17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL / ASLAN YILDIZ TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 531 EKİM 2019 PERŞEMBE İstanbul Boğazı’nın belediyeden alınarak Saray’a bağlanmak istenmesine tepkiler büyüyor: İktidarın İstanbul sancısı KÜBRA KÖKLÜ İstanbul Boğazı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait olan yetkilerin, başkan, yöneticileri ve üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından atanacak yeni kurullara devredilmek istenmesi tepkilere neden oldu. CHP Denizli Milletvekili, hukukçu Gülizar Biçer Karaca, “İktidar, İBB’yi kaybetmesinin acısını hâlâ yaşıyor. İBB’nin elindeki tüm yetkileri toplayarak ‘tek adama’ verilmesini kabul etmiyoruz” dedi. Boğazın çevresindeki kaçak yapılara dikkat çeken TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Oktay Kargül ise “Uygulamayla beraber kaçak yapılar legalleşecek mi” sorusunu yöneltirken; mimar ve eski CHP milletvekili Gülay Yedekci de söz konusu taslağın yürürlüğe girmesi durumunda kıyılarda daha çok beton görüleceğine dikkat çekti. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 28 maddelik bir kanun teklifi taslağı hazırladı. Yasa taslağı, İBB ile 4 ilçenin, bo İmamoğlu: Hukuki yollara başvururuz Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin davetiyle Strasbourg’da bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İstanbul’un hukuku olan her şeyi yine hukuk yoluyla elde etmek istiyoruz. Hu kukumuzu o anlamda sonuna kadar İstanbul halkı lehine kullanırız. Doğru olmadığını düşünüyoruz. Yani Yunus Emre’nin de dediği gibi ‘Sen sana ne sanırsan başkasına da onu san.’ Eğer sayın Cumhurbaşkanı biliyorsa, bu sözü de hatırlatmak isterim kendisine” dedi. l İç Politika ğaz ve çevresindeki yetkilerine son veriyor. Taslağa göre, boğazda artık yeni kurulacak Boğaziçi Başkanlığı ile iki yeni kurul söz sahibi olacak. Başkanlık ve kurul üyelerini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan atayacak. Söz konusu yasa tasarısıyla İstanbul Boğazı’nın imara açılmasının hedeflendiği belirtilirken; yeni düzenlemeyle boğazın yerli ve yabancı büyük müteahhitlerin akınına uğrayacağı, boğazın görünümünün büyük ölçüde değişeceği kaydediliyor. Yasa taslağını değerlendiren TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Kargül, boğazın çevresindeki kaçak yapılara dikkat çekerek “Burada şu an yürürlükte olan planlar var. Yeni uygulamalarla planlar artık yürürlükten kalkacak mı? Boğazda kaçak yapılar var. Şimdi yeni yapılan uygulamayla beraber bu kaçak yapılar legalleşecek mi” dedi. ‘Kıyılar betonlaşacak’ 26. Dönem CHP İstanbul Milletvekili, mimar Mimar Gülay Yedekci de İstanbul halkının demokratik haklarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek “Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da yeşil alanları artıracağını ve kişiye özel imarları durduracağını biliyoruz. Seçilmiş başkanın yetkililerinin kısıtlanmak istenmesi olumsuz bir harekettir. Bu taslak yürürlüğe girerse İBB Başkanı’nın ve belediye meclisinin görev yetkileri ellerinden alınmış olacak. Söz konusu taslak yürürlüğe girerse daha çok betonu kıyılarda görürüz” diye konuştu. ‘Kabul etmiyoruz’ CHP Denizli Milletvekili, hukukçu Gülizar Biçer Karaca ise Boğazlar Kanunu’nun değiştirilmesini kabul etmediklerini kaydederek “Boğazlar hakkındaki kararı yetkisinin ‘tek adama’ verilmesini kabul etmemiz mümkün değildir. İktidarın, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kaybetmesinin acısını hâlâ yaşıyor. Belediyenin elindeki tüm yetkileri toplayarak ‘tek adama’ verilmesini kabul etmiyoruz” dedi.  l İSTANBUL ‘ABD GEZİSİ KONUSUNDA KARAR VERMEDİM’ Erdoğan: Soru işaretleri var İmamoğlu Avrupa Konseyi’nde konuştu Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD gezisi konusunda soru işaretlerinin bulunduğunu belirtirken, ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen tasarıları tanımadıklarını söyledi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, milletvekillerini TBMM çalışmalarına katılmaları konusunda bir kez daha uyardı. Erdoğan, toplantı ve karar yeter sayısı noktasında grubun zorda bırakılmaması, muhalefetin karşısında gülünç duruma düşülmemesini istedi. Erdoğan, “Eğer bunu yapmazsak bunun vebalinden kurtulamayız. Aldığımız ücreti de kendimize helal kılamayız” dedi. Türkiye üzerinde oynanan oyunlar karşısında eski reflekslerle hareket edilseydi çok büyük bir felaketin yaşanıyor olacağını savunan Erdoğan, “Türkiye, yeni bir İstiklal Harbi veriyor ve zafere doğru adım adım ilerliyor” diye konuştu. ‘Müjdemiz var’ Bazı ülkelerin milli güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri, her nerede olurlarsa olsun bulup ortadan kaldırdığını belirten Erdoğan, “Öyleyse Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir. Buna ellerini sıktıkları, övgüler düzdükleri teröristler de dahildir. İnşallah yakında bu konuda milletimize müjdelerimiz olacaktır” dedi. Gerekirse güvenli bölge sahasını genişleteceklerini belirten Erdoğan, yarın Rusya ile devriyeye başlayacaklarını söyledi. Erdoğan, “Teröristlerin çıkarılmadığını görürsek harekât hakkımız saklı duruyor” diye konuştu. Batı’nın sürekli “ne kadar kalacaksınız” diye sorduğunu anımsatan Erdoğan, “Ben de şunu soruyorum, siz ne zaman çıkıyorsunuz onu söyleyin. Uluslararası toplantı olacaksa sınırda ya da İstanbul’da yapılır. Olayın olduğu yer burası, sen Berlin’e çağırıyorsun. Turist miyim ben” ifadelerini kullandı. ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen tasarılarla ilgili olarak Erdoğan, “Kıymeti yok, tanımıyoruz. Kendileri çalıp kendileri oynuyor lar. Buradaki bir tehcir olayını soykırım olarak ifade edenler, sadece kendilerine göre bir suçlu aramanın gayreti içerisindeler. Böyle bir ithamı milletimize yapılmış en büyük hakaret addederiz” dedi. İkinci tasarının Barış Pınarı Harekâtı bahanesiyle ve ipe sapa gelmez iddialarla şahsına, ailesine ve bakanlara yaptırım uygulanması talebiyle ilgili olduğunu kaydeden Erdoğan, “ABD, bir FETÖ’ye mahkum olacak kadar küçüldü mü” diye konuştu. ‘B ve C planına geçeriz’ Grup sonrasında soruları yanıtlayan Erdoğan, 13 Kasım’daki ABD ziyaretiyle ilgili olarak “Henüz kararımı vermedim, soru işaretleri var” dedi. Gruptaki “müjde” ifadesinin Mazlum Kobani’nin Türkiye’ye iadesi olup olmadığı sorusu üzerine Erdoğan, “Niye acele ediyorsun? Bu işlerin haberi verilir mi? Amerika haber vere vere mi geldi” ifadesini kullandı. Barış Pınarı Harekâtı kapsamında B ve C planlarının neler olduğuna ilişkin soru üzerine “Şu anda A planını uyguluyoruz. Bu devriyeler vesaire filan, bunlar devam edecek. Ayn El Arab’da, Münbiç’te beklenenler eğer yerine getirilmiyorsa buralarda B planına, C planına geçebiliriz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’den ‘eski’ atağı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hazırlıkları süren yeni partilere parti tabanından kayışı önlemek için partinin kuruluşundan bu yana görev yapmış il başkanları ile dün genel merkezde bir araya geldi. “AK Parti’linin eskisi yenisi olmaz” diyen Erdoğan, dava adabının görevinin ancak son nefesini verince biteceğini söyledi. Erdoğan, “Genel merkezimizin koordinasyonunda, şehirlerimizin her birinde il başkanlarımızdan başlayarak partimizde hizmet etmiş tüm kardeşlerimizi yeniden bir araya getirecek bir gönül seferberliğini başlatıyoruz” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Demokrasi için seçimle gelen seçimle gitmeli’ İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Fransa’nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde, “Vatandaşın sandıktan çıkan iradesi, birtakım makam sahiplerinin kendi arzularına göre geçerli ya da geçersiz sayabileceği herhangi bir irade değildir. Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önüne engeller çıkarmak, demokrasi dışı arayışlar içindeki kesimleri güçlendirmekten başka bir işe de yaramaz” diye konuştu. İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, dün Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nin 37. oturumuna katıldı. Kongrede paylaşılan 31 Mart 2019 Türkiye yerel seçimleri ve tekrarlanan İstanbul seçimlerine ilişkin “Gözlem Raporu”na dair bilgi veren raportör Andrew Dawson, İstanbul seçimlerinin makul sebeplerle iptal edilmediği sonucuna vardıklarını belirterek “Türkiye’deki demokrasinin güçlenmesi için yardımcı olmalıyız” dedi. ‘Eğitici ve ilham verici’ Kongrede konuşan İmamoğlu, kendisini evinde hissettiğini söyleyerek, “Bunun nedeni ortak değerimiz olan demokrasi ve demokratik süreçlere olan inançtır” dedi. Rapora işaret eden İmamoğlu “Özellikle kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız kullanımı, medyanın yarışan adaylara uyguladığı adaletsiz yaklaşım, toplumu bölen kutuplaştırıcı dil, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalara neden olan mevzuat, kampanya finansmanının şeffaf olmaması ve seçim kazanmış belediye başkanlarının görevden alınması gibi konular başta olmak üzere, raporun ortaya koyduğu yasal düzenleme önerileri, daha iyi bir demokrasi için anlamlı ve değerlidir” diye konuştu. İstanbul seçim sonuçlarının tüm dünya için öğretici ve ilham verici olduğunu kaydeden İmamoğlu, “Seçimle gelenin, seçimle gitmediği yerde ne demokrasi olur ne de hukukun üstünlüğü kalır. Vatandaşın sandıktan çıkan iradesi, birtakım makam sahiplerinin kendi arzularına göre geçerli ya da geçersiz sayabileceği herhangi bir irade değildir. Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önüne engeller çıkarmak, demokrasi dışı arayışlar içindeki kesimleri güçlendirmekten başka bir işe de yaramaz. Belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyım atanması ve bir kısmının tutuklanması özellikle hukuk devleti ilkesini ihlal etmektedir. Görevden alınmalar demokrasinin ilkelerine, mevcut hukuksal düzenlemelerimize ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere de uygun değildir. Siyasi partiler ve onların seçilmiş yöneticileri, milletvekilleri, belediye başkanları ya hukukun içindedirler ya da dışındadırlar. Buna nihai kararı verecek olan yargıdır. Siyasi irade değildir” diye konuştu. ‘Avrupa, sürece etkin katılmalı’ Suriyeli mültecilere de değinen İmamoğlu, “Bu platformun Suriye’de sürdürülen vekâlet savaşları üzerinden yaratılan sığınmacı sorununa inisiyatif geliştirmesi şarttır. Çünkü Türkiye eşittir Avrupa; Avrupa eşittir Türkiye. Bu, sadece sığınmacı diye tarif edilecek bir husus değildir. Bu tamamıyla bir topluluğun yer değiştirmesi olayıdır. Avrupa da bu sürece daha etkin katılmalı ve davranmalıdır ” ifadelerini kullandı. İmamoğlu, ardından Strasburg Belediye Başkanı Roland Ries’i makamında ziyaret etti. İmamoğlu, görüşmenin ardından “Şehir Şeref Defteri’nin adı, İstanbul silueti ve Türk bayrağı baskılı olan sayfasına duygularını yazdı. İmamoğlu, daha sonra Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Anders Knape’yle bir araya geldi. İmamoğlu ve Knape, işbirliği noktasında görüş birliğine vardı. l İç Politika AKP MKYK ÜYESİ MUSTAFA YENEROĞLU PARTİDEN İSTİFA ETTİ ‘Çoğunluk benim gibi düşünüyor’ Bir süredir AKP politikalarını eleştiren sosyal medya paylaşımlarıyla dikkat çeken AKP MKYK üyesi ve İstanbul milletvekili Mustafa Yeneroğlu partiden istifa etti. AKP’nin hafta başında yapılan MKYK ve MYK toplantılarında Yeneroğlu’nun toplantılara katılmaması değerlendilirken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan parti yönetiminden kendisiyle konuşularak istifasının istenmesi talimatını verdi. Yeneroğlu, MKYK toplantısının hemen ardından kurul üyeliğinden istifa dilekçesini gerekçeleriyle birlikte partiye sundu. AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, dün Yeneroğlu’nu çağırarak partiden de istifasını istedi. Yeneroğlu, dün düzenlediği basın toplantısında “İstenmediğim yerde, ilkelerimin geçerli olmadığı yerde kalmam mümkün değil” diyerek istifasını açıkladı. Bugüne kadar her ortamda doğru bildiğini söylediğini, Türkiye’nin geleceğini ve itibarı nı zedeleyen insan hakları ve demokrasi ihlallerine ilişkin vicdanının kaldırmadığı konularda eleştirilerini dile getirdiğini, katıldığı son MKYK toplantısında bu rahatsızlıkların giderilmesine ilişkin ümidinin kalmadığını vurgulayan Yeneroğlu, parti içinde büyük bir çoğunluğun kendisinden farklı düşünmediğini söyledi. Yeneroğlu, Alevi sorununa cevap vermeyen, Kürt sorununu reddeden bir hareketin demokratik çıtayı geçemeyeceğini söyledi. Erdoğan’a ‘otoriterlik’ eleştirisi yapan Yeneroğlu, “Sadece liderlerin talimatları doğrultusunda şekillenen bir partiden daha ziyade AK Parti’nin başlangıcında olduğu gibi konuşan Türkiye tasavvuruna sahip bir siyasetin gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. Yeneroğlu, milletvekilliğinden de istifa edebileceğini söyledi. Yeneroğlu’nun yerine birinci yedek üye İstanbul Milletvekili Eyüp Özsoy MKYK’de görev yapacak. l ANKARA/Cumhuriyet Sen bunları bayram kutlaması mı sandın?9 Ekim, Türkiye Cumhuriyeti’nin do ğum günüdür, dolayısıyla en büyük 2bayramıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük bayramı ne Kurban Bayramı’dır ne Ramazan Bayramı, Cumhuriyet Bayramı’dır! Ve o bayramda yapılan coşkulu kutlamalarda en çok adının geçmesi gereken kişi, önce bu vatanı düşmandan kurtaran, sonra da Cumhuriyeti kuran, önder Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bu gerçeğin üstünü kedi pisliğini örter gibi örtmeye çalışanlara bu millet 20 yıldır ders veriyor ama bir türlü anlamak istemiyorlar. Önce nezle olup kutlamalara gitmediler, sonra kutlamaları hafiflettiler, Atatürk anıtlarına çelenk koymayı bile yasakladılar! Zaten bir iki sönük resepsiyon dışında halkın katılabileceği bir kutlama yapmadıkları gibi yasakladıkları da cabası. En son bu yıl, Atatürk’ün kurduğu Anadolu Ajansı, hiç utanıp sıkılmadan, Cumhuriyet Bayramı için hazırladığı videoda Atatürk’ten tek satır bahsetmeyerek yukarıya yaranmaya çalıştı! Bir kararnameyle resepsiyonların adı kabule çevrildi. Dışişlerinden büyükelçiliklere gönderilen emirle “içinde bulunduğumuz hassas günler” nedeniyle Cumhuriyet resepsiyonlarında alkollü içecek servisi yapılmaması istendi! Ne ilgisi varsa? Bunların düşüncesine göre “alkol alınca” kafayı bulup göbek atarsın ya. Halk yaptı Merkezi ve yerel iktidarı ele geçirdiklerinden beri adım adım uyguladıkları politikalarla Cumhuriyet kazanımlarını, devrimleri geri götürmeyi marifet sayan, Osmanlı hayranlığı ve Cumhuriyet düşmanlığı ideolojisine sıkıştırdıkları Sünni Arap modelini çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ne giydirmeye çalışan yöneticiler, en güzel cevabı halktan aldı: Anıtkabir dolup taşmaya başladı. Ölmüş adamın kabri, bir protesto makamı haline geldi. Milli bayramlar, muhalif belediyeler tarafından sokaklarda bayraklı marşlı yürüyüşlerle kutlanmaya başladı. Merkezi iktidar dini ve etnik baskıyı artırdıkça Atatürk sevgisi, çağdaş yaşam biçiminin bir numaralı sembolü haline geldi. Bu yıl yapılan yerel seçimlerde muhalefetin devrim sayılabilecek biçimde büyük kentlerin hepsinde iktidarı geri alması ve bunun önce 30 Ağustos ama asıl 29 Ekim’de çok büyük bayramlarla kutlanması, baskıcı iktidara nanik yapmaktır! Sokak kutlamaları, müzik dinleyelim, şarkı söyleyelim, bayrak sallayalım, halay da çekelim demek değildir. Halkın sokağa inmesidir, biriz, beraberiz, genciz, heyecanlıyız, biz Atatürk’ü de, çağdaş Cumhuriyeti de seviyoruz, bu ülkenin fabrika ayarlarına dönmesini istiyoruz, laik Cumhuriyet ve demokrasi istiyoruz demektir. Bir haftadır, İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Ödemiş’te, Eskişehir’de, Aydın’da, Millet İttifakı’nın bütün belediyelerinde 7’den 70’e insanlar coşkulu kutlama törenlerine katıldılar bunun için. Sen eğlenmek için mi sandın? Konser dinlemek için mi? Yanılıyorsun! Ben Sultanahmet’teydim. Müthiş bir kalabalık, müthiş bir coşku vardı ve Ekrem ve Dilek İmamoğlu sahneye çıkınca ortalık yıkıldı. Niye seviyorlar onları? Çünkü dürüst, çağdaş ve sempatikler, yüzleri gülüyor, konuşurken kin kusmuyorlar! Meydan meydan dolaştım Ben Üsküdar’da, Salacak’taydım. Sahneyi hiç göremiyordum, sanatçılar dans ediyordu, arkamdaki kadın da göremiyor, İmamoğlu çiftinin dans ettiğini düşünüyordu! “Yok artık, onlar değil, sanatçılar vals yapıyor” dedim. “Niye? İmamoğlu dans edemez mi, eder işte, gördüm!” diye bana söylenen kadın, başörtülü bir Üsküdarlıydı! Siz bu halkı yanlış anladınız. Onlar sizden çok ileride! Arap ülkesi olmak gibi bir dertleri ve niyetleri de yok. Ekrem İmamoğlu da ne diyor? “Milli bayramları kutlamayı çok özlemişiz. 29 Ekim, bizim kırmızı çizgimizdir!” Bu kutlamalar sadece bayram kutlaması değil, umudun heyecanıydı. Yolun sonuna gelindi, güzel günler gelecek, her şey çok güzel olacak umudu! Yeni kayyımlar İşin bir de bu yanı var. Uzun lafın kısası HDP’nin başına gelenler için bir tek şey söylenebilir: Bu ülkede artık Kürt yurttaşların seçme ve seçilme hakkı kalmamıştır! Belediye başkanı seçiyorlar, görevden alıp, yerine kaymakam atayıp, bir de üstelik hapse atıyorsunuz. Milletvekili seçiliyorlar, bir gerekçeyle tutukluyorsunuz. Sonra da bu demokratik Cumhuriyet mi oluyor? Kim inanır? İSRAİL DIŞİŞLERİ GREVE ÇIKTI Ankara Büyükelçiliği hizmet vermeyecek HÜSEYİN HAYATSEVER İsrail’in Ankara Büyükelçiliği’nin de aralarında bulunduğu İsrail’in tüm dış temsilcilikleri, ülkenin Dışişleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı arasındaki anlaşmazlık nedeniyle greve çıktı. Grev kapsamında İsrail’in Ankara Büyükelçiliği ile İstanbul Başkonsolosluğu tüm hizmetlerini durdurdu. Grev bitene kadar vize başta olmak üzere konsolosluk hizmetleri verilmeyecek. İsrail’in Ankara Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, “Bu krizin en kısa sürede çözülmesini arzulamaktayız” denildi. l ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle