21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY 1127 EKİM 2019 PAZAR Açığı emekçiye yıktılarBol keseden yaptığı harcamaları görmezden gelen hükümet, bütçedeki açığın sorumlusunu buldu! Hükümet, 2019 yılı bütçe giderlerindeki artışın temel nedeninin emekli, yaşlı, işçi ve memurlara yapılan zam ve ödemeler ile personel atamalarından kaynaklandığını savundu. Seçim döneminde bol keseden yapılan harcamala ları “devede kulak” kalmasına karşın hükümet bunu bile artışlardaki rı görmezden gelen hü temel neden olarak gös kümet, hedefi aşan bütçe açığının sorumlusu mustafa çakır terdi. Hükümetin bütçe ile nu buldu. birlikte Meclis’e sundu Merkez Bankası’ndan yapı ğu raporda, ekonomik teşvik lan devasa aktarmalara kar ler ile iç talepte yaşanan da şın bütçe açığında hedefi tut ralma ve cari açık kaynak turamayan hükümet, Yeni lı dış finansman ihtiyacının Ekonomi Programı’nda (YEP) sınırlandırılmasına dayanan bu yıl beklenen açık tahmi politikalar sonucunda orta nini 80.6 milyar liradan 125 ya çıkan vergi gelirlerinde milyar liraya çıkarmak zo ki sınırlı artışın bütçe açığın runda kalırken, giderlerdeki da artışa neden olduğu kay artışın nedeni olarak emekçi dedildi. Mali disiplin anlayı leri işaret etti. şı çerçevesinde bütçe gider Memura yüzde 4+5 lerinin kontrol altında tutulmasına devam edileceği be Memur ve memur emekli lirtildi. leri bu yıl yüzde 4+5 zam al Raporda, bütçe giderlerin dı. Kamu işçilerine ise yüz de, ekonomik ve sosyal ihti de 8+4 zam verildi. Temmuz yaçlar sonucunda artış mey ayında 6 aylık enflasyon yüz dana geldiği, cari transferler de 5.01 olarak açıklandı. Me ile personel ve SGK devlet mur ve memur emeklisi yüz primi giderlerinde ortaya çı de 1.01 fark aldı. İşçi ve Bağ kan artışların faiz dışı harca Kur emeklilileri ise 6 aylık malardaki yükselişte belirle enflasyona göre yüzde 5.01 yici olduğu, faiz harcamaları zam alabildi. İşçi, memur ve nın da borçlanma maliyetle emekliye verilen zam oran rindeki artış nedeniyle yük İlk 8 ayda bütçedeki FAİZ GİDERİ YÜZDE 38.1 arttı. seldiği bildirildi. Sonrasında da şöyle denildi: 659 milyar TL “2019 yılında emeklilere ödenen bayram ikramiyeleri ve yaşlılık aylıkları, kamu görevlileri ve işçilere yapılan enflasyon zammı, yapılan ilave personel atamaları bütçe giderlerindeki artışın temel sebepleridir. Böylelikle 2019 yılının ilk 8 ayında bütçe giderleri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22.8 artarak 658.8 milyar lira, faiz hariç bütçe giderleri yüzde 21.2 artarak 589.5 milyar lira, faiz giderleri ise yüzde 38.1 artarak 69.3 milyar lira olmuştur.” Bütçe giderlerindeki artışa en büyük katkıyı cari transferlerin yaptığı, ikinci artışın ise personel giderleri kaynaklı olduğuna işaret edilen raporda, “Sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri dahil personel giderleri, yılın ilk 8 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 26.5 artarak 195.9 milyar lira gerçekleşmiş ve bütçe giderlerindeki artışa 7.6 puan katkı yapmıştır. Personel giderlerindeki bu artışta kamu görevlileri ve işçilere yapılan zamlar ile ilave personel istihdamı etkili olmuştur” denildi. l ANKARA TOKİ’ye 270 bin kişi borçlu CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 270 bin 548 kişinin TOKİ’ye borçlu olduğunu bildirdi. TOKİ’nin 2019 yılı nisan ayı itibarıyla 838 bin 274 adet konut uygulamasını hayata geçirdiğini ve bunların 726 bin 658’ini sattığını açıklayan Kurum, şu bilgileri verdi: “TOKİ’den 2015Ağustos 2019 arasında konut alıp kredisini ödeyemediği için fesih ve iade süreci devam eden konut sayısı 959’dur. TOKİ tarafından 2002 yılından itibaren üretilmiş tüm konutlarımızdan 2015Ağustos 2019 arasında devredilen konut sayısı 42 bin 744 adettir. Geçen yıl ise TOKİ tarafından 32 bin 392 konut ve 306 işyerinin tapusu verilmiştir.” Öte yandan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, bir açıklama yaparak “Dumankaya ve Fi Yapı’da 8 bine yakın mağdur söz konusu. Bunları giderme konusunda çalışıyoruz” dedi. Takipteki kredi oranı büyük şirketlerde yüzde 3.95, KOBİ’lerde ise yüzde 8.77 En çok KOBİ’ler battı Zeytin ve fındığın değerini bilemedik Türkiye’de sağlıklı üç gıda maddesinin bulunduğunu belirten Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, “Birincisi zeytin, ikincisi üzüm, üçüncüsü fındık. Ama bunların hiçbirinin değerini bilemedik. Ne ticarileştirebildik ne de başka bir şey yapabildik. Ama burada suç bizde, başkasında değil. Hepimizde. 80 milyon olarak söylüyorum” dedi. Dünyada fındığın yüzde 88’ini yetiştiren Türkiye’nin elde ettiği gelirin 2 milyar dolar dolarda kaldığını belirten Hisarcıklıoğlu, zeytini yağa çevirip markalaştırarak satabilmeyi de beceremediklerini söyledi. l Ekonomi Servisi Bulut savaşının galibi Microsoft ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) bilgisayar altyapısının modernizasyonunu amaçlayan 10 milyar dolarlık “bulut” ihalesini Microsoft şirketi kazandı. Yaklaşık 2 yıldır devam eden ihale süreci, Amazon ile Microsoft arasında büyük bir çekişmeye sahne olmuştu. Bakanlığın gizli bilgilerini de içeren tüm verileri kurulacak buluta taşınmasını içeren proje 10 yılda tamamlanacak. ABD Savunma Bakanı Mark Esper, geçen hafta ihaleye giren şirketlerden biri olan IBM’de oğlu çalıştığı için kendisini ihale sürecinden alıkoymuştu. l Ekonomi Servisi ’Turizm payı’ binde 7.5 oldu Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’yla ilgili yönetmelikler dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Merkezi İstanbul’da olacak ajans bünyesinde yönetim kurulu, icra kurulu, danışma kurulu faaliyet gösterecek. Bileşik tesisler, konaklama, bakanlıktan belgeli yemeiçme ve eğlence, deniz turizmi tesisleri ve deniz turizmi araçları işletmecisi olan gerçek veya tüzel kişilerin net satış ve kira gelirlerinin toplamı üzerinden binde 7.5 turizm payı alınacak. Bu oran seyahat acenteleri ve havayolu işletmelerinde on binde 7.5 olacak. l Ekonomi Servisi KOBİ: Küçük ve orta büyüklükteki işletme Toplam krediler * Büyük firma * KOBi * Bireysel Kredi yıllık artışı (%) 2009 18 Ek m 2019 6.9 3.06 8.3 5.36 1.6 4.61 8.8 6.65 Takipteki kredi oranı (%) 2009 18 Ek m 2019 5.3 5.08 3.6 3.95 7.6 8.77 6.0 3.22 Kredilerin yüzde 23'ü, batık kredilerinse yüzde 43'ü KOBİ'lerde Kaynak:BDDK İstihdam kaybında da lider Türkiye’de toplam istihdamın yüzde 72’si KOBİ’lerde olduğu için krizle birlikte en çok istihdam kaybı da mali darboğaz yaşayan KOBİ’lerde oldu. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) İstihdam İzleme Bülteni verilerine göre, Haziran 2018Haziran 2019 döneminde sigortalı ücretli çalışan sayısı 283 bin azalırken, KO Bİ’lerdeki sigortalı istihdam kaybı 451 bini kişiye ulaştı. Haziran 2018Haziran 2019 döneminde KOBİ sayısı 34 bin azalırken, KOBİ’lerde çalışan işçi sayısı da 428 bin azaldı. Bunun 363 bini, bina inşaatı sektöründe gerçekleşti. Bu sektörü, 62 bin azalışla bina dışı yapıların inşaatı, 44 bin azalışla özel inşaat faaliyetleri, 24 bin azalışla metalik ol mayan ürünlerin imalatı ve 20 bin azalışla fabrikasyon metal ürünleri sektörleri takip etti. KOBİ’lerde sigortalı ücretli çalışan sayısı son bir yılda en fazla azalan il 111 bin azalışla İstanbul oldu. İstanbul’u, 39 bin azalışla Ankara, 26 bin azalış ile İzmir, 21 bin azalışla Adana ve 20 bin azalışla Bursa takip etti. Emre Deveci Ekonomik kriz, işletmeler içinde en çok KOBİ’leri vurdu. Bankaların toplam kredileri içinde takibe düşme oranı 18 Ekim haftasında yüzde 5.08 olurken, büyük şirketler için bu oran yüzde 3.95, KOBİ’ler içinse yüzde 8.77’ye ulaştı. Bu dönemde KOBİ’lerin mevcut kredi borcu 609 milyar TL olurken, 137.1 milyar TL’lik toplam takipteki kredi miktarının 58.5 milyar TL’si KOBİ kredilerinden oluştu. 2009’u aştı KOBİ kredilerinde takibe düşme oranı, Türkiye ekonomisinin yüzde 4.7 gibi sert bir oranda küçüldüğü 2009 krizi seviyesi olan yüzde 7.6’yı aştı. Mevcut genel takipteki kredi oranı, 2009’daki yüzde 5.3’e henüz ulaşmadı ancak kısa bir süre sonra bunun aşılması bekleniyor. Büyük şirketlerdeki mevcut takipteki kredi oranı da, 2009’daki yüzde 3.6’lık orana yakın bulunuyor. Krizle birlikte KOBİ’lerin krediye erişim imkânı da bir diğer sorun. KOBİ’lerin kredi hacmi son bir yılda yüzde 4.61 oranında azaldı. 2009 krizinde kredi hacmindeki azalış yüzde 1.8’de kalmıştı. Büyük şirketlerin son bir yıldaki kredi hacmi ise yüzde 5.36 arttı. Akbank’tan ekonomiye 259 milyar liralık destek Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, bankasının üçüncü çeyrek sonu itibarıyla finansal sonuçlarını açıklayarak “Ekonomimize sağladığımız kredi desteğini 214 milyarı nakdi olmak üzere toplam 259 milyar TL seviyesine çıkardık. Toplam mevduatımız 236 milyar TL’ye, aktiflerimiz ise 379 milyar TL’ye ulaştı” dedi. Hakan Binbaşgil Banka ilk 9 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14 düşüşle 4 milyar lira net kâr açıkladı. Konsolide sermaye yeterlilik oranlarının yüzde 19.5 olduğunu da belirten Binbaşgil, önümüzdeki döneme ilişkin şu vurguyu yaptı: “Makroekonomik göstergelerde iyileşme gözlemliyoruz. Önümüzdeki dönem devam etmesini beklediğimiz enflasyondaki düşüş de iyileşme sürecine katkıda bulunacak ve iç talebe olumlu yansıyacaktır. Türkiye’nin geleceğine olan inancımız ve güçlü sermayemizle ülkemize desteğimizi sürdüreceğiz.” l Ekonomi Servisi Coşkun Elik Elite World Hotels’ten 650 milyonluk yatırım Elite World Hotels, Sapanca’da gerçekleştirdiği 650 milyon TL’lik yatırım ile “Türkiye’nin en büyük wellness ve spa alanına sahip” 500 odalı oteli Elite World Sapanca Convention & Wellness Resort’u açtı. Türkiye’de 8 otelle hizmet verdiklerini belirten Elite World Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Coşkun Elik, yeni tesisle başta Sapanca olmak üzere, Kocaeli ve Sakarya şehirlerinde ya şayan çalışanlarla birlikte 428 kişiye istihdam sağladıklarını dile getirdi. Elik, ağırlıklı turizm ve otelcilik öğrencileri ve yeni mezunlar ile çalıştıklarını belirtti. Bölgeye sağladıkları istihdam desteğini artırmaya devam edeceklerini aktaran Elik, Sapanca yatırımlarının bölge halkının da ekonomik açıdan gelişmesine katkıda bulunacağını ifade etti. l Ekonomi Servisi Vergiyi tabana yayalım ama ya tabanda sorun varsa! Ekonomiler yenilik ya da diğer ifadesiyle inovasyon seviyesini yükselterek kararlı bir şekilde büyür. Yenilik sade anlamıyla teknolojik ürünler üretmenin yanında, ilgili teknolojileri diğer tüm tüketim, aramalı ve sermaye mallarına adapte etmek olarak da anlaşılır. Uluslararası ticaretin gelişimi ve ürünlerin içeriğine baktığımızda, teknolojik gelişmenin tüm ürünlerde nasıl ilerleme sağladığını görürüz. HHH Son yıllarda üretim alanında olmasa da, finansal piyasalarda hızlı bir ivme ile yeni ürünler, yenilikçi ürünler ortaya çıkarmaya başladık. En güzellerini de yeni tip vergileri ortaya çıkararak ürettik. Öyle ki, temel ürün veya ürünlerden alt ürün yaratma olarak da bilinen finansal türev ürün yaklaşımını şimdilerde yeni vergi yaratma mantığı ile uyguluyoruz. Nasıl mı? Açıklayalım! Bildiğiniz gibi birkaç gün önce yeni vergi reformu paketi Meclis’e geldi. İçinde neler yok ki! Kurumlar vergisi oranında indirim, gelir vergisi dilimi ve oranında artış, lüks konut vergisi ve konaklama vergisi, döviz alımında ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisi oranı artışı, dijital hizmet vergisi... Son dördü yukarıda bahsettiğimiz vergide yenilik kapsamında ürünleri göstermede en belirgin örnek. HHH Her yeniliğin toplum hayatının her aşamasında faydalı sonuçlar çıkarmasını bekleriz, değil mi? Bu sefer “evet” olmayacak yanıt. Olmayacak, çünkü tüm bu yeniliklerin temel kaynağını yani gelir seviyesi ve artışını göz ardı ediyor. Gelir ve gelir kaynakları Basit başlıklar ile ekonomideki gelirlerin kaynağı işgücü, sermaye, girişimcilik ve arazidir. Bu üretim faktörlerinin yapısını irdelemeden yeni vergileri salmak belki de yapılacak en önemli yanlıştır. Bu yanlışın en üstteki görünümü ise halihazırda ekonomide durgunluğun süreklilik arz etmesidir. Durgunluğun yaşandığı bir süreçte vergi gelirlerindeki artış beklentisi tam tersi bir sonuçla düşüşe neden olabilir, olur da! HHH Bu tespiti bir kenara bıraksak bile yukarıdaki faktörlerin işsizliği, vergiyi tabana yaymakta sorunların olduğunu gösteriyor. Vergi ödeyenlerin sayısını artırma, kayıt dışılığı azaltma, her gelir yaratan faaliyetlerin vergilendirilmesi anlamına gelen vergi tabanı çoğu zaman yanlış anlaşılır. Bu kapsamda tabanda sorunlar olduğu çok açık. Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) bile yatırımların bu yıl sonu itibarıyla yüzde 10 azalacağı beklentisi, reel ücretlerin ve alım gücünün düşmesi, yeni girişimlerde ışığın azalması ve tarımsal gelirlerdeki daralma, verginin tabanındaki sorunları açıkça ifade etmektedir. Örneklemek gerekirse: 60 milyon çalışabilir nüfusun sadece yarısı çalışıyor, Çalışanların 3.5 milyonu ücretsiz (aile işinde), Geleceğin üretim gücü, gelir ve tasarruf sahipleri olan gençlerin yarısının ya işsiz ya da atıl olması tabandaki sorunların ağırlığını ortaya koyar nitelikte... Tabanı genişletemeyen karar vericiler her zaman tabanda vergilerini ödeyenlerin üzerine yeni vergiler salar. Bunu yaparken ise varlıklara ve zorunlu ürünlere yönelirler. Bu çerçevede, taban kavramını doğru anlamak gerekir. Bir not! Ekonomik türbülansın ve sonucunda durgunluğun yaşandığı dönemlerde, ülkenin en önemli üretim gücü göstergesi olan kapasite kullanım oranı (KKO) şaşırtıcı bir şekilde yükseklerde, yüzde 76’larda seyrediyor. Yukarıdaki taban sorunu gerçeği ile KKO’nun bu seviyede olması vergi gelirlerinde de bir sorun olmaması gerektiğini de belirten bir istatistiktir. Ortada bir ölçüm sorunu mu var acaba? MESS’ten burs çağrısı Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), sanayiyi geleceğe taşıyacak gençlerin yetişmesi için verdiği bursun miktarını artırdı. MESS Mesleki Eğitim Bursu kapsamında meslek lisesinde metal sektörüyle ilişkili bölümleri seçen öğrenciler ayda 290 TL, diğer bölümleri seçenler ayda 145 TL burs alacak. Son başvuru tarihi 31 Ekim. Bu programdan bugüne kadar 7 binden fazla öğrenci yararlandığı, 20 milyon TL’lik burs dağıtıldığı açıklandı. l Ekonomi Servisi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle