ve kent kültürüne de hiç uymayan bir sıkıntıyı da birlikte yaşamak zorunda kalıyoruz. Eymir Gölü’nün karşı yakasında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün geniş alana yayılan bir eğitim ve konaklama tesisi var. Sanırım burada da açık ve kapalı atış alanları olmalı ki; evimizde otururken ya da sokakta veya ormanda yürürken gün boyu sürekli otomatik ve makineli tabanca, tüfek ve hatta bazen ağır silah ve belki de roket atış sesleri duyuyoruz. Öyle ki; sanki bir çatışma ortamında karşılıklı atışlar yapılıyor ve bu da duyanları rahatsız ettiği gibi korkutuyor ve ürpertiyor. Başkentin böyle bir semtinde ve bu kadar yakından ve yoğun silah sesleri içinde yaşamayı çağdaş kent kültürü ile bağdaştırmak bence hiç mümkün değil. Bu atış alanları ya tamamen kapalı hale getirilmeli ya da şehirden yeterince uzak ve kimseyi rahatsız etmeyecek bir yerlere taşınmalı. Eğer Emniyet Genel Müdürlüğü ve hatta İçişleri Bakanlığı çağdaş kent kültürüne saygı duyuyorsa bu talebi hiçbir şekilde göz ardı etmemelidir diye düşünüyorum. Kamil AKSOY/ Ankara akılda kalanlar... 2019’u geride bırakırken tiyatro sezonu değerlendirmesini gazetemiz yazarlarına, oyuncu, ga zorunda kalırlar. Bu yüzleşmeye sebep veren belirsizliğin içinde tek sığınakları, tekinsizce oyun oynamaya Onegin’in hikâyesi de tam bu noktada başlıyor. Rus kültürüne minnet duyan bir anne ve bu kültürü halk öyküleriyle ona akta zeteci, akademisyen ve yönetmenle devam etmektir... Oyunda Nezaket ran bir dadıyla büyüdü Puşkin... Ve onlar re sorduk: ÖZNUR Erden ve Pınar Güntürkün rol alıyor. “12 ÖFKELİ” OĞRAŞ ÇOLAK ‘Dünyada Karşılaşmış Gazetemiz yazarı, akademisyen Ayşegül Gibi’ dan dinlediklerini Yevgeni Onegin’de buluşturdu. ‘Hakikat Elbet Bir Gün’ Yüksel, Ankara Devlet Tiyatrosu’nun “12 Öfkeli” oyununu, müzik, dekor, kostüm, ışık ve toplu oyunculuk olarak değerlendirdiğinde en beğendiği oyun olarak niteliyor. Reginald Rose’un yazdığı oyunun yönetmeni M. Akif Yeşilkaya’ya. “12 Öfkeli” denilince aklımıza 1957’de çekilen “12 Kızgın Adam” filmi geliyor ama oyun film uyarlaması değil, film tiyatro metninin uyarlaması. Rose 1954 yılında jüri rkÖylkdaoaioanrnlOBdnl,ed,aaeFyrSaklraıuK,Eyeektnossartuihdtkıirrnraş.şaaaAerı,nOdlnrTaA,tayaşmSlhanimncea’anrbaryıınışkiönanr,ağtGYgOylneaieüabknrKczcıai”deeeknıdssaoğYoednıay,luvı,lkeaoaDabyylyeııuöyıkfpnonn,lreeab.triKtırniağkyiaaa“r‘rdD1a2ıünnÖ fkelBziasetatmtOtilerıiy”ais’yuinyonnelrdacr.reuEda““rlaHvıHeyeaynoaköy’rkiiön.nkikneabatettuttSiEmğEyaliblıelbloiehnebytotneuEBğğuBnmilenrluiarrAnGaryyGtdlthaüöeaüiüzğnnşEnnaai.”erd”rüoOnteıımvynonyBSeudr,uieeşmnas“nrr,lVonkk,aaonaaabrlsynyhüöuşzi olarak katıldığı bir cinayet davası sırasında bir olayı gözlemleyip “12 Angry Men”i kaleme almış, televizyonda oyunu izleyip çok etkilenen Henry Fonda’nın girişimleriyle de ünlü film versiyonu ortaya çıkmış. “Bir insanın ‘hayatı’ söz konusuyken ‘beş’ dakikada karar verebilir miyiz? Ya yanılıyorsak?” cümleleriyle özetlenen oyunda, 12 jüri üyesi bir cinayet şüphelisinin suçlu olup olmadığına oyçokluğuyla değil oy birliğiyle karar vermek zorundadır. Jüri üyelerinin birbirlerini ikna çabalarını izlerken kendimizi 13. jüri üyesi olarak buluruz ki oyunun sonunda yapılan küçük sürpriz, bu duyguyu perçinliyor. “İki Efendinin Uşağı” Gazetemiz yazarı yönetmen ve akademisyen Ayşe Emel Mesci’nin bu yıl beğendikleri arasında Ankara Devlet Tiyatrosu’nun yapımı “12 Öfkeli” ve İBB Şehir Tiyatroları’nın “İki Efendinin Uşağı” oyunu yer alıyor. Carlo Goldoni’nin yazdığı, Aslı Öngören’in yönettiği “İki Efendinin Uşağı” adlı oyunda, Ali Murat Altunmeşe, Çağlar Ozan Aksu, Dolunay Pircioğlu rol alıyor. Oyunun konusu ise şöyle; Pantolone, kızını Dottore’nin oğlu Slvio ile evlendirmeye karar vermiştir ve evinde bir tören düzenler. Gençler birbirlerine âşıktır ancak daha önce Pantolone’nin kızını evlendirme sözünü verdiği ve öldüğünü sandıkla ‘IO’ Gazetemiz yazarı Zeynep Oral,’ın yıl sonu değerlendirmesinde İstanbul Tiyatro Festivali ortak yapımı, Stüdyo Oyuncuları’nın “IO” adlı oyunu ve yine İstanbul Tiyatro Festivali’ne gelen konuk oyun “Yevgeni Onegin” yer alıyor. Şahika Tekand’ın yazdığı, yönettiği ve oynadığı “IO” adlı oyunda, Gizem Bilgen, Deniz Ka ‘İki Efendinin Uşağı’ lerin değiştiği, değerlerin altüst olduğu “uzak” bir ülkede, hepimizin cebinden çıkması muhtemel o son mektubun şarkılarla beraber anlatılan, etkileyici hikâyesi. Oyunda, Gizem Erdem, Seda Türkmen, Emir Çubukçu, Can Kulan, Berkay Ateş rol alıyor. raoğlu, Gökhan Küçük, Yiğit Özşener rol alıyor. Tragedya ve klasikleri özgün yaklaşımıyla sahneye taşıyan Şahika Tekand, bu kez; tragedyası Io aracılığıyla, Olympos ve Zeus’la hesaplaşıyor. Mitolojiyi başka bir ele alışla okuyan oyun; ataerkil dünya düzenini, hafızasını ve sorgulama yetisini terk eden bugünün insanını, şiirsel bir aksiyon düzeni ile sahneye taşıyor. Işık, ses ve hareketin dinamik ve gerilimli birlikteliğiyle yürüyen oyunda, hareket düzeni hareketin müziğini görünür kılarken, konuşma düzeni de dilin müziğini esas alarak esere müzikal ‘Vahşi Batı’ İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’dan Ergun Üğlü’nün sahneye koyduğu Vahşi Batı oyunu Sam Shepard’ın. Shepard, eserinde “Vahşi Batı”da rekabete sürüklenen insanların kapitalizmin çarkları arasında nasıl öğütüldüğünü anlatıyor. Amerikan toplumunun vitrininde sunulan “kutsal aile” kavramının irdelendiği bu çarpıcı öyküde, babaları çöle savrulmuş iki oğulun çatışmasının ardında yaşanan parçalanmışlık ve yozlaşma göz önüne seriliyor. bir dinleti niteliği kazandırıyor. ‘Kızlar ve Oğlanlar’ rı Federico Rasponi’nin bu törene gelmesiyle işler karışır. Sözlü gelenekten beslenen İtalyan halk tiyatrosu Commedia Dell Arte’nin seçkin örneklerinden biri olan ve uşak Truffaldino’nun kurnaz hazırcevaplığı ile ilerleyen oyun izleyicilerine keyifli bir seyir sunuyor. 4 oyun... Gazeteci yazar Asu Maro, bu yıl beğendiği oyunları şöyle sıralıyor. “Kaldırım Serçesi” (Altıdan Sonra Tiyatro), “Tırnak İçinde Hizmetçiler” (Tiyatro Hemhal) “Dünyada Karşılaşmış Gibi” (Krek), “Fotoğraf 71” (Craft). ‘Kaldırım Serçesi’ ‘Yevgeni Onegin” Aleksandr Puşkin’in yazdığı “Yevgeni Onegin” ad oyunun fikir, kompozisyon ve sahnelemesi Rimas Tuminas’a ait. İstanbul Tiyatro Festivali’nde sahnelenen oyun bir Rus masalı. Oyunun konusu kısaca şöyle; Sürgün yazarın nefes kesen tutkusu: Yevgeni Onegin. 1800’lerin özgürlük âşığı romantik kuşağının öncüsü, çağdaş Rus edebiyatının kurucusu kabul edilen Puşkin için Gorki, “başlangıçların başlangıcı” demişti... Bir söylentiye göre Puşkin’in annesi İstanbul’da köle pazarında satılan bir Ha beş prensinin torunuydu; işte belki de Yevgeni Oyuncu Beyti Engin, seyredebildiği az sayıda oyun arasında Belgüzar Korel’in rol aldığı “Kızlar ve Oğlanlar”ı beğenmiş. Dennis Kelly’nin yazdığı Craft Tiyatro’nun “Kızlar ve Oğlanlar” adlı oyunu İbrahim Çiçek yönetiyor. Güzelliğin, aşkın, çocuğun, evin, paranın ve en önemlisi başarının değerini anlatan oyun, seyircilere “Gerçekten en sevdiklerin giderken güçlü kalabilir misin?” sorusunu soracak ve kendi içinde cevabını arayacak. ‘Red Light Kışı’ Gazeteci Burak Abatay’ın bu yılki tercihi “Red Light Kışı” adlı oyun. Adam Rapp imzalı metnin Türkçe’ye çevirisinde Ayşecan Tatari ve Edip Tepeli var. Tepeli aynı zamanda yönetmen koltuğunda oturuyor. “Red Light Kışı” bugünün hikâyesinde şe Sadece sesiyle değil, killeniyor. Hayatımıza girenler, çıkanlar, söy hayata, müziğe ve aşka lenenler, yalanlar, anılar. Çağın getirdiği olan tutkusuyla da ölüm tüm iyi ve kötü, yoz yahut fedakâr ikili iliş süzleşen Edith Piaf; 48 kiler. Oyun ise hem zamanı ile kurduğu bağ yıllık trajik hayatında iyi hem de gerçekle kurduğu bağ açısından şa siyle kötüsüyle pek çok şırtıcı derecede iyi. Buna bir de etkileyi şey yaşadı. Kaldırım ci oyunculuk performanslarını eklemeli. Ye da doğmuş, yaşa ni sezonda da takibe almaktan kendinizi alı mı boyunca yoksul koymayın. luk ve hastalıklarla boğuşmuş olsa Yarar ve Turak... da; hayatı müthiş 2019’a dair benim değerlendir bir tutku ve cesa mem ise seyrettiğim oyunların he retle kucaklaya men hemen hepsinden etkilen rak, giderek dün diğim üzerine. Ama... On birin yayı sarsan bir efsa ci sezonuna giren “Profesyo neye dönüştü. 1950’ler Fran nel” yine çok iyiydi. Bülent sa’sından 80’ler Türkiye’sine uzanan bu ha Emin Yarar sahnede dev yat yolu, Tülay Günal’ın etkileyici yorumuy leşen bir oyuncu. Karakte la sahneleniyor. Yiğit Sertdemir’in yönetti ri üstüne öyle bir giymiş ki alkı ği “Kaldırım Serçesi”ni, Başar Sabuncu ka şın en büyüğünü en coşkulusunu hak leme alıyor. ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ‘Tırnak İçinde Hizmetçiler’ Şehir Tiyatroları’nın yapımı “KarıncalarBir Savaş Vardı” Mert Turak tek kişilik Hakan Emre Ünal’ın yönettiği “Tırnak oyununda Turak sahnede nedenini bilme İçinde Hizmetçiler” evdeki iki hizmetçinin diği ve hiçbir şeyini anlayamadığı savaşta fi yaşamına odaklanıyor. Bu iki kadın kim rar eden bir askeri canlandırıyor. Özgürlü olduklarını bilemeyecek hale geldikleri bir oyunu sürdürmeye devam ederken kaçmak istedikleri kendileri ile yüzleşmek Şahika Tekand’ın yönettiği ve rol aldığı ‘İO’ oyunundan. ğe koşup sevgilisine kavuşacağını sanırken ayağı mayına takılan askerin hayatta kalma mücadelesi işleniyor. KÜLTÜR Oyun, Tilbe Saran, Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek’in sesinden, eski bir radyo kayıt stüdyosu düzeninde sahnelendi. TELEVİZYON Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK YAYIN AKIŞI 07.15 İsmail Küçükkaya İle Çalar Saat 10.00 Çağla İle Yeni Bir Gün 12.15 Komşular 14.00 Temizlik Benim İşim 16.00 Zuhal Topal’la Sofrada 19.00 Fatih Portakal İle Fox Ana Haber 20.00 Yaparsın Aşkım 00.15 Kadın 07:00 Gün Başlıyor 09:30 8 Dakika 11:00 Haber 10 13:00 Kulis 1144::0000TRHHTaabb2eerr211134.30 15:00 Haber 15 16:00 Haber 16 16:20 Tele Ekonomi 17:00 Sağlık Masası 18:00 Ana Haber 20:00 18 Dakika 21:00 Haberin İçinden 23:00 Gün Bitiyor 00:30 18 Dakika 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Güçlü Kadın 11.00 Medya Mahallesi 13.00 Haber Masası (Ezgi) 14.00 Dış Politika 15.00 Haber Masası (Ata) 16:00 Günün Raporu (Fatih Ertürk) 17:40 Piyasalar Kapanırken (Cüneyt Akman) 18:00 Halk Ana Haber (İrfan Değirmenci) 19:30 Mehmet Tezkan 20:00 Halk Ana Haber (İrfan Değirmenci) 21.00 Siyaset Kültürü 23.00 Ayrıntılar (Enver Aysever) 07:00 Güne Bakış 10:30 Biz Bize 12:00 Haber 12:30 Söz İstanbul’da 13:00 Haber 13:30 Spor Haberleri 14:00 Haber 14:30 Ellerin Türküsü 15:30 Dünyadan Haberler 16:00 Güncel 17:30 Spor Haberleri 18:00 Ekonomi Haberleri 18:15 Kültür Sanat 18:30 Güncel 20:00 Ana Haber Bülteni 21:00 Bizim Türküler 22:00 Güncel 23:00 Müzelerin Dili 06:00 Güne Merhaba 08:30 A’dan Z’ye 10:00 10’dan Sonrası 12:00 Bugün 15:00 Günlük 16:35 Her Şeyden Önce 17:00 Günlük 17:40 Gündem Spor 18:00 Haber 19:00 Ana Haber 21:00 Tarafsız Bölge 23:30 Limitsiz Futbol 01:00 Gece Haberleri 07.00 Güne Başlarken 09.00 Haber Merkezi 09.25 NTV Ekonomi Geri Sayım 10.00 Haber Merkezi 10.35 Spor 12.30 Para Durumu 13.00 Öğle Bülteni 14.20 Spor 14.30 NTV Ekonomi Finans Kafe 15.00 Öğle Bülteni 15.15 Spor 15.25 NTV’ye Sorun Çalışma Hayatı 16.00 Günün İçinden 16.25 Spor 16.35 Dünyanın Haberi 17.00 Günün İçinden 17.30 Gece Gündüz 18.00 Günün İçinden 18.35 Spor 19.00 Akşam Haberleri 19.15 Sporun Not Defteri 20.00 Ana Haber 21.00 Haber Bülteni 21.15 ÇarşıPazar Ekonomi 22.00 Gündem Masası 11:40 Bir Türk Filmcinin Dünya Yolculuğu 12:20 Savaşın Efsaneleri 13:15 Vahşi Yeni Zelanda 14:10 Hastane İstanbul 15:40 Vahşi And Dağları 16:35 Nazilerin Mega Yapıları 3. Sezon 17:25 Pazarlık 19:45 Dünya Tarihinin Dönüm Noktaları 20:15 Aile Olmak 20:45 Köyden Vahşi Öyküler 22:10 Son Toplayıcılar 22:45 Bir Aş Hikâyesi 23:20 Vahşi And Dağları 00:15 Saklı Krallık 00:50 Bir Türk Filmcinin Dünya Yolculuğu 13:30 Aykut Köksal İle Mimarlık Söyleşileri 16:00 İhmal Edilebilir Nasihatler 17:00 Aramızda Müzik Var 18:30 Resim Sevinci : Bob Ross 19:00 Evliya Çelebi 19:30 Koleksiyoner 20:00 Günseli Kato İle Miyako’dan Payitahta 21:00 Yabancı Sinema : Modern Zamanlar 22:30 Tiyatro Dünyası 23:00 Edebiyat Söyleşileri 11.40 Geleceğe Doğru 12.35 Gordon Ramsay ile Rota Dışı 13.30 Araba S.O.S 14.25 Morgan Freeman ile İnancın Hikâyesi 16.10 Yukon Altını 17.05 Araba S.O.S 18.00 Morgan Freeman ile İnancın Hikâyesi 19.00 Ahmak Bilimi 20.00 Doğa Suçları 21.00 Korkusuz Balıkçılar: Kuzey Güney’e Karşı 22.00 Eşsiz Viking Kılıcı 23.00 Uçak Kazası Raporu cumtv@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle