28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
prostat zanlıları McGill Üniversitesi Tıp Araştırma Merkezi uz timinin hücrelerin yeniden programlanmasına ve kanserin ilerlemesine neden ol manları, beslenme ile prostat kanseri gelişimi arasında doğrudan bağ olduğunu duğunu ortaya çıkardı. Bilim insanları, doymuş yağların daha çok kırmızı et, süt belirtti. MedicalXpress’te yer alan habere göre, bilim insanları, doymuş yağ tüke ürünleri, palmiye ve hindistancevizi yağlarında bulunduğunu kaydetti. 2 ARALIK 2019 PAZARTESİ EDİTÖR: FİGEN ATALAY TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN Tarihi plaj ‘basit onarımlı’ müdahale izniyle şantiyeye döndü HEYBELİADA Amaç: Atatürk sevgisi, konu: Arapça ve din Anaokullarına ‘din sınıfı’ Mühendisleri suçladı Plajın 5 yılda bir ihaleye çıkarıldığını ve plajın 2001’den beri kendi işletmelerinde olduğunu kaydeden Green Beach sahibi İsmail Cevahir, “Adalar’da izin almak zor. Mecbur, ‘basit onarımla’ izin alındı. Evet kestik, ama sadece 16 ağaç kestik. Bir ay içinde 100 palmiye ağacı dikeceğiz. Mühendislerimiz tarafından yanıltıldık” dedi. Erguvan gitti palmiye geldi OZAN ÇEPNİ Milli Eğitim Bakanlığı’nın anaokullarında “dini eğitim sınıfları” açmaya başladığı ortaya çıktı. Okuma yazma bilmeyen çocuklara Diyanet İşleri Başkanlığı personeli ile haftada en az 6 saat Arapça ve din eğitimi verilecek. “Dinimi Seviyorum, Öğreniyorum” adıyla Yalova’da başlatılan projenin ayrıntılarına Cumhuriyet ulaştı. Bakanlığın, “2023 Eğitim Vizyonu” logosunun yer aldığı projede, MEB için bir ilk olarak devlet okulunda “Dini Eğitim Sınıfı” tanımı yapıldı. MEB, Diyanet ve Yalova Valiliği’nin ortak protokolü ile okulöncesi çocuklar için başlatı lan projede, “Manevi değerlerin temellerinin oluşumunu sağlamak, değerler eğitimi kapsamında dini ve ahlaki değerlerin kazandırılması amacıyla çocuğun üst öğrenimi de hedef alınarak, kişisel gelişiminde Türk toplumuna özgü davranış ve değerlerinin İslam ahlakıyla bütünleşmesi amaçlanmaktadır” denildi. 46 yaş grubundaki çocuklar için 1218 kişilik sınıflar oluşturulması ve haftada 6 saat süren eğitim lerin müftülük tarafından belirlenen eğitimcilerle sürdürülmesi planlandı. Projenin amacında ise yasa ve yönetmeliklere uyması açısından Mustafa Kemal Atatürk’ün adı kullanıldı. Amaçta, “Çocukların Atatürk, vatan, millet, bayrak, aile ve insan sevgisini benimseyen, milli ve manevi değerlere bağlı, dürüst ilkeli, çağdaş düşünceli, hak ve sorumluklarını bilen, saygılı ve kültürel çeşitlilik içinde hoşgörülü bireylerin ye tişmelerine temel hazırlamak” ifadeleri yer alırken, eğitim içeriğinde ise sadece Arapça ve dini konular yer aldı. MEB okullarında verilecek eğitimin müfredatı ve ders materyallerinin de müftülük yetkililerinin yer alacağı bir ekiple hazırlanması planlandı. Müftülüklere ayrıca “kayıt işlemlerinin yapılması ve onaylanması” ve eğitimin denetimi görevleri verildi. MEB müfredatı dışına çıkılacağı da “Çocukların erken yaşta dini eğitimlerinin okul ve aile işbirliği içerisinde isteğe bağlı ve okulöncesi eğitim programı dışında gerçekleştirmek” ifadeleriyle itiraf edildi. l ANKARA arada Eğitim Reformu Girişi ‘Öğretmenler’ raporunu açıkladı Tüm öğretmenlerdağlarvar mehmet kızmaz Heybeliada’da mülkiyeti Darülaceze’ye ait olan tarihi Sadık Güzel Osman Plajı’nda “basit onarım ve tadilat” adı altında ağaçların kesildiği, sit alanının şantiye alanına çevrildiği ortaya çıktı. Heybeliada sakinleri, “Daha önce olmayan kotlar oluşturuldu. Sit alanına aquapark ve havuzlar yapılacak. Erguvan olmak üzere birçok ayva ve söğüt ağacı kesildi. Buna nasıl izin veriliyor?” diye tepki gösterdi. Plajı işleten Green Beach’in sahibi, iznin alınmasında mühendislerin kendilerini yanılttığını öne sürerken Adalar Belediyesi yetkilisi, şikâyet üzerine tutanak tutulduğunu ve projenin durdurulduğunu açıkladı. Kotlar değiştirildi İlk ismi Deniz Hamamı olan ve 120 yıllık bir plaj olan Sadık Güzel Osman Plajı, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün denize çivileme atladığı yer olarak biliniyor. Plaj, en son 29 Mayıs 2019’da 2 milyon 675 bin TL bedel ile 5 yıllığına ihaleye çıkarıldı. İhaleyi, 2001’den beri plajı işleten Green Beach’in sahibi İsmail Cevahir aldı. Ardından, plajdaki taşınmazların cephelerinde sıva ve boya yapılması, soyunma kabinlerinin ahşaplarının değiştirilmesi, duşWCıslak hacimlerin yenilenme tadilatı için İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı’na bağlı Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı ile Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu’nun (KUDEB) imzasıyla “basit onarım ve tadilat” izni alındı. 30 Eylül’de alınan iznin ardından 114 ada, 1 parseldeki, 13 bin 782 m2 alanda ağaçların kesildiğini ve tamamının hafriyat ya Kültür Varlıkları Daire Başkan Yardımcısı Ahmet Çakmak, işletmenin aldığı iznin sınırlarını aştığına dikkat çekti. Çakmak, “Alınan izin ile yapılan uygulama arasında dağlar kadar fark var. İzin verildikten 10 gün sonra, iznin sınırı aşılarak alan dümdüz edilmiş. Adalar Belediyesi KUDEB’e bildiriyor. KUDEB yetkililerinin yaptığı tespit sonucunda, 21 Ekim’de İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün suç duyurusunda bulunması ve Adalar Belediyesi’nin de zabıtayla çalışmayı durdurması için durumu bildirdikleri ve gereğinin yapılmasına dair yazı yazıldı. Adalar Belediyesi de ‘Yapı tahdit’ tutanağı düzenliyor. Bundan sonra yapılacak hiçbir şey İBB yetkisi kapsamında değil. Orada ne yapılırsa yapılsın İstanbul 5 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden izin almak zorundalar” dedi. pılmasıyla şantiye alanına çevrilerek kotların değiştirildiği öğrenildi. Heybeliada sakinleri, tarihi plajın dokusunun bozulmasına tepki gösterdi. Ada sakinlerinden avukat Mustafa Lütfi Kıyıcı, alanın büyük kısmının yıllar önce ağaç olduğu zamanla ağaçların kesildiğini ve belediyeden bazı yetkililerin bu alandaki tahribata göz yumduğunu savundu. Yurttaşların tepkisi ve girişimi üzerine plajda inceleme yapan Adalar Belediyesi, “Yapı tahdit” tutanağı düzenleyerek projeyi durdurdu. Olayla ilgili denetim konusunda eksiklerin olabileceğini belirten belediye yetkilisi, “KUDEB’den onay geldiği için biz de sadece onayladık. Basit bir iş olmadığı görüldüğünde tutanak tutturuldu ve durduruldu” açıklamasında bulundu. l İSTANBUL ‘Kanal İstanbul depremden 910 şiddetinde etkilenir’ Kanal İstanbul projesini değerlendiren Prof. Dr. Naci Görür, projenin yaratacağı risklere dikkat çekerek “Vadi ve çevresindeki ekosistem, fauna ve flora büyük ölçüde tahrip olacak. Beklenen deprem gerçekleşirse kanalın Marmara ağzı 910 şiddetinde etkilenebilir. Orta Avrupa’nın tüm sanayi kirliliği Marmara’ya dolar” dedi. Sedimantoloji ve deniz Jeolojisi konularında uzman olan Görür, yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul projesini dün sosyal medya hesabında değerlendirdi. Kanalın kazılması esnasında kayma, heyelan ve göçmeler olacağına işaret eden Görür, kanalın Karadeniz’e girişinin çürük zeminden ibaret olduğunu vurguladı. Görür, “11.5 milyar m3 malzeme kazılacak. Çıkarılacak malzemelerle bir ihtimalle Marmara içerisinde adacıklar oluşturulacak. Aktif fay düşünülürse bu son derece riskli” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi Çavuşoğlu savundu: Tarihi değiştirecek Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İstanbul’un çevre düzenine büyük olumsuzluklar getireceği raporlarla ortaya konulan Kanal İstanbul projesini, “Dünya üzerinde tarihi değiştirecek” sözleriyle savundu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin raporunda ise projede kanal kazısı sonucu ortaya çıkacak 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp hafriyatın, Karadeniz kıyılarında oluşturulacak dolgu alanları ile bertaraf edilmesinin planlandığı aktarılarak bu durumun coğrafyada geri dönülemez değişikliklere neden olacağı belirtildi. Küçükçekmece, Avcılar, Arnavutköy ve Başakşehir ilçelerinden geçecek olan, 45 km. uzunluğunda, 20 metre derinliğindeki projenin maliyeti 75 milyar TL olarak hesaplanmıştı. l İç Politika TUNUS’UN METOO’SU Tunus’ta bir lisenin önünde, park halindeki araçta bulunan adamın mastürbasyon yaptığı anları gösterdiği iddia edilen video, kadınların öfkesine yol açtı. Kadınlar, sosyal medyada dünya çapında kadınların uğradıkları cinsel istismarı teşhir etmek için kullandıkları #MeToo etiketinin Arapça karşılığı olan “EnaZeda” etiketini kullanarak tepki gösterdi. Tunus sokakları, “EnaZeda” yazılı tişörtler giyen kadınların protesto gösterilerine sahne oldu. Öte yandan, videodaki görüntünün ait olduğu milletvekili Zouheir Makhlouf iddiaları reddederek o sırada kendisine insülin iğnesi yapmakta olduğunu savundu. l Dış Haberler eşit statüde olmalı Dr. Erdal Atabek öğretmen adaylarına seslendi: Eğitim ortak bir süreçtir İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından “Öğretenden Önderliğe: Öğretmenliği Yeniden Düşünmek” başlıklı konferans düzenlendi. İKÜ Akıngüç Oditoryumu ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen konferans, rektör Prof. Dr. Erhan Güzel ve eğitim fakültesi dekanı Prof. Dr. Rauf Yıldız’ın açılış konuşmalarıyla başladı. Konferansta, “Eğitimi yeniden düşünmek” başlıklı sunumuyla öğretmen adaylarına seslenen gazetemiz yazarı Dr. Erdal Atabek ise eğitimin sadece öğretmenle değil, toplum, öğrenci ve annebabalarla ortak yürütülmesi gereken bir süreç olduğunu belirtti. Öğrencilerde artan dikkat bozukluğu ve konsantrasyon güçlüğüne dikkat çeken Dr. Atabek, şunları söyledi: “Her türlü kolaylığı kullanalım, ama kolaylığın tuzağına düşmeyelim. Küreselleşme ve tüketim toplumu, insanı kendi koşullarına uydurabilmek için ‘dürtüleri ve duyguları güçlü, akılmantıkmuhakeme merkezi devre dışı kalmış’ yeni tüketim toplumu insanına dönüştürmeye çalışıyor. Dikkat etmemiz gereken ‘deformasyon’ budur. İnsanı geliştiren etkenler; sorumluluk alma, güçlükleri yenme, dayanıklılık ve sorun çözmedir. Bunların hepsi de beynin yönetici işlevleri içinde. Sistem sizi bunlardan uzaklaştırıyor. Son yıllarda büyük yazarlar, büyük sanatçılar çıkmıyor. İnsanlar acıdan, zorluktan kaçıyor. Aileler, çocuklarının sorumluluğunu almayı, zorlukları çözmeyi annelik babalıksanıyor.” Üreticikatılımcıpaylaşımcı eğitim modelinin, çok yönlü yararlar sağlayarak çok daha verimli sonuçlar elde edilmesini sağladığını vurgulayan Dr. Atabek, “Öğrenci kendi varlığını görür, kendi değerini hisseder, kendine verilen değerle özgüveni ve paylaşım isteği artar. Bu yolla sorumluluk almayı öğrenen öğrenci, ileride kendi yolunu daha güvenle çizecektir” diye konuştu. Kocaeli Üniversitesi’nin Kuruluş Tarihçesi Kocaeli Üniversitesi kurucu rektörü Prof. Dr. Atıf Ural, 10 yıl uğraşarak14 bin belgeyi tarayarak “Kocaeli Üniversitesi’nin Kuruluş Tarihçesi 19921998 Çağdaş Atatürkçü İlkelerin Üniversitesi” kitabını yazdı. İki ciltlik kitapta, yıllara göre kronolojik sırayla tüm önemli olaylar dikkate alınarak yazılmış, kuruluş yıllarında gelişen olaylar, yorumları ve belgeleriyle ortaya konulmuş. Prof. Ural, “Bu kitap, 10 yıl süren bir çalışmanın, titiz bir uğraşın, haksızlıklara uğramış bir bilim adamının, bir üniversitenin nasıl kurulduğunun, nasıl ‘ilklerin üniversitesi’ olduğunun belgesel öyküsüdür” dedi. TOÇEV’li 50 çocuk için Tuvana Okuma İstekli Çocuk Vakfı (TOÇEV) ile Pritt’in başlattığı “Çocuklar İçin Üretiyoruz” projesi ile ihtiyacı olan çocuklara eğitim desteği sağlanacak. Pritt’in 50. yıl kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen sosyal sorumluluk çalışması ile TOÇEV’e 20 bin Avro yardım yapılarak maddi yetersizlik nedeniyle okuyamayan 50 çocuğun eğitimine destek verilecek. TOÇEV, Türkiye’nin çeşitli illerinde maddi yetersizlik nedeniyle okuyamayan çocuklara bütün eğitim hayatları boyunca maddi manevi destek veriyor ve çocukların temel ihtiyaçlarını karşılıyor. FİGEN ATALAY Okullarda “sözleşmeli” ve “ücretli” statülerinde çalışan öğretmenlerin sayısı giderek artıyor. 201819 öğretim yılında resmi kurumlarda görev yapan tüm öğretmenlerin yüzde 7.7’si sözleşmeli. Bu oran 201617’de yüzde 2.2, 201718’de yüzde 4.4’tü. Ek ders karşılığında görev yapan ücretli öğretmen sayısı ise tahmini olarak 92 bin. Eğitim Reformu Girişimi’nin hazırladığı Eğitim İzleme Raporu 2019’un dördüncü dosyası “Öğretmenler”de, “Oysa tüm öğretmenlerin eşit statüye sahip olduğu ve öğretmen yeterliliklerine sahip olmayan kimsenin öğretmen olarak görev yapmadığı bir düzenleme gereklidir. Aynı anda hiçbir sınıfın öğretmensiz kalmamasını güvence altında tutmak önemlidir” deniliyor. Öğretmen politikalarındaki mevcut durumun değerlendirildiği raporda yer alan bazı tespitler ve öneriler şöyle: 4 201819 öğretim yılına ilişkin verilere göre Türkiye’de öğretmen sayısı 1 milyon 77 bin 307. Önceki yıla göre, toplam öğretmen sayısı yaklaşık yüzde 5 arttı. Öğretmenlerin yüzde 84.2’si resmi kurumlarda, yüzde 15.8’i özel kurumlarda görev yapıyor. 4 Milli Eğitim Bakanlığı Bilişim Sistemleri verilerine göre net öğretmen ihtiyacı ise 92 bin 165. 1 öğretmene 23 öğrenci Raporun, öğretmen başına düşen öğrenci sayısına ilişkin bölümü şöyle: “Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının en yüksek olduğu iller ilkokul kademesinde 23 öğrenci ile Şanlıurfa ve Gaziantep’tir; ortaokul kademesinde ise 20 öğrenci ile İstanbul ve Şanlıurfa’dır. İlkokul ve ortaokul aynı zamanda iki eğitim oranlarının en yüksek olduğu kademelerdir. 2018 verilerine göre, ilkokulda öğrencilerin yüzde 41.3’ü, ortaokulda ise yüzde 33.6’sı iki eğitim yapan okullara devam ediyor. Ortaöğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, program türlerine göre olduğu gibi illere göre de farklılık gösteriyor. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı genel ortaöğretimde 17 ile en fazla Muş’tayken, mesleki ve teknik ortaöğretimde 14 öğrenci ile en fazla İstanbul, Kahramanmaraş ve Şırnak’ta, Anadolu imam hatip liselerinde ise 21 öğrenci ile en fazla Hakkâri ve Kilis’tedir. Türkiye genelinde, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı, özel ve resmi kurumlar arasında dikkat çekici biçimde değişkenlik gösteriyor. Resmi ve özel okullar arası farkın en fazla olduğu kademe ilkokuldur. İlkokul kademesinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı resmi okullarda 19 iken, özel okullarda 8’dir. Bu kademede farkın en fazla olduğu il ise İstanbul’dur. İstanbul’da öğretmen başına düşen öğrenci sayısı resmi ilkokullarda 26 öğrenciyken, özel ilkokullarda 8’dir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle