21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ELİF TOKBAY TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 327 EKİM 2019 PAZAR Parçalı Bulutlu Açık Sağanak Bulutlu Karlı Yağmur Karla K. Yağmur Sisli İstanbul 21/15 Ankara 19/8 İzmir 23/14 Antalya 29/20 Mersin 28/21 Trabzon 19/16 Kars 16/2 Diyarbakır 24/9 Bursa 220/8 0 Adana 290/1 8 0 Artvin 190/110 Çanakkale 220/140 Balıkesir 200/120 Sivas 200/50 Erzurum 150/2 0 Eskişehir 180/9 0 Aydın 280/150 Gaziantep 230/1 2 0 Konya 180/9 0 Atina 260/1 7 0 Berlin 150/1 0 0 Girne 250/1 9 0 Londra 120/60 Moskova 140/7 0 Paris 130/1 0 0 Madrid 230/8 0 Amsterdam 120/9 0 Roma 240/12 0 New York 190/120 Tokyo 230/1 5 0 TARİHTE BUGÜN 1492: Kristof Kolomb, Küba’yı keşfetti ve İspanya adına el koydu. 1413: Mustafa Kemal, Sofya Ataşemiliterliği görevine atandı. Eşi tarafından öldürülen kadının sağken Işık’ın savaşıaçtığıdava devam ediyor Dikili’de boşandığı eşi tarafından 2 yıl önce başına çekiçle vurularak öldürülen 32 yaşındaki Işık İkizoğlu’nun sağken eski eşine açtığı şiddet davasının duruşması Dikili Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Bir çocuk annesi Işık İkizoğlu, davayı eşinden şiddet göreceği endişesiyle açmıştı. Davayı Işık’ın annesi Fatma Füsun Cebeciler ile babası Yaşar İkizoğlu devam ettirdi. Acılı anneler buluştu Dikili Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Işık’ın annesi Fatma Füsun Cebeciler, ablası Başak İkizoğlu, Dikili Demokrasi ve Diki li Kadın Platformu üyeleri katıldılar. Asla vazgeçmeyeceğiz Mahkeme sonrası Dikili Adliyesi önünde bir açıklama yapan Işık’ın ablası Başak İkizoğlu; “Bugün Işık’ın sağken 2016 tarihinde açtığı davanın sonuçlanması için gelmiştik. Fakat evrak eksikliğinden dolayı sonuçlanmadı. 15 Ocak tarihine ertelendi. Kardeşim bu davayı açtıktan bir yıl sonra 2017 yılında yaşamını kaybetti. Davası sürüyor ancak kendisi aramızda yok. Bu davanın peşini bırakmayacağız. Çünkü uzaklaştırma kararı alınan kadınların daha temkinli korunmasını istiyorum. İyiliğin kötülüğü yenmesi için savaşacağız. Işık, bu davayı kazanmadan asla vazgeçme yeceğiz” dedi. Abla İkizoğlu, ayrıca “Işık, 2016 yılında sesini duyur maya çalıştı. Aslında 16 Ni san 2017’de uzaklaştırma al dırmayı başardı, ama yaşa nan ihlaller sonucu 15 Ma yıs 2017’de öldü” dedi. Işık’ın annesi Fatma Füsun Cebeci ler ise “Benim artık çocuğu mu geri getirme şansım yok. Gençlerin böyle şeylere ma ruz kalmaması, başka kadın cinayetleri olmaması için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim. Başka Işıklar sönmesin, Zümrütler ölmesin” Davayı ağustos ayında eşi tarafından öldürülen 2 çocuk annesi 20 yaşındaki Zümrüt Er’in annesi Zahide Er de (sağda) izledi. İki acılı anne, dava öncesi ve dedi. l İZMİR / Cumhuriyet sonrası birbirine destek oldu. Ağabeyden Sude Naz’a öldüren yumruk Afyonkarahisar’da “ekmeğe çikolata sürmek” konusunda kavga ettiği ağabeyi O.A’nın (21) attığı yumruklar sonucu baygınlık geçirdiği iddia edilen 12 yaşındaki kız çocuğu Sude Naz A. hastanede hayatını kaybetti. Ağabey O.A., hastanede gözaltına alındı. Cenaze, otopsi için Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Öte yandan, O.A’nın psikolojik sorunları olduğu ve tedavi gördüğü öğrenildi. l AA Zumbacıyız farkındayız MEME KANSERİ İÇİN ERKEN TANININ ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİLER Suriyeli işçi ihmal kurbanı İzmir’de bir halı yıkama firmasında çalışan Fadıl Efruz (24) isimli Suriyeli işçi, yük asansörünün halatının kopması sonucu yaşamını yitirdi. Efruz’un, 4 katlı binanın en üst katındaki halıları asansöre taşıdığı, kapısı bulunmayan asansörle aşağı inerken ise halatın kopması üzerine kendisini 2. katta dışarı atmaya çalıştığı sırada asansör ile bina arasında sıkıştığı öğrenildi. Efruz’un evli ve 1 çocuk babası olduğu belirtildi. l AA Halk sağlığının korunmasına katkı sağlamak amacıyla bilinçlendirme çalışmalarını sürdüren Karşıyaka Belediyesi, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında Karşıyakalı kadınları buluşturdu. Meme kanseri ile mücadelenin sembol rengi olan “pembe” kıyafetler giyen kadınlar; hem hastalığa karşı “Farkındayız” mesajı verdi hem de sağlıklı yaşam için sporun önemine dikkat çekti. Karşıyaka Belediyesi Spor İşleri Müdürlüğü tarafından düzenlenen organizasyon, İzmir Meme Hastalıkla rı Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşenur Oktay’ın sunumu ile başladı. Meme kanseri ile mücadelede erken tanının önemine vurgu yapan Oktay; hastalığın belirtileri, korunma yolları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. l İZMİR / Cumhuriyet Kıza hamile kaldı, şiddet başladı Antalya’da, kız çocuğuna hamile kaldığı için imam nikâhlı eşi İbrahim E. (46) tarafından dövülen ve bebeği karnında ölen Gonca Sadıklı (32), kapatıldığı evde 3 gün işkence gördü. Beyin kanaması geçiren kadın, 4 kez uzaklaştırma kararı aldırmasına rağmen İbrahim E’den kurtulamadığını anlattı. Sadıklı, “Polise sağlıklı ifade veremedim. İbrahim E. hakkında açılan dava yok. Şikâyetçi oldum” dedi. l DHA YARGITAY, BOŞANMA DAVASINDA EŞİT KUSUR KARARINI BOZDU Cimrilik ekonomik şiddet Yargıtay, erkeğin aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı sonucuna vardı. Adana’da bir çift, şiddetli geçimsizlik nedeniyle karşılıklı boşanma davası açtı. Adana 8. Aile Mahkemesi’nde görülen davada, tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edildi. Tarafların boşanmalarına karar veren mahkeme, kadının tazminat taleplerini, eşlerin eşit kusurlu sayılmaları nedeniyle reddetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadın ve erkeğin eşit kusurlu sayılamayacağı tespiti yapıldı. Ayrıca mahkeme, erkeğin “aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı”nın da anlaşıldığı belirterek bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği vurguladı. Kararda, buna rağmen hatalı kusur belirlemesi ile tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulünün doğru olmadığı, bunun bozmayı gerektirdiği kaydedildi. l Haber Merkezi nevi bir yozlaşma, sefilleşme depre mi başladı. İslamcı, Selefi ve Vahabi aç lığın diniman anah tarıyla masa ve ka Pistanbul (4) sa** saltanatı başladı. İslami gelenek icabı küffar malını talan dan başka bir yöntem bil İlk üç bölümünü okuduğunuz yazının* kaleme alındığı Ekim 1993 tarihinden bu yana 26 yıl geçmiş. Bu süre içinde yazdıklarım ve İstanbul üzerine çok düşündüm. Örneğin gazetelerin neden Ankara’ya taşınmadığını düşündüm. Çok yararlı olurdu. Televizyonun Ankara’da başlaması gibi. Film dublajını (seslendirmesini) Yeşilçam gibi yapmıyorduk. Yeni bir yöntem bulmuştuk. Gazeteler ve yayımevleri Ankara’ya taşınsaydı İstanbul’un yazgısı bir başka olurdu. Garip Akımı ve İkinci Yeni Ankara’da çıkmıştı, çoğu yazar ve şair Ankara’daydı ama yayınevleri İstanbul’daydı. HHH Osmanlı döneminde fabrikalar ve gemi yapımcılığı (tersane) Haliç kıyılarına dizilmişti. Kent, plansız bir köy gibi büyümüştü. Cumhuriyetin Kemalist döneminde sanayi, doğanın özelliklerine göre planlı olarak Anadolu’ya yayılmıştı. 1930’lar doğumlu olmak koşuluyla mimarlar ve ekonomistler bu dönemi çok iyi bilir. Örneğin Bilsay Kuruç’un Mustafa Kemal Dönemi’nde Ekonomi (Bilgi Yayınevi) adlı kitabını tavsiye ederim. İstanbul’un 1960’tan önceki halini bilmiyorum. Ancak, 1988 yılında, bir tanıdığın cenaze töreni için Şişli Camii’ne geldiğimde, arabamı Şişli postanesinin önüne park ettiğimi çok iyi hatırlıyorum. Şimdi durmak bile mümkün değil. İkinci köprüye yakın tepelerde tek tük ev vardı. HHH 1950’ye kadar Türkiye’de 5 yıllık planlar uygulanmıştı. Tekstil, şeker fabrikaları, cer atölyeleri bu planlara göre yapılmıştı. Demokrat Parti’nin iktidara gelmesiyle planmlan kalmadı. Her şey “beşuş çehreli” Adnan Menderes’in iki dudağının arasındaydı. Müthiş bir şehir planlamacısıydı (!) Günümüz Paris’inin yaratıcısı Seine Valisi Baron GeorgesEugéne Haussmann’a (18091891) özenerek birkaç caddeyi genişletmek için yıkımlar yaptı. Keşke sonuna kadar gitseydi. İstanbul’un arazilerini ranta dönüşmesi, gecekondulaşma onun zamanında başladı. Her mahallede bir milyoner yaratmak ve ülkeyi “Küçük Amerika” yapmak heveslisiydi. Celal Bayar yüzünden tek miyorlardı. Sanayi üretimmüretim hak getire. Üretimi başkaları yapar, üstüne bunlar konardı. Plana karşı alerjileri vardı ama pilav yemek istiyorlardı. Yağmacı ve vurguncu yamyamlara İstanbul’un kapılarını açtılar. Daha sonra AKP 2002 yılında iktidara gelince bir “hain ve nankör evlat” gibi Cumhuriyetin bütün yaratım ve ürünlerini Yağma Hasan’ın böreği gibi özelleştirdiler, aralarında pay ettiler ve necip millet Araplara sundular. HHH R.T. Erdoğan’ın belediye başkanı olarak herhangi bir başarısını anımsamıyorum. Metro yapımı Nurettin Sözen’in belediye başkanlığı döneminde, 1992 yılının eylül ayında, Taksim 4. Levent hattı ile başladı. Erdoğan’ın başarı hanesine yazılamaz. Erdoğan’dan önce İstanbul’da 4 tane gökdelen vardı, şimdi 122. AVM sayısı 350. 21 Ekim 2017’de “Biz bu şehrin kıymetini bilmedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” demişti ve ertesi gün reddetmedi bu itirafı. Bu gibi çarpıklıklara izin vermeyen Devlet Planlama Teşkilatı’nı 2011 yılında kapattıklarını da unutmayalım. HHH Erdoğan, 1998 yılında görevden alındı ama yerine gelen kişi de kendisi gibi Refah Partiliydi. 17 Ağustos 1999 depreminde İstanbul’da epeyce konut yıkıldı, çok sayıda konut hasar gördü. Acılı insanlar “Devlet nerede?” diye haykırarak ağladı. Görevde bulunan koalisyon hükümeti, deprem konusunda önlem almak için deprem vergisi (Özel İşlem ve Özel İletişim Vergisi) çıkardı. Şimdiye kadar 36 ya da  60 milyar lira toplanmış. Bu para başka yerlere harcanmış. Toplanma alanlarının yerine de AVM’ler ve gökdelenler yapılmış. Yarın kötü bir deprem olsa, binalar yıkılsa, halk toplanacak yer bulamasa bunun sorumlusunun Ekrem İmamoğlu olduğunu iddia eder(ler). HHH Önemli Not: Manisa’da okuyup üfleyerek zelzele bulutlarını dağıtan nefesi guvvatlı bir hoca varımış. Başyücelik hükümatının habarı vardır zaar. adam olamadı, hevesi kuca * Yazı İstanbul adlı dergide ya ğında kaldı. yımlandıktan sonra Tarih Ba HHH ğışlamaz (Varlık Yayınları, 1994) Recep Tayyip Erdoğan’ın, daha sonra Yazmasam Olmaz 1994 yerel seçiminde yüzde dı (Doğan Kitap, 2004) adlı ki 25.30 oy ile İstanbul Büyükşe taplarımda yer aldı. hir Belediye Başkanı olmasıy ** Özdemir İnce, Din İman Masa la 25 yıl sürecek maddi ve ma Kasa, Tekin Yayınevi, 2016 ‘Eşitlik mahallede başlar’ Türkiye’de yerel seçim öncesinde 685 olan kadın muh “Bizler diyoruz ki ‘eşitlik mahallede başlar’. Eşitliğin olma tar sayısı 31 Mart’da 1071’e dığı yerde demokrasiden söz yükseldi. Kadın Adayları Des edilemez. Yönetimde hakkı tekleme Derneği (KA.DER) mız olan yüzde 50’lik payı isti Başkanı Nuray Karaoğlu, pro yoruz” dedi. jelerinin başarıya ulaştığını, Karaoğlu Ankara Büyükşehir Bele ancak daha fazla çalışmaları diyesi ile Kadın Muhtarlar gerektiğini söyledi. Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenen KA.DER, Türk kadınına muhtar se etkinlikte ise kadın muhtarlar, ilk ka çilme hakkı verilmesinin 86. yıldö dın muhtar “Gül Esin” adına oluştu nümü dolayısıyla İstanbul Şişli’de rulan AOÇ arazisindeki hatıra orma ki genel merkezinde toplantı gerçek nına ağaç dikti. Etkinliğe Türkiye’nin leştirdi. Çok sayıda muhtarın katıl çeşitli bölgelerinden kadın muhtar dığı toplantıda konuşan Karaoğlu, lar katıldı. l Haber Merkezi Siz nasıl isterseniz. Braas’ta her tercihe göre bir kiremit var. İster klasik, ister modern. Braas’ın zengin renk ve doku seçenekleri ile çatılarda dilediğiniz görünümü yaratın. www.bmigroup.com/tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle