25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 58 KASIM 2019 CUMA Sehven şikâyet edilmiş!Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şikâyeti üzerine şehit annesine açılan dava beraatla sonuçlandı Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Alp Akbaba’nın “cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla yargılandığı davada Erdoğan’ın avukatları şikâyet dilekçesinin “sehven gönderildiğini” söyledi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın şikâyeti üzerine hakkında dava açılan Şehit Anaları Derneği Başkanı Pakize Alp Akkaba, ilk duruşmada beraat etti. Erdoğan’ın avukatları, duruşmada önce Akbaba’dan şikâyetçi oldu, gelen tepki üzerine şikâyetlerini geri çekti. CHP’nin, kadınların seçme ve seçilme hakkının 83. yıldönümünde düzenlediği “Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması” programında yaptığı konuşma nedeniyle hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçundan dava açılan şehit annesi Pakize Akbaba, dün Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı. Ankara Adliyesi’ne gelen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, duruş Pakize Alp Akbaba ma salonu önünde Akbaba’ya sarılarak selamlaştı. Duruşmada, CHP Genel Başkan Yarımcısı Veli Ağbaba ile bazı CHP ve İYİ Parti milletvekilleri de yer aldı. Kimlik tespiti sırasında kâtibin “Kaç çocuğunuz var” sorusu üzerine Akbaba, “6 çocuğum var, ikincisi şehit” yanıtını verdi. Erdoğan’ın makamına saygısı olduğunu belirten Akbaba, “Herkesin bildiği şeyleri şehit annesi olarak dile getirdim. Doğruları söyledim. Bir şehit annesinin öğrenmek istediği konuları sordum” dedi. Akbaba’nın avukatı Uğur Poyraz, yargılanının bir şehit annesi olduğuna işaret ederek, hâkimden Erdoğan’ın avukatlarının halen şikâyetçi olup olmadığının sorulmasını istedi. Söz verilen Erdoğan’ın avukatı, dosyaya sundukları katılma dilekçesinin geçerli olduğunu, davaya katılma taleplerinin bulunduğunu bildirdi. Akbaba’nın avukatı Fahri Şahin, “Konuşmanın içeriğinde suç unsuru yok. Dava bir muhbir vatandaşın şikâyetiyle açıldı. Sayın Cumhurbaşkanı bu hususları bilse şikâyetçi olmazdı” dedi. Şahin, “Erdoğan’ın avukatlarının mahkemeye sunduğu dilekçede, dava ile alakası olmayan üçüncü bir kişinin sosyal medya mesajları eklenmiştir. Bu üzüntümüzü daha da artırmıştır” ifadesini kullandı. Şikâyeti geri aldılar Bu eleştiriler karşısında yeniden söz alan Erdoğan’ın avukatı, başka bir davaya ilişkin katılma dilekçesinin bu dosyaya sehven gönderildiğini belirterek şikâyetten vazgeçtiklerini kaydetti. Mahkeme hâkimi, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Akbaba’nın beraatına karar verdi. Akbaba, adliye koridorlarında yürürken gözyaşlarını tutamayarak “Buralara gelmek için üzülmüyordum. Şehit çocuğum bunlara haram olsun. Ben anneyim, beni hâkim karşısına çıkarasınız diye mi şehit verdim? Buradan bütün şehitlere sesleniyorum. Başta şehit oğlum Ayhan Akbaba’ya... Oğlum, siz güçlüsünüz. Her zaman yanımdasınız. Anneni, hiçbir zaman hiç kimse ne susturacak, ne yıldıracak. Vatan için son nefesime kadar davanızı omzumda taşıyacağım” dedi. ‘Kınıyorum’ İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Ankara Adliyesi önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, şehit annesine dava açılmasını kınadığını belirterek “Pakize Akbaba’yı uzun yıllardır tanırım. Şehit annelerinin, babalarının, eşlerinin, çocuklarının biz siyasilere çok şey söyleme hakları vardır. Bir şehit annesine mahkeme açılmaz” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’li Kılıç, Bakan Pakdemirli’nin aile şirketine haciz gelmesini TBMM gündemine taşıdı Ekonomik kriz Bakanı da vurdu Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin aile şirketi Türdeş Tarım’ın Torbalı’da bulunan zeytinyağı fabrikasına icra geldiği ortaya çıktı. Bakan Pakdemirli’nin aile şirketine haciz gelmesini TBMM gündemine taşıyan CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “Bir ülkenin bakanının aile şirketi bile icralık oluyorsa, vay siz sade vatandaşların halini düşünün” diye konuştu. CHP’li Kılıç, Pakdemirli’nin aile şirketine haciz işlemi uygulanmasını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın istemiyle verdiği soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Kılıç, Türkiye genelinde ekonomik darboğaz içerisinde olan, üretemediği için veya ürettiği ürününü değerinden satamadığı için borçlarını ödeyemeyen birçok çiftçi ve üreticinin uğradığı icra ve haciz işlemine, Pakdemirli’nin aile şirketinin de eklendiğine işaret etti. Kılıç, Pakdemirli’nin aile şirketi olan İzmir Ticaret Odası’na kayıtlı Türdeş Tarım’ın TorbalıKarakuyu Mahallesi’nde bulunan zeytinyağı fabrikasına icra işleminin Torbalı İcra Müdürlüğü tarafından geçen temmuz ayında yapıldığını kaydetti. CHP’li Kılıç, şunları dile getirdi: ‘Vay vatandaşların haline’ “Bir ülkenin bakanının aile şirketi bile icralık oluyorsa, vay siz sade vatandaşların halini düşünün. Demek ki ülke ekonomisi o kadar kötü ki bakanın aile şirketi o kadar zor durumda ki fabrikadaki eşyalar bile haczedilebiliyor. Tabii şirketin 95 bin liralık borcu neden ödeyemediği de önemli. Lafa geldi mi ‘Ekonomi şöyle iyi, böyle iyi, şu kadar atılım yaptık, bu kadar atılım yaptık’ diyen hükümetin bir bakanı, acaba işler iyi gitmediği ya da fabrikası üretim yapamadığı veya ürününü değerinden satamadığı için mi icralık oldu? Bütün bu soruların cevaplarını Sayın Bakan vermelidir. Vermelidir ki diğer bütün tarım üreticilerinin de neden icralık olduğunu, araç ve gereçlerinin neden haczedildiğini öğrenebilelim.” Kılıç, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a konuyla ilgili şu soruları yöneltti: “Pakdemirli’nin aile şirketi olan İzmir Ticaret Odası’na kayıtlı Türdeş Tarım’ın zeytinyağı fabrikasına icra işleminin uygulandığına ilişkin haberler doğru mudur? Hangi araç ve gereçler ile eşyalar haczedilmiştir? Ekonomi ile ilgili olumlu mesajlar veren hükümetin bakanının aile şirketinin icra işlemine tabi tutulmasını nasıl açıklayabilirsiniz?” l ANKARA / Cumhuriyet iğneli fırça zafer temoçin Erdoğan yetkisini kullandı Halk Bankası soyguncusuna af Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anayasanın 104. maddesinde yer alan “Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletir veya kaldırır” yetkisini kullanarak 3 hükümlünün cezalarının kaldırılmasına karar verdi. Cezası kaldırılan isimler arasında Kocaeli Gölcük’te Halk Bankası şubesine çarşaf giyerek soygun amacıyla giren ve 14 kişiyi rehin alan İsmail İpek de yer aldı. 43 yıl hapis cezasına çarptırılan İpek’in kalan cezası adli tıp raporu sebebiyle kaldırıldı. 2002’de kasten öldürme suçundan 15 yıl ağır hapis, 2012’de kamu görevlisini kasten yaralama suçundan 9 ay hapis cezası alan Mustafa Karaman’ın (45) kalan cezası da adli tıp raporuyla kaldırıldı. Erdoğan’ın cezasını kaldırdığı 43 yaşındaki Uğur Fidancı ise kasten öldürme suçundan 2002’de müebbet hapis cezası aldı. Şartlı tahliye sürecinde, kamu görevlisine hakaret ve kasten yaralama suçlarından 2010’da 11 ay 20 gün ve 5 ay hapis cezaları alan ve denetim süresinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle ikinci suçu işlediği tarih ile şartlı tahliye tarihi arasında geçen 9 bin 421 gün cezasının infazına karar verilen Fidancı’nın cezası da Adli Tıp Kurumu raporuyla kaldırıldı. l ANKARA/Cumhuriyet AP üyesinden Diyarbakır’daki annelere ziyaret Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Tomas Zdechovsky, çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerini ziyaret etti. Annelerden Ayşegül Biçer’in çocukları için beklediklerini söylemesi üzerine konuşan Zdechovsky, “Ben de ailenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Durumunuzu çok iyi anlayabiliyorum” ifadelerini kullandı. 6. sınıfa giden oğlunun 4 yıl önce kandırılarak dağa kaçırıldığını dile getiren Süleyman Aydın ise “66 gündür buradayız. Çocuklarımızı bunlar dağa götürüyorlar. Bizi öldürmekle tehdit ediyorlar. Biz onlardan sadece çocuklarımızı istiyoruz. Avrupa’da terör örgütü lehine düzenlenen gösteride polislerin terör yandaşlarını koruduğunu gördük” dedi. Zdechovsky ise barış yoluyla bir çözümü desteklediğini belirterek, bu sorunun çözülmesi için çalışacaklarını belirtti. l AA AKP’de ‘RTÜK’ rahatsızlığı EMİNE KAPLAN RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, üyeliği düşürülen Faruk Bildirici’nin yerine seçim yapılmasına ilişkin yazıyı TBMM Başkanlığı’na gönderdi. Ancak AKP içinde yöntem ve Bildirici’nin üyeliğinin düşürülmesi gerekçeleriyle ilgili tartışma yaşanıyor. Bazı AKP yöneticileri, RTÜK Yasası’nda üyelikten düşürmeye ilişkin düzenleme olsa da bunun tartışıldığına dikkat çekerek “Meclis’in seçtiği üyeyi kurul düşürüyor. Yöntem olarak biraz tuhaf bir durum. Kötü niyetli düşünülürse sürekli üye düşürülebilir gibi bir durum ortaya çıkabilir” görüşünü dile getirdi. Yöntem kadar Bildirici’nin üyeliğinin düşürülmesiyle ilgili gerekçelerin de tartışmalı olduğunu vurgulayan parti yöneticileri, “Hukuki gerekçeleri sağlam mıdır, çok da kesin değil. Yasaya göre ‘hukuken geçerlidir’ diyebilirsiniz ya da tam tersini söyleyebilirsiniz. İki türlü de okunabilecek bir durum var ortada” değerlendirmesini yaptı. AKP yöneticileri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Bildirici’nin üyeliğinin düşürülmesinden önce bilgi verilip verilmediği konusunda “Birileri sunmuştur, ama acaba nasıl anlattı olayları. Hikâye etme biçimi var bir de. Cumhurbaşkanı bilmez ki ne olduğunu. ‘Hukuk neyi gerektiriyorsa onu yapın’ demiş olabilir, ama bu da bir talimat değildir” görüşünü dile getirdi. Yargıyı bekleme eğilimi Yapılacak yeni seçimle ilgili olarak henüz TBMM Başkanlığı’ndan bir yazı gelmediğine dikkat çeken AKP yöneticileri, Bildirici’nin kurulun kararıyla ilgili olarak “yürütme durdurma” istemiyle yargıya başvurduğunu anımsattı ve bu sürecin beklenmesinin doğru olacağına dikkat çekti. l ANKARA Bir aile intiharının aynası Dört yetişkin insan... Dört yetişkin kardeş... Siyanür içerek hep birlikte ölüme gittiler. Şimdi siz onların ardından haberler okuyorsunuz. Yorumlar yapıyorsunuz. Yakınlarının, onları tanıyanların, komşularının anlattıklarını merakla izliyorsunuz. İçinizde devlete kızanlarınız var. Hükümete sövenleriniz... Yoksulluk işte, diyorsunuz, parasızlık, çaresizlik... Belki biraz da akli dengesizlik... O insanların akrabalarını merak ediyorsunuz, içine düştükleri karanlık durumu fark etmeyenleri ya da edip de ciddiye almayanları, duyarsızlıkları sorguluyorsunuz... Güncel politikalara küfredenleriniz oluyor. İnsanların kendi derdine düşüp başkalarıyla ilgilenmeyişindeki toplumsal ve sosyal trajedileri sorgulayanlarınız... Hepiniz... Bu dört kardeş için üzülüyorsunuz ama yine de onları “başkaları” zannediyorsunuz. Başlarına gelenler “özel bir durum” sanıyorsunuz. Bu tür korkunç şeyler sizin hayatınızdan “ırak” zannediyorsunuz. Ama aslen siz de biliyorsunuz, seziyorsunuz, bu dört kişinin dramı, sadece onların hayatı değil, sizin de hayatınız. İyi bir eğitiminiz olabilir. İyi bir işiniz. Sosyal güvenceleriniz. İyi bir aileniz. Yakın arkadaşlarınız. Aklınız başınızdadır henüz, eliniz ayağınız tutmaktadır, mantıklısınızdır, akıllısınızdır, çalışkansınızdır. Ama yine de Fatih’te kirasını ödemedikleri bir dairede, artık yaşlanmaya başladıkları bir dönemde, kesilmek üzere olan elektriğin, ödenemeyen borçların, altından kalkılamayan yüklerin, bulunamayan işlerin, bulunan işlerde düşülen acıklı durumların, yani bildiğiniz hayatın ağırlığına dayanamayıp hep birlikte ölümü seçiveren o dört yetişkin kardeşin sert hikâyesinde sizi “bile” tehdit eden ağır bir gerçeklik var. Siz de her an sistem dışı kalabilirsiniz. Siz de yakınlarınızın ve hatta kendinizin fiziksel ya da psikolojik sorunlarıyla baş edemeyebilirsiniz. İşinizi kaybedebilirsiniz. Bakkaldan ekmek dahi alamayacak duruma gelebilirsiniz. Evinize kapanabilirsiniz. İçinize kapanabilirsiniz. Tıpkı o dört yetişkin kardeş gibi. Ortak bir umutsuzluğun karanlığında şehrin ortasında, ülkenin ortasında, dünyanın ortasında yapayalnız kalabilirsiniz. Çıkışsızlıktan... Umutsuzluktan... Çaresizlikten ya da kim bilir neden... Ölümü seçiveren bu ailenin dramından yansıyan karanlıkta sizin şimdilik yolunda giden hayatınız da tehdit altında. Çünkü; Sizi koruduğuna inandığınız, çökerse altında kalacağınızı sandığınız, kendinizi kucağında güvende hissettiğiniz ve değişmesin, yok olmasın, yıkılmasın diye ahlakınızdan inancınıza, aklınızdan gücünüze neyiniz varsa ona kul köle kıldığınız mevcut sistemin gerçek yüzü bu. Bu sistemde; Sistem dışı kaldığınız an başınıza gelebilecek her türlü korkunçluğa müstahak olduğunuza eğitiliyorsunuz. Ne sizi yöneten politikacıları kötülükleriyle yüzleştirmeye... Ne binlerce yıldır dayatılan dogmatik kutsalları alaşağı etmeye... Ne de pek kıymet verdiğiniz ama aslen ne olduğuyla hiç ilgilenmediğiniz ahlakınızı kurcalamaya cesaret edebiliyorsunuz. Ve gözünüzün önünde yaşanan onca irili ufaklı trajediyi... Sanki başkalarına dair bir filmmiş gibi izlemekle yetiniyorsunuz. Oysa o dört kardeşten oluşan aile... Sizin de aileniz. Ve bu olayda da anlatılan... Yine sizin hikâyeniz. ‘Mutabakattan geri adım atmayız’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti öncesi değerlendirmelerde bulundu. ABD ziyaretinin Barış Pınarı Harekâtı’nın sürdüğü bir dönemde yapılacağını söyleyen Erdoğan, muhalefetin ziyarete tepkisine ilişkin, “Gidilmesi mi gidilmemesi mi faydalı, bu konuları geniş kapsamlı bir değerlendirme yapma fırsatını ekibimle beraber bulduk. En son dün akşamki telefon görüşmesinden sonra da gitme kararını verdik” diye konuştuk. ABD’nin YPG’nin çekilmesine ilişkin mutabakata uymadığını söyleyen Erdoğan, “Biz bu mutabakattan geri adım atmayız. Dün gece Trump ile görüştük, bu ara Putin’le de tekrar bir durum değerlendir Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Varılan mutabakatlara karşın ne ABD ne Rusya, YPG/PKK’yi bölgeden çıkarabildi” dedi. mesi için görüşeceğim” diye konuştu. ‘YPG çekilmedi’ Macaristan’da düzenlenen 4’üncü Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi toplantısı sonrasında ise Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile basın toplantısı düzenledi. Barış Pınarı Harekâtı’na değinen Erdoğan, “Amerika ile 120 saatlik mutabakatı sağladık. Ardından Rusya ile Soçi Mutabakatı yaptık. Fakat ne Amerika 120 saatte, ne de Rusya 150 saatlik sürede bu teröristleri bölgelerden çı karabildi” dedi. ABD Başkanı Trump ile görüşmesinden beklentilerine ilişkin soru üzerine Erdoğan, “Doğmamış çocuğa don biçilmez” yanıtını verdi. Öte yandan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, dün akşam CNN International kanalında Becky Anderson’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Akar, “Hem Rusya hem ABD söz verdi. Ancak halen YPG teröristleri tarafından yapılan çok sayıda ihlal var ve biz de bunlarla mücadele ediyoruz” diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet ERDOĞAN’IN ABD ZİYARETİ Ana gündem Suriye HÜSEYİN HAYATSEVER Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Temsilciler Meclisi’nden geçen Türkiye karşıtı tasarılar ve diplomasi sınırlarını aşan mektuba karşın 13 Kasım’da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere Washington’a gidecek. Görüşmelerde Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde saldırıları halen süren YPG’nin bölgeden çıkışı için ABD’nin baskısını artırmasını talep edecek. Türkiye’nin katılımının askıya alındığı F35 programı, ABD’den Patriot füzeleri alımı ile Halkbank davası konuları da masada olacak. l ANKARA ARINÇ’A TEPKİLER SÜRÜYOR AKP’li Turan istifasını istedi AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan katıldığı bir televizyon programında, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç’ı “KHK bir faciadır” sözleri üzerine istifaya çağırdı. Eski AKP’li Mehmet Metiner de köşe yazısında “Bu düpedüz FETÖ ile bir suç ortaklığıdır. ‘15 Temmuz tiyatrodur!’ söylemiyle ‘KHK faciadır!’ söylemi kelimenin tam anlamıyla FETÖ propagandasıdır. Her iki söylemin amacı da FETÖ’cüleri cesaretlendirmektir ve FETÖ seviciliğidir” ifadelerini kullandı. l İç Politika
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle