22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
EKONOMİ [email protected] 112 EKİM 2019 ÇARŞAMBA YEP kıdeme dokunacakHükümetin ‘kıdem tazminatına tamamlayıcı emeklilik sistemi’ kılıfına sert tepki var Yeni Ekonomi Programı’nda “kıdem tazminatı” denilmese de hükümetin kıdem tazminatını Yeni krizlere sürükleyecek fona dönüştürerek bireysel emeklilik sistemi ile birleştirme hedefi görülüyor. Hükümet özel sektöre ucuz ve uzun vadeli kaynak ya rın mutabakatı’ deniliyor. Emeklilik, kıdem tazminatı gibi konularda bizim TezKoopİş Sendikası Genel Başkanı Haydar Özdemiroğlu, YEP’teki hedeflerin, ekonomik krizin boyut diğini görmemek olanaksızdır” değerlendirmesini yaptı. Özdemiroğlu, programdaki TES söyleminin, başta kıdem taz dayatmaktan vazgeçmesini istedi. AKP’nin ekonomik krizin faturasını işçilere, emekçilere dar gelirli milyonlara ödet ratmak için kıdem taz DİSK olarak, sosyal taraf larının göründüğünden minatı olmak üzere ka menin planlarını günde minatını “tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES)” içerisine dahil etme MUSTAFA ÇAKIR ların mutabakatı olmadığı açık” dedi. Ülkede yaşayan herkesin belirli sü çok daha ileri düzeyle zanılmış emek haklarıre evrileceğini somut ola nı geri almaya ya da yok rak gösterdiğini kaydet etmeye dönük hedefleri mine aldığını kaydeden Balık, “Bakanın yaptığı açıklamada; kıdem taz ye hazırlanıyor. Yeni Ekono re çalıştıktan sonra emeklilik ti. “YEP, çözümün değil yansıtan söylemler oldu minatı ve iş güvencesine mi programı’nda (YEP) bunun ve insanca hayatını sürdüre çözümsüzlüğün, gelişme ğunu vurguladı. dönük saldırıların devam sosyal tarafların mutabakat ile bileceği ücret, sağlık hakkına nin değil gerilemenin, to Haydar Özdemiroğlu, edeceği, SGK harcamala kurulacağı belirtiliyor. Ancak sahip olması gerektiğini vur parlanmanın değil dağıl “Unutulmaması gereken rının azaltılacağı, BES’in sosyal taraflarda bu konuda gulayan Çerkezoğlu, “Bu he manın programıdır” di öncelikli nokta ise sosyal yaygınlaşacağı, kıdem bir mutabakat yok. pimizin hakkı. Devletin de te yen Özdemiroğlu, “Açık tarafların bir yanını oluş tazminatının fona devre YEP’te “temel hedefler” baş mel sorumluluğu. Ancak AKP lanan program ile belir turan sendikaların gö dileceği, işsizliğin artaca lığı altında yapılacaklara yer ile birlikte emeklilik bütü lenen hedefler, ülke eko revi, ‘sermaye piyasası ğı ve yaşamsal giderlerin veriliyor. Burada açık bir şe nüyle piyasaya açıldı. Zorlaş nomisini yeni krizlere nı derinleştirmek’ değil, pahalılaşacağı gibi saldı kilde “kıdem tazminatı” de tırıldı. Emeklilikte yaşa takı sürükleyecek özellikle emekçilerin haklarını ko rılar bulunmaktadır” de nilmese de hükümetin kıdem lanlar var. Maaşlar düşürül re sahiptir. Program ile rumak ve geliştirmek di. Balık, çalışanlar en tazminatını fona dönüştürerek dü. Bugün asgari ücretin altın milyonlarca insanın sos tir” dedi. flasyonu en ağır şekilde bireysel emeklilik sistemi ile da emekli aylığı alan binler yal güvenlik haklarına Birleşik Kamuİş Ge yaşarken AKP’nin yurt birleştirme hedefi görülüyor. ce emekli var” diye konuştu. ve iş güvencelerine dö nel Başkanı Mehmet Ba taşların sırtına yeni ver Mutabakat yok Çerkezoğlu, hükümetin bunları yeterli görmediğini şimdi de nük sistematik saldırıla lık, iktidarın IMF’nin po giler ve zamlar yükledi rın satır aralarına gizlen litikalarını emekçilere ğini kaydetti. Metinde yer alan ifade tam TES adıyla, sermayeye, hükü olarak şöyle: “Ekonomimizin uluslararası sermaye hareketlerindeki oynaklığa daya mete kaynak yaratmaya çalıştığını vurguladı. “Bu asla kabul edilemez” diyen Çerkezoğ Yatırım için hukuk şart lı kırılganlığını azaltacak, re lu, temel bir hak olan emekli el sektöre TL cinsinden ucuz ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir tamamlayıcı emeklilik sistemi (TES) sosyal taraf liğin devlet güvencesinde olması gerektiğini belirtti. Çerkezoğlu, “Kıdem tazmina Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Zeytinoğlu, YEP’teki yüzde 5’lik büyüme hedeflerine ulaşmak için yatırım ikliminin cat yapmalıyız. Uygulanan teşvikler çok değerli ama ortam çok iyi değil.” Zeytinoğlu ayrı ların mutabakatı ile kurulacak ve sermaye piyasalarını derinleştirecek kapsamlı bir reform paketi devreye tı fonu gibi bizim haklarımızı ortadan kal Sıra dolarla BES’te değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Kocaeli Sanayi Oda cı sermayenin çekilmesine yönelik hukuk re ca, 100 milyar dolarlık TürkiyeABD ticaret hacmi hedefi için de “Bunu sağlayabilmek için ABD sokulacaktır.” DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Her dıran, birikmiş kazanımlarımıza elini uza YEP’de, bireysel emeklilik sistemine (BES) ilişkin ilginç düzenlemeler var. Yurtdışı yerleşik Türk vatandaşlarına Dövizli BES satılacak. Bu kişilere döviz bazında devlet katkısı sı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, 20202022 dönemini kapsayan yeni formunun ve işletmelerin finansmana rahat ulaşımının çok önemli olduğunu vurguladı. Bu yıl 12’nci kez düzenlenecek “Sektörel Performans De sermayesini çekmeliyiz. AB bu konuda iyi örnek” dedi. Son tarih 4 Kasım SPDÖO’nun hedefiyle ilgili de bilgi veren Zey düzenle tan, pi verilecek. Emeklilik yatırım fonlarının ekonomik ğerlendirme Ödül tinoğlu, yüksek verimli Arzu Çerkezoğlu mede ‘sosyal tarafla yasaya Türkiye Elektronik Fon Alım Satım programın açan, kaynak yaratmaya çalışan bir ik Platformu’nda işlem görmesi sağlanacak. Sanayinin finansa erişimini güçlendirmek için BES fonlarının sanayi projelerine yatırım yapmasına (YEP) hedefleriyle ilgili değerlendirme yaparak, öncelikle yatırım tidar anla yönelik düzenlemeler iklimini değiş yışı var” di yapılacak. tirecek adımlar ye konuştu. atılmasını, bu açı l ANKARA dan özellikle yaban Organizasyonu”nun (SPDÖO) tanıtımı nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen Zeytinoğlu, yatırım iklimi açısından şu noktalara dikkat çekti: “En önemli sorun işsizlik. Bu nedenle ortalama yüzde 5 büyüme olmazsa olmaz. Bunun için de yatırım ve ihra likle çalışan, yenilikçiliğe ve çalışanların gelişimine önem veren, finansal olarak başarılı iş sonuçları elde eden şirketlerin ödüllendirileceğini hatırlatarak, bu yılki yarışma için son başvuru tarihinin 4 Kasım olduğunu açıkladı. l Ekonomi Servisi Dolarda yükseliş yakın Dünya Yatırımcı Haftası, Borsa İstanbul’da gong töreniyle başladı. Kur riskine karşı korunma yok Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, 2019’un 6’ncı ayı itibarıyla yurtiçi yerleşiklerin TL mevduat ve döviz tevdiat hesapları toplamının 2.1 trilyon TL iken, bu kişilerin sahip olduğu pay senetlerinin 112.1 milyar TL seviyesinde kaldığını belirterek gerçek ve tüzelkişilerin tasarruflarını istenilen düzeyde sermaye piyasalarında değerlendirmediğini söyledi. Dünya Yatırımcı Haftası açılış töreninde konuşan Taşkesenlioğlu, Türkiye’de erkeklerde yüzde 83 olan finansal erişim imkanı olan yetişkinlerin oranının kadınlarda yalnızca yüzde 44 ile gelişmekte olan ülkelere göre oldukça aşağıda bulunduğuna işaret ederek, “Ülkemizde finansal erişime sahip olmayanların gerekçeleri, yüzde 65 oranla aileden birinin hesap sahibi olması, yüzde 36 oranla yeterli parasının olmaması ve yüzde 23 oranla finansal kuruluşlara güvenilmemesidir” diye konuştu. Gedik Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Coşan Yeğenoğlu, geçen yılki kur atağına rağmen ithalatçı ve ihracatçıların çok küçük bir kısmının kur riskine karşı korunma (hedge) yoluna gittiğini belirtti. Yeğenoğlu, 400 milyar dolarlık dış ticaretin çok küçük bir kısmı için kur riskine karşı korunma olduğunu söyledi. Ak Yatırım Menkul Değerler Türev İşlemler Satış Müdürü Çağan Atlan, reel sektörde firmaların döviz kurlarında dalgalanmanın yüksek olduğu dönemde hedge işlemini aklına getirdiğini ancak dalgalanmanın düşük olduğu dönemlerde hedge yapılması gerektiğini söyledi. l Ekonomi Servisi 350 milyon Avro’nun tahsili imkÂnsız Turizm İstişare Kurulu (TİK), Türkiye’ye yılda 2 milyon civarı turist getiren ancak kısa bir süre önce iflas eden Thomas Cook’un Türk turizm sektörüne 350 milyon Avro’nun üzerinde borcu bulunduğunun tahmin edildiğini açıklarken, bunun yakın ve orta vadede tahsilinin ise imkânsız olduğunu duyurdu. TÜRSAB, TÜROFED, TTYD, TÖSHİD, TUROB, TUREB, DTB ve TURYİD tarafından oluşturulan TİK adına yapılan açıklama da özellikle alacaklarını tahsil edemeyen küçük işletmelerin yaşayacağı finansal sorunların tahmin edilenden çok daha büyük olacağına işaret edildi. TİK, işletmelerin fi nansman yükünün hafifletilmesi için öngörülen 50 miyor Avro kredi olanağının çok daha yukarı çıkarılması ve 3 yıl geri ödemesiz, uzun vadeli ve düşük faizli planlanması çağrısı yaptı. Ayrıca önümüzdeki sezon için yapılmış sözleşmelerin uygulanamayacak olmasının yaratacağı ek finansal yük ve sıkıntıların vahim sonuçlar doğuracak büyüklükte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, pazarda bir anda oluşan 2 milyon civarı yolcu eksikliğinin arz talep dengesini bozacağı, turizm sektörüne tedarik ve hizmet sağlayan 50’den fazla sektörün de önemli ölçüde etkilenmesine neden olacağı belirtildi. Slovenya’nın devi iflas etti Slovenya’nın en büyük havayolu şirketi olan Adria Havayolları (Adria Airways) iflas etti. Slovenya Sivil Havacılık Ajansı, hükümetin de desteğini çektiği havayolu şirketiyle ilgili nihai kararını iki gün sonra açıklayacak. Şirketin temsilcilerinin uzun vadede sürdürülebilir bir model ortaya koymamaları durumunda, uçuş izinleri askıya alınacak. Tüm uçuşlarını kaldıran havayolu şirketinin bugüne dek yaklaşık 400 uçuşunu iptal ettiği tahmin ediliyor. Şirketin çoğunluk hissesi 2016’da Alman “4K Invest”e satılmıştı. Fitch Global Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye ekonomisi için 2019 daralma tahminini azalttı. Türk ekonomisinin 2019 ikinci çeyrekte beklentilerden daha güçlü bir büyüme gösterdiğine işaret eden Fitch, 2019’un tamamı için GSYH daralma beklentisini haziranda duyurduğu yüzde 1.1 küçülmeden yüzde 0.3 küçülmeye çekti. Fitch, dolar/TL kurunun 2019 sonunda 6.00 TL, 2020’de ise 6.60 TL olacağının öngörüyor. Uluslararası kuruluşa göre, dolar/TL 2021 yılı sonunda ise 7.20 TL olacak. Türk ekonomisinin 2020 ve 2021’de yüzde 4.3 olarak öngördükleri potansiyelin altında büyüyeceğini öngörmeye devam ettiklerini belirten Fitch, 2020’de yüzde 3.1 ve 2021’de yüzde 3.6 büyüyeceğini tahmin etti. 8 yılın en düşüğü Fitch, global ekonomide büyümenin gelecek yıl 2012’den bu yana görülen en düşük seviyeye gerileyeceğini öngördü. 2018’de yüzde 3.2 olan global ekonomide büyümenin bu yıl yüzde 2.6’ya ineceğini öngören Fitch, 2020’de yüzde 2.5 olmasını beklediğini anlattı. Dünya Ticaret Örgütü de, ABD ve Çin arasındaki ticaret çatışmasının küresel ticareti baskılamasıyla önceki tahminlerini düşürerek küresel ticaretin bu yıl yüzde 1.2, 2020’de ise yüzde 2.7 büyüyeceğini belirtti. l Ekonomi Servisi 2019’da bir ‘değişim’ temennileri öyküsü Ulusal ekonominin 20202022 dönemi ekonomik görünümüne ilişkin değerlendirme ve hedeflerini açıklayan Orta Vadeli Program, Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklandı. Yeni Ekonomi Programı’nın alt başlığı Değişim Başlıyor ifadesini taşıyor. Bu haftaki yazıma değerli okurlarımıza önce bir anımsatma yaparak başlamak arzusundayım: ekonomik sistem bir “genel denge sistemidir.” Bunu daha yalın bir ifadeyle söylersek, “ekonomi kapalı devre bir sistemdir.” Her değişken, her karar birbirine bağlıdır; dolayısıyla, ekonomideki değişkenler birbirinden koparılarak, rastgele hedefler etrafında kurgulanamaz. Böyle yapılırsa ortaya tutarsız bir karmaşa ve “dengesizlik” çıkar. 30 Eylül sabahı açıklanan OVPDeğişim Başlıyor metni böylesi bir tasarımın ürünüdür. HHH 2019 OVP metni milli gelirin 2019’da yüzde 0.5 büyüme ile sonuçlanacağını, 2020’de ise büyüme oranının birdenbire yüzde 5’e sıçrayarak, 2022’ye kadar bu tempoda artmaya devam edeceğini hedefliyor. Bununla kalmayıp, söz konusu büyümenin dış açık (cari işlemler açığı), yani döviz açığı yaratmadan, sağlanacağını muştuluyor. Programa göre Cari İşlemler Dengesi 2019’da 1 milyar dolarlık fazladan sonra 2020’de 9.5 milyar dolar açık verecek, 2022’de ise “0.0” değerinde dengede olacaktır. Bir karşılaştırma ve anımsatma için, 20 Eylül 2018’de açıklanan geçen seneki OVP metni, cari işlemler dengesini 2019’da 26.0; 2020’de 23.5; 2021’de ise 24.1 milyar dolar olarak vermekte; büyüme oranını ise 2019 için yüzde 2.3; 2020’de yüzde 3.5 olarak hedeflemekteydi. 2018 ve 2019’un OVP metinlerinde 2020’nin ihracat hedefleri hemen hemen aynıdır. Farklı olan tek rakam yeni OVP’de ithalatın 20 milyar dolar daha az olacağı tahminidir. (252.0 yerine 231.5 milyar $) Dolayısıyla, yeni OVP büyüme ve dış açık arasındaki bağlantının tamamen dönüştürüleceğini ve Türkiye’nin 2020’den itibaren birdenbire daha az ithalat yaparak, cari işlemler dengesini sağlayacağını öne sürmektedir. Türkiye’nin neredeyse çeyrek yüzyıl boyunca koşullandırılmış olduğu, ithalat yapmadan üretememe gerçeğini bir sene içerisinde değiştirecek olan böylesi bir teknoloji ve yatırım hamlesinin tasavvuru, bilimkurgu romanlarına dahi sığdırılamayacak bir fantezidir. Tasarruf yatırım dengesi ve gelirler politikası Okurlarımın bu satırlarda sık sık dile getirilmiş olduğunu anımsayacağı üzere, cari işlemler dengesi ulusal tasarruf yatırım farkını ifade eder. Dolayısıyla, cari işlemler dengesinde beklenen söz konusu iyileşmenin bir diğer boyutunu yatırım ve tasarruf rakamlarında izlememiz gerekmektedir. Yeni program sabit sermaye yatırımlarının kamuda daralmaya devam edeceğini, ancak özel sektörde 2019’da yüzde 7 daraldıktan sonra, 2020’de birdenbire yüzde 12.1, daha sonra da yüzde 9.5 ve 8.3 artmaya devam edeceğini öne sürmektedir. Yani özel sektör sabit sermaye yatırımları, toplam büyüme oranının neredeyse 2 misli artış sunarak ekonominin sürükleyicisi olacaktır. Oysa şirketler kesiminin mevcut 220 milyar dolara ulaşan borç yükü ve yaşanan döviz kuru şoku nedeniyle tahrip edilmiş bilanço yapıları düşünüldüğünde, böylesi bir yatırım hamlesinin bu kadar kısa sürede özel sektörden beklenmesi gerçekdışıdır. Tasarruflarda da özel kesim tasarruflarının beklenen “değişimin” ana aktörü olacağı anlaşılmaktadır. Program, milli gelire oranla 2018 yılında yüzde 24.4 olarak gerçekleşen özel tasarrufların, 2020’de yüzde 28’e; 2022’de ise yüzde 30.6’ya fırlayacağını öne sürmektedir. Tasarruf payında böylesi bir sıçrama yaratmak için gelirlerin, özellikle tasarruf eğilimi yüksek olan emekçi sınıfların gelirlerinin, hızla artırılmasını beklemek gereklidir. Oysa bu, ücretlerin gerçekleşen değil, hedeflenen enflasyona göre ayarlanacağı yani reel ücretlerin geriletileceği, bir gelirler politikası ile tutarlı değildir. Daha genel olarak değerlendirildiğinde, IMF’ye kapalı ardında verilmiş olan sözler doğrultusunda, “yapısal uyum” reformu adı altında, işgücü piyasalarının esnekleştirilmesi adına sürdürülmesi tasarlanan emek aleyhtarı, kemer sıkma politikaları ile de mümkün olmayacaktır. Kamu maliyesinde disiplinsizlik sürerken 20 Eylül 2018’de sunulan geçen yılın OVP dokümanında merkez yönetim bütçe dengesi 2019 için yüzde 1.8; 2020 için ise yüzde 1.9 olarak verilmekteydi. 2019’un “yeni” programında bu rakamlar daha kötü bir bütçe performansının hedeflenmekte olduğunu ortaya koymaktadır: 2019 ve 2020 için her iki yılda da yüzde 2.9 açık. Faiz dışı fazla hedefi de geçen sene 2019 için yüzde +0.8 iken; “yeni” programda bu rakam yüzde 0.5 ile verilmiş, geçen seneki hedeften yüzde 1.3’lük bir sapma meydana gelmiştir. Yerel ve uluslararası finans şebekesi bu bozulmayı affetmeyecektir! Oysa geçen sene büyük medya desteği ile ilan edilen programın alt başlığı, anımsayalım, “Dengelenme, Disiplin, Değişim” idi. Türkiye ekonomisi 2019 boyunca yüzde 1520 düzeyindeki enflasyonu; yüzde 10 gerileyen yatırımları; kamu bütçesindeki tahribatı ve yüzde 16’ya dayanan işsizliği ile ne dengelenmiş; ne de disiplin sağlayabilmiştir. “Değişim”? Siz karar verin.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle