18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 12 ARALIK 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN ‘SESİMİZ HAKKIMIZDIR’ kültür ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK Türkiye’de neredeyse tüm seslendirme sanatçıları bir araya geldi ve önceki akşam saat 21.00 itibarıyla “Sesimiz Hakkımızdır” ‘etiketi’ ile bir eylem başlatıldı. Bu sosyal medya çağrısı Oyuncular Sendikası tarafından yayımlandı. “Seslendirme oyuncularının sektörde seslendirdiği eserlerle ilgili dijital yayın platformlarındaki hak devirlerinin yeniden ücretlendirmesi noktasında bir süredir hak sahibi seslendirme oyuncuları ile seslendirme stüdyoları arasında bir uyuşmazlık ve buna bağlı olarak çözümsüzlük mevcuttur. Bu çözümsüzlük ve buna bağlı olarak ortaya çıkacak diğer uyuşmazlıklar ile ilgili olarak biz aşağıda imzası bulunanlar, Oyuncular Sendikası’nın bizim adımıza stüdyolarla, aracı şirketlerle ve doğrudan yayıncı kuruluşlarla bir çözüm bulunması için görüşme yapması gerektiğini düşünüyor ve bu konuda sendikaya yetki verdiğimizi bildiriyoruz. Oyuncular Sendikası’nın Beyti Engin Türkiye’deki tüm seslendirme sanatçıları birleşerek haklarını aramak için Oyuncular Sendikası’nı yetkili kıldı. Sercan Gidişoğlu bu görüşmeler neticesinde çizeceği yol haritasına uyacağımızı da beyan ediyoruz” diyen seslendirme oyuncuları, stüdyoları, aracı şirketleri ve doğrudan yayıncı kuruluşları, bu uyuşmazlığın çözülmesi ve uyuşmazlık yaşanan bu işyerlerindeki iş barışının bir an önce tesis edilmesi için Oyuncular Sendikası ile görüşme yapmaya çağırdılar. Konuyla ilgili Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri ve seslendirme oyuncusu Sercan Gidişoğlu ile konuştuk. “Hakkımı zı aramaya devam edeceğiz” diyen Gidişoğlu, “Seslendirme oyuncuları aslında dizi oyuncuları, tüm performans sanatçıları gibi bizim Fikri ve Sınai Eserler Kanunu’muzda bağlantılı hak sahibi, komşu hak sahibi, performansına bağlı hakların sahibi performans sanatçıları olarak belirlenmiş durumdalar. Yani aslında bunlar için haklar bu sanatçıların kendilerinde ve bu hakların devredilmesi hakkı da yine oyuncunun kendisine ait. Kendisi istediği zaman bunu devredebilir ve Türkiye’de herhangi bir şeyin yayımlanması için de bu hak sahiplerinden kullanıma dair hakların alındığının, devir alındığının açıkça, sözleşme ile imzalatılması gerekir. Bunlara da genelde ‘hak devri sözleşmeleri’ deniyor. Aslında kamuoyunda kısaca telif gibi tartışılan konunun daha büyük halidir bu, telif sadece bu fikri ve sınai haklardan sadece bir tanesidir” diyor. Seslendirme oyuncusu Beyti Engin, “Özellikle dijital platformlar için bir hak devri sözleşmesi imzalatılmak isteniyor, seslendirme sanatçılarına ve onlar da bunun karşılığında bir bedel ödendiği halde kendilerine ödenmediğini fark ettiler ve sözleşmeleri imzalamamaya karar verdiler” diyor. Yaklaşık 300 seslendirme sanatçısının katıldığı eylem için Engin, “Türkiye’de bu alanda bugüne kadar yapılmış en büyük eylemlerden biri, daha önce birkaç defa denendi fakat tam anlamı ile örgütlenilemedi. Bu kez birleşildi” diyor. ‘Canım Aliye Ruhum Filiz’İlk defa sergilenen Sabahattin Ali fotoğrafları Yapı Kredi Bomontiada’da Usta yazar Sabahattin Ali’yi eş ve baba olarak yeniden tanıyacağınız “Canım Ali ye Ruhum Filiz” sergisi, Yapı Kredi 75. Yıl Sergileri kapsamında Yapı Kredi Bomontiada ALT’ta açıl dı. Usta yazar Sabahattin Ali, aynı zamanda bir görsel anı bi riktiricisi. Yanından neredey AYÇA HAN se hiç ayırmadığı Kodak marka fotoğraf makinesi ile çektiği fotoğraflar, eşi Aliye Hanım ve kızı Filiz Hanım ile olan iliş kisini nasıl sevgiyle sürdürdüğünü içtenlikle gösteriyor bize. Küratörlüğünü Sevengül Sönmez’in üst lendiği “Canım Aliye Ruhum Filiz” adlı ser gide, usta yazarın daha önce hiç sergilen memiş/yayımlanmamış fotoğrafları ile mektupları yer alıyor. Bir baba ve eşi yitirmek Sabahattin Ali’nin sıcak aile ilişkilerine tanıklık ettiğimiz sergiyi, küratör Sönmez şu sözlerle anlatıyor: “Onun fotoğraf çekerken takındığı tavrı önemsiyorum, ve bu tavır aynı zamanda eserlerine yansıyan da bir şey: ayrıntıya ve gerçeğe bakmak. O yüzden onun fotoğrafçı tarafını biraz öne çıkarmak istedim. Daha önce yaptığımız sergilerde de bunu çok vurgulamak istemiştim, bu sergi için ise “Canım Aliye Ruhum Filiz” kitabı eksende duruyor. Sabahattin Ali’nin ev içi ve Ankara yaşamında, kızı ve eşi ile olan ilişkisini fotoğrafları üzerinden okumaya çalışıyoruz. Biz bir yazarı, bir çevirmeni, bir tiyatro adamını, her şeyden önce çok önemli bir entelektüeli yitirmenin ötesinde, onun öldürülmesiyle bir babayı ve bir eşi de yitiriyoruz. Galiba biraz bu duyguyu geçirmek istedim: kaybedilen ne? Çünkü bu fotoğraflara baktığınızda var olan şeyi kaybettik; neşeyi, mutluluğu, ev içi yaşamı, sıcak aile bağını. Öte taraftan, estetik, teknik olarak bakıldığında Sabahattin Ali’nin fotoğraf çekerkenki ısrarı bana çok ilginç geliyor. Mesela balkonu ya da evdeki koltuğu sürekli bir fotoğraf mekânı olarak kullanması gibi. Bunlar da herhalde bir hikâye anlatır diye düşünüyorum. Bu fotoğrafların seçimindeki en önemli şeylerden biri, o an Sabahattin Ali’nin orada cFailmizAıAnldilyiaet..r.Aelni ivne olduğunu bilmekti, iki biçimde orada, ya çeken olarak orada ya da çekilen olarak, bazen de gölgesi ile oradaydı diyebilmek, onu biraz ısrarla vurgulamak.” Pencerede Aliye ve Filiz... Hareket halindeki bir trenin penceresinde Aliye Ali ve Filiz Ali... Tren seyahatleri nin Ali ailesi için ne ifade ettiğini Filiz Ali anlatıyor: “Tren bizim için çok önemliydi; trenle İstanbul’a gitmek, yataklı vagonla seyahat etmek... Ankara’dan gece vakti kalkıp sabaha karşı İzmit’te denizi görmek... Tren penceresinden fotoğraf çekmeyi çok severdi.” Babasının elinde makine ile bir gün içinde hemen hemen poz yakalamış bir fotoğrafçı olduğunu söyleyen Filiz Ali, “Evde, sokakta, gezdiğimiz yerlerde babamın bir belgeselci gibi sürekli fotoğraf çektiğini görürsünüz bu fotoğraflarda. Ben şahsen fotoğrafçı değilim ama gördüğüm kadarıyla çok güzel kompozisyonlar yakalamış, insanları veyahut doğayı... Beni de konu mankeni gibi kullanıyordu, her tarz fotoğrafım var maşallah. Yatarken, kalkarken, soytarılık yaparken. Bazı fotoğraflar var mesela kafamda kukuleta, elimde mutfak ızgarası. Benim de hoşuma gidiyordu herhalde fotoğrafımın çekilmesi” diyor. Sabahattin Ali’nin gezdiği tüm şehirlerde çektiği fotoğraflarla, ziyaretçileri 1930’ların Türkiyesi’ne götüren “Canım Aliye Ruhum Filiz” sergisi, 29 Şubat 2020’ye kadar izlenebilir. T.C. KOCAELİ 6. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2016/194 Mahkememizin 05/12/2019 tarih ve 2016/194 Esas 2019/707 Karar sayılı kararı ile sanıkların eylemlerinin TCK 158/1L hükmü kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirme yetkisi ağır ceza mahkemesine ait olduğundan, 5271 Sayılı CMK.nın 3, 4, 5 vd. Maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli Kocaeli Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine, kararın tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde Kocaeli Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiş olup, Serdar ve Fatima oğlu, 1995 Kabil doğumlu sanık Arif Gluabin’in Afganistan uyruklu olduğu, dosyada tebligata yarar hiçbir adresinin bulunmadığı anlaşılmakla, 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 28 ve 29. maddeleri uyarınca iş bu karar özetinin ulusal gazetelerden birinde ve elektronik ortamda ilanen tebliğine, kararın ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ve tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde itiraz edilmediği takdirde kesinleşmiş sayılacağı hususu ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099526) T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/300 Esas KARAR NO: 2019/492 Davacı RASİME KAPLAN ile davalı NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine mahkememizde açılan Ad Düzeltilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Bitlis İli, Hizan İlçesi, Yığınkaya Köyü, C:33, H:12, BSN:199 de nüfusa kayıtlı, Adil ve Madişa kızı, 26/10/1998 doğumlu, 18385611384 T.C. Kimlik Nolu davacı Rasime Kaplan’ın nüfusta “Rasime” olan isminin “Zeynep” olarak TASHİHİNE, karar verildiği ilanen tebliğ olunur.22/11/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099564) T.C. BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/374 Esas KARAR NO: 2019/506 Davacı ADİLE YOLCU tarafığndan BEYKOZ NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ aleyhine mahkememizde açılan Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; HÜKÜM: Davanın KABULÜNE, Adanaili, Seyhan ilçesi, Yeşilyuva mah. Cilt no: 57, Hane no: 169, BSN: 21’ de nüfusa kayıtlı TC. 21253053674 Kimlik nolu Adile Yolcu’nun nüfus kayıtlarında “ ADİLE “ olan adının “ ADİLE PINAR” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE, nüfus kütüğüne değiştirilmiş bu haliyle KAYIT VE TESCİLİNE Tebliğ yerine geçmek üzere ilanen tebliğ olunur. 20/11/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099711) T.C. İSTANBUL ANADOLU 2. İCRA CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NDAN ESAS SAYISI: 2019/126 Esas Müşteki Mehmet Fatih YILMAZ tarafından sanık Panorama Kent Mobilyaları ve Yapı İnşaat A.Ş yetkilisi Mustafa KOÇ aleyhine açılan karşılıksız çek keşide etmek davasında sanık Mustafa Koç’un adresi tespit edilemediğinden duruşma gününün ilan yoluyla tebliğine karar verilmiştir. Duruşma günü olan 30/01/2020 günü saat 10:05’de duruşmada hazır bulunmanız veya kendinizi bir müdafii ile temsil ettirmeniz, aksi takdirde yokluğunuzda yargılamaya devam edileceği ve ayrıca Çek Kanunu 5/1 maddesi uyarınca tarafınıza dava dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099853) T.C. ADALAR SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/62 Esas Mahkememizde görülmekte olan Vasiyetname Açılması (Noter) davasının yapılan yargılamasında; Mahkemenizce 26/11/2019 tarihli ara karar ile Vasiyet alacaklılardan Dimitriyos Afenduli ve Nikolaos Afenduli’ye vasiyetnamenin TMK’nın 597’inci maddesi uyarınca ilanen tebliğine karar verilmiştir. Müteveffa Eleni Efendulu tarafından Adalar Noterliğince düzenlettirilen 26/11/1968 gün ve 1002 yevmiğye sayılı Resen Vasiyetname ve 16/12/1971 tarih ve 1226 yevmiye nolu Resen Vasiyetnameden Rücu’yu kabul edip etmediğiniz hususlarında beyanda bulunmak üzere bizzat duruşmaya gelmeniz, duruşmaya gelip beyanda bulunmadığınız takdirde vasiyetnameyi kabul etmediğiniz ve vasiyetnameye karşı BİR AY içerisinde dava açıp Mahkememize bildirmediğiniz takdirde vasiyetnameyi aynen kabul etmiş sayılacağınız hususu ilanen tebliğ ve ihtar olunur. Duruşma Günü: 05/05/2020 günü saat: 10:35 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099540) T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2019/268 Esas KARAR NO: 2019/488 Davacı ONUR ÖZER ile davalılar NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ, NURİ ÖZER aleyhine mahkememizde açılan Soyisim Düzeltilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda; Kırşehir İli, Mucur İlçesi, Kurugöl Köyü, C:36, H:87, BSN:79 da nüfusa kayıtlı, 46471494122 T.C. Kimlik Nolu Nuri ve Leman’dan olma, 13/01/2001 doğumlu davacı Onur Özer’in nüfusta “Özer” olan soy isminin “Çavuşoğlu” olarak TASHİHİNE, karar verildiği ilanen tebliğ olunur. 22/11/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099559) TMMOB MİMARLAR ODASI MALATYA ŞUBESİ’NDEN 7. DÖNEM GENEL KURULU İLANI TMMOB Mimarlar Odası Malatya Şubesi 7 Dönem Genel Kurulu’muz 1112 Ocak 2020 tarihinde çoğunluklu, 1819 Ocak 2020 tarihinde saat 10.0016.00 arasın da çoğunluksuz olarak aşağıdaki adres ve gündemle yapılacaktır. Adres Genel Kurul: Dabakane Mah Bebek sokak Elmalı oğlu apt kat6/21 Battalgazi/ Malatya Oy Kullanımı: Mimarlar Odası Malatya Şubesi Gündem: 1: Açılış konuşması 2: Divan teşkili 3: Saygı duruşu 4: Çalışma raporunun okunması ve ibrazı 5: Yeni Dönem Yönetim Kurulu Soruşturma ve Uzlaştırma ile Delegasyon üyelerinin belirlenmesi. 6: İstek ve TEMENNİLER 7: Kapanış Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099592) T.C. KÜÇÜKÇEKMECE 11. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NDEN Dosya No: 2018/445 Esas Mahkememizin 18/07/2019 Gün2018/445 Esas, 2018/442 karar sayılı Fazlı ve Ayşe oğlu 06/05/1990 Çankırı doğumlu sanık RAMAZAN YAVUZ Hakkında 5809 Sayılı Kanununa muhalefet suçundan görevsizlik kararı verilmiştir. Gıyabi karar tüm aramalara rağmen sanığa tebliğ edilemediğinden 7201 Sayılı Kanunun 28 ve 29 ncu maddeleri uyarınca Gazetede ilanı ile ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde tebliğ edilmiş sayılacağı ve kesinleşeceği ilanen tebliğ olunur.10/12/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1099845) Necatigil, 40 yıl yazdı, 40 yıl geçti gözlerini yumalı! Zaman çok acımasız, durmak bilmiyor! Tam 40 yıl geçti, Behçet Necatigil gözlerini yumalı. Ama hep aramızdaydı, terk etmedi sevgisi, şiirleri bizi.  Onun kuşaktaşları, hayranları, öğrencileri, okurları hiç unutmadılar. Unutulmadı. Çünkü o, unutulacak şair, unutulacak hoca değildi. Ama unutulmak istiyordu! Yüksel Pazarkaya’nın Unutulmak İsteyen Şair Behçet Necatigil 100 Yaşında (Sözcükler Yayınları, 2006) adlı kitabı, Behçet Necatigil’in ona yazdığı İstanbul, 26.8.1975 günlü mektubuyla başlar: “Bilinsin diye can atıyoruz / Unutsunlar şimdi. Bir tarihte böyle bir şey yazmıştım da Memet Fuat, kendini unutturmak isteyen şair gibi bir değinmede bulunmuştu. Hoşuma gitmişti. Nasıl olsa unutulacağız, hiç değilse bunun bilincinde, az hatırlatalım kendimizi.” Bu yücegönüllülük Necatigil’in yaşam mottosuydu sanki. Çünkü o mektuptan çeyrek yüzyıl önce Oktay Akbal’a da yazmıştı. İstanbul, 3 Mart 1950 tarihli mektubunda şöyle diyordu: “Oktay’cığım, Ne dersen de, ama bir daha olmayacaktır. Çok mahcubum. Zaman zaman isteksizlikler sarar beni, öyle bir devreye rasladı. Yazamadım. Mahcubum. Meşguliyetler dolayısıyla değil. Belki de meşguliyetsizlikler sebebiyle. Yani biz öyle kişileriz ki kendimize veya sanata faydalı olamadığımızı hissettiğimiz anda adeta yaşamaz oluruz, lüzumsuzluk korkusu bir kurt gibi içten içe bizi yer.” (Oktay Akbal’a Mektuplar, haz. Hikmet Altınkaynak, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2014, s. 143) Edebiyat tutkusu Necatigil, çağdaş Türk şiirinin kurucuları arasında yer aldı. Ondaki edebiyat tutkusu ona öğrenciyken el yazılı Küçük Muharrir adlı dergiyi çıkarttırdı. İlk şiiri 1935’te Varlık dergisinde yayımlandığında daha lise öğrencisiydi. Öğretmenliğe başladıktan sonraki yıllarda edebiyatımızın temel başvuru kaynaklarından olan Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü’nü yazdırdı. Büyük bir sorumlulukla 40 yıl şiir, biyografi, çeviri eserleri üretti. Tam 40 yıl önce de yaşama veda etti. Bu sorumluluk öğrencilerine ve yaşama karşı da sürdü. Hilmi Yavuz, Behçet Hoca (Everest Yayınları) adlı kitabında anlattığına göre, Kabataş Lisesi’nden onun öğrencisiydi. Hasan Nejat Pulur, Hikmet Sami Türk ile Dönüm adlı tek yapraklı bir dergi çıkarıyordu. Bunun denetimi de Necatigil’deydi. Yıllar sonra Hilmi Yavuz, bütün eserlerini yayına hazırlarken ailesinin ona verdiği notlar arasında “3B’den Hilmi Yavuz’a 20 dergi verildi. 3 lira alındı” notu da vardı. Bu da hocanın sorumluluğuna dahildi. Kitabı yazma amacı ise, yalnızca öğrenciliği için değil, yaşam boyu kendine duyulan minnet duygusunu dile getirmekti. Bağımsızlardandı 1940’lı yıllarda çeşitli edebiyat grupları, akımları vardı. Behçet Necatigil bunlara kapılmadan tıpkı Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi, şiirini bağımsız kalarak oluşturdu. Şiiri de yaşamı gibi çok özeldi. Kendi neredeyse, şiiri de oradaydı. Beşiktaş denince ilk akla gelen şairlerden oldu. Öğrenciler, onun “Resim” şiiriyle Atatürk’ü daha çok sevdi, sorumluluk duydu. “Gizli Sevda”sıyla gençler, “Evler”iyle çiftler, ona hayran kaldılar. 40. yıl için, Hilmi Yavuz’un Behçet Hoca dışında Behçet Necatigil’in kızı Ayşe Sarısayın ve Şaban Özdemir’in derlediği 21 şiirin yer aldığı Behçet Necatigil Kasideler Kitabı (YKY) ile Haydar Ergülen’in denemelerinden oluşan Gülten ile Behçet (Kırmızıkedi Yay.) yapıtı da yayımlandı. Behçet Necatigil, yarın (13 Aralık, 18.30) Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde anılacak. Torunları müzik dinletisi, belgesel film gösterisi sunacak. Buna Necatigil Şiir Ödülü’nün 40 yıllık yolculuğu eşlik edecek. Ödül, 40. Yıl Onur Ödülü adıyla Şavkar Altınel’e verilecek. Elbette Necatigil ve Altınel şiirleri okunacak. Ne güzel!            Elbette Necatigil’e, şaire, şiire saygı, bu tarihsel olaya tanıklık için orada olacağım. Onur Ünlü, Koma Sahne’de Şair, yazar, senarist, yönetmen ve standup’çı Onur Ünlü, “Hayatta tek mantıklı şey standup yapmakmış gibi geliyor” diyerek başladığı standup gösterisini sürdürüyor. Ünlü, bu akşam saat 22.30’da Koma Sahne’de izleyiciyle buluşacak. “Leyla ile Mecnun” ve “Sen Aydınlatırsın Geceyi”, “Polis, İtirazım Var” gibi filmlere dair standup şovuyla birçok ili gezdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle