21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HABER EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: İLKNUR FİLİZ 910 EKİM 2019 PERŞEMBE Ailelerin acısı dinmediAnkara Gar Katliamı’nın üzerinden 4 yıl geçti, ancak ailelerin adalet talebi halen karşılanmadı KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin “Savaşa inat, barış hemen şimdi” sloganıyla düzenlediği Emek, Barış ve Demokrasi mitingi önce sinde tarihi Ankara Garı’nda 10 Ekim günü yaşanan katliamın üstünden 4 mehmet yıl geçti. Katliamda kızmaz yakınlarını kaybedenler ve yaralanan yurttaşların ortak talebi adalet oldu. Yaşamını yitirenlerin aileleri ve saldırıdan yaralı olarak kurtulanlar gazetemize konuştu. ‘Ömrümüzün çoğu mezarlıkta geçiyor’ n Hüseyin Aslan (Katlimda kızı Gözde Aslan yaşamını yitirdi, bir diğer kızı Özge Aslan ise yaralandı): Hayat diye bir şey kalmadı ki robot gibi yaşıyoruz. Ömrümüzün çoGözde Aslan ğu mezarlıkta geçiyor. (Avrupa’nın kabul etmediği IŞİD’lilerin durumu) Zaten IŞİD’liler Türkiye’den çıkmadı, neyi getirecekler. Bunlar Türkiye’de rahat rahat dolaşıyorlar. Bu çocuklar barış için gittiler. Barış için bedel ödediler. Anne Mehibe Aslan: Ne anlatabilirim ki, her şey değişti sadece nefes alıyoruz. Öne atılan bir kaç piyon sadece. Gerçek katiller dışarıda. Diğer katiller daha yakalanmadan yeni katillerin Türkiye’ye getirilmesi vahim bir durum. ‘Adalet ve hukuk herkes için’ n Faik Deli (Yaşamını yitiren 17 yaşındaki lise öğrencisi Dicle Deli’nin babası): Bu katliamın izlerini 4 yıl boyunca üzerimizden atamadık. Şu ana kadar herhangi bir kamu görevlisi mah keme karşısına çıkma Faik Deli dı. Bugün Türkiye’de ki adalet sisteminin ta limatlarla görev yap tığına şahit oluyoruz. Adalet ve hukuk her kes için. Davutoğlu’nun açıklaması, 10 Ekim katliamı başta olmak üzere 7 Haziran1 Ka Dicle Deli sım arasında yaşanan tüm katliamların aslın da bilindiğini ve takip edildiğini gösteri yor. Bilerek ve tasarlanarak onlara yer verildi. Talebimiz Davutoğlu’nun bildik lerini açıklamasıdır. Bu katliamlarda ya şamını yitiren insanların hayatlarını si yasi santaj yapıyorlar. Bunun yerine bil diklerini savcıya, hâkime açıklasın. Sa vaşın kazanın olmaz. ‘Hiçbirimiz o insanlar değiliz’ n Ayşegül Duman (Katliamda yaralandı): Hiçbirimiz 9 Ekim gecesi yola çıktığımız o insanlar değiliz. 10 Ekim bizim için hiçbir zaman iyileşmeyecek yaraların ve geçmeyecek acıların Ayşegül adıdır. Yangından mal Duman kaçırırcasına hâkim mütalaa verdi. En büyük korkumuz da örgüt üyeliğinden ceza alanların bugün ya da yarın çıkmasıdır. Davada firari sanıklar da var. Neden ısrarla bunları bulamıyorlar. Asıl yargılanması gerekenler aklanıyor. Suriye’den elini kolunu sallayarak girebiliyorlar. Bu sürece yol açan ve katkı sunan tüm kamu görevlileri yargılanmalı. Bizi ayakta tutan adalet arayışımız, gerçek sorumluların adalet önüne çıkarılacağı günü beklememizdir. Duruşmalarımızda gerçek sorumlular yargılanmaya başlanırsa adalet tecelli etmiş olacaktır. Biz oraya hiç kimse ölmesin, barış taleplerimizi dile getirmek için gitmiştik. IŞİD’lilerin Türkiye’ye getirilme ihtimali bile acılarımızla dalga geçmektir. Kabul edilebilir bir şey değil. ‘Topluma barış hafızası bırakılmalı’ n Sinan Ok (10 Ekim’de alandaydı ve KHK ile işinden edil di): Şimdi 80 bine ya kın IŞİD üyesinin ve ailelerinin Türkiye’ye teslim edilmesi veya Türkiye’nin sorumlulu ğuna bırakılması gibi ucu, sınırı açık bir du Sinan Ok rumla karşı karşıyayız. Biz bir barış siyaseti yürütemezsek, IŞİD’in Antep’te İstanbul’da, Ankara’da yaptıkları tekrar edecektir. 103 kişinin amaçlarına uygun ve bu topluma de mokratik bir barış hafızası bırakacak bir anıt yapılmalı. İnsanlığa karşı suç sayılmadı 10Ekim 2015 tarihinde, Ankara Tren vutoğlu, AKP’den istifa ettikten sonGarı Meydanı’nda Türkiye Cumhu ra “Terörle mücadele defterleri açılır riyeti tarihinin en büyük katliamların sa birçok insan, insan yüzüne çıkamaz. dan birisi yaşandı. Sıhhiye Meydanı’nda Gelin hafızanızı bir yoklayın. İleride Tür yapılacak “Emek, Barış ve Demokrasi” kiye Cumhuriyeti tarihi yazıldığı zaman, mitingi için çeşitli illerden gelen binler eminim en kritik dönemlerden, birkaç ce kişi, Ankara Tren Garı Meydanı’nda aydan biri 7 Haziran ile 1 Kasım arasın toplandı. Terör örgütü IŞİD’e bağlı can daki dönem olarak yazılacaktır” diye lı bomba Yunus Emre Alagöz ve ya rek bu döneme işaret etti. bancı uyruklu bir kişi, Suriye’den ön Katliamı yapan 17’si firari 36 kişi, ce Gaziantep’e gelerek, buradaki hüc Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde relere yerleşti. Burada canlı bom yargılandı. 19 sanık, dava sonunda ba yelekleri verilen iki canlı bom mahkum edilirken, mahkeme insanlığa ba, Gaziantep’ten karşı suç maddesi Ankara’ya hiçbir arama noktasına takılmadan ulaştı. 10 Ekim sabahı saat 10.00 suların Kayıplar anılacak ni uygulamadı. Dava dosyasına giren bilgi ve belgeler, IŞİD’in 20112015 yılları arasında çok rahat da kendisini patlatan iki canlı bomba, 103 yurttaşın ölümüne neden oldu. 500’e yakın kişi de yaralandı. Canlı bombalara karşı önlem alma IŞID üyesi iki canlı bombanın katliamı sonucu yaşamını yiterenler Ankara ve İstanbul’da çeşitli etkinliklerle anılacak. Ankara’da Numune Hastanesi önünden, katliamın yaşandığı Gar Meydanı’na yürünecek. İs örgütlendiğini ortaya koydu. Başta IŞİD’in Türkiye emiri olduğu ifade edilen İlhami Balı, Gaziantep emiri Yunus Durmaz olmak üzere birçok sa sı gereken polis, pat tanbul Emek, Barış ve Demok nığın, Türkiye’de is lamadan sonra ya rasi Güçleri ise saat 19.00’da tediği gibi örgütsel ralıların üzerine gaz Kadıköy’de basın açıklaması dü faaliyet yürüttüğü bombası attı. zenleyecek. DİSK Başkanı Ar nü gözler önüne ser İçişleri Bakanlı zu Çerkezoğlu, “‘Barış, Emek di. Yunus Durmaz, bu ğı müfettişleri tara ve Demokrasi’ diyerek yurdun süreçte o kadar ile fından yürütülen ida dört bir tarafından binlerce kişi ri gitti ki, Gaziantep’i ri soruşturmada, kat Ankara’da buluştuk. Bu toprak ele geçirme planı da liam öncesinde An larda kalıcı bir barış tesis edile hi yaparak, Suriye’de kara Emniyeti’ne çok ne kadar, kardeşlik içinde yaşa ki sözde emirlerine sayıda istihbarat ra dığımız, demokrasinin egemen rapor sundu. Örgütün poru geldiği ortaya olduğu, adaletin sağlandığı bir Gaziantep’te 150 ki çıktı. Ancak Ankara Türkiye mücadelesini sonuna şiye silahlı eğitim ver Valiliği, dönemin An kadar sürdüreceğiz. 10 Ekim’de diği belgeler arasın kara Emniyet Müdü yaşamını yitiren arkadaşlarımıza da çıkarken, Alevi rü, Terör ve Güven karşı en önemli sorumluğumuz ler ve azınlık grupla lik Şube Müdürle budur. Bugünkü anmada da bu rı başta olmak üzere ri hakkında soruştur nu bir kez daha ifade edeceğiz” toplumun birçok ke ma izni vermeyerek, diye konuştu. Adana’da dün Er siminin IŞİD tarafın olayda ihmali bulu han Avcı, Mehmet Şah Esin, Di dan fişlendiği, otur nan kamu görevlileri lan Sarıkaya, Şebnem Yurtman dukları adreslerin ka ni korudu. ve 3.5 yaşındaki Tevriz Dora yıt altına alındığı tes Dönemin Başba mezarları başında anıldı. pit edildi. l ANKA kanı olan Ahmet Da RA/Cumhuriyet Trump’ın ‘Türkiye devralmalı’ dediği militanların geleceği belirsiz Suriye’de IŞİD’li bilmecesi HÜSEYİN HAYATSEVER Türkiye, Suriye’de Fırat’ın doğusuna düzenlediği operasyon kapsamında YPG’nin elindeki IŞİD militanları sorununa da çözüm bulmaya çalışacak. ABD Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile 6 Ekim’de yaptığı telefon görüşmesinin ardından Beyaz Saray tarafından Türkiye’nin, Fırat’ın doğusundaki YPG hedeflerine yönelik operasyon yapacağı açıklanırken operasyon kapsamında YPG’nin elinde bulunan IŞİD’lilerin sorumluluğunun Türkiye’ye verileceği ortaya çıkmıştı. Görüşmeyle ilgili Beyaz Saray açıklamasında “Bölgede yakalanmış olan IŞİD savaşçılarından da Türkiye sorumlu olacak” ifadeleri yer alırken, ABD Başkanı Trump, dün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada da konuyla ilgili “Avrupa’nın kabul etmediği tutuklu IŞİD savaşçılarını Türkiye devralmalı” dedi. IŞİD’in Suriye’de büyük ölçüde yenilgiye uğratılmasının ardından sağ olarak yakalanan IŞİD militanlarının ne olacağı uluslararası alanda da tartışma konusu olmuş, bazı ülkeler kendi vatandaşı olan militanları almayı kabul ederken çoğu Avrupa ülkesi bu kişileri almayı reddetmişti. Suriye’nin kuzeyinde, YPG’nin ana unsurunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından kontrol edilen, hem IŞİD militanları ve ailelerinin tutulduğu, PROF. DR. ŞEN: Türkiye’de yargılanabilirler Avrupa ülkelerinin kendi vatanda mahkemeleri de Ceza Muhakemeleşı IŞİD militanlarını almak iste ri Kanunu’na göre hareket eder. Yar mediği bir ortamda IŞİD’lilerin ulus gıtay, bunların hangi mahkemede lararası ceza hukuku açısından du yargılanacaklarını belirler” dedi. rumu da diğer bir soru işaretini oluşturuyor. Konuyla ilgili Cumhuriyet’e ‘Mahkeme kurulmamalı’ konuşan ceza hukuku uzmanı Prof. Yakalanan IŞİD militanlarının ya Dr. Ersan Şen, Suriye’de ya bancı olmasının, Türkiye’de kalanacak IŞİD militanları yargılanmalarına bir engel nın Türkiye’de yargılanma olmadığına dikkat çeken sının önünde bir engel ol Şen, yargılama için başka madığını belirterek “Tür bir ülkenin talebine gerek kiye, IŞİD’i terör örgütü olmadığını kaydetti. Şen, ilan ettiğine göre bu kişile IŞİD’lilerin Türkiye’ye geti rin tüm eylemleri Türkiye rilerek yargılanması gerek Cumhuriyeti’ne karşıdır. Örgüt kurmak, yönetmek, bi Prof. Dr. Şen tiğini vurgulayarak “Mahkeme, Türkiye Cumhuriye lerek isteyerek yardım et ti sınırlarında olmalı, müda mek, Türkiye Cumhuriyeti’nin ana hale edilen Suriye topraklarında bir yasal düzenine karşı işlenen suçlar mahkeme kurulmamalı. Suriye top gibi tüm suçlardan soruşturma açı rağında mahkeme kurarsanız onun labilir. Türk Ceza Kanunu ve Terör yargı yetkisine müdahale olur” ifa le Mücadele Kanunu uygulanır. Türk delerini kullandı. hem de savaş nedeniyle yerinden edilmiş olan sivillerin bulunduğu çok sayıda kamp bulunuyor. ABD merkezli “şahin” görüşleri savunan düşünce kuruluşu Savaş Çalışmaları Enstitüsü’nün (ISW) 4 Ekim’de yayımladığı rapor ve haritaya göre Suriye’de YPG kontrolündeki bölgelerde Rakka, Ayn İsa, Derik, Kamışlı, Malikiye, Kobani gibi bölgelerde IŞİD militanlarının tutulduğu kamplar bulunuyor. Bu kamplarda 10 binden fazla IŞİD saflarında savaşmış militan bulunduğu tahmin ediliyor. Kamplarda tu tulan IŞİD’lilerin eşleri ve çocukları da göz önüne alındığında sayının çok daha yüksek olduğu belirtiliyor. Nusaybin’in yaklaşık 75 kilometre güneyinde ve Suriye’nin Irak sınırına yakın bir noktada bulunan El Hol kampında ise hem savaştan kaçmış siviller hem de IŞİD saflarında savaşmış militanlar ve yakınlarının aralarında bulunduğu 50’den fazla ülkeden yaklaşık 70 bin kişi olduğu tahmin ediliyor. El Hol kampı, son dönemde IŞİD’in kamp içinde halen etkinliğini devam ettirdiği haberleriyle gündeme gelmişti. Kampta IŞİD’lilerin kendi mahkemelerini kurduğu, kampa gizlice silah sokulduğu, ayrıca tutukluların zaman zaman isyan çıkardığı haberleri yapılmıştı. Erdoğan ise tutuklu durumda bulunan IŞİD militanı sayısı olarak belirtilen 10 binin “abartılı” olduğunu söylemişti. ‘Güvenli bölge’de de var IŞİD militanların tutulduğu kampların en bilinenlerinden olan Tel Abyad yakınlarındaki Ayn İsa ve Derik’teki Roj kampları, Türkiye’nin güvenli bölge için hedeflediği 32 kilometrelik derinlikte bulunuyor. IŞİD militanları ve ailelerinin bulunduğu en büyük kamplardan olan El Hol kampı ise Türkiye’nin “güvenli bölge” için hedeflediği 32 kilometrelik hattın çok ötesinde yer alıyor. Bu bölgedeki IŞİD militanlarının sorumluluğunun Türkiye’ye verilip verilmeyeceği ise belirsizliğini koruyor. l ANKARA Gar katliamı Suriye bataklığının sonucudur! Dört yıl önce bugün Türkiye kanlı bir sabaha uyandı. 10 Ekim 2015 Cumartesi günü sabah saat 10.04’te 3 saniye arayla Ankara Garı önünden iki büyük patlama meydana geldi. Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ne katılmak için Türkiye’nin dört bir yanından gelip Ankara Garı önünde toplanmaya başlayan grupların ortasında gerçekleştirilen iki canlı bomba eylemi sonucunda, daha sonra kimi ağır yaralıların da kaybı ile birlikte 109 kişi öldü, 500’den fazla yaralı vardı. Tarihe Gar Katliamı diye geçen olay 7 Haziran 2015 seçimlerinin yenileneceği 1 Kasım’dan üç hafta önceye karşılık geliyordu. Seçim süreci bu katliamdan doğrudan etkilendi. Pek çok miting iptal edildi. AKP, katliamdan sonra oylarının arttığını kamuoyu ile paylaştı. Demokrasilerde seçime üç duygu ile gidilir; korku, öfke, umut... 1 Kasım 2015 seçimlerine birinci duygu damgasını vurdu. Toplum, “Türkiye daha kötüye mi gidiyor” korkusuyla sandığa gitti. HHH 10 Ekim katliamını o dönemin olayları ile birlikte baktığımızda, ortaya yazının başlığı çıkıyor. Katliamda Yunus Emre Alagöz adlı canlı bombanın kendini patlattığı kısa bir süre sonra yapılan DNA testleri sonucu ortaya çıktı. Kimdi Yunus Emre Alagöz? 10 Ekim’den üç ay önce 20 Temmuz 2015’te Suruç’ta Amara Kültür Merkezi önünde toplanan 300 kadar gencin ortasında bedenine sardığı bombayı patlatan Abdurrahman Alagöz’ün kardeşiydi. Bu olayda da 34 kişi ölmüş 100’den fazla genç yaralanmıştı. Abdurrahman Alagöz kimdi? Adıyaman Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencisi 20 yaşında IŞİD’li bir gençti. Alagöz kardeşler kimdi? İki kardeş birlikte Adıyaman’daki yerel Menzilci yapıyla yetinmemiş, Suriye’ye geçmişler, IŞİD’e katılmışlardı. Burada canlı bomba eğitimi de almışlar, örgütün her alanda kullanabileceği birer eleman haline gelmişlerdi. Tabii bu örgütü kullananların da kullanabileceği, akılla değil, yönlendirmeyle hareket eden canlı silahlar! Suruç katliamından sonra Alagöz kardeşlerin babası Emniyet Müdürlüğü’ne gidiyor, Abdurrahman’dan sonra Yunus Emre’nin de IŞİD saflarında olduğu bilgisini veriyor. Evladının bir an önce terör örgütü bataklığından kurtarılmasını istiyor. Emniyet bilgileri alıyor, Yunus Emre Alagöz “arananlar” listesine alınıyor. Bu zaman diliminde Yunus Emre Alagöz’ün karanlık kesimlerce korunduğuna, yönlendirildiğine, kullanıma hazır hale getirmek için her şeyin yapıldığına dair bir dizi karmaşık bilgi var. Ancak gerçek şu: İki kardeş Türkiye Cumhuriyeti topraklarından Suriye’ye geçiyor, o günlerin bölgede etkin terör örgütü IŞİD saflarına katılıyor. Terör eğitimi alıyor. Baba bu acı gerçeği görüp sorumlulara bilgi veriyor, yardım istiyor. Sonuç 10 Ekim Gar katliamı! HHH Bir başka gerçek de şu: Alagöz kardeşlerin canlı bomba olmasına giden yolun en batak kesimi Suriye… O günler, Suriye iç savaşına ve Şam rejiminin geleceğine uluslararası aktörlerin de her koldan müdahil olduğu günlerdi. Türkiye’nin bu konudaki beklentileri çökmüştü. Şam rejiminin kısa sürede sona ermeyeceği anlaşılmıştı. Türkiye’ye geçici sığınan Suriyelilerin kalıcı hale gelebileceği gerçeğiyle yüz yüze gelinmişti. Bütün bu olumsuzlukların üzerine AKP seçimi kaybetmek istemiyordu. Bugünkü sıcak duruma baktığımızda; Barış Pınarı Harekâtı başladı. Amaç, Suriye’de güvenli bölge kurulması, bölgenin tüm terör örgütlerinden arındırılması. Bu amacı Türkiye’de sağduyulu herkes destekler. Biz de yıllardır bölgenin her türlü terör grubundan arındırılması gerekir, terör grupları arasında taraf tutmak çok tehlikelidir, dedik. O günlerdeki uyarılarımızda haklı olduğumuz ortaya çıktı. Bugün de değerlendirmemiz şu: Derinliğini bilmediğiniz suya iki ayakla birden girmemek gerekir. Böyle operasyonlarda uluslararası hukuku ihmal etmemek gerekir. Amacı çok iyi anlatmak, az ya da çok taraftar ülke olduğunu hissettirmek gerekir. Hedef bölgede nelerin olduğunu ve olabileceğini iyi hesap etmek gerekir. Bu uyarıları bir yurtseverlik sorumluluğu olarak görüyoruz. İlan edilen hedefin gerçekleşmesini gönülden diliyoruz. Kavala’nın avukatları: Üç duruşmada üç başkan Gezi davası kapsamında tutuklu yargılanan iş insanı Osman Kavala’nın avukatları önceki gün görülen duruşmaya ve dava sürecine ilişkin dün basın açıklaması yaptı. Mahkeme heyetinin Kavala’nın tahliye talebini reddetmesinin ardından Kavala ile görüşen avukatları, durumunun iyi olduğunu, mücadeleye devam edeceğini söylediğini aktardılar. Kavala’nın avukatı Köksal Bayraktar görülen üç duruşmada toplamda üç ayrı mahkeme başkanı gördüklerini belirterek “Dünkü duruşmada olan ilginç husus şudur. Mahkeme başkanı müvekkilimize yasadışı dinleme kayıtlarını da sordu” dedi. Kavala’nın eşi, Ayşe Buğra ise, “Artık Türkiye’de bağımsız bir yargıdan kuşku duymaktayım. Ben adalete, yargıya güvenmeden yaşamayı çok zor bulan bir Türk vatandaşıyım” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle