21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 27 EKİM 2019 PAZAR PAZAR YAZILARI Ne zordur göçmen olmak Rusya Devlet Başkanı Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında Suriye’nin kuzeyi ile ilgili Soçi’de varılan mutabakatın yankıları sürerken son dönemde Türkiye’den artan sığınmacı geçişleri nedeniyle sıkıntı yaşayan Yunanistan’ın gündeminde iltica yasasında yapılması planlanan değişiklikler var. Başbakan Miçotakis’ın “katı ve daha adil bir iltica sistemi” olarak nitelediği düzenlemeler sivil toplum örgütleri ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK/UNHCR) tepkisine yol açtı. Uluslararası koruma başvurusunda bulunanların taleplerine ilişkin prosedürlerin sertleştirilerek, gözetim altına alınma süresinin uzatılması, sınır dışı edilme sürecinin hızlandırılması gibi düzenlemeler içeren tasarının çok kısa bir sürede parlamentoya getirilmesi de eleştiri topladı. BMMYK ve Uluslararası Af Örgütü, bu konuya ilişkin kaygılarını dile getirdikleri açıklamalarda, tasarının AB hukuku ve uluslararası yasalarla çelişebilecek durumlara yol açacağını belirtti. 7 bin kişi evsiz kalabilir BMMYK Yunanistan Temsilcisi Philip pe Leclerc, 24 Ekim’de yayımlanan basın açıklamasında, “Önerilen değişiklikler uluslararası korumaya ihtiyacı olan bin kişinin kış ortasında evsiz kalma riski de doğacak. Ülkeye giriş yapan göçmen ve mültecilerin sayısında geçen yaz ya ları tehlikeye atacak” yorumu şanan artış, özellikle Yunan ada nu yaptı. Uluslararası Af Örgütü’nün Avrupa Ofisi’nin larında ve oradaki kamplarda tansiyonun yükselmesine araştırmadan sorumlu di neden oluyor. BMMYK’nin rektörü Massimo Moratti de yine aynı gün yayımlanan bir bildiride, tasarının Ayşe Ferliel Barounos bu ay yayımladığı verilere göre, Ege adalarında bulunan mülteci ve göçmen sa “Yunanistan’da mülteci ve yısı 33 bin 700’e ulaşmış göçmen konularının, aceley durumda. Bunların büyük bir le ve kaygı verecek bir şekilde ele alındı bölümü Afganistan, Suriye ve Demokra ğının göstergesi” olduğunu ifade etti. tik Kongo Cumhuriyeti’nden. Aynı verile BMMYK’ye göre, 31 Ekim’de Yunan Parlamentosu’nda oylanması beklenen tasarının yasalaşması halinde, ülkedeki mülteciler ve sığınma talebi olanla re göre, bu kişilerin yüzde 18’i ailelerinden ayrılmış ve refakatsiz çocuklar. Protestolar artıyor ra destek amaçlı barınma ve maddi yar Kapasitesinin çok üzerinde, 12 binden dım programı ESTİA’dan yararlanan 7 fazla kişinin barındığı Midilli Adası’ndaki Moria mülteci kampında geçen ay bir kadın ve çocuğun yaşamını yitirdiği yangından iki hafta sonra, Sisam (Samos) Adası’ndaki Vathy mülteci kampında da yangın çıkmasının ardından hükümet, sığınmacıların bir bölümünü kamplardan anakaraya göndermek için girişimde bulundu. Yunan basınında yer alan haberlere göre, Sisam’daki kamptan anakaraya transfer edilen yaklaşık 400 mülteci, otobüslerle Selanik’in kuzeydoğusundaki Vrasna köyüne gönderildi. Ancak mülteciler köye yaklaştıklarında, yollarını tıkayan protestocularla karşılaştı. Bölgedeki otelcilerin mültecileri konuk etmeyi kabul etmemesi ve olayların büyümesinin ardından, çevik kuvvet birimlerinin devreye girmesiyle otobüsler Evia Adası’na gönderildi. Uluslararası Göç Örgütü (IOM) olaylardan sonra, Vrasna’dakine Yunanistan’da geçen haftalarda adalardaki kamplarda kalan göçmenler anakaraya gönderildi. Kapasitesinin üzerinde dolu olan kamplarda göçmenler zorlu yaşam koşullarıyla boğuşuyor. benzer durumların yeniden yaşanmaması için hükümete çağrıda bulundu. Bugüne kadar Yunanların göçmen ve mültecilere dayanışma ve saygıyla yaklaştığını belirten IOM’nin yorumları bir ölçüde gerçeği yansıtsa da, basında ve sosyal medyadaki tepkiler, hâlâ ekonomik krizin yaralarının sarmaya çalışan halkın popülist politikaların da etkisiyle sabrının sınırlarını zorlanmaya başladığını gösteriyor. Öte yandan, temmuzdaki erken genel seçimleri kazanarak iktidara gelmiş olan Yeni Demokrasi Partisi’nin göçmen ve mülteci konusunda katı bir tutum izlemesinin Türkiye’yi de etkileyeceği ortada. Hükümet, 2020 yılı sonuna kadar iltica başvurusu olumsuz sonuçlanan 10 bin kişinin Türkiye’ye iade edileceğini açıklamıştı. [email protected] Kasırga nedeniyle çok sayıda bina hasar gördü. Dallas’ı kasırga vurdu Dallas’ın kuzeyinde geçen pazar günü yağmur li etti. Teksas Valisi Greg Abbott, acil durum ilan etti ve rüzgâr hafif hafif şiddetini ve kamu kaynakları ile fela gösterirken bölge sakinlerin ketten etkilenenlere yardım den Betty Smith Obrien, kızla yapılması kararı aldı. Dal rı ile evlerinin dışındaydı. Da las bölge hâkimi Clay Jen ha önce de benzer durumlar kins de yerel felaket kara da havanın kasırgaya dönüş rı alarak kamu ve özel kesi tüğünü hesaba katarak yolda me yetki verdi, acil yardım bir binanın tuvaletine sığın kurum ve kuruluşlarını gere dılar. Korku anlarını Obrien, kenleri yapmaya çağırdı. “Fazla bir vaktimiz yoktu, uya Bizim evimiz kuzey rıları duymamışız” diye anlatı Dallas’ın biraz daha kuzeyin yor. Kasırganın ağır vuracağı de Addison isimli bir küçük nı anlamalarıyla birlikte uzun şehircikte. Çok sayıda şirket ca bir süre tuvalette bekledik merkezinin bulunduğu, koz lerini söylüyor. mopolit bir yerleşim yerinde Havanın durulması, saba 7 katlı bir apartman. Parka hın ilk ışıklarıyla Obrian ai bakan bir çatı katında otu lesi soluğu evlerinin önünde ruyoruz. Daha yağmur baş alıyor. Karşılaştıkla lamadan çalıştığım rı manzara korku üniversiteden, ar tucudur. Evin arka kasından da bele tarafı adeta yok diyeden ve eyalet olmuş, tahta çit yönetiminden ler yerinden çık üç ayrı mesajda mış bir haldedir. Bir ağaç eve gi TEVFİK DALGIÇ “Fırtına geliyor, korunaklı bir ye ren gaz borusu re geçin, pence nun üstüne düşmüştür. Etra relerden uzak durun” uyarı fı saran gaz kokusuyla birlikte ları art arda geldi. Şimşekler patlama olasılığını da hesaba çakmaya ve gök gürültüleri katarak evin ayakta kalan kı duyulmaya başlayınca küçük sımlarında yaşam olanağı da köpeğimizi korkudan bir tit gerekli kontrol, tamirlere ka reme aldı. Önlem amaçlı ola dar imkânsızdır. Oysa bu fela rak köpeği de alarak pence ket olmasa Obrien, Dallas’ta resiz geniş elbise dolabına merkezde katıldığı fuardan girdik. Kasırganın etkisini yi dönmüş, evde Dallas Cow tirmesini beklerken ben baş boys takımının maçını seyre ladığım bir romanı okumaya, decektir, ama evdeki hesap eşim internetten hava duru kasırgaya uymamıştır... munu izlemeye devam etti. Acil durum ilanı Tehlike geçti mesajıyla birlikte derin bir nefes alıp do Kasırga yaklaşık 150200 laptan çıktık... kilometre hızla bölgeyi vur Bölgede bu tür hava fela du. Dallas’ın küçük havaala ketleri ilk olmadığı gibi son nı Love Field yakınında baş da değil... Anlayacağınız böl ladı, kuzeydoğuya doğru de ge sakini alışıktır, istisna du vam ederek yaklaşık 40 ki rumlar hariç önceden uyarı lometrelik bir alanı kapsaya lar gelir, yetkililer de, vatan cak şekilde Richardson ve daş da gerekli önlemleri alır. Garland kasabalarında etki Ama yıkımın boyutu elbette li oldu. kasırganın şiddetine göre de Dallas Belediye Başka ğişir. Bu yılın kasırga bomba nı Eric Johnson, “Çok şans larından birini sağ salim atlat lıyız, can kaybı ve yaralanan tık sayılır. olmadı” diyerek halkı tesel tdalgı[email protected] ‘Krallar ve Padişahlar’ Tarihi Karlsruhe Sarayı’ndaki Baden Eyalet Müzesi kurulu Osmanlı çadırı şunun yüzüncü yılını kutluyor. Bu kutlamalar kapsamında sarayın büyük salonlarında 16 Ekim’de “Krallar ve Padişahlar” adı altın da eşsiz bir sergi açıldı. 1683 yı lında IV. Mehmet döneminde başlatılan II. Viyana Kuşatma sı 17. yüzyılda Osmanlı İmpara torluğu ile Avusturya Arşidüklü ğü arasındaki savaşların en uzun süreni olmuştu. “Büyük Türk Savaşı” olarak adlandırılan II. Viyana Kuşatma sı sonrasında ele geçirilen, da ha doğrusu atalarımızın Viya na kapılarında bıraktığı silah tan çanak çömleğe, giysiden kahve fincanına, davul, zurna, klarnet, üçgen, zil, ös ve nakkare gibi müzik aletleri şu sıra Karlsruhe’de açılan “Krallar ve Padişahlar” sergisi 17. yüzyılda, Viyana kuşatmalarının ardından lar Karlsruhe’de. Bu ganimetle Avrupa’nın Osmanlı kültürüne rin yanı sıra Osmanlı padişahla olan ilgisini anlatıyor. Değişik rının sarayı ziyaret eden Avru ülkelerdeki koleksiyonlardan bir palılara verdiği hediyeler, Markgraf Ludwig Wilhelm ve kayınpederi Herzog Julius Franz von SachsenLauenburg’un koleksi araya getirilen 320 çok değerli yapıtın ön çalışmaları tam dört yıl süren görkemli sergide yer alıyor. sbsllvmyladg“aaahaıeolöoiltrrşaaüdanzzıııI1arnnIzgzrrual.ah7,ai,deaunynVllzg.kradınadeciaisiyaınyrly”aOğımaüü”y,aeskıersszpnsiseitliysmMeaoeeadüdceırhrlrnafeaelelKrgeeaamuvrnlkğueikrzrçeslebidşrilı“nliefe’r.aniKatyaoç,ldranitairn,ipAimbalemollkeöreuavlsleaılmunazrklaensıKueşçrreısçnpatl’lyvenualaeaeeerırrnnnr,,ansaiP1npnakka6arrlıaaas.ylrA HMrmsEiu,aKTn1rou7laAln2endl9keRgmırsögnyPıinseşyıeltaAtoıeoinyknrrlDdailauililezaynenıemkr1Sdeiz6eaknenno8mkivaerldssSgs3KlodiOKıuuoöaşo’ranetnğ.unkzasberynuumAisşlyiaasieIıaaKnynlInrnası.tolurccdeoenbkmaVrhaıardiladlı’iıkaedesnyeşuIPçs’suIaıinyInanıoe.eiy ra Mustafa Paşa’nın ör eline geçen 17. yüzyıl Osman me zincirden zırhı da Karlsru lı yapımı, Krakau’dan getirilmiş he Sarayı’nda korunan eşsiz Os olan 18 metre uzunluğunda, 5 manlı eserleri arasında. 17. yüz metre yüksekliğindeki, ipek ku yıla ait bu dev sergi Osmanlı’nın maş ve deriden, gümüş ve altın sanatsal yetkinliğini ve yüksek işlemelerle süslü padişah çadı kültürünün bir kanıtı. rı Karlsruhe’de hemen hemen bir memiş giyim eşyasından ev eşyasına, müzik aletinden silaha sayısız eseri ya satın almış, ya da Osmanlı’dan getirttiği ustalara yeniden yaptırtmış, günlük yaşamlarında, saraylarında ve şatolarında kullanmış, törenlerde ve davetlerde gururla misafirlerine göstermişti. Ahırlarında develer ve Arap atları barındıran soylular da az olmamıştı. Ünlü krallar arasında sanat düşkünü Saksonya Elektörü “Güçlü August”un bir Şark âşığı olduğu, adamlarını İstanbul’a alışverişe yolladığı bilinir. Kimi balolarda gözüne kestirdiği hanımların hoşuna gitmek için özel olarak diktirttiği Osmanlı kaftanını sırtına geçirirmiş! Çok kültürlülük... 320 parça Doğunun kültürü ve gelenekleri özellikle 17. yüzyılda Avrupalının ilgisini çekmiş. “Krallar ve Padişahlar” sergisi 320 parçadan oluşuyor. Sergiyi düzenleyen uzmanlar “Osmanlı eserleri”ni Almanya, Hırvatistan, Avusturya, Polonya ve Macaristan’ın müzelerinden getirtmiş. En büyük katkıyı, “Türk Ganimetleri”ni barındıran Karlsruhe Eyalet Müzesi’nin yanı sıra Dresden’de 2010’da açılan ve Almanya Demokratik Cumhuriyeti döneminde onlarca yıl mahzenlerde durmuş 600 yapıtı barındıran, son yıllarda iki kez ziyaret ettiğim “Dresden salonu kaplıyor. Sergiye katkıları bulunan ülke lerin yolladığı on bilim adamından oluşan kurul, küratör ve proje sorumlusu, İran asıllı Dr. Schoole Mostafawy’nin denetiminde dört yıllık ortak bir çalışma sonucu bu dev sergiyi gerçekleştirmiş. Karlsruhe ve Dresden müzelerinin yanı sıra Graz ve Zagreb üniversiteleri de “Krallar ve Padişahlar”a bilimsel katkıda bulunmuş. Avrupalı Viyana kuşatmaları yıllarında tanıdığı doğudaki komşusunun kültür ve geleneklerini de merak ediyordu! Özellikle saraylarda, soylu ve varlıklı ailelerde Osmanlı’nın kültürüne büyük ilgi oluşmuştu. Bu dönemde Avrupa’daki ço Dr. Schoole Mostafawy’nin açılış öncesi yaptığı konuşmada şu söyledikleri çok önemliydi: “İnsanlığın sürgünler ve sığınmalar, politikanın ve toplumların hızlı bir sağa kayış yaşadığı günümüzde çok kültürlü toplumların sağlam kültürel temeller üzerine kurulmuş olduğunu insanlara anlatmak müzelerin görevidir.” Baden Eyalet Müzesi 19 Nisan 2020’ye kadar sürecek bu büyük sergiyle “Türk Savaşları” olarak tarihe geçen 17. yüzyılda, Avrupa ve Osmanlı İmparatorluğu arasında yoğun bir kültür alışverişi de yaşanmış olduğuna dikkatleri çekmek istiyor. Türckische Cammer” yapmış. ğu kraliyet sanatsal değeri erişil [email protected] Paris olimpiyata hazırlanıyor Fransa’nın başkenti Paris, 2024 Olimpiyat Oyunları ev sahipli ği için heyecanlı bekleyişle birlik te hummalı bir çalışmada. Ama diğer yandan önümüzdeki günler, yıllar dev spor şölenine hazırlıklar çerçevesinde şehrin adeta şan tiyeye dönüşeği kaygıları da artı yor. Olimpiyat köyü projesinin ha yata geçirilmesi için geçen haf talarda ilk kazma vuruldu. İnşaat çalışmaları her ne ka dar Paris şe hir merke zinin dı şında olsa da onlarca kamyon, Süleyman iş makinesi nede tosunoğlu niyle trafi ğin kent genelinde yoğunlaşması bekleniyor. Olimpiyat köyünün yapılacağı Paris’in en büyük banliyösü olan ve aynı zamanda Fransa Olimpi yat Stadı’nın da bulunduğu St. De nis’deki toplantıyı izlemek için yol lara düşüyoruz. Bölge, şehir mer kezine yaklaşık 15 km. uzaklık ta. Alana doğru yaklaştıkça yollar da yoğun bir altyapı çalışması göze çarpıyor. Daha inşaat çalışmaları yeni başlasa da alana giden yolla rın bir kısmı şimdiden kapalı, mec bur alternatif yollara yönlendiriliyo ruz. Trafiğin bölgede yoğunlaşma sıyla merkeze giden hattın etkilen memesi de imkânsız gibi. Dön do laş derken sonunda toplantının ya pıldığı yere ulaşıyoruz. Toplantıya olimpiyat komitesinin yetkilileri ile bölge sakinlerinin kurmuş oldukla rı Şikâyet Bildirme ve Denetleme Derneği ve çevre halkı katılıyor. Bölge sakinleri tepkili Bir nevi diyalog, bilgilendirme toplantısı. Yetkililer yapımına başlanılan inşaat projelerini, yaklaşık dört yıl boyunca gürültü, kirlilik, trafik, karmaşaya katlanmak zorunda olan bölge sakinlerine anlatma hedefindeler. En az rahatsızlıkla bölge halkının hassasiyetinin dikkate alınarak projenin sürdürüleceği vaadindeler. Ama vaat bu, olur olmaz mı zaman gösterecek... Fransa Olimpiyat Stadı inşaatına başlandığı 2 Mayıs 1995’te kurulan Stat Sakinleri Topluluğu Derneği yetkilileri ise geçmişte yaşanan sıkıntıları hatırlatıyor, salondan bu tepkilere destek veren, bir daha bunlar yaşanmasın mesajlı alkışlar yükseliyor. Toplantı sonrası mahalle sakinleri ile konuşuyoruz. Birçoğu bölgede olimpiyat köyü inşasına karşı. Sakin yaşamlarının bozulacağından kaygılılar. 83 yaşındaki Vanessa, annebabaları çalıştığı için torunlarını okula kendisinin götürüp getirdiğini anlatıyor, trafiğin, kalabalığın artmasıyla rahat şekilde bir yerden bir yere gidemeyeceğini söylüyor. Geçmişteki stat inşaatında çektikleri sıkıntıyı aktarıyor. Bir taraftan inşaat çalışmaları tartışmaları yaşanırken diğer taraftan ise Olimpiyat Oyunları’nın görkemli ve güvenli bir ortamda yapılması için çalışmalar devam ediyor. Merak edilenlerin başında olimpiyat logosunun nasıl olacağı da vardı. Logo nihayet geçenlerde kamuoyu ile paylaşıldı. Paris 2024 Olimpiyat Oyunları logosu kadını, özgürlüğü ve cumhuriyeti temsil ediyor. Yakından bakılınca Fransa’nın ulusal sembolü Marianne’nın yüzü ile meşaleyi görüyorsunuz. Medyada logoyla ilgili Fransız Devrimi’nin sembolü “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” anlamı taşıdığı vurguları dikkat çekiyor. Olimpiyat logosundaki özgürlük tanrıçası Marianne’nın en büyük heykeli Paris’in Cumhuriyet Meydanı’nda yer alıyor. Meydan genellikle Paris’te yapılan protesto eylemlerinin de merkezi. Küresel çapta çatışma, eşitsizlik, adaletsizlik, ırkçılık, kadına şiddetle boğuşurken Paris 2024 Olimpiyat Oyunları için kullanılan Marianne logosunun dünyaya iyi bir mesaj vereceği kuşkusuz. 2024’te televizyonlarımızı açıp olimpiyat oyunlarını izlediğimizde her 10 saniyede bir gösterilecek olan bu logo kim bilir belki de özgürlük, adalet, kardeşlik umutlarımızı canlı tutmamıza katkı sağlar. [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle