21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DIŞ HABERLER EDİTÖR: EZGİ KARDEŞ ŞamSDG anlaştıABD’nin ‘çekiliyoruz’ açıklamasının ardından Esad güçleri harekete geçti TSK operasyonunun sürdüğü Resulayn’da yükselen dumanlar Ceylanpınar’dan görüntülendi. [email protected] 14 EKİM 2019 PAZARTESİ 7 Türkiye tarafından Barış Pınarı Harekâtı’nın başlatılmasının ardından bölgedeki yaklaşık 50 askerini çektiğini duyuran ABD, Suriye’nin kuzeyindeki askerlerinin geri kalanını da çekmek için hazırlık yaptığını duyurdu. Washington’dan gelen çekilme hamlesinin ardından Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu SDG’nin Rusya ve Şam yönetimiyle anlaştığı açıklandı. Suriye devlet ajansi SANA, Şam güçlerinin Münbiç, Kamışlı ve Ayn İssa’ya doğru ilerlemeye geçtiğini duyurdu. ABD güçlerinin Suriye ordusunun Münbiç’e girmesini engellediği iddia edildi. Amerikan CBS kanalında yayımlanan bir programda konuşan ABD Savunma Bakanı Mark Esper, kendi askerleri için bölgedeki durumun “tahammül edilemez” bir noktaya geldiğini ve önceki gece ABD Başkanı Trump’tan kuzeydeki birliklerin tamamının “kesin olarak çekilmesi” için talimat geldiğini bildirdi. Esper, “Son 24 saatte Türklerin saldırılarını başta planlanandan daha güneye ve batıya doğru genişletme niyetinde olduklarını öğrendik. Ayrıca son 24 saatte Suriye Demok Trump’tan yaptırım mesajı ABD Başkanı Donald Trump, Twitter’dan açıklama yaparak “Türkiye’ye kuvvetli yaptırımlar uygulama konusunda Lindsey Graham ve Demokratlar dahil Kongre’nin birçok üyesiyle çalışıyorum. Bu konuda müthiş bir fikir birliği var. Türkiye bunun yapılmamasını istedi. Beklemede kalın” ifadelerini kullandı. Sınırda devam eden yoğun çatışmalara dahil olmamakla “büyük bir akıllılık” yaptıklarını da belirtti. Trump ayrıca Washington’da düzenlediği bir miting de, YPG’ye bölgeden çekilme çağrısında bulundu. “Kürtler, Türkiye sınırı boyunca 22 mil, 30 kilometrelik alandan çekilme eğilimdeler ve bu iyi bir şey. Bırakın, Türklerin sınırları onların olsun” ifadelerini kullandı. “Umarım çekilirler, çünkü uçağınız yoksa savaş uçağı olan bir gücü yenmek çok zor” diye konuştu. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ise dün ABC kanalına verdiği demeçte, Türkiye devletiyle tüm dolar işlemlerini sonlandırabilecekleri mesajını verdi. ratik Güçleri (SDG) de Türklere karşı Suriyelilerle ve Ruslarla anlaşma arayışında. İki düşman güç arasında ABD askerlerinin kalmasına tahammül edilemez” ifadelerini kullandı. Esper, Suriye’nin kuzeyindeki ABD askerlerinin sayısının yaklaşık 1000 olduğunu da sözlerine ekledi. Esper, “Türkiye’nin savaş suçu işleyip işlemediği” hakkında gelen soru üzerine ise “Öyle görünüyor” yanıtını verdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise dünkü konuşmasında “güvenli bölge angajmanı çerçevesinde TSK’nin 3035 kilometre derinliğe ineceğini” söyledi. Esper’in açıklamalarının ardından Münbiç ve Ayn İssa bölgesindeki ABD askerlerinin çe kilmeye başladıkları bilgisi geldi. Uluslararası ajanslara konuşan ABD’li yetkililer, birliklerin TSK’nin müdahalesinde arada kalma kaygısıyla çekildiklerini belirtti. ‘Münbiç’e girdiler’ Washington’dan gelen çekilme açıklamasından saatler sonra SDG’nin Rusya ve Suriye rejimiyle anlaştığı haberleri geldi. Suriye devlet ajansi SANA, Şam güçlerinin Münbiç, Kamışlı ve Ayn İssa’ya doğru ilerlemeye geçtiğini duyurdu. Amerika’nın Sesi muhabiri, Suriye askerlerinin Ruslarla beraber Münbiç’in kuzeyindeki Sacur’a girdiğini yazdı. SDG yetkilisi İsmet Hasan ise Esad rejimi ve Rusya’yla an laştıklarını söyledi. Hasan, “Birçok kişiye gittik, ama kimse derdimize derman olmadı. Son çare olarak rejim ve Ruslarla anlaştık” dedi. Şam yönetimine yakınlığı ile bilinen El Mayadin televizyonu, SDG birliklerinin bölgeye gelen Şam güçlerinin giriş kontrol noktalarından girişine izin verdiğini ve rejim güçlerinin Münbiç’e girdiğini ileri sürdü. Bu arada, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, dün operasyon sonucunda Suriye’de 26 sivilin yaşamını yitirdiğini iddia etti. Cizre’den Serekani’ye giden, aralarında yabancı gazetecilerin de bulunduğu bir konvoya yönelik saldırıda ise 10 sivilin yaşamını yitirdiği savunuldu. Modi: Keşmir normalleşecek Pakistan’la tartışmalı Cammu Keşmir’e özerklik tanıyan anayasa maddesini iptal etmesinin ardından İslamabad’ın tepkisini çeken Hindistan, bölgede yürürlükte olan olağanüstü güvenlik önlemlerine yönelik yumuşama sinyali verdi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Müslümanların çoğunlukta olduğu tek eyalet olan Keşmir’de protestoların ardından alınan sert önlemlerin, yaklaşık 4 ay içerisinde kaldırılacağını söyledi. Modi’nin açıklamasının ardından, özerklik statüsünün kaldırıldığı ağustos ayından bu yana uygulanan cep telefonları hatlarına yönelik kesintinin, bugünden itibaren son bulacağı duyuruldu. Yeni Delhi yönetimi, bölgede telefon ve internet kesintileriyle iletişim özgürlüğünü kısıtlamanın yanı sıra protesto hakkını ihlal etme eleştirilerinin de merkezinde. ‘400 bin kişi evlerini terk edebilir’ TSK’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda yürüttüğü harekâtın ardından, bölgede evlerini terk eden sivillerin durumuna ilişkin Birleşmiş Milletler’den (BM) çarpıcı bir açıklama geldi. BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), operasyonun yoğunlaştığı Tel Abyad ve Resulayn ile bu kentlerin kırsal bölgelerinde şu ana kadar en az 130 bin kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını duyurdu. BM raporunda, operasyon sonrasında evlerini terk edenlerin sayısının tam olarak belirleneme diği de belirtildi. OCHA, bölgeye ilişkin planların 400 bin kişinin evlerini terk edebilecekleri senaryosuna göre yapıldığını da bildirdi. İnsani yardım örgütü tarafından destek ve korumaya ihtiyacı olan sivillerin bir kısmının yakınlarının evlerine geçtikleri, ancak önemli bir bölümünün de okul benzeri topluca kalış için uygun yerlere gittikleri vurgulandı. Çalışanlar risk altında Raporda, çok sayıda kadın ve çocuğun bulunduğu kamplarda yaşa yanların da risk altında oldukları vurgulanırken, bölgedeki çatışma riskinden dolayı BM ve uluslararası yardım kuruluşları çalışanlarının da tehdit altında oldukları ifade edildi. Suriye’de 8 yılı aşkın süredir devam eden, dış güçlerin de müdahil olduğu savaşta yaklaşık 13 milyon kişinin yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kaldığı, bunlardan yaklaşık 6.5 milyonunun başka ülkelere sığındıkları biliniyor. Türkiye, resmi rakamlarla 3.6 milyonun üzerinde Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. AB diplomasiyi zorluyor Yerli grupların başkent Quito’da hükümet karşıtı gösterileri sürüyor. Ekvador’da orduya talimat Kemer sıkma politikalarına karşı yerli halkın protestolarının sürdüğü Ekvador’da, Devlet Başkanı Lenin Moreno, orduya başkent Quito’da kontrolü sağlama emri verdi. 3 Ekim’de başlayan ve güvenlik güçleriyle göstericiler arasındaki çatışmalar nedeniyle en az 5 kişinin yaşamını yitirdiği protestoların ardından hükümet, merkezini Quito’dan Gayaquil kentine taşımıştı. Moreno askerlere talimat vererek kentte kontrolü sağlamalarını ve sokağa çıkma yasağını uygulamalarını istedi. Şiddet eylemlerine sebep olanların “kaçakçılar, uyuşturucu kaçakçıları, çeteciler ve eski Devlet Başkanı Rafael Correa taraftarları” olduğunu savundu. Öte yandan, eylemci muhaliflerin çatı örgütü Conaie, Moreno yönetimiyle müzakere için anlaşıldığını, ancak orduya verilen talimatın görüşmeleri sekteye uğratabileceğini duyurdu. Conaie, can güvenliğine dair güvencesi verilmeden herhangi bir görüşme yapılmayacağını belirtti. Suriye’nin kuzeyine yönelik Türkiye müdahalesine karşı çıkan Avrupa Birliği (AB) cephesinden, Ankara’ya “harekâtı durdurun” çağrıları gelmeye devam ediyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinde, Türk mevkidaşına “askeri operasyona derhal son verme çağrısında bulunduğu” bildirildi. Başbakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, “Merkel, Türkiye Cumhurbaşkanı’na, operasyonun yüz binlerce kişinin evleri terk etmesi, bölgenin istikrarsızlığa sürüklenmesi ve IŞİD’in yeniden canlanmasından başka bir şeye hizmet etmeyeceğini söyledi” ifadeleri kullanıldı. Yaptırımlar görüşülecek Erdoğan’ın önceki gün de İngiltere Başbakanı Boris Johnson’la telefonda görüştüğü gündeme yansıdı. Reuters’ın haberine göre Johnson, operasyonun durdurulması çağrısında bulunduğu telefon görüşmesinde, Suriye’nin kuzeyini kontrol eden, Ankara’nın terör örgütü olarak gördüğü YPG/PYD’yle Türkiye’nin diyalog yoluna gitmesi gerektiğine işaret etti. NATO’da TÜRKİYE tartışması HÜSEYİN HAYATSEVER Ankara’nın Suriye’de Fırat’ın doğusunda başlattığı harekâtın ardından NATO’nun hava savunma şemsiyesi çerçevesinde Türkiye’de bulunan hava savunma sistemleri yeniden gündeme geldi. İtalya, NATO görevi kapsamında Kahramanmaraş’ta bulunan SAMP/T bataryasını çekeceğini açıkladı. Bataryanın 15 Kasım itibarıyla Türkiye’den çekileceği Ankara’ya bildirildi. İtalya’nın ardından İspanya’nın da Barış Pınarı Harekâtı nedeniyle Türkiye’de NATO görevi kapsamında Adana’daki İncirlik Üssü’nde bulunan Patriot füzelerini geri çekmeyi değerlendirdiği yönünde haberler çıktı. Ancak İspanya’nın Ankara Büyükelçiliği, “İspanya, İncirlik’teki NATO hava üssünde konuşlu olan Patriot misyonuyla ilgili resmi bir karar almadı. Bu misyonlar her altı ayda bir yeniden değerlendirmeye tabidir. Misyonla ilgili herhangi bir değişiklik, NATO’nun talebi üzerine ve NATO tarafından alınır. Misyonun bir sonraki rotasyonu Aralık 2019’da yapılacaktır” açıklamasını yaptı. Türkiye’ye sağlanan hava savunma desteğinin, 2425 Ekim’de ittifakın merkezi Brüksel’de yapılacak olan Kuzey Atlantik Konseyi ve NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda da gündeme gelmesi bekleniyor. NATO’da Türkiye’ye verilen hava savunma desteğinin sürdürülmesi kararı çıkması durumunda Türkiye’ye uzun menzilli hava savunma sistemi sağlanması için İtalya’nın yerine başka bir ittifak üyesinin desteği aranacak. l ANKARA Öte yandan, Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, ülkesinin, Türkiye’nin harekâtta kullanma ihtimali olan her türlü savaş teçhizatının ihracatının durdurulması kararını aldığını belirtti. Fransız Bakan, bu kararın işleme konulduğu nu da kaydetti. Bu hafta içerisinde Brüksel’de düzenlenecek olan AB Konseyi toplantısında, harekât nedeniyle Türkiye’ye uygulanacak olası yaptırımların görüşüleceği haberleri de gündeme gelmişti. Örgüt üyelerinin ailelerinin bulunduğu Suriye’dekamptan kaçışlar olduğu bildirildi IŞİD alarmı Suriye’nin kuzeydoğusunda TSK tarafından başlatılan Barış Pınarı harekâtıyla bölgede tutulan IŞİD’lilerin durumunun ne olacağına ilişkin belirsizlik sürerken dün cihatçıların ve ailelerinin bulunduğu bir kamptan çok sayıda kişinin kaçtığı bildirildi. Muhaliflere yakın, Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Tel Abyad yakınlarındaki Ayn İssa kampından 100 kadar kadın ve çocuğun kaçtığını iddia etti. Ankara’nın terör örgütü saydığı YPG’nin omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ise TSK’nin Tel Abyad’daki ilerleyişinin ardından kampta koruma görevlilerinin bulunmadığını ve IŞİD bağlantılı 785 kişinin kaçtığını öne sürdü. SDG’nin açıklamasında kamptan kaçanların yabancı uyruklu olduğu belirtildi. SDG’nin bir temsilcisi de dün Fransız Le Figaro’ya verdiği demeçte, operasyon sonrasında “IŞİD’lilerin öncelikleri olmadığını” söyledi. ‘Çocuklar tehlikede’ Fransa’dan, IŞİD bağlantılı kişilerin kamplardan kaçtığına ilişkin haberlere ilişkin “kaygılıyız” açıklaması geldi. Hükümet Sözcüsü Sideth Ndiaye, bir televizyon kanalına verdiği demeçte, “Yaşananlardan dolayı kaygılıyız ve bu nedenle Türkiye’nin bir an önce müdahaleyi durdurmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geçen hafta yaptığı açıklamada, operas yonun IŞİD’lilerin kaçmasına zemin hazırlayabileceğini söylemişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de bölgedeki kamplardan kaçması olası IŞİD’lilerin tehdit oluşturduğu değerlendirmesinde bulunmuştu. Çatışma bölgelerinde çocuklarla ilgili çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşu “Save the Children” (Çocukları Kurtarın) da Ayn İssa kampında IŞİD’le bağlantılı 249 kadın ve 700 çocuğun bulunduğunu, yabancı uyruklu çocukların “kaos” ortamında kaybolma tehlikesi yaşadıklarını duyurdu. Kuruluş, “motosikletli ve maskeli yabancıların kampı kuşattığını” bildirdi. Halef için kınama ABD’li yetkililere göre, Fırat’ın doğusunda SDG’nin kontrol ettiği 30 toplama merkezinde 11 bin IŞİD militanı bulunuyor. ABD’ye göre bu militanların 2 bini yabancı uyruklu. Türkiye’den geçen hafta Reuters’a konuşan bir yetkili ise TSK’nin operasyon alanında bin 200 ila bin 500 IŞİD militanının bulunduğunu, bunlardan çoğunun ise yabancı uyruklu olduğunu söylemişti. Öte yandan, önceki gün hem IŞİD hem de TSK destekli gruplar tarafından öldürüldüğü iddialarının basına yansıdığı SDG bağlantılı Suriye’nin Geleceği Partisi Genel Sekreteri Hevin Halef’le ilgili ABD’den tepki geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı, “Sivillere ya da tutuklulara yönelik her türlü kötü muameleyi kınıyoruz” açıklamasında bulundu. Tahran temasları kapsamında dün İran Cumhurbaşkanı Ruhani’yle görüşen Pakistan Başbakanı, yarın Suudi Arabistan’a gidecek. Körfez krizinde İslamabad devrede Tahran’ın bölgedeki etkisini azaltma politikasındaki ABD ile Suudi Arabistan cephesiyle İran arasında, zaman zaman savaş senaryolarını da gündeme getiren yüksek tansiyonu dindirmek için diplomatik çabalar hız kazandı. Pakistan Başbakanı İmran Han, Riyad ve Washington’ın Körfez’de yaşanan tansiyonda arabuluculuk rolü üstlenmesine yönelik talebi üzerine dün İran’a gitti. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yle yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Han, “Suudi Arabistan ve İran arasında çatışma olmasını istemiyoruz. Bu mesele ancak diyalog ve müzakere yoluyla çözülebilir. İki ülke arasındaki görüşmeleri kolaylaştırmaktan memnuniyet duyuyorum” diye konuştu. Ruhani ise “Sayın Pakistan Başbakanı’na her türlü iyi niyetin ve güzel sözün cevabının da ona yaraşır bir şekilde olacağını vurguladık” ifadelerini kullandı. Pakistan liderinin İran temas larının ardından yarın Suudi Arabistan’a gideceği öğrenildi. İki ülke arasındaki gerilim, Yemen’de Mansur Hadi yönetimini destekleyen Riyad öncülüğündeki koalisyonun savaştığı, Tahran bağlantılı olduğu savunulan Husilerin, geçen ay Suudi Arabistan ulusal petrol şirketi Aramco’nun tesislerine yönelik saldırısının ardından zirveye tırmanmıştı. ABD ve Suudi Arabistan, saldırının İran topraklarından düzenlediğini savunmuş, Tahran ise iddiaları reddetmişti. Öte yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de, bugün Suudi yetkililerle temasta bulunacağı Riyad ziyareti öncesinde Russia Today (RT), ElArabiya ve Sky News Arabia televizyonlarına röportaj verdi. Rus lider, İran ve Suudi Arabistan’la iyi ilişkilere sahip bir ülke olduklarını, bu nedenle Ortadoğu’da huzur sağlama ve petrol pazarını yeniden istikrara kavuşturmada kilit rol oynayabileceklerini kaydetti. İHA gerilimi yeniden... BeyrutTel Aviv hattında, İnsansız Hava Araçları (İHA) nedeniyle yaşanan gerilim yeniden patlak verdi. Lübnan ordusu, İsrail’e ait gözlem amaçlı iki İHA’nın, önceki gün Beyrut’un güneyindeki Hizbullah mevzileri üzerinde seyrettiğini duyurdu. Ordudan yapılan açık lamada, İHA’lardan birinin patlayıcı yüklü olduğu kaydedildi. İki ülke arasındaki İHA krizi, ağustosta patlak vermişti. Lübnan ordusu, hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail’e ait üç İHA’ya ateş açmıştı. İsrail ise Lübnan’ın güneyindeki Hizbullah mevzilerini vurmuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle