21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ [email protected] 27 EKİM 2019 PAZAR 7 ‘30 bin kişi döndü’ Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, BM verilerine göre Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’nı düzenlediği Tel Abyad ve Resulayn arasındaki bölgeye 30 bin Suriyelinin gönüllülük esasına göre geri döndüğünü açıkladı. RUSYA’DAN SUÇLAMA ‘ABD petrolü çalıyor’ Suriye’nin kuzeyinde petrol havzalarının hâkimiyeti üzerine çekişme sürüyor. Rusya’dan dün bir kez daha “petrolün Suriyelilere ait olduğu çıkışı geldi. Suriye’den asker çekeceğini açıklayan Trump yönetimi, petrol yataklarını korumak amacıyla bazı ABD birliklerinin burada kalmaya devam edeceğini açıklamıştı. Rusya Savunma Bakanlığı sözcüsü, ABD’nin Suriye’deki askeri varlığını sürdürme planlarını “uluslararası devlet haydutluğu” olarak tanımladı. Suriye’nin topraklarındaki petrol ve diğer yeraltı kaynakların IŞİD’e veya “ABD’nin IŞİD’e karşı muhafızlarına” değil, tamamen Suriye’ye ait olduğunu belirtti. Rus yetkili “ABD’nin bu bölgede üretilen petrolü yasadışı yollarla ülkeden ihraç ettiği” suçlamasında da bulundu. “Suriye petrolü, Fırat’ın doğusunda IŞİD bozguna uğratılmadan önce ve sonra ABD askerlerinin güvenli koruması altında üretilip tankerlerle Suriye dışındaki rafinerilere götürülüyordu. Bu konvoylara saldırı düzenlenmesi durumunda ABD özel harekât ve hava kuvvetleri devre giriyordu” dedi. 30 milyon dolar... Bölgedeki petrol üretiminin Amerikan yaptırımlarını aşarak Batılı şirketlerin ekipmanlarıyla gerçekleştirildiğini söyleyen sözcü, petrol ihracatının ise ABD’nin kontrolündeki firmalarla sağlandığını öne sürdü. “ABD devlet servislerinin bu özel işletmesinin aylık kazancı 30 milyon doları geçiyor. ABD devletinin kontrolü ve vergilerinden arınmış bu aralıksız finansal akış için Pentagon ve CIA, Suriye’deki petrol kuyularını hayali gizli İŞİD hücrelerine karşı sonsuza kadar korumaya ve savunmaya hazır” ifadelerini kullandı. Öte yandan ABD güçlerinin dün Deyr ez Zor’un güneydoğusundaki El Ömer petrol sahasına gittiği gündeme yansıdı. Kamışlı’da trafik yoğun! Suriye’de terör örgütü YPG’nin etkinliğini sürdürdüğü haberlerinin merkezindeki Kamışlı hem Rus hem de ABD askerlerinin rotası haline geldi. Kamışlı’da Suriye ordusu da konuşlu. DHA, Kamışlı’da havaalanına, Rus Hava Kuvvetleri’ne ait uçakların inişinin sürdüğünü aktardı. Bölgede Rus askerlerinin devriye gezdiği bildirildi. Geçen perşembe günü 50 kişilik asker ve askeri danışmaların bulunduğu uçağın indiği kaydedildi. Öte yandan zırhlı araçların yer aldığı ABD konvoyunun da Irak üzerinden dün Suriye’ye girdiği, Kamışlı yakınlarında görüldüğü gündeme yansıdı. ABD’den Küba’ya baskı Selefi Obama’nın yakınlaşma çabasını tersine çevirme politikası güden ABD Başkanı Donald Trump’ın Küba’ya yaptırımları sürüyor. Washington, başkent Havana dışında Küba’ya giden tüm uçuşları yasakladığını açıkladı. ABD Dışişleri karara, “Küba yönetiminin kendi insanlarına baskı yapmasını ve Venezüella Devlet Başkanı Maduro’ya destek vermesini” gerekçe gösterdi. Alman Bakan Maas’ın ziyaretindeki mesajlar Suriye politikasındaki ayrımın derinleştiğini gösterdi Berlin’le gerilim artıyor Ankara, Berlin’in “uluslararası güçlerin kontrolünde güvenli bölge” önerisini gerçekçi bulmadı. Türkiye’nin Barış Pınarı Harekâtı’nı başlatmasının ardından Ankara’yı ziyaret eden Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Suriye’deki IŞİD militanlarının geri alınması ve güvenli bölge için maddi destek konularında olumlu mesajlar vermedi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da harekâta yönelik Almanya’nın tutumunun Türkiye’yi hayal kırıklığına uğrattığını belirtti. Ankara’ya gelmeden önce Türkiye’nin Fırat’ın doğusunda terör örgütü PKK’nin Suriye kolu YPG’ye yönelik başlattığı Barış Pınarı Harekâtı’yla ilgili “uluslararası hukuk” uyarısına Çavuşoğlu’ndan sert yanıt alan Maas’ın dünkü ziyareti de gergin bir havada geçti. Bir saat geç başlayan ortak basın toplantısında konuşan Maas, Suriye konusunda Türkiye ile önemli görüş ayrılıkları olduğunu belirtti. “Fakat müttefikler arasında böyle bir durumda konuşmamız lazım” dedi. Görüşmede Türkiye’nin, Suriye’nin NECATİ SAVAŞ ABD’YE KOBANİ TEPKİSİ Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu önceki akşam ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile telefonda görüştü. Terör örgütü YPG’nin omurgasını oluşturduğu SDG’nin sözcüsü Mazlum Kobani’nin Washington tarafından meşrulaştırma adımlarına tepkiyi dile getirdiğine değindi. “Pompeo’ya söyledik; Mazlum Kobani bir teröristtir. Uluslararası toplumlardan da bu kişinin öyle olduğuna dair fotoğraflar yayıldı, sadece bizden de değil. Türkiye’deki birçok saldırıdan sorumludur. Hakkında da Interpol, kırmızı bülten yayımlanmıştır. Böyle bir teröristle ABD Başkanı’nın konuşması kabul edilemez. Bunları Pompeo’ya anlattığımda durumun ciddiyetini anladı. Kendisi de Başkan Trump ile konuşacağını söyledi” ifadelerini kullandı. kuzeyinde kalıcı olmadığını teyit ettiğini ve bunu memnuniyetle karşıladıklarını söyleyen Maas, “Mültecilerin gönüllü, güvenli geri dönmeleri konusunda Türkiye’nin teyidini aldık. Somut ve acil konular üzerinde yapıcı bir görüşme yaptık. Bu diyaloğu önemsiyorum” diye konuştu. ‘Müttefikliğe yakışmıyor’ Maas, Almanya’nın Suriye’deki IŞİD’lileri geri alıp almayacağının sorulması üzerine “IŞİD’çi katillerin geri dönüp ilk duruşmada serbest kalmalarını önlemek istiyoruz. Mahkemede kullanılacak somut kanıtların olmasını istiyoruz” ifadesini kullandı. Türkiye’nin sığınmacıların geri dönüşü için yürüte ceği faaliyetlere Berlin’in maddi destek sağlayıp sağlamayacağı sorusunu ise yanıtsız bıraktı. Çavuşoğlu ise harekâta Almanya’dan gelen olumsuz tepkilerle ilgili “Bu durum köklü müttefiklik ilişkilerimize yakışmıyor. Almanya’nın Türkiye’nin yerine terör örgütünün yanında yer almasını halkımıza anlatmakta zorlanıyoruz. Almanya’dan beklentimiz terörle mücadelede dayanışma içinde davranmalarıdır” çıkışında bulundu.   Alman Savunma Bakanı Annegret KrampKarrenbauer’in Suriye’de uluslararası güçlerin kontrolünde güvenli bölge oluşturulması önerisiyle ilgili de şu görüşü dile getirdi: “Bu saatten sonra bu öneriyi gerçekçi bulmuyoruz. Şimdi insani konularda ortak çaba sarf etsek daha faydalı olur.” ‘İhlali soruştururuz’ Çavuşoğlu ayrıca adı “Suriye Milli Ordusu” olarak değiştirilen ÖSO güçlerine yönelik “talan, cinayet gibi savaş suçları işlediği” iddialarıyla ilgili “En küçük bir ihlal şikâyeti ya da iddiası da olsa biz bunu soruştururuz. En küçük bir insan hakları ihlalini bile tolare etmeyiz” dedi. Yakın zamanda Türkiye, Almanya, Fransa ve İngiltere’nin Suriye konulu dörtlü liderler zirvesinde bir araya geleceklerini, konuyu Maas ile ele aldıklarını belirtti. Maas ise bu konuyla ilgili soruyu yanıtsız bıraktı. l ANKARA/Cumhuriyet İSYAN DALGASI Gelir dağılımındaki eşitsizlik, hayat pahalılığı, zamlar, adaletsizlik, ayrımcılık, kutuplaşma, vekâlet savaşları... Dünyanın pek çok coğrafyasında ekonomiksiyasi krizlerle birlikte protesto dalgaları yayılıyor. Suriye savaşı Ortadoğu’daki ateşi harlarken yolsuzluk, yoksulluk, istikrarsızlık döngüsündeki Irak ve Lübnan’da yönetimlere tepkiler sokaklara taşıyor... ABD’nin baskıyı daha da artırdığı Güney Amerika’da pek çok ülkede geniş kitleler seslerinin duyulmadığı gerekçesiyle sokaklara çıkıyor... Ekvador, Bolivya, Şili eylemlere sahne oluyor. Hong Kong’da Pekin’e yönelik protestolar sürüyor. İspanya’da Katalan ayrılıkçılar meydanları dolduruyor. IRAK’TA ÖFKE DINMIYOR Irak’ta yolsuzluk, işsizlik, altyapı hizmetlerindeki eksikliklere tepkilerle başlayan hükümet karşıtı protestolar dün de devam etti. Başkent Bağdat ve güneydeki kentlerde dün çıkan olaylarda en az 8 kişinin yaşamını yitirdiği duyuruldu. Önceki gün de ülke genelindeki protestolarda en az 52 kişinin yaşamını yitirdiği gündeme yansımıştı. Kimi kaynak iki günde bini aşkın kişinin yaralandığını aktar dı. Göstericiler güvenlik güçlerini gözyaşartıcı gaz, gerçek mermi kullanarak ölüme yol açmakla suçluyor. Bu arada kimi eylemcinin devlet binalarını, parti merkezlerini ateşe verdiği belirtildi. İran’a yakın Şii milis güç Haşdi Şabi’nin bir ofisine de önceki gece saldırıldığı, iki kişinin öldüğü kaydedildi. Haşdi Şabi olayın ardından “intikam” tehdidinde bulundu. Dün protestoları görüşmek üzere toplanma sı beklenen meclis oturumunun ise yeterli çoğunluk sağlanamadığı için yapılamadığı kaydedildi. Irak’ta Başbakan Adil Abdülmehdi, hafta ortasında yaptığı açıklamada siyasiekonomik reform yapılacağı vaadinde bulunmuştu. Ancak tepkiler dinmemişti. Öte yandan İran’dan dün Irak ve Lübnan’daki eylemleri Suudi Arabistan’la birlikte ABD ve İsrail’in kışkırttığı suçlamaları yükseldi. Lübnan’da kadınlar ayakta ŞİLİ’DE YÖNETİME TEPKİ 1 milyon kişi protesto etti Şili’nin başkenti Santiago’da metro biletine yapılan zam ile başlayan protestolarda önceki gün bir milyondan fazla kişi kapsamlı bir sosyal reform ve Devlet Başkanı Sebastian Pinera’nın istifası talebiyle sokaklardaydı. Pinera, “Hepimiz mesajı aldık” dedi, kabine değişikliği sinyali verdi. Şili’deki protesto eylemleri bu ay ortasında Santiago’da metro bileti fiyatının 800’den 830 Şili Pesosu’na yükseltilmesi nedeniyle başlamış, ardından tüm ülkeye yayılmıştı. En az 19 kişinin yaşamını yitirdiği eylemler sırasında metro istasyonları ve otobüsler ateşe verilmişti. Pinera’nın metro bileti zammının geri çekildiğini duyurması, bir tedbir paketi hazırlandığını açıklaması meydanları ikna etmedi. Başkent Santiago’da dünkü eylemlerde darbe döneminde katledilen ünlü müzisyen Victor Jara da anıldı. Yüzlerce gitarist Jara’nın “Barış İçinde Yaşama Hakkı” şarkısını çaldı. Katalanlar eylemde NALAN YAZGAN Siyasilerin yolsuzluğuna karşı başlayan gösteriler Lübnan’da ikinci haftasına girerken binlerce kadın da yaşadıkları eşitsizliği kınamak için protestoların ön saflarında yerlerini aldı, daha fazla özgürlük istediklerini dünyaya duyurdu. Gösterilerin başladığı gün, elinde otomatik bir tüfek olan bakanın korumasına tekme atan kadının 5 saniyelik videosu, sosyal medyaya düşer düşmez izlenme rekorları kırdı. İnsanlar hemen profil fotoğraflarına tekme anının fotoğrafını koymaya başladı. Çığ gibi yayılan bu ve buna benzer görüntüler sadece Lübnan’da değil dünyada, ilginin gösterilerde öne çıkan kadınlara kaymasına sebep oldu. Lübnanlı kadınlar gösterilere aktif olarak katılıyorlar. Beyrut’tan Zahle’ye, Trablusşam’dan Sur’a, Sünni, Şii, Dürzi, Maruni, binlerce kadın gece gündüz demeden meydanları doldurarak, birlikte omuz omuza slogan atıyor. Düzenin çürümesi... Bunların içinde mini etekli olan da var peçeli olan da. Genç, yaşlı, hamile, çocuklarıyla gelen kadınlar var meydanlarda. Bu kadınların içinde ilk defa gösterilere katılanlar çoğunlukta. Kimi çocuğunun okul masraflarına yetişememekten isyan ediyor, kimi de bu düzenin çürümüşlüğüne. Çift pasaportlu olan, en az üç dili akıcı bir şekilde konuşan, dünyayı dolaşmış kadınlar da var, henüz üniversite için ilk defa köyünden ayrılarak şehre gelenler de. Beyrut şehir merkezindeki Riad el Solh Meydanı’ndaki gösterilerde polis müdahalesiyle karşı karşıya kalındığında, yüzlercesinin hemen öne geçip polisle diğer göstericiler arasında insan zinciri oluşturmakta tereddüt etmeyen bu cesur kadınlardan Lina Alami ile konuşma fırsatı buldum. “Protesto etmek için gelenleri korumak istedik ve hiç düşünmeden içgüdüsel olarak hareket ettik” diyen Alami “Devrim için, ülkemizin geleceği için meydanlarda olmaya devam edeceğiz” diye de ekledi. Lübnanlı kadınlar öfke ve hayal kırıklıklarını değişik yollarla ifade ediyorlar. Bazıları megafonlar aracılığıyla devrimci sloganlar atarken diğerleri protestoculara tatlılar dağıtıyor. Kimi geleneksel halk oyunu dabkenin başını çekerken kimi çiçek saksıları ile yolları bloke ediyor. Kimi Lübnanlı aktris Nadine Rassi gibi sokaklarda lastik yakarken kimi yanan lastikler önünde selfie çekip sosyal medyada paylaşıyor. Geceleri Beyrut’un Riad el Solh ve Şehitler meydanlarında kurdukları çadırlarda geçiren kadınların sayısı oldukça fazla. Kadınlar fikirlerini ve taleplerini paylaşmak için sokaklarda açık forumlar düzenliyor. Her sabah yüzlerce gönüllü meydanlara bu sefer önceki geceden kalanları temizlemek için geliyor. Duvarlar sokak sanatıyla özenle süsleniyor. Sınıfsız dayanışma 17 Ekim Perşembe gününden bu yana protestocular sokakları boşaltmayı reddediyor, taleplerini ve hükümet üzerindeki baskılarını sıkı tutuyorlar. Baskı yöntemlerinden biri de yolları kapatarak ulaşımı felç etmek. Bu yüzden pek çok çalışan işyerlerine gidemiyor ve bazıları da düşük maaş ve kötü çalışma koşullarını protesto ettikleri için gitmeyi reddediyor. Bu da çalışanların devamsızlıklarından dolayı işten çıkarılmasına imkân tanıyor. Bazı kadın avukatlar mağdurlara yardım etmek için kişisel girişimlerde bulunarak; işe gidemedikleri için işten atılan protestoculara ücretsiz yasal hizmetlerini sunmaya başladılar. Örneğine az rastlanan bu sınıfsız dayanışmanın mimari güzel Lübnanlı kadınlar, ülkelerini fedakâr ve cesur davranışlarıyla kurtarmaya çabalıyorlar. Biliyorlar ki “dünyayı güzellik kurtaracak” ve ülkelerini sevip, sahip çıkmakla başladı her şey. Hilesiz kucaklamak istiyorlar tüm Lübnan’ı ve tüm Lübnanlıları. l BEYRUT İspanya’nın Katalonya Özerk Yönetimi’nde 9 Katalan siyasetçinin tek taraflı bağımsızlık referandumundan dolayı iki hafta önce çeşitli hapis cezaları almasıyla başlayan gösteriler sürüyor. Barselona’da dün yaklaşık 350 bin kişinin katıldığı eylemlerde Katalan siyasetçilerin serbest bırakılması çağrıları yapıldı. Madrid’e tepki gösterildi. Etiyopya’da şiddet Etiyopya’da muhalif lider Cevar Muhammed’in güvenlik güçlerinin kendisine karşı bir saldırı planladığı iddiası ile iki gündür süren, etnik gruplar arasında çatışmalara dönüşen gösterilerde 67 kişi yaşamını yitirdi. Oromo etnik kökeninden eylemcilerin kendisi de bu kökenden olan Başbakan Abiy Ahmed’i kendilerine ihanet etmekle suçlarken diğer etnik gruplarla da çatıştığı belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle