22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 52 EKİM 2019 ÇARŞAMBA TRT’nin amacı ne?CHP’li Taşcıer, TRT’nin bir akademisyeni yalan söylemeye zorlamasını Meclis’e taşıdı: CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Ankara’daki salgın hastalığa ilişkin Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’un, sosyal medya hesabından yalan söylemesinin istendiğine dair paylaşımını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu. CHP’li Taşcıer, TRT’nin, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’a, aksine bilimsel veriler olmasına karşın Ankara’daki sulardan kaynaklı salgın hastalık olduğunu ifade etmesi için teklifte bulunmasını Meclis gündemine taşıdı. Taşcıer, Oktay’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti: “Bilimsel olarak Ankara’da sudan kaynaklı bir salgın hastalık bulunmadığı YAVAŞ: ANKAPARK’IN MALİYETİ 750 MİLYON DOLAR Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, eski başkan Melih Gökçek’in “kişisel zevkim” diyerek yaptırdığı, Ankapark’ın belediyeye toplm maliyetini ilk kez açıkladı. Habertürk canlı yayınına katılan Yavaş, “Maliyetine önce 200 milyon, sonra 300400 milyon dediler. Ankapark’ın belediyeye toplam maliyeti değişen kur farkı ile 700750 milyon dolar ve orası battı. İsteyene faturalarını yollayabilirim. Bu para, be lediyenen ailelere yaptığı yardımı 30 yıl boyunca karşılar” dedi. Sudan kaynaklı ishaller iddilarına Yavaş, “Suyla ilgili görevli sadece ASKİ değildir. Halk Sağlığı Laboratuvarı ve Sağlık Bakanlığı, bunu belediye inisiyatifine bırakmaz. Sudan kaynaklı ishaller olsa, beni burada tutmazlar. Su bozuksa açıklayın. Gökçek, suyla ilgili açıklamalarından dolayı yarın (bugün) savcılığa verilecek. Kendisi su bozuk diyen leri dava etmişti” dedi. “Bazı cemaatlere tahsis edilen işyerleri, dükkânlar var” diyen Yavaş şöyle konuştu, “FETÖ’nün gelir kaynaklarından en büyük bölümü Ankara’nın imarları. Gökçek’in ‘Üst düzey görüşmelerim oldu’ demeçleri var. Bunu siz deseniz, içerideydiniz. İmar artışı ile rantlar sağlandı. Net bir para akışı tespit etmedik henüz.” Yavaş, belediye otobüs şoförlerine nabız ölçer cihaz takacaklarını söyledi. l ANKARA nın ispatlanmasına karşın TRT’nin bir akademisyeni yalan söylemeye ve iftira atmaya zorlamasının arkasındaki amaç nedir? TRT’nin bir akademisyeni yalan söylemeye ve iftira atmaya yöneltmeye çalışan yöneticileri kimlerdir? Bu yöneticilerle ilgili bir soruşturma başlatılacak mıdır? Vatandaşlarımızın vergileriyle ayakta duran TRT’nin, bir yalan ve iftira kampanyasının örgütleyicisi olmasıyla, tarafsız ve bağımsız kamu yayıncılığı görevi örtüşmekte midir?” Prof. Dr. Şenol, sosyal medyadan önceki gün yaptığı paylaşımda, TRT’yi işaret ederek Ankara’daki salgının sulardan kaynaklı olduğu yönünde açıklamalar yapması talebinde bulunulduğunu açıklamıştı. l ANKARA/Cumhuriyet İBB’yi CHP’nin kazanmasının ardından THY’ye bağlı TGS, Hamidiye AŞ ile olan anlaşmasını bitirdi Hamidiye gözden düştü! Türk Hava Yolları’nın (THY) yer hizmetleri veren iştirak şirke İBB BAŞKANI İMAMOĞLU, PARİS’TE EKONOMİ KURULUŞLARIYLA GÖRÜŞTÜ ti Turkish Ground Services (TGS) İs tanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) iştiraki Hamidiye AŞ ile ara sındaki su alma anlaşmasını sonlan dırdı. TGS, suyu artık Hamidiye yeri ne Sırma’dan alacak. Sırma’nın sahi bi eski AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Şaban Dişli’nin amcasının oğlu Davut Dişli, şirketin yüzde 50.1 his sesini 2013 yılında Fransız içecek fir ması Danone’ye satmıştı. Airporthaber’de yer alan habere gö re yer hizmetleri veren TGS’den yapı lan duyuruda, İBB’ye bağlı iştirakler den biri olan Hamidiye marka su alı mının durdurulduğu belirtildi. 30 Ey lül itibarıyla personel içme suyu alı mı yapılan Hamidiye AŞ ile sözleşme nin sona erdiği, bu tarihten itibaren Sırma Grup İçecek ve Sanayi Tic. AŞ ile devam edileceği vurgulandı. THY uçaklarında da bardak su olarak Hamidiye, şişe olarak da Sırma Güney ve Kaya’nın mezarını ziyaret etti marka su kullanılıyor. Benzer kararın THY için verilip verilmeyeceği ise henüz netleşmedi. TGS’nin aldığı kararın ardından sosyal medyada #Hamidiye etiketi gündem oldu. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Paris’te iş çevreleriyle bir araya geldi, ardından da Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarını ziyaret etti. İstanbul’da yaşayan her rengi, her farklılığı, her aykırı sesi kentin hazinesi olarak kabul eden bir yönetim anlayışı kurmak için yola çıktım” dedi. İmamoğlu, daha sonra 2009’da, 1901 sayılı yasa uyarın man olacağımız birtakım davranışlarda ya da tepkilerde bulunmasak. Ama bu tarihimizde oluyor. Temenniyi eyleme geçirmek adına daha bilinçli olmak, birbirimizin yaşarken farkında olmak, onlarla Hamidiye gitti, Sırma geldi Ekrem İmamoğlu, Fransa’nın başkenti Paris’te, 2 farklı ekonomi kuruluşuy ca Paris’te kurulan ve temel görevi Fran paylaşımda bulunabilmeyi sağlamak, tosa ve Türkiye arasında siyasi, ekonomik leranslı bir toplum olabilmek çok önemli. Sırma Su şirketinin bir önceki sa la dün ayrı ayrı toplantı yaptı. İmamoğlu, ve akademik etkinlikler düzenleyen ba Ama dönem dönem kızıştırmayı, insan hibi, bir dönem Fenerbahçe’nin yöne ilk olarak, Fransa İş Konfederasyonu’nun ğımsız bir organizasyon olan Institut du ları birbirine düşman etmeyi tercih eden timinde de yer alan Davut Dişli’ydi. (MEDEF International) düzenlediği top Bosphore üyeleri ile buluştu. birtakım algı süreçleri ülkemizde var ol Dişli, eski AKP Genel Başkan Yardımcısı olan ve daha sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Hollanda Büyükelçisi olarak atanan Şaban Dişli’nin amcasının oğlu. Şaban Dişli’nin kardeşi ise 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin “Çatı” davasında 141 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Tümgeneral Mehmet Dişli. l Haber Merkezi lantıda, Fransa’da farklı iş kollarında faaliyet gösteren yaklaşık 30 şirketin üst düzey yöneticisiyle bir araya geldi. Burada konuşan İmamoğlu, Metro’dan çevre yatırımlarına, turizmden tarıma kadar birçok alanda işbirliğine açık olacağını belirterek, “İBB’yi, şeffaf ve hesap veren bir kurum haline getireceğiz. İBB, yönetimimle birlikte yaratıcı endüstrilere ve sürdürülebilir kalkınmaya odaklanacak. Mezarına karanfil İBB Başkanı İmamoğlu, daha sonra, Türk sinemasının “Çirkin Kral”ı Yılmaz Güney ve özgün müziğin önemli ismi Ahmet Kaya’nın Pe`re Lachaise Mezarlıgˆı’ndaki kabirlerini ziyaret etti. Ahmet Kaya’nın çok değer verdiği sevdiği bir sanatçı olduğunu belirten İmamoğlu, “Keşke, değerlerimize, sonradan piş du. Var olmaya da devam ediyor. Bunun sonlanmasını istiyoruz” dedi. 9 Eylül 1984’te Paris’te hayata gözlerine yuman Yılmaz Güney’in kabrine geçen İmamoğlu, burada da karanfil bırakıp, Yılmaz Güney için dua etti. İmamoğlu, “Babam lise çağlarında Yılmaz Güney’e imrenirmiş. Ona benzemek için çaba gösterirlermiş. O da hayatını gurbette, Fransa’da kaybetti” diye konuştu. l Haber Merkezi YHEDNPİ’ADDENIM Kayyımlara karşı imza HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve HDP heyeti, 85 dernek ve STK üyeleriyle dün İstanbul’da bir araya geldi. Toplantıda HDP’nin kayyıma karşı başlattığı imza kampanyasının ilk adımı atıldı. Burada konuşan Temelli, “Bundan bir buçuk yıla yakın bir zaman önce bu ülkede genel seçimler yapıldı. 24 Haziran seçimleri ile birlikte ısrarla itiraz ettiğimiz, anlatmaya çalıştığımız Cumhurbaşkan lığı Hükümet Sistemi hayata geçti. Tekçi anlayış sistemi zorla dayatılıyor. Hiç kimseye uymayan, hiçbir sorunu çözemeyen bu sistemi şiddet politikasıyla, hayatta tutmaya çalışıyorlar. Kayyım da bir şiddet politikasıdır” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın toplumu ayrıştıran bir politika yürüttüğünü söyleyen Temelli, “Böyle Cumhurbaşkanı olur mu? Cumhur başkanı tüm toplumu kucaklayan, dinleyen bir yerde durur. Bunu yaparken de yasaları gözetir, anayasayı, kuvvetler ayrılığını gözetir. Cumhurbaşkanının vasfı böyle tanımlanır. Bugün Cumhurbaşkanı’na baktığınızda bu niteliklerden birini görüyor musunuz? Kimse görmüyor. Cumhurbaşkanı kafasına göre ülke yönetiyor. Tekçi anlayışını her yere dayatıyor” diye konuştu. l İç Politika Sezai Temelli KAYYIM PROTESTOSU ‘Bu direnişte siz de yer alın’ HDP’li Van, Mardin ve Diyarbakır büyükşehir belediyelerine atanan kayyımlara karşı HDP’liler tarafından başlatılan “Demokrasi Nöbeti” dün 44. gününe girdi. HDP Mardin İl Başkanlığı binası önünde yapılan eylemde konuşan HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, haklarını savunmak için eylemlerine devam edeceklerini belirtti. Van’daki HDP İpekyolu İlçe Başkanlığı binası önünde yapılan açıklamada konuşan HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç, “Bu direniş, evrensel ilkeler, insanlık vicdanı ve demokrasi gereği isteyen herkesin direnişidir. Kayyım atanmasına karşı direnmek ‘Ben Türkiye sevdalısıyım’ diyen herkesin boynun borcudur. Herkesi bu meşru direnişte HDP ile birlikte yer almasını istiyoruz” dedi. l İç Politika Fırsatını bulursan kaç, HDP ÖNÜNDEKİ EYLEM: gel çocuğum Çocukları dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturan ailelerin eylemi dün 29. gününe girdi. Diyarbakır’ın Hani ilçesindeki fırında çalışan oğlu Fatih’in (24), kaçırıldığı iddiasıyla eylemde olan Sevdet Demir, “Oğlum gel, Fatih gel. Gezmedik yol bırakmadık, çalmadık kapı bırakmadık, her yeri aradık. Bizim umudumuz sadece burasıdır. Buraya senin için geldim oğlum, seni bekliyorum. Senin yerin bizim yanımızdır. Eve gel oğlum, fırsatını bulursan kaç, gel” dedi. Vatani görevini yaptığı sırada 2015’te izinli olarak akraba ziyaretine giderken Diyarbakır’da kaçırıldığı belirtilen yeğeni Sedat Sorgun (28) için Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinden gelerek eyleme katılan Halime Şehitoğlu da, “Seni her dakika, her saat, her zaman bekliyoruz. Neredeysen sesimi duy, seni bekliyorum” diye konuştu. l İç Politika İLERİCİ İTTİFAK 2019 ödülü Demirtaş’a Dünyada 140 ülkeden sosyal demokrat, ilerici siyasi parti ve kuruluşun içinde yer aldığı, 6 yıl önce Almanya’da kurulan İlerici İttifak (Progressive Alliance), “2019 Özel Siyasi Cesaret Ödülü”nü bu yıl HDP’nin tutuklu önceki dönem eş genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a vereceğini açıkladı. Konuya ilişkin açıklama yapan HDP Dış İlişkiler Sorumlusu Hişyar Özsoy, İlerici İttifak’ın 15 Kasım’da Stockholm’de yapacağı toplantıda Demirtaş’a ödül vereceğini söyledi. Özsoy, Demirtaş’ın 18 Eylül’de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’de görülen duruşmasıyla ilgili, “AKPMHP ittifakı dışarıdan gelen bütün eleştirilere kendini kapatmış durumda. Bu Türkiye’nin de imajını çok fazla zedeliyor” dedi. l İç Politika Muzır kanunlar ve tehlikedeki çocuklar Çocukları gerçekten seviyorsanız, onların hiçbir şekilde zarar görmesini istemiyorsanız, onları “muzır” şeylerden gerçekten korumaksa niyetiniz... Önce devlet adamlarının yalan dolu demeçlerini ve tüm art niyetlerini yasaklayın. İktidarların savaş heveslerini yasaklayın. Ülkelerin silahlanmasını yasaklayın. Medyanın asılsız ve güdümlü haberlerini yasaklayın. Eğitimcilerin bilimsel olmayan, dogmatik inançlara dayalı dillerini yasaklayın. Irksal ve dinsel ve cinsel farklılıkları düşmanlık malzemesi yapan ideolojileri yasaklayın. İktidarlarla işbirliği yaparak mesleklerinden gelen güç ve yetkilerini kötüye kullanan doktorların, hukukçuların, gazetecilerin, politikacıların ağızlarını açmalarını yasaklayın. Eğitimi ve sağlığı kalite kalite ayıran ve en kötüsünün bedava, en iyisinin de ateş pahası olmasını topluma doğal kabul ettiren kanaat liderlerinin nefes almasını yasaklayın. Gücünü, kurdukları korku imparatorluğundan alan iktidarları yasaklayın. Örümcek kafalı yetişkinlerin sansürü bir silah gibi kullanmasını yasaklayın. Kitapları da rahat bırakın. Hele hele çocuklara cesaret aşılayanları... Hele hele onlara faklı olmaktan utanmamak gerektiğini anlatanları... Hele hele onlara özgürlük bilinci verenleri... HHH “Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu”nun hakkında “muzır” kararı verdiği son dört kitaptan ikisi Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Elisabeth Brami’nin “Erkek Çocuk Hakları Bildirgesi” ve yine aynı yazarın “Kız Çocuk Hakları Bildirgesi”. Bir diğeri Hep Kitap’ın bastığı Francesca Cavallo ile Elena Favilli’nin “Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler Olağanüstü 100 Hikâye”. Ve sonuncusu da Cinius Yayınları tarafından basılan “Sünnetçi Kız”. 18 yaşından küçükler için zararlı bulunan bu dört kitabın ilk üç tanesi çeviri çocuk kitabı. Dördüncüsü de daha önce Wattpad isimli kitap okuma ve paylaşma platformunda yayımlanan ve sonra yazarı “anonim” yani belirsiz olarak belirtilerek basılan bir roman. İlk iki kitap çocuklara özgür ve kişilikli bireyler olma haklarını hatırlatan birer manifesto. Üçüncüsü, tarihte başarılara imza atmış örnek kadın karakterlerin kız çocuklarına ilham ve cesaret verebilecek gerçek hayat hikâyeleri. Ve dördüncüsü de tecavüze uğramış bir kız çocuğu karakterinin erkeklerden intikam almak için bir oğlan çocuğuna cinsel şiddet uygulayışının anlatıldığı kurgu bir hikâye. Ve bu dört kitap bundan sonra çocuklar okumasın diye ortak bir kararla poşette. HHH Kimi kimden ve neyi neden nasıl koruyacağını hiç bilemeyen bu ülkede; Çocuklarınız iktidarların niyetleri ve eylemleri nedeniyle hep ama hep tehlikede. Hiç durmadan sorun... hem kendinize hem de sisteme: Bir çocuk için en zararlı şey nedir bu evrende? Özgürlüklere savaş açmış, hakları ihlalde gözü kararmış devlet politikaları mı? Doğar doğmaz insanı bir tüketici olarak kodlayan ekonomik sistemler mi? Kimsenin artık umursamadığı fırsat eşitsizliği mi? Pazarlanan silahlanma özgürlüğü? Devletlerin dehşet verici savaş ve mülteci politikaları mı? Onca yasaya, sözde önleme karşı yeraltıyla yerüstü arasında rahat rahat mekik dokuyan uyuşturucu ve fuhuş pazarı mı? İktidarların hassasiyetlerine ve niyetlerine göre hedef belirleyen bukalemun bir hukuk sistemi mi? Hangisi ama hangisi bir çocuk için daha zararlıdır? Tehlikelidir? Muzırdır? Hangisi bir çocuğun gelişimini daha olumsuz etkiler? Hangisi onun ahlakını daha çok zedeler? Hangisi onu yoldan çıkmaya daha çok teşvik eder? Bir ülke neden çocukları özgür ve cesur değil de illa dindar ve kindar olsun ister? Güven hakkında fezleke hazırlandı Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı HDP’li Adnan Selçuk Mızraklı’nın görevden alınmasının ardından düzenlenen eylemde yaptığı konuşma nedeniyle hakkında soruşturma başlatılan HDP Hakkâri Milletvekili Leyla Güven hakkında TBMM’ye gönderilmek üzere fezleke hazırlandı. ?Güven, Mızraklı’nın görevden alınması üzerine 11 Eylül günü düzenlenen eyleme katılarak kayyım atanmasına tepki göstermişti. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu konuşmayla ilgili yaptığı soruşturma sonucunda hazırladığı fezleke TBMM’ye gönderilecek. l DHA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle