Katalog

4 31 EKİM 2019 PERŞEMBE EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN HABER CEVAP VE DÜZELTME Gazetenizin 10 Ağustos 2019 tarihli nüshasında Miyase İlknur imzalı “Sözde mühendislik ve vekillik yapan Kavakçı’ya sorular” başlıklı yazıda şahsıma yönelik asılsız ve mesnetsiz iddialar nedeniyle aşağıdaki açıklamayı yapmak zorunluluğu hâsıl olmuştur. Üniversite eğitimimin ardından iş hayatıma 11.11.1994 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Belbim A.Ş.’de mühendis olarak başladım. 05.06.1996 yılında kızımın doğumu sebebiyle ara verdiğim çalışma hayatıma 20.01.2006 tarihinde İBB AB İlişkileri Müdürlüğü’nde sözleşmeli mühendis kadrosunda tekrar başladım. İBB’nin AB’den fon alan ilk projesinin yürütücüsü olarak vazife yapmanın yanı sıra İBB ve iştiraklerine verilen AB Kurumları, AB Projeleri ve Proje Döngüsü Yönetimi Eğitimi gibi eğitimlerin koordinatörlüğünü yaptım. 20072008 yıllarında Boğaziçi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nde Avrupa Çalışmaları Yüksek Lisansımı tamamladım. 2008 yılında İBB bünyesinde çalışan personele İBB yönetimi tarafından çalışanlardan uygun şartları taşıyanlara burslu olarak yurt dışında yüksek lisans ve doktora yapma imkânı verileceği duyurusu yapıldı. Duyurunun ardından İştirakler Daire Başkanlığı koordinasyonunda, yapılan başvurular arasından yabancı dil ve üniversiteler tarafından talep edilen GRE, GMAT gibi imtihanlarda başarılı olanlar ile her bir üniversitenin diğer başvuru şartlarını taşıyanlar belirlendi. Nihayetinde, uygun adaylarla yapılan mülakatın ardından yurtdışı eğitimi için burs almaya hak kazanan 39 kişi arasında bulundum. Bunun üzerine ABD’de başvuru yapmış olduğum Howard University Siyaset Bilimi Bölümü ve University of Texas at Dallas Kamu Yönetimi bölümlerinden kabul aldım. 01.08.2013’de eğitimimi 4.0 üzerinden 4.0 ortalama ile tamamladıktan sonra 02.09.2013 tarihi itibarıyla İstanbul Metro A.Ş.’de Proje Müdürlüğü bünyesinde mecburi hizmetime başladım. 7 Haziran 2015 Genel seçimlerinde milletvekili seçilmem üzerine sözleşmem milletvekilliği sonrası mecburi hizmetimi tamamlamak üzere 06.06.2015’de askıya alındı. Yayınınıza konu “Metro A.Ş.’de çalışmaya başladığım gün yurt dışına gittiğim” iddiası da tamamen asılsızdır. Zira zaten 2006 yılından beri çalışmakta olduğum İBB tarafından 2008 yılında bursiyer çalışanların İBB iştiraklerine geçirilmesi kararı nedeniyle daha sonra unvanı Metro A.Ş olarak değiştirilen Ulaşım A.Ş.’ye kadro geçişim yapılmıştır. Tamamen İBB’nin tasarrufunda ve İBB bünyesinde gerçekleşen bir işlem olan kadro geçişimin tamamlanması akabinde doktora eğitimi için yurt dışına gittim. Son günlerde başta gazeteniz olmak üzere, İBB veya iştiraklerinden doktorayı tamamladıktan sonra milletvekili seçilene kadar yani mecburi hizmet süreci başladıktan sonra mesaiye gelmeden maaş aldığım, milletvekilliği sonrasında maaş aldığım, doktora için işe alındığım, iş alındığım gün yurtdışına gittiğim şeklindeki iddiaların tamamı asılsızdır, yalan ve iftiradır. Son günlerde belirli medya kuruluşları tarafından, kamu kurumları tarafından verilen bursların kişiye özelmiş gibi gösterilmesi, hak edilmemiş bir kazançmış gibi yansıtılması, mecburi hizmetin şartlarının yerine getirilmediği yönünde oluşturulan saptırılmış haber ve yayınların amacının gazetecilik değil partime, şahsıma ve aileme yönelik “itibarsızlaştırma” amacı taşıdığı apaçık ortadadır. Kısaca özetlemek gerekirse; yayınınıza konu gerçeğe aykırı iddiaların aksine bir İBB çalışanı iken, İBB idarecileri tarafından, birçok ulusal ve uluslararası kuruluşun yaptığı şekilde yüksek lisans ve doktora bursları ile kurumsal kapasite arttırma amacıyla başvurucularından ve başarılı katılımcılarından biri olarak burs almaya hak kazandım ve eğitimimi üstün başarı ile tamamladım. Aynı zamanda bir kamu hizmeti olan milletvekilliği vazifem dolayısı ile İBB ile iş sözleşmesi ilişkim sadece tehir edilmiş olup, milletvekilliğim sırasından İBB’den herhangi bir maaş veya ücret almam da söz konusu olmamıştır. Yapılan yayına konu asılsız iddia ve isnatların tümünü reddettiğimi ve ayrıca her türlü yasal yola başvurma hakkımı saklı tuttuğumu değerli kamuoyuna saygıyla duyururum. Dr. Ravza KAVAKCI KAN, Ak Parti İstanbul Milletvekili Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Trump’ın mektubu nedeniyle tepki gösterdi: O koltuğa layık değilsin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ABD Başkanı Trump’ın mektubuna yanıt vermeyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Yanıt vermiyorsan o koltuğa layık değilsin” diye seslendi. Kılıçdaroğlu, ABD’nin yaptırım kararının sonuç doğurmayacağını da kaydetti. CHP lideri Kılıçdaroğlu, grup toplantısında özetle şunları dile getirdi: Tarih intikam aracı değildir: ABD Temsilciler Meclisi’nde sözde Ermeni soykırımıyla ilgili bir yasa tasarısı kabul edildi. Her ülkenin tarihinde acı olaylar vardır. Tarih, tarihçilerin işidir. Tarihte yaşanan olayları intikam alma aracına dönüştürmek hiçbir ülkeye yakışmaz. Acı olaylar elbette var, tarihçiler incelesinler. Rahmetli Ecevit döneminde Ermenistan’a “tarihçiler incelesin” çağrısı da yapıldı. Tasarı doğru değil: “Benim söylediğimin dışına çıktın, ben egemen gücüm, intikam alırım, Ermeni olaylarını gündeme getiririm” derseniz, bu doğru değildir. Amerika’daki politikacıların Türkiye’yi düşman görüp belli tavırlar içine girmeleri bizim vicdanımızı rahatsız ediyor. Yakıştıramıyoruz. Kabul edilen bu yasa tasarısının umarım senatoda kabulu olmaz ve Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler bir çıkmaza sürüklenmez. Ambargo sonuç doğurmaz: Türkiye’ye uygulanacak olan bir ambargonun hiçbir sonuç doğurmayacağını, uygulanacak bir ambargonun Türkiye’deki herkes tarafından reddedileceğini ifade etmek isterim. Örnek arıyorlarsa Kıbrıs Barış Harekâtı’na baksınlar. O dönemde de ambargo uygulandı. Ne oldu? Ambargoyu reddettik. Biz inandığımız yoldan, yolumuza devam edeceğiz de CHP lideri Kılıçdaroğlu, ABD’nin yaptırım kararının sonuç vermeyeceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a da Trump’ın mektubu ve artırılan maaşı üzerinden yüklendi. dik. Aynı kararlılığı bekliyoruz. Erdoğan geçinemiyor: Yeni büt çe Erdoğan’ın maaşını 74 bin 500 liradan 81 bin 250 liraya çıkarıyor. Geçinemiyor adamcağız ne yapsın? Geçinemediği için 81 bin lira... 7 bin lira artırıyorlar. Asgari ücretin çok üstünde. Bütün asgari ücretli kardeşlerime sesleniyorum: Hâlâ gidip Erdoğan’a oy mu vereceksin? IŞİD 76 ilde örgütlü: Bağdadi öldürüldü. Bütün dünya IŞİD’den kurtulduk diye mi düşünüyor? Hayır. Hâlâ unsurları var. Türkiye’de 76 ilde IŞİD’in örgütlendiğini biliyoruz. IŞİD en büyük eylemlerini Türkiye’de yaptı. İktidar uzun süre terör örgütü diyemedi IŞİD’e. Dünyada kendi toprağını ve bayrağı nı bir terör örgütüne teslim edip kaçan başka bir devlet var mıdır? Şan ve şerefi korumak zorundasın: Türkiye Cumhuriyeti’nin şan ve şerefini korumak zorundayız. Türkiye bütün mazlum ülkelere örnek olmuştur. Türkiye’nin başında olan insan, Türkiye’nin şan ve şerefini korumak zorundadır. Türkiye’yi bu kadar aşağılayan mektup tarihte yoktur. Bu mektubu neden kabul ettin? Sordum, beyefendi çok kızmış. Mektubu gönderen kişiye 82 milyon kişi adına adam gibi cevap vermiyorsan o koltukta oturamazsın, o koltuğa layık değilsin. Türkiye’nin şanıyla ve şerefiyle bu adamın hiçbir ilgisi yok. l ANKARA/Cumhuriyet CHP’DEN KAMPANYA İlk 3 saatte bin kişi üye oldu CHP İstanbul İl Başkanlığı, dün resmi sosyal medya hesaplarından yayımladığı videoyla CHP’ye üye olma çağrısı yaptı. “Sen de gel” sloganıyla başlatılan üyelik kampanyasının ilk video reklam filminde “Gelirsen, düşünürsen, söylersen umudu birlikte büyüteceğiz; yarına birlikte yürüyeceğiz. CHP’ye üye ol, sen CHP ol. Üyelik Ön Kayıt Formu’nu doldur ve bize gönder, ilan edeceğimiz tarihte gerçekleştireceğimiz üye katılım töreninde buluşalım” denilerek “sendegel.chpistanbul.org.tr” adlı internet sitesinden ön kayıt formu doldurabileceği belirtildi. Ön kayıt formunu dolduran kişilerin eposta adreslerine gönderilen mesajda da “En kısa sürede ilan edeceğimiz tarihte Genel Başkanımız Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla düzenlenecek üye katılım töreninde kesin üyelik kaydınız gerçekleştirilecektir” ifadeleri kullanıldı. Öte yandan çağrının ardından 3 saat içinde yaklaşık bin kişinin CHP’ye üye olmak için ön kayıt yaptırdığı öğrenildi. l İç Politika Katledilen Candaş’ın koruma talebini yerine getirmeyen polisler ceza almadı İhmalkâr polislere beraat EFES SELÇUK BELEDİYESİ Kadın Başkan’a saldırı İzmir’in Selçuk ilçesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Şirince Mahallesi’ndeki etkinliğe katılan CHP’li Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, eski CHP’li belediye başkanı Hüseyin Vefa Ülgür ve çevresindeki bazı kişilerin sözlü ve fiziksel saldırısına uğradı. Kutlamalar kapsamında Efes Selçuk’ta yurttaşlarla birlikte kent merkezinin yanı sıra Zafer ve 14 Mayıs mahallelerinde fener alayı düzenlendi. Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, fener alayına katıldıktan sonra, beraberindeki CHP’li bazı yöneticiler ve belediye çalışanlarıyla köylerde düzenlenen etkinliklere katıldı. Şirince köyünde Sengel’e, çalışma arkadaşları, partililer ve yurttaşlarla birlikte halay çekerken; eski belediye başkanı Hüseyin Vefa Ülgür ve çevresindeki grup tarafından sözlü ve fiziksel saldırıda bulunuldu. Jandarma ekipleri olaya müdahale ederek eski başkan ve çevresindeki grubu kutlama alanından uzaklaştırdı. Saldırıyı kınadılar Belediye başkan yardımcıları, daire müdürleri ve kurum çalışanları yapılan saldırıyı kınayarak, Başkan Sengel’e sahip çıktı. Binlerce yıldır kadının önemli olduğu Efes Selçuk’ta, her şeyden ön ce bir kadına, bir anneye yapılan bu çirkin saldırıyı şiddetle kınadıklarını dile getiren Efes Selçuk Belediye Başkan Yardımcısı Bilgi Keskin, “Cumhuriyet Bayramı’nı kutladığımız bu büyük günde, bir kadına, üstelik halkımızın büyük desteğiyle seçilmiş bir belediye başkanına ve kadın çalışanlarına yönelik gerçekleşen bu saldırının, temel değerlerinden biri kadına saygı olan Türkiye Cumhuriyeti’nin güzide bir Cumhuriyet kenti olan İzmir’de yaşanması hepimiz için ayrıca üzücüdür. Tüm belediye çalışanlarımız adına böylesine çirkin bir olayın tekrarlanmamasını diliyoruz” dedi. l İZMİR/Cumhuriyet SEYHAN AVŞAR Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Cemil Candaş’ın öldürülmeden önce 22 Nisan 2016’da İstanbul Valiliği’ne ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe vererek koruma talep etmesi ve talebin reddine ilişkin İstanbul Koruma Şube Müdürlüğü’nde görevli 4 polis hakkında “Görevi kötüye kullanma” suçundan açılan dava karara bağlandı. Mahkeme 4 polisin ayrı ayrı beraatına hükmederken Candaş’ın tehdit edildiğine dair resmi makamlara bir başvurusu olmadığını belirtti. 2 yıl önce vurularak öldürülen İmar ve Şehircilikten Sorumlu Başkan Yardımcısı Candaş, İstanbul Valiliği’ne verdiği dilekçesinde 18 Nisan’da saat 19.24 sıralarında şoförüyle belediyeden çıktığı sırada silahlı bir şahsın kendisine saldırıda bulunduğunu söyledi. Saldırganın 20 Nisan’da belediye önüne geldiğini ancak güvenlik görevlilerince fark edilmesi üzerine kaçtığını belirtti. Candaş’ın koruma talepli dilekçesi İstanbul Koruma Şube Müdürlüğü’ne ulaşsa da kendisine koruma verilmedi. Candaş’ın öldürülmesinin ardından İstanbul Koruma Şube Müdürünün de aralarında olduğu 4 polis hakkında, “görevi kötüye kullanmak” suçundan dava açıldı. Suçlamaları reddettiler Sanıklar, suçlamaları reddederek Candaş’ın öldürülmesinde herhangi bir sorumluluklarının olmadığını öne sürdü. Mahkeme, 4 sanığın ayrı ayrı beraatlarına karar verdi ve bilerek yapmamak gibi şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı veri oluşmadığını aktardı. Ayrıca mahkeme, Candaş’ın tehdit edildiğine yönelik resmi makamlara herhangi bir başvurusu olmadığını iddia etti. l İSTANBUL İYİ Parti tabanı: CHP bizi unuttu SELDA GÜNEYSU ti içine girmeden, demokrasiyi güç Yerel ve genel seçimlerde CHP ile Millet İttifakı’nda bir araya lendirmek adına CHP’ye destek verildiği” belirtirken, ilerleyen zaman içinde “CHP’li bazı belediyelerde gelen İYİ Parti’nin, “özellikle CHP’li İYİ Parti seçmeninin varlığının gör büyükşehir belediyelerinin bazı ic mezden gelindiğine dair durumların raatlarından rahatsız oldukları” be oluştuğuna” dikkat çekiliyor. Bunun lirtiliyor. Partinin yerel seçimler da yerel seçimlerde CHP’yi destek de “demokrasiden yana tavır ala leyen İYİ Parti seçmeninde “kırgın rak CHP’yi desteklediği” ifade edi lık yarattığı” ifade ediliyor. Taban lirken, “seçimlerden sonra İYİ Parti dan ve seçmenden gelen bu sitem tabanını ve seçmenini yok saymaya lerin İYİ Parti yönetimine de iletildiği başladığı” iddia ediliyor. belirtiliyor. Partililerin genel merke İYİ Parti’de, yerel seçimlerde “ka ze “Biz de kırmızı çizgilerimizi ortaya zanmaktan çok kazandırma stra koyalım, ittifakı hatırlatalım” sitemi tejisi güderek herhangi bir beklen ni ilettiği ifade ediliyor. l ANKARA Barolardan Fatih Tezcan için suç duyurusu Ankara ve Adana baroları ile Eğitim İş Sendikası, Atatürk’e ağır hakaretlerde bulunan yazar Fatih Tezcan hakkında suç duyurusunda bulundu. Tezcan hakkında kamu davası açılmasını isteyen Ankara Barosu, ayrıca Tezcan’ın paylaşımının 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’a girdiğini vurguladı. Adana Barosu ise Tezcan’ın halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiğini belirterek hakkında tutuklamaya esas olacak şekilde yakalama kararı çıkarılmasını talep etti. Eğitim İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu’ndan yapılan yazılı açıklamada ise “Bugün Cumhurbaşkanı’na hakaret bir yana dursun hoşa gitmeyen bir soru sormanın karşılı ğı bile sabaha karşı gözaltına alınmakken, bu ‘cumhur’u var eden Atatürk’e kolayca dil uzatılması kahredicidir. Cumhuriyet düşmanlığını FETÖ’den, omurgasızlığı yandaş abilerinden öğrenen bu densizin, adaleti de öğrenmesi gerektiğinin altını çiziyoruz” denildi. Tezcan, Yeni Şafak gazetesinin sürmanşetinde Atatürk’lü 29 Ekim reklamının bulunmasına ilişkin sosyal medyadan, “‘Cumhuriyeti getiriyorum’ yalanıyla başa geçtikten sonra devlet ve millet düşmanlarına verdiği sözlerin gereği olarak 15 sene cumhurdan kaçan, millet’in egemenliğinden rakı bardaklarına sığınan bir İslam düşmanını, 3 kuruş için tepenize oturtmaya değer miydi...” paylaşımını yapmıştı. l Haber Merkezi