18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 12 ARALIK 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ HABER Ayrıntılar Gerçekler mi, ütopya mı? Geçen gün kalabalık bir toplantıda tartışıldı: “Memleketin, dünyanın içinde bulunduğu bu süreçten nasıl çıkılır?” diye. Çok değil, biraz okuryazar olan kişi için tüm veriler büyük kriz eşiğinde olduğumuzu gösteriyor. Dünyanın bir avuç açgözlüyü taşıması imkânsız halde artık! Elbet şu soruya gelip, çatıyor tartışma: “Çözüm önerin nedir?” Karşındakileri ciddiye alıp, varsa bildiğin, dilin döndüğünce anlatmaya koyuluyorsun. Ne söylesen burun kıvıran kişiler: “Haklısın ama bu dediklerin nasıl olacak, insanın doğasına aykırı” türünde karşı çıkışlarda bulunuyor. Ardından: “Pek romantiksin, bu söylediklerin ütopik” diye devam ediyorlar. Tartışma sonuçsuz bitiyor. Neden? Çünkü ütopya sahibi olmak kötüymüş de ondan! Sahiden böyle mi? Ütopyayı “olmayan ada” olarak tarif edebiliriz. Kusursuz tasarlanmış, hemen tüm ilişkilerin yerli yerinde olduğu, kuralların sağlıklı işlediği, mutlu insanların yaşadığı bir adadır burası. “Böyle bir düşü kurmak gerçekçi değildir” diyor bize dostlarımız. O halde içinde bulunduğumuz dünyayı olduğu gibi kabul edeceksek, itirazımız neye? (Hem düş ile gerçek arasındaki geçirgen ilişkiyi bilmeyen birine söyleyeyim ki?) Değiştirme gücü bulmak için ilkin neyi hedeflediğimizi bilmek, nasıl bir dünya aradığımızı kurgulamak gerekmez mi? Düşçü olmayan birinin itiraz etmeye hakkı yoktur! Hatta düşleri solanlara, “olan biten ne varsa size müstahaktır” diyebiliriz. Bu arada birinin hayal ettiği dünya, diğerimiz için kâbus da olabilir. Şahsın ve yine kendim! Geçen gün RTE bir mektepte konuşmaya gitti. Kadrolu sorucular görev başındaydı. Şakşakçı takımı da yerini almıştı. Sözüm ona gençlerle buluşmaydı bunun adı. Bir yerde dedi ki RTE: “NATO toplantısında dört ülke Suriye oturumu gerçekleştirdik. Fransa, İngiltere, Almanya ve şahsım katıldım toplantıya.” Bunu gaf zannedenler oldu. Oysa başkanlık diye koyulduğu yolda, bildiğiniz sultanlık arzusu içinde RTE. Bildiğiniz diyorum ama bu pek de o türden bir hükümranlık değil. Osmanlı’da olmayan yetkilerle donanmış Cumhurbaşkanı şunu söylüyor: “Devlet eşittir benim!” Mesela bu durum karşısında bizim masadakiler ne tür tarif yapardı merak ediyorum. Aynı konuşmada Nobel’i eleştirirken RTE, bu kez: “Bir teröriste ödül verdiler. Romanlarında teröristleri yazan birine” dedi. Neresini düzelteceksin. Bir; romancı elbette yapıtında insanlıktan, tüm hallerinden söz açar. Bunu yaptığı için eleştirilemez, dahası tersine, tam da görevi budur. Her an insanlığın içine düştüğü rezaleti estetik ölçülerde göstermek sanatıdır bir yanıyla romancılık. İyi de, “teröristlik” bu işin neresinde diyeceksiniz? Belli ki akan yazı olmayınca Cumhurbaşkanı çuvallıyor. Hemen düzeltme geldi: “Cumhurbaşkanımız Orhan Pamuk’u kastetmiyor” diye. İyi de kimden söz ediyor, onu da söyleyin de bilelim. Aklımda aynı soru; bizi düşçü bulanlar bu duruma ne der acaba? Distopya Hadi ben söyleyeyim “distopik” bir durumu yaşıyoruz. Yani otoriter, tek adama dayalı, şiddet içeren, izlendiğimiz, gözlendiğimiz korku içinde, baskı altında yaşadığımız bir ülkedeyiz. Ütopya karşıtları ne düşünür acaba bu fiili durum hakkında? Ütopya peşinde koşanlara bıyık altından gülenler, artık günlük yaşantımızın distopik olması üstüne cümle kuracaklar mıdır? Öteden beni düzen içi siyasetin tıkandığını söyleyenlere “düşçü” denildi. Karamsarlıktan kaynaklığı mıdır, bilemem. Ancak ciddi bir tembellik taşındığı kesin. Yorgunluğu bir ölçüde anlarım ama teslimiyete varan tutumu kabul etmek söz konusu değil. Çözüm kuşkusuz devrimci tutum takınmakta. Değişen dünya dinamiklerini kavramak, bilişim çağını, yeni işçi sınıfını kavrayarak düşünmek gerekir. Düzen içinde, geçici refah arayışı, dilimde tüy bitti, sadece kapitalizm içinden üreyen “sus payıdır”. Buna aldanmamak gerekir. Distopik ortama eyvallah edip, ütopyası olana gülmek de neyin nesi.   Not: Yarın saat 18.00’de Eskişehir TÜYAP Kitap Fuarı’nda okurlarla buluşacağım. Dostlarımı beklerim. CPJ: Türkiye’de 47 gazeteci cezaevinde New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) 2019 yılı raporuna göre, dünya çapında en az 250 gazeteci cezaevinde yer alıyor. Rapora göre, cezaevindeki gazetecilerin sayısının en yüksek olduğu ülkelerin başında Çin, Türkiye, Suudi Arabistan ve Mısır var. CPJ’nin yayın yönetmeni Elana Beiser tarafından hazırlanan raporda, “dört yıldır ilk kez dünyanın en çok gazeteci hapseden ülkesi olmayan Türkiye’de cezaevindeki gazeteci sayısının 68’den 47’ye düşmesine karşın, “medyanın durumunun iyileşmediği” vurgulandı. Türkiye’de kapatılan veya el değiştiren yayın kuruluşlarının “içinin boşaltılmasının” yanı sıra birçok gazetecinin zorunlu olarak ülke dışında yaşadığı, işsiz kaldığı veya otosansür uyguladığı dile getirildi. Raporda birçok gazetecinin cezaevine girme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi. l Haber Merkezi Yargıda kurum farkıSavcılık, Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun gazetemize hakaretine göz yumdu CHP’li Çakırözer: Yine haberi Ayrıntılar savunacağız CAyrıntılar HP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer 2019 yılında 59 ga Mahkemeye itirazı reddedilen Cumhuriyet Vakfı, Adalet Bakanlığı’na başvurarak Anadolu Ajansı kararını örnek gösterip kanun yararına bozma istedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “Cumhuriyet gazetesi FETÖ ve PKK’nın yayın organı haline dönüş tü” diyerek gazetemize hakaret eden Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Prof. Burhan Kuzu hakkında “kovuştur maya yer yok” kararı ver di. Karara itiraz eden Cum SEYHAN AVŞAR huriyet Vakfı, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvurarak kanun yararına bozma talep etti. Dilek Öldürene değil habere ceza İstanbul Havalimanı inşaatı sırasında kötü çalışma koşulları ve işçi ölümlerine ilişkin gazetemizde yayımlanan habere açılan davanın üçüncü duruşması dün görüldü. Mahkeme, gazetemizin 15 bin TL manevi tazminat ödemesine ve kararın da tirajı en yüksek 3 gazetede ilan edilmesine hükmetti. Gazetemizde 12 Şubat 2018 tarihinde manşetten verilen muhabirimiz Mehmet Kızmaz imzalı, “3. Havalimanı Mezarlık Gibi” başlıklı haber nedeniyle İstanbul Havalimanı’nı inşa eden ve 25 yıl boyunca bi Orhan Erinç’in avukatı Abbas Yalçın katıldı. Duruşmada muhabirimiz Kızmaz, “İşçi ölümleri ve kötü çalışma koşulları varken, davanın İGA’ya değil de haberime açılmasını doğru bulmuyorum. Ölümlere sebep olan kişiler yargılanmalıdır” savunması yaptı. Basın özgürlüğü ihlali Avukat Buket Yazıcı karara ilişkin “Haberin görünür gerçekliğe uygun olduğu ve kamu yararı taşıdığı çok açıktır. Hükmedilen 15 bin TL hakkaniyet zeteciye 200 yıl hapis cezası verildiğini belirterek “2001 ile 2004 yılları arasında tutuklu gazeteci sayısı 10’du, bugün 11 katına çıktı, 110 oldu” dedi. Çakırözer, önceki gün TBMM’de yaptığı konuşmada 2019 yılında gazetecilerin ya Çakırözer şadığı sorunları anlattı. 2019 yılına başlarken Cumhuriyet ve Sözcü’nun hâkim karşısında olduğunu, 2020 yılında da yine haberleri savunacaklarını söyleyen Çakırözer, BirGün gazetesine resmi ilan ambargosu uygulanmasına da tepki gösterdi. l ANKARA / Cumhuriyet çede Anadolu Ajansı’nın da (AA) ben işletmesini alan İGA tarafından dava açıl le bağdaşmamaktadır. Mahkemenin bu zer bir konuya ilişkin suç duyurusunda bulunduğu önce takipsizlik verildiği mıştı. Çağlayan’daki İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dün görülen da nunla da yetinmeyerek verdiği ‘kararın tirajı en yüksek 3 gazetede yayımlanma BirGün ve Evrensel ancak avukatların yaptığı itiraz sonucu “kovuşturmaya yer olmadığı” kararının kaldırıldığı aktarıldı. Prof. Dr. Kuzu, 8 Mayıs’ta sosyal medya hesabından, “Cumhuriyet gazete vaya, davacı İGA’nın avukatı Arzu Yıldırım; davalı olarak ise gazetemiz avukatı Buket Yazıcı, muhabirimiz Mehmet Kızmaz ve eski Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahi sı’ kararı da basın özgürlüğünün açıkça ihlali anlamına gelmektedir. Karara karşı istinaf yoluna başvuracağız” dedi. l İSTANBUL/ Cumhuriyet Muhaliflere ambargo sinin 95. yıldönümü. İsim babası Atatürk olan gazete günümüzde FETÖ ve PKK’nın yayın organı haline dönüştü. İftira, karalama, aşağılama. Ne ararsan var. Atatürk’ün kemikleri sızlıyor” şeklinde bir paylaşım yaptı. Hakaret içeren paylaşıma ilişkin Cumhuriyet Vakfı avukatları söz konusu paylaşımın gazeteyi, tüzelkişiliği, tüzel kişiliğin arkasında bilinen ve tanınan gazete, vakıf yöneticilerini aşağılayarak, küçük düşürmeyi hedeflediğini belir terek Kuzu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık, “atılı suçun unsurlarının oluşmadığını” öne sürerek Kuzu hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Avukatlar bu kez İstanbul 9 Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurarak takipsizlik kararına itiraz etti. Ancak hâkimlik avukatların itirazını reddetti. Avukatlar bu kez Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmek üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir dilekçe vererek kanun yararına bozma talep etti. Dilekçede, Anadolu Ajansı’nın yapmış olduğu bir haber nedeniyle sosyal medyadan ajansa hakaret edildiği, şikâyeti değerlendiren Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu’nun takipsizlik kararı verdiği belirtildi. Ajans avukatlarının bu karara yaptıkları itirazın ardından ise Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin “kovuşturmaya yer olmadığı” kararının kaldırıldığı hatırlatıldı. l İSTANBUL Resmi ilanlar ile kamu kurum kuruluşlarına ait reklamların, gazete ve dergilerde yayımlanmasına aracılık etmesi amacıyla kurulan Basın İlan Kurumu’nun (BİK), BirGün ve Evrensel gazetelerine reklam ambargosu getirdi. BirGün’den “Okurlarımızın bilgisine” başlığıyla yapılan açıklamada “BirGün gazetesi olarak sadece hakkımız olanı istiyoruz. BİK yönetiminin gazetemize yönelik tutunduğu tavra karşı tüm yasal yolları kullanacağımızı da kamuo Şeffaflık ödülü ÇYDD’nin yuna bildiririz” denildi. Evrensel Gazetesi Genel Ya yın Yönetmeni Fatih Polat da Twitter’den yaptığı açıklamada Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından; yolsuzluğa karşı mücadeleye dair çalışmaların desteklenmesi, şeffaflık, dürüstlük ve hesap verebilirlik gibi iyi yönetişim ilkelerinin yaygınlaştırılması için bireysel ya da kurumsal eylem ve girişimleri desteklemek amacıyla verilen Şeffaflık Ödülü sahiplerini buldu. Kurumsal kamu kategorisinde ödülün sahibi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) oldu. nel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel’e ödülü, Uluslararası Şeffaflık Derneği Yönetim Kurulu Başkanı E. Oya Özarslan tarafından verildi. Gecede medya dalında, araştırmacı gazeteci Murat Ağırel, kurumsal kategoride Ünsped Gümrük Müşavirliğ, yurttaş/sivil girişim kategorisinde Uğur Kalkan, gençlik dalında Ortadoğu Teknik Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Övünç Ertunç ve yurtdışındaki üniversitelerden ekip “BİK, Evrensel’e de tek tek haber başlıkları ve daha bir dizi başka yöntemle ağır bir kuşatma yapıyor. Süreç, ilan hakkı iptaline doğru sistematik biçimde zorlanıyor” değerlendirmesini yaptı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da yapılan müdahaleleri antidemokratik olarak nitelendirerek “Gazeteleri yola getir Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde ön arkadaşları Orçun Gümüş ve Ahmet me derdindedirler” dedi. ceki akşam yapılan törende, ÇYDD Ge Bağlan ödül aldı. l Haber Merkezi l Haber Merkezi T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI’ndan KURTKÖY SOSYAL GÜVENLİK MERKEZİ GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DOSYA NO:2015/449 Kurumumuzca haczedilen ve satılmasına karar verilen gayrimenkullerin cinsi, kıymeti ve nitelikleri: TAPU KAYDI: İstanbul İli, Şişli İlçesi, Dikilitaş Mahallesi, 1252 ada, 3 parselde kayıtlı,159,25m² yüzölçümlü, Tam hisseli ana taşınmaz niteliği “Arsa” niteliğindeki taşınmazdır. İMAR DURUMU: Şişli Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğün Arşivi’nde yapılan incelemelerde göre satışa konu parselin, 24.06.2006 Tasdik Tarihli 1/1000 Şişli Merkez ve Çevresi U.İ.P. ve 15.11.2014 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli konut alanlarında kat yüksekliklerinin değişikliği hakkında plan değişikliği planı kapsamında Konut Alanı lejantlı bölgede kalmaktadır. Yapılaşma şartları Blok Nizam, H: 4 Kat, Hmax: 14.50 şeklindedir. Parselin terkini bulunmamaktadır. Parsel üzerinde yer alan yapıya ait imar arşiv dosyasında 27.06.1996 tarih 25 sayılı (649,83 m² alan için verilmiş) yapı ruhsatı, 08.11.2010 tarih 1264968 sayılı yapı kullanma izin belgesi, yapı kullanma izin belgesi üzerinde 25.08.2010 tarih 96/25 sayılı son yapı ruhsatı ve 19.12.1995 tarihli mimari projesi bulunmaktadır. HALİ HAZIR DURUMU EVSAFI: Satış konusu taşınmaz; İstanbul İli, Şişli İlçesi, Fulya Mahallesi sınırlarında Belen Sokak üzerinde 1252 ada 3 parsel üzerine yer alan binadır. Şişli belediyesi imar arşivinde bulunan arşiv dosyasında yer alan 19.12.1995 tarihli mimari projesine göre parsel üzerinde 3 bodrum kat + zemin kat + 3 normal katlı yapı bulunmaktadır. Parsel üzerinde yer alan binada kat irtifakı kurulu olmadığından Şişli Tapu Sicil Müdürlüğünde projesi bulunmamaktadır. Binanın 3. Bodrum katında otopark alanı bulunmakta (110 m²), 2. Bodrum katında otopark ve araç asansörü (85 m²), 1. Bodrum katında içerisinde ofis ve wc alanı bulunan dükkan,(70 m²), zemin katında dükkan (60 m²) ve bina girişi (12 m²), 3 normal katında ofis alanı (bina ortak alanı dahil her kat 98 m²) bulunmaktadır. Bina toplamda 631 m² alana sahiptir. Yerinde dışarıdan yapılan tespitlere göre rapora konu bina 3. Bodrum kat + zemin kat + 3 normal kat ve çatı katından oluşmaktadır. Binanın tamamı ofis olarak kullanılmaktadır. Binaya ulaşım Belen Sokak üzerinde sağlanmakta olup Belen Sokağa 13 m. cephesi bulunmaktadır. Taşınmazın bulunduğu bölgede alt yapı tamamlanmıştır. K.D.V. Oranı %18 dir. MUHAMMEN BEDELİ: 5.070.000,00TL.(Beşmilyonyetmişbintürklirası) SATIŞ ŞARTLARI: 1. açık arttırma: 09/01/2020 günü saat: 10:0010:05 arası Kurtköy Sosyal Güvenlik Merkezi ihale salonu Yenişehir mahallesi Kardelen sokak No:10 Pendik/İstanbul adresinde 2. açık arttırma: 16/01/2020 günü saat: 10:0010:05 arası Kurtköy Sosyal Güvenlik Merkezi ihale salonu Yenişehir mahallesi Kardelen sokak No:10 Pendik/İstanbul adresinde yapılacaktır. Gayrimenkul artırma sonunda, üç defa bağırıldıktan sonra en çok artırana ihale olunur. Şu kadar ki, artırma bedeli gayrimenkul için biçilmiş olan değerin %75 olan 3.802.500,00 TL (Üçmilyonsekizyüzikibinbeşyüztürklirası)’’sini bulmak lazımdır. Şayet amme alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar bu gayrimenkul için temin edilmiş ise, artırma bedelinin, bu suretle rüçhanı olan alacakların tutarından fazlaya çıkması ve yapılacak masrafları karşılaması şarttıyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak üzere 16/01/2020 günü aynı yer ve aynı saatte ikinci artırmaya çıkartılacaktır. İkinci artırmada rayiç bedelin % 50’ını bulması lazımdır. Ancak rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile en çok arttırana ihale olunur. Şu kadar ki, birinci arttırmada istekli çıkmaz veya pey sürülmez ise ikinci arttırmada 6183 sayılı yasanın 94. maddesi uygulanacaktır. (İlk arttırmaya girip teminat yatırıp teklif verilmez ise veya ilk arttırmaya katılım olmaz ise ikinci arttırma tekrar %75’den açılacaktır.) Artırmaya katılacaklardan muhammen bedelin % 7,5 u oranında teminat alınır. Teminat olarak 6183 sayılı Kanunun yasanın 10. maddesinin birinci ve dördüncü bentlerinde sayılanlar (Para, Bankalar ve özel finans kurumları tarafından verilen süresiz teminat mektupları, Hazine Müsteşarlığınca ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetleri veya bu senetler yerine düzenlenen belgeler (Nominal bedele faiz dahil edilerek ihraç edilmiş ise bu işlemlerde anaparaya tekabül eden satış değerleri esas alınır.), Hükümetçe belli edilecek Milli esham ve tahvilat ( Bu esham ve tahvilat, teminatın kabul edilmesine en yakın borsa cetvelleri üzerinden % 15 noksanıyla değerlendirilir.) kabul edilecektir. Satış peşin para ile yapılacak olup, alıcı istediğinde 10 güne kadar mehil verilebilir. Tellaliye harcı, DV, KDV, tahliye masrafları, tapu alım ve satım harcı ve masrafları alıcıya aittir. Gayrimenkulün aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. Gayrimenkulün tahliyesi genel hükümlere göre alıcı tarafından yapılacaktır. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar, teklif ettikleri bedel ile son ihale arasındaki farktan ve diğer zararlardan ayrıca %5 faizden sorumlu olacaklardır. İhale farkı ve faizi ayrıca bir hükme hacet olmaksızın Merkez Müdürlüğümüzce tahsil edilecektir. Bu fark, varsa önce teminat bedelinden alınacaktır. Teminattan meblağ artması halinde ise kuruma irad olarak kaydedilecektir. Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için Müdürlüğümüzde açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği verilir. Satışa iştirak edecekler yanlarında resmi dairelerce kabul edilebilir kimlik belgesi ve katılımın tüzel kişiler adına olması halinde yetki belgesi ibraz edeceklerdir. 6183 sayılı kanunun 108. maddesinde sayılanlar açık arttırmaya katılamazlar. Satış ilan ve şartnamesinde dizgi, baskı ve yazım hatası olması halinde ihale anındaki açıklamalar esas alınır. Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2015/449 takip no’lu dosya numarasıyla Müdürlüğümüz Gayrimenkul Satış Komisyonuna başvurmaları gerekmektedir. Satışa katılacak olanların, teminatlarını en geç ihale bitimine kadar komisyona vermeleri gerekmektedir. Satış ilanı ilgililerin (İlgililer tabirine borçlu ve irtifak hakkı sahipleri de dahildir.) adresine gönderilecek olup, adreste tebligat yapılamaması halinde veya adresleri bilinmeyenlerin de yerinde kaim olacağı İLANEN tebliğ olur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1096900) T.C. İSTANBUL ANADOLU 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı:2019/677 Esas İstanbul ili, Pendik ilçesi, Doğu Mahallesi, Cilt No:7, Hane No:765, BSN:5’da nüfusa kayıtlı 50941865480 T.C.No’lu İlyas ve Filiz kızı/oğlu, 05/06/2014 doğumlu, GÜLSÜM’in isminin TMK 27. Maddesi uyarınca “GÜLSÜM SARE” olarak değiştirilerek NÜFUSA TESCİLİNE, karar verilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099273) T.C. BÜYÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/443 Esas KARAR NO: 2019/332 Davanın KABULÜ ile; Erzurum İli, Horasan İlçesi, Pirhasan Mah./ Köyü, Cilt No:69, Hane No:15, Sıra No:136’da nüfusa kayıtlı, Mecit ile Melahat’tan olma, 31/08/1983 doğumlu, 14519003070 T.C. Kimlik Nolu davacının “Nurten” olan adının “EDA” olarak düzeltilmesi ile bu şekilde nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmiştir. İlan olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099216)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle