Katalog

HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: ECE KURTULUŞ 931 EKİM 2019 PERŞEMBE Başbuğ’un Yüce Divan yargılaması bugün Başbuğ Anayasa Mahkemesi (AYM), bugün genel kurul gündemine, eski Genelkurmay Eski Başkanı İlker Başbuğ’un Yüce Divan yargılamasını aldı. Başbuğ, FETÖ kumpası Ergenekon davası sanığı olarak Yüce Divan’da yargılanacak. Yargılamayı Yüce Divan sıfatıyla Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu yapacak. 2017 yılının temmuz ayın gerekirse delillerin değerlendirilmesida İstanbul 4’üncü Ağır Ceza Mahke nin yüksek görevli mahkemece yapılmesi, Başbuğ’un dosyasını ayırarak masının uygun olacağı her türlü izahAnayasa Mahkemesi’ne göndermişti. tan ötedir. Bozma ilamı da açıkça buMahkeme gerekçe olarak Yargıtay’ın nu belirtmektedir” tespitinde bulunbozma ilamında da açıkça vurguladığı muştu. Mahkeme, beraat kararı verigibi mahkemenin görevsiz olduğunun lip verilmeyeceği değerlendirmesinin ortada olduğunu belirterek “Dosya dahi yüksek görevli mahkemece yada yapılabilecek tüm tartışmaların ve pılmasının yerinde olacağını vurgula dığı gerekçesinde, “Zira görev hususunun öncelikle değerlendirilmesi zorunlu hususlardan olduğu, görevli olmayan mahkemece yapılan işlemlerin hükümsüz olduğu, bu nedenle olası bir beraat kararının da yüksek görevli mahkemece verilmesinin en doğru olacağı sonucuna varılmıştır” ifadelerine yer vermişti. l DHA Ankara’da 9 kişinin öldüğü hızlı tren kazasında 10 sanık hakkında 15 yıla kadar hapis cezası istendi Müdürlere dokunamadılar Bilirkişi raporunda kusurlu bulunan, dönemin TCDD Genel Müdürü Apaydın ve şu anda TCDD Genel Müdürü olan dönemin TCDD Genel Müdür Yardımcısı Uygun iddianamede şüpheli olarak yer almadı. Başkentte geçen yıl aralık ayında AnkaraKonya seferini yapan yüksek hızlı trenin yaptığı, 9 ki şinin hayatını kaybettiği kazaya iliş kin soruşturma tamamlandı. Savcılık, 10 kişi hakkında “birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebep ol ma” suçundan 15 yıla kadar hapsi iste miyle iddianame hazırladı. Eski TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın ve mev 13 Aralık 2018’de meydana gelen kazada 9 kişi yaşamını yitirdi. cut Genel Müdür Ali İhsan Uygun hak kasçı) Osman Yıldırım, hareket memu tenen iddianamede, bilirkişi raporunda kındaki dosya ise ayrıldı. İddianame ru Sinan Yavuz, trafik kontrolörü Emin kusurlu bulunan dönemin TCDD Genel de, Osman Yıldırım’ın, kaza öncesin Ercan Erbey, YHT Ankara Gar Mü Müdürü Apaydın ve şu anda TCDD Ge de makas değiştirmeyi unuttuğu hal dür Yardımcısı Kadir Oğuz, Trafik Ser nel Müdürü olan dönemin Genel Mü de, hareket memuru Sinan Yavuz’a te vis Müdür Yardımcısı Vekili Ergün Tu dür Yardımcısı Uygun ise şüpheli ola minat vererek YHT’yi gidiş yerine ge na, YHT Trafik Servis Müdürü Ünal rak yer almadı. Savcılık, haklarında liş yönüne yönlendirdiği ve böylece Sayıner, YHT Ankara Müdürü Duran soruşturma izni istenen Apaydın ve kusurlu olduğunun anlaşıldığı belirtil Yaman, Şube Müdürü Recep Kutlay, Uygun’un dosyalarını ayırdı. di. Kazadan 4 gün önce TCDD gar yöneticilerinin tren trafiklerini değiştir TCDD Trafik ve İstasyon Yönetimi Daire Başkanı Mükerrem Aydoğdu, TCDD Trafik değişti diği ifade edilen iddianamede, makas Emniyet ve Kalite Yönetimi Daire Baş İddianamede, yüksek hızlı trenle çı Yıldırım’a intibak eğitimi verilmedi kanı Mükerrem Aydoğdu sanık olarak rin, AnkaraSincan arasında sinyali ği de vurgulandı. yer aldı. Şüphelilerin “birden fazla kişi zasyon sistemi henüz tamamlanmadı Ankara Başsavcılığı’nca hazırlanan nin ölümüne ve yaralanmasına neden ğından çalıştırılmaya başlandığı vur iddianamede, tren teşkil memuru (ma olma” suçundan 15 yıla kadar hapsi is gulandı. Mart 2018’den itibaren YHT hatlarının işleyişi için izlenen trafik düzenlemesinin, kazadan 4 gün öncesinde değiştirildiği ve manevra yapmaksızın makas değiştirmek suretiyle yeni bir trafik düzenlemesi getirildiği belirtilen iddianamede, şüphelilerden makasçı Osman Yıldırım’ın Samsun’dan geçici görevle gelmesine karşın intibak eğitimine alınmadığı, buna karşın eğitim almış gibi tutanak hazırlandığı ifade edildi. İddianamede, şüpheli Yıldırım’ın, olay günü YHT Garı’ndan çıkış yapacak trenlerin Hat 1’e girişini sağlayan makası değiştirmeyi unutarak Konya seferini yapmak üzere hareket eden YHT’nin Eryaman istikametine gidiş yolu yerine Hat 2 olarak adlandırılan Eryaman’dan geliş yoluna girmesine ve bu şekilde kazanın oluşmasına neden olduğu belirtildi. Yıldırım’ın makas değiştirmeyi unuttuğu halde, hareket memuru Sinan Yavuz’a teminat verdiği vurgulanan iddianamede, şüpheli Yavuz’un da usule uygun olmayan bu teminata göre trafik kontrolörü Emin Ercan Erbey’e bilgi verdiği kaydedildi. Şüpheliler Mükerrem Aydoğdu, Recep Kutlay, Duran Yaman, Ünal Sayıner, Ergün Tuna’nın ise risk analizi yaptırılmadan tren trafiklerini değiştirdikleri, buna karşın önleyici tedbirleri almadıkları, kazadan sonra ise yeni tedbirler aldıkları vurgulandı. l ANKARA/Cumhuriyet Tutuklu ve hükümlüler yaşadıkları Hak ihlalleri artıyorsorunlarıanlattı YÖNETİM KEYFİ DAVRANIYOR MEHMET KIZMAZ Kocaeli Kandıra 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan N. A., gazetemize yazdığı mektupta cezaevi yönetimi tarafından hak ihlallerine uğradıklarını söyledi. Yalnızca doğum günü ve dini bayramlarda yayınevleri aracılığıyla kitaplarını alabildiklerini iddia eden N. A., yakınlarının yolladıkları kitaplara ise cezaevi yönetimi tarafından el konulduğunu belirtti. Cezaevindeki hak ihlallerinin her geçen gün arttığına dikkat çeken N. A., “Ring araçları ile hastaneye götürülmeye çalışılıyoruz. Son bir ayda karşı çıkan 4 arkadaşımızın hastaneye sevki gerçekleştirilmedi. Tedavi hakları engellendi. Haftalık on dakikalık telefon görüşmesi yapma hakkımız da bazen engelleniyor. 8 Eylül Pazar günü iki tutuklu arkadaşımız aradıkları numaralara ulaşamayınca yeniden aramak istedi ancak pazar ring olmasına rağmen, ‘mesai saati doldu’ denilerek izin verilmedi” diye yazdı. Başka cezaevlerinde bulunan tutukluların gönderdikleri mektupların Kandıra Mektup Okuma Komisyonu tarafından “sakıncalı” bulunarak verilmediğini kaydeden N.A., mektubunda, “Yaşadığımız ihlallere karşı yaptığımız suç duyurularına takipsizlik kararı veriliyor. Sadece eylül ayında 6 tane takipsizlik kararı geldi. Ancak cezaevi idaresi tarafından bizler hakkında yapılan işlemler sonucu hakkımızda dsiplin cezaları veriliyor” dedi. Fatura isyanı Cezaevinde tükettikleri elektrik için fatura ödediklerini hatırlatan N.A., “Her ay aynı elektriği kullanıyoruz. Ama ödemelerimiz gittikçe ikiye, üçe katlanıyor. Harcadığımız elektriğin birkaç katını ödüyoruz. Aynı güne iki fatura kesildiği oluyor” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL Çimen Yeşilırmak Nişanlı çifte görüş engeli MEHMET KIZMAZ İstanbul Silivri Cezaevi 9 No’lu Kapalı Cezaevi’nde “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklu bulunan Ümit Çimen (33) gazetemize yazdığı mektupta, nişanlısıyla görüşmek için cezaevi idaresine ve yetkili kurumlara dilekçe yazdığını ancak görüş izni alamadığını belirtti. “Güvenlik soruşturması” yürütüldüğü gerekçesiyle nişanlısıyla 4 ayı aşkın süredir görüştürülmediğini aktaran Çimen, “Benimle aynı cezaevinde bulunun Grup Yorum üyesi Emel Yeşilırmak, nişanlımın kardeşi. Onunla görüşebiliyor. Hapishaneye girmesinde bir güvenlik sorunu yok. Ancak benimle görüştürülmüyor. Adı konulmamış bir yasak uygulanıyor” dedi. Bu uygulamanın yalnızca Silivri Cezaevi’ne yaşandığını iddia eden Çimen, “O zaman geriye benim onu veya onun beni görmesi güvenlik sorunu olabilir seçeneği kalıyor. Hapishane idaresine yazdığım dilekçeler dikkate alınmıyor. İnfaz hâkimliğine yazıyorum, ‘karar olmadan bir şey yapamayız’ diyorlar. Savcılık ise dilekçelere cevap vermiyor” açıklamasında bulundu. Nişanlısı Ebru Yeşilırmak (29) ise “Yasal bir dayanak olmadan engelleniyoruz” dedi. l İSTANBUL ‘kıyafet adabı’ cezası VERDİLER Kocaeli Kandıra Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP milletvekilleri Çağlar Demirel ve Selma Irmak ile tutuklu Hacire Tanırğan’a havalandırma saatlerinde adaba uygun giyinmedikleri ve kameraları kapattıkları gerekçesiyle 3 gün hücre cezası verildi. Cezaya itiraz eden eski milletvekilleri dün Kocaeli İnfaz Hâkimliği’nde hâkim karşısında çıktı. İddiaya göre, Kocaeli Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü, Kandıra 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Demirel, Irmak ve Tanırğan’ın havalandırmaya çıktıkları kıyafetten rahatsız olan kadın gardiyanlar, odayı ve havalandırmayı gören kameraların erkek gardiyanlar tarafından izlendiğini belirterek “Havalandırmaya çıkarken kıyafetlerinize dikkat edin” uyarısında bulundu. İtirazın kabul edilmesinin ardından dün Kocaeli Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu’nda duruşma yapıldı. Duruşmada savunma yapan Demirel, sağlık sorunları nedeniyle güneş ışığını direk görmek için rahat kıyafetlerle havalandırmaya çıktıklarını kaydederek “Ancak kadın gardiyanlar bize ‘Siz bu kıyafetlerle mi havalandırmaya çıkıyorsunuz? Kamera görüntülerini erkek personeller de izliyor’ dedi. Cezaevi yönetimiyle görüşmek istedik ancak olumlu dönüş alamadık. Biz de kameraların üzerine kâğıt yapıştırdık. Amacımız kamu malına zarar vermek değildi, özel alan mahremiyetimizi sağlamaktı. Cezanın iptalini istiyorum” dedi. Irmak ise “Kameralar zarar görmedi. Verilen 3 günlük hücre cezasının iptalini talep ediyorum” diye konuştu. Hâkim, cezaevi kamera kayıtlarının ve cezaevindeki personelin nöbet çizelgesinin incelenmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Öte yandan cezaevinden konuyla ilgili yapılan açıklamada hükümlü ve tutukluların kameraların özel alanlarını ihlal ettiği söyleminin iddia olduğu ileri sürüldü. l KOCAELİ/ Cumhuriyet Ayaz ve Nupelda kardeşler için kütüphane Tunceli’nin Ovacık ilçesinde PKK’li teröristlerin tuzakladığı patlayıcının infilak etmesi sonucu yaşamını yitiren Ayaz (8) ve Nupelda Güloğlu (4) kardeşler için Tunceli’nin Ovacık ilçesinde bir okulda kütüphane oluşturuldu. Yarını Aydınlat Derneği üyeleri, “100Bin1Kitap” projesi kapsamında Tunceli’nin Ovacık ilçesinde Şehit Hâkim Onur Alan İlkokulundaki kütüphaneyi Ayaz ve Nupelda kardeşler adına Deva Der neği ve Esenyurt Belediyesi’nin katkılarıyla geri dönüşüm malzemeleriyle yeniden dizayn etti. Bilgisayarların yanı sıra çok sayıda kitabın da konulduğu kütüp hanenin açılışı Ovacık Kaymakamı Selçuk Haskırış, Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kurum amirleri, öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla yapıldı. Dernek tarafından “100bin1kitap” projesi kapsamında köy okullarındaki kitap ve kütüphane ihtiyacını karşılamak, çocukların kitap sevgisini artırmak ve bilgili bireyler olmasını sağlamak için 4 yıldır çalışmalarını sürdürdüğü aktarıldı. l İHA El elin anayasasını nasıl hazırlar? Suriye’nin yakın gelecekteki kadersizliğini, affedersiniz kaderini belirleyecek süreç başladı; Cenevre’de yeni Suriye anayasasının yazımı için ilk buluşma gerçekleşti. Sonda söyleyeceğimizi başta vurgulayalım; el elin anayasasını önce kendini düşünerek hazırlar. Cenevre’de yazım sırasında karar alma mekanizmalarının son derece karmaşık olduğu dikkati çekiyor. 150 kişilik yazım komisyonunda son karar üçte ikiyle alınacak. Bunca çok tarafın olduğu, bunca birbiriyle çelişen çıkarların olduğu bir ortamda üçte ikilik bir ortak paydaya ulaşmak hayli zor. Bu süreç kısa sürede sonuç vermez. Şu aşamada dileğimiz, iç savaş ortamının sonra ermesi, Suriyelilerin daha fazla acı çekmemesi. HHH Suriye halkı ne yazık ki, böylesi acı durumları yakın geçmişte de yaşadı. Bugün büyük bir bölümü yıkılmış, nüfusunun yarısından fazlası darmadağın olmuş, merkezi otoritenin tartışmalı olduğu bir Suriye var.  Böyle bir ülkeye “tam demokratik anayasa” yapmak için masaya oturuldu. Suriye’nin dününde de anayasa merkezli gelecek arayışları vardı.  1920 San Remo Antlaşması’yla Osmanlı’dan alınıp Fransa’nın mandalığına verilen Suriye, büyük bir hayal kırıklığına kapılmıştı. 1925’te Cebel Dürüz’de başlayan ayaklanmalarla mandaya isyan edilmişti. Fransa önce ortamı yatıştırdı, daha özgürlükçü bir anayasa sözü verdi.  1928’de Suriye temsilcilerinin de olduğu bir komisyon anayasayı yazdı. Ancak Fransa parlamentosu bunu reddetti. Ardından yeniden isyanlar başladı. Fransa bir anayasa değişikliği sözü daha verdi. Daha özgürlükçü bir yönetim! Manda altında! Fransa parlamentosu onu da reddetti. 1943 yılında İkinci Dünya Savaşı ortamında Suriye’de seçimler yapıldı. Seçimi milliyetçilerin temsilcisi Şükrü elKuvvetli kazandı. 1947 yılında şu adla tarih sahnesine bir devlet daha çıktı: Suriye Arap Cumhuriyeti... HHH Suriye bağımsız devlet oldu ama, bağımsızlığını kurumlaştıramadı.  Bağımsızlıktan sonra peş peşe darbeler yaşandı. Mısır’la, Libya’yla, devamında Irak’la birleşme çabaları oldu. Ancak devlet yapısı kurumlaşmayınca bunların hepsi havada kaldı.  1970’te Hafız Esad darbe ile iktidara geldi. Her 5 yılda bir, çok az kişinin oy vermediği seçimlerle ölünceye dek ayakta kaldı. 30 yıl pek çok suikast ve darbe girişimini atlatıp sadece Azrail’e yenilmesindeki sır ona takılan adda saklı: Çöl tilkisi! Hafız Esad, kendisinden sonrasını da planlamayı başardı, ama devlet çarkı kurumlaşmayınca herkesin “benim devletim” diyebileceği bir yapı kurulamayınca bugüne gelindi.  96. yılını coşkuyla kutladığımız Cumhuriyetin de sırrı, ne olursa olsun, herkesi anayasal eşitlik içinde yurttaşlık bağıyla birbirine bağlayabilmesinde... Kıymetini bilelim... Erozyona uğratmayalım... ANAYASAYA AYKIRI TALEP THY işe alımda şifresini istiyor Türk Hava Yolları’nın (THY) işe alım sürecinde personel adaylarından eNabız şifrelerini talep ederek kişisel sağlık kayıtlarına girdiği ve şifresini vermeyi reddeden adayların ise işe alım sürecinin sonlandırıldığı iddia edildi. Airport Haber yazarı Murat Herdem, Türk Hava Yolları’nın işe alım sürecinde personel adaylarından eNabız şifrelerini talep ederek kişisel sağlık kayıtlarına girdiğini iddia etti. Şifresini vermeyi reddeden adayların ise işe alım sürecinin sonlandırıldığını belirten Herdem, “Sağlık verilerinin gizliliği anayasa ile güvence altına alınmış olmasına rağmen THY hekimleri, eNabız geçmişine bakma hakkını kimden, hangi yasadan alıyor” diye sordu. Yetkilendirilen sağlık kuruluşlarında verilen raporların adayın işe başlaması yeterli olduğu aktarılan yazıda, adayın geriye dönük, bütün sağlık seceresinin tek tek incelendiği ve geçmişte yaşadığı herhangi bir rahatsızlığın işe girişine engel olduğu vurgulandı. l Haber Merkezi