21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 14 EKİM 2019 PAZARTESİ TASARIM: İLKNUR FİLİZ KÜLTÜR ‘Altın Elbiseli Adam’ Üzerinde 3 binden fazla el işlemesi altın plaka bulunan zırhın bir hakana ya da oğlu tegine ait olduğu düşünülüyor. veda ediyor Kazakistan’da inşaat çalışmaları sırasında bulunan, üzerindeki 3 binden fazla el işlemesi altın plaka nedeniyle bir hakana ya da oğlu tegine ait olduğu düşünülen “Altın Elbiseli Adam” zırhı, Türkiye’de son kez tarih meraklılarına sunuldu. Kazakistan’ın “Altın Elbiseli Adam Dünya Müzeleri’nde” projesi çerçevesinde Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenen zırh, Türk kültürü ve medeniyetinin tarihteki derinliğini ortaya koyan önemli argümanlar arasında yer alıyor. Serginin kapanış törenine Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly ve davetliler katıldı. Vali Şahin, Başkan Yavaş ve beraberindekiler, Büyükelçi Saparbekuly’den “Altın Elbiseli Adam”a ilişkin bilgi alarak müzedeki bazı eserleri inceledi. Hayvan motifleri Kazakistan’ın Yedisu bölgesinde, 1969’daki bir inşaat çalışması öncesinde, arazide 6 metre boyunda, 60 metre çapında bir kurgan (Orta Asya ve Doğu Avrupa’da yığma tepe ve höyük şeklinde yapılmış mezarlar) görülmesi üzerine kazı yapılarak çıkarılan ve “Altın Elbiseli Adam” olarak anılan zırhta, leopar, pars, kartal, koç, geyik, dağ keçisi, at ve kuş motifleri işlenmiş 3 bini aşkın altın üçgen plaka bulunuyor. Altın iplikle dikilmiş kaftan ve kalpağın yanı sıra zırhta, silah olarak 150 farklı büyüklükte altın plaka işlenmiş kakmalı uzun demir kılıç, yarısı deri yarısı ahşap hançer, altın işlemeli kamçı yer alıyor. Altın Elbiseli Adam’ın mühür olarak da kullandığı bir yüzüğü bulunuyor. Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde 12 Eylül’de ziyaretçilerin beğenisine sunulan eser, proje kapsamında dünyanın çeşitli müzelerinde sergilenecek. l ANKARA/Cumhuriyet Kadın yönetmenler yarıştıŞiddete sessiz kalanlara dikkat çeken Ece Kınacı’ya bir ödül daha Tiyatro ödülleri Tiyatro ödülleri önemli midir, değil midir? Tiyatro camiasında böyle bir anket yapılsa, pek çok sanatçı ödülleri pek umursamadıklarını, ödül almak için sahnede olmadıklarını, en büyük ödülün seyircinin alkışları olduğunu, vb. söyleyecektir, eminim. Konuşmanın bir yerinde de ödüllerin nesnel ve tarafsız ölçütlerle verildiğine pek güvenemediklerini ya hissettirecekler ya da bunu açık açık dile getireceklerdir. Bence sanatçıları yaşarken, özellikle de üretimleri, yaratıcılıkları üzerinden ödüllendirmek olumlu bir girişim. Hele tiyatrocuysanız, ödüllerin değeri daha da artar, çünkü tiyatro kuma yazı yazmak gibidir, her gece tükenir ve yeniden üretilir. Verdiği eser, sinemadaki gibi kalıcı değildir, ancak belleklerde yaşar. Bu nedenle, tiyatrocuya oyununu izlemiş bir grup insanın, “Yarattığın eseri gördük kardeşim, beğendik ve onu belleğimize kaydettiğimizin bir işareti olarak da sana bu ödülü veriyoruz” demesini önemli buluyorum. Yaşar Üniversitesi Radyo TV Sinema bölümünden me vuz, yönetmen Çağrı Vila Lostuvali ve yönetmen Ceylan Özgün Özçelik’ten zun olan ve Üniversite oluşan jüri belirledi. Yase nin medya merkezinde vi min Demirci, “Haftasonu” deo Tasarımcısı olarak gö adlı filmiyle Ulusal Yarış rev yapan Ece Kınacı, son ma Ödülü’nü kazanırken filmi “Rüyamda Ölü Gör normalde tek ödül olan bu düm” filmi ile 1. Uluslara kategoride jüri üyelerinin rası Kadın Yönetmenler Kı kararıyla ekstra bir Jüri sa Film Festivali’nde Jü Özel Ödülü oluşturularak ri Özel Ödülü’ne layık gö “Rüyamda Ölü Gördüm” rüldü. ABD ve İspanya’da filmiyle Ece Kınacı’ya ve 5 yıldır var olan bu festi rildi. Ödülünü Kınacı’ya, val, Türkiye’de “Directed jüri üyeleri Bennu Yıldı by Women Turkey” adıyla rımlar, Çağrı Lostuvali ilk kez gerçekleştirildi. 1. ve Ceylan Özçelik birlik Uluslararası Kadın Yönet te takdim etti. Kınacı’ya, menler Kısa Film Festiva ödülünün yanı sıra bir li, İstanbul Kadıköy Yelde sonraki film projesi için ğirmeni Sanat Merkezi’nde yapım desteği de verildi. düzenlen Jürinin di. Festival, ödülü ve kadın kı rirken sa filmcile Ece Kına ri teşvik et cı hakkın mek, sayı da yaptığı larının ve açıklama üretimleri da, “Gözü nin artma nüzü ka sına katkı pattığınız da bulun travma mak ama tik anla cıyla düzen rı etkin bir lenirken her kurgu di dilden, kül liyle aktar türden farklı bakış ve Ece Kınacı dığı için Jüri Özel hikâyelere Ödülü’nü sahip kadın oluştura ların çektiği kısa filmlerin rak Ece Kınacı’ya vermek buluşmasını sağladı. istedik” dedi. 3 filme ödül Uluslararası ve Ulusal kategorilerinde kurmaca, belgesel, deneysel, animasyon ve genç bakış türündeki kadın yönetmenler tarafından çekilmiş filmler yarıştı ve 44 kısa film seyirciyle buluştu. Türkiye’den 50 kadın yönetmenin başvurduğu bölümde, 30 film (15 yerli, 15 yabancı) finale kaldı. Ön elemeyi geçerek, festival boyunca gösterilen filmlerden 3 tanesi ödüllendirildi. Ödül alacak filmleri oyuncu Bennu Yıldırımlar, görüntü yönetmeni Meryem Ya Duyarsızlığı anlattı Mersin’in Anamur ilçesinde çekilen filmin, senaryo, çekim, kurgu gibi bütün yapım aşamalarında kendisinin yer aldığını ve filmin temasını anlatan Kınacı, “Şiddet ve acının seyirlik bir malzemeye dönüştüğü, robotlaşan, sömürülen, tüketim nesnesi haline gelen bu yaşadığımız yüzyılda; kendini uyanık sananların, yalandan örülmüş bir fanus içinde hep üç maymunu oynayarak yaşayanların hikâyesini anlatmak istedim” diye konuştu. l İZMİR / Cumhuriyet Yıldırım’ın fotoğrafları Almanya’da Fotoğraf sanatçısı Burak Bulut Yıldırım’ın fotoğraflarından oluşan “Kara Işık” ve “Ayaküstü” isimli fotoğraf sergileri Almanya’da ziyaretçiyle buluşacak. Bugün başlayacak sergiler ayın 24’üne ka dar görülebilecek. Almanya’da, 11. Türk Kültür Günleri kapsamında, “Ayaküstü/In Haste” ve “Kara Işık/Black Light” fotoğraf projelerini sergileyecek olan Yıldırım, 2006’da kurulan Turkish Round Table Club v.V. (TRTC) derneğiyle beraber sergisini hayata geçirecek. Almanya’nın Heilbronn şehrinde düzenlenecek sergiden elde edilecek gelir, Almanya’daki Türkiyeli gençlerin gelişimi için kullanılacak. l Kültür Servisi ‘Bitmeyen Yolculuk’ Akademililer Sanat Merkezi’nde açılan “Bitmeyen Yolculuk” isimli karma resim sergisi, 16 Kasım’a kadar sürecek. S? anat yılının başlangıcında resim direnişleri ile yıllardır genç ressamlara örnek olan usta isimler, izleyiciye ve u¨reten bireye yaratının her koşulda devamlılığına ve gerekliliğine dair ilham ve umut veriyor. Sergide Mahir Güven, Resul Aytemür, Altan Çelem, Gülveli Kaya, Selahattin Yıldırım, Hakan Esmer, Mustafa Horasan, Yalçın Gökçebağ, Fevzi Karakoç ve Veysel Günay yer alıyor. l Kültür Servisi İDSO’dan İngiliz eserleri İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) Ukraynalı şef Natalia Ponomarchuk yönetimindeki ikinci konserini 11 Ekim Cuma günü Cemal Reşit Rey’de verdi. Obua solist sanatçısı Sezai Kocabıyık’ın solist olduğu konserde, İngiliz besteciler Ralph Vaughan Williams “Tallis Fantasia” ve “Obua Konçertosu” ile Edward Elgar “Özgün Bir Tema Üzerine Çeşitlemeler” eserleri seslendirildi. İDSO, 18 Ekim Cuma günü konseri Caddebostan Kültür Merkezi’de şef Orhun Orhon yönetiminde verecek. l Kültür Servisi T E L E V İ Z Y O N Hazırlayan: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK YAYI N A K I Ş I [email protected] ‘Güz Sonatı’ ekranda İsveç sinemasının dünyaca ünlü yönetmeni Ingmar Bergman’ın yönettiği “Güz Sonatı” bugün saat 21.00’de TRT 2’de gösterilecek. Piyanist olan Charlotte, hayat arkadaşının ölümü üzerine yıllarca ihmal ettiği kızı Eva’yı ziyarete gider. Eva, gösterişli annesinin tersine, bir rahiple evlenmiş, mütevazı bir hayat sürmektedir. Charlotte, daha önce bir kliniğe yerleştirdiği zihinsel engelli kızı Helena’yı Eva’nın evinde görünce şaşırır. 07.15 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat Hafta Sonu 10.00 Çağla ile Yeni Bir Gün 12.15 Yasak Elma 14.00 Temizlik Benim İşim 16.00 Zuhal Topal ile sofrada 19.00 Fatih Portakal ile Ana Haber 20.00 Yasak Elma 00.15 Fatih Savaş ile Sohbet Gecesi 07.30 Günaydın Türkiye 10.00 Televizyon Gazetesi 12.00 Bunu Bilmek Lazım 12.30 Gün Ortası 15.00 Mavi Yeşil Akdeniz 16.00 Haber 16.00 17.00 Otizmde Farkındalık 18.00 Ekonomi Notları 18.30 Ana Haber 20.00 Çıkış Yolu 23.00 Gece Görüşü 06.00 Güne Merhaba 09.00 Haber 10.00 10’dan Sonrası 15.00 Günlük 16.35 Her Şeyden Önce 17.00 Günlük 18.00 Haber 19.00 Ana Haber 21.00 Tarafsız Bölge 23.30 Limitsiz Futbol 01.00 Gece Haberleri 09.15 Hastane İstanbul 10.45 Yok Olmadan Keşfet 11.45 Evdeki Büyük Kediler 12.40 Bilimin Ev Hali 14.40 Büyük Mücadele 15.40 Su Savaşları 19.30 Geçmişin Gölgesinde 21.00 Dünya Tarihinin Dönüm Noktaları 23.05 Bi Çiftlik 23.35 Son Toplayıcılar 10.00 Nat Geo ile 80’ler 12.40 Yıldızlarla Buluşma 13.35 Zihin Oyunları 15.20 Ahmak Bilimi 17.05 Zihin Oyunları 18.00 Nat Geo ile 80’ler 19.22 Ahmak Bilimi 20.00 Cosmos: Bir Uzay Serüveni 23.00 Salgın 23.55 Uçak Kazası Raporu Özel 00.45 Yıldızlarla Buluşma 08.30 Anjelika Akbar İle Sesler 11.00 Aramızda Müzik Var 12.00 Resim Sevinci . Bob Ross 12.30 Kelimeler Ve Şeyler 14.30 Bir Resim Bir Hikâye 15.30 Opera Dünyası 16.00 Aykut Köksal İle Mimarlık Söyleşileri 16.50 Randevu 17.30 Bizim Resmimiz 18.00 Hayat Sanat 20.00 Yörünge: Dünyanın Olağanüstü Yolculuğu 1 21.00 Yabancı Sinema: Güz Sonatı 22.40 Sinema Dünyası 23.00 Tarih Söyleşileri 09.00 Nasıl Yapılmış? 09.45 Goblin Works Garajı 10.35 Tamirat Tadilat 13.05 Nasıl Yapılmış? 14.45 Süper Kamyoncular 15.35 Goblin Works Garajı 17.25 Hurda Avcıları 18.15 Nasıl Yapılmış? 21.00 Hurda Avcıları 21.55 Ölümcül Av 22.50 Bering Boğazı’nda Altın 24.30 Hurda Avcıları Aksaklıklar Bazen çeşitli jüriler tarafından ödül törenlerine davet edilirim; defalarca ödül aldığım o törenlerde izleyici olarak da bulunmaya, sanatçıların mutluluğunu paylaşmaya gayret ederim. Ancak son zamanlarda bazı jürilerde terslikler dikkatimi çekmeye başladı. Örneğin, oyunları o sezon oynayan faal yönetmenler veya oyuncular jürilerde de yer alıyorlar. Bunu doğru bulmuyorum. İlk paragrafta altını çizdiğim güvensizlikler böyle hataların üzerinde şekilleniyor. Ben o yönetmen arkadaşlarımın şayet kendi oyunları da jüride tartışılıyorsa, salonu terk ettiklerinden, kararı diğer jüri üyelerine bıraktıklarından zerre kadar kuşku duymuyorum. Ama burada bir yöntem hatasıyla karşı karşıya olduğumuz kesin. Daha beter yanlışlara da rastlanıyor. Adam bir kurumun yöneticisi, ona ödül veren jüri üyesi ise hem aynı kurum bünyesinde çalışıyor, hem de o yöneticiden reji alıyor. Veya bir jüri üyesi çıkıyor, kendi oyununda rol almış sanatçılara ya da rol arkadaşlarına ödül dağıtıyor. İnsaf sınırlarını aşan, en azından diğer adaylar açısından adaletsiz bir manzara çıkıyor ortaya ister istemez... Adalet tartışılır hale gelmemeli Tiyatro alanındaki ödül jürilerini yönetenlerin ve bu işi destekleyen kurumların hakkaniyet konusunda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Yoksa bu güzel girişimler, fedakârlıklar tam karşılığını bulamayabilir, bir anlamda yapılan işin içi boşaltılmış olur, manasını yitirir. Dört yıl önce, 2015’te, yine ödül organizasyonlarındaki aksaklıkları eleştiren bir yazımda şöyle demiştim: “Ama bu tarz ödüllerin, tiyatroya gerçek bir katkısı olabilmesi için adaletinin tartışılır hale gelmemesi gerek.” Kalıcılık kazanmış, saygın tiyatro ödüllerimizin sağlıklı bir şekilde devam etmesinde, hatta bunların yanına yenilerinin eklenmesinde gerçekten yarar var. Ödüller, hak eden sanatçıların onurlandırılması, teşvik edilmesi gibi temel işlevlerinin yanı sıra, iki bakımdan daha önem taşıyorlar: Birincisi, tiyatronun yaratıcı ekiplerinde çok önemli roller üstlenen, ama prömiyer akşamları dışında sahnede görülmeyen yaratıcıları (besteciler, dekor, kostüm, ışık tasarımcıları, hatta bazı ödüllerde dramaturglar) hiç değilse bir kez daha görünür kılıyorlar; ikincisi, ödül törenleri genel anlamda tiyatro sanatının medya üzerinden ek bir görünürlük kazanmasına yardım ediyor. Tüm bu nedenlerle, ödül organizasyonlarını iyi korumakta, adaletlerinin tartışılır hale gelmesine izin vermemekte yarar var. DT, 70. yılını kutluyor Devlet Tiyatroları (DT), 70. kuruluş yıldönümünü “70. Yıl Özel Gösterimi” ile kutluyor. DT, bugün saat 20.00’de, Çayyolu Cüneyt Gökçer Sahnesi’nde düzenleyeceği “70. Yıl Özel Gösterimi” ile 70. yılına özel kutlama yapacak. Sunuculuğunu Zafer Algöz ve Seray Gözler’in yapacağı programda Ankara, İstanbul ve İzmir DT oyunlarından kesitler yer alacak. DT’nin yitirdiği isimlerin anılacağı gecede, devlet konservatuvarı ve DT’nin ilk yıllarını anlatan belgesel gösterimi de yapılacak. ANKARA/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle